Cer Makinesi
  • Cer Makinesi

     

    Tarak makinesinden gelen bant düzgünsüzlüklerini gideren ve çekim sırasında oluşan uçuntuların temizlenmesini sağlayan makinedir. 

    CER MAKİNESİNİN GÖREVLERİ 

    1-Dublajlama (katlama) aracılığı ile (en az iki – en fazla sekiz) bantları çapraz olarak birleştirerek homojen bir bant elde etmek

    2-Tarak bantlarını farklı hızlarda dönen silindir çiftleri vasıtasıyla çekip inceltmek veya yoğunlaştırmak

    3-Lifin uçlarındaki çengelli yapıyı düzelterek (Birinci pasajda lifin arka ucu, ikinci pasajda lifin diğer arka ucu düzeltilir.) parelelleştirmek

    4-İstenilen numarada cer bantları elde etmek

    5-Elde edilen bandı koyler tertibatı ile kovalara helezonik şekilde istiflemek.

     

     

    cer106

     

     

    Genel olarak cer makinesi çalışma prensibi üç kısımda incelenir:

    Bant besleme-cağlık kısmı

    Her tarak makinesinden çıkan şeridin özellikleri kendine özgüdür. Bantlar cer makinesine, tarak makinesi kovalarına numaralar verilerek veya şeritler bağlanarak dolu vaziyete getirilir. Bu işlem neticesinde cağlık kısmına bağlanacak bantlar aynı tarak kovaları yan yana gelmeyecek şekilde dizilmiş olur. Bu işleme çaprazlama denir. Böylece hedeflenen homojen karışım oranlarına bir adım yaklaşılmış olunur. 

    Kovalardan alınan bantlar, bir masa üzerinden kaydırılarak veya dönen taşıyıcı metal silindir çifti arasından geçirilerek cer makinesi çekim kısmına aktarılır. Silindir çiftleri hem bandın belli bir düzen dâhilinde taşınması görevini yapar hem de bant koptuğunda swich görevi yaparak makinenin durmasını sağlar.

     

     

    cer3

     

     

    Genel olarak cer makinelerinde 6 ile 8 dublajlama yapılır. Birden fazla bant aynı anda cer çekim kısmına gönderilip çekime uğratılarak tek bant hâlinde getirilir.

     

     

    cer4

     

     

    Çekim kısmı

    Çekim tertibatları 3 veya 4 silindir çiftinden oluşur. Bu silindir çiftleri birbirinden ek.artman mesafesi kadar uzaklıktadır.

     

     

    cer6

     

     

    İki silindir arasındaki mesafeye ekartman mesafesi denir. Ekartman mesafesi ortalama lif uzunluğuna göre ayarlanır. Çekim; öndeki silindirin arkadaki silindirden daha hızlı dönmesi anlamına gelir ancak servo motor olan cer makinelerinde istisna olarak yoğunlaştırma işlemleri de yapılabilmektedir.Çekim işlemi yapılmasındaki hedefler; lifi çekerek inceltmek, lifi birbirine paralel hâle getirmek ve lifin doğal yapısından ileri gelen uçlarındaki kancaları açmaktır.

     

     

    cer7

     

     

    Cer makinelerinde çekim tertibatları; çekim mili, baskı silindirleri, ekartman mesafesi, çekim kuvveti, çekimi etkileyen etkenler ve hava emiş ünitelerinden oluşmaktadır. 

    Çekim mili (yivli taşıma silindiri):

     Üzeri sertleştirilmiş ve eksene paralel helezonik yivlerden oluşturulmuştur. Yivli silindirler kullanılmasının sebebi hem malzemenin daha kontrollü taşınmasını sağlamak hem de lif uçlarındaki kancaların açılması işlemini gerçekleştirmektir.

     

     

    cer9

     

    Baskı silindirleri (manşon): 

    Yivli silindirler ve baskı tabancası arasında olan üzeri sentetik, belirli bir shor sertliğine sahip silindirlerdir.Her cer makinesinde manşonun konumu farklı yerlerdedir. Manşonlar baskı tabancasına veya çekim silindirleri üzerine yuvalıdır. Genellikle manşon çapları, arka ve ön çekim manşonları aynı çaplarda olur. Ön çekim manşonu çapı ise biraz daha küçük olur. Hareketlerini çekim silindirlerinden alır.

    Ekartman mesafesi (ayarı)

    Kısaca; iki silindir arasındaki mesafeye ekartman ayarı (mesafesi) denir. Ekartman mesafesi ortalama lif boyuna göre ayarlanır.Ekartman ayarında amaç; hem elyaf kırılmalarını en aza indirebilmek hem de ekartman mesafesinden daha kısa olan lifleri ve küçük partikülleri çekim kutusu içindeki üst ve alt hava emiş sistemleri aracılığı ile temizleyebilmektir.

     

     

    cer10

     

     

    Yapılan ekartman ayarı, ortalama lif boyundan daha kısa ise uzun lif manşonlar üzerine sarabilecek veya kopacak, bu da düzgünsüzlük sorunlarına yol açacaktır. Daha Geniş ise silindirler arasında çekim işlemi gerçekleşmeyecektir. Çünkü çekimin oluş şeklinde arka silindir lifi bırakacağı anda öndeki silindir lifi tutabilmelidir. Silindirler lifi bırakmadan önce lif hafifçe gerilebilmeli ve bu sayede lif çengel uçlarının açılabilmesi sağlanmış olmalıdır.

     

     

    cer11

     

     

     Çekim kuvveti (baskı tabancası kuvveti)

    Çekim silindirleri ile manşonlar arasındaki elyafın çekilebilmesine imkân veren çekim kutusu içindeki basınç miktarına çekim kuvveti denir. Çekim kuvveti ayarı bant numarasına göre değişiklik gösterir. Bant numarası kalınlaştıkça çekim kuvvetinin de artması gerekmektedir. Çekim kutusu içindeki basınç miktarı elyafın birbirine paralelliğine, gelen bandın anlık numara dalgalanmasına göre artar veya azalır. Ekartman mesafesi genişledikçe basınç miktarı düşer. Çünkü geniş ekartman yapılıyorsa ince iplik yapılacak demektir. İnce iplik için içinde minimum oranda kısa lif bulunan bant kullanılacaktır.

    Çekimi etkileyen etkenler

    Çekim işlemini etkileyen faktörler şu şekilde sıralanabilir:

    1-Silindirler arasındaki kıstırma veya tutma noktası

    2-Silindirlerin çevre hızları

    3-Silindirler arasındaki ekartman mesafesi

    4-Alt çekim silindirlerinin yivlilik oranları

    5-Baskı manşonlarının yüzey sertliği

    6-Çekimin, silindir yüzeyi boyunca dağılımı

    7-Bandın girişteki numarası

    Cer makinesinde sarım kısmı (çıkış tertibatı)

    Ön çekim silindirinden tülbent hâlinde gelen bant, bant hunisinden geçerek kalender silindir çifti ve döner tabladan (deveboynu) geçirilerek kova tablası aracılığı ile genellikle dairesel olarak kovalara istenilen metrajlarda doldurulur.

    Bant hunisinin görevi

    Üzeri nikelajlanmış çelik veya alüminyum metali, elyafın yön değişimini etkilemeyecek şekilde tasarlanmış olup tülbent hâlindeki elyaf topluluğunu yeniden bant hâline getirir. Huni girişinde pnömatik sistemle veya elektriksel sistemle yeni bandın hacmi ölçülerek girişteki yoklama silindirlerine çıkan bant hacmi iletilir. Böylece servo motorların, makine hafızasına verilmiş olan bant numarasını ayarlanması beklenir.Huni girişinde pnömatik sistemle veya elektriksel sistemle yeni bandın hacmi ölçülerek girişteki yoklama silindirlerine çıkan bant hacmi iletilir. Böylece servo motorların, makine hafızasına verilmiş olan bant numarasını ayarlanması beklenir.

    Kalender silindir çifti

    Üzeri yivli içe doğru dönen iki silindirden veya silindir çifti diskinden oluşur. Görevi; huniden çıkan bandın sıkıştırılarak belirli bir form, gerginlik ve hızda döner tablaya iletimini sağlamaktır. Böylece huni içinde bant yığılmaları engellenmiş olur.

    Döner tabla

    Döner tablaya gelen bant, deveboynuna benzeyen üzeri nikelajlanmış eğik bir metal boru içinden geçirilerek kovalara sarılır. Eğik borunun boyu yaklaşık 50 cm’dir. Bant bu mesafe boyunca boru içinden ortalama 1000 metre/dakika hızla ilerlemektedir. Yüksek hızla ilerleyen bant üzerinden sürtünme dolayısıyla meydana çıkan tozcukların kaçabileceği bir alan bulunmadığından bu tozcuklar deveboynu borusu çıkışında birikerek kovanın dolup çıkarılması anında en üstte sarılı olan bantla beraber, bir sonraki makineye gönderilir. Bu tozcuklar işçiler tarafından temizlenir ancak bu işlem zaman kaybına sebebiyet verir. Kovaların içerisine deveboynundan gelen bant, genellikle dairesel olarak istenilen çapta sarılır. Kova içine sarım çapı, kova altındaki ayarlı alt kova sarım mekanizması ile gerçekleştirilir.

     

     

    cer12

     

    YÜN İPLİKÇİLİĞİNDE CER BANDI YAPMAK

    Yün iplikçiliğinde çekme bandı önemli bir yer tutar. Bu nedenle katlama ( dublaj ) sayıları direkt olarak önem kazanır. Bu da düzgünsüzlük üzerinde büyük bir rol oynar.

    Çekme Bandı Yapmanın Amacı

    Yün tarağından elde edilen bandlarla elyafa daha fazla yön vermek, lifleri düzeltmek ve taramayı kolaylaştırmak, bandların birim uzunluğuna isabet eden ağırlıklarını dengelemek ve düzgünleştirmek, belli incelikte bandlar elde etmek üzere uygulanan işleme çekme ve bu maksat için kullanılan makinelere çekme makineleri denir. Her tatbik edilen çekme işlemine de pasaj ismi verilir.Çekme makinelerine tarak makinesinden çıkan bandlar, tops olarak veya kovalarla beslenir; tarama makinesinden gelenler ise kovalarla beslenir.

     

     

    cer13a

     

     

    YÜN İPLİKÇİLİĞİNDE CER MAKİNESİNİN GÖREVLERİ

    1-Katlama ( dublaj )yardımıyla tesadüfü olarak beslenen bandların inceli kalınlı yerlerinin bir araya gelmesi suretiyle düzgünsüzlüğü en aza indirerek numara sapmalarını azaltmak.

    2-Katlama yardımıyla birden fazla bandı bir araya getirerek karışımın homojen bir hâle gelmesini sağlamak.

    3-Farklı türdeki ve renkteki elyaf bandlarını, katlama yardımıyla bir araya getirerek karışımı sağlamak.

    4-Elyafı en az iki çekim makinesinden geçirerek her iki yöndeki elyaf kancalarını açmak.

    5-Çekim yardımıyla her aşamada bandları inceltmek.

    6-Band elde etmektir.

     

     

    cer14b

     

    Çalışma Prensipleri

    Kovalardan ve topslardan alınan bandlar, besleme masası üzerinden ve besleme silindiri aracılığıyla düzgün bir şekilde çekim kısmına beslenir. Çekim kısmına birleştirilerek beslenen bandlar çekilerek lif tülü hâline getirilir. Sevk levhası üzerinden düzgün bir şekilde band hunisine beslenir. Tül hâlindeki lifler, band hunisinde tekrar band şekline girerek alıcı silindirler aracılığı ile kovaya aktarılır. Yün iplikçiliğinde kullanılan çekme makineleri, yün lifinin uzun stapelli bir lif olmasından dolayı makinenin çekim bölgesi uzundur. Uzayan çekim bölgesine de lif kontrolünü sağlamak için çeşitli elemanlar kullanılmıştır. Bu elemanlar, zincirli baretler ya da silindirler şeklinde olabilir.

     

     

     

     

     

     

    Yazan %AM, %06 %995 %2016 %00:%Mar in İplik Okunma 5470 defa

Cer Makinesi

Rotor iplik makinelerinin otomasyona uygun olmaları, yüksek üretim hızları, iplik eğirme prosesinde bazı işlem kademelerinin elimine edilmesi, personel ve yer gereksiniminde önemli ölçüde azalma sağlaması gibi nedenlerle dünyada kullanımları giderek artış göstermektedir. Teknolojik gelişmelere paralel olarak kullanım alanları da genişlemektedir. Open-end iplikleri yaygın olarak örgü mamullerde, dokunmuş dış giyim, denim, iş kıyafetleri ve teknik kumaşlarda kullanım alanı bulmaktadır. Ring iplikçiliğine kıyasla 10 katına çıkan üretim hızları, azalan kopuşlar ve daha yüksek makina verimliliği sayesinde işletmelerde verimlilik artışı sağlamaktadır

 

 

 

rot1

 

 

Open-end iplik eğirme sisteminde amaç

 

Şerit halindeki lifleri önce tek tek hale getirmek, daha sonra bu lifleri tekrar bir araya toplayarak ucu açık olan (bükümsüz uç) ipliğe tutturarak liflerin büküm almasını sağlamaktır.

Şerit halindeki lifler şerit besleme kondenseri içerisinden geçirilerek şerit besleme silindirine gelir. Besleme silindiri yardımıyla şerit, yüksek hızda dönen (7.500 - 9.000 dev/dk) açma silindirine beslenir. Buradaki beslemenin hızı iplik numarası, rotor devri ve büküm sayısına göre değişir. Açma silindiri, besleme silindirinden tarama yolu ile aldığı lifleri dönüş yönünde çevirir. Bu çevirme esnasında lifler arasında kalan çepeller merkezkaç kuvvetinin etkisi ile açma silindirinin tarafından telef toplama bandına dökülerek merkezi bir atık deposunda toplanır. Rotorun yüksek dönüş hızı nedeni ile (50.000 d/dk - 160.000d/dk) lif iletim kanalında bir hava akımı oluşur. Lif iletim kanalı, açma silindirinden rotora doğru gittikçe daralan bir konik formundadır. Bu formu nedeni ile oluşan hava akımının hızı rotora doğru artmaktadır. Lifler, lif iletim kanalından hızlı bir şekilde geçerek, yüksek hızda dönen rotora ulaşır ve rotorun iç duvarına çarpar. Rotorun içinde oluşan savrulma kuvveti nedeni ile rotor iç duvarına çarpan lifler rotor yivinde bilezik şeklinde bir yapı oluşturur. Çıkış borusu ve düze içerisinden gelen açık uçlu (iç kısmı bükümsüz) iplik rotor içerisine ulaşır ve buradaki lifle temas ettiği anda rotorun dönüşü ile büküm almaya başlar. İplik, sarım bobini tarafından çekildikçe rotorun içine yeni lif beslenmeye devam edecek ve böylece kesiksiz bir çalışma başlayacaktır. Büküm verme elemanı ile sarım elemanının birbirinden ayrı olması yüksek çıkış hızlarına (200-250 m/dak’ya kadar) imkân sağlamaktadır. Oluşan iplik düze ve çıkış borusundan geçerek çekim miline gelir. İpliğin eğirme kutusundan çıkışı manşon ve çekim mili sayesinde olur. Kalite kontrolü yapılan iplik sarım tertibatı sayesinde bobinine sarılır. İpliğin sarıldığı bobin boyutları büyüktür ve bu ayrıca verimlilik sağlamaktadır. Makinenin çalışması esnasında oluşan iplik kopuşları ve yeni bobin bağlama işlemi makinenin her iki tarafında bulunan robotlarla gerçekleştirilir.

Open-end iplik eğirme prensibinde, kullanılan hammaddenin özellikleri önem sırası lif mukavemeti, lif inceliği, uzunluk/uniformite ve temizlik şeklinde sıralanmaktadır. Open-end iplik eğrilmesi sırasında, ring iplikler ile kıyaslandığında uzunluk daha geri planda kalmaktadır. Hatta OE rotor eğirmede daha kısa liflerle verimli çalışılır. Esas olan kesit alana daha fazla lif sığdırmaktır. Fakat OE Rotor için lif mukavemetini azaltan uygulamalardan kaçınmak gerekmektedir. Diğer bir noktada iplik hazırlama hattına toz emiciler ilave edilmelidir. İplik hazırlık aşamalarında tüm eğirme sistemleri için ortak amaç, lif paralelliği mümkün olduğu kadar artırarak temizleme işlemini ve lif yerleşimini gerçekleştirmektir. Farklı eğirme sistemlerinin önceliklerine göre malzemenin temizlenme aşamalarında dikkatli olmak gerekmektedir. Bu nedenle OE Rotor sisteminde makine parkını şu şekilde sıralamak mümkündür. Balya yolucu makine ile yan yana sıralanmış balyalardan küçük pamuk tutamları hava kanalına aktarılır. Lifler, sevk borusuna yerleştirilen metal dedektörünün içerisinden geçer. Metal dedektöründen geçen liflerde metal parçası tanımlarsa sevk borusu üzerindeki klape yön değiştirir. Metal dedektöründen sonra lifler kaba temizleyici makineye ulaşır. Sevk boruları ve hava akımı yardımıyla taşınan lifler, lif giriş kanalından geçerek makinenin açma ve temizleme tamburuna ulaşır. Böylelikle liflerin bir miktar açılması ve kabaca temizlemesi gerçekleştirilmiş olur. Daha sonra lifler yabancı madde ayırıcı cihazdan geçer. Yabancı maddelerin temizlemesi sonrası karıştırıcı makinede lifler harmanlanır. Karıştırıcı makine sonrası lifler tarağa ulaşmadan önce bir hassas temizleyici ve toz emilimi sağlayan makineden geçirilir. Tarak makinesi ve iki pasaj olarak cer makinesinden geçirilen lifler band halinde open-end iplik eğirme makinesinde eğrilmeye hazır hale gelmektedir.

Bu şartlar “olası en temiz” pamuğun satın alınması gerektiğinin altını çizmekte ve dahası yüksek temizleme ve toz uzaklaştırma etkisi olan iyi temizleme ekipmanın rotor iplikçilik için büyük bir yarar sağladığını göstermektedir. Sentetik ve selülozik esaslı yapay lifler genelde “temiz”, yani çepelden ve yabancı materyallerden (kaba lifler ve bobinleme kalıntıları dışında) arındırılmışken ham pamuk belirli bir miktarda organik ve organik olmayan, kalıntılar, tozlar ve bitki parçacıkları içerir. Bahsi geçen bu malzemelerin çoğunluğu eğirme hazırlık ve taraklama işlemleri esnasında uygun sayıda temizleme pozisyonunda efektif temizleme yapılarak uzaklaştırılabilir. Rotor iplik makineleri efektif olarak büyük çepel parçacıklarını ve ikincil lifleri temizlerken tozlar ve diğer daha küçük ikincil materyaller hava akımıyla rotora ulaşabilir ve rotor yivinde birikebilir. Dolayısıyla rotor iplikçiliğinde temiz hammadde ön koşuldur.

Rotor iplikçiliğinde lif uzunluğu ring iplikçiliğinde olduğu kadar baskın bir lif karakteri olarak karşımıza çıkmaması nedeniyle, geri dönüşüm liflerin rotor iplikçiliğinde önemli oranda kullanabilme imkânı doğmaktadır. Çünkü geri dönüşüm liflerin, yeniden açma işlemleri esnasında lif boyları kısalmakta, düzgünsüzlüşmekte ve kısa lif oranı artmaktadır. Bu sırada önemli bir lif mukavemet düşüşü görülmezken, lifler önceden temizlenmiş olduklarından ve yeniden işlem gördüklerinden temiz bir haldedirler. Böylelikle geri dönüşüm lifler ile rotor iplik eğirme sistemi arasında olumlu bir bağlantı söz konusudur. Özellikle kaba ve kalın ipliklerin üretiminde daha kısa dolayısıyla daha ucuz geri dönüşüm pamuk lifleri kullanılabilmektedir. Yüksek oranda kısa lif içeriğine (< 1˝/25.4 mm) sahip, kısa ve orta uzunlukta pamuk ve pamuk döküntüsünün, rotor eğirme prensibiyle başarılı bir şekilde eğrilebilmektedir. Kısa liflerden elde edilen iplikler genelde yüksek büküm katsayılarında eğrilmelidir. Ancak kısa liflerden elde edilen ipliklerin mukavemet ve düzgünsüzlük gibi fiziksel tekstil özellikleri, örneğin çok sayıda lif olmasının tüylendirme efektine olumlu etkileri bulunan tüylendirilmiş çarşaflık kumaşlarda olduğu gibi, nihai ürünlerde daha alt roller üstlenmektedir .

Dokuma ve örme materyalden geri kazanılmış malzeme veya lif döküntüleri, bu uygulama için özellikle uygun oldukları için, rotor iplik makinesinde kullanılabilmektedir. Ancak, düşük maliyetli bu hammaddelerin başarılı bir şekilde eğrilmesi için mutlak ön şart bu malzemelerin tek bir life kadar açılmış olmasıdır. Farklı imalatçılara ait değişik makineler bu işlem için uygundur. Ayırma işlemi kumaş ya da iplik kalıntılarının kesilip yırtılmasıyla başlayan birkaç aşamada gerçekleşir. Eğer bu işleme gerekli özen gösterilmezse en ufak kumaş ya da iplik kalıntısı rotora ulaştığında kopuşlara sebep olacaktır. Çok kaba iplikler söz konusu olduğunda kumaş ya da iplik kalıntıları kopuşlara sebep olmaz ama ipliğe dâhil olabilir ve kaçınılmaz olarak iplikte kalın yer olarak gözükürler. Ancak iplik kalitesinin lif boyundaki kısalmayla azaldığı unutulmamalıdır ve bu özellikle iplik mukavemetini ve sık rastlanan hataların sayılarını (ince yer, kalın yer ve neps) etkilemektedir. Dolayısıyla pamuk döküntülerinden ipliklerin belirli uygulama alanlarında kullanılmak üzere üretilmesi gerekmektedir.

?<