Dokuma (98)

 

Buldan Bezi;

 

Çok ince iplikten yapılmış, teri emici özelliği olan, “bürümcük” veya “bükülü bez” olarak da tabir edilen bir kumaştır. Yün, keten, pamuk veya ipek ipliğinden yapılmaktadır. Ancak maliyetten ötürü ipek ipliğinden yapımı diğerlerine göre daha az olup ağırlıklı olarak saf veya fabrikasyon pamuk ipliği kullanılmaktadır.

 

Şile bezi;

 

kıvrak iplik veya İngiliz kıvrağı da denilen 20 numara, bükümlü pamuklu iplikle ahşap el tezgâhlarında dokunan özgün bir bezdir. Bu kumaş “bürümcük” de denilen bir dokumatüründendir. “Bürümcük” sözcüğü dokumacılıkta çok bükümlü iplikler kullanılarak üretilmiş dokuma anlamında kullanılır.

 

Ayancık dokumaları ;

 

sadece yöre adı ile değil, dokumaların keten ile yapılmasından dolayı, Ayancık keteni olarak adlandırılmış olup,keten ekiminden ip haline gelene kadar tamamen elde işlenmekte ve ağartılma işlemi de kül suyu ile yapılarak organik olarak meydana getirilmektedir.

 

Çıpıt dokuma;

 

dokuma örgülerinden bez ayağı tekniğinde dokunmaktadır. En eski ve en çok kullanılan, sağlam ve küçük raporlu bir dokuma örgüsüdür. Atkı ipliklerini çözgü iplikleri arasından bir alttan, bir üstten geçirerek dokuma oluşturulur. Desen, yatay iplerle elde ediliyorsa(atkı)atkıyüzlü; dikey iplerle elde edilirse (çözgü) çözgü yüzlü dokuma adını alır. 

 

Dastar ipek dokumaları

 

kamçılı tezgâhlarda dokunmaktadır. Kamçılı tezgâhta dokuma yapılırken dokuyucu, oturma tahtasının tam ortasına oturur. Dokumacı yerine oturduğu zaman, daha önce atkı iplikleri sarılmış olan masuraları hemen uzanıp alabileceği bir konumda olması gerekir. Mekiğe, atkı masuralarından birisi takılır. Atkının ucu mekik boncuğunun deliğinden dışarı çıkarılır ve kenardan çözgü ipliğinin birisine dolanır. Ön kısımda bulunan ve dokunan kumaşın rulo halinde üzerine sarıldığı kumaş levendine (sermin) geçirilen çözgü ipliklerinin üzerine sarıldığı çözgü levendi döndürülmek suretiyle çözgü gerginliği sağlanır. 

 

Ehram dokuma kumaş

 

Yünden dokunan, nakışlı dış giysi, baştan ayaklara kadar inen ve gözler açıkta kalacak şekilde el yardımıyla yüze bürüklenen kadın boy örtüsüdür. Eskiden yaşlı kadınlar tarafından kullanılan bu örtü günümüzde kullanılmadığından imalatı durdurulmaya başlamış fakat kullanışı yönünden sağlıklı bir kumaş türü olduğundan günümüze uyarlanarak yeni tasarımlarda kıyafetler üretiminde değerlendirmeye başlanılmıştır.

 

Kastamonu Çarşaf Dokuma Kumaş

 

Ketenden iç çamaşırları, göynek (gömlek), elbiselik, perde, döşemelik, yatak çarşafları, masa ve minder örtüsü, sedir şalı ve torbalık kalın bezler dokunmaktadır. Kenevirden iç çamaşırı, gömlek, masa örtüleri, peçete, yatak çarşafları, heybe, çuval, çul gibi dokumalar dokunmaktadır. İpekten ise perde, yatak örtüsü, bel kuşakları, bluz, masa ve sehpa örtüleri dokunmaktadır.

 

Keşan bezi dokuma

 

genel olarak 6 mihrabın sağlı sollu kenarda dizilmesi ve iç kısımda çözgü ipliklerinin renk özelliğine göre motif oluşturulması şeklinde dokunur. Keşan dokumalarında çözgü sıklığı kullanılan tarağa göre ayarlanır. Genelde 12cm taraktan 24 iplik geçer. Atkı sıklığı ise 12–16 adet olabilir. Dokumanın eni 45–50- 90–100- 110 cm, boyu ise 170- 200(klasik Keşan) cm’dir. Keşanın boyu talebe göre değişebilir. Boyu 1350 metreye kadar yapılan dokumalar bulunur. Eski dokumalarda çözgünün boyu 500–600 metreyi geçmezdi. Çünkü elde ve ev ortamında yapıldığından imkânlar sınırlı olduğundan bu dokuma genelde Karadeniz yöresinde başörtüsü olarak her yerde kullanılmıştır.

 

Manisa Bezi Kumaş Dokuma

 

Manisa Bezinin temel maddesi pamuk ipidir. Atkı ipi olarak bükümlü pamuk ipi kullanılır. Çözgülerde ise 8 veya 10 tel pamuk ipi, 8 veya 10 tel floş- ipek ip kullanılır. Manisa bezi dokuması %50 pamuk %50 floş ipten oluşur. Bez ayağı örgü dokusundan oluşur. Dokunan bez yıkandığında pamuk ipinden dokunan kısım kendini çeker, floştan dokunan kısım kendini salar. Bu nedenle görünüş olarak bürümcük kumaşlara benzer. 

 

Ödemiş İpeği Kumaş Dokuma 

 

 Kumaş, İpliklerin, çeşitli yöntemlerle bir araya getirilerek oluşturduğu kaplayıcı yüzeylerdir. Pamuk, yün, ipek, keten vb maddelerden elde edilir. Birbirlerine dik ve paralel konumda bulunan ipliklerin birbirlerinin altından üstünden geçirilmesi ile kumaş oluşturulur. Ödemiş ilçesinde yoğun bir şekilde perdelik ve masa örtüsü başta olmak üzere ipekli dokumalar yapılmaktadır. El emeğinin yoğun olarak kullanıldığı bu ürünler, birçok lüks mağaza aracılığı ile gelir seviyesi yüksek alıcılara satılmaktadır.

 

Antep Kutnu Kumaş

 

Antep Kutnu Kumaşı, Gaziantep’te yüzyıllardır üretilen ve kullanılan genellikle çözgü sateni veya bez ayağı örgü ile dokunan, boyuna çizgili desenlerden oluşan bir tür atlas kumaştır. Çözgüsü ince ipek, atkısı pamuk ve ipek karışık atılmış, çoğunlukla yollu bir kumaştır. Zamanla çözgüsü suni ipek (floş) iplik, atkısı pamuk iplik kullanılmaya başlanmıştır

 

Rize Bezi ( Feretiko) Dokuma

 

Çözgü ipliği pamuk atkı ipliği ise kenevir olan kumaş yüzey oluşumuna Feretiko Rize Bezi denir. Bu kumaş baştan sona yöresel malzeme kullanılan ve el emeğiyle yapılan dokuma çeşididir .Türk el sanatları geleneği içerisinde köklü bir geçmişi olan dokumacılık, günümüzde varlığını sürdürmeye çalışmakta, çoğu yörede geçim kaynağı olmuş ve olmaya devam etmektedir. Geleneksel özelliklerin korunması yanında, yeni ürün tasarımları ile bu köklü yöresel el sanatının yaşatılması ve geliştirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.

 

 

Son Düzenlenme Salı, 08 Şubat 2022 16:15

 

 

buldan4

 

 

 

Buldan Milattan önce 2.yüzyılda kurulmuş tekstil ve dokumacılığı ile ünlü Denizli’nin bir ilçesidir. Yapılan araştırmalar, Türkler Anadolu’ya gelmeden önce bugünkü ismiyle Yenice kent olan Antik Tripolis halkının dokumacılığı bildiği ve 1094 yılında Selçuklu Türklerinin yönetimine giren yöre halkının dokumacılığı Türkler’e öğrettiğini göstermiştir. Bölgenin her türlü ticari malı bulundurması ve ticaret yolları üzerinde olması nedeniyle çevreden alış-veriş için yöreye gelenler birbirlerine, "BUL DA AL" diyerek BULDAN kelimesinin doğmasına neden olmuşlardır. Osmanlı belgelerine göre ‘‘Bükülü’’ olarak da tanımlanan bu bezin işlemeciliği normal ipliğe göre, daha fazla bükülmüş “kıvrak” da denilen pamuk ipliğinden bez ayağı örgü tekniğiyle dokunan; 14 sıklık/cm çözgü-14 sıklık/cm atkı şeklindedir. Dokumalarda genellikle yörenin kültürel kimliğini yansıtan renkli ipek ya da pamukla dokunmuş geleneksel motifler kullanılmaktadır. Buldan bezinden yapılan giysiler; doğal sağlıklı ve rahattırlar, kimyasal madde içermezler. Son yıllarda motorlu tezgâhların sayısının artmasıyla birlikte seri üretim hızlanmış bugün Buldan ve Denizli yurt dışında aranan bir pazar haline gelmiştir.

 

 

 

 

 

buldan3 

 

 

 

 

 

Osmanlı Devletinin kuruluşundan sonra da sarayın dokuma ihtiyacının bir kısmı BULDAN’DAN sağlanmıştır. Ertuğrul Gazi'nin içliği, Barbaros'un şalı, Padişah Genç Osman'ın gömleği Buldan' da dokunmuştur. Türk dokuma kumaş ve islemelerinde motifler genellikle bitkiseldir. Lale, Karanfil gibi çiçekler ve çeşitli dallar özellikle XVI. yüzyılda çok kullanılmıştır. Desenler geometrik bitkiseldir, renkler kırmızı basta olmak üzere çini mavisi, güvez, pismis ayva ve safran sarısıdır. Bu gelenek BULDAN dokuma ve islemelerinde de açıkça görülür. Bu örnekler Topkapı Sarayı Müzesinde sergilenmektedir. Tahsin Öz’ün ‘Türk Kumaş ve Kadifeleri’ adlı çalışmasında Topkapı Sarayı kumaş deposunda 14. yüzyıla ait Denizli kumaşı olarak kaydedilen ve ilk Osmanlı padişahlarının kaftanı olarak saklanan iki kaftan bulunduğu yazmakta. Bu kaftanlar Neşri tarihindeki I. Osman’ın mirası arasında sözü edilen Denizli’de dokunmuş dokuma kaftanın açıklamalarına uyuyor. 17. yüzyılda Denizli’ye yolu düşen Evliya Çelebi seyahatnamesinde Akdağ’ın beyaz pamuk bezinin, Acem ve Musul bezinden daha ince olduğun yazmıştır. 14.yüzyılda İbni Batuda’nın “ Orada pamuktan altın işlemeli kumaş imal olunur ki başka örneği yoktur. Kaliteli pamuğun kuvvetli eğrilmiş olması nedeniyle dokumaları uzun ömürlüdür. Bu kumaş beldenin ismiyle anılır.” dediği Buldan bezi ve Buldan dokumacılığının tarihi bir belgesidir.

Anlam olarak, bürünmek, sarınmak, örtünmek temelindeki Bürümcük sözcüğü, dokumacılıkta çok bükümlü ipek iplikler ile dokunmuş, dokuma anlamındadır. İpek ipliği yerine çok bükümlü, yün, keten veya pamuk, iplikleri ile buruşuk yüzey görünümlü dokumalar halk arsında Kıvrak”, “Bükülü Bez” veya yöre adı ile anılan, “Mora Bezi”, “Buldan Bezi”, “Şile Bezi”, bezi diye tanınmıştır. Fakat büyük çoğunlukla motorlu tezgâhlarla el tezgâhları rekabet edemediğinden süreksiz ve tek tük el tezgâhları bükülü dokumaktaydılar.

Şile bezi adı ile bükülü duyulmaya başlayınca, bükülü beze ilçenin adı verilerek hem bir rekabet, hem de ayırma isteğiyle Buldan bezi denmeye başlamıştır. Bütün bu ad değiştirmeler nedeniyle ilçede her ad kullanılmasına rağmen yinede bükülü veya bürümcük adı en çok kullanılmaktadır. Buldan bezinden (bürümcük) yapılmış giysiler doğal ve rahat giysilerdir avantajlarına gelince; % Pamukturlar, terletmezler, vücuda nefes aldırırlar, serin tutarlar. Yörede daha önceleri ipek ve pamuk kullanılırken, maliyetinin yüksek olması, imalatının güç oluşu gibi nedenlerle ipek yerine, fabrikasyon imalatı floş ve pamuk iplikler kullanılmaktadır. Geçmişte Buldan ve çevresinde dokuma boyamacılığı doğal kaynaklardan elde edilen hammaddelerle yapılmaktaydı. Bunlar ayva çekirdeği, nar kabuğu, ceviz yaprağı ve meşe palamudu gibi yörede doğadan kolay elde edilebilen kaynaklardır. . Genellikle üretilen mamuller parça dokuma ve metre dokuma olarak iki gruba ayrılmaktadır.

 

 

Parça dokuma ürünleri:

 

 

Peştamal, üstlük, havlu, çarşaf, mendil, sofralıktır. Metre dokuma ürünleri ise: Buldan bükülüsü, havlu, tentelik, başörtüsü, astar ve kanaviçedir.

 

 

 

 

 

buldan1 

 

 

 

 

1779 yılına kadar Buldan'da dokumacılık, ilkel tezgâhlarla yapılıyordu. Bu tarihten sonra Buldan'ın bucak olması Bucak Müdürünün çalışmalarıyla dokumacılığın gelişmesi için çözümler aranmış, mekiği boynuzdan, masurası kargıdan tezgâhlarda 10 numaradan 20 numaraya kadar ipliklerle başörtüsü, peştamal, çarşaf ve BULDAN bezi gibi dokumalar yapılmıştır. 1910 yılında Osman SAY isimli dokumacı, İstanbul'da gördüğü çekme (kamçılı) bir tezgâhı Buldan'a getirmiş, Buldan zamanın en ileri tekniğine sahip tezgâhlardan yararlanma imkânını bulmuştur. Bu tezgâhlarda pamuklu, ipekli kumaşlar dokunmuş, dokunan bu kumaşlar yıllarca çeşitli ihtiyaçları karşılamıştır. Dokuma araç ve gereçlerini günün şartlarına göre düzenlenmesi nedeni ile 1951 yılından başlayarak motorlu tezgâhlar kullanılmaya başlanmıştır. Bugün ipekli vb. türdeki ince kumaşlar, peştamal, üstlük örtü türü dokumalar halen el tezgâhlarında diğer türler ise motorlu tezgâhlarda dokunmaktadır. Buldan dokumacılığı kültüründe 7hâkim olan motif türleri kuşgözü, bademli, siyah üstlük, pancarlı, muskalı isimlerini verdikleri motiflerdir. Teknolojinin gelişmesi sonucu motifler çağa ayak uydurmuş yerinin yeni desenlere bırakmıştır.

 

 

Buldan Bezi;

 

 

Çok ince iplikten yapılmış, teri emici özelliği olan, “bürümcük” veya “bükülü bez” olarak da tabir edilen bir kumaştır.

Yün, keten, pamuk veya ipek ipliğinden yapılmaktadır. Ancak maliyetten ötürü ipek ipliğinden yapımı diğerlerine göre daha az olup ağırlıklı olarak saf veya fabrikasyon pamuk ipliği kullanılmaktadır.

Buldan Bezi yapımında kullanılan iplikler yıkama, boyama, kurutma ve bobinleme işlemlerinden geçer. Boyanan iplikler bükülerek bükümlü iplik halini alır. Bükme derecesine göre oluşacak bezin kullanım alanı da değişmektedir. Tezgâhtan ham olarak çıkan bez sıcak sabunlu suda yıkandıktan sonra enine çekmekte ve karakteristik buruşuk yapısını kazanmaktadır. Buruşuk yapısı sayesinde vücuda yapışmaması (vücutla temas alanının düşük olması), vücutla arasında hava kalması ve iyi bir ısı yalıtımı sağlaması nedeniyle bu kumaşlar, daha ziyade iç çamaşırı yapımında tercih edilmekteyseler de, yazlık dış giysi ve ev tekstili ürünlerinin yapımında da kullanılmaktadır. Türk dokuma kumaş ve işlemelerinde motifler genellikle bitkiseldir. Lale, karanfil gibi çiçekler ve dallar özellikle XVI. yüzyılda çok kullanılmıştır. Renkler kırmızı başta olmak üzere çini mavisi, güvez, pişmiş ayva ve safran sarısıdır. Bu gelenek Buldan dokuma ve işlemelerinde de açıkça görülür. Buldan dokumasında desenler geometrik, bitkisel ve çubukludur. Ayrıca kaplama, zincir ve suzeni tarzı kullanılarak saçaklı yapılır. Renklere ise kırmızı, sarı ve beyaz hâkimdir.

1779 yılına kadar el tezgâhlarında yapılırken bu tarihten itibaren çekme(kamçılı) tezgâhlarla üretime devam edilmiştir. Genel olarak Anadolu’da kullanılan mekikli el dokuma tezgâhları şunlardır:

 

 Andi Tezgâhlar

 

 Peştamal Tezgâhlar

 

 Şal Tezgâhları :a) Çukur Tezgâhlar b) Yüksek Tezgâhlar c) Kamçılı Tezgâhlar

 

Anadolu’da belli başlı dokuma yörelerinde benzerleri görülebilen bu tezgâhlar ahşap malzemeden yapılmış kamçılı (çift pedallı) tezgâhlardır.

Kamçılı tezgâhların diğer tezgâhlardan en önemli farkı, mekiğin el ile değil de kamçının çekilmesiyle atılmasıdır.

Dokuma araç ve gereçlerinin günün şartlarına göre düzenlenmesi sonucunda, 1951 yılından itibaren motorlu tezgâhlar kullanılmaya başlanmıştır. Bugün ipekli vb. türdeki ince kumaşlar, peştamal, üstlük, örtü türü dokumalar halen el tezgâhlarında ve motorlu tezgâhlarda dokunmaktadır.

 

Buldan Bezi için en çok 20/1 numaralı çok bükümlü %100 pamuk ipliği kullanılır. Bu ipliklerin hepsi normalden fazla büküme sahip olduğu için “kıvrak iplik” olarak adlandırılır. Hem çözgü hem de atkı için 20 ve 20/2 numaralı iplikler kullanılmaktadır. Buldan Bezi’nde kullanılan pamuk ipliği bir inçte (2.54 cm) 25-28 arası büküme sahiptir.

 

Renkli suya batırılan çileler 1-2 saat bekletildikten sonra sıkılır ve sırıklara serilip kurutulur. Mazı, defne, ceviz yaprağı, palamut, meyankökü, kestane, soğan kabuğu ve çehriden yapılan doğal boyalar bugün yerini kimyasal boyalara bıraksa da; altın sarısı elde edilen meşe palamudunun dokumaların boyanmasında halen kullanıldığı görülür. İpliklerin çileleri kurutulduktan sonra çıkrıklara geçirilir ve çözgü hazırlığı için tahtadan yapılmış olan ve “çağ” adı verilen bobinlere sarılır. Yarı otomatik dokuma tezgâhları için ise çözgüler iplik fabrikasından hazır bobinlere sarılmış halde alınır.

 

Bobin uçları çözek adı verilen askılığa asılır. İplik uçlarının karışmaması için tarak şeklindeki dengeçten geçirilerek yumak elde edilir. Bu yumaktan el yardımıyla alınan iplikler ağızlık adı verilen ip alma işlemi sonucunda taraklara geçirilir. Bu taraklar bez ayağı dokuma gereği iki adettir. Buradaki iplik uçları demgeç adlı masa yardımıyla tezgâhın taraklarına geçirilir. Dem ve çerçeveler tezgâha monte edilir ve çile tezgâha asılır.

 

Elemle adı verilen iplik sarma tertibatı ile masura sarılır. Dokumaya geçirilir.

 

Dokumanın üç temel mekanizması, ağızlık açma, atkı atma ve tefe vurma mekanizmasıdır. Her çözgü ipliği bir gücü gözünden geçirilmiştir. Dokunacak kumaşın örgüsüne uygun olarak bir atkı atıldığı zaman bu atkının üzerinde bulunması gereken çözgüler bu gücüler vasıtasıyla yukarı kaldırılırlar. Böylece mekiğin arasından geçeceği ağızlık adı verilen bir açıklık meydana gelir ve her atkı için yeniden oluşturulur. Ağızlığın oluşturulabilmesi için en az iki çerçeveye ihtiyaç vardır. Çözgünün iki tabakaya ayrılması ile oluşan ağızlığın içerisinden atkı ipliği mekik vasıtasıyla geçirilir ki buna atkı atma denir. Yeni atılmış olduğu için kumaştan ayrı bulunan atkı ipliğini iterek kumaşa dâhil etmek için dişlerinden çözgü iplikleri geçirilen tarak ile tefeleme veya tefe vurma işlemi gerçekleştirilerek Buldan Bezi yapımı gerçekleştirilmiş olur.

Tezgâhtan çıkan kumaş düz bir görünüme sahip olup, ıslatıldığında kumaş enine çekmekte ve karakteristik buruşuk yapısını kazanmaktadır. Kumaş makineye sarılır ve 95°C’de kasar(ön terbiye) işlemi yapılıp kumaş, üzerideki haşıl, bit ve yağlardan arındırılır. 65°C-85°C arasında boyama işlemi yapılır. Boyama sonrası 80°C95°C arasında sabun yıkamaları yapılır. Ardından yumuşatıcı verilip makineden çıkarılır. Makineden çıkarılan kumaş santrafüj makinesinde sıkılıp mamul açmada açılır ve ardından romöz makinesinden geçirilerek kurutulur. Kurutulan kumaş kalite kontrol aşamasından geçtikten sonra toplar halinde sarılır.

Kıyafet için kullanılacak Buldan Bezi; 80 cm, 125 cm, 185 cm enlerinde; ham, çizgili, düz renk ve baskılı olarak üretilmektedir.

Ev tekstili için kullanılacak Buldan Bezi; Yöresel isimlerle adlandırılmış 80 cm, 90 cm, 100 cm, 170 cm, 210 cm, 240 cm ve 250 cm enlerinde;

pikelik, perdelik, çarşaflık, nevresimlik, masa örtüsü ve peştamal olarak düz renkli, çizgili, desenli veya ekose olarak üretilmektedir.

 

 

 

 

 

buldan2

 

 

 

Son Düzenlenme Pazar, 02 Ocak 2022 20:13

 

 

Çözgü ipliği pamuk atkı ipliği ise kenevir olan kumaş yüzey oluşumuna Feretiko Rize Bezi denir. Bu kumaş baştan sona yöresel malzeme kullanılan ve el emeğiyle yapılan dokuma çeşididir

Türk el sanatları geleneği içerisinde köklü bir geçmişi olan dokumacılık, günümüzde varlığını sürdürmeye çalışmakta, çoğu yörede geçim kaynağı olmuş ve olmaya devam etmektedir. Geleneksel özelliklerin korunması yanında, yeni ürün tasarımları ile bu köklü yöresel el sanatının yaşatılması ve geliştirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.

Rize bezinin tarihçesi tam olarak bilinememekle birlikte, bezle ilgili ilk belgeler Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon’un fethinden (1461) sonra bu konuyla ilgili yayınlamış olduğu fermanlardır diyebiliriz. Daha sonra konuyla ilgili Evliya Çelebi’ nin bölgeyi ziyareti sırasında (Trabzon’un fethinden sonra) Rize bölgesinden top top kumaşın gittiğinden bahsetmesi ve 1482 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın yine ürünle ilgili yayınlamış olduğu fetvalara rastlıyoruz.

 

 

proje27

 

Ürünün Osmanlı sarayında özel bir yerinin olmasını padişahların giydiği kıyafetlerde sıkça Rize bezine rastlanmasından anlayabilmekteyiz. Öyle ki Kanuni Sultan Süleyman, Sultan Abdülhamit ve Sultan Abdülaziz’in kıyafetlerinde Rize bezine rastlamak mümkündür. Mesela saray kayıtlarında Sultan Abdulaziz öldüğünde üzerinden çıkan iç çamaşırlarının Rize bezinden olduğu kayıtlıdır. Bunun yanı sıra Sultan Abdülhamit Han’ın bazı gömleklerinin yine Rize bezinden olduğu saray kayıtlarında mevcuttur. Osmanlı sarayında bu kadar önemli bir yeri olan Rize bezi aslında kendini dünyaya da kanıtlamış ve 1856 yılında Paris’te yapılan bir yarışmada ödül almıştır. İşte bu kadar ünlü bir bezin tarihini bazı araştırmacılar MÖ 8. yy. la dayandırsalar da henüz kesin bir sonuca varılamamıştır. Bazı dokuma ürünlerindeki teknikler her ne kadar İran ve Orta Asya dokuma tekniklerine benzese de aralarında kesin bir bağlantı kurulamamıştır.

Rize bezi dediğimiz ürün çözgü ipliği % 100 pamuk olup atkısı Rize yöresine ait kendir (kenevir) bitkisinin lifinden yöreye has şekilde işlenen iplikten olan ve tamamen el dokuma tezgâhlarında üretilen bir üründür. Bezayağı tekniğinde dokunur.

Özelliği ise tamamen bölgede yetişen kendir bitkisinin kendine has termal özelliğinden kaynaklanmaktadır. Çünkü kendir bitkisi dünyada önde gelen termal lif cinslerinden biridir. Çünkü kendir ipliği pamuk gibi hidrofil (suyu seven) bir iplik olmasının yanı sıra aynı zamanda da suyu uzaklaştıran ve dolayısıyla sürekli serinlik sağlayan bir iplik türüdür. Bu iplikten yapılan dokumalar gerek serin bir tuşe (dokunuş) sağlaması sonucu sıcaklarda bunaltmazken suyu veya teri çabucak buharlaştırması nedeniyle de hastalıklara karşıda koruma özelliği sağlar. Bölgenin çok nemli olması ve terlemenin çok olması nedeniyle özellikle küçük çocuklara belli bir yaşa kadar feretiko atleti giydirilirdi.

Feretiko genel olarak iç giysi, gömlek, sargı bezi, mendil, dolaylık (kadınların bellerine doladıkları bir çeşit önlük), peşkir ve şalvar, çeşitli dekoratif örtüler, yatak çarşaflarında (potlu, düz) kullanılmaktadır.

 

 

Son Düzenlenme Cuma, 11 Şubat 2022 17:12

 

 

Ödemişte kumaşlar genellikle ham ipek olarak üretilir. İsteğe bağlı olarak ta renkli ipliklerle çizgili ve düz kumaşlar dokunmaktadır.

 

 

proje26

 

 

Kumaş, İpliklerin, çeşitli yöntemlerle bir araya getirilerek oluşturduğu kaplayıcı yüzeylerdir. Pamuk, yün, ipek, keten vb maddelerden elde edilir. Birbirlerine dik ve paralel konumda bulunan ipliklerin birbirlerinin altından üstünden geçirilmesi ile kumaş oluşturulur. Ödemiş ilçesinde yoğun bir şekilde perdelik ve masa örtüsü başta olmak üzere ipekli dokumalar yapılmaktadır. El emeğinin yoğun olarak kullanıldığı bu ürünler, birçok lüks mağaza aracılığı ile gelir seviyesi yüksek alıcılara satılmaktadır.

 

 

 

Son Düzenlenme Cuma, 11 Şubat 2022 17:00

Ülkemizin hemen hemen her yerinde az veya çok yaygın olarak görülebilen dokumacılık bazı bölgelerimizde daha belirgin bir durum gösterir. Dokundukları bölgelerin adları ile anılırlar. Şile bezi Ayancık Keteni, Buldan Bezi, Kastamonu Bezi buna birer örnektir. Manisa bez dokumaları da tarihte yerini almıştır. Eski çağlarda Manisa’nın tekstil merkezi (kumaş dokumada) oluşu Osmanlı Donanmasının yelken bezlerinin bu bölge de dokunması bunun göstergesidir.

 

Manisa il sınırları içerisinde bulunan Sart (Sardes) Lydia Krallığının Başkenti ve Batı Anadolu’daki dokuma merkezlerinden birisiydi. Başkent Sardes önemli tekstil merkezleri içinde yer alır. Burada üretilen altın sim işlemeli kumaşlar ve ipliğin doğal renginde dokunmuş ketenler ilk çağların tanınmış ürünleri arasında yer alırdı.14.Yüzyılda Batı Anadolu’da kumaş üretiminde Denizli, Manisa-Alaşehir ilk sıralarda yer alırdı. Buralarda üretilen kumaşlar kırmızı renkteydi. Ayrıca ince bez üretimi de yapılıyordu.

 

Osmanlı İmparatorluğu döneminde, Osmanlı topraklarında pamuklu dokumacılık oldukça yaygın ve ileri düzeydeydi. Pamuklu dokuma ürünleri ekonomik gelir elde etmenin yanı sıra halkın kendi ihtiyaçlarını karşılaması içinde dokunurdu. Pamuklu dokumalar özelliklerine göre değişik isimlerle anılıyordu.

 

Boğası denilen bez, kaftan, şalvar, entari, astar ve hırka yapımında kullanılıyordu. Çeşitli renkteki ipliklerle boyuna çizgili olarak üretimi yapılan Manisa alacası, kadın kaftanı, Zıbın yapımında kullanılıyordu. Manisa dokumasının temel maddesi pamuk ipliğidir. Manisa kadı sicillerindeki bilgilere göre Manisa Ovasının hemen her tarafında pamuk yetişebildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle dokumacılar (cullahlar) pamuk ipliğini temin etmekte güçlük çekmiyorlardı. Manisalı kadınlar saf ve kozağından çıkmış pamukların çekirdeklerini temizleyip çıkrıkta eğirirler veya bu işi elle yaparlardı.

 

 

 

proje25

 

Manisa Bezinin temel maddesi pamuk ipidir. Atkı ipi olarak bükümlü pamuk ipi kullanılır. Çözgülerde ise 8 veya 10 tel pamuk ipi, 8 veya 10 tel floş- ipek ip kullanılır. Manisa bezi dokuması %50 pamuk %50 floş ipten oluşur. Bez ayağı örgü dokusundan oluşur. Dokunan bez yıkandığında pamuk ipinden dokunan kısım kendini çeker, floştan dokunan kısım kendini salar. Bu nedenle görünüş olarak bürümcük kumaşlara benzer.

 

 

Son Düzenlenme Cuma, 11 Şubat 2022 16:54

 

El sanatları insanoğlu var olduğundan beri tabiat şartlarına bağlı olarak ortaya çıkmıştır. İnsanların ihtiyaçlarını karşılamak, örtünmek ve korunmak amacı ile ilk örneklerini vermiştir. Daha sonra gelişerek çevre şartlarına göre değişimler gösteren el sanatları, ortaya çıktığı toplumun duygularını, sanatsal beğenilerini ve kültürel özelliklerini yansıtır hale gelerek "geleneksel" vasfı kazanmıştır.

Dokumacılık Anadolu'da çok eskiden beri yapıla gelen, çoğu yörede geçim kaynağı olmuş ve olmaya devam eden bir el sanatıdır.

Dokumacılık bu yönüyle, insanın sadece doğal çevreye uyum zorunluluğundan kaynaklanan bir meslek kolu değil, kültürel yaşam çevresi içinde moda ve mekân düzenleme örnekleri ile de zevk incelik sanatı olmuştur. Bu nedenle ülkelerin geleneksel sanat örnekleri, doğal çevrelerini ve kültürel yaşam alışkanlıklarını yansıtır.

 

 

proje24

 

Keşan bezi dokuma, genel olarak 6 mihrabın sağlı sollu kenarda dizilmesi ve iç kısımda çözgü ipliklerinin renk özelliğine göre motif oluşturulması şeklinde dokunur. Keşan dokumalarında çözgü sıklığı kullanılan tarağa göre ayarlanır. Genelde 12cm taraktan 24 iplik geçer. Atkı sıklığı ise 12–16 adet olabilir. Dokumanın eni 45–50- 90–100- 110 cm, boyu ise 170- 200(klasik Keşan) cm’dir. Keşanın boyu talebe göre değişebilir. Boyu 1350 metreye kadar yapılan dokumalar bulunur. Eski dokumalarda çözgünün boyu 500–600 metreyi geçmezdi. Çünkü elde ve ev ortamında yapıldığından imkânlar sınırlı olduğundan bu dokuma genelde Karadeniz yöresinde başörtüsü olarak her yerde kullanılmıştır.

Bir dokuma kumaşın oluşabilmesi için üç temel hareketin yapılması gerekir. Bunlar; atkının atılması için ağızlığın açılması, açılan ağızlıktan atkının atılması, tefe ve tarak yardımıyla tefeleme yapılarak atkının kumaş oluşum çizgisine sıkıştırılmasıdır. Bu üç temel hareketle birlikte çözgünün salınması ve dokunan kumaşın sarılması gerekir.

Bezayağı: Atkı ipliğinin çözgü ipliklerinin bir altından bir üstünden geçmesi ve diğer atkının ters hareket yapması ile oluşan basit dokumadır. Bezayağı örgüsünde çözgü ve atkı ipliklerinin bağlantısı sepet veya hasır örgüye benzer. Keşan bezi dokuma da, bezayağı dokumadır.

Keşan bezi dokumada, çözgüler el tezgâhına asılır ve iplikleri ayrıştırılarak sayılır. Rapora uygun olarak sırasıyla midara(gücü) geçirilir. İplikler ayrıştırılmış olarak midardan geçtikten sonra çift olarak tarağa alınır. İki midar ayakçalar yardımıyla hareketlendirilir.

Tarak tefeye yerleştirilir. Tezgâhın ayarı yapıldıktan sonra mekiğin sürgü üzerindeki hareketiyle dokuma yapılır. Keşan dokuyan bir kişi, günlük olarak 8 saatlik çalışmayla, 20–25 metre arasında dokuma yapar.

 

 

proje23

 

 

Keşan el dokuma tezgâhlarında tefenin her iki tarafında da sağa sola giden, taka adı verilen mekik vurucular bulunur. Bu vurucuların uçlarına bağlı ipler tefenin ortasında birleştirilmiş durumdadır. Bu iki ipin ucuna da el ağacı(tutamak) adı verilen bir tahta parçası bağlanır.

Bu işlem için kullanılan küçük mekik, içine masura yerleştirilecek şekilde ayarlanmıştır. İplik ucu boncuk veya göz denilen mekikçik kenarındaki porselenden dışarı çıkarılarak kenardaki çözgü ipliklerinden birine dolanır. Dokumacı tezgâhın ortasında durur. Bir eliyle tefeyi diğer eliyle de el ağacını(tutamak) tutar. Ayaklara basarak ağızlık oluşturur. Mekik sağ yuvada ise bu yuvanın el ağacına(tutamak) bağlı ipi sola doğru hızla çekilerek mekikçik sol yuvaya doğru atılır. Tefe hızla kumaşa doğru çekilir ve atkı sıkıştırılır. Tekrar ayaklara basılarak yeni ağızlık oluşturulur. Bu defa el ağacı sağa doğru hızla çekilerek mekikçiğin sağa doğru atılması sağlanarak atkı atma işlemi gerçekleştirilir.

 

 

Son Düzenlenme Cuma, 11 Şubat 2022 16:44

 

 

Milletlerin kültür hayatlarının en anlamlı belgeleri el sanatlarıdır. El sanatları her bir insanın dünya ve toplum ile kurduğu renkli bağlardır.İnsanlarımızın sevgilerini tutkularını sergilediği el emeği göz nuru ile ortaya konan bu eserler aynı zamanda yapıldığı yerin duygu ve düşüncelerini yansıtır.

Yurdumuzda görülen el dokumacılığının yapımında kullanılan ham maddelerin başında yün gelmektedir. Daha sonra kıl, tiftik, pamuk ve keten, az oranda kenevir ve ipek gelmektedir. Yünden el dokumaları olarak elbiselikler, şalvar, şallar, kalın abalar dokunur. Kıl tiftikten çadır, çuval, torba dokunur.

 

 

 

proje19

 

 

Ketenden iç çamaşırları, göynek (gömlek), elbiselik, perde, döşemelik, yatak çarşafları, masa ve minder örtüsü, sedir şalı ve torbalık kalın bezler dokunmaktadır. Kenevirden iç çamaşırı, gömlek, masa örtüleri, peçete, yatak çarşafları, heybe, çuval, çul gibi dokumalar dokunmaktadır. İpekten ise perde, yatak örtüsü, bel kuşakları, bluz, masa ve sehpa örtüleri dokunmaktadır.

 

 

proje21

 

 

Yöresel el dokumacılığı yaygın olan Kastamonu yöresinde, daha çok pamuk ipliği ile dokuma yapılmaktadır. Kastamonu el dokumalarında ön bezi (önlük), çember (tülbent), peşkir, toplamalı çarşaf, selalmaz, işlemeli perde, tül perde, masa örtüleri, şömentablo, yatak örtüleri, koltuk ve sedir döşemelikleri, gömlek ve bluzluk kumaşlar, peştamal ve bel kuşakları dokunmaktadır.

 

 

proje20

 

 

Sözü edilen dokumalar arasında selalmaz olarak adlandırılan dokuma kumaş çeşitli aşamalardan geçirilerek dokunur. Çözgü ve atkı ipi tek kat ve bükümsüzdür. Bu ipin dayanıklılığı artırmak için tek kat olan bükümsüz ipler haşıl denilen bir işlemden geçirilmektedir.

 

 

proje22

 

 

Kastamonu çarşaf dokumada, çirişli sarı kıvrak ipi ve katsız bükümsüz pamuk ipleri kullanılır. Atkı ipi tek kat ve bükümsüzdür. Bu ipin dayanıklılığı artırmak için tek kat olan bükümsüz ipler çiriş denilen bir işlemden geçirilmektedir.

 

 

 

Son Düzenlenme Perşembe, 29 Ağustos 2019 10:01

 

 

Ehram, baştan ayaklara kadar inen ve gözler açıkta kalacak şekilde el yardımıyla yüze bürüklenen (yüzün kapatılması) kadın boy örtüsüdür. Eskiden yaşlı kadınlar tarafından kullanılan bu örtü günümüzde kullanılmadığından imalatı da terk edilmiştir. Ehram; Arapça bir isim olup haremden gelir. Kadınların örtündüğü örtü veya hacıların Kâbe‟yi tavaf için Mekke'de örtünmeye mecbur oldukları dikişsiz bürgüye denir. Erzurum halkı arasında ihram, "ehram" olarak kullanılır. Ehram Erzurum'da yaşlı kadınların, köylerde ise bütün kadınların sokak giysisi idi. Bugün bazı yaşlılar dışında, ehramı sokak giysisi olarak kullanan kadın sayısı çok sınırlıdır.

 

 

proje18

 

 

Ehram; Erzincan, Erzurum, Bayburt yörelerine has, kadınların örtünme amacıyla elbise üzerine aldıkları ince yün iplikten el tezgâhlarında örülen bir örtüdür ve mahalli bir özellik taşımaktadır.

Artvin yöresinde kilim, cicim ve ehram/şal dokumacılığı yapılmaktadır. Özellikle Yusufeli ilçesinde ehram dokumacılığı yaygın olarak yapılmaktadır. Ehram tezgâhlarında üretilen kumaşlar, gelin kıyafeti olabilecek kadar da ince ve zarif üretilebilmektedir. Ehram, özellikle, Yusufeli İlçesi‟nde dokunmaktaydı. Çok önceleri çokça dokunmasına rağmen, günümüzde kırk-elli yaş grubu kadınların sandıklarında bir veya iki adet bulunmaktadır. Yörede “hanımeliçar” olarak bilinmektedir. Genelde kadınlar tarafından, özel günlerde örtü olarak kullanıldığından, örtünün güzelliği, örtünen insana bir statü ve de saygınlık sağlamakta, bu da işçiliğinin daha bir itinalı olmasını sağlamaktadır.

Ehramın ana maddesi saf yündür. Özelliği kışın sıcak yazın serin tutar. Doğal renklerden oluşmuştur. Hiçbir katkı maddesi olmadan tamamen işlem basamakları insan gücü ile elle yapılır, bir ehram yaklaşık 20–25 günde meydana gelir ebatları en 90– 95cm,boyu 8–10 m arasına kadar yapılabilir.

 

 

proje15

 

 

Halk el sanatları başlangıçta bir ihtiyacı karşılamak için ortaya çıkar; daha sonra ekonomik bir ürün olur, yapana da gelir getirir, fayda sağlar ardından da sanat hâlini alır ve hayat standardına paralel olarak üst zevk ve estetiklere hitap edecek gelişme gösterir.

Ehram yünden dokunan, nakışlı dış giysi, baştan ayaklara kadar inen ve gözler açıkta kalacak şekilde el yardımıyla yüze bürüklenen kadın boy örtüsüdür.

Eskiden yaşlı kadınlar tarafından kullanılan bu örtü günümüzde kullanılmadığından imalatı durdurulmaya başlamış fakat kullanışı yönünden sağlıklı bir kumaş türü olduğundan günümüze uyarlanarak yeni tasarımlarda kıyafetler üretiminde değerlendirmeye başlanılmıştır.

 

 

proje16

 

 

Ehram dokumacılığında kullanılan ipler (teller) in büküm işlemi(eğirme) herhangi bir makine kullanılmadan yapılmaktaydı. Böyle olunca bu iş hanımlara düşmekteydi. "Kimi ev hanımı boş zamanlarını değerlendirmek, el harçlığını çıkarmak, dolayısıyla aile bütçesine katkıda bulunmak amacı ile yün satın alır, bu yünü evinde yıkar, iplere sererek kurutur, özel yün çubuğu ile çırpar, yün tarağında tarar, teli ile büker, iplik yapar ve götürür culfalara satardı.

Ehramlar elle büküldüğü için incelik ve kalınlıkları büken (eğiren) kişiye göre değişmekteydi. Ehramlık iplerde büküm ne kadar ince gerçekleştirilirse o kadar kıymetli olurdu. Culfalar da buna göre iplere kıymet biçerlerdi. Ehramın bükümüne göre değeri arttığı ve iyi bükülen ip dokumada güzel durduğu için çoğunlukla ipleri ehramı dokutan kişi bükerdi. Bu yüzden ipi büken kişi büküm işlemine özen gösterirdi. O zamanlarda mahalle aralarında, kapı önlerinde elinde teli ile ip büken hanımlara çokça rastlanırdı. Culfada iplik tartısı, tarihi akışa ve geleneğe uyularak yumurta ile yapılırdı. 4 Yumurtanın ağırlığına "I tuğt" denir 6-7 tuğttan bir ehram yapılabilir.

 

 

proje17

 

 

Bu da tahmini olarak 1 kg gelirdi. Culfaya iplik götüren hanımın ipliği yumurta ile tartılır sonra ehram kendisine verilirken aynı tartı sistemi uygulanırdı.

 

 

Son Düzenlenme Salı, 08 Şubat 2022 16:12

 

 

ipek iplikle yapılan dokumalar yazın serin, kışın sıcak tutma özellikleri nedeniyle tarih boyunca çok fazla rağbet görmüştür.Çağlar boyu gündelik hayatta en mütevazı köy evinden bey konaklarına kadar her sınıftan insanın ihtiyacını karşılamak üzere kullanılmıştır.

Kadın ve erkek kıyafetlerinde kullanılan gömlekler, kadın kıyafetlerinde kullanılan çember hâlâ köylerde üretilen ipek dokumalardan yapılmaktadır.

Muğla Milas bölgesinde üretilmektedir.Yöresel kıyafetleri olan ”üç-beş” entari ile birlikte giydikleri ipek gömlekler ve başlarına taktıkları ipekten yapılma çemperileri özel günlerde, sokakta oyun oynayan küçük kızlar da bile görmek mümkündür.

Köyde ipek dokumalar, kadınların kendi yetiştirdikleri altın sarısı kozalardan ürettikleri ipek ipliklerden yapılmaktadır. Dokumalar da, bu nedenle sarı renkte olmaktadır. Beyaz renkte olan ipek dokumalar ise ithal kozalardan üretilen ipeklerle yapılan dokumalardır. Dolayısıyla dokunan kumaşlar da kozaya uygun olarak renk almaktadır. Bu yörede en çok sarı koza üretildiği için dokumalarda sarı renkte olmaktadır.

 

 

proje13

 

 

Milas Çomakdağ-Kızılağaç dastar dokumalarında atkı ve çözgü ipi olarak ipek kullanılması dokumaların değerini artırmaktadır. Bu dokumalar, ipek iplik ve el tezgâhlarında insan gücü ile dokunmasından dolayı 40–45 cm eninde dokunabilmektedir. Daha geniş ende dokunması zordur.

Milas ipek dokumalarında, çözgüde ve atkıda aynı cins ve tek renk iplik kullanılır. Yapılan dokuma bez ayağı dokuma olduğu içinde belirgin bir desen oluşmaz. Sadece ipliklerin bağlanış durumundan yani dokuma örgüsünden dolayı, ışık-gölge etkisiyle bir görüntü oluşur.

Milas’ın Çomakdağ-Kızılağaç köyünde ipek dokumalar eskiden sadece “üstlük” denilen başörtülerinde ve “gömlek” denilen iç giysilerde kullanılmıştır.

 

 

proje12

 

Halen köy kadınları tarafından büyük bir özveriyle ve titizlikle dokunan kumaşlar artık günümüz şartlarına uygun olarak kullanılmak üzere daha uzun dokumalar halinde de dokunmaktadır.

Fakat “üstlük” ve “gömlek” yapımını bırakmamışlardır. Özellikle kızların çeyiz sandıklarının başköşesinde ipek dokumalar yer almaktadır.

 

 

proje14

 

Dastar ipek dokumaları kamçılı tezgâhlarda dokunmaktadır. Kamçılı tezgâhta dokuma yapılırken dokuyucu, oturma tahtasının tam ortasına oturur. Dokumacı yerine oturduğu zaman, daha önce atkı iplikleri sarılmış olan masuraları hemen uzanıp alabileceği bir konumda olması gerekir. Mekiğe, atkı masuralarından birisi takılır. Atkının ucu mekik boncuğunun deliğinden dışarı çıkarılır ve kenardan çözgü ipliğinin birisine dolanır. Ön kısımda bulunan ve dokunan kumaşın rulo halinde üzerine sarıldığı kumaş levendine (sermin) geçirilen çözgü ipliklerinin üzerine sarıldığı çözgü levendi döndürülmek suretiyle çözgü gerginliği sağlanır.

 

 

 

Son Düzenlenme Cuma, 11 Şubat 2022 14:50

 

 

Dokumacılık, sadece insanların doğal çevreye uyum zorluğundan kaynaklanan bir meslek değildir. Dokumacılık ürünleri, aynı zamanda, insanların kültür ve yaşam standartlarını yansıtan birer sanat eseridir.

 

 

proje10

 

Çıpıt dokuma mekikli dokumaların, geleneksel farklı bir çeşidi olup bez ayağı tekniği ile dokunur. Bu dokuma halk arasında çulfalık denilen (yer tezgâhı) tezgâhlarda uygulanır. Geleneksel el dokumalarının (kilim) modern hayata geçirilmesi, ip ve kumaş artıklarının değerlendirilmesi açısından da ayrı bir önem taşır.

Çıpıt dokuma, dokuma örgülerinden bez ayağı tekniğinde dokunmaktadır. En eski ve en çok kullanılan, sağlam ve küçük raporlu bir dokuma örgüsüdür. Atkı ipliklerini çözgü iplikleri arasından bir alttan, bir üstten geçirerek dokuma oluşturulur. Desen, yatay iplerle elde ediliyorsa(atkı)atkıyüzlü; dikey iplerle elde edilirse (çözgü) çözgü yüzlü dokuma adını alır.

 

 

proje9

 

Dokumada kullanılacak penye kumaşlar renk uyumuna göre seçilir. 3-5 cm’ den kesilen şeritler mekiğe düzgün bir şekilde dolanır. İp ucunun verev kesilmesi dokuma kenarında potluk oluşmaması için önemlidir.

 

 

proje7

 

Çıpıt Dokuma Tekniği

Desen iplikleri (atkı), modele göre bez ayağı tekniğinde 4-5 cm düz dokunur.Elimizdeki ipliklerin veya kumaş şeritlerin renk uyumları göz önüne alınarak farklı aralıklarda dokunmasına bu şekilde devam edilir.Model aralarına saçak ipler yerleştirmek istiyorsak 5-10 cm uzunluğunda şeritler hâlinde ip hazırlanır.Bu şeritler modele göre çözgüler arasına halı dokuma ilmekleri şeklinde atılır.Bez ayağı modele göre 4-5 sıra daha dokunur.Bu işlemler aşağıdaki şekilde görüldüğü gibi atkı ipleri kabartılarak da (çekilerek) farklı desenlerde dokunabilir.Atkı ipleri modele göre tekrarlanarak tarak veya kirkitle sıkıştırılır.

 

 

proje6

 

Çıpıt Dokumanın Uygulandığı Ürünler

Yaygılar

Paspaslar

Koltuk örtüleri

Sandalye minderleri

Çanta ve heybeler

 

 

proje8

 

Kullanılan atkı iplikleri dokuma işlemi sırasında, çok az bir gerilimle karşı karşıya kalırlar.

 

 

proje5

 

 

Ayrıca tarak dişleri ve gücü aralıklarından geçmediği için, iplik kalınlıkları ve yapıları değişken olabilir. Genellikle artık ipliklerden veya kumaş kenarlarından çıkan penye iplerle dokunur. Bu yüzden çoğunlukla mukavemeti yüksek ve esnektir. ( Pamuk ipliği, Efekt bükümlü iplikler)

 

 

proje11

 

 

Son Düzenlenme Cuma, 11 Şubat 2022 14:41
?<