İplikte Büküm ve Önemi
  • İplikte Büküm ve Önemi

     

     

    ipl161

      

     

    İpliğin kumaş oluşumu sırasında uğrayacağı gerilim kuvvetlerine karşı mukavemeti sağlayabilmesi amacıyla liflerinin bir eksen etrafında ( iplik ekseni ) birbirleri üzerine dolanmasıdır.Kullanılan iplik numaralama sistemine göre 1 metrede ya 1 inçte, yani bir birim ölçüde belirlenen büküm miktarı başta ipliğin ve ona bağlı olarak kumaşın mukavemetini, tuşesini görünümünü ve ekonomikliğini olmak üzere kumaşın hemen tüm özelliklerini etkileyen en önemli faktörlerinden biridir.Kesikli ( ştapel ) liflerden üretilen ipliklerin mukavemetleri belli bir miktar büküm uygulanmak suretiyle sağlanır.Uygulanan burulmanın yönüne göre büküm S veya Z ile ifade edilir.Normal koşullar altında iplikler daima Z bükümlü (  Dikey tutulan tek kat iplikte meydana gelen spiral veya helisler Z harfinin ortasındaki doğru yönünde (sağ) ise ya da uçlarından tutulup sağ el tarafından sağa doğru (saat yönünde) döndürüldüğündedüzeliyor ve mukavemet kaybediyor ise iplik Z bükümlüdür   ) olarak üretilirler.Ancak özel amaçlar için S bükümlü ( Dikey tutulan tek kat iplikte meydana gelen spiral veya helisler S harfinin ortasındaki doğru yönünde (sol) ise ya da uçlarından tutulup sağ el tarafından sola doğru (saat yönünün tersi) döndürüldüğünde düzeliyor ve mukavemetkaybediyor ise iplik S bükümlüdür.)

     

     

    ipl162

     

     

    İplikte büküm sayısının ve yönünün bilinmesi çok önemlidir. İplik oluşumunda ipliğe verilecek büküm miktarı lifin inceliğine, uzunluğuna, iplik numarasına ve kullanılacağı yere bağlıdır. İpliğe verilecek büküm miktarı ve yönü, ipliğin cinsine ve kullanacağı yere (dokuma, örme, krep) bağlı olarak değişmektedir.

    Örme iplikleri, az bükümlü, krep iplikleri ise yüksek bükümlü ipliklerdir. Dokuma iplikleri ise örme ipliklerinden daha yüksek bükümlüdür. İpliklerin, büküm miktarı ve yönleri değiştirilerek çeşitli kumaş efektleri elde edilebilir. Bunlardan bazıları gözle görülebilir, bazıları kumaşın tutumunu değiştirir, bazıları da mekaniktir.

    Örneğin; bir kumaşın dokunmasında, çözgüde hem “S” hem de “Z” bükümlü iki ayrı tip iplik kullanılması ve dolayısı ile bu ipliklerden ışınların farklı yollarla yansıması nedeni ile yollu görünümlü kumaş elde edilir. Büküm sayısı ile ipliğin boya alma yeteneği değişeceğinden büküm sayısı doğru olarak tespit edilmelidir. Büküm sayısı fazla olan iplik, büküm sayısı az olan ipliklerden daha az boya alır. Bundan dolayı farklı bükümdeki iplikler bir kumaş içerisinde yer alıyorsa kumaşta abraj adı verilen ton farklılıkları olacaktır. Kesikli liflerden oluşturulmuş ipliklerin, mukavemetli olabilmesi için bükülmesi gerekir. İplik mukavemeti, verilen büküm miktarı ile orantılı olarak artmaktadır. Büküm arttıkça ipliğin mukavemeti de artar. Ancak belli bir kritik noktadan sonra büküm miktarı artmasına rağmen, iplik mukavemetinde azalma oluşur.

    ipliklerin üretimi de yapılır. Bir ipliğe verilecek büküm miktarı ipliğin daha sonraki kullanım yerine ve lif uzunluğuna göre seçilir. Lif uzunluğu arttıkça büküm gereksinimi azalacaktır. Bükümün derecesi genellikle ikiye ayrılır ;

     

    AÇIK BÜKÜM : 

    Triko ( örme ) ipliklerine verilir. Örme makinesinde ipliklerin karşılaşacağı direnç nispeten düşük olduğu için triko ipliği üzerindeki büküm miktarı dokuma ipliğine oranla düşüktür. Dolayısıyla triko ipliği mukavemeti dokumaya göre düşüktür.

     

    KAPALI BÜKÜM : 

    Dokuma ipliklerine verilir. Dokuma tezgahında özellikle çözgü ipliklerinin üzerine binen yük oldukça fazla olduğu için dokuma ipliklerine ,örmeye oranla  yüksek büküm verilir. Dolayısıyla dokuma ipliğinin mukavemeti trikoya göre daha yüksektir.Unutulmaması gereken husus büküm miktarı arttıkça ipliğin sertleşeceği ve üretim maliyetinin artacağıdır.

     

    Bükülü iplik numarası tespitinin yararları : 

    1-İpliğin fiziksel kalınlığı ve inceliği hakkında fikir verir. 

    2-İplik maliyetinin belirlenmesinde önemli bir unsurdur. 

    3-İpliğin kumaş üzerindeki örtücülüğü hakkında fikir verir. 

    4-Kumaş tasarımlarında etkin bir faktördür 

     

    Büküm sayısına göre bükümler 

    1.Yumuşak büküm 

    2.Normal büküm 

    3..Sert büküm 

    4.Krep büküm 

    5.Fantazi büküm

     

    İplik adedine göre bükümler 

    1.Tek katlı büküm 

    2.İki katlı büküm 

    3-Çok katlı büküm (kablo büküm)

     

    Katlı Büküm İşleminin Amacı : 

    1-Tek kat ipliğe mukavemet kazandırmak 

    2-Çeşitli görünümlerde iplikler elde etmek 

    3-Kumaşta değişik görünüm ve efekt meydana getirmek 

    4-Çok katlı ve farklı yapılarda iplik elde etmek . 

     

     

    ipl163

     

     

    Katlı İplikte Büküm Sayısını Bulmanın Amacı : 

    İki veya daha fazla tek kat ipliği bükmek suretiyle birleştirerek katlı bükümlü iplik oluşturulur. Tek katlı iki ipliğin bükülmesi, çifteleme ya da iki katlama denir.

    İki veya daha fazla katlı ipliğin birlikte bükülmesi de çoklu katlama ya da kablolama denir. 

    Katlama, ipliklerin bükümsüz olarak boyuna paralel hâle getirilmesine denir. 

    Büküm; ipliğin birim uzunluğundaki tur sayısıdır. Büküm; liflere kalıcı bir görünüm vermek, birbirleriyle temas yüzeyini artırmak, lifleri bir arada tutmak amacıyla uygulanmaktadır. Büküm ile paralel hâldeki lifler helisel hâle dönüştürülür ve iplik mukavemet kazanır.

    Büküm sayısı, bükülmüş ipliğin üzerindeki birim uzunluğundaki dönüş (spiral) adedi şeklinde ifade edilir. Elyafın birim uzunlukta yaptığı spiral sayısı, büküm sayısını verir. Büküm faktörü kullanılarak iplik numarasını bilmeden ipliğin büküm karakteristiği hakkında bilgi edinilebilir. Büküm sayısı, kullanılan ham maddeye ve ipliğin kullanıldığı yere göre tespit edilir.

     

    Büküm sayısı; 

    1-Kumaşın tuşe ve tutumunu, 

    2-iplik sağlamlığını, 

    3-iplik hacmini ve örtme faktörünü, 

    4-Kumaşın sağlamlık ve esnekliğini, 

    5-iplik ve kumaşın boncuklanma özelliği, 

    6-Kumaşın geçirgenliğini, 

    7-Kumaşın kullanım ömrünü etkiler.

     

     

    ipl164

     

     

    Bükülü ipliğin Büküm Yönünü Tespit Etme :  

    İpliğe verilen bükümün yanında yönünün de bilinmesi gerekmektedir. Bükümün yönü iplik makinesinde iğlerin dönüş yönüne bağlıdır. İğler saat yönünde dönüyorsa sağ büküm (Z), saat yönünün tersine dönüyorsa ipliklere sol büküm (S) verilir. İpliğin büküm yönünü tespit etmek için ipliğin bir ucundan parmaklar arasında tutup aşağı doğru sarkıtılır; iplik üzerindeki izler (helisler) sağ yönde yönlenmiş ise iplik büküm yönü sağ yöndür. Yine iplik üzerindeki helisler Z harfinin orta çizgisine paralel ise büküm yönü sağ yöndür. İplik üzerindeki büküm helisleri sol yöne yönelmiş ise ve S harfinin orta çizgisine paralel ise iplik bükümü sol bükümdür. 

     

     

    ipl165

     

     

    İplikteki bükümün yönü mukavemet değerini etkilememektedir. Büküm yönünün etkisi, kumaş yüzeyinde ışığı farklı yansıtması bakımından kendini göstermektedir.

    Ring iplik eğirme sisteminde üretilen ipliklerin büküm yönü belirgin bir şekilde kendini gösterirken OE-Rotor iplik eğirme sisteminde üretilen ipliklerde büküm olmasına karşın büküm yönü görsel olarak rahatça anlaşılamaz.

    Tek kat iplik bükümünde S veya Z büküm (tek kat ipliklerin sembolü), katlı iplik bükümünde SZ, ZS, SS veya ZZ büküm (katlı ipliğin büküm yönü ve sembolleri); kablo iplik bükümünde ZSZ veya ZZS büküm yönleri seçilebilir. Bükülecek ipliklerin büküm yönüyle katlama büküm yönü aynı olursa buna büküm üstüne büküm denir. Sert bir iplik oluşmasını sağlar.

     

    İplikte büküm yönleri

     

    S büküm 

    Dikey tutulan tek kat iplikte meydana gelen spiral veya helisler S harfinin ortasındaki doğru yönünde (sol) ise ya da uçlarından tutulup sağ el tarafından sola doğru (saat yönünün tersi) döndürüldüğünde düzeliyor ve mukavemet kaybediyor ise iplik S bükümlüdür.

     

     

    ipl169

     

     

    Z büküm  

    Dikey tutulan tek kat iplikte meydana gelen spiral veya helisler Z harfinin ortasındaki doğru yönünde (sağ) ise ya da uçlarından tutulup sağ el tarafından sağa doğru (saat yönünde) döndürüldüğünde düzeliyor ve mukavemet kaybediyor ise iplik Z bükümlüdür.

     

     

    ipl170

     

     

    İplikte büküm sayısının ve yönünün bilinmesi çok önemlidir. İplik oluşumunda ipliğe verilecek büküm miktarı lifin inceliğine, uzunluğuna, iplik numarasına ve kullanılacağı yere bağlıdır. İpliğe verilecek büküm miktarı ve yönü, ipliğin cinsine ve kullanacağı yere (dokuma, örme, krep) bağlı olarak değişmektedir.

    Örme iplikleri, az bükümlü, krep iplikleri ise yüksek bükümlü ipliklerdir. Dokuma iplikleri ise örme ipliklerinden daha yüksek bükümlüdür. İpliklerin, büküm miktarı ve yönleri değiştirilerek çeşitli kumaş efektleri elde edilebilir. Bunlardan bazıları gözle görülebilir, bazıları kumaşın tutumunu değiştirir, bazıları da mekaniktir.

    Örneğin; bir kumaşın dokunmasında, çözgüde hem “S” hem de “Z” bükümlü iki ayrı tip iplik kullanılması ve dolayısı ile bu ipliklerden ışınların farklı yollarla yansıması nedeni ile yollu görünümlü kumaş elde edilir.

    Büküm sayısı ile ipliğin boya alma yeteneği değişeceğinden büküm sayısı doğru olarak tespit edilmelidir. Büküm sayısı fazla olan iplik, büküm sayısı az olan ipliklerden daha az boya alır. Bundan dolayı farklı bükümdeki iplikler bir kumaş içerisinde yer alıyorsa kumaşta abraj adı verilen ton farklılıkları olacaktır. Kesikli liflerden oluşturulmuş ipliklerin, mukavemetli olabilmesi için bükülmesi gerekir. İplik mukavemeti, verilen büküm miktarı ile orantılı olarak artmaktadır. Büküm arttıkça ipliğin mukavemeti de artar. Ancak belli bir kritik noktadan sonra büküm miktarı artmasına rağmen, iplik mukavemetinde azalma oluşur.

     

     

     

    Yazan %AM, %02 %347 %2016 %10:%Tem in İplik

İplik

 

...

 
 

Konvansiyonel Ring iplik eğirme tekniği geniş bir kullanım alanına sahip olmasına karşın yüksek hızlara çıkılamaması üreticiler açısından önemli bir sorun olarak belirlenmiştir Bu durum ise yeni iplik eğirme yöntemlerinin araştırılmasına olumlu katkılar sağlamıştır.

Ring iplik eğirme sisteminin modifikasyonu ile geliştirilen;

Kompakt iplik eğirme sistemi

Sirospun ve Duospun iplik eğirme sistemleri,

Açık uç-rotor iplik eğirme sistemi,

Friksiyon iplik eğirme sistemi

Hava jetli iplik eğirme sistemi

Vorteks iplik eğirme sistemi

Bilinen ve sektörde sıklıkla kullanılan önemli yeni iplik üretim sistemleridir. Son yıllarda dönen hava prensibi ile iplik üretimi sağlayan vorteks ve hava jetli sistemler minimum maliyet, yüksek hız ve kaliteye ulaşabilme konusunda önemli avantajlar sağlamıştır.

 

 

 

 0408ip

 

 

0409ip

 

 

 

 

 

 

 

 

ipl35

Rotor iplik makinelerinin otomasyona uygun olmaları, yüksek üretim hızları, iplik eğirme prosesinde bazı işlem kademelerinin elimine edilmesi, personel ve yer gereksiniminde önemli ölçüde azalma sağlaması gibi nedenlerle dünyada kullanımları giderek artış göstermektedir. Teknolojik gelişmelere paralel olarak kullanım alanları da genişlemektedir. Open-end iplikleri yaygın olarak örgü mamullerde, dokunmuş dış giyim, denim, iş kıyafetleri ve teknik kumaşlarda kullanım alanı bulmaktadır. Ring iplikçiliğine kıyasla 10 katına çıkan üretim hızları, azalan kopuşlar ve daha yüksek makina verimliliği sayesinde işletmelerde verimlilik artışı sağlamaktadır

 

 

 

rot1

 

 

Open-end iplik eğirme sisteminde amaç

 

Şerit halindeki lifleri önce tek tek hale getirmek, daha sonra bu lifleri tekrar bir araya toplayarak ucu açık olan (bükümsüz uç) ipliğe tutturarak liflerin büküm almasını sağlamaktır.

Şerit halindeki lifler şerit besleme kondenseri içerisinden geçirilerek şerit besleme silindirine gelir. Besleme silindiri yardımıyla şerit, yüksek hızda dönen (7.500 - 9.000 dev/dk) açma silindirine beslenir. Buradaki beslemenin hızı iplik numarası, rotor devri ve büküm sayısına göre değişir. Açma silindiri, besleme silindirinden tarama yolu ile aldığı lifleri dönüş yönünde çevirir. Bu çevirme esnasında lifler arasında kalan çepeller merkezkaç kuvvetinin etkisi ile açma silindirinin tarafından telef toplama bandına dökülerek merkezi bir atık deposunda toplanır. Rotorun yüksek dönüş hızı nedeni ile (50.000 d/dk - 160.000d/dk) lif iletim kanalında bir hava akımı oluşur. Lif iletim kanalı, açma silindirinden rotora doğru gittikçe daralan bir konik formundadır. Bu formu nedeni ile oluşan hava akımının hızı rotora doğru artmaktadır. Lifler, lif iletim kanalından hızlı bir şekilde geçerek, yüksek hızda dönen rotora ulaşır ve rotorun iç duvarına çarpar. Rotorun içinde oluşan savrulma kuvveti nedeni ile rotor iç duvarına çarpan lifler rotor yivinde bilezik şeklinde bir yapı oluşturur. Çıkış borusu ve düze içerisinden gelen açık uçlu (iç kısmı bükümsüz) iplik rotor içerisine ulaşır ve buradaki lifle temas ettiği anda rotorun dönüşü ile büküm almaya başlar. İplik, sarım bobini tarafından çekildikçe rotorun içine yeni lif beslenmeye devam edecek ve böylece kesiksiz bir çalışma başlayacaktır. Büküm verme elemanı ile sarım elemanının birbirinden ayrı olması yüksek çıkış hızlarına (200-250 m/dak’ya kadar) imkân sağlamaktadır. Oluşan iplik düze ve çıkış borusundan geçerek çekim miline gelir. İpliğin eğirme kutusundan çıkışı manşon ve çekim mili sayesinde olur. Kalite kontrolü yapılan iplik sarım tertibatı sayesinde bobinine sarılır. İpliğin sarıldığı bobin boyutları büyüktür ve bu ayrıca verimlilik sağlamaktadır. Makinenin çalışması esnasında oluşan iplik kopuşları ve yeni bobin bağlama işlemi makinenin her iki tarafında bulunan robotlarla gerçekleştirilir.

Open-end iplik eğirme prensibinde, kullanılan hammaddenin özellikleri önem sırası lif mukavemeti, lif inceliği, uzunluk/uniformite ve temizlik şeklinde sıralanmaktadır. Open-end iplik eğrilmesi sırasında, ring iplikler ile kıyaslandığında uzunluk daha geri planda kalmaktadır. Hatta OE rotor eğirmede daha kısa liflerle verimli çalışılır. Esas olan kesit alana daha fazla lif sığdırmaktır. Fakat OE Rotor için lif mukavemetini azaltan uygulamalardan kaçınmak gerekmektedir. Diğer bir noktada iplik hazırlama hattına toz emiciler ilave edilmelidir. İplik hazırlık aşamalarında tüm eğirme sistemleri için ortak amaç, lif paralelliği mümkün olduğu kadar artırarak temizleme işlemini ve lif yerleşimini gerçekleştirmektir. Farklı eğirme sistemlerinin önceliklerine göre malzemenin temizlenme aşamalarında dikkatli olmak gerekmektedir. Bu nedenle OE Rotor sisteminde makine parkını şu şekilde sıralamak mümkündür. Balya yolucu makine ile yan yana sıralanmış balyalardan küçük pamuk tutamları hava kanalına aktarılır. Lifler, sevk borusuna yerleştirilen metal dedektörünün içerisinden geçer. Metal dedektöründen geçen liflerde metal parçası tanımlarsa sevk borusu üzerindeki klape yön değiştirir. Metal dedektöründen sonra lifler kaba temizleyici makineye ulaşır. Sevk boruları ve hava akımı yardımıyla taşınan lifler, lif giriş kanalından geçerek makinenin açma ve temizleme tamburuna ulaşır. Böylelikle liflerin bir miktar açılması ve kabaca temizlemesi gerçekleştirilmiş olur. Daha sonra lifler yabancı madde ayırıcı cihazdan geçer. Yabancı maddelerin temizlemesi sonrası karıştırıcı makinede lifler harmanlanır. Karıştırıcı makine sonrası lifler tarağa ulaşmadan önce bir hassas temizleyici ve toz emilimi sağlayan makineden geçirilir. Tarak makinesi ve iki pasaj olarak cer makinesinden geçirilen lifler band halinde open-end iplik eğirme makinesinde eğrilmeye hazır hale gelmektedir.

Bu şartlar “olası en temiz” pamuğun satın alınması gerektiğinin altını çizmekte ve dahası yüksek temizleme ve toz uzaklaştırma etkisi olan iyi temizleme ekipmanın rotor iplikçilik için büyük bir yarar sağladığını göstermektedir. Sentetik ve selülozik esaslı yapay lifler genelde “temiz”, yani çepelden ve yabancı materyallerden (kaba lifler ve bobinleme kalıntıları dışında) arındırılmışken ham pamuk belirli bir miktarda organik ve organik olmayan, kalıntılar, tozlar ve bitki parçacıkları içerir. Bahsi geçen bu malzemelerin çoğunluğu eğirme hazırlık ve taraklama işlemleri esnasında uygun sayıda temizleme pozisyonunda efektif temizleme yapılarak uzaklaştırılabilir. Rotor iplik makineleri efektif olarak büyük çepel parçacıklarını ve ikincil lifleri temizlerken tozlar ve diğer daha küçük ikincil materyaller hava akımıyla rotora ulaşabilir ve rotor yivinde birikebilir. Dolayısıyla rotor iplikçiliğinde temiz hammadde ön koşuldur.

Rotor iplikçiliğinde lif uzunluğu ring iplikçiliğinde olduğu kadar baskın bir lif karakteri olarak karşımıza çıkmaması nedeniyle, geri dönüşüm liflerin rotor iplikçiliğinde önemli oranda kullanabilme imkânı doğmaktadır. Çünkü geri dönüşüm liflerin, yeniden açma işlemleri esnasında lif boyları kısalmakta, düzgünsüzlüşmekte ve kısa lif oranı artmaktadır. Bu sırada önemli bir lif mukavemet düşüşü görülmezken, lifler önceden temizlenmiş olduklarından ve yeniden işlem gördüklerinden temiz bir haldedirler. Böylelikle geri dönüşüm lifler ile rotor iplik eğirme sistemi arasında olumlu bir bağlantı söz konusudur. Özellikle kaba ve kalın ipliklerin üretiminde daha kısa dolayısıyla daha ucuz geri dönüşüm pamuk lifleri kullanılabilmektedir. Yüksek oranda kısa lif içeriğine (< 1˝/25.4 mm) sahip, kısa ve orta uzunlukta pamuk ve pamuk döküntüsünün, rotor eğirme prensibiyle başarılı bir şekilde eğrilebilmektedir. Kısa liflerden elde edilen iplikler genelde yüksek büküm katsayılarında eğrilmelidir. Ancak kısa liflerden elde edilen ipliklerin mukavemet ve düzgünsüzlük gibi fiziksel tekstil özellikleri, örneğin çok sayıda lif olmasının tüylendirme efektine olumlu etkileri bulunan tüylendirilmiş çarşaflık kumaşlarda olduğu gibi, nihai ürünlerde daha alt roller üstlenmektedir .

Dokuma ve örme materyalden geri kazanılmış malzeme veya lif döküntüleri, bu uygulama için özellikle uygun oldukları için, rotor iplik makinesinde kullanılabilmektedir. Ancak, düşük maliyetli bu hammaddelerin başarılı bir şekilde eğrilmesi için mutlak ön şart bu malzemelerin tek bir life kadar açılmış olmasıdır. Farklı imalatçılara ait değişik makineler bu işlem için uygundur. Ayırma işlemi kumaş ya da iplik kalıntılarının kesilip yırtılmasıyla başlayan birkaç aşamada gerçekleşir. Eğer bu işleme gerekli özen gösterilmezse en ufak kumaş ya da iplik kalıntısı rotora ulaştığında kopuşlara sebep olacaktır. Çok kaba iplikler söz konusu olduğunda kumaş ya da iplik kalıntıları kopuşlara sebep olmaz ama ipliğe dâhil olabilir ve kaçınılmaz olarak iplikte kalın yer olarak gözükürler. Ancak iplik kalitesinin lif boyundaki kısalmayla azaldığı unutulmamalıdır ve bu özellikle iplik mukavemetini ve sık rastlanan hataların sayılarını (ince yer, kalın yer ve neps) etkilemektedir. Dolayısıyla pamuk döküntülerinden ipliklerin belirli uygulama alanlarında kullanılmak üzere üretilmesi gerekmektedir.

 

 

 

0100openend 

 

 

 

 

ipl129

 

 

?<