Kitin ve Kitosan Lifleri
  • Kitin ve Kitosan Lifleri

     

     

    Dünyada çapında, büyük miktarda yengeç ve karides gibi, kabuklu su ürünlerinin kabukları değerlendirilmeden çevreye atılmaktadır.

     

    • Günümüz artan çevre yasaları ile birlikte atıkların yeniden değerlendirilmelerinin gündeme gelmesiyle birlikte, bu kabuklardan yeni ürünler elde edilmeye başlanmıştır.
    • Bu ürünlerin başında kitin gelmektedir.
    • Kitin, dünyada selülozdan sonra ikinci en yaygın biopolimerdir.
    • Kitinin başlıca türevi olan kitosan, birçok sektör gibi tekstil işlemlerinde de geniş kullanım olanağına sahiptir.

     

    Dünya çapında, deniz ürünleri üreticisi şirketler tarafından büyük miktarda yengeç ve karides kabuğu değerlendirilmeden çevreye atılmaktadır. Özellikle son yıllarda atıkların yeniden değerlendirilmelerinin gündeme gelmesiyle birlikte, kabuklu su ürünleri çürümeye bırakılmak yerine kimyasal veya biyolojik yöntemlerle yeniden değerlendirilmekte ve yeni ürünler elde edilmektedir.

     

    Bu şekilde edilen ürünlerin başında kitin ve bir türevi olan kitosan gelmektedir. Doğal bir biyopolimer olan kitosan, özellikte son 50 yıldır araştırmacılar için ilginç bir materyal olarak yerini korumaktadır.

     

    • Kitine göre birçok avantaja da sahip olan kitosan başta gıda, kozmetik, ziraat, tıp, kâğıt ve tekstil olmak üzere birçok endüstri dalında kullanım alanı bulmuştur.

     

    Tekstil terbiyesi işlemleri esnasında çok miktarda su ve enerji tüketilmektedir. Bununla birlikte atık suya terk edilen boyarmaddeler ve yardımcı maddeler de kirletici etki göstermektedir. Kirlilik ve atık suyun rengini gidermek için kullanılan kimyasal maddeler ise ek bir kirliliğe yol açmaktadır. Tüm bu unsurlar, gittikçe katılaşan çevre kanunları için tehdit edici bir unsur oluşturmaktadır. Bu nedenle, tekstil endüstrisinde toksik özellikte ve atık su yükü oluşturan kimyasal maddelerin yerini alabilecek yeni madde arayışları devam etmektedir.

     

    Doğada bulunan kaynaklardan bol miktarda elde edilebilen bir biyopolimer olan kitosan,

     

    • Canlılara karşı toksik özelliğinin olmaması,
    • Biyolojik olarak parçalanabilirliği,
    • Biyouyumluluğu,
    • Kimyasal ve fiziksel özellikleri

     

    Bakımından diğer biyopolimerlere göre üstün özellikler göstermesi nedeniyle birçok endüstri dalı gibi tekstil endüstrisi içinde uygun bir madde olarak karşımıza çıkmaktadır.

     

    KİTİN VE KİTOSAN

     

    Su ürünleri işleme fabrikalarında değerlendirilemeyen kabuklu katı ve sıvı atıkları büyük bir potansiyel oluşturmaktadır. ABD’de bulunan katı atıkların % 1050’sini kabuklu su ürünleri işleme artıkları oluşturmaktadır. Bu artıklar dünyada yaklaşık 5x10 6 tona kadar ulaşmaktadır. Su ürünleri işleme fabrikalarının artıkları deniz, akarsu vb. gibi ortamlara döküldüğünde, kirlilik gibi çok önemli bir soruna yol açmasının yan ı sıra çevre açısından da büyük bir risk oluşturmaktadır.

     

    Türkiye açısından bakıldığında ise yıllık ortalama olarak, karides için 6383-6890, istiridye için 2741-2840, midye için 6328-1800 ton atık ortaya çıkmaktadır. Ancak ne yazıktır ki, Türkiye’de kabuklu deniz ürünleri işleme artıkları yeterince değerlendirilememektedir.

    Kabuklu su ürünleri işleme artıkları katı ve sıvı olmak üzere iki şekilde incelenmektedir.

     

    • Katı artıklarından kitin ve türevleri,
    • Sıvı artıklarından ise çorba ve kabuklu konsantreleri

     

    Elde edilmektedir.

    Doğal ve toksik olmayan bir biyopolimer olan kitin ve kitosan, başlıca yengeç ve karides kabuklarından elde edilmektedir.

     

    Bunun yan ısıra, böcekkabukları da kitin kaynağı açısından oldukça zengindir. Böcekkabuklarında yaklaşık % 23,5 oranında kitin bulunurken bu oran yengeç ve karideste sırasıyla % 17 ile % 32 arasındadır. Karides kitinlerinde % 6.29, yengeç kitinlerinde ise % 6.24 oranında azot bulunmaktadır.

     

    • Kitosan, kitinin de asetillenmesi sonucu elde edilen bir polisakkariddir.
    • Kitin, selülozdan sonra dünyada en yaygın olarak bulunan ikinci biyopolimerdir.
    • Yengeç, karides gibi kabuklu su ürünlerinin ana bileşeni olup, böceklerin iskeletinde ve mantarların hücre duvarlarının yap ısında da bulunmaktadır.

     

    Kitinin birçok türevi bulunmakla beraber en önemlisi kitosandır. Kitosan, ilk kez 1811 yılında Henri Bracannot tarafından bulunmuştur. Bracannot, mantarlarda bulunan kitini sülfürik asitte çözmeye çalışmış ancak başarılı olamamıştır. 1894’de Hoppe-Seyler, kitini potasyum hidroksit içerisinde 180oC’de işleme sokmuş (deasetilleme) ve asetil içeriği azaltılmış bir ürün olan“Kitosan”ı elde etmiştir.

     

    1934 yılında kitosan’dan film üretimi ve lif eldesi konusunda olmak üzere iki patent alınmıştır. Aynı yıl, Clark ve Smith tarafından çok iyi oryante olmuş kitosan lifi üretimi de başarı ile gerçekleştirilmiştir.

     

    Kitin ve kitosan hakkındaki ilk kapsamlı yayın, 1977 yılında Muzarelli tarafından yapılmıştır. Daha sonra bu konuda çeşitli uluslararası sempozyumlar ve araştırmalar ile devam eden incelemeler günümüze kadar gelmiştir. Bu çok yönlü materyallerin yeni uygulama alanlarını bulmaya ve uygulamaya yönelik akademik ve endüstriyel araştırmalar halen kapsamlı ve yoğun bir şekilde devam etmektir.

     

     

    ketin01

     

     

    Genel olarak bakıldığında, yengeç, ıstakoz ve karides gibideniz hayvanlarının kabuk kısmı % 30-40 protein, % 30-50 kalsiyum karbonat ve kalsiyum fosfat ile % 20-30 kitinden oluşmaktadır.

    Kabuklu deniz hayvanlarının yapısındaki protein bazı insanlarda alerjiye sebep olabilmektedir.

    Dolayısıyla, proteinin tamamen uzaklaştırılması özellikle biyomedikal uygulamalarda kullanımı açısından son derece önemlidir. Bu amaçla, kitinin protein kompleksindeki kovalent bağlar koparılmakta ve yapılan işleme deproteinizasyon denilmektedir. Ancak kullanılan kimyasal maddelerin biyopolimeri de depolimerize etme tehlikesi nedeniyle işlem esnasında dikkatli olmak gerekmektedir.

    Kitosan’ın Kullanım Alanları

    Kitosan günümüzde;

     

    • Tıptan gıdaya,
    • Ziraattan kozmetiğe,
    • Eczacılıktan atık su arıtımına
    • Tekstil sektörüne

     

    Kadar sayısız alanda kullanılabilmektedir.

    Kitosan çeşitli ülkelerde büyük ölçüde kullanılmasına karşın ülkemizde bu oran daha düşüktür. Tekstil sanayinde de birçok amaç için kullanılmaktadır.

     

    Bunlar arasında;

    • Antimikrobiyal özellik kazandırması,
    • Yünlü kumaşlarda çekmezlik sağlaması, -
    • Reaktif boyamada tuz miktarını azaltması,
    • Pamuğun asit boyarmaddelerle boyanabilirlik kazanması,
    • Antistatik özellik kazandırması,
    • Deodorant maddesi olarak kullanılması,

     

    Sayılabilmektedir. Ayrıca, kitosan ile diğer liflerin karışımından üretilen çeşitli antimikrobiyal lifler de bulunmaktadır.

    Bunlara örnek olarak;

    • Crabyon (kitosan ve viskon karışımı, TEC SERVICE),
    • chitopoly (kitosan ve polinozik lif karışımı(Fuji)

    Verilebilmektedir.

     

     

    ketin02

     

     

    Kitosan, medikal tekstillerde oldukça önem kazanmıştır. 1960'ların ortalarından beri Japonya başta olmak üzere pek çok Asya ülkesinde bu konuda çalışmalar yapılmaktadır. Özellikle yara tedavisinde doku sağlanması için kitosan oldukça yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.

     

    Kitosan medikal alanda;

     

    • Yapay deri,
    • Cerrahi dikiş iplikleri,
    • Yapay kan damarları,
    • Kontrollü ilaç salımı,
    • Kontakt lens yapımı,
    • Yara bandı,
    • Sargı bezi,
    • Kolestrol kontrolü (yağ bağlayıcı),
    • Tümör inhibitörü, antifungal, antibakteriyal ve hemostatik etki göstermesi vb.

     

    Şeklinde sıralanabilmektedir.

    In-vivo testler, kitosanın insan vücuduna herhangi bir yan etkisi bulunmadığını göstermiştir. Kitosan, tablet olarak kullanılması halinde tükürük veya midede bulunan lipaz enzimi tarafından parçalanabilmektedir. Parçalanma sonucunda amin şekerleri gibi toksik özellikte olmayan ürünler açığa çıkmaktadır.

     

    Kitosan diğer yandan kolestrol düşürücü etkiye de sahiptir. Polikatyonik yapısı nedeniyle negatif yüklü lipidler ile etkileşime girerek kolestrolü düşürmektedir.

     

     

    ketin03

     

     

    TEKSTİL TERBİYESİNDE KİTOSAN KULLANIMI

     

    Tekstil sanayinde kitosan kullanımı; lif üretimi ve tekstil terbiye işlemleri olarak iki ana kategoriye ayrılmaktadır: Kitin ve kitosanın film olarak kullanımları da bulunmaktadır.

     

    Kitin ve Kitosan Lifleri

     

    Kitin ve kitosan lifleri uzun yıllardır bilinmektedir. Kitin ilk olarak, yapay ipek lifleri üretiminde hammadde olarak kullanılmıştır. Ardından, 1920 ve 30’lu yıllarda kitosan lifleri üretimi için birçok çalışma yapılmıştır. Ancak bu çalışmalar, lif sanayiinde yeni bir çağın başlangıcı olan yıllarda naylonun bulunması ile yarıda kalmıştır.

     

    1970’li yıllardan itibaren yenilenebilir kaynaklar araştırılmaya başlanmıştır. Bu sırada kitin ve kitosan üzerinde tekrar yoğunlaşılması ile birlikte yeni özellikleri keşfedilmiştir:

     

    • Biyolojik olarak parçalanabilirliği,
    • Toksik olmaması,
    • Polikatyonik

     

    Özellik göstermesi nedeniyle ağır metalleri bağlayabilmesi gibi çevre açısından birçok avantajı da ortaya çıkartılmıştır. Tüm bu özellikleri nedeniyle son yıllarda kitin ve kitosan üzerinde yapılan araştırmalar artarak devam etmektedir.

    Bilindiği gibi tüm kimyasal lifler, eriyikten lif çekimi ve çözeltiden lif çekimi şeklinde elde edilmektedir. Kitin ve kitosan, yapılarındaki hidroksil, asetamid, amino grupları sebebiyle oldukça güçlü bağlar içermektedir.

     

    • Bu nedenle erime noktaları da oldukça yüksektir. Dolayısıyla lif çekim yöntemlerinden eriyikten lif çekimi uygun değildir.
    • Diğer yandan, her iki polimerde güçlü polar gruplar nedeniyle yalnızca polar çözgenler içerisinde yüksek kaynama sıcaklıklarında çözünebilmektedir. Kuru lif çekiminde de lif çekimi esnasında çözgenin buharlaştırılması esasına dayandığı için bu yöntem uygun olmamaktadır.

     

    Bu nedenle;

     

    • Kitosan için en uygun lif çekim yöntemi yaş lif çekim yöntemidir.

    Kitinden lif çekimi yapmak için stabil bir lif çekim çözeltisi hazırlamak gerekmektedir.

    Kitosan Lifleri Üretimi

     

    Kitosan, kitine kıyasla daha kolay çözünebilmektedir. Kitosan liflerinin üretimine ilişkin ilk çalışma 1980 yılında yapılmıştır. Lif üretimi için % 3’lük kitosan, % 0,5’lik asetik asit içinde çözülmüş ve düzelerden geçirildikten sonra % 5 NaOH banyosu içerisine gönderilmiştir. Bu şekilde 2.44 g/den mukavemet ve % 10.8kopmauzamasına sahip lifler elde edilmiştir.

     

    • Benzer proses, % 3’lük kitosan % 1 asetik asit çözeltisi içerisinde % 2 Nalaurilsülfat ilave ederek elde edilmiştir.
    • Ayrıca çözgen olarak diklorasetik asit ve koagülant olarak CuCO3-NH4OH kullanılarak da kitosan lifleri elde edilmiştir.
    • Başka bir çalışmada, kitosan için çözgen olarak üre-asetik asit karışımı denenmiştir. Koagülasyon banyosu % 5 NaOH’dan oluşmaktadır. Bu şekilde 3,2 denye, 12,2 g mukavemet ve % 17,2’lik kopma uzamasına sahip lif elde edilmiştir.
    • Bir başka arge de çözgen olarak % 2 asetik asit kullanarak yaş lif çekim yöntemine göre kitosan lifleri elde edilmiştir. Çalışmada çapraz bağlayıcı olarak kullanılan epiklorhidrin konsantrasyonunun lifin mekanik, termal ve morfolojik özellikleri üzerine etkileri incelenmiştir. Deney sonuçlarından, epiklorhidrin konsantrasyonunun artması ile şişme özelliklerinin azaldığı, konsantrasyondaki değişimin lifin mekaniki özellikleri üzerine önemli bir dezavantaj yaratmadığı ve lif özellikleri bakımından en iyi epiklorhidrin konsantrasyonunun 0.05 M olduğu belirlenmiştir.
    • Bir başka arge de, farklı aldehitler ile kitosan reaksiyona sokularak kitosan lifleri elde edilmiştir. Viskoz yöntemine göre elde edilen liflerde koagülasyon için NaOH ve Na2SO4 karışımı kullanmıştır. Elde edilen liflerin tekstil endüstrisinde kullanımı bakımından fiziksel özelliklerinin iyi olduğu belirlenmiştir.
    • Bir başka arge de, kitosan asetik asit içerisinde çözülmüş ve çeşitli koagülasyon banyolarında (bakır sülfat + amonyak çözeltisi, etilen glikol + NaOH ve Na2SO4 veya sodyum asetat içeren çözeltiler) koagüle edilmiştir. Araştırmacılar, kitosanı tropokollajen ile işleme sokarak modifiye kitosan liflerini elde etmişlerdir. Tropokolajen(% 50) ve kollajen, üçlü heliks yapısında peptid zincirinden oluşmakta ve bağlayıcı dokularda bulunmaktadır. Aynı zamanda kan için de uyumlu hale getirilmiş olan bu lifler, insan ve hayvanlar için yapay doku ve sargı bezlerinde kullanımı için uygun hale getirilmiştir.
    • Bir başka arge de, suda çözünebilir kitosan türevi elde edilmiş ve daha sonra bundan lif çekimi yapılarak sargı bezi üretiminde kullanılmıştır. Bu liflerden sargı bezi ürettikten sonra bir hafta süreyle hastalar üzerinde deneme yapılmıştır. Denemeler sonucunda dokulara çok uyumlu yapıya sahip kitosanın, diğer liflerden üretilen sargı bezlerine kıyasla daha hızlı iyileşme sağladığı görülmüştür. Ayrıca kitosanın cilt rejenerasyonunu kuvvetlendirdiği de belirlenmiştir.
    • Bir başka arge de, elektrospinning yöntemi ile kitin ve kitosan lifleri elde edilmiştir. Bilindiği gibi elektrospinning yönteminde, polimer çözeltisine yüksek voltaj uygulanmakta ve elektriksel olarak yüklenmiş jetler oluşturulmaktadır. Bu jetler daha sonra kurutulmakta, bir levha üzerinde toplanmakta ve böylece nanolif üretilmektedir. Nanolifler, yüzey alanlarının büyük olması ve son derece yüksek gözenekli yapıları sebebiyle çeşitli kullanım alanlarına sahiptir. Ağırlıkça % 3-6 kitin ve HFIP (1, 1, 1, 2, 2, 2-hekzafloro-2-propanol) çözgen olarak kullanılarak, elektrospinning yöntemi ile elde edilen lifler, daha sonra % 40 NaOH ile de asetillemeye tabi tutulmuş, yıkandıktan sonra, vakum altında kurutulmuş ve kitosan nanolifleri elde edilmiştir. Bu yöntem ile farklı deasetilleme derecelerine sahip lifler de elde edilmiştir. Bunun için çözgen olarak % 2-4’lük asetik asit, li çöktürme banyosu olarak da CuSO4-NH4OH veya CuSO4-H2SO4 karışımı kullanılmıştır. Elde edilen lif, bakır-kitosan karışımı şeklinde olup sonraki aşamalarda bakırın uzaklaştırılması ile geriye sadece kitosan lifi kalmaktadır. Yapılan çalışmaların genel bir sonucu olarak, kitosan lifleri için en ideal çöktürme banyosu bileşiminin NaOH ve Na2SO4 karışımı olduğu saptanmıştır.

     

    • ketin04

     

    Kitosan pahalı bir materyal olduğu için sadece özel amaçlı lif olarak kullanılmaktadır.

    Başlıca kullanım alanı, antimikrobiyal ve yara iyileştirme olmak üzere tıbbi tekstillerdir.

     

     

    ketin05

     

     

    Pamuk Boyamacılığında Kitosan Kullanımı

     

    Kitosan asidik koşullarda katyonik yapıda olması nedeniyle direkt, asit ve reaktif boyarmaddeler gibi anyonik boyarmaddeleri elektrostatik çekim kuvvetleri sayesinde kolayca absorplayabilmektedir. Pamuklu kumaşların üretimi ve boyanmasında bazı pamuk lotları boyama problemlerine neden olmaktadır. Pamuk, boyarmaddeyi düzgün bir şekilde absorplayamamakta ve açıklı koyulu renkler ortaya çıkabilmektedir.

     

    Olgunlaşmamış pamuk liflerinde bulunan ve neps adı verilen küçük düğümcükler boyarmaddeyi olgun pamuk lifleri kadar iyi alamamaktadır. Bunun sonucunda, çok açık renkte boyanmakta veya renksiz benekler şeklinde gözükmektedir. Olgunlaşmamış pamuk hastalık, böcek etkisi, prematüre tarım ve uygun olmayan hava koşulları gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanmaktadır.

     

    Yün Terbiyesinde Kitosan Kullanımı

     

    Yün liflerinin istenmeyen özelliklerinin başında “keçeleşme” özellikleri gelmektedir. Keçeleşme, sulu ortamda mekanik etki sonucunda liflerin iç içe girmesi sonucunda meydana gelmektedir. Bu durum, keçe üretiminde avantaj olarak karşımıza çıkarken giysi formundaki yünlü mamullerde özellikle çekme eğilimleri nedeniyle istenmeyen bir durumdur.

     

    Keçeleşmeye yün liflerinin üzerinde bulunan pulcuk tabakası neden olmaktadır. Yün liflerinin üst yüzeyinde yer alan pulcuklar, herhangi bir mekanik etki altında kökten uca ve uçtan köke doğru farklı sürtünme dirençleri göstermekte ve bu durum liflerin tek yönde hareket etmelerine yol açmaktadır.

     

    Pulcukların yün lifi üzerinde lif ucuna doğru düzenlenişinin bir sonucu olarak, lifler daima kök yönüne doğru hareket etme eğilimindedir. Her iki yöndeki sürtünme dirençleri arasındaki farklılık, liflerin keçeleşme yeteneği hakkında bir ölçek oluşturmakta ve buna “yönlenmiş sürtünme etkisi” denilmektedir.

     

    Yönlenmiş sürtünme etkisi = Uçtan köke sürtünme katsayısı - Kökten uca sürtünme katsayısı şeklinde belirtilmektedir.

    Yünlü mamulleri makinede yıkanabilir hale getirmek için çeşitli keçeleşmezlik bitim işlemleri uygulanmaktadır. Bunlar,

     

    • Parçalayıcı yöntemler (kimyasal modifikasyon),
    • Katma yöntemler (fiziksel modifikasyon),
    • Kombine yöntemler (Klor-Hercosett yöntemi)
    • Yeni yöntemler (oksidasyon+enzim, plazma)

     

    Olmak üzere dört ana grup altında toplanabilmektedir.

     

    Yün liflerine çekmezlik kazandırmada uygulanan ene ski yöntemlerden birisi Klor-Hercosett yöntemidir. Bu yöntemin en büyük sakıncalarının başında, atık suda AOX yükü oluşturması gelmektedir. Son yıllarda artan çevre yasaları nedeniyle bu tür maddelere çeşitli kısıtlamalar getirilmiş ve çevre dostu yeni yöntem arayışları başlamıştır. Klorlamaya alternatif olarak permonosülfat, enzimatik işlemler ve plazma gibi ekolojik yöntemler önerilmektedir. Bunun yanında yün lifleri, pul tabakasının üzerini kaplamak amacıyla çeşitli polimerlerle de işlem görmektedir. Bu konuda önem kazanan polimerlerden birisi de kitosandır.

     

    Yünlü mamullerde sentetik polimerlerin yerine kitosan biyopolimeri kullanımıyla başta kimyasal ve biyolojik uyumluluğu olmak üzere diğer polimerlere göre pek çok avantajı da ön plana çıkmaktadır.

     

    Kitosan yün liflerine uygulandığında, lif yüzeyindeki pul tabakası polimerle kaplanmakta ve liflerin farklı yönlere hareket etme istekleri kısıtlanmaktadır.

     

    Yünlü kumaşa kitosan aplike edildiğinde, yüzeyi kitosan ile kaplanmakta ve bir tabaka oluşmaktadır. Boyama sırasında, lif yüzeyinde bulunan kitosana amin grupları üzerinden bağlanan boyarmadde zamanla life doğru migrasyona uğramakta ve boşalan kısımlara yeniden boyarmadde anyonları bağlanarak daha fazla miktarda boyarmadde life bağlanmaktadır. Görüldüğü gibi, kitosan ile işlem görmüş yünde boyama mekanizması, sadece lif içine doğrudan difüzyon ile gerçekleşmemekte bunun yanında başka olasılıklar da bulunmaktadır. Kitosan işlemli yünde boyarmaddenin bağlanabileceği grup sayısı daha fazla olduğu için, işlem görmemişe göre boyarmaddeyi daha hızlı bir şekilde almaktadır. Aynı zamanda, yüzeydeki kitosan da, boyamanın ileri aşamalarında boyarmaddenin life migrasyonunu da kolaylaştırmaktadır.

     

     

    ketin06

     

     

    Antistatik Bitim İşleminde Kitosan Kullanımı

     

    • Poliamid, poliester, poliakrilnitril gibi hidrofob yapıdaki sentetik lifler suyu veya nemi absorplamamakta ve sürtünme sonucunda da statik elektriklenme meydana gelmektedir.

     

    ketin08

     

     

    Statik elektriklenme; elektrik şokuna, liflerin kirlenmesi, bilgisayar gibi elektronik aletlerin bozulması gibi birçok olumsuzluklara yol açmaktadır.

    Yapılan araştırmada yüksek nem tutma kapasitesine sahip kitosanı antistatik madde olarak kullanılması denemiştir. Bu amaçla ilk olarak PES kumaşlar alkali ön işlemine tabi tutulmuş ve ardından kitosan/malonik asit karışımı ile muamele edilmiştir. Sentetik liflerin hidrofil bir polimer olan kitosan ile işlemi sonrası statik elektriklenme ile yüklenmesinin azaltılabildiği görülmüştür.

     

     

    ketin07

     

     

    Tekstil Baskıcılığında Kitosan Kullanımı

     

    Kitosanın pigment baskıda kombine binder ve kıvamlaştırıcı olarak kullanımı araştırılmış Molekül ağırlığı 171,000 olan kitosan ticari bir pat sistemi ile kıyaslanmıştır. Kitosan baskı patı, öncelikle kitosanı seyreltik asit içinde çözmek ve ardından pigment ilave edilerek homojen dispersiyon elde edilinceye kadar karıştırma şeklinde elde edilmiştir. Poliester ve poliester/pamuk kumaşlar kitosan pigment baskı patı ile basılmış ve oda sıcaklığında kurtulduktan sonra 150oC’de 6 dk fikse edilmiştir.

    Kitosan ile hazırlanan baskı patı ile basılmış kumaşların renk haslıkları bakımından diğer sistemle basılan kumaşlara göre oldukça iyi sonuçlar verdiği görülmüştür. Çalışmadaki tek olumsuzluğun, renk verimi açısından kitosan ile hazırlanan patın biraz daha düşük sonuç vermesidir. Bu durumun, kitosan patı içindeki pigment dispersiyonunun stabilitesinin daha düşük olmasından ileri gelebileceği düşünülmekte ve çalışmaların bu yönde geliştirilmesi yönünde devam edeceği ifade edilmektedir.

     

    Kitosanın Haşıllama Maddesi Olarak Kullanımı

     

    Yapılan araştırmada, haşıl maddesi olarak kitosanın kullanılabilirliğini ve parçalanması araştırılmıştır. Daha önce de ifade edildiği gibi, kitosan iyi bir film oluşturma özelliğine sahip olduğu için haşıl maddesi olarak kullanılmıştır. Ancak haşıl maddesi olarak kullanılan kitosanın daha sonra sökülmesi de sorun oluşturabileceğinden bu konuda da çalışmalar yapılmıştır. Haşıl sökülmesi için selülaz, xylinaz, pektinaz, papain gibi enzimler denenmiştir. İkinci bir yöntem olarak Van-Slyke parçalanması denenmiştir. 

     

     

    Yazan %PM, %23 %807 %2018 %21:%Ara in Tekstil Lifleri Okunma 4042 defa

Kitin ve Kitosan Lifleri

?<