Kompakt İplik Üretim Sistemi
  • Kompakt İplik Üretim Sistemi

     

     

    ipl32

     

     

    Kompakt iplikçilik sistemi modifiye edilmiş bir ring iplikçilik sistemidir. Klasik ring iplik makinelerinde iplik üretirken oluşan eğirme üçgeninin dış kısmındaki lifler ya ipliğe dahil olmayıp uçuntu halinde uzaklaşmakta yada yetersiz bir şekilde ipliğe dahil olmaktadır.Bu lifler, ipliğe yeterli bir şekilde tutunamadığından, mukavemete katkıları sınırlıdır.Kompakt iplikçilik sisteminde ise, lifler ana çekimden sonra aerodinamik olarak kompakt hale gelirler.Böylece lifler birbirlerine yakın olarak durabilmekte ve eğirme üçgenine taşınan lif kütlesi yoğunlaştırılmış olmaktadır.Bu durum karşısında bütün lifler eğirme üçgenine katılmakta ve iplik yapısına tamamen entegre olarak daha iyi iplik formasyonu sağlanabilmektedir.Kompakt eğirme sistemi, çekim aparatından çıkan elyaf bandını azaltıp daraltması ve eğirme üçgenini ortadan kaldırması sayesinde iplik kalitesini yükseltmektedir.Kompakt iplikçilikte, ipliği oluşturan liflerin büyük bir çoğunluğu iplik yapısı içerisine daha iyi katıldığından, konvansiyonel ring ipliği ile karşılaştırıldığında daha az tüylü, daha düzgün yüzeyli, daha mukavemetli, uzama oranı daha yüksek ve daha sıkı iplik yapısı ortaya çıkmaktadır.

      

    Kompakt İplikçilik Prensibi;   

    Ring iplik makinesindeki çekim bölgesi çıkışında; lif topluluğunun yoğunlaştırılması ve dolayısıyla eğirme üçgeninin çok küçültülmesine, neredeyse tamamen yok edilmesine dayanmaktadır.

     

     

    ipl33

     

    Eğirme Üçgeni;  

    Ring iplik makinelerindeki eğirme geometrisine ait parametrelerden biri olan eğirme üçgeni, çekim sisteminin çıkış kıstırma hattı (K-L) ile ipliğin büküm almış olan ucu (S) arasındaki bölge olarak tanımlanmaktadır.Eğirme üçgeni, hem iplik kopuşlarını hem de iplik yapısını etkilemektedir.( Yukarıdaki şekilde görülmektedir).Liflerin yoğunlaştırılması sayesinde çekim sistemi çıkışında eğirme üçgeni olmadan iplik çekilebilmekte ve bu sayede lifler birbirine daha sıkı ve paralel biçimde bağlanabilmektedir.Eğirme üçgeninin iplik yapısına uçuntu, tüylülük ve mukavemet üzerinde olumsuz etkileri vardır. Araştırmalar sonucunda, eğirme üçgeninin ortadan kaldırılması veya minimize edilmesi ile bazı fiziksel iplik özelliklerinde olumlu gelişmeler olacağı, eğirme üçgeni oluşumunun engellenmesi ile ipliğin dış kısmındaki liflerin dahi daha az gerilerek iplik yapısına katılacağı ve bu sayede mukavemette artış olurken, tüylülük değerinde azalmalar olacağı saptanmıştır. Yüksek tüylülük, dokuma ve örme gibi proseslerde iplik kopuşlarına ve uçuntulara sebep olduğundan çoğunlukla istenmeyen bir özelliktir.

      

    KOMPAKT İPLİK ÖZELLİKLERİ  

    • Kompakt iplikler konvansiyonel ring ipliği ile karşılaştırıldığında; daha az tüylü, daha düzgün yüzeyli, daha mukavemetli, uzama oranı daha yüksek, daha sıkı iplik yapısına sahip olduğu ortaya çıkmıştır.
    • Kompakt ipliklerin mukavemet ve uzama (%) değerleri konvansiyonel ring ipliklere göre ortalama %10- %15 daha fazladır.
    • Kompakt ipliklerde, lifler düzgün yerleştiği için iplik düzgünsüzlüğü azdır. İplikler daha düzgündür.
    • İplik hataları (ince ve kalın yer, neps) daha azdır. İplik tüylülüğünde de kompakt eğirme ile birlikte azalmalar görülmüştür. Kompakt ipliklerde 3mm’den uzun olan tüyler %65-%100 arası daha azdır.
    • Kompakt ipliklerin aşınma dayanımları daha yüksektir.
    • Ayrıca, kompakt ipliklerde yaklaşık %15-20 daha az büküm vererek konvansiyonel ring ipliğiyle aynı mukavemet değeri yakalanabilmektedir. Daha az büküm verilerek aynı mukavemet değerinin elde edilebildiğinden daha yüksek üretim değerlerine ulaşılabilir.
    • Bobinleme işlemlerinde ipliğin mukavemet ve uzama değerlerinde önemli değişmeler olmamaktadır.
    • Ancak iplik tüylülüğü ve neps değerlerinde artışlar görülmektedir.
    • Bunun sebebi de özellikle ipliğin dış yüzeyindeki liflerin iplik yapısına sıkı bir şekilde tutunmamasıdır.
    • Bu gevşek lifler bobinleme işlemi esnasında iplik yüzeyinden kalkarak veya kayarak ilave bir tüylülük ve neps oluşumuna sebep olmaktadırlar.
    • Bu durum kompakt ipliklerde liflerin birbirine sıkı ve düzgün bir biçimde bağlanmasından dolayı azalmaktadır.
    • Bobinleme işlemi sonrasında, ring ipliklerdeki gibi kompakt ipliklerdeki iplik tüylülüğü de belirgin olarak artmaktadır.
    • Tüylülükteki artış miktarı, iplik yüzeyinin pürüzsüz olmasından dolayı kompakt ipliklerde daha fazla olabilmektedir.
    • Ancak, bobinleme öncesinde de bobinleme sonrasında da kompakt ipliklerin tüylülüğü konvansiyonel ring ipliklere göre daha düşük olmaktadır.
    • Kompakt ipliklerde, iplik yapısını oluşturan liflerin birbirlerine sıkı ve düzgün bir şekilde bağlanmaktadır.
    • Bu sayede sağlanan yüksek lif sıyrılma direnci, yüksek aşınma dayanımı ve düşük tüylülük gibi özellikler, kompakt ipliklerin dokuma hazırlık ve dokuma işlemlerinde yüksek performans göstermelerini ve bu işlemlerde maliyet avantajı sağlamalarına imkân vermektedir.
    • Çözgü çözme ve haşıllama işlemleri dokuma öncesinde dokumaya hazırlık olarak yapılan işlemlerdir.
    • Çözgü çözme işleminde, ipliğe çeşitli kuvvetler etki etmektedir.
    • İplik meydana gelen kuvvetlerin oluşturduğu gerginliklere dayanamadığında kopmaktadır.
    • Bir ipliğin mukavemeti yüksek olduğunda, bu ipliğin çözgü çözmedeki ve dokuma işlemlerindeki performansı da artmaktadır.
    • Ring ipliklere kıyasla daha az büküm değerlerinde bile kompakt ipliklerin mukavemeti ring ipliğinkine nazaran yüksek olduğundan dolayı, çözgü çözme işlemi sırasında daha az iplik kopuşu meydana gelmektedir.
    • Kısa stapelli iplikler, kısa ve uzun tüylere sahiptir.
    • Bu iplikler dokuma işleminde çözgü olarak kullanıldığında, dokuma işleminden önce mutlaka haşıllanması gerekmektedir.
    • Aksi takdirde, iplikteki tüyler özellikle de uzun tüyler dokuma işlemi sırasında ağızlık açma işleminde ipliklerin birbirlerine düğümlenerek tezgâhta çözgü kopuşlarına sebep olmaktadır. Haşıllama işlemi, oldukça pahalı bir prosestir.
    • Kompakt ipliklerde uzun tüyler neredeyse bulunmadığı için haşıllamada çözgü ipliklerinin birbirine yapışma eğilimi azalmaktadır.
    • Kompakt iplikler, daha düşük büküm seviyelerinde eğrilebilirler.
    • Bunun için ipliklerin absorbsiyon gücü artmakta ve üniform bir haşıllama işlemi gerçekleştirilebilmektedir.
    • Kompakt ipliklerin tüylülük değerlerinin düşük olması ve mukavemetlerinin yüksek olması sebebiyle çözgü çekilmesi sırasında iplik kopuşlarında %30’ a varan bir kopuş azalması olmaktadır. İplik kopuşlarının azalmasıyla randıman artmakta ve kopan çözgüleri bağlamak için daha az personele ihtiyaç duyulmaktadır. 

    Kompakt ipliklerle çalışılırken, belli bir çözgü hazırlık veya dokuma performansı için haşıl oranı, aynı özellikteki ring ipliklerle çalışılan duruma kıyasla kullanılan haşıl miktarından %50’ ye varan oranında daha az kullanılarak ring ipliklerden daha iyi çalışma performansı sağlamaktadır. 

    • Böylece haşıl maddesi tasarrufu sağlanmaktadır.
    • Haşıl derecesinin ne kadar düşürülebileceği, kullanılan ipliğin, dokuma konstrüksiyonunun ve dokuma makinesinin özelliklerine bağlı olarak değişmektedir. İstenilen çalışma performansı ve haşıllama maliyeti arasında bir optimizasyonun yapılması gereklidir.
    • Haşıllama derecesindeki azalma, haşıl maliyeti ve haşıl sökme işlemi açısından da bir avantajdır. Haşıl sökme işleminde özellikle atık su arıtma maliyetlerindeki azalmadan kaynaklanan bir avantaj vardır.
    • Ring ipliklere kullanılan haşıl derecesine göre %20 daha düşük haşıl derecesi uygulanarak hazırlanan çözgülerle yapılan araştırmada, kompakt ipliklerin kullanımıyla çözgü hazırlama işleminde gerçekleşen kopuşlarda %29, dokuma işlemlerindeki çözgü kopuşlarında %43, atkı kopuşlarında ise %33 oranlarında azalmalar olduğu görülmüştür.
    • İplik yapısının özelliklerinden dolayı haşıllama işleminde önemli maliyet avantajı sağlayan kompakt iplikler, konvansiyonel ring ipliklere göre daha yüksek ve üniform olan iplik mukavemet değerleri ve önemli miktarda düşük olan tüylülük değerleriyle, dokuma makinesinin çalışma performansı oldukça iyileştirmektedir.
    • Dokuma hazırlık ve dokuma işlemlerinde önemli derecede ekonomiklik sağlayan kompakt iplikler, elde edilen kumaş özellikleri açısından da çeşitli avantajlar sağlamakta ve yeni dokuma kalitelerinin yaratılması için olanak sağlamaktadırlar.
    • Aynı büküm ve iplik numarası özelliklerindeki ring ipliklere göre, kompakt ipliklerden elde edilen kumaşlar, daha net bir dokuma yapısı, daha yüksek kumaş kopma ve yırtılma değerleri, daha düşük boncuklanma eğilimi, daha yüksek aşınma direnci ve daha yüksek parlaklık gibi özelliklere sahiptir.
    • Kompakt ipliklerden elde edilmiş dokuma kumaşların,iplik tüylülüğünün az olmasından dolayı örtücülüklerinin biraz düşük olması ve yine aynı sebepten iplikteki hataların dokuma yapısında daha kolay görülmesi gibi dezavantajları vardır.
    • Bu dezavantajların, uygun kumaş parametrelerinin seçimi ve bitim işlemleri sayesinde giderilmesi mümkündür.
    • Kesikli liflerden elde edilen konvansiyonel iplikler, belli kumaş kaliteleri için gazeleme işleminden geçirilirler.
    • Gazeleme sırasında yanan tüylerin oluşturduğu isli tozun iplikle birlikte bobine sarılması problemlere yol açmaktadır.
    • Bu yüzden gazelenmiş iplik bobinlerinin tekrar bir aktarma işlemine tabi tutulması gerekmektedir. Gazeleme işlemi maliyetli ve zahmetli bir işlemdir. Ayrıca, gazeleme işlemi sırasında % 6-10 arasında hammadde yanarak kaybolmaktadır.
    • Kompakt iplikler çok düşük olan tüylülükleri sayesinde gazeleme işlemine ihtiyaç göstermeksizin dokuma ve örme işlemlerinde kullanılabilmektedirler.
    • Eğer çok özel kumaşlar için, çok düşük tüylülük seviyesi isteniyorsa, kompakt ipliklerin ring ipliklerle hiç mümkün olamayan hızlarda, dolayısıyla çok ekonomik olarak gazelenmesi yapılabilir.
    • Yapılan bir çalışmada, 900 m/dak’lık hızla gazelenen kompakt ipliklerin 600 m/dak’lık hızla gazelenen ring ipliklerinden çok daha düşük tüylülük seviyesine sahip olduğu belirtilmektedir. 

    Kompakt ipliklerin ring ipliklere kıyasla daha düzgün iplik yapısı, daha düşük tüylülük ve daha yüksek mukavemet özellikleri çözgü çözme ve haşıllama işlemlerinde olduğu gibi dokuma işleminde de çeşitli olumlu iyileşmeler sağlar.  

    • Dokuma işleminde kompakt ipliklerin kullanılması durumunda iplik kopuşu dolayısıyla da tezgâh duruşu ring ipliklere kıyasla daha az meydana gelmektedir. Kompakt ipliklerin bu avantajı, farklı haşıllama dereceleri ve büküm değerlerinde de devam etmektedir.
    • Çözgü ipliği kopuşlarında yaklaşık olarak %50, atkı ipliği kopuşlarında ise %30 azalma tespit edilmiştir. Bu durumda tezgâh randımanı artığı gibi kumaştaki dokuma hatalarının sayısı da azalmaktadır.
    • Kompakt ipliklerden elde edilen dokuma kumaşlar; özellikle buruşmazlık apresi gibi, uygulandığı kumaşta mukavemet düşüşüne sebep olan terbiye işlemlerinde, azalan kumaş mukavemetini telafi edebilirler.
    • Fakat aynı işlem konvansiyonel ring ipliklerinden mamul kumaşlarda önemli sorunlara yol açmaktadır.
    • Dokuma sırasında meydana gelen uçuntu miktarı kompakt ipliklerle çalışılırken daha az olmaktadır.
    • Havlu ve battaniye dokumacılığında daha az aşınma ve lif telefi olması sağlanır.
    • Daha iyi mukavemet ve aşınma dayanımı sayesinde kompakt ipliklerde, dokuma işlemi sırasında çözgüde % 50’ye atkıda ise %30’a varan iplik kopuşu azalmaları dikkat çekmektedir. Böylece dokuma randımanı dolayısıyla üretim artarken, dokuma maliyeti ise önemli ölçüde azalmaktadır.
    • Dokumada kompakt ipliklerin kullanılması durumunda atkı atımı sırasında meydana gelen çözgü kopuşları farklı tezgâh tipleri açısından incelendiğinde, iplik kopuşlarında azalma tespit edilmiştir.
    • Kompakt iplikler atkıda kullanıldığında, 100.000 atkı atımında rapierli dokuma makinelerinde %33, hava jetli makinelerde ise %45 daha az kopuş olduğu saptanmıştır.
    • Hava jetli dokuma makinelerinde konvansiyonel ring ipliği kullanıldığında 500-600 metre/dakikalık atkı atımı yapılırken, kompakt ipliklerde 700- 800 metre/dakikaya kadar çıkılabilmektedir. Ayrıca, dokuma işleminde katlı iplik yerine daha ucuz tek katlı kompakt iplik kullanılabilmektedir.
    • Ayrıca dokuma işleminde kompakt çözgü ipliklerinin birbirine dolaşma eğiliminin daha düşük olduğu gözlenmiştir.  

    Kompakt ipliklerle dokunan kumaşlar 

    kompakt iplik yapısının daha düzgün olmasından dolayı daha düzgün yüzeye sahiptir. İplik mukavemeti kumaş mukavemetini de doğrudan etkilediğinden kompakt ipliklerden yapılan dokuma kumaşların mukavemet değerleri daha yüksek ve aşınma dayanımları daha iyidir. Ayrıca kompakt ipliklerden yapılan dokuma kumaşların parlaklığı da fazladır. Kompakt ipliklerin düşük tüylülük özelliği dokunan kumaşların boncuklaşma eğilimlerinin de düşük olmasını sağlamaktadır. Kompakt ipliklerin tüylülüğünün düşük olmasından dolayı bu ipliklerden elde edilen ipliklerin örtücülükleri düşük olmaktadır. Dolayısıyla kumaştaki hatalar da daha kolay bir şekilde fark edilebilmektedir. Ancak, uygun sıklık, iplik numarası gibi kumaş parametreleri ve bitim işlemleri seçilerek bu durumun giderilmesi mümkündür.  

    • Kompakt ipliklerden elde edilen kumaşlar, düşük tüylülük değerleri sayesinde baskı desenlerinde belirgin ve keskin hatlar gösterirler.
    • Ayrıca baskı işlemi esnasında, kompakt ipliklerden elde edilen kumaşların daha düşük miktarda uçuntu oluşturması nedeniyle, baskı şablonlarında tıkanma meydana gelmez.
    • Boyama işlemlerinde, kompakt ipliklerden mamul kumaşlar, ring ipliklerden mamul olanlara göre, aynı boyarmadde konsantrasyonu ile boyandıklarında daha dolgun bir renge sahip görünürler.
    • Kompakt ipliklerden dokunmuş kumaşlara yapılan baskı ve boyamalar sonucunda oldukça parlak renkler elde edilmekte, tüylülüğün az olmasından dolayı baskı da kontürler daha net olmaktadır.
    • Dokuma randımanını, dokuma kumaş kalitesini, dokuma kumaşın yapısal ve performans özelliklerini önemli ölçüde etkileyen iplik özellikleri, dokumada kullanılacak ipliğin seçiminin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.   

     

    Yapılan bilimsel araştırmalara dayanarak; dokumada kompakt iplik kullanımı ile; 

    Daha mukavemetli iplikler kullanıldığından;  

    • *Çözgüde haşıl maliyeti ve haşıl sökme maliyeti azaltılacak,
    • *Haşıl sökme işleminde özellikle atık su arıtma maliyetlerindeki azalmadan kaynaklanman bir avantaj sağlanacak,
    • *İplik uzamasının yüksek olmasından dolayı çözgüye etki eden gerilimlere karşı direnç artacak,
    • *İplik kopuşları azalacak,
    • *Dokunan kumaşların aşınma dayanımı ve mukavemetleri artacak,

       

    İplik kopuşlarının azalması ile;  

    • *Daha yüksek üretim değerlerine çıkılabilecek,
    • *İplik bağlamadan gereksinimi azalarak işçi sayısı azaltılabilecek,
    • *Dokuma kumaş hataları azalacak,
    • *Makine duruşları azalacak,
    • *Daha kaliteli kumaş üretilebilecek,
    • *Maliyet azalacak,

      

    Kompakt ipliklerin tüylülük özelliğinin az olmasından dolayı;  

    Gazeleme işlemine gerek duyulmayacak, 

    Uçuntu az olduğundan iplik kopuşları azalacak, 

    Kumaş yüzeyi daha düzgün ve parlak görünecek, 

    Baskılar daha düzgün ve net yapılabilecek, 

    Çözgü ipliklerinin birbirine dolaşması azalacakDokunan kumaşların boncuklaşma eğilimleri düşük olacaktır.

     

     

     

     

     

    Yazan %PM, %08 %556 %2016 %15:%Eki in İplik

İplik

 

...

 
 

Konvansiyonel Ring iplik eğirme tekniği geniş bir kullanım alanına sahip olmasına karşın yüksek hızlara çıkılamaması üreticiler açısından önemli bir sorun olarak belirlenmiştir Bu durum ise yeni iplik eğirme yöntemlerinin araştırılmasına olumlu katkılar sağlamıştır.

Ring iplik eğirme sisteminin modifikasyonu ile geliştirilen;

Kompakt iplik eğirme sistemi

Sirospun ve Duospun iplik eğirme sistemleri,

Açık uç-rotor iplik eğirme sistemi,

Friksiyon iplik eğirme sistemi

Hava jetli iplik eğirme sistemi

Vorteks iplik eğirme sistemi

Bilinen ve sektörde sıklıkla kullanılan önemli yeni iplik üretim sistemleridir. Son yıllarda dönen hava prensibi ile iplik üretimi sağlayan vorteks ve hava jetli sistemler minimum maliyet, yüksek hız ve kaliteye ulaşabilme konusunda önemli avantajlar sağlamıştır.

 

 

 

 0408ip

 

 

0409ip

 

 

 

 

 

 

 

 

ipl35

Rotor iplik makinelerinin otomasyona uygun olmaları, yüksek üretim hızları, iplik eğirme prosesinde bazı işlem kademelerinin elimine edilmesi, personel ve yer gereksiniminde önemli ölçüde azalma sağlaması gibi nedenlerle dünyada kullanımları giderek artış göstermektedir. Teknolojik gelişmelere paralel olarak kullanım alanları da genişlemektedir. Open-end iplikleri yaygın olarak örgü mamullerde, dokunmuş dış giyim, denim, iş kıyafetleri ve teknik kumaşlarda kullanım alanı bulmaktadır. Ring iplikçiliğine kıyasla 10 katına çıkan üretim hızları, azalan kopuşlar ve daha yüksek makina verimliliği sayesinde işletmelerde verimlilik artışı sağlamaktadır

 

 

 

rot1

 

 

Open-end iplik eğirme sisteminde amaç

 

Şerit halindeki lifleri önce tek tek hale getirmek, daha sonra bu lifleri tekrar bir araya toplayarak ucu açık olan (bükümsüz uç) ipliğe tutturarak liflerin büküm almasını sağlamaktır.

Şerit halindeki lifler şerit besleme kondenseri içerisinden geçirilerek şerit besleme silindirine gelir. Besleme silindiri yardımıyla şerit, yüksek hızda dönen (7.500 - 9.000 dev/dk) açma silindirine beslenir. Buradaki beslemenin hızı iplik numarası, rotor devri ve büküm sayısına göre değişir. Açma silindiri, besleme silindirinden tarama yolu ile aldığı lifleri dönüş yönünde çevirir. Bu çevirme esnasında lifler arasında kalan çepeller merkezkaç kuvvetinin etkisi ile açma silindirinin tarafından telef toplama bandına dökülerek merkezi bir atık deposunda toplanır. Rotorun yüksek dönüş hızı nedeni ile (50.000 d/dk - 160.000d/dk) lif iletim kanalında bir hava akımı oluşur. Lif iletim kanalı, açma silindirinden rotora doğru gittikçe daralan bir konik formundadır. Bu formu nedeni ile oluşan hava akımının hızı rotora doğru artmaktadır. Lifler, lif iletim kanalından hızlı bir şekilde geçerek, yüksek hızda dönen rotora ulaşır ve rotorun iç duvarına çarpar. Rotorun içinde oluşan savrulma kuvveti nedeni ile rotor iç duvarına çarpan lifler rotor yivinde bilezik şeklinde bir yapı oluşturur. Çıkış borusu ve düze içerisinden gelen açık uçlu (iç kısmı bükümsüz) iplik rotor içerisine ulaşır ve buradaki lifle temas ettiği anda rotorun dönüşü ile büküm almaya başlar. İplik, sarım bobini tarafından çekildikçe rotorun içine yeni lif beslenmeye devam edecek ve böylece kesiksiz bir çalışma başlayacaktır. Büküm verme elemanı ile sarım elemanının birbirinden ayrı olması yüksek çıkış hızlarına (200-250 m/dak’ya kadar) imkân sağlamaktadır. Oluşan iplik düze ve çıkış borusundan geçerek çekim miline gelir. İpliğin eğirme kutusundan çıkışı manşon ve çekim mili sayesinde olur. Kalite kontrolü yapılan iplik sarım tertibatı sayesinde bobinine sarılır. İpliğin sarıldığı bobin boyutları büyüktür ve bu ayrıca verimlilik sağlamaktadır. Makinenin çalışması esnasında oluşan iplik kopuşları ve yeni bobin bağlama işlemi makinenin her iki tarafında bulunan robotlarla gerçekleştirilir.

Open-end iplik eğirme prensibinde, kullanılan hammaddenin özellikleri önem sırası lif mukavemeti, lif inceliği, uzunluk/uniformite ve temizlik şeklinde sıralanmaktadır. Open-end iplik eğrilmesi sırasında, ring iplikler ile kıyaslandığında uzunluk daha geri planda kalmaktadır. Hatta OE rotor eğirmede daha kısa liflerle verimli çalışılır. Esas olan kesit alana daha fazla lif sığdırmaktır. Fakat OE Rotor için lif mukavemetini azaltan uygulamalardan kaçınmak gerekmektedir. Diğer bir noktada iplik hazırlama hattına toz emiciler ilave edilmelidir. İplik hazırlık aşamalarında tüm eğirme sistemleri için ortak amaç, lif paralelliği mümkün olduğu kadar artırarak temizleme işlemini ve lif yerleşimini gerçekleştirmektir. Farklı eğirme sistemlerinin önceliklerine göre malzemenin temizlenme aşamalarında dikkatli olmak gerekmektedir. Bu nedenle OE Rotor sisteminde makine parkını şu şekilde sıralamak mümkündür. Balya yolucu makine ile yan yana sıralanmış balyalardan küçük pamuk tutamları hava kanalına aktarılır. Lifler, sevk borusuna yerleştirilen metal dedektörünün içerisinden geçer. Metal dedektöründen geçen liflerde metal parçası tanımlarsa sevk borusu üzerindeki klape yön değiştirir. Metal dedektöründen sonra lifler kaba temizleyici makineye ulaşır. Sevk boruları ve hava akımı yardımıyla taşınan lifler, lif giriş kanalından geçerek makinenin açma ve temizleme tamburuna ulaşır. Böylelikle liflerin bir miktar açılması ve kabaca temizlemesi gerçekleştirilmiş olur. Daha sonra lifler yabancı madde ayırıcı cihazdan geçer. Yabancı maddelerin temizlemesi sonrası karıştırıcı makinede lifler harmanlanır. Karıştırıcı makine sonrası lifler tarağa ulaşmadan önce bir hassas temizleyici ve toz emilimi sağlayan makineden geçirilir. Tarak makinesi ve iki pasaj olarak cer makinesinden geçirilen lifler band halinde open-end iplik eğirme makinesinde eğrilmeye hazır hale gelmektedir.

Bu şartlar “olası en temiz” pamuğun satın alınması gerektiğinin altını çizmekte ve dahası yüksek temizleme ve toz uzaklaştırma etkisi olan iyi temizleme ekipmanın rotor iplikçilik için büyük bir yarar sağladığını göstermektedir. Sentetik ve selülozik esaslı yapay lifler genelde “temiz”, yani çepelden ve yabancı materyallerden (kaba lifler ve bobinleme kalıntıları dışında) arındırılmışken ham pamuk belirli bir miktarda organik ve organik olmayan, kalıntılar, tozlar ve bitki parçacıkları içerir. Bahsi geçen bu malzemelerin çoğunluğu eğirme hazırlık ve taraklama işlemleri esnasında uygun sayıda temizleme pozisyonunda efektif temizleme yapılarak uzaklaştırılabilir. Rotor iplik makineleri efektif olarak büyük çepel parçacıklarını ve ikincil lifleri temizlerken tozlar ve diğer daha küçük ikincil materyaller hava akımıyla rotora ulaşabilir ve rotor yivinde birikebilir. Dolayısıyla rotor iplikçiliğinde temiz hammadde ön koşuldur.

Rotor iplikçiliğinde lif uzunluğu ring iplikçiliğinde olduğu kadar baskın bir lif karakteri olarak karşımıza çıkmaması nedeniyle, geri dönüşüm liflerin rotor iplikçiliğinde önemli oranda kullanabilme imkânı doğmaktadır. Çünkü geri dönüşüm liflerin, yeniden açma işlemleri esnasında lif boyları kısalmakta, düzgünsüzlüşmekte ve kısa lif oranı artmaktadır. Bu sırada önemli bir lif mukavemet düşüşü görülmezken, lifler önceden temizlenmiş olduklarından ve yeniden işlem gördüklerinden temiz bir haldedirler. Böylelikle geri dönüşüm lifler ile rotor iplik eğirme sistemi arasında olumlu bir bağlantı söz konusudur. Özellikle kaba ve kalın ipliklerin üretiminde daha kısa dolayısıyla daha ucuz geri dönüşüm pamuk lifleri kullanılabilmektedir. Yüksek oranda kısa lif içeriğine (< 1˝/25.4 mm) sahip, kısa ve orta uzunlukta pamuk ve pamuk döküntüsünün, rotor eğirme prensibiyle başarılı bir şekilde eğrilebilmektedir. Kısa liflerden elde edilen iplikler genelde yüksek büküm katsayılarında eğrilmelidir. Ancak kısa liflerden elde edilen ipliklerin mukavemet ve düzgünsüzlük gibi fiziksel tekstil özellikleri, örneğin çok sayıda lif olmasının tüylendirme efektine olumlu etkileri bulunan tüylendirilmiş çarşaflık kumaşlarda olduğu gibi, nihai ürünlerde daha alt roller üstlenmektedir .

Dokuma ve örme materyalden geri kazanılmış malzeme veya lif döküntüleri, bu uygulama için özellikle uygun oldukları için, rotor iplik makinesinde kullanılabilmektedir. Ancak, düşük maliyetli bu hammaddelerin başarılı bir şekilde eğrilmesi için mutlak ön şart bu malzemelerin tek bir life kadar açılmış olmasıdır. Farklı imalatçılara ait değişik makineler bu işlem için uygundur. Ayırma işlemi kumaş ya da iplik kalıntılarının kesilip yırtılmasıyla başlayan birkaç aşamada gerçekleşir. Eğer bu işleme gerekli özen gösterilmezse en ufak kumaş ya da iplik kalıntısı rotora ulaştığında kopuşlara sebep olacaktır. Çok kaba iplikler söz konusu olduğunda kumaş ya da iplik kalıntıları kopuşlara sebep olmaz ama ipliğe dâhil olabilir ve kaçınılmaz olarak iplikte kalın yer olarak gözükürler. Ancak iplik kalitesinin lif boyundaki kısalmayla azaldığı unutulmamalıdır ve bu özellikle iplik mukavemetini ve sık rastlanan hataların sayılarını (ince yer, kalın yer ve neps) etkilemektedir. Dolayısıyla pamuk döküntülerinden ipliklerin belirli uygulama alanlarında kullanılmak üzere üretilmesi gerekmektedir.

 

 

 

0100openend 

 

 

 

 

ipl129

 

 

?<