Mesleki Gelişim Soruları 6
  • Mesleki Gelişim Soruları 6

     

     

    S.149. Zihinsel özellikler ne demektir, açıklayınız? 

    C.149. Zihinsel özellikler, bireyde gelişen anlama ve yorumlamayla ilgili niteliklerdir. İlkin son derece sınırlı olan zihinsel faaliyetler, zamanla gelişir ve olgunlaşır. Bireyin bu zihinsel gelişimi onun hem doğuştan getirdiği özelliklere hem de çevresiyle etkileşimlerine bağlıdır.

    Bireyde kalıtımla gelen temel zihinsel ögeler, bireyin çevre ile etkileşimi sonucu gelişim ve değişime uğrar. Bu gelişim ve değişim hem bireyin yapısına hem de çevresel faktörlere bağlı olarak gelişir. Çevre, zihinsel faaliyetleri etkilerken zihnin yapısı da çevrenin algısını etkiler. Bu nedenle bireylerin zihinsel yapıları arasında farklılıklar oluşur.

    Bebeğin ilk iki ay içerisinde gösterdiği faaliyetler daha çok refleks niteliği taşımaktadır. Ağlaması, karnını doyurması refleks hareketlerdir. İlerleyen aylarda bebeğin çok basit düzeyde hareketleri tekrarlayabildiği ve bunlardan etkilenebildiği gözlemlenir. Bu özellikler gelişerek 18-24 aylar arasında çevreyi tanıma ve çevreden gelecek etkiler hakkında muhakeme yürütmeye dönüşür. İkinci yaşın sonlarındaysa bireyde en önemli zihinsel değişim gerçekleşir ve çocuk sözel düşünmeye, varlıkları adlarıyla tanımaya başlar. Dil dediğimiz yeteneği kazanır.

    Dil gelişimi; bireyin sözcükleri, sayıları ve simgeleri öğrenmesi ve dil kurallarına göre kullanması ve bu kullanımının gelişmesidir. Dil gelişimi, anlamsız sesler çıkarmayla başlar. Ardından hecelemeler yapılır. Daha sonra ilk basit sözcükler söylenir. Konuşulanları basit yapıda anlamak ve telaffuz etmenin ardından sözcük dağarcığı oluşturulur ve artık sözcükler cümle içinde kullanılmaya başlar. Dört yaşına doğru çocuk, daha karmaşık imgeler kurmaya, dilde ve düşüncede daha ince noktalara inmeye başlar. Yedi yaşına kadar çocuğun kavramları, daha çok çevresinde gördüğü nesnelerle ilişkili durumdadır. İlkokul çağındaki çocuklar, somut düşünme basamağında bulunmaktadır. Bu dönemde çocukların birebir görmedikleri durumları, nesneleri algılamaları ve yorumlamaları zordur.

    7-11 yaşları arasında çocukların parça ve bütün kavramını anlamaya başladığı görülür. 7-11 yaşlarındaki çocuklar nesnelerin yüksekliği, ağırlığı, büyüklüğü, uzunluğu, kısalığı ve renk farklarını rahatlıkla anlayabilir ve yorumlayabilir fakat soyut düşünme ve soyut kavramları algılama güçlüğü çekerler. Birey soyut düşünme basamağına 11 yaşından sonra girer. Bu dönemde nesneyi ve durumu görmeden de anlayabilir ve yorumlayabilir. Kendi düşüncelerini eleştirebilir, düşünceleri üzerinde de düşünmeye başlayabilir. Birey 15 yaşına geldiğindeyse artık somut olay ve nesnelere dayanmadan, bağımsız olarak soyut düşünme yeteneğine tamamen ulaşmıştır. Sorun çözme ve yargılama yetenekleri gelişmiş, sorgulama ve yeni fikirler üretme artık daha da kolaylaşmıştır.

      

    S.150. Zihinsel faaliyetler hangi süreçleri kapsar,nelerdir,yazınız?  

    C.150.

    A-Algılama: Gerek iç gerekse dış dünyadan edinilen bilgilerin yorumlanması ve düzenlenmesidir. 

    B-Bellek: Yaşanılanların, öğrenilenlerin ve algılananların geçmiş ve gelecekle ilişkisini bilinçli olarak zihinde saklama gücüdür. 

    C-Muhakeme: Bilgiyi belirli bir anlam çıkarma ve sonuca varma amacıyla kullanabilme yeteneğidir. 

    Ç-Düşünme: Bilgi ve çözümlerin sebep sonuç ilişkisi içerisinde değerlendirilip yorumlanmasıdır. 

    D-Yetenek: Bireyin öğrenme, iş yapabilme ve uyum gücüdür

      

    S.151. Ruhsal özellikler ne demektir, açıklayınız?  

    C.151. Bireyin etkiye en açık öğrenme, olgunlaşma yoluyla şekillenen ve en çok şahsına özgü niteliklerinden olan ruhsal özellikler, bütün bu sebeplerden dolayı da üzerinde kesin konuşulması güç olan bir alandır.

    Her bireyin ruhsal özellikleri, diğerlerine göre farklıdır fakat bireyler bu özelliklerini oluşturan duyguları nispeten ortak yaşarlar. Bireylerin diğer insanlarla örtüşen yanları duygularıdır. Bu duyguların oluşturduğu bütün, her birey için tektir ve kimse kimsenin tıpatıp aynısı değildir.

    Bireyin ruhsal özelliklerinin oluştuğu esas dönem, okul öncesi çağıdır. Bu dönemde temel kişilik özellikleri gelişir. Bu yüzden bireyin eğitimindeki en önemli dönem, okul öncesi yaşlardır. İki-üç yaşına gelindiğindeyse çocuğun soru sorma çağı başlar. Çocuk kendisine yeni gelen her şeyin ne olduğunu, nasıl olduğunu sürekli sorgular. Bu dönem dikkat ve özen isteyen bir dönemdir. Çocuğun sorduğu sorular özenle cevaplanmazsa çocukta yanlış bilgiler kalıcı etkiler bırakabilir ya da sorduğu sorulara karşı alınan tavır olumsuz olursa çocukta öğrenme arzusu körelebilir.

    İlkokul çağındaki çocuk daha çok arkadaşlarını, onların şakalarını, oyunlarını, hatalarını veya gülünç yönlerini, başarılarını ve sevgilerini önemsemeye başlar. Yaşı ilerleyip ergenliğe adım attığında çocuktaki akranları arasında olma ve onlarla birlikte hareket etme arzusu da artar. Bununla birlikte kimi utangaçlıkları da daha etkili yaşar. Bu utangaçlığı onun beceriksizleşmesine, kendini beğenmesini istediği kişilerin bulunduğu yerlerden kaçmasına ya da bu gibi ortamlarda sıkılmasına neden olur.

    Bu dönemde gencin gösterdiği sevgi ve sevmeme tepkileri de aşırıdır. Sevdiklerine çok bağlıdır. Sevmediklerindense uzak durmaya çalışır. Bu aşırılık durumu, gencin son ergenlik dönemine doğru normale döner. Ergenlik dönemlerinde gençlerin ilgileri, kendi bedenlerindeki değişimlere ve karşı cinse yönelir. Bununla birlikte toplumdaki olaylarla ilgilenme bilgi ve düşüncelerini geliştirme çabası da bu dönemde yoğunlaşır  

     

    S.152. Kendini geliştirme ne demektir, açıklayınız?  

    C.152. Gelişim, belirli bir duruma doğru gerçekleşen olumlu değişim sürecidir. Kendini geliştirmekse insanın olmak istediği ve belirlediği bir kişisel durumu elde etmek için gerçekleştirdiği değişim sürecidir. Başka bir deyişle kendini geliştirme, olmak istenilen yere varma çabasıdır.

      

    S.153. Kişisel özelliklerini geliştirme ne demektir, açıklayınız?  

    C.153. Kişisel gelişim önce insanın kendisini keşfetmesiyle başlar. Kendini anlayabilme ve gelişme arzusu ile başlayan süreç içerisinde öncelikle hedef belirlenmelidir. Hedef belirlerken olumlu olunmalıdır. Olumluluk derken iki şey anlatılmak istenmektedir. Birincisi, hayata ve kendinize olumlu yönden bakabilmektir. İkincisiyse hedef için oluşturulacak cümle ya da düşüncenin olumlu kurulmasıdır. Olumsuz cümlelerle hedef belirlenemez. Kişi olumsuz cümlelerle harekete geçemez. Örneğin “Başarısız olmak istemiyorum.” İfadesi, hedef belirlemekte kişiye yardımcı olamaz ancak olumlu kurulacak cümleler zihni harekete geçirebilir ve düşünce üretebilir. “Başarılı olmak istiyorum.” gibi olumlu bir cümle, düşünce üretimine daha çok olanak sağlar.

      

    S.154. İlgi ve yetenekleri geliştirme ne demektir, açıklayınız?  

    C.154. İlgi, belli faaliyetlere isteyerek yönelme, bu faaliyetleri kısıtlayıcı koşullar altında bile başka faaliyetlere tercih etme ve bu faaliyetleri yaparken yorgunluk yerine dinlenmişlik, bıkkınlık yerine devam etme isteği duyma durumlarında varlığına hükmettiğimiz bir iç uyarıcıdır.

    İlginin birey hayatında dinamik bir etkisi vardır. İnsanlar yaptıkları herhangi bir işten, katıldıkları herhangi bir etkinlikten doyum sağlamak isterler. Herhangi bir zorlama altında olmadığı ya da kendisine bir ödül vaat etmediği hâlde bir kimse kendiliğinden bazı faaliyetlere girişiyor ve bundan doyum sağlıyorsa bu kimsenin o tür faaliyetlere karşı ilgisi olduğu söylenebilir. Bireyin seçme özgürlüğü olduğu durumlarda gerçek ilgiyi belirleme imkânı daha yüksektir. Yetenek, bireyin bir işi başarma potansiyeline işaret eder ve belli bir eğitim ve hazırlıktan sonra gelebileceği noktayı anlatır. Bu anlamda yetenek daha çok bir bireyin öğrenme gücü, belli bir eğitimden yararlanabilme gücü anlamına gelir. Böylece yetenek, bireyin gelecekte elde edebileceği başarı düzeyini kestirmemiz konusunda ipuçları verir.

    İlgiler, insanların yaptıkları herhangi bir işten doyum sağlayabilme süreçlerini içerir. Yetenek ise bireyin öğrenme gücü, belirli bir eğitimden yararlanabilme gücünü içermektedir. O hâlde yetenek ile ilgi arasında doğrudan bir ilişki vardır. Öğrencilerin seçmiş olduğu alanlardan doyum sağlayabilmesi yetenek düzeylerine bağlıdır. Belirli ölçüde yetenek o konu alanındaki başarının da bir ölçüsü olmaktadır. Birey, konu alanına ilgi duyuyor olabilir ama o konu alanı ile ilgili bir yeteneğe sahip değilse o zaman konu alanında gerekli düzeyde bir başarı elde edemez. Bu nedenle ilgi ve yetenekler arasında mutlaka bir uyum olması gerekir.

      

    S.155. Kendini ifade etme yolları ne demektir, açıklayınız?  

    C.155. Bireyin kendini ifade etme ihtiyacı insanlık tarihi kadar eskidir. Başlangıçta birtakım hareket, şekil ve çeşitli seslerle kendini çevresindekilere anlatmaya çalışan birey zamanla bu ihtiyacını gidermek için çeşitli semboller geliştirdi. Doğadaki varlıkların şekillerinden oluşan bu semboller zamanla yerlerini çeşitli çizgilere bıraktı. Kendini ifade etme yazılı, sözlü ve bedensel boyutlarda kendini ortaya koyabilme, hislerini, düşüncelerini anlatabilme becerisi, geliştirilen kişisel tarz ve sahip olunan kişisel özelliklerle kendini gösterebilme yetisidir.

    İnsanlar bilgi, duygu ve düşüncelerini ifade etmede iletişim araçlarını kullanır. Kendini ifade etmede kişinin konuşma biçimi, seçtiği sözcükler, ses tonu, beden duruşu, jest ve mimikler önemlidir.

      

    S.156. İletişim ne demektir, açıkayınız?  

    C.156. İletişim; bilginin, fikirlerin, duyguların, becerilerin, simgeler kullanılarak iletilmesidir. İnsanın kendini sosyal bir varlık olarak ifade etmesi için iletişim zorunludur. İnsan, çevresi ile iletişim kurarak yaşar. Onun her davranışı, konuşması, susması, duruşu ve oturma biçimi kendini ifade etmesi yani çevresine mesaj iletmesidir. İletişim kurmaktaki asıl amaç, anlaşılabilir mesajlar göndermek ve karşı tarafın tutum ve davranışlarında değişiklik meydana getirmektir. Davranışlarda değişiklik meydana gelmemişse ileti var fakat iletişim yoktur. İnsanın uyku dışında hemen her an gerçekleştirdiği bir etkinlik olan iletişimin geliştirilmesinin temel noktası, karşınızdaki kişiyi dinlemek ve anlamaya çalışmaktır. Bu da ancak karşımızdaki kişiye değer vermek ve anlamaya çalışırken kendimizi onun yerine koyabilmekle mümkündür. 

     

    S.157. Sunum ne demektir, açıklayınız?  

    C.157. Herhangi bir konu hakkında herhangi bir grup ya da topluluğa bilgi vermek amacıyla gerçekleştirilen sözlü veya görsel iletişime sunum denir. Aslında yapılan bütün etkinlikler, törenler veya toplantılar sunumun içerisine girer. Sunum, önceden hazırlanmış ve planlanmış bir konunun etkili ve anlaşılır biçimde dinleyicilere aktarılmasıdır.

      

    S.158. Sunum hazırlarken dikkat edilmesi gereken unsurlar nelerdir?  

    C.158.  

    A-PowerPoint’te yazı tipi boyutu seçilirken dikkatli olunması gerekmektedir. 

    B-Başlıklarda en uygun olan yazı boyutu seçilmektedir.( Genellikle 36-44’tir, yazı boyutu seçilir ama yine de isteğe bağlıdır) 

    C-Metin kısmında en uygun olan yazı boyutunu seçilmelidir.( Genellikle 20-32’dir) 

    C- Gerek olmadıkça metin tamamen büyük harf ile yazılmaz. 

    Ç-Vurgulanması istenen noktalar için italik, alt çizgi, farklı renk, yanıp sönme vb. dikkat çekici özelliklere yer verilmelidir. 

    D-Zeminin koyu, yazıların açık veya zeminin açık, yazıların koyu renkli olmasına dikkat edilmelidir.( örneğin; zemin koyu mavi ise yazı beyaz olduğunda dikkat çekicidir.)

      

    S.159. İkna becerileri ne demektir, açıklayınız?  

    C.159. İknayı kısaca kaynak kişi ya da kişilerin, hedefin belirli bir ürün, birey ya da görüşe ilişkin olumlu bir tutum oluşturmasını ya da var olan tutumunu değiştirmesini sağlama yönündeki çabasıdır.

        

    S.162. İkna edici olabilmek için neler yapılabilir?  

    C.162. İkna edici olabilmek için elimizdeki bilgiyi ve kanıtları iyi yapılandırmalı, örgütlemeli, kontrol değişkenlerini dikkate alınmalıdır.

      

    S.163. İletişim ne demektir?  

    C.163. İletişim; bilginin, fikirlerin, duyguların, becerilerin, simgeler kullanılarak iletilmesidir

      

    S.164. Kendini ifade etme yolları ne demektir?  

    C.164. Kendini ifade etme yazılı, sözlü ve bedensel boyutlarda kendini ortaya koyabilme, hislerini, düşüncelerini anlatabilme becerisi, geliştirilen kişisel tarz ve sahip olunan kişisel özelliklerle kendini gösterebilme yetisidir. 

     

    S.165. Öz güveni geliştirme ne demektir?  

    C.165. Öz güven önemli bir kişisel özelliktir, yaşam ve sorunlarla gerçekçi bir şekilde mücadele etmemizi sağlar ve zorluklara dayanmamızı kolaylaştırır. Öz güven kazanma süreci, yaşamın önemli zorlukları ile başa çıkma gücüne sahip ve mutlu olmaya layık bir kişi olma deneyimidir. 

      

    S.166. Kendini gerçekleştiren insanın özellikleri nelerdir?  

    C.166. 

    A-Gerçekliği verimli bir şekilde algılarlar ve belirsizliğe tahammül edebilirler. 

    B-Kendilerini ve başkalarını oldukları gibi kabul ederler. 

    C-Düşünce ve davranışları içtendir. 

    Ç-Kendi üzerinde yoğunlaşmaktan çok, sorun üzerinde yoğunlaşırlar. 

    D-İyi bir mizah anlayışları vardır. 

    E-Çok yaratıcıdırlar. 

    F-Gelenek dışı olmamalarına karşın öz kültürlerinin içselleştirilmesine karşı dirençlidirler. G-İnsanlığın refahı ile ilgilenirler. 

    H-Yaşamın temel deneyimlerini değerlendirebilirler. 

    I-Çok değil az insanla derin, tatmin edici kişiler arası ilişkiler kurarlar. 

    İ-Hayata nesnel bir açıdan bakabilirler.

     

     

     

     

    Yazan %AM, %13 %326 %2017 %09:%May

Mesleki Gelişim Soruları 6

?<