Tekstil üretim prosesleri temel olarak lif üretimi, iplik üretimi, dokuma, örme, dokusuz yüzey (non-woven) yapısında bir tekstil yüzeyinin elde edilmesi, bu yüzeyin boyama, baskı ve apre gibi işlemlerle terbiye edilmesi prosesleridir. Burada hammadde lif olup, hammaddenin kesikli veya kesiksiz olmasına göre farklı yöntemlerle iplik üretimi gerçekleştirilmekte akabinde dokuma veya örme işlemi ile tekstil yüzeyi haline getirilmektedir.

Herhangi bir iplik üretim aşaması olmadan çeşitli yöntemlerle (kimyasal, ısıl, mekanik etkilerle) tekstil yüzeyinin oluşturulması ise dokusuz yüzey oluşumu olarak ifade edilmektedir. Dokunmuş kumaşlar, tüketicinin kullanımına sunulmadan önce, kullanılacağı yere uygun bazı özelliklerin kazandırılması amacıyla terbiye işlemlerinden geçirilirler. Uygulanan bu işlemler hammaddeye göre değişiklik göstermekle beraber ön terbiye, renklendirme (boyama ve baskı) ve bitim işlemleri olmak üzere bir takım proseslere tabi tutulurlar. Mamulün türüne ve kullanım alanına bağlı olarak, terbiye işlemlerinden bazı adımlar proses dışı kalabilmekte veya ilave bir takım prosesler uygulanabilmektedir. Terbiye sonrası mamul kumaşların göreceği son işlem ise konfeksiyon ( hazır giyim ) aşamasıdır.

Tekstil üretimi ; İlk madde,iplik dokuma,örme,baskı,apre ve konfeksiyon gibi her biri apayrı teknolojiyi gerektiren çok geniş bir alanı kapsamaktadır. Öte yandan tasarımı ise matematik,kimya ,fizik ve biyoloji gibi fen bilimlerinin yanı sıra ekonomi ,pazarlama ,üretim yönetimi ve planlama gibi sosyal bilimleri ve teknik bilimlere dayanmak zorundadır.

 

 

do15

 

 

Bu nedenlerden ötürü her üründe olduğu gibi bir kumaşın tasarımı da Pazar isteklerinin belirgin etkisi altında o konudaki ilk madde,teknoloji,makine parkı nitelikleri ve üretim metodları v.b. olanaklarının Desinatör olarak adlandırılan bu işi yürüten kişilerin teknik bilgilerinin ,deneyimlerinin,kişisel yetenek ve  zevklerinin sınırladığı çerçeve içinde oluşmaktadır. 

 

 

do16

 

 

Yukarıda sağda bulunan fotoğrafta tasarım  ve solda ise bu tasarımın elbiseye oturuluş hali görülmektedir.Bu genel tanımlamalardan da anlaşılacağı üzere kumaş üretiminin de diğer üretim dallarında olduğu gibi birçok boyutu vardır.Bu boyutlar hem sayıca çok hem de sınırları birbirine karışmış birbirleriyle iç içe gelişmiş durumdadırlar.Kumaş yapısının istenilen belli bir kullanım amacına göre,o amacın gerektirdiği niteliklerde ,o amaca en uygun ilk madde ( malzeme-materyal ) ile sunulan pazarın ve mevsimin şartlarına,beğeni ölçülerine uygun özellikte olması koşulanlıdan başka bir yandan o amacın taşıyabileceği uygun,diğer yandan da sunan kurum için en yüksek karlılığı gerektirebilecek ekonomik değerlerde hazırlanması gereklidir.Ancak burada ilk madde ,makine parkı,teknoloji gibi objektif faktörlere kıyasla kişisel görüş ve zevkler ( beğeni ) gibi subjektif faktörlerin çok daha aktif roller üstlendikleri unutulmamalıdır.Olaya bu bakış açısından yaklaşıldığında kullanıma uygun nitelikler uygun görünüm ve fiyat gibi birbirine sıkı sıkıya bağlı,birbirini önemli ölçüde etkileyen ve birbirinden aynı ölçüde etkilenen faktörler kumaş üretiminin en önde gelen Konuları olarak kendiliklerinden ortaya çıkarlar.Her ne kadar bunlar birbirinden kesin olarak ayrılamayacak şekilde oldukça girift faktörler olsalar da tanıdıkları olanakların dar sınırları içinde ayrı ayrı incelenmesi konusunun daha iyi anlaşılmasına olanak verecektir. Hangi amaca hizmet ederse etsin ( giyimlikten ev tekstiline,dekoratif amaçlı kullanımdan endüstriyel bezlere kadar ) her kumaş kullanımı sırasında belirli zorlamalar,gerilimler,sürtünmeler ve dış doğanın etkileri ile karşı karşıyadır.

 

 

do17

 

 

Her kumaşın kendisi için tasarlanan ya da öngürülen bir ömür süresi içinde bu etkilere dayanabilecek, onlardan kendini koruyabilecek yeterlilikte bir dayanma gücüne sağlamlığa sahip olması şüphesiz aranan niteliklerin en başta gelenidir. Kumaşta aranan temel özellikleri 8 başlıkta toplamak mümkündür; 

 

 

do18

 

1-SAĞLAMLIK-DAYANIKLILIK 

2-TUŞE ( YUMUŞAKLIK + DÖKÜM ) 

3-ESNEKLİK VE FORMUNU KORUYABİLME 

4-KORUYUCULUK 

5-GEÇİRGENLİK 

6-GÖRÜNÜM 

7-EKONOMİKLİK 

8-DİKİME UYGUNLUK ( DİKİLEBİLİRLİK ) 

  

Tekstil malzemelerinin özellikleri mamül maddenin kalitesini ve üretim metodlarını önemli ölçüde etkiler. 

 

LİF BOYU 

Tabii liflerde yetişmelerine bağlı ve kimyasal liflerde ise imalat metoduna bağlı olup kullanım yeri ile ilgilidir.

Farklı lif boyları iplik imalatında

1-Çekimi etkiler

2-Bükümü etkiler

3-İplik yapısını ve düzgünsüzlüğünü etkiler.

4-İplik imalat metodunu etkiler.( uzun veya kısa lif iplikçiliği )

 

LİF İNCELİĞİ 

Tabii liflerde yetişmelerine bağlı ve kimyasal liflerde ise imalat metoduna bağlı olup kullanım yeri ile ilgilidir. 

Farklı lif incelikleri iplik imalatında

1-İplik eğirme kabiliyetini etkiler

2-İplik düzgünsüzlüğünü etkiler.

 

ESNEME VE KOPMA UZAMASI 

Genellikle molekül zincirinin yapısıyla ilgilidir.

1-Çalışma şartlarını etkiler.

2-Maruz kalınan dış kuvvetlerden dolayı mamül maddenin kullan9ımını etkiler.

 

KIVRIMLILIK 

Tabii liflerin yetişmelerine bağlı ve kimyasal liflerde ise imalat metoduna bağlı olup kullanım yeri ile ilgilidir.

1-Mamül Maddenin hacimliliğini.

2-Tutunma yeteneğini ve elastikiyetini etkiler.

 

DIŞ YÜZEY YAPISI 

Tabii liflerin yetişmelerine bağlı ve kimyasal liflerde ise imalat metoduna bağlı olup kullanım yeri ile ilgilidir.

1-Lifin band içindeki tutunma yeteneğini etkiler

2-Mamül maddenin hava geçirgenliğini etkiler

3-Mamül maddenin ısı tutma yeteneğini etkiler

4-Mamül maddenin yıkanma şartlarını etkiler.

5-Işığı yansıtma yeteneğini ( parlaklığını ) etkiler.

 

BOYA ALMA YETENEĞİ 

Tekstil maddesinin kimyasal yapısı  ile ilgilidir.

1-Boyamayı etkiler.

 

NEM ALMA YETENEĞİ 

Makromolekül yapıdaki boşluklar nemi emerler.

1-Ağırlığı ve hacmi etkiler

2-Mukavemeti etkiler

3-Statik elektriklenmeyi etkiler

 

ISI ( TERMİK ) YETENEĞİ 

Molekül zincirinin yapısı moleküller arasındaki kuvvetlerin etkisi ,molekül zincirinin oryantasyon ve polimerizasyon derecesi ile alakalıdır.

1-Fiksaj ve form verme işlemleri ( Tekstüre vec ütü ) plastik derecesini ve form almayı etkiler.

2-Işıl işlem esnasında parlaklığı etkiler.

3-Mamül maddenin kullanım özelliklerini etkiler.

 

STATİK ELEKTRİKLENME 

Düşük rutubet alma;düşük elektrik iletkenlik kabiliyeti ve sürtünme statik elektrik yüklenmesine sebep olur.

1-Üretimi olumlu yönde etkiler.

2-Mamül maddenin kullanımını etkiler.

 

KİMYASAL ETKİLERE KARŞI ÖZELLİĞİ 

Molekül zincirinin yapısı ile ilgilidir.

1-Terbiye işleminde çalışma şartlarını etkiler.

2-Temizleme işleminde mamül maddenin kullanım şartlarını etkiler.

 

DOKUSUZ YÜZEYLER 

dokuma ve örme kumaşların sahip olduğu birçok özelliğe sahip olmalarına rağmen ; liflerden doğrudan üretilmeleri nedeniyle kumaş eni ya da boyunca bölgesel farklılıkları içerebilmektedir. Bu durum; lif dağılımının (oryantasyonunun) kumaş eni ya da boyunca eşit olmamasından ve dolayısıyla kalınlık değişiminin çok olmasından kaynaklanmaktadır. Bu tip kumaş üretiminde bütün üretim parametreleri uygun koşullarda olsa bile; üretim sırasında meydana gelebilecek lif göçü sebebiyle lif dağılımı düzgün olmayabilmektedir. Bu nedenle; bir dokusuz yüzeyin herhangi bir özelliği belirlenirken kumaştan alınan numune sayısı fazla tutulmalı ve olabildiğince kumaşın farklı bölgelerinden numuneler alınmalıdır. Ayrıca; alınan numunelerin %CV değerlerinin diğer kumaş türlerine oranla yüksek çıkması beklenmelidir.

 

TERBİYE İŞLEMLERİ  

Tekstil ürünlerine değer kazandırma (terbiye) işlemleri çok eski bir zanaata, yani tekstil ürünlerini daha güzel, daha renkli yapma arzusu örme ve dokuma işlemi kadar eskiye dayanmaktadır. Yüzyıllar boyunca tekstil boyacıları meyve, ağaç ve çeşitli minerallerden elde edilen doğal boyarmaddelere bağlıydılar. Boyamada kullanılan mineral olarak Ocker, Zinnober; bitki olarak indigo, krapp kökü, kırmızı tahta gösterilebilir. Cochenille ve bazı hayvandan çok değerli renkler elde ediliyordu. 19. yüzyılda tekniğin ve kimyanın birleşmesiyle tekstil ürünlerini güzelleştirmede büyük bir adım atıldı. Sentetik boyarmaddelerin üretilmesi ile daha önce kullanılan doğal boyarmaddelerin nerede ise tamamı bir kenara bırakılmıştır. Boyarmadde kimyasının gelişmesine paralel olarak teknik yani makine alanında çok büyük gelişmeler olmuştur. Bununla birlikte üretilmeye başlanan sentetik lifler ile tekstil sektöründe yukarı doğru bir yükseliş başlamıştır.

19. yüzyılın ortalarına kadar uygulanan güneş yardımıyla çim üzerinde ağartma veya yağmur ve rüzgar yardımıyla serilmiş kumaşların ağartılması, teknolojinin gelişmesiyle tam otomatik ağartma makineleri ile daha önce haftalar ve aylar süren işlemi çok daha kısa süren saatlere indirmiş ve yerini bu makinelere bırakmıştır.

19. yüzyılda üretilen otomatik çalışan makineler sayesinde modern baskı sistemi eskiden kullanılan tahta modellerle desenlendirme sistemini ortadan kaldırmıştır. Sentetik liflerin üretilmesiyle tekstil ürünlerini güzelleştirme alanına daha iyi makineler ve daha iyi teknoloji geliştirme görevi düşmüştür. Sentetik liflerinin esasında kolay bakım özellikleri, araştırmacıları sentetik liflerin terbiye işlemleri tekniğinin geliştirilmesine yönlendirmiştir .

Tekstil terbiyesi dendiğinde tekstil ürünlerini daha güzelleştirmek, daha değerli veya daha iyi yapmak için yapılan tüm işlemler akla gelmektedir. Tekstil ürününün dış görünüşünün renk, parlaklık v.s. gibi özelliklerini veya kullanım alanına göre özelliğini değiştirmeyi hedef alan işlemler tekstil terbiye işlemleridir. Tekstil terbiye işlemleri ürünün türüne ve kimyasal yapısına bağlı olarak uygulanır. Bu yüzden terbiye işlemleri esnasında ürünün kalitesinin aynen kalmasına dikkat edilmesi gerekir. Kalitenin düşmemesi ve lif yapısının bozulmaması için uygulanan değişik terbiye işlemleri esnasında çok dikkatli ve hassas çalışılması gerekir. Terbiye işlemleri içerisinde birkaç işlem basamağı bulunan bir prosestir (örneğin ön yıkama, boyama, kurutma, baskı, buharlama v.b.).

 

RENKLENDİRME ( BOYAMA VE BASKI ) İŞLEMLERİ 

Tekstil yüzeylerini renklendirme daha doğrusu boyama işlemi, mamulün boyarmadde çözeltisi, çeşitli yardımcı ve kimyasal maddeler (ıslatıcı, tuz, alkali ve asit) ile muamele edilmesi ile gerçekleşir. Boyamada, suda çözünmüş veya disperge olmuş boyarmaddenin tekstil ürünü tarafında emilmesi en önemli noktadır. İyi bir boyamanın gerçekleşmesi sadece boyarmaddenin tekstil yüzeyine tutunmasına ve lif içine yerleşmesine değil aynı zamanda liflere kimyasal veya fiziksel olarak bağlanmasına da bağlıdır. Boyarmaddenin ürün tarafından absorblanması ve bağlanması ürünün kimyasal ve fiziksel yapısına bağlı olduğu için kullanılacak boyarmaddeler de her tekstil ürünü için farklıdır. İstenilen kullanım ve üretim haslıklarına bağlı olarak uygun bir boyarmadde seçiminin gerçekleşmesi lazımdır.

 

 

do19

 

Tekstil ürünlerinin boyanması için ister doğal lif ister sentetik lif kumaşları ya da her ikisinin karışımından oluşmuş kumaşlar için büyük bir boyarmadde seçeneği vardır. Bu boyarmaddelerle istenilen her türlü nüansta ve yüksek derecede renk haslıkları elde edilebilir.

Baskı işlemi, tekstil ürününe yapılan yerel renklendirme işlemi olarak tanımlanabilir. Modern tekstil baskısının diğer desenlendirme işlemlerine (örme, dokuma, tufting vs) göre avantajı, her türlü tekstil yüzeyine (halıdan ince dokumaya kadar, örme ürünlerine , nonwoven vs kadar) uygulama imkanının olması, sanatsal olarak sınırsız desenlendirme olanağı sağlaması, hareket özgürlüğü ve büyük bir üretim hızına sahip olmasıdır.

 

TERBİYE MADDELERİNİ TEKSTİL ÜRÜNÜNE AKTARMA YÖNTEMLERİ (APLİKASYON) 

Tekstil ürünü terbiyesinin yapılabilmesi için; çözelti, süspansiyon, dispersiyon veya emülsiyon halinde bulunan bir terbiye maddesi ile tekstil ürününü temas ettirmek gerekir. Bunun için çeşitli yöntemler uygulanır ve bu Yöntemler ; 

1-Çektirme 

2-Emdirme 

3-Aktarma 

4-Püskütme 

5-Köpük yöntemleridir.

  

Bu yöntemlerde kullanılan makinelerin seçimi işlem görecek tekstil ürününün tipine uygun olacak şekilde seçilmiş ve ayarlanmış olması gerekmektedir. Tekstil yüzeylerinin boyanmasında gereksinim duyulan birçok özelliklerden dolayı boya makinelerinin ve aparatlarının seçiminde büyük bir seçenek yelpazesi mevcuttur. Tekstil ürününün hassasiyeti, sentetiklerin kendine has özellikleri ve istenilen ürün özellikleri makine seçiminde büyük rol oynamaktadır. Bundan dolayı makine ve sistemler 3 gruba ayrılır. Bunlar; 

1-Kesikli (Diskontinü) makine ve sistemler 

2-Yarı kesikli (Yarı kontinü) makine ve sistemler 

3-Kesiksiz (Kontinü) makine ve sistemleler  

 

HAŞIL 

Dokumada kullanılacak olan çözgü ipliklerine mukavemetlerini artırmak amacı ile yapılır. Haşıl işlemi; özellikle tek kat çözgü ipliklerinin ve puntasız bükümsüz filament ipliklerinin dokuma esnasında etkileneceği mekanik sürtünmelere karşı dayanıklılığının artırılmasıdır. Çözgü ipliklerine dokumadaki darbeli ve gerilimli çalışmaya dayanabilecek şekilde mukavemet kazandırmak, dokumadaki çalışma sırasındaki yan yana hareket eden ipliklerin birbirlerine dolaşmamaları için dokumada çalışma kolaylığını sağlama açısından düzgün bir çözgü iplik gövdesi elde etmeye haşıllama, bu özellikleri sağlayan sıvıya haşıl denir. Haşıllama farklı bir tanımla çözgü ipliklerinin yapıştırıcı özelliği bulunan viskoz sıvı içerisinden geçirilerek fiziksel ve kimyasal özelliklerini iyileştirmek veya korumak amacıyla koruyucu bir polimerik film ile kaplanması işlemidir. Çözgü ipliklerinin sürtünme ve gerilim kuvvetlerine dokuma işlemi sırasında mukavemet kazandırmak amacı ile yapılan haşıl işlemi, iplik yüzeyinin haşıl adı verilen madde ile kaplanarak sürtünmeyi en aza indirmeyi sağlayarak olabilecek ipliğin fiziksel ve yapısal olarak etkilenmemesine dayanan dokuma hazırlık işlemidir. Haşıllama işlemi çözgü hazırlama işleminden sonra, haşıl makinelerinde yapılır. Seri çözgü makinelerinde hazırlanmış leventler haşıl makinelerinde aynı anda haşıl ve birleştirme işlemine maruz kalır. Haşıllama işlemi aynı zamanda ipliklerin kimyasal özelliklerinin korunmasına yardımcı olur. İpliklerin üzerindeki elyaf uçlarının iplik üzerinde kalmasına sebep olarak lif döküntülerini de azaltmaktadır.

 

JAKARLI AĞIZLIK AÇMA SİSTEMİ 

Jakar sistemi diğer sistemlere oranla değişik bir yapı gösterir. Eksantrikli armür sisteminde ağızlığın oluşumu için çözgü ipliklerine çerçeve gruplarınca hareket verilir. Jakar sisteminde ise ağızlığın oluşumu için çözgü ipliklerine tek tek kumanda edilir. Bu nedenle jakar sistemi desen yapma olanakları açısından eksantrik ve armür sistemine oranla daha elverişlidir. Jakar makineleri tek tomruklu ve çift tomruklu olarak iki sistemde incelenir.

Dokuma tezgahının üzerine dikey olarak kurulan bir ağızlık açma aparatıdır. Ayrıca makine kusursuz mekanik özellikleri ile bize çok değişik desenli kumaşlar yapma olanağı tanımıştır. Jakar makinesi bir seri iğne ( Desen okuyan ve makineyi programla) bir seri (maylonlar aracılığı ile ağızlık açılmasını sağlayan) platinden oluşmuş bir sistemdir. Her hangi bir dokuma tezgahı bir takım deliklerle birlikte üzerine jakar makinesi takılarak jakarlı dokuma tezgahına dönüştürülebilir. Jakar makinesi, dokuma tezgahına ek olarak kurulan bir aparat olduğuna göre birbirleriyle iki açıdan ilişkilidir ; 
1- Dokuma tezgahı, jakar makinesine hareket verir. 
2- Jakar makinesi çalışarak maylonlar aracılığı ile dokuma tezgahına ağızlık açar.  

 

KALİTE KONTROL 

Kumaşın beklenen performansını düşüren veya kumaştan yapılan bir üründe belirgin bir konumda ortaya çıktığında muhtemel bir alıcı tarafından kolaylıkla görülen ve kabul edilmeyen kusurlara ‘kumaş hatası’ adı verilmektedir.

 

 

do20

 

 

Bu hatalar kumaşın dokunması sırasında mekanik nedenlerden veya kullanılan iplikten kaynaklı olarak oluşmaktadır. Kumaş dokuma işletmelerinde üretilen ham kumaşlar dokuma işlemi sonrasında kumaş kalite kontrol masalarında incelenmektedir. Dokuma teknolojilerinde meydana gelen gelişmelere rağmen hala kumaş hataları önemli bir maliyet oluşturmaktadır.Tekstil dokuma işletmelerinde kumaş hataları tecrübeli kalite kontrol elemanları tarafından kontrol edilmektedir.

 

TEMEL ÖRME YÜZEYLERİ 

Temel örme yüzeyler örme kumaş yüzünün ve tersinin ilmek görüntüsüne göre ( RL ), (RR ) ve ( LL ) yüzey olarak ifade edilir.

( RL ) Örme Yüzeyler

Örme kumaş yüzü sağ ilmek ( R ) tersi sol ilmek ( L ) görünümlü ise bu yüzeylere ( RL ) yüzey denir. Tek katlı örme kumaşlar olarak tanınan tek plakada üretilmiş örme kumaş yüzey görüntüsüdür. Bu yüzeyler düz örme makinelerinde tek plakada yuvarlak örme makinelerinde tek plaka Süprem makinelerinde üretilen kumaş çeşitlerini ifade eder.

( RR ) Örme Yüzeyler

Örme kumaş yüzü sağ ilmek ( R ) tersi sağ ilmek ( R ) görünümlü ise bu yüzeylere ( RR ) örme yüzey denir.

( LL ) Örme Yüzeyler

Örme kumaş yüzü sol ilmek ( L ) tersi sol ilmek ( L ) görünümlü ise bu yüzeylere (LL ) yüzey denir.

 

DOKUMA MAKİNELERİNDE AĞIZLIK AÇMA SİSTEMLERİ 

Dokuma makinelerinde atkı taşıyıcının ya da atkının çözgü iplikleri ile örgü raporuna göre bağlantı sağlayabilmesi için üç şekilde ağızlık açma sistemi kullanılmaktadır. Bu mekanizmaların seçimi ve kullanılmasında dokuma makinesinin tasarımı ve üretilecek kumaşın cinsi birinci derecede önem taşımaktadır. 

>>>>Eksantrik ile ağızlık açma sistemleri

>>>> Armür tertibatı ile ağızlık açma sistemleri

>>>> Jakar tertibatı ile ağızlık açma sistemleri 

Yukarıda adı geçmeyen ağızlık açma sistemlerinden kontramaj ile ağızlık açma, el dokuma makinelerinde kullanılır. Günümüzde Anadolu’nun birçok yöresinde yatak-yorgan yüzü, havlu ve tül dokumacılığında kullanılır. Basit ve az masraflı bir dokuma şeklidir.Ağızlık açma sistemlerinin hangisinin kullanılacağı örgü raporundan çıkarılan tahar raporuna bağlıdır. Zaten tahar bize o örgünün dokunabileceği en az çerçeve sayısını ve çerçevelerden çözgü ipliklerinin geçiş sırasını belirlemektedir.Dokuma makinelerinde ağızlık açma işlemi çerçevelerin kullanıldığı eksantrik ve armürlü ağızlık açma makineleri ve jakarlı yani her çözgü ipliğinin ayrı kontrol edilebildiği jakarlı ağızlık açma makineleri ile gerçekleştirilmektedir.Eksantrikli ve armürlü ağızlık açma sistemi ile çalışan makinelerde üretilecek kumaş için çerçevelere verilecek hareket yönü önemlidir.

 

 

 

 

 

Son Düzenlenme Perşembe, 24 Şubat 2022 11:51

Son Ekledikleri: Faik Keser

?<