Dokusuz Yüzeylerin Sınıflandırılması
  • Dokusuz Yüzeylerin Sınıflandırılması

     

    Dokusuz yüzeyleri geçmişte ve günümüzde üretimi, hammadde özellikleri, teknik özellikleri ve kullanım özelliklerine bir sınıflama yapmak mümkündür. 

     

    DOKUSUZ YÜZEYLER 

    1-Geleneksel Dokusuz Yüzeyler ( Keçeler ) 

    2-Endüstriyel Dokusuz Yüzeyler 

     

    Olmak üzere 2 grupta toplanır.

     

     

    ENDÜSTRİYEL DOKUSUZ YÜZEYLER 

    1-Hammaddesine göre; 

    A-Doğal ( Pamuk, Yün ) 

    B-Yapay ( Poliüretan, Polipropilen, Polyester, Viskon ) 

    C-Harmonik ( Yapay, Doğal )

     

    2-Taban Özelliğine göre ( Ağ tipi yapılar, Karmaşık yapılar ) 

    3-Teknik Özelliğine göre; ( Tafting yüzeyler, Yapıştırma yüzeyler, Mali tekniği ile üretilen yüzeyler, sabitleştirilmiş tülbent (Nonwoven ) yüzeyler )

     

    4-Kullanım Özelliğine göre; 

    A-Tek Kullanımlık ( Çocuk bezi, Bayan hijyen, Temizlik bezi, Tıbbi cerrahi, Tek kullanımlık Giysi, Islak mendil )  

    B-Uzun Ömürlü ( Halı, Otomotiv, İnşaat, Mobilya, Geo tekstil )

     

    GELENEKSEL DOKUSUZ YÜZEYLER 

    1-Tepme Keçe 

    Geleneksel dokusuz yüzeylere bakıldığında tepme keçelerin tarihinin çok eskiye dayandığı ve kullanımının yaygın olduğu görülmektedir. Keçe; yün elyafının ısı, sıcaklık ve basınç ile sıkıştırılmasıyla oluşturulan yüzeydir.

    Yün elyafı yapısı itibariyle birbiri üzerine kapanan pul şeklinde hücrelerden oluşmaktadır. Bu hücreler, sert ve boynuzsu yapıdadırlar. Balık pulları veya damdaki kiremitlere benzer görünümdedirler. Yün elyafı tekstil endüstrisinde kullanılan en eski hammadde olmasının yanı sıra özellikleri bakımından diğer liflerde bulunmayan elastikiyet, ısıyı iyi izole edebilme, yüksek absorbisyon ve az ıslanma yeteneği ile yüksek mukavemet, keçeleşme gibi üstün özellikleri olan bir elyaftır. 

    dksuz510

    Yün elyafından elde edilen tepme keçeler; düz ve desenli olmak üzere 2’ye ayrılmaktadır.

    Düz keçeler; kaplama ve dolgu malzemeleri, çadırlarda kullanılmaktadır.

    Desenli keçeler ise; yaygı, heybe, eyer gibi birçok kullanım alanına sahiptir desenli keçelerde halı ve kilimlerde kullanılan motifler kullanılmaktadır ve bu motifler genellikle geometrik özellik göstermektedir. Geçmişten günümüze yapımı ve kullanımı devam eden tepme keçelerin ülkemizde başlıca keçe üretim merkezleri; Konya, Afyonkarahisar, Isparta-Yalvaç, İzmir-Tire ve Şanlıurfa’dır.

    Günümüzde tepme keçe yapımında; buhar kazanı, çubuk/sepki, halat, kalıp, kalıpleş, keçe tepme makinesi, makas, su kabı ve süpürge, terazi, yay ve tokmak vb. araçlar kullanılmaktadır. 

    ENDÜSTİRİYEL DOKUSUZ YÜZEYLER 

    1-Tafting Yüzeyler

    Tafting yüzeyler görünümleri çimeni andırdığından İngilizce çimen anlamına gelen ‘Turf’ adı verilmiştir. Bu deyim zamanla ‘taft’ şeklini almıştır. Türkçede ise ‘Tafting’ şeklinde kullanılmaktadır.

    Tafting yüzeyler; çok iğneli dikme makinesinde bir taban doku üzerine havı oluşturacak ipliklerin dikilmesi ve bu ipliklerin taban dokuya alttan yapıştırılmasıyla elde edilen yüzeylerdir.

    Önceleri tafting yüzey yapımında hammadde olarak sadece yün, kıl, rejenere selüloz ve bunların karışımları kullanılmaktayken tafting halı yapımında istenen kalite sağlanamadığından son yıllarda poliester, poliakrinitril, polipropilen lifleri kullanılmaktadır.

    Tafting, oldukça basit, hızlı ve pahalı olmayan bir yöntemdir. Makinede hav ipliklerinin olduğu bir cağlık sistemi bulunmaktadır. Delikli destek tablası üzerinde zemin dokusu taşınmaktadır. Kumaş genişliğinde aşağı yukarı hareket edebilen bir tabla üzerine yerleştirilmiş hav ipliğini taşıyan iğneler zemin kumasın içine dalarak delikli tablayı geçer ve sonra geri çıkarak dokuyu oluşturur. Zemin kumasın altına dalan iğnenin taşıdığı hav ipliğini ilmek tutucular belli hav yüksekliğinde tutarak ilmek oluşumunu sağlamaktadır. Kesik havlı halı üretimi için ilmek oluştuktan sonra bıçak yardımıyla kesilmektedir. Zemin tabaka olarak Dokuma veya tülbent esaslı dokusuz (nonwoven) yüzey kullanılmaktadır. Zemin tabaka; polipropilen, polyester veya jütten yapılabilmektedir. Havı sabitleyerek kalıcı hale getirmek için halının sırtı doğal veya sentetik lâteks ile kaplanmaktadır. Halının boyutsal stabilizesini ve sertliğini arttırmak için jüt veya sentetik liften dokunmuş bir ikinci taban halının sırtına yapıştırılabilir. İkinci sırt kaplaması için lâteks köpük kullanımı halının esnekliğini arttırmaktadır.

     

     

    dksuz508

    2-Yapıştırma Yüzeyler 

    Bu tür yüzeylerin üretimi prensip olarak uygun bir zemin tabaka üzerine, hav tabakasının çeşitli yöntemlerle bir yapıştırıcı madde ile yapıştırılması ile üretilmektedir. Yapıştırma yüzeyler aşağıda görüldüğü gibi 4 şekilde üretilebilir;

    A-Zemin tabakalı ve tek taraflı yapıştırma 

    B- Zemin tabakalı ve iki taraflı yapıştırma

    C-Zemin tabakasız ve tek taraflı yapıştırma

    D-Zemin tabakasız ve iki taraflı yapıştırma yöntemi.  

    Zemin (taşıyıcı) olarak doğal veya sentetik liflerden dokunmuş veya dokusuz kumaşlar kullanılabilir. Zemin tabaklı ve zemin tabakasız olmak üzere tek yönlü ve çift yönlü üretilmektedir.  Zemin tabakalı ve tek taraflı yapıştırma yöntemleri, Bu tür halıların üretiminde prensip olarak uygun bir zemin üzerine önce bir yapıştırıcı madde sürülmesi ve bunun üzerine kesikli elyaf veya ipliklerin yapıştırılması, daha sonra da kurutulması esasına dayanmaktadır.  Zemin tabakalı ve iki taraflı yapıştırma yöntemleri: Bu yöntemde hav iplikleri iki özel bastırıcı çubuk tarafından zik – zak seklinde, birbirine paralel şekilde hareket eden ve üzerlerine yapıştırıcı sürülmüş iki zemin tabaka üzerine sırayla yapıştırılır. Kurutma işleminden sonra bir bıçak tarafından ortadan kesilerek iki ayrı velur elde edilmiş olur.

     

    3- Mali Tekniği İle Üretilen Yüzeyler 

    Dokuma ve örmenin dışında kalan tekstil yüzeylerinin diğer bir ana üretim tekniği mali tekniğidir. Esası dikmeye dayanan bu tekniği de kendi içinde üretim yöntemleri açısından 5 grupta sınıflandırmak mümkündür;

    malimo

    malipol

    maliwatt

    voltex  

    malivlis

    Mali tekniği doğu blok ülkelerinde, özellikle Doğu Almanya’da oldukça gelişmiş durumdadır. Malimo tekniğini bulan Heinrich Mauersberger’dir. Bu tekniğe verilen malimo isminin doğusu ise Mauersberger (bulan adamın ismi), Limbach Himbach (oturduğu yer), Mauesberger Molton eşinin (dokunun cinsi) çeşitli giysileri yamarken dokuları dikerek ve incelmiş doku kısımlarını dikiş tekniği ile sağlamlaştırdığını görmüş ve malimo tekniğinin prensibini bu fikirden yararlanarak bulmuştur. Mauersberger bu esastan hareket ederek tekstil yüzeyleri meydana getirmeyi başarmıştır. Atkı ve çözgü ipliklerinin yan yana ve üst üste yerleştirilerek dikilmesi ile bu iplik sistemleri sabitlendirilmiş ve yani bir yüzey meydana getirilmiştir.

     

    4- Tülbent Esaslı Dokusuz (Nonwoven) Yüzeyler  

    Tülbent esaslı dokusuz (nonwoven)  yüzeyler, kesikli ya da filament halindeki liflerin: mekanik, kimyasal veya termik yöntemlerle uygun bir birleştirme işlemi sonucunda bir birine tutturulması ile elde edilen tekstil yüzeylerdir. 

    Bunun içerisinde iğnelenmiş keçeler, battaniyeler ve elyaf karışımlarından üretilen halılar tülbent esaslı dokusuz (nonwoven) yüzeyler tanımının kapsamının dışında kabul edilmektedir. Aynı zamanda ıslak serme tekniği ile üretilen cam lifleri, lif dolgularından üretilen kumaşlar ve elyaf tabakaları da kapsam dışında yer almaktadır.

     

    Malzeme Testleri Birliği’nin (American Society for Testing Materials- ASTM D 111780) tanımı su şekildedir: 

     “Nonwoven tekstil malzemeleri, mekanik, kimyasal, ısıl işlemler yardımıyla veya çözücülerle liflerin birbirine bağlanması veya birbiriyle karışması ile oluşturulan tekstil yapılarıdır.

    ISO standartlarına göre (ISO 9092: 1988 & CEN Standart: EN 29092), Tülbent esaslı (nonwoven) dokusuz yüzeyler tanımına kâğıt, dokunmuş, örülmüş, tafting yüzeyler, dikişle birleştirilmiş iplik veya filament keçeler ve/veya yüzeyler girmemektedir.

    Yine bu standarda göre nonwoven; kesikli veya filament halde, doğal ya da yapay liflerden oluşturulmuş, liflerin yönlendirildiği veya rastgele düzenlendiği ve birçok bağlama tekniklerinden herhangi birisi ile bağlanmış tabaka veya yüzeyler seklinde tanımlanmaktadır.

    Avrupa Dokusuz/Örgüsüz Kumaş Üreticileri Birliği, EDANA, (European Disposables and Nonwovens Association / Avrupa Tek Kullanımlık Ürünler ve Nonwoven Birliği) tarafından dokusuz/örgüsüz kumaş tanımı söyle yapılmıştır.

    “Doğal ya da suni elyaflardan mamul, kesik ya da sonsuz filamentler ile imal edilmiş; sürtünme, sıcaklık, adhezyon yöntemlerinden birisi ile birleştirilmiş kâğıt, dokuma, örme, taft ve dikişli kumaşların dışında kalan ağ ya da yüzeylere dokusuz örgüsüz kumaş, nonwoven, adı verilir”. 

    Amerika Dokusuz/Örgüsüz Kumaş Üreticileri Birliği, INDA (Associaiton of the Nonwovens Fabrics Industry/ Nonwoven Kumaş Endüstrisi Birliği) tarafından ise dokusuz/örgüsüz kumaş tanımı söyle yapılmıştır:

    "Kâğıt hariç olmak üzere, iplik haline getirilmemiş, doğal ya da suni elyaf ya da filamentlerden mamul, birçok birleştirme yöntemlerinden birisi ile birbirine bağlanmış ağ, keçe ya da yüzeylere dokusuz örgüsüz kumaş adı verilir.

    Tülbent esaslı dokusuz (nonwoven) yüzeyleri kâğıttan ayırt edici özellik olarak yaygın bir şekilde yoğunluk kullanılmaktadır. Bir yüzeyin tülbent esaslı dokusuz (nonwoven) olarak tanımlanabilmesi için yoğunluğunun 0,40g/cm³ ’den az olması gerekir ayrıca dokusuz yüzeyi oluşturan elyaf miktarı da %30’dan fazla olmalıdır.

     

     

     

    Yazan %AM, %28 %008 %2017 %02:%Eki in Dokusuz Yüzeyler

Dokusuz Yüzeyler

Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin

images/dokusuzyuzey/dksuz17.jpg

1-Mekanik (Tarakla) Serme (Carding)

Bu yöntemin esası; liflerin tarak makinasında açılarak tülbent oluşturulması ve doku katlama/serme sistemlerinden biriyle dokunun serilmesine dayanmaktadır. Mekanik serme ile doku oluşturulabilmesi için öncelikle balyalar halindeki kesikli liflerin konvansiyonel iplik üretiminde yer alan harman-hallaç makinalarında açılıp temizlenmesi, hava akımıyla tarak makinalarına transfer edilmesi gerekmektedir. Tarak makinasında gerçekleştirilen tarama işlemiyle küçük elyaf yumakları tek lif halinde açılmakta, yapıdaki yabancı maddeler uzaklaştırılmakta, elyafa paralellik sağlanmakta ve belirli ağırlıkta- genişlikte tülbent oluşturulmaktadır.

Nonwoven kumaş üretiminde genellikle iplikçilik endüstrisinde kullanılan taraklar ve bunların bu tür kumaş üretimi için modifiye edilmiş modelleri kullanılmaktadır. Söz konusu tarakların enleri, iplikçilikte kullanılan taraklardan daha geniş olup, 2 ile 5m arasında değişmekte, makina hızları daha yüksek olmaktadır. Aşağıdaki şekilde dokusuz yüzey üretiminde kullanılan tipik bir tarak görülmektedir

images/dokusuzyuzey/dksuz18.jpg 

Yukarıdaki şekil incelendiğinde; bu tip taraklarda iplikçilikte kullanılan taraklardan farklı olarak, şapka tertibatı yerine çalışıcı ve yolucu silindirlerin yer almakta olduğu görülmektedir. Brizör, tambur, çalışıcı ve yolucu silindirlerin yüzeyleri metal teller ile kaplı olup, teller karşılıklı çalışan silindirlerde ters yönde yönlemiş durumda bulunmaktadır.  Bu tip taraklarda tarama işlemi tambur ve çalışıcı silindirin teğet noktasında gerçekleşmekte, çalışıcı silindirlerden yolucu vasıtasıyla alınan lifler taranıp paralel hale gelinceye kadar tekrar tarama işlemine tabi tutulmaktadır.

Nonwoven üretiminde kullanılan taraklarda bulunan tellerin sıklığının arttırılması, silindir hızlarının yükseltilmesi gibi işlemler tarağın etkinliğini arttırmaktadır. Bunun yanında; oluşturulacak tülbentte liflerin farklı yönde yönlenmesi için taraktaki silindir sayıları ve silindirlerin birbirine göre konumları değiştirilebilmekte, çift tamburlu sistemler kullanılabilmektedir. Tarak makinasına eklenen randomizer (karıştırıcı) sistemle de liflerin dokuda farklı yönde yerleşmesi sağlanabilmektedir.

Tarak makinasında lifler paralel hale getirildiği için, oluşan dokuda lifler makina yönüne paralel halde bulunmaktadır. Bu da, oluşan dokunun makina yönünde mukavemetinin ve diğer özelliklerinin daha iyi olmasına, çapraz yönde ise aksi durumun söz konusu olmasına neden olmaktadır. Bir başka deyimle, oluşan doku her iki yönde farklı özellikler göstermekte, anizotropik yapıda bulunmaktadır. Kullanım yerinde beklenen özelliklere göre, yapının her iki yönde de aynı özellikleri göstermesi (izotropik yapı) istenebilmekte, bunu sağlamak için de liflerin farklı yönlerde yönlenmesini sağlamak amacıyla doku katlama (serme) tertibatının kullanılması gerekmektedir. Ayrıca; oluşan tülbentteki bölgesel farklılıkları ortadan kaldırmak ve üretilmesi hedeflenen dokusuz yüzeyin gramajının ayarlanabilmesi için de doku katlama-serme tertibatlarına ihtiyaç duyulmaktadır.

Doku serme işlemi;

1-Paralel

2-Çapraz

3-Dikey serme olarak üç şekilde gerçekleştirilebilmektedir

Paralel serme :Paralel sermede farklı tülbentler paralel halde olacak şekilde üst üste serilmekte ve daha sonra doku sabitleme ünitesine taşıyıcı bantlar sayesinde sevk edilmektedir

images/dokusuzyuzey/dksuz19.jpg 

 Çapraz serme; en çok kullanılan doku serme tipi olup, bu yöntemde besleme bandı (b) vasıtasıyla beslenen tarak tülbendi (a) ileri-geri hareket eden taşıma silindirleriyle (c, d) üst üste çapraz şekilde sevk bantlarına dik biçimde hareket eden iletim bandı (e) üzerine serilmektedir. Bu şekilde elde edilen dokularda liflerin bir yöne yönlenmesi engellenmiş olmaktadır.

images/dokusuzyuzey/dksuz19a.jpg

Dikey serme : Bu yöntem ile üretilmiş tülbentlerde liflerin büyük kısmı malzemenin alanına dik yönde yerleşmekte; oluşan yapı, liflerin konumu nedeniyle sıkışmaya karşı yüksek mukavemet ve elastik toparlanma göstermektedir. Bu serme biçiminde; aşağı yukarı hareket eden tarak (2) ile beslenen tülbent (1), ileri-geri hareket eden baskı çubuğunun (5) ucundaki iğne ve çalışıcı silindir yardımıyla çekilmekte ve tülbentten kıvrım (lamel) oluşturulmaktadır. Söz konusu kıvrım, taşıyıcı bant (3) ile ızgara (4) arasına çalışıcı silindirle (6) itilerek serme işlemi tamamlanmaktadır.

images/dokusuzyuzey/dksuz19b.jpg

 2-İğneleme (Needle-Punch) Yöntemi

Her türlü elyaf için uygun olan bu yöntem, bütün doku oluşturma yöntemleri ile elde edilmiş dokuların bağlanmasında kullanılabilmektedir. Aşağıdaki şekilde çalışma prensibi ile iğnelerin hareketinin görüldüğü bu teknik, özel dizayn edilen ve üzerinde çentikler bulunan iğnelerin doku üzerine dikey olarak indirilmesi ve çekilmesi esasına dayanmaktadır. İğnelerin yapıya dikey olarak girip çıkmasıyla yapıdaki lifler iğnelerin çıkıntıları sayesinde birbirlerinin içerisinden çekilerek dolaştırılmakta ve tülbent sabitlenmektedir.images/dokusuzyuzey/dksuz20.jpg

Aşağıdaki şekilde  tipik bir iğneleme makinası ve ana elemanları gösterilmektedir.Bu tip makinalarda, iğne tablası üzerinde yer alan çentikli iğneler, üst levhanın deliklerinden geçmekte, doku içerisine periyodik aralıklarla batıp çıkmaktadır. Üzerinde iğne geçişi için delikler bulunan üst levha ile üzerinde lameller bulunan alt levha, sabitlenmek istenen tülbente ve iğnelere kılavuzluk görevi yapmaktadır. Her dalışta iğneler belirli sayıda lifi yakalayarak dokunun içinden çekmekte, liflerin birbirine dolaşarak bağlanması sağlanmaktadır. İğneler geri çekildiğinde, bağlanan dokusuz yüzey sevk bandı ile hareket ettirilmekte ve oluşan kumaş sarılmaktadır

images/dokusuzyuzey/dksuz21.jpg

 İğne; iğneleme makinasının çalışan en önemli parçası olup, geliştirilmiş çok sayıda iğne tipi bulunmaktadır. Aşağıdaki şekilde iğneleme ile üretimde yaygın olarak kullanılan gövdesi kademeli ve kademesiz iğne tipleri ve iğnelerin kısımları görülmektedir.

images/dokusuzyuzey/dksuz22.jpg

Tipik bir iğnede bulunan temel kısımlar :

1-Dirsek

2-Gövde

3-Kılıç

4-Çentik

5- Uç

Dirsek: İğnenin iğne plakasına takılmasını sağlayan kısım olup, iğnenin iğne plakasında istenen düzende dizilimine de yardımcı olmaktadır. Enine kesiti daireseldir.

Gövde: İğnelerin iğne plakası üzerinde sabit şekilde durmasını sağlayan kısımdır ve enine kesiti daireseldir.

Kılıç: İğnelemeyi sağlayan çentikleri üzerinde taşıyan parça olup, kesit şekli eşkenar üçgen, yıldız, dörtgen olabilmektedir. Kılıç üzerinde yer alan çentikler; her köşede bulunan çentikler aynı hizaya gelmeyecek biçimde ve birbirlerine eşit mesafede yerleştirilmiştir.

Çentik: İğnelerin dokuya girişiyle beraber liflerin tutulmasını ve aşağı doğru taşınmasını gerçekleştirerek birbirine dolaşmasını sağlayan elemandır. Çentikler standart ve kapalı olmak üzere iki çeşitte olabilmektedir. Tipik bir çentikle ilgili bilinmesi gereken parametreler; çentik yüksekliği, derinliği, açısı, çentik ucu tipi, boyun uzunluğu ve açısı olup, aşağıdaki şekilde görülmektedir 

images/dokusuzyuzey/dksuz23.jpgUç: İğnelerin dokuya rahat giriş yapabilmeleri için iğnelerin en ucunda bulunan kısımdır, kullanım yerine göre iğneler sivri ya da küt uçlu olabilmektedir. Gövdesi kademeli iğnelerde yukarıda bahsedilen kısımların yanı sıra ince gövde bölümü bulunmaktadır. Bu bölüm sayesinde iğneler batma gücünü arttırmakta ve elastikiyet kazanmaktadır. Kullanılan iğneler; bahsedilen kısımlarının tipine ve ölçülerine göre farklılık gösterebilmektedir. Geliştirilen numaralandırma sistemleri ile iğneler standartlaştırılmıştır. Aşağıda özellikleri verilen bir iğne için numaralandırma sisteminde bulunan sayıların anlamları verilmektedir.

images/dokusuzyuzey/dksuz24.jpg

Üretilen dokusuz kumaşın gramajına ve özelliklerine göre; iğneleme işlemi ön iğneleme ve son iğneleme olmak üzere birkaç defa uygulanabilmekte, yüzeyin her iki tarafından ya da bir tarafından, düz veya açılı şekilde gerçekleştirilebilmektedir. Bunun yanında, üretilmesi planlanan kumaşın özelliklerine göre; iğne tipi, sayısı, dizilişi, dizilme sıklığı, uzunluğu, kalınlığı, iğne üzerindeki çentik sayısı, iğnelerin dalma derinliği ve iğneleme hızı değiştirilebilmektedir .

Bu yöntem kullanılarak üretilen kumaşlar; yeterli mukavemete, yüksek uzama ve esneklik özelliklerine sahiptir. Söz konusu dokusuz kumaşlar; temizlik bezi, filtrasyon malzemesi, ayakkabı iç ve dış tabakaları, astar, tela, filtrasyon malzemesi, yalıtım, dolgu amaçlı, çatı kaplaması, mobilya dokusu, eldiven astarları, bebek bezi dokuları olarak kullanım alanı bulmaktadır.

 
 
 
 
 
 
 
 
 
dokusuz99
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
dokusuz100
 
 
 
 
 
 
dokusuz101
 
 
 
 
 

 

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
?<