• Tarak Makinesi
     
     
    pmtar11
     
     
    Tarak makinesi sadece topak ( lif kümesi ) halindeki pamuğun band haline geldiği kesişme noktasındaki bir makine olmakla kalmayıp hazırlama işleminin merkezinde bulunan,kalite ve prodüktiviteyi büyük oranda belirleyen bir makinedir.

    Temizliği ve düzgün yapısı iyi bir tarak bandının belirgin özellikleridir.Tarama sonucu paralelleştirilmiş çok sayıdaki lifler tarak bandını meydana getirir.

    Tarak bandının kalitesi diğer bütün basamaklardaki çalışma şartlarını büyük oranda etkiler.Kusursuz düzgünlükte,ölü elyaf,neps ve yabancı maddelerden  temizlenmiş tarak bandları kopuşsuz ve duruşsuz bir işletmenin temel şartlarındandır.Böylece iplik,örme ve dokuma dairelerindeki ekonomiklik artmış olur.

    Bir iplikhanenin kalite güvencesinde tarak makinesinin rolü gün geçtikçe artmaktadır.70’li yılların düşük devir ve az üretimli tarakların ardından 80'li ve özellikle 90’lı yıllarda yüksek tambur devirleri ve kalite kavramı ön plana çıkmıştır.Bir iplikhanede nihai ipliğin kalitesi tarakta oluşturulur.Üstün bir kalite standardına ulaşabilmenin başlıca koşulu yüksek verimli tarakları doğru seçilmiş garnitürlerle donatmaktır.

    Pamuklar hakkında fikir yürütebilmek için en önemli kriterlerden  bir tanesi balyalardaki yabancı madde miktarıdır.Hedef,mümkün olduğu kadar temiz pamuk sevk etmektir.Bu hedefe çırçırlama işlemi sırasında liflere uygulanan mekanik kuvvetler sonucu ulaşılır.Bu arada tohum çekirdekleri de kırılarak çok küçük parçalara ayrılır.Bu parçaların üzerine yapışarak kalmış lifler bulunmakla beraber en önemli mesele çekirdek ve kabuk parçalarıdır.

    Bu çekirdek parçalarının üzerinde çok küçük ve çok sayıda lif bulunduğu için bunlar,tekstil teknolojisindeki temizleme işlemlerinde kısa ve ölü liflerde olduğu gibi rahatsız edici bir durum teşkil ederler.

    Çepel parçacıkları işletmede pamuğun içindeki yabancı maddeleri ayırmada kullanılan savurma kuvveti ile uzaklaştırılamazlar.Çünkü bu parçacıkların özgül ağırlıkları son derece düşüktür.Bu sebepten bütün çabalar küçük çekirdek ve kabuk parçacıklarının taraklarda ayıklanması üstünde yoğunlaşmaktadır.Pozitif bir sonuca ulaşabilmek için garnitür,tambur devdi,üretim hızı ve tarak ayarlarının birbirine tamamen uyumlu olması gerekmektedir. 

    Günümüzde harman hallaç hattının kapasitesi taraklara oranla 10-15 misli fazladır.Bu yüksek kapasiteden dolayı harman hallaç makinelerinden önemli bir temizleme etkinliği beklememek gerekir.Yapılan deneyler sonucunda harman hallaç hattındaki pamuğun çıkışında,içinde bulundurduğu yabancı maddeler göz önünde bulundurularak ekseriyetle % 40-60 oranında temizlenebildiği ortaya çıkmaktadır.Pamuğun içinde kalan yabancı maddelerin temizlenebilmesi ise tarağa düşmektedir.Böylece tarağa bir hayli yüklü temizleme işi kalmaktadır. Küçük çepel parçalarının ayıklanabilmesi için tarak makinesi geriye kalan yegane şanstır.Diğer yandan makine değişik temizleme prensiplerini de bünyesinde bulundurmaktadır.Tarakta,öncelikle brizör bıçağı vasıtasıyla büyük parçaların ayrılması gerçekleşir.Daha sonra ızgaralar veya sıyırıcı bıçaklar vasıtasıyla geriye kalan parçalar liflerden uzaklaştırılır.Önemli ölçüde temizleme işleminin gerçekleştirildiği yer tambur ve şapka arasındaki tarama alanıdır.Kısa lif ve atık maddeler şapka tarafından tutularak çıkartılır.Bıçaklı sabit şapkaların da kısa lif ve çekirdek kırıntılarını temizleme şansı mevcuttur. 

     

     

    pamtar10

     

     

    Yüksek istihsal hızlarında tambur üzerinde materyal pratik olarak tek,tek lifler halinde bulunur.Liflerin bir çalışma organından diğer çalışma organına geçişi hemen gerçekleşmez.Genellikle lifler alıcı silindirler tarafından alınmadan önce tamburla birkaç defa beraberce dönerler.Elyaf naklinin gerçekleştiği tambur-penyör bölgesinde temizleme elemanlarının çalışma prensibi ancak bu şekilde izah edilebilir.

    Taraklar sayesinde varılmak istenen ana hedef numara varyasyonunun minimize edildiği,içinde en az neps bulunduran ,yabancı maddelerden en iyi şekilde temizlenmiş ve liflerin paralel olarak düzenlendiği bir tarak bandı elde etmektir.

     

    Ekonomik bir tarama işlemi aşağıdaki faktörler tarafından etkilenir:

     

    1-Lif topaklarının açılması ve temizlenmesi sonucu liflerin optimal işlenebilmesi.

    2-Materyal besleme,teleflerin,emiş sistemleri ve üretim miktarı itibariyle modern bir tarak  makinesi dizaynı

    3-Çalışarak materyale ve üretim miktarına göre dizayn edilmiş optimal granür telleri

     

    TARAK MAKİNESİNİN GÖREVLERİ

     

    1-Kabuk ve çekirdek parçacıklarını,toz ve kırıntıları,ölü ve kısa lifleri ayırmak.

    2-Topak halindeki lif kümesini lifler tek tek hale gelinceye kadar açmak.

    3-Açılan lifleri paralelleştirmek.

    4-Tülbent teşkil etmek.

    5-Lifleri karıştırmak ve az da olsa çekim uygulamak.

    6-Numara varyasyonu olmayan,düzgün bir tarak bandı teşkil etmek.

    7-Teşkil edilen bandı muntazam bir şekilde kovaya yerleştirerek cer pasajına hazırlamak.

     

     

     

    Yazan %PM, %05 %840 %2016 %21:%Mar in İplik Okunma 4330 defa

İplik

 

...

 
 

Konvansiyonel Ring iplik eğirme tekniği geniş bir kullanım alanına sahip olmasına karşın yüksek hızlara çıkılamaması üreticiler açısından önemli bir sorun olarak belirlenmiştir Bu durum ise yeni iplik eğirme yöntemlerinin araştırılmasına olumlu katkılar sağlamıştır.

Ring iplik eğirme sisteminin modifikasyonu ile geliştirilen;

Kompakt iplik eğirme sistemi

Sirospun ve Duospun iplik eğirme sistemleri,

Açık uç-rotor iplik eğirme sistemi,

Friksiyon iplik eğirme sistemi

Hava jetli iplik eğirme sistemi

Vorteks iplik eğirme sistemi

Bilinen ve sektörde sıklıkla kullanılan önemli yeni iplik üretim sistemleridir. Son yıllarda dönen hava prensibi ile iplik üretimi sağlayan vorteks ve hava jetli sistemler minimum maliyet, yüksek hız ve kaliteye ulaşabilme konusunda önemli avantajlar sağlamıştır.

 

 

 

 0408ip

 

 

0409ip

 

 

 

 

 

 

 

 

ipl35

Rotor iplik makinelerinin otomasyona uygun olmaları, yüksek üretim hızları, iplik eğirme prosesinde bazı işlem kademelerinin elimine edilmesi, personel ve yer gereksiniminde önemli ölçüde azalma sağlaması gibi nedenlerle dünyada kullanımları giderek artış göstermektedir. Teknolojik gelişmelere paralel olarak kullanım alanları da genişlemektedir. Open-end iplikleri yaygın olarak örgü mamullerde, dokunmuş dış giyim, denim, iş kıyafetleri ve teknik kumaşlarda kullanım alanı bulmaktadır. Ring iplikçiliğine kıyasla 10 katına çıkan üretim hızları, azalan kopuşlar ve daha yüksek makina verimliliği sayesinde işletmelerde verimlilik artışı sağlamaktadır

 

 

 

rot1

 

 

Open-end iplik eğirme sisteminde amaç

 

Şerit halindeki lifleri önce tek tek hale getirmek, daha sonra bu lifleri tekrar bir araya toplayarak ucu açık olan (bükümsüz uç) ipliğe tutturarak liflerin büküm almasını sağlamaktır.

Şerit halindeki lifler şerit besleme kondenseri içerisinden geçirilerek şerit besleme silindirine gelir. Besleme silindiri yardımıyla şerit, yüksek hızda dönen (7.500 - 9.000 dev/dk) açma silindirine beslenir. Buradaki beslemenin hızı iplik numarası, rotor devri ve büküm sayısına göre değişir. Açma silindiri, besleme silindirinden tarama yolu ile aldığı lifleri dönüş yönünde çevirir. Bu çevirme esnasında lifler arasında kalan çepeller merkezkaç kuvvetinin etkisi ile açma silindirinin tarafından telef toplama bandına dökülerek merkezi bir atık deposunda toplanır. Rotorun yüksek dönüş hızı nedeni ile (50.000 d/dk - 160.000d/dk) lif iletim kanalında bir hava akımı oluşur. Lif iletim kanalı, açma silindirinden rotora doğru gittikçe daralan bir konik formundadır. Bu formu nedeni ile oluşan hava akımının hızı rotora doğru artmaktadır. Lifler, lif iletim kanalından hızlı bir şekilde geçerek, yüksek hızda dönen rotora ulaşır ve rotorun iç duvarına çarpar. Rotorun içinde oluşan savrulma kuvveti nedeni ile rotor iç duvarına çarpan lifler rotor yivinde bilezik şeklinde bir yapı oluşturur. Çıkış borusu ve düze içerisinden gelen açık uçlu (iç kısmı bükümsüz) iplik rotor içerisine ulaşır ve buradaki lifle temas ettiği anda rotorun dönüşü ile büküm almaya başlar. İplik, sarım bobini tarafından çekildikçe rotorun içine yeni lif beslenmeye devam edecek ve böylece kesiksiz bir çalışma başlayacaktır. Büküm verme elemanı ile sarım elemanının birbirinden ayrı olması yüksek çıkış hızlarına (200-250 m/dak’ya kadar) imkân sağlamaktadır. Oluşan iplik düze ve çıkış borusundan geçerek çekim miline gelir. İpliğin eğirme kutusundan çıkışı manşon ve çekim mili sayesinde olur. Kalite kontrolü yapılan iplik sarım tertibatı sayesinde bobinine sarılır. İpliğin sarıldığı bobin boyutları büyüktür ve bu ayrıca verimlilik sağlamaktadır. Makinenin çalışması esnasında oluşan iplik kopuşları ve yeni bobin bağlama işlemi makinenin her iki tarafında bulunan robotlarla gerçekleştirilir.

Open-end iplik eğirme prensibinde, kullanılan hammaddenin özellikleri önem sırası lif mukavemeti, lif inceliği, uzunluk/uniformite ve temizlik şeklinde sıralanmaktadır. Open-end iplik eğrilmesi sırasında, ring iplikler ile kıyaslandığında uzunluk daha geri planda kalmaktadır. Hatta OE rotor eğirmede daha kısa liflerle verimli çalışılır. Esas olan kesit alana daha fazla lif sığdırmaktır. Fakat OE Rotor için lif mukavemetini azaltan uygulamalardan kaçınmak gerekmektedir. Diğer bir noktada iplik hazırlama hattına toz emiciler ilave edilmelidir. İplik hazırlık aşamalarında tüm eğirme sistemleri için ortak amaç, lif paralelliği mümkün olduğu kadar artırarak temizleme işlemini ve lif yerleşimini gerçekleştirmektir. Farklı eğirme sistemlerinin önceliklerine göre malzemenin temizlenme aşamalarında dikkatli olmak gerekmektedir. Bu nedenle OE Rotor sisteminde makine parkını şu şekilde sıralamak mümkündür. Balya yolucu makine ile yan yana sıralanmış balyalardan küçük pamuk tutamları hava kanalına aktarılır. Lifler, sevk borusuna yerleştirilen metal dedektörünün içerisinden geçer. Metal dedektöründen geçen liflerde metal parçası tanımlarsa sevk borusu üzerindeki klape yön değiştirir. Metal dedektöründen sonra lifler kaba temizleyici makineye ulaşır. Sevk boruları ve hava akımı yardımıyla taşınan lifler, lif giriş kanalından geçerek makinenin açma ve temizleme tamburuna ulaşır. Böylelikle liflerin bir miktar açılması ve kabaca temizlemesi gerçekleştirilmiş olur. Daha sonra lifler yabancı madde ayırıcı cihazdan geçer. Yabancı maddelerin temizlemesi sonrası karıştırıcı makinede lifler harmanlanır. Karıştırıcı makine sonrası lifler tarağa ulaşmadan önce bir hassas temizleyici ve toz emilimi sağlayan makineden geçirilir. Tarak makinesi ve iki pasaj olarak cer makinesinden geçirilen lifler band halinde open-end iplik eğirme makinesinde eğrilmeye hazır hale gelmektedir.

Bu şartlar “olası en temiz” pamuğun satın alınması gerektiğinin altını çizmekte ve dahası yüksek temizleme ve toz uzaklaştırma etkisi olan iyi temizleme ekipmanın rotor iplikçilik için büyük bir yarar sağladığını göstermektedir. Sentetik ve selülozik esaslı yapay lifler genelde “temiz”, yani çepelden ve yabancı materyallerden (kaba lifler ve bobinleme kalıntıları dışında) arındırılmışken ham pamuk belirli bir miktarda organik ve organik olmayan, kalıntılar, tozlar ve bitki parçacıkları içerir. Bahsi geçen bu malzemelerin çoğunluğu eğirme hazırlık ve taraklama işlemleri esnasında uygun sayıda temizleme pozisyonunda efektif temizleme yapılarak uzaklaştırılabilir. Rotor iplik makineleri efektif olarak büyük çepel parçacıklarını ve ikincil lifleri temizlerken tozlar ve diğer daha küçük ikincil materyaller hava akımıyla rotora ulaşabilir ve rotor yivinde birikebilir. Dolayısıyla rotor iplikçiliğinde temiz hammadde ön koşuldur.

Rotor iplikçiliğinde lif uzunluğu ring iplikçiliğinde olduğu kadar baskın bir lif karakteri olarak karşımıza çıkmaması nedeniyle, geri dönüşüm liflerin rotor iplikçiliğinde önemli oranda kullanabilme imkânı doğmaktadır. Çünkü geri dönüşüm liflerin, yeniden açma işlemleri esnasında lif boyları kısalmakta, düzgünsüzlüşmekte ve kısa lif oranı artmaktadır. Bu sırada önemli bir lif mukavemet düşüşü görülmezken, lifler önceden temizlenmiş olduklarından ve yeniden işlem gördüklerinden temiz bir haldedirler. Böylelikle geri dönüşüm lifler ile rotor iplik eğirme sistemi arasında olumlu bir bağlantı söz konusudur. Özellikle kaba ve kalın ipliklerin üretiminde daha kısa dolayısıyla daha ucuz geri dönüşüm pamuk lifleri kullanılabilmektedir. Yüksek oranda kısa lif içeriğine (< 1˝/25.4 mm) sahip, kısa ve orta uzunlukta pamuk ve pamuk döküntüsünün, rotor eğirme prensibiyle başarılı bir şekilde eğrilebilmektedir. Kısa liflerden elde edilen iplikler genelde yüksek büküm katsayılarında eğrilmelidir. Ancak kısa liflerden elde edilen ipliklerin mukavemet ve düzgünsüzlük gibi fiziksel tekstil özellikleri, örneğin çok sayıda lif olmasının tüylendirme efektine olumlu etkileri bulunan tüylendirilmiş çarşaflık kumaşlarda olduğu gibi, nihai ürünlerde daha alt roller üstlenmektedir .

Dokuma ve örme materyalden geri kazanılmış malzeme veya lif döküntüleri, bu uygulama için özellikle uygun oldukları için, rotor iplik makinesinde kullanılabilmektedir. Ancak, düşük maliyetli bu hammaddelerin başarılı bir şekilde eğrilmesi için mutlak ön şart bu malzemelerin tek bir life kadar açılmış olmasıdır. Farklı imalatçılara ait değişik makineler bu işlem için uygundur. Ayırma işlemi kumaş ya da iplik kalıntılarının kesilip yırtılmasıyla başlayan birkaç aşamada gerçekleşir. Eğer bu işleme gerekli özen gösterilmezse en ufak kumaş ya da iplik kalıntısı rotora ulaştığında kopuşlara sebep olacaktır. Çok kaba iplikler söz konusu olduğunda kumaş ya da iplik kalıntıları kopuşlara sebep olmaz ama ipliğe dâhil olabilir ve kaçınılmaz olarak iplikte kalın yer olarak gözükürler. Ancak iplik kalitesinin lif boyundaki kısalmayla azaldığı unutulmamalıdır ve bu özellikle iplik mukavemetini ve sık rastlanan hataların sayılarını (ince yer, kalın yer ve neps) etkilemektedir. Dolayısıyla pamuk döküntülerinden ipliklerin belirli uygulama alanlarında kullanılmak üzere üretilmesi gerekmektedir.

 

 

 

0100openend 

 

 

 

 

ipl129

 

 

?<