Tekstil Lifleri (55)

Cumartesi, 11 Şubat 2017 19:12

Liflerin sınıflandırılması

Öğeyi Oyla
(1 Oyla)
 
 
 
 
1-DOĞAL LİFLER
 
A-Bitkisel Lifler
 
1-Tohum Lifleri : Pamuk. v.b
 
 
2-Sak ( Gövde ) Lifleri : Keten,Kenevir. v.b
 
 
3-Yaprak Lifleri : Sisal,abaka.b
 
 
4-Meyve Lifleri : Kapok,Hindistan cevizi.v.b
 
 
B-Hayvansal Lifler
 
 
1-Deri Lifleri 
 
 
a-Yün ( Koyun ) Lifleri
 
 
b-Spesiyal Lifler
 
 
   * Keçi soyuna ait hayvanlardan elde edilenler : Tiftik, Kaşmir.v.b
 
 
   *Deve soyuna ait hayvanlardan elde edilenler : Deve, Alpaka.v.b
 
 
   *Tavşan soyuna ait hayvanlarda elde edilenler : Angora.v.b
 
 
2-Salgı Lifleri :
 
   a-İpek
 
 
   b-Yabani İpek
 
 
   c-Diğerleri 
 
 
c-Kıllar : At Kılı .v.b
 
 
C-Madensel Lifler:
 
 
a-Asbest
 
 
2-KİMYASAL ( YAPAY ) LİFLER
 
 
A-Rejenere Lifler
 
 
1-Selüloz Esaslı  Rejenere Lifler
 
a-Viskoz Lifleri
 
b-Selüloz Nitrat Lifleri
 
c-Bakır Amonyum Lifleri
 
d-Selüloz Asetat Lifleri
 
   * Sekonder Selüloz Lifleri
 
   * Triasetat Lifleri
 
2-Protein Esaslı Rejenere Lifler  
 
a-Hayvansal Esaslı  Rejenere Lifler: ( Kazein Lifleri )
 
b-Bitkisel saslı Rejenere Lifler : (Mısır,Yer Fıstığı )
 
3-Madensel Rejenere Lifler
 
a-Cam Lifleri
 
b-Seramik Lifleri
 
c-Diğerleri
 
4-Diğer Rejenere Lifler
 
a-Aljinat Lifleri
 
b-Kauçuk Lifleri
 
c-Diğerleri
 
B-Sentetik Lifler
 
1-Poliamid Lifleri
 
a-Naylon 6.6 Lifleri
 
b-Naylon 6 Lifleri
 
c-Naylon 11 Lifleri
 
d-Naylon 6.10 Lifleri
 
e-Aromatik Polyamid Lifleri
 
f-Diğerleri
 
2-Poliester Lifleri
 
a-Polietilen Teraftalat ( PET ) Lifleri
 
b-Poli 1.4 Siklohezilen dimetil Teraftalat ( PCDT ) Lifleri
 
3-Polivinil Türevi Lifler
 
a-Poliakrilonitril Lifleri : Akrilik Lifler,Modakrilik Lifler
 
 b-Polivinilklorit ( PVC ) Lifleri
 
c-Polivinildenklorit Lifleri
 
d-Polivinildendinitlil Lifleri
 
e-Polivinilalkol Lifleri ( PVA )
 
f-Polistren Lifleri
 
g-Diğerleri
 
4-Poliolefin Lifleri
 
a-polipropilen Lifleri
 
 
b-Polietilen Lifleri
 
5-Poliüratan Lifleri
 
6-Diğer Sentetik Lifler
 
a-Poliürea Lifleri
 
b-Polibenzininidezol Lifleri
 
 
 
 
 
 
 
 lifkim02
 

ELYAFLARIN GENEL ÖZELLİKLERİ

 

 Pamuk Elyafı
 

Pamuk bitkisinin kozasından elde edilir. Pamuk bitkisi çalı türü bir bitkidir, uzun ömürlüdür, şartları uygun olduğunda yıllarca çiçek ve koza verebilir.

Pamuk bitkisi çok eski çağlardan beri bilinir. Öyleki Peru’da da M.Ö. 2500 yılına ait dokunmuş pamuk kumaş parçaları bulunmuştur. Pamuk bitkisi ilk olarak Hindistan’da

Harappa uygarlığı döneminde yetiştirilmiş, sonra Mezopotamya ve daha sonra da Mısırda görülmüştür. Anadolu’ya ise 1. yy da Hindistan’dan getirilmiştir. Günümüzde en çok Türkî Cumhuriyetleri, Çin, ABD’de yetişir. Türkiye’de de Ege, Çukurova’da ve GAP Bölgesinde yetişmektedir. Dünya pamuk üretiminin yaklaşık % 2 si Türkiye’de yetişmektedir.

Kozasından çıkartılan pamuğun yapısında %88-96 selüloz bulunur. Pamuk çeşitli işlemlerden geçirilerek saf selüloz iplik haline dönüştürülür.

Pamuk elyaf dayanıklı, nem çekici, boyamaya elverişlidir. Isıya, neme dayanımı iyidir. Bilinen en eski elyaf olması nedeniyle de önem taşır. Pamuk bitkisinden kozalardan elverişli lifler ayrıldıktan sonra tohumlar üzerindeki kısa lifler, linter pamuğu olarak bilinir, koltuk- yatak-yastık dolgu maddesi olarak ve ayrıcayapay ipek yapımında kullanılır.

 

Organik Pamuk Elyafı

 

Yeni nesil bir elyaftır. Daha doğrusu pamuk yetiştiriciliğin özüne dönüşüdür. Pamuğa olan talep artışı nedeni ile tarlalarda gübre kullanılmaya başlanmış ve kullanımda sürekli artış gözlenmiştir. Özel bölgelerde gübresiz tarlalarda yetiştirilen pamuktan, terbiye işlemi sınırlandırılmış, ekolojik yasaklamalara uygun boyarmadde seçilerek elde edilen elyaftır.

Böylece insana ve doğaya zararlı etkenler ortadan kalkmış veya minimuma inmiştir.

 

Keten Elyafı

 

Keten elyaf, keten bitkisi saplarından elde edilir, lifleri 20-50 mm kadardır. Saplar ıslatılıp yumuşatılır. Odunsu hücreler ve bunları bir arada tutan pektim ayrılır ve lifli doku elde edilir, birbirine paralel dizilir, eğrilir, iplik haline getirilir.

Alkaliye pamuktan daha dayanıklıdır. Pamuk gibi pişirme – ağartma yapılır. Ağartma derecesine göre beyazdan kreme renkler elde edilir.

Boyanabilir, tüysüz olduğundan daha geç kirlenir. Güneş ışını ve kaynar su etkilemez.

Ketenin serin tutma özelliği üstündür. Çabuk buruşur olması ise bir dezavantajıdır.

 

Kenevir Elyafı

 

Orta Asya ve Avrupa kökenli kenevir bitkisi saplarından elde edilir. Lif uzunluğu 90-180 mm’dir. Taze sürgünleri, tohumları ve çiçekleri esrar yapımında kullanılır, bu nedenle ülkemizde yetiştirilmesi izne tabidir. Ketene benzer ama elyafı sert ve kabadır. Neme dayanıklıdır. Ketenden daha sağlamdır. Halat, çuval gibi kaba ve dayanıklılık gerektiren üretimlerde kullanılır. İtalya’da diğer elyaflarla eğrilip giyim eşyası üretiminde kullanılmaktadır.

 

RAMİ

 

Çin, Hindistan ve Amerika’da yetişen bir bitkiden elde edilen ipek parlaklığında bir elyaftır. Germe direnci yüksek, ketenden % 25 daha sağlam ama esnek değildir.Yangın hortumu,balık ağı,sicim, kağıt para üretiminde kullanılır.

 

Jüt Elyafı

 

İlk Hindistan’da yetişen sonra Avrupa, Çin ve Japonya’da görülen bir bitkinin 2,5-4,5 mm liflerinden keten ve kenevir gibi üretilir. Onlar kadar sağlam değil ama ucuzdur. Çuval, çanta, paspas, sicim, balya bezi, Hindistan ve Pakistan’da kullanılan yerli battaniye, muşamba alt dokuması gibi ürünlerde kullanılır.

 

Yün Elyafı

 

Yün keratin denilen özel bir proteinden meydana gelmiştir. Mono ve di kombinasyonları değişen amino grup karboksilik asitlerdir. Yündeki keratin yapısı, hayvanın ırkına, beslenmesine ve çevre koşullarına bağlı olarak değişir. İngiliz Hampshire’da % 60, Avustralya merinosunda %40-45 keratin bulunur. İşlenmemiş yünde %30-70 arası safsızlık vardır. Diğer proteinlerden farklı olarak yün proteinleri suda hiç çözünmezler. Nem çekme özellikleri yüksektir. Alkaliye dayanıksızdır. Seyreltik asitlerle kaynatıldığında hidrolize olurlar. Boyamaya uygundurlar.

 

Kaşmir Elyafı

 

Çin, Hindistan, İran ve Tibet’te yetiştirilen Kaşmir Keçisi kıllarından elde edilir. İplik yapımında keçinin uzun kaba dış gömlek değil ince yumuşak iç gömlek kılları kullanılır. Elde edilen lifler son derece ince ve yumuşaktır. Kaliteli palto, kaban, şal üretiminde kullanılır.

 

Moher Elyafı

 

Türkiye, Güney Amerika ve ABD’de yaşayan Türkiye’de Ankara Keçisi olarak bilinen keçinin kılından elde edilir. Elyafı çok dayanıklıdır. Yünle karıştırılarak dayanıklı, üstün kalite kumaş üretilir.

 

Angora Elyafı

 

Tavşan tüyünden elde edilen elyaf türüdür. Çok yumuşak, çok pahalı elyaftır. Yün ile eğrilerek karıştırılır ve kumaş elde edilir.

 

İpek Elyafı

 

İpek hayvan salgısından elde edilen hayvansal elyaf türüdür. İpeğin M.Ö. 2600 yıllarından beri üretilmekte olduğu bilinir. İpek böceğinin salgısından elde edilir. Salgı koza içinde birikir. Koza, tırtılın KRİZALİT halinde iken kendini korumak amaçlı oluşturduğu bir kılıftır.

İpek böceği tüm kozayı durmaksızın doldurur. Bir kozada 1000-2700 m kesiksiz ipek vardır. Her 1000 kozadan yaklaşık 100 g kadar faydalı ipek iplik elde edilir.

 

İpek derişik asitlerde çözünür. Soğuk derişik alkalide kısa sürede etkilenmez. Isı ile ve uzun süre ışıkta kalırsa bozunur. İpek iplik kalitesine göre değişik şekilde isimlendirilir. Ham İpek- İki veya daha fazla ipek ipliğinin birlikte sarılmış ve hafif büklüm verilmiş şekli

İbrişim- Düşük kaliteli kozalardan yapılır.

Eğirme İpliği Hasar görmüş kozalardan yapılır.. Kopuk iplikler taranarak paralel demetler haline getirilir.

Organize – En iyi kozalardan yapılır.

 

Viskoz İpeği-Rayon

 

Floş olarak da bilinir. Başlıca kayın olmak üzere odun selülozu ve beraberinde pamuk atığı, linter pamuğu kullanılarak üretilir. %90-94 saflıkta elde edilen selüloz, kostik ile alkali selüloza dönüşür. Bir dizi işlemden sonra çok parlak elyaf elde edilir. İpeğe benzer, yumuşak ve dökümlüdür, tüylenmez.

 

Vision Elyafı

 

 

Kayın ağacından üretilir. Üretim sonrası selüloz yapısı değişmemiştir. Pamuğa benzer. Nem alma özelliği pamuktan üstündür. Ama kuru dayanımı düşük, yaş dayanımı zayıftır.

Boyanmaya çok uygundur. Elde edilen kumaş zarif ve rahattır. Tişört, elbise, çamaşır üretiminde kullanılır. Ştapel denilen kısa kesilmiş elyaf (kesikli elyaf), yün ve pamuk gibi taranıp eğrilerek viskon elyaf elde edilir.

 

Tensel Elyafı- Liyosel Elyafı

 

Okaliptüs ağacından üretilen bir rejenere selüloz ürünüdür. Yaş dayanımı çok iyi, nem emme özelliği ve mekanik basınca dayanımı yüksektir. Giyim eşyası üretiminde kullanılır.

 

Bambu Elyafı

 

Bambu ağacından elde edilir. Yeni nesil bir elyaf türüdür. Doğal anti -bakteriyel özellik gösterir. UV kırıcıdır. Üretimi Viskona benzer. Yüksek yaş dayanımı vardır. Merserize gerektirmeden parlak görünüme sahiptir. Elastiktir. İpek ve kaşmir gibi yumuşaktır. Havlu, çamaşır ve çorap üretiminde kullanılır.

 

Modal Elyafı

 

Kayın ağacından üretilir. Yaş –kuru mukavemeti yüksek, esnek ve yumuşaktır. Terbiye işlemi pamuğa benzer. Doğal beyazlık gösterir. Merserize gerekmeden parlaklığı vardır.

 

Asetat İpeği

 

Pamuk atıklarının ve Odun hamurunun asitlenmesi ile elde edilir. Kaliteli ve pahalı bir ipek türüdür.

 

Bakır İpeği

 

Odun Selülozu, bakır karbonat, amonyak yada kostik ile bekletilip çökeltilir sonra sülfürik asit banyosunda bakır uzaklaştırılır. Doğal ipeğe benzer yapıda bir elyaftı Ama suya ve kimyasallara dayanımı zayıftır.

 

Kazein Elyafı

 

Yeni nesil elyaflardandır. Doğal ve sentetik elyaf özelliklerini birlikte taşır.Süt kaymağından elde edilir.Süt kaymağı asitte çöktürülür, süzülür. Çöküntü kostik ile çözünür, sıcak püskürtülerek iplik haline getirilir. Deri ile uyumludur. 18 amino asit gurubu içerir, cildi besleyici özelliği vardır. Fötr şapka üretiminde kullanılır.

 

Nano süt protein elyafı

 

Yeni nesil elyaftır. Negatif iyon yüklüdür. İyon çektiğinden solunan hava kalitesini iyileştirir. Kan dolaşımını geliştirir. Antibakteriyel, steril, dayanıklıdır.

 

Zein Elyafı

 

Yeni nesi elyaftır. Mısır unu izopropil alkol ile çözülür, zein proteini elde edilir. Yağı alınmış pamuk çekirdeği unu ile işlem görerek elyaf haline getirilir.

 

Alginat Elyafı

 

Yeni nesil elyaftır. Deniz yosunlarından elde edilir. Alginik asitin yapısı selüloza benzer. Boyanabilir. Isıya dayanır, Yanmaz kumaş yapımında kullanılır. Alkaliye dayanımı yoktur. Bu özelliği dantel ve ince- fantezi kumaş üretiminde kullanılır.

- Alginat kumaş üzerine pamuk ile desen işlenir. Sonra alginat kısım alkalide çözülür ve geriye dantel görünüm kalır.

- İnce yün ya da pamuk iplik alginat iplikle beraber sarılır, kopma yaşanmadan dokunur.

Sonra kumaş alkalide çözünür. Böylece Alginat uzaklaştığından çok ince bir dokuma elde edilir.

 

Soya Selülozu

 

20. yüzyıl buluşu bir yeni nesil elyaftır. Maliyeti ucuz, görünümde ipek/ kaşmiri andırır. Ama dayanım yönünden sentetik elyafa benzer. Vücudun nem ve ısısını dengeler. Antibakteriyel ve UV koruyucudur. Yara tedavi edicidir.

 

Polyester Elyafı

 

Dikarboksilit asitlerin(tetraftalik asit) dioller (glikoller) ile polikondensasyon ürünüdür.

Elyaf 200Oc ısıya dayanır. Mukavemeti yüksektir. Kolay kopmaz. Fenoller dışındaki kimyasallara, neme, bakterilere dayanıklıdır. Pişirmeye uygun değildir. Asitlere dayanıklıdır. Alkalide sabunlaşma tepkimesi verebilir. Ama pamuk/ polyester karışımları az hasarla merserize edilebilir. Yün/ polyester karışımları ütü gerektirmez özelliktedir. Nemden etkilenmez. Polyester elyaf haşıllanırken kazein/ parafin kullanılır.

 

Modifiye Polyester Elyafı - kodal, vestan Elyafı

 

Üretiminde tetraftalik asit ile glikol yerine hidroksimetil siklohekzanol kondense olmuştur.

Asit ve bazlara dayanıklı bir ürün oluşur. Sodyum klorit ile ağartma yapılabilir.

 

Anyonik Modifiye Polyester Elyafı

 

Ateşe ve yanmaya dayanıklı ( 150oC kadar ısıya dayanır) , bazik boyalarla boyanabilen elyaf.

 

Mineral Elyaf

 

Polyestere gümüş, jadeit gibi doğal mineraller eklenerek elde edilir. Antibakteriyel, mantar önleyici, koku giderici, antistatik, geç tutuşur, antiseptik, az buruşur, daha az tüylenme özelliklerine sahiptir. Kolay temizlenir. Sporcuların tercihidir.

 

Poliamid Elyafı

 

Amino karboksilik asitler veya bunların laktamlarının polikondensasyonu sonucu elde edilir.

Asit amid gurupları içermesi açısından protein elyaflara benzer.

Poliamid 66; naylon 66 ya da sadece naylon olarak isimlendirilir. Kaprolaktamdan elde edile elyafa poliamid 6, naylon 6 yada perlon denilir.

Alkaliye dayanıklı olduğundan endüstride filtre bezi olarak kullanılır. Hava ve ışığa duyarlıdır.

Çürümeye, bakterilere haşerata dayanıklı olduğunda, çadır bezi, araba örtüsü, balık ağı yapımında kullanılır. Yüksek ısıda aside dayanıksızdır. Perokside duyarlıdır, bu nedenle poliamidden yapılan beyaz çama şırların yıkanmasında aktif oksijenli deterjan kullanmamaya dikkat edilmelidir. Suyu çok az çeker, sonucunda çabuk kurur. Bu özelliğinden dolayı mayo ve yağmurluk yapımında kullanılır. Diğer elyaflarla karıştırılarak daha sağlam olması sağlanır.

 

Diğer poliamid çeşitleri:

 

Naylon 11 – Hint yağından üretilir. Oldukça ucuzdur ama erime derecesi düşüktür.

 

Naylon 13 – Koza yağından (erüsik asit) üretilir

 

Naylon 1313- Erüsik asitin ozonlanmış halinden üretilir.

 

POLİÜRETAN ELYAF – Elastan elyaf

 

Lycra, Lastex, Uralow, Opelon,

 

Bir poliüre kopolimeridir. Diazosiyanata daiminler katılarak elde edilir. 240 oC ısıya dayanır. Esas adı, İngilizcede kelime anlamı genişletilebilir olan SPANDEX elyaftır. Esnektir. Kopma, yırtılma direnci yüksektir. Boyu % 500-800 uzatılabilir, baskı kaldırılınca bozulmadan tekrar aynı uzunluğa gelir. Eritilip tekrar soğutulduğunda bozulmaz. Yalıtım ceketleri, vana ceketleri,poliüretan kaplı cam elyaf gibi endüstride kullanımı vardır.

 

Nomex Elyafı

 

Metafenilin diamin ve izoftalik asitin polikondensasyon ürünüdür. Organik çözücülerde ve fenolde çözünmez. Alkaliye seyreltik asitlere dayanır. Isıya dayanımı çok yüksektir. Bu özelliklerinden dolayı, ütü masası kaplama bezi, orduya özel giysi, sıcak gaz filtresi yapımında kullanılır.

 

Polipropilen Elyafı

 

Propilen polimerizasyon ürünüdür. Yoğunluğu tüm elyaflar arasında en düşük olanıdır. Yaş ve kuru dayanımı çok iyidir. Boyamaya elverişli değildir. Elyaf üretim aşamasında eriyik halde iken renklendirilir. Halı, örtü, iç ve dış giyim, dolgu maddesi olarak kullanılır.

Polietilen elyaf, Polietilen plimerize ürünüdür fakat tekstilde kullanımı yoktur. Filtre bezi, yüzen halat, balık ağı yapımına uygundur.

 

Polivinil Alkol Elyaf

 

Polivinil asetatın sabunlaştırılması sonucu elde edilir. Aldehit yada ketonlarla reksiyona sokulup sertleştirilir. Boyamaya elverişlidir. Nem çekicidir. Sertleştirilmemiş hali suda çözünür olduğundan cerrahi dikiş ipliği( kendiliğinden eriyen cerrahi dikiş ipliği) yapımında kullanılır. Yün, pamuk ve diğer yapay elyaflara karıştırılarak tekstilde kullanılır.

 

Polivinil Klorür Elyaf

 

- Movil, Envilon, Talon

 

Vinil klorür polimerizasyonu ile elde edilir. Bu polimer ancak yüksek kaynama dereceli çözücülerde çözünebilir olmasından kullanılabilir değildir. Klorlama sonucu çözünür hale getirilir.

 

Pe-Ce elyaf

 

Fazla klorlama ile elde edilen PVC elyafa denir. ( % 65 klor içerir). Elyaf renksizdir. Sodyum klorit ile ağartılır. Termoplastiktir, 80 oC üstünde yumuşar. Aside ve alkaliye dayanımı iyidir, bu özelliğinden dolayı koruyucu iş elbisesi ve filtre bezi yapımında kullanılır. Çürümeye dayanıklı olduğundan Pe-Ce elyaftan balıkçı malzemesi, yelken bezi, çadır bezi, tente, oto örtüsü üretilir. Elyaf yorgan yapımında dolgu malzemesidir. Diğer elyaflarla karıştırılıp, elbise, çamaşır üretilminde kullanılır.

 

Polivinilden Klorür Elyaf

 

- Saran, Velon, Harlan

 

Viniliden klorürün polimerizasyon ürünüdür. Suya, kimyasallara dayanıklı ama ısıya dayanıksızdır. 65 oC sıcaklıkta çeker, 90-120 oC de yumuşar. Hidrofobtur, bu nedenle boyamaya uygun değildir. Çok ucuz bir elyaftır. Güneşe, biyolojik etkenlere, asit-baza dayanıklıdır, bu nedenle oto döşemelik, perde, cibinlik tente, filtre bezi endüstriyel hortum yapımına uygundur.

 

Akrilik Elyaf

 

Yapay elyaflar arasında yüne en çok benzeyen elyaftır. Yapısında en az % 85 akrilonitril içeren elyafa akrilik elyaf denilir. % 100 akrilonitril polimeri olanı sert, kırılgandır, boyanması zordur. Kullanılır hale gelebilmesi için modifiye edilir. Akrilonitril ve bir komonomerin polimer ürünü yapılır. Poliakrilonitril elyaf (PAN ) değişik polimer oranlarında farklı amaçlara uygun özelliklerde üretilir. Sportif giysiler, giysi, kostüm, perdelik, döşemelik yapımında kullanılır.

 

Pan Elyafı

 

Akrilonitril polimerize ürününün modifiye halidir.

 

-Anyonik modifiye PAN; Akrilonitrilin sulu çözeltisi peroksit sülfat/ sülfit tiyosülfat aktivatörlüğünde polimerize edilir. Yapı anyonik özellik kazanır, böylelikle katyonik boyarmaddelerle boyanabilir hale gelir.

 

Katyonik modifiye PAN; Polimerleşme esnasında vinil pridin veya vinil pirazin gibi azot içeren maddeler katılarak kopolimer elde edilir. Polimer katyonik yapısından dolayı anyonik boyalarla boyanabilir. Görünümü ipeksidir, yumuşaktır, ısı yalıtımı sağlar

 

PAN vinil klorür, viniliden klorür, vinil asetat gibi noniyonik maddelerle kopolimer yapılarak da modifiye edilebilir.

 

4 guruba ayrılan PAN Elyaf ticari isimleri aşağıdaki gibidir.

 

1. Anyonik ….. Dolan, Dalon, ,Orlon 42, Zebran 200,Acrylan C3, Acribel, Crylor S

 

2. Katyonik… Vinil piridin veya klorür kopolimeri …. Acrilan C, Orlon 28 /44

 

3. Noniyonik… Vinil klorür/ viniliden klorür kopolimeri… Dynel, Verel, Zefran 100, Tekian

 

4. Noniyonik… metakrilat/ metil metakrilat kopolimeri Crylor H, Verel

 

 

 

Son Düzenlenme Salı, 06 Aralık 2022 12:53
Öğeyi Oyla
(1 Oyla)

 

Rayon rejenere selülozik liflere verilen genel isimdir. Bütün lifler içinde rayon çok çeşitli alanlarda kullanılabildiği ve hem doğal liflerin hem de sentetik liflerin özelliklerini taşıdığı için tüketicilerin en çok kafasını karıştıran ve ilgisini çeken lif olma özelliğini sürdürmektedir. Rayon birçok yerde pamuk lifinin yerine kullanılabildiği gibi, emici hijyen ürünlerinden, bebek pedlerine ve yüksek mukavemetli kord bezlerine kadar çok geniş bir yelpazede olmak üzere giyim sektöründe, ev tekstilinde ve sanayide kullanılmaktadır.

 

Rayon üretilmiş olan ilk liftir. 1890’lı yıllarda selülozun genel özelliklerini kapsayan bir araştırma sırasında Fransa’da geliştirilmiş ve ipeğe benzediği için o yıllarda “yapay ipek” (suni ipek) ismiyle anılmıştır. 1924 yılında tekstil endüstrisi tarafından bu life “rays of light” anlamına gelen “rayon” ismi verilmiştir. En önemli özelliği, diğer insan yapımı lifler gibi sentetik olmamasıdır. Selülozik bazlı pamuk linterlerinden veya ladin ağacından elde edilmiş odun hamurundan üretilmektedir. Bunun sonucu olarak, rayon lifinin özellikleri naylon ve polyester gibi sentetik liflerden çok, pamuk ve keten gibi doğal selülozik liflere benzemektedir. Rayonun bir lif olarak kullanım çeşitliliğinin fazlalığı, pamuğa göre daha düşük maliyetli oluşu ve üstün konfor özellikleri kullanım alanını oldukça yaygınlaştırmıştır.

 

 

 Rayonun sınıflandırılması 

 

Rayon lifinin yapısından dolayı doğal ve sentetik liflerin özelliklerini taşıması son dönemde çok kullanılan bir lif olmasını sağlamıştır. Rayon ince çekilmiş sentetik filamentlerle karışım halinde kullanılabildiği gibi, kıvrımlar verilerek ve 6 – 20 cm boyunda kesilerek kesikli elyaf şeklinde de kullanılmaktadır.

Ürün performansı açısından değerlendirildiğinde rayon dört başlık altında sınıflandırılabilir. Bunlar arasında normal rayon (viskon) ve yüksek mukavemetli rayon iki önemli grubu oluşturmaktadır.

 

1. Normal rayon (viskon): 

 Kesikli lifler ile (pamuk, yün) karışım halinde kullanılan kesilmiş rayon liflerine viskon adı verilir. Pazar payı en yüksek olan rayon tipidir. Hazır giyim ürünlerinde ve ev tekstillerinde kullanılmakta olup yıkama talimatlarında “viskon” (viscose) olarak geçmektedir. Ayırt edici özelliği ıslak mukavemetinin çok düşük olmasıdır. Bunun sonucu olarak ıslandığında kararsız hale geçer ve çeker ya da salar. Bu liften üretilmiş kumaşların bakımında görünümünü ve fonksiyonel özelliklerini koruması için genellikle kuru temizleme veya çok hassas elde yıkama tavsiye edilmektedir. Çamaşır makinesinde yıkama yapıldığında işlem görmemiş rayonlar %10 oranında çekebilmektedir. 

 2. Yüksek ıslak mukavemetli (polinozik) rayon (high wet modulus rayon):

 

 Rayon lifinin yukarıda bahsedilen olumsuz özelliklerini iyileştirmek için çeşitli araştırmalar yapılmış ve farklı işlemler yapılarak rayon elyafı modifiye edilmiştir. Bunlar yüksek mukavemetli viskoz rayonları olarak isimlendirilir ve özellikle ıslakken dayanıklılığı yüksek olduğundan high wet modulus kelimelerinin kısaltılmış şekli olan HWM ile sembolize edilirler. HWM rayon yüksek ıslak mukavemetinin yanısıra viskonun diğer özelliklerini taşır. Çamaşır makinelerinde yıkanabilir, kurutucularda kurutulabilir ve bu işlemler sırasında pamuklu ürünler kadar performans gösterebilir. Parlaklığının artması için pamuk gibi merserizasyon işlemine tabi tutulabilir. Giyim sektöründe polinozik rayon veya ticari ismiyle modal olarak geçer. Viskondan farkı, polimerleşme derecesi, kristalleşme derecesi, kristalin bölgelerin büyüklüğü, yönlenme derecesi ve filamentteki üniformluktur. Bu nedenle bu liflerden üretilmiş kumaşların dayanıklılığı, kopma mukavemeti, esnekliği ve sürtünme direnci normal rayon lifinden fazladır. Mukavemeti kuru iken 3,0 – 4.0 g/denye, ıslak iken 1.9 – 2.5 g/denyedir. Su ile viskon lifi kadar şişme göstermez.

 

 3. Yüksek mukavemetli rayon (high tenacity rayon):

 

Viskonun modifiye edilmiş halidir, mukavemeti HWM rayonundan iki kat fazladır. Kord bezlerinde ve endüstriyel alanda kullanılmaktadır.

 

 4. Cupramonium rayon:

 

Özellikler açısından diğer rayonlara benzemesine rağmen üretimi sırasında çevreye zarar veren maddeler kullanıldığı için son dönemde üretilmemektedir.

 

 

Son Düzenlenme Çarşamba, 26 Ocak 2022 23:49
Salı, 10 Ocak 2017 15:26

Akrilik Elyafı

Öğeyi Oyla
(0 oy)

 

 

Günümüzde zorlu rekabet koşulları nedeniyle, tüm dünyada “Farklı ürün tasarımlarının” büyük önem kazanmasına paralel olarak fantezi ipliklere olan talepler de artmıştır. Artık tasarımcılar, örme kumaşlarda fantezi ipliği moda elemanı olarak kullanmaktadırlar. Fantezi iplik kullanımı sayesinde, normal örme makinelerinde, basit örgü yapılarıyla dahi “özgün” tasarımlar ekonomik olarak üretilebilmektedir.Yapay liflerden üretilen, bir petrol türevi olan akrilik elyafın yapısı yüne benzediğinden neredeyse doğal liflerin kullanıldığı bütün alanlarda kullanılmaktadır.

Bir takım etkilere karşı doğal lifler gibi fiziksel ve kimyasal tutum sergilediğinden fantezi iplik yapımında uygun olduğu tespit edilmiştir.Görsel özelliği ön planda olan kumaşları elde edebilmek için normal ipliklerle kıyaslanamayacak kadar değişik yapıları olan pek çok farklı fantezi iplik geliştirilmiştir.Akrilik esaslı fantezi ipliklerin, kumaş yapısına kattığı üstün özellikler nedeniyle kullanım oranı gittikçe artmaktadır.Akrilik % 100 olarak kullanılabildiği gibi, diğer hammaddeler ile karıştırılarak melanj kullanıma da uygundur. Sonsuz elyaf (tow) olarak üretilen lifler üretim sırasında jel boyama veya kontinü tow boyama sistemleriyle renklendirilebilirler. Tow ürünler kamgam ve yarı kamgam sistemi ile iplik yapan işletmeler için ana girdilerden biridir. Towdan iplik yapılması için elyafın belli bir boya getirilmesi gerekir. Bu da iki ayrı yöntemle yapılır:

  • Towun tambur üstündeki bıçakla kesilmesi (KESİK ELYAF)
  • Towun cer verilerek kopartılması (TOPS/BUMPS)

Tops, kontinu halde bulunan tow bantının konvertör adı verilen koparma makinelerinde belirli miktarda cer (çekim) uygulanarak kopartılmış ve belirli bir formda sarılmış halidir. Elyaf kesiti daha çok fasulye veya üçgen olarak üretim yapılır.

Akrilik elyafı Polivinil Lifleri grubundadır. Polivinil lifleri 4 ana grupta toplanır:

  • 1-Poliakrilonitril lifleri: Akrilik, modakrilik lifler
  • 2-Polivinil klorür lifleri: % 100 PVC lifleri, Polivinil klorür kopolimerleri, modifiye edilmiş polivinil klorür lifleri
  • 3-Poliviniliden klorür lifleri
  • 4-Povinilalkol lifleri

 

 

 

 01akri

 

 

Akrilik elyaf, yapay elyaflar arasında yüne en çok benzeyen elyaf türüdür. ISO (Uluslararası Standartlar Organizasyonu) ve BISFA (Uluslararası Sentetik Elyaf Standardizasyon Bürosu) tanımlarına göre kimyasal yapısında en az % 85 oranında akrilonitril içeren elyaflar Akrilik elyaf olarak adlandırılırlar.

Sentetik elyaflar arasında yüne benzemesi nedeniyle, yünle beraber çok fazla kullanılan bir elyaftır. Hammaddesi petroldür. Filament olarak üretilir ancak kesikli elyaf haline getirilerek kullanımı daha yaygındır.

 

Akrilik liflerin en önemli özelliği; iplik üretim esnasında, sıcakta %15-30’luk bir gerilme verildiğinden uzamanın dayanıklı olmaması ve buharlama yapıldığında tekrar kısalarak eski boyutunu almasıdır. Bu şekilde gerilme verilmiş ve verilmemiş lifler birlikte eğrilip iplik yapıldıktan sonra buharlanırsa, gerilme verilmiş elyafta kısalma gözlenirken diğerleri kısalmaz. Gerilme verilmemiş liflerde, diğerinin kısalmasından dolayı büklümler meydana gelir ve iplik hacimli bir görünüm kazanır. Bu işlemle elde edilen ipliğe high-bulk iplik adı verilir.

Yün, pamuk, viskon elyafları ile karışım yapmaya uygundur. Genellikle yuvarlak kesitlidirler ve yüzeyleri pürüzsüzdür.

Akrilik-pamuk karışımı; akrilik pamukla karıştırılmakla ağırlık ve sertlik kazanır. Pamuk, rutubet emme ve mukavemet kazandırır. Buruşmazlığı artar. %80 akrilik %20 pamuk ile yapılan kumaşlar yıka-giy özelliğine sahip spor giysilerde kullanılır.

Akrilik-viskon karışımı; viskon akriliğe buruşmazlık ve düzgünlük kazandırır. Değişik boyama efektleri kazandırır. İyi bir yıka-giy özelliği için kumaşta %70 akrilik bulunmalıdır.

Akrilik-polyester karışımı; akrilik polyesterle karıştırıldığında giyim konforu iyi olan sıcak tutan kumaşlar elde edilir. Kırışmazlık artar. %50-%50’lik bir karışımı iyi bir yıka-giy efekti sağlar. Böyle bir kumaş polyesterden mukavemet ve akrilikten sürtünme haslığı kazanır. Ancak bu kumaşların pilling tehlikesi yüksektir.

Akrilik-naylon karışımı; naylonun üstün mukavemet ve sürtünme haslığı özellikleri akriliğin lüks tutumu ve kaplama özelliği ile birleşince sıcak tutan dayanıklı kumaşlar elde edilir. Akrilik ve naylonun birbirine yakın özellikleri ile giyim konforu yüksek kumaşlar elde edilir.

Akrilik-yün karışımı; akriliğin başta gelen özelliği kabarık olmasıdır. Karışımda elde edilecek kumaş hem hafif hem de sıcak tutucudur. Bir miktar da pilling yapabilir. Böyle kumaşların az kırışmazlığı yüksektir ve yıkanabilirler. İyi bir yıka-giy özelliği için karışımda en az %60 akrilik bulunmalıdır. Akrilik çok fazla olursa kumaş kabarık olur. Akrilik yün karışımı kumaşlar saf yün kumaşlardan daha dayanıklıdır.

 

Özgül ağırlığı 1.16-1.18 gr/cm3’tür. Hafif bir elyaftır. Nem çekme değeri %12,5 civarında olup hidrofobik (suyu sevmez) yapıdadır. Akrilik elyafı yüzeyinden su almaz, kesitinden alır. Bu yüzden daha çok kesikli halde kullanılır. Nem emiciliği geliştirmek amacıyla Dunova elyafı üretilmiştir. Bu elyafın yapısında nem ve suyu depo edebilecek gözenekler, süngerimsi yapı ve yüzeyden emiciliği sağlayacak boşluklar yer almaktadır. Bu özelliklerinden dolayı bu elyaf sıcak tutan giysiler, kazaklar, iç çamaşır gibi mamullerde kullanılır.

 

Akrilik elyafın mukavemeti 2,5-4,5 gr/denye arasındadır. Yaş halde mukavemeti %10-20 oranında azalır. 150°C’nin üstündeki sıcaklıklarda sararabilir.

105°C’nin üstünde yumuşar. Ütüleme sıcaklığı 140°C civarıdır. Statik elektriklenmeleri yüksektir. Yüksek ısı tutma kabiliyetinde, şardonlanmaya elverişli, yumuşak ve elastik, rezilyen, fiksaja uygun, çekebilir özellikte ve hacimli bir yapıdadır.

 

Dokuma ve örgü kumaşlarda, yüksek derecede havanın tutulmasını sağlar ve ısı tutma yeteneği verir. En az %40’lık oran ile yüne karıştırıldığında keçeleşmeyi önler.

 

Kolay kırışmaz ve dolgun, sıcak, yumuşak tutumları ile yüne benzerler. Bu nedenle insan vücuduna uyun bir elyaftır. Bu elyafı içeren kumaşlar kolay yıkanır ve düşük nem çekme özelliği nedeni ile çabuk kurur.

 

Akrilik elyafı asitlere karşı dayanıklıdır. Organik asitlerden ve derişik olmayan anorganik asitlerden fazla etkilenmezler. Hidroklorik asidin derişik çözeltisine dayanıklı olmalarına rağmen, nitrik asit ve sülfürik asidin derişik çözeltilerinde çözünürler.

 

Sentetik lif üretiminin esası monomerlerin düz bir zincir yapısında birbirlerine bağlanmasından elde edilen polimerlerin çeşitli yöntemlere göre çekilerek lif haline getirilmesine dayanmaktadır.

 

Dolayısıyla öncelikle lif üretimine uygun polimer üretiminin gerçekleştirilmesi ve daha sonra bu polimerlerden liflerin çekilmesi gerekmektedir.

Lif çekimi

 

Polimer maddenin ya uygun bir çözücüde çözülmesiyle, yada erime noktasının üzerindeki sıcaklıklara kadar ısıtılarak eritilmesiyle elde edilen uygun akışkanlıktaki çözelti veya eriyiğin düzelerden geçirilmesine ve daha sonra bu akışkan polimerin tekrar katılaştırılmasına dayanmaktadır.

Kimyasal lif üretimi

 

Esas olarak eriyikten lif çekimi ve çözeltiden lif çekimi olmak üzere 2 yöntemle yapılmaktadır.

 

Çözeltiden lif çekim yöntemi ise kendi içerisinde kuru çekim yöntemi ve yaş çekim yöntemi olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

 

%100 poliakrilonitril ünitelerinden oluşan akrilik lifleri; makro moleküller arasındaki etkin çekim kuvvetleri nedeniyle sıkı bir moleküler üstü yapıya sahiptir. Bu sıkı yapı zayıf boya alma eğilimine, uzun süreli ışık ve ısıya tutulduklarında rengini değiştirmesinin yanı sıra islenebilirliklerinde de bir takım zorluklara sebep olmaktadır. Bu sebeplerden dolayı, çoğu ticari akrilik lifleri saf akrilonitrilden oluşmayıp, arzu edilen lif özelliklerine sahip olması ve islenebilirliğini önemli ölçüde iyileştirmek için %5 ile %15 arasında bir veya daha fazla komonomer içermektedir.

 

Akrilik liflerini oluşturan poliakrilonitril polimerleri akrilonitril monom erlerinin radikal zincir polimerizasyonu ile elde edilmektedir. Tanımı gereği akrilik liflerinin en az %85 oranda akrilonitril ünitesi içermesi gerekmektedir.

 

Uygun bir komonomer ile birlikte poliakrilonitril polimerinin hazırlanmasından sonra bu polimerden lif üretilebilmesi için öncelikle elde edilen polimerin lif çekimine uygun akışkanlıkta bir çekim çözeltisi (dop) haline getirilmesi gerekmektedir. Poliakrilonitril polimeri ısıtıldığında erime noktasına ulaşmadan önce yapısı bozulmakta,ancak uygun çözücüler kullanılarak lif çekimi için elverişli akışkanlıkta polimer çekim çözeltisi elde edilebilmektedir. Bu sebeple poli-akrilonitril lifleri çözeltiden çekim yöntemi ile üretilebilmektedir. Akrilik lifleri hem kuru hem de yas çekim yöntemi ile üretilebilmekle birlikte, dünya akrilik lif üretiminin yaklaşık %85’i yas çekim yöntemi ile gerçekleştirilmektedir.

 

Hazırlanan çekim çözeltisi düzelerden fışkırtılarak çekildikten sonra, yıkama, gerdirme (çekme), preparasyon, kurutma, kıvırcıklaştırma ve ısıl işlemlerden geçirilerek filament towları haline getirilmektedir. Tow halindeki lifler koparma veya kesme işlemi ile kesikli lif haline getirilerek tekstilde kullanılacak nihai lifler elde edilmektedir. Kuru ve yas çekim yöntemlerinde uygulanan bütün bu işlemler genellikle aynıdır, ancak lif çekiminden sonraki işlemlerin sıraları veya uygulama şartları bir miktar farklı olabilmektedir.

 

Lif üretimi esnasında her işlem basamağı,liflerin özellikleri üzerinde etkili olan çok önemli faktörlerdir. Bu üretim basamakları sonucunda lifler nihai seklini almaktadır. Liflerin özellikleri de büyük ölçüde bu üretim basamaklarında gördükleri işlemlerin şartlarına

bağlı olarak ortaya çıkmaktadır.

 

 

 

 

02akri

 

 

 

Koagülasyon Banyosu

Koagülasyon, düzelerden fışkırtılan polimer çözeltisinin içerisinden çözücü maddenin büyük oranda uzaklaştırılarak bir jel lifi haline dönüştürülmesi işlemidir. Yas çekim yönteminde düze sistemi koagülant içeren bir sıvı banyosuna daldırılmıştır. Koagülasyon banyosunda kullanılan koagülant, çözücü bir madde (solvent) ile çözücü olmayan bir maddeden (nonsolvent) oluşan bir çözeltidir. Koagülasyon banyosunda çözücü olarak genellikle polimer çekim çözeltisinin hazırlanmasında kullanılan çözücünün aynısı ve nonsolvent olarak da su kullanılmaktadır.

 

Polimer çözeltisi bu düze sistemine pompalanmakta ve düzelerden bu koagülasyon banyosu içerisine çok ince ısınlar halinde fışkırtılmaktadır. Burada lifler katılaşarak bir jel lifi haline gelmektedir. Koagülasyon banyosu, ilk lif oluşumunun gerçekleştiği asamadır ve lif özelliklerinin oluşmasında çok önemli bir rol oynamaktadır. Koagülasyon banyosunda polimer maddenin jel halinde lif formuna gelmesi, çözücü madde ile çözücü olmayan maddenin karşılıklı yer değiştirmesiyle gerçekleşmektedir. Koagülasyon banyosu içerisinde, polimer/çözücü madde/çözücü olmayan madde etkileşimi ve değişimlerin meydana gelmesi sonucunda fiberiler yapı oluşarak lif şekillenmekte ve değişik özellikler kazanmaktadır.

Yıkama İşlemi

 

Koagülasyondan sonraki ilk işlem yıkama işlemidir. Bu aslında bir difüzyon işlemidir. Koagülasyon banyosundan çıkan filamentler; üzerinde hala büyük oranda çözücü içermektedir. Konsantrasyon farkı sayesinde yıkama banyosundaki su ile lif içerisindeki çözücü yer değiştirerek lif içerisindeki çözücünün büyük çoğunluğu giderilmektedir.

 

Yıkama işlemi birden fazla aşamada gerçekleştirilmekte ve ters akım prensibi kullanılmaktadır. Sonraki işlemlerde kolaylık sağlamak için filament üzerinde az miktarda çözücü bırakılmaktadır. Yıkama sonrasında filament gözenekli yapısını korumaktadır. Liflerin sonraki işlemlerde, iplik ve kumaş üretimi aşamasında daha iyi islenebilmesi için yıkama veya gerdirme işleminden sonra değişik apre maddeleri ilave edilmektedir. Çözelti

veya emülsiyon halinde ilave edilen bu maddeler genellikle yağlayıcı ve antistatik özellikteki maddelerdir.

Oryantasyon veya Gerdirme (Cer) İşlemi

 

Bu işlem lif yapısını değiştirerek lif Özelliklerini iyileştirdiği için çok önemlidir. Filament sıcaklığı, sıcak su kullanılarak 65 – 70 ºC civarında olan camsı geçiş sıcaklığının üzerine çıkarılır. ve farklı hızlarda dönen silindirler arasında genellikle 3 ile 12 kat gerdirme yapılmaktadır. Bu gerdirme prosesinde, liflerin çekim banyosunda oluşan fiberiler yapısının oryantasyonu artar ve bu sayede lif mukavemeti de artmaktadır.

Preparasyon İşlemi

 

Yıkamadan önce veya sonraki bir aşamada liflere kimyasal bir madde uygulanmaktadır. Bu kimyasal madde veya preparasyon maddesi normalde sulu bir çözelti veya emülsiyon halindedir ve her iki durumda da daha sonraki safhalarda lif – lif ve lif – metal sürtünmesi ile statik elektriklenme oluşumunu azaltacak, lifin sürtünme sebebiyle aşırı ısınmasını önlemek suretiyle prosese yardımcı olacak yağlayıcılar, yumuşatıcılar ve antistatik maddeler içermektedir. Kullanılan preparasyon maddesinin tipi ve miktarı daha sonraki prosesler ve lif performansı açısından kritiktir. Son kullanım amacına bağlı olarak lif üzerindeki preparasyon miktarı % 0,1 – 0,7 oranında olabilmektedir

Kurutma İşlemi

 

Bu safhalar değişik şekillerde ve sıralarda meydana gelebilmektedir. Kurutma işlemi, liflerin ısıtılmış bir bölgeden veya sıcak kurutma silindirleri üzerinden geçirilmesi ile yapılmaktadır. Kurutma işlemi lif üzerinde önceki üretim aşamalarından kalan suyun uzaklaştırılarak kurutulmasıdır. Burada lif üzerinde kalan suyun uzaklaştırılmasının yanı sıra lifin fibriler ağları içerisinde bulunan su dışarı çıkarken lif yapısındaki gözenekler de önemli ölçüde çökmekte ve küçülmektedir. Lif gözeneklerinin çökmesi, lif yapısında çekim banyosundan kaynaklanan oryante olmuş açık gözeneklerin kapanmasıdır. Çökme işlemi sadece kurutma esnasında meydan gelen bir olay değildir. Kıvırcıklaştırma ve tavlama işleminde de bir miktar çökme meydana gelmektedir.

Kıvırcıklaştırma lemi

 

Kıvırcıklaştırma işlemi mekanik bir İşlemdir ve bu işlem genellikle kıvırcıklaştırma kutusu ile yapılır. Kıvırcıklaştırma işleminin amacı içerisinde çok sayıda lif bulunan lif demetine kohezyon ve hacimlilik kazandırmaktır. Çünkü kesikli liflerin kıvrım miktarları bunların hem iplik üretimi ve hem de kullanım esnasındaki performanslarını etkilemektedir.

Fiksaj (Tavlama ) İşlemi

 

Fiksaj işlemi ile hem lif gözeneklerinin çökmesi tamamlanmakta, hem de liflerin relaksasyonu yani gevşemesi sağlanmaktadır. Eğer çökme tamamlanmazsa, lifte çökmüş ve açık olan çökmemiş bölgeler arasında kırılganlık ve parlaklık farkı meydana gelmektedir. İstenilen özelliklere sahip lifler üretebilmek için, lif üretim hattının her bir üretim basamağında liflerde meydana gelen fiziksel, kimyasal ve içyapı değişikliklerinin çok iyi bilinmesi ve buna göre işlem şartlarının ayarlanması çok önemlidir.

Akrilik Liflerinin Fiziksel Özellikleri

Enine kesit ve boyuna görünüş: Yaş eğirme yöntemine göre üretilen akrilik liflerinin enine kesiti yuvarlak veya fasulye şeklindedir. Kuru eğirme yöntemine göre elde edilen akrilik liflerinin enine kesiti yer fıstığı şeklindedir. Yuvarlak veya fasulye şeklinde enine kesite sahip olan akrilik liflerinin yaylanma yeteneği, yer fıstığı şeklinde enine kesite sahip olan akrilik liflerinin de yumuşaklığı ve parlaklığı iyidir. Akrilik liflerinin boyuna görünüşleri pürüzsüz, büklümlü ve çizgilidir.

İncelik ve uzunluk: Akrilik lifleri çeşitli uzunluklarda üretilebilir. Kullanım alanına bağlı olarak filament hâlde olabileceği gibi kesikli (stapel) şeklinde de olabilir. Kesikli (stapel) olarak kullanılacak liflerin daha hacimli olması için kıvrım kazandırılır.

Mukavemet: Akrilik liflerinin mukavemeti diğer sentetik lifler (naylon, poliester, olefi) kadar yüksek değildir. Daha çok pamuk yün lifi gibi doğal liflere yakındır. Akrilik liflerinin mukavemeti 2 – 3,6 gr/denye, arasındadır.

Nem çekme özelliği: Akrilik liflerinin nem çekme özelliği düşüktür. Bu oran normal şartlarda %1 – 2,6 arasında değişmektedir. Akrilik liflerinin nem çekme özelliği düşükse de, mikro liflerin yüzeylerinde su tutma özellikleri yüksektir.

Sürtünmeye karşı dayanıklılık: Akrilik liflerinin sürtünmeye karşı dayanıklılığı iyi değildir.

Boyut değiştirmezlik: Akrilik liflerinin boyut değiştirmezliği iyi değildir. Sıcak fiksaj işlemi uygulanan poliester liflerinin boyutlarında değişiklik olmaz. Buhar akrilik ürünlerinin boyutlarında değişikliğe neden olabilir.

Esneklik ve yaylanma özelliği: Akrilik liflerinin esneklik özelliği diğer sentetik liflere oranla daha düşüktür. Yaylanma özelliği ise lifin türüne göre iyiden çok iyiye doğru farklılıklar gösterir. Akrilik liflerinin uzama oranı % 20 – 36 arasında değişir.

Akrilik lifi % 1 uzatıldığında % 95 esneyebilir.

Hacimsel yoğunluk: Akrilik liflerinin özgül ağırlığı 1,14–1,19 gr/cm³ arasında değişmektedir.

Akrilik Liflerinin Kimyasal Özellikleri

Kimyasal maddelerden etkilenme: Akrilik lifleri nitrik asit dışında diğer asitlere karşı dayanıklıdır. Özellikle yoğun ve sıcak haldeki alkaliler life zarar verir. Kuru temizlemede kullanılan çözücüler lifin sertleşmesine yol açabilir. Klorlu ağartıcılar dışındaki ağartıcılara karşı dayanıklıdır.

Çevresel faktörlere karşı dayanıklılık: Akrilik liflerinin güneş ışığına karşı dayanıklılığı oldukça iyidir. Bakteri, mantar, küf, güve ve diğer zararlı böcekler liflere zarar vermez. Elektriklenme özelliği: Akrilik liflerinin elektrik iletme özelliği az nem çektiği için düşüktür. Bu nedenle akrilik ürünlerde statik elektriklenme problemi ile karşılaşılır.

Isıdan etkilenme özelliği: Akrilik liflerinin belli bir erime noktası yoktur. Erime noktası 215 – 255 °C arasında değişir. Çok yüksek sıcaklıklar ürünlerin renginde değişikliğe neden olabilir. Ütüleme sıcaklığı 110 °C olmalıdır.

Yanma özelliği: Akrilik liflerinin alevle karşılaştığında eriyerek yanar. Alev çekildikten sonrada yanmaya devam eder. Kimyasal bir koku ve siyah bir is bırakır. Külü sert, siyah ve şekilsizdir.

Akrilik Elyafın Son Kullanım Alanları Giyim: Süeterler, çoraplar, peluş, yuvarlak örgü, spor giyim ve çocuk giyimi Ev Tekstili: Halı, battaniye, kilim, döşemelik, kadife kumaşlar Dış mekan kullanımı: Araba tavanları, tekne örtüleri, branda, dış mekan mobilyaları

Endüstriyel kullanım alanları: Toz filtresi, inşaat yapımında güçlendirici dolgu malzemesi, araba aküleri

 

 

 

 

Son Düzenlenme Cuma, 28 Ocak 2022 22:18
Perşembe, 17 Kasım 2016 23:17

Dolgu Lifleri

Öğeyi Oyla
(0 oy)

 

Dolgu lifleri, yatak, giysi, döşeme malzemelerinde ve bazı özel malzemelerde kullanılmaktadır. Kullanım yerine bağlı olarak, iyi bir dolgu liflerinden beklenilen özellikler her zaman aynı değildir. Dolgu liflerinin uyku veya giyim konforunu sağlayan fizyolojik özellikleri, ısı yalıtımı ile hava ve nem geçirgenlikleridir. Son yıllarda ısı yalıtımının yanı sıra nem transferi ve nem yönetiminin önem kazanmasıyla, yatak ve yorganların oluşturduğu pazarda dolgu lifleri oldukça önem kazanmıştır. 

Dolgu liflerinden beklenen diğer özellikler, dolgunluk, hacimlilik, elastikiyet, yumuşaklılık ve sıkıştırabilirliktir. Bu özelliklerin önem derecesi ise ürün tipine bağlı olarak büyük farklılıklar göstermektedir. Ayrıca bu özellikler kullanıma, kuru temizlemeye veya yıkamaya karsı dayanıklı olmalı ve kullanımdan sonra eski halini alabilmelidir. Eskiden dolgu lifi olarak doğal malzemeler kullanılmasına karşın günümüzde sentetik liflerin, özellikle poliester liflerinin kullanımı artmıştır. 

Poliester liflerinin artan üretimi, düşen fiyatları, keçeleşme eğiliminin olmaması, güve ve diğer haşerelere karsı dayanıklılığı, tozu tutmaması gibi özellikler de dolgu lifi olarak kullanılmasında avantaj sağlamaktadır.

Dolgu lifleri, düşük ağırlıkta, yüksek ısı izolasyonuna, ölçülü hava geçirgenliğine ve iyi bir hacimlilik elastikiyetine sahip, hacimli dokusuz yüzeyler elde edilmesini sağlayan liflerdir. Dolgu lifleri, yatak, yorgan, yastık ve uyku tulumu dolguları, anorak, vatkalı pardösü, sabahlık, spor giysileri, denizci ve havacı giysileri için katlı tülbent vatkaları, sabit döşemeler, alt ve arka minderleri, taşıt döşemeleri ve toz, hava filtreleri yalıtım vatkaları gibi bazı özel malzemelerde kullanılmaktadır. 

Eskiden dolgu malzemesi olarak yün, kapok, saman, hayvan derisi ve kılı ve kus tüyü, gibi doğal malzemeler kullanılmasına karşılık, su anda sentetik liflerin dolgu malzemesi olarak kullanılması artan bir önem kazanmıştır. Dolgu lifi olarak en iyi sonuçları sağlayan ve bu nedenle de en fazla kullanılan sentetik lif, poliester lifleridir. Bu malzemelerin kullanımında fiyat her zaman belirgin bir rol oynamıştır. Ancak PES’in ticari olarak artan üretimi ve düşen fiyatları nedeniyle dolgu lifi olarak kullanımında zamanla artış olmuştur. 

Dolgu liflerinden elde edilen iyi bir vatkanın hacminin % 2–6 kadarını lifler, geri alan % 94-98’ini ise hava oluşturmaktadır. Poliester liflerinin özgül ağırlığı (1.36–1.41 g/cm3) diğer sentetik liflere göre daha yüksektir. PES liflerle elde edilen vatkanın hacmi, diğer liflere göre 3 kat daha fazla bir hacme sahiptir. 

 

Dolgu ürünün performansını etkileyen lif özellikleri 

Birçok farklı kullanım alanı olan dolgu liflerinden beklenen özellikler değişkenlik gösterebilmektedir. Dolgu liflerinin uyku veya giyim konforunu sağlayan fizyolojik özellikleri, ısı yalıtımı ile hava ve nem geçirgenlikleridir. Bütün normal liflerin ısı iletim sayısı havanın ısı iletim sayısının yaklaşık 10 katı kadar yüksektir. Dolgu liflerinden oluşan bir vatkanın ısı yalıtım yeteneği, lifin yapıldığı malzemenin ısı iletim özelliğine pek bağlı olmayıp, vatkadaki hava miktarına ve hava boşluklarının sekline bağlıdır. 

Yani vatkadaki lif miktarı ne kadar azalır, hava miktarı da ne kadar artarsa, vatkanın ısı yalıtımı o kadar artarak, havanın yalıtım değerine yaklaşmaktadır. Ancak lifler arasında kalan boşlukların çok büyük olması halinde, vatka içersindeki hava hareketinin fazlalaşması nedeniyle ısı izolasyonu etkisi azalabilmektedir. Diğer yandan, vatkanın belirli bir hava geçirgenliğine sahip olması aynı zamanda nem geçirgenliğini de sağladığından zorunludur. 

Nemin liflerin içerisinde hareketini, taşınma hızını belirleyen difüzyon sabiti (10.10–4 cm2/s) çok düşüktür. Bununla birlikte, su buharının hava ile taşınmasını belirleyen difüzyon sabitesi 25.10–2 cm2/s’dir. Yani lifin içerisindekine göre 250 kez daha büyüktür.

Dolayısıyla dolgu lifleri gibi vücutla direk temas etmeyen malzemede nem (ter) nakli, liflerin hidrofil veya hidrofob olmasına göre herhangi bir rol oynamamaktadır. Çünkü terin büyük kısmı lifler arasında kalan gözeneklerdeki hava tarafından taşınmaktadır ve hidrofob yüzeyleri nedeniyle sentetik lifler bu bakımdan iyi sonuçlar sağlamaktadır. Özetle lifler arasında kalan gözeneklerin büyüklük ve miktarı doğru seçildiğinde, sentetik liflerden yapılmış vatkaların hem iyi bir ısı yalıtımı, hem de iyi bir ter nakli sağlayabildiği ortaya çıkmaktadır. Dolgu liflerinden beklenen diğer özellikler, dolgunluk, hacimlilik, elastikiyet, yumuşaklılık, sıkıştırabilme gibi konular olup, bu özelliklerin önem derecesi mamul tipine bağlı olarak büyük farklılıklar göstermektedir. 

Ayrıca bu özellikler kullanıma, kuru temizlemeye veya yıkamaya karsı dayanıklı olmalı ve kullanımdan sonra eski halini alabilmelidir. Bakteriler sıcak ve nemli ortamları sevdiğinden hidrofob poliester dolgu lifleri hijyenik açıdan doğal liflere göre daha uygundur. Liflerin yüzey yapıları ve liflerde büyükçe gözeneklerin bulunmaması da, bu liflerde her türlü mikrop ve bakterinin yerleşmesini ve üremesini zorlaştırmaktadır. Ayrıca poliester liflerinin keçeleşme eğiliminin olmaması, güve ve diğer haşerelere karsı dayanıklılığı, tozutmaması gibi özellikler de dolgu lifi olarak kullanılmasında avantaj sağlamaktadır. 

Poliester lifleri alerjik özellik göstermezler ve düşük nem geri kazanma özellikleri bunları yas veya nemli koşullarda az hassas hale getirmektedir. PES lifinin yıkama sonrası kuruması için az enerji gerekmektedir. Bu gibi özellikler, polipropilen gibi diğer sentetik liflerde de bulunmaktadır.

Doğal bir malzeme olan kus tüyü iyi bir yalıtkandır. Kus tüylerinin oluşturduğu boşluk havayı tutmakta ve “ölü hava boşluğu” oluşturmaktadır. Bu da, vücudu sıcak tutmaktadır. Kus tüyü ağırlıkça kıyaslandığında, diğer liflere göre en iyi yalıtımı sağlamaktadır. Kus tüyü, nemi absorbe eder ve buharlaşmak üzere, vücut dışına uzaklaştırılmasına yardım eder, esnektir. Giysiyi giyen kişinin vücuduna göre sekil almaktadır ve temizlenmesi kolaydır. 

Bunların yanı sıra, kus tüyü kullanmanın çeşitli dezavantajları da mevcuttur. Kus tüyü pahalıdır, kolay toz tutabilmektedir ve bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara neden olabilmektedir. Ayrıca kuş tüyü havada kolaylıkla sürüklenebilmektedir. Tüy geçirmez astar ile kaplanması ve yeterli yalıtımın sağlanması için dikilmeden önce giyside düzgün biçimde yerleştirilmesi gerekmektedir. Dolgu malzemesi olarak kus tüyü içeren giysiler ıslandıklarında, kus tüyü yalıtım yeteneğinin sadece %10’unu koruyabilmektedir ve kuruması uzun sürmektedir. Mamul yeterince iyi kurumadığında küf oluşabilmektedir. 

Bununla birlikte, kus tüyü içeren giysiler uzun süre katlanıp, sıkıştırılıp saklandıklarında, kus tüyü içerdiği havayı kaybedilmekte ve yalıtım kapasitesi azalabilmektedir. Kaz tüyü dolgu malzemesi en az % 70 tüy, % 10 lif ve % 20 kalıntı içermektedir. Çin ve Avrupa olmak üzere dünyada iki ana kaz tüyü kaynağı bulunmaktadır. Dolgu lifi ürünlerinde esas olarak beklenen özellik, doldurma gücü veya belli bir hacmi doldurmak için gerekli olan lif miktarıdır. Düşük yükler altındaki yükseklik ilk hacim olarak tanımlanmaktadır. İlk hacmi etkileyen lif özellikleri, eğilme modülü, kıvrım tipi/derecesi, lif-lif sürtünmesi ve birim alandaki lif miktarıdır. Destekleyici hacim ise, belirli bir yük altında alınan son yoğunluktur. Destekleyici hacim de aynı faktörler tarafından kontrol edilmektedir ancak istenen değerler farklıdır. Dik hacim, yüksek genlik, düşük frekans mekanik kıvrım ve kısmen yüksek denye ile arttırılabilmektedir. 

Destekleyici hacim ise, düşük genlik, yüksek frekans mekanik veya spiral kıvrım ile elde edilebilmektedir. Lif eğilme modülü, denyenin dördüncü kuvveti ile orantılıdır ve bu nedenle denyenin hacimde çok önemli bir etkisini olduğu düşünülmektedir. Bununla birlikte, 4-15 denye lifler konvansiyonel olarak dolgu lifi üretiminde kullanılmaktadır ve etki beklenenden daha düşük olmaktadır. Bunun nedeni, yüksek denyedeki ürünlerin birim ağırlık basına daha az lif içermesi ve daha düşük toplam lif-lif sürtünmesidir. Bu tip liflerin kıvırcıklaştırılması da zordur. Bu işlem poliester liflerinde ısı kristalizasyonu ile yapılır. 

Yumuşaklık, ilk ve destekleyici hacim arasındaki farka ve bazı durumlarda gerilme-uzama eğrisine bağlıdır. Yaylanma özelliği, sıkıştırma sonrası eski hale dönebilme yeteneğidir. Bu elastik modülün bir fonksiyonudur ve lif sürtünmesi için gerekli olan depolanan enerjiye dayanımdır. Yaylanma, elastik modülün bir fonksiyonudur. Düz lifler, diğerlerine nazaran daha az yaylanma özelliği göstermektedir. 

Dolgu liflerinin Kullanım Alanları 

Poliester dolgu liflerinin özellikleri yastıklarda kullanım için çok uygundur ve bu pazarda en önemli lif haline gelmişlerdir. Düşük fiyatı ve pazarda yaygın olarak bulunması nedeniyle geri kazanılmış poliester ve poliester üretim artıkları da yastıklarda kullanılmaktadır. 35 adet 2 litrelik PET şişeden bir uyku tulumu için yeterli dolgu lifi çıkabilmektedir. 

Yastıklardan beklenilen öncelikli olarak hacim, yumuşaklık, yaylanma özelliği, tekrar kabarabilme ve yıkanabilirliktir. İçi bos lifler, yastığın hacmini arttıracak ve ağırlığını azaltacak şekilde daha yüksek eğilme modülü vermektedir. Düşük sürtünmeli, düz silikon lifler, yumuşaklık ve tekrar kabarabilme özelliğini arttırmaktadır. Yorgan, yatak örtüsü, yatak, minder gibi ürünlerden oluşan yatak grubunda, her bir ürün değişik performans kriterleri içermektedir. Yorganlar hafif, yumuşak olmalı, kabarık görünmeli ve sıcak tutmalıdır. 

Liflerin dışarı çıkması özel kumaşlar ile engellenmektedir. Günümüzde yatak üreticileri ürünlerine yeni nitelikler ve faydalar kazandırmak amacıyla farklı, pahalı kumaş tipleri, konstrüksiyonları, değişik ve yaratıcı lif karışımları kullanmaktadırlar. Yastık ve yataklarda Tencel ve Seacell’den üretilen kumaşlar bile kullanılmaktadır. Dolgu lifi olarak gümüş aşılanmış dolgu lifleri de kullanılmaktadır. Ayrıca yatak ve yastık dolgularında biyo-aktif lifler de kullanılabilmektedir. Biyo-aktif lifler, genel olarak mikro-organizmalara karsı aktivite gösteren tekstil lifleridir.

Mobilya ve filtreler, dolgu lifinin kullanıldığı en büyük pazarı oluşturmadır. 

Bu amaçla, genel olarak ucuz ve marka olmayan PES ürünler kullanılmaktadır. Döşemelik mobilyaların kol ve arka kısımlarında PES dolgu lifi çok miktarda kullanılmaktadır. Kullanılan lifler, 15 denye gibi ağır liflerdir, ancak 6 denye gibi hafif lifler de kullanılmaktadır. Koltuk minderlerinde kullanılan liflerden, yüksek destekleyici hacim, iyi yaylanma özelliği ve formunu koruması beklenmektedir. Mükemmel yalıtım özellikleri bulunan içi boş lifler geniş çapta yatak ve uyku tulumlarında kullanılmaktadır. 

Diğer tipteki dolgu lifleri ise yangın ve sağlık problemleri nedeniyle hızla mobilyalardaki köpüklerin yerini almaya başlamıştır. Mobilyalarda, yay yerine, esnekleştirilmiş dar dokuma bantlar ve toksik gazlar çıkaran tehlikeli köpükler yerine, güç tutuşur dolgu ve astar kumaşları kullanılmaktadır. Tüm ev tekstili endüstrisinde yüksek düzeyde güç tutuşur elyaf ve kumaşlar artan şekilde kullanılmaktadır.

Yastıklar ve yorganlar dışındaki dolgu lifi uygulamalarında, daha kolay kullanım ve mobilya veya üründen dışarı çıkmasının önlenmesi amacıyla, lifler stabilize edilmektedir. Önceleri bu amaçla polivinilasetat, vinilasetat, akrilikler ve polivinilklorür, lâteks reçinelerin sulu emülsiyonları kullanılmaktaydı. Ancak bu sistemler hava ve su kirliliğine neden olduğu için birçok üründe yerini binder kullanımına bırakmıştır. Amorf monokomponentler binder lifler, çok fazla çekmeye neden olduklarından genellikle PET üzerine düşük sıcaklıkta eriyen amorf poliester ile kaplanan bikomponent binder lifler kullanılmaktadır. 

Filtrelerde, yuvarlak ve trilobal lifler kullanılmakta ve liflerden yüksek kir tutma kapasitesi beklenmektedir. Daha düşük denyedeki liflerden daha fazla verim alınmaktadır. Uyku tulumu pazarı, konvansiyonel ve ileri teknoloji ürünleri olarak iki kısma ayrılmıştır. Konvansiyonel ürünlerde doldurma kapasitesi, hacim ve fiyat belirleyici faktörlerdir. 

İleri teknoloji ürünlerinde ise, düşük ağırlık, yüksek hacim, ıslak koşullara düşük hassasiyet gibi gereksinimler söz konusu olmaktadır. Yüksek hacimli, içi bos, düzgün lifler ştapel veya tow formda kullanılmaktadır. Pek çok tulum, kaz veya ördek tüyü ve sentetik dolgu malzemeleri olmak üzere iki çeşit dolgu malzemesinden yapılmaktadır .

 

POLİESTER DOLGU LİFLERİ 

PES dolgu liflerinin gelişim süreci su şekilde sıralanmaktadır: 

1955 İlk defa dolgu lifi tasarlandı 

1968 İlk silikonlu lif 

1971 İlk içi bos lif 

1982 İlk 4 delikli içi bos lif 

1987 Patentli kumaşların piyasaya girişi 

1989 İlk 7 delikli içi bos lif 

1994 3 denye içi bos lifin tanıtımı 

1997 Mikrop tutmaz liflerin İlk kez Avrupa’da tanıtımı Sarmal-kıvrımlı liflerin ilk kez Avrupa’da tanıtımı 

1998 Teflon  ile ikili marka projesinin tanıtımı 

2000 Geliştirilmiş içi boş sarmal-kıvrımlı lifler 

2001 Toz tutmaz mite liflerin piyasaya sürülmesi 

2003 Kalıplı, horlamayı önleyici ergonomik yastığın tanıtımı 

2004 95°C sıcaklıkta yıkamayı sağlayan modifiye yapılı poliester lifin piyasaya sürülmesi 

2005 Daha iyi bir uyku kalitesi için uyuma sıcaklığına göre kendi sıcaklığını dengeleyen yatak malzemelerinin tanıtımı 

1955 yılında Du Pont firması, özellikle dolgu lifi olarak kullanılacak özel lif üretimine başlamıştır. 

 

Bu lifler, 4,75 denye, 8-10 kıvrım/inch içeren, ştapel ve kontrollü tırtıklı, kıvrımlı liflerdir. Dolgu lifi olarak satılan bu kesikli lifler, zamanla yastıklarda, uyku tulumlarında pamuğun, kus tüyünün ve köpüğün yerini almıştır. Bu yeni liflerden elde edilen ürünler, yüksek hacimli, hafif, yıkanabilir olmanın yanı sıra alerjik değildir. Bu ilk özel lif üretiminden 3 yıl sonra, Du Pont firması 4,25 denye, spiral kıvrımlı, daha iyi hacim veren ve koruyan Dacron 88 isimli lifi üretmistir. 1962 yılında Dacron 99 isimli lif, pazarda özellikle yastıklarda kullanım amacıyla yerini almıstır. Bu lifler kullanılarak, spiral ve mekanik kıvrımın kombinasyonu ile yumuşak, orta ve sert yastıklar geliştirilmiştir. 

1962 yılında mobilya ve yataklarda, sığır, domuz ve at kılının yerini alması için T-56 isminde 15 denye, yeni bir lif üretilmiştir. Rohm ve Haas, National Starch ve Goodrich gibi firmalar ise dolgu amacıyla kullanılmak üzere lâteks binder emülsiyonlarını piyasaya sürmüşlerdir. Bu lifler daha sonra dalga oluşumunu önlemek üzere, su yatağı üreticileri tarafından da kullanılmıştır. 

Dolgu liflerinin üretimi 60’lı yıllarda artmıştır. Amerikan Eastman firması, 1,4 siklohegzandiol ve tereftalik asit esasına dayanan Kodel lifini üretmiştir. Whinfield ve Dickson’un patentlerinin süresi geçtiğinde, Eastman ürünlerini ucuz polietilentereftalat ile değiştirmiştir. Daha sonraları, süper beyaz Kodel 142 isimli ürünü elbise ve sütyenler için piyasaya sunmuşlardır. İngiltere’de dolgu lifi üreten ICI firması ile Amerikalı Fortrel firması işbirliği yapmıştır. 

Avrupa’da doğal dolgu liflerinin tercih edilmesi nedeniyle sentetik dolgu liflerinin gelişimi yavaş olmuştur. 60’lı yılların baslarında ucuz pamuk karışımlarının fiyatına satılmakta olan dolgu liflerinin fiyatları, 70’lerin başlarından itibaren geliştirilen özel lifler nedeniyle artmıştır. Dupont firması tarafından geliştirilen kalıcı silikon finisli, düşük sürtünme katsayılı lif, yastıkların kus tüyü gibi, ancak daha fazla sıkıştırılabilir olmasını sağlamıştır. T-808 isimli içi bos dolgu lifi de, hacmi yaklaşık %15 oranında arttırmıştır.

70 ve 80’lerde ürün modifikasyonları hızla artmıştır. Petrol krizi nedeniyle artan enerji fiyatları izolasyon pazarında poliester liflerin yerini cam lifinin almasına neden olmuştur. Du Pont ve Eastman firması, düşük sıcaklıkta eriyen poliester kopolimerleri esasına dayanan monokomponent binder liflerini piyasaya sunmuşlardır. 

Bunlarda lâteks reçinelerine göre, kurutma adımı atlandığı için üretim sırasında daha az enerjiye gereksinim duyulmakta, daha fazla elastikiyet sağlanabilmekte ve reçinenin çevresel sorunları elemine edilebilme gibi birçok avantajı mevcuttur. Ancak düşük erime noktasına sahip binderlerin amorf yapıları yüksek çekmeye neden olmaktadır. Daha sonraları bu binder liflerinin yerini çekirdek/nüve binder lifleri almıştır. 3M firması da, hızlı çekim poliolefinle güçlendirilmiş poliester esasına dayanan Thinsulate R lifini üretmiştir. 80’lerin ortasında, Albany International poliester mikro denye liflere dayanan süper yalıtım özelliğinde lifler üretmiştir. 

Du Pont firması, düşük denye poliester lifleri içeren Thermolite dolgu liflerini ve diğer firmaların kullandıkları tek kanallı dolgu lifi yerine, Quallofil isimli 7 boşluklu lifi de üretmiştir. Boşluklu konjuge bir lif de Unitika ve Sam Yang tarafından üretilmistir. Bu lif, bosluk ve spiral kıvrım kombinasyonundan oluşmakta ve hacim sağlamaktadır. Öncelikli olarak mobilya ve oyuncaklarda kullanılmaktadır. Du Pont tarafından Stafresh isimli antimikrobiyel dolgu lifi de üretilmiştir. Bu ürün dolgu liflerinin koku ve küf dayanımını arttırmıştır.

80’lerin sonunda, dolgu liflerinde yeni biçimler ortaya çıkmıştır. Taranmış liflerin yerine yaklaşık 1/8’’ çapında küçük kaygan karışmış kümeler, yastıklar ve mobilyalarda kullanılmıştır. Bu karışık kümecikler kolaylıkla birbirinden geçebildikleri için bu ürünler kolaylıkla tekrar kabarabilmektedir ve kus tüyünden daha estetiktir. Du Pont’un bu kapsamda piyasaya sunduğu lif Comfortel olup, Unitika firması Amerika’da bu lifleri Optima ismi ile piyasaya sunmuştur. Genel olarak dolgu lifleri ştapel olarak satılmaktadır. Hoechst/Celanase firmasının ürünleri buna istisna olarak verilebilmektedir. Dolgu lifi olarak en yüksek kullanım oranına sahip olan poliester liflerini olarak üç grupta incelemek mümkündür. 

Normal Poliester Dolgu lifleri 

Dolgu liflerinin, dolgunluk, yumuşaklık, hacimlilik elastikiyeti, sıkıştırılabilirlik ve hatta indirekt olarak (vatkada lifler arasında kalan hava boşluklarını etkilediğinden) fizyolojik özellikleri, kimyasal yapılarının yanında birinci derecede liflerin incelikleri, boyları, kesitleri ve kıvrımlılık şekilleri ile ilgilidir. Genellikle poliester dolgu liflerinin 5-7 dtex, hatta döşemelerde kullanılanlarının 12-17 dtex incelikte olmaları tercih edilmektedir. Daha ince lifler, istenilen diriliği sağlamadıkları için, kalın lifler de fırça kılı karakteri gösterdiklerinden istenmemektedir. 

Optimal lif uzunluğu olarak da, 30-50 mm arasındaki uzunluklar söz konusu olmaktadır. Liflerin daha kısa olmaları hacimliliğin yetersiz olmasını, daha uzun olmaları ise liflerin birbirine takılarak topak oluşturmaları tehlikesi arttığından pek tercih edilmemektedir. Liflerin iyi bir kıvrımlılığa sahip olmaları da önemlidir. Hatta iki boyutlu kıvrımlar yerine, üç boyutlu, sarmal yapıda kıvrımlara sahip liflerin kullanılması, hacimlilik bakımından iyi sonuçlar sağlamaktadır. 

Dolgu liflerinin yüksek kopma dayanımlarına veya başlangıç modüllerine sahip olmalarına gerek yoktur. Bu nedenle, son yıllarda poliester artıklarının yeniden değerlendirilmeleri sırasında elde edilen düşük kalite poliester eriyiği, rahatlıkla dolgu lifi çekiminde kullanılabilmektedir.

 

Kanallı Poliester Dolgu lifleri 

Quallofil, Fidion, Diolen 620 ve 623, Loftguar, Superloft, Hollow Fibre, Trevira 806…gibi kanallı lifler, kanallarında da hava bulunduğundan, dolgu malzemesindeki hava miktarını arttırarak, daha iyi ısı yalıtımı, daha yüksek hava ve nem geçirgenliği sağlarken, aynı zamanda mamulün ağırlığının daha düşük, tutumunun daha yumuşak olmasını sağlamaktadır. Bu lifler, özel yapıda deliklere sahip düzeler kullanılarak elde edilmektedir. Örneğin Du Pont firması tarafından üretilen Quallofil lifleri, dört tane lif eksenine paralel kanal içermektedir. Kanallı liflerin incelikleri genellikle 4,4- 6,7 dtex arasında değişmekte olup, boyları da 50-75 mm civarındadır. 

Kanallı dolgu lifleri de, taraklarda tülbent haline getirildikten sonra, birkaç kat tülbent üst üste konarak hazırlanan vatkalar halinde kullanılmaktadır. Genellikle dolgu vatkasının binder vasıtasıyla sabitleştirilmesi uygulanmamaktadır. Bu nedenle, bunlardan elde edilen vatkalar daha yumuşak olmaktadır. Hatta birçok durumda liflerin yüzeylerine kaygan bir özellik kazandıran silikonlu preperasyonlar uygulayarak lif/lif tutulmasının azalması böylece birbirleri üzerinden kolaylıkla kayabilen lifler sayesinde dolgu vatkasının daha da yumuşak olması sağlanmaktadır.

 

Poliester dolgu kabloları 

Yukarıda belirtilen her iki dolgu vatkası tipinde de kesikli lifler kullanılmaktadır. Yani lif üretimi esnasında, lif tellerinin paralel durumda bulunduğu lif kabloları önce keşilmiş ve elde edilen karışık durumdaki kesikli lifler daha sonra taraklarla açılıp paralelleştirilerek tülbentler elde edilmektedir. Lif tellerin paralel durumda bulunduğu lif kabloları kesilmeden de kullanılmaktadır. Bu şekilde elde edilen lif kablosu tülbentleri, istenilen kalınlığa kadar üst üste katlandıktan sonra, birer alt ve üst bez ile birlikte çok iğneli dikiş makinesi tarafından dikilerek, stabil bir yapı kazanmaktadır. 

Makinenin daha sonraki kısmında ise, alt ve üst beze sahip vatka şeridi istenilen ende veya boyda enine yönde kesilmektedir. Bu şekilde lif kablolarından doğrudan elde edilen dolgularda, lif telleri birbiri üzerinden kayabildiklerinden, güzel yumuşak bir tutum elde edilirken, dikişle sağlanan fiksaj sayesinde, lif tellerinin tamamen kayarak dolgunun deforme olması veya topaklar oluşturması gibi tehlikede söz konusu olmamaktadır. Bu nedenle, bu şekildeki dolgu vatkalarının kullanıldığı mamullerin, ılıman yıkama programları uygulandığında, çamaşır makinesinde yıkanmaları da mümkün olmaktadır.

 

Piyasada bulunan poliester dolgu lifleri 

Piyasa çeşitli markalara ait birçok özel dolgu lifleri içeren son ürün bulunmaktadır. Bunlara örnek olarak, Aerelle, Climarelle, Comforel, Comforel Allerban, Comforel Soft, Comforel Supreme, Dacron, Dacron 95, Hollofil, Hollofil Allerban, Hollofil Ergo 3Plus, Quallofil, Quallofil Air, Quallofil Air Allerban, Quallofil Extralife, Fillwell, Polarguard ve Invista verilebilir.

Comforel

 

 

comforel

 

 

Comforel, küçük elyaf topçuklarından meydana gelmektedir ve tüy gibi kolayca tekrar kabartılabilmektedir. Comforel elyaf topçukları ezilmeye ve dolasmaya dayanacak şekilde tasarlanmıştır, ürünün ilk sekli ve kabarıklığı uzun süre korunmaktadır, makinede yıkanıp kurutulabilmektedir. Kullanıcıya yumuşak ve rahat bir his vermektedir ve kus tüyü gibi etki sağlamaktadır. Comforel Allerban lifi, toz mite, bakteri ve mantar oluşumu önleyici özellik göstermektedir. 

Toz mite’larının ürettiği alerjenler, astım gibi solunum yolu hastalıkları ile ilişkilidir. Elyaf dolguya yapılan önemli bir katkı olan Allerban, aktif madde olup, toz mite’larının ve mantarların yanı sıra bakteri oluşumunun önüne geçen bir maddedir. Comforel Supreme lifleri kullanımda ekstra şişkinlik veren dolgu lifleridir. Maksimum sıcaklık ve hacim vermek üzere yüksek hava içeriğiyle düşünülmüş içi bos elyaftan üretilmektedir. Comforel Soft lifleri, yumuşaklık hissini artırmak amacıyla tasarlanmış, ince ve esnek dolgu lifleridir.

 

Dacron

 

 

dacron

 

 

Dacron lifleri yüksek kaliteli, içi bos, sağlam destek sağlayan, dayanıklı, şeklini ve sıkılığını koruyan liflerdir. Dacron 95° lifinden üretilen ürünler, 95° sıcaklıkta makinede yıkanıp kurutulabilmektedir. Dacron® 95° küme elyafları ezilmeye ve dolaşmaya dayanacak şekilde tasarlanmış olup, yastığın uzun süre ilk günkü seklini korumasını sağlamaktadır.

 

Climarelle 

Isı düzenleyici Climarelle mikro kapsül, ısıyı aktif bir biçimde koruyup gerektiğinde azaltabilmektedir. Climarelle içeren ürünler, ince ve hafif elyaflar ile Climarelle mikro kapsül içeren yüksek teknoloji ürünü, minimum ağırlıkla, yüksek konfor sağlamaya yönelik olarak bir araya getirilmiş çok ince ve hafif liflerden oluşmaktadır.

Hollofil    

 

 

hallofil

 

 

Hollofil, homojen ısı dağılımını sağlayan bir dolgu lifidir. Böylece ısı farkları düşürülüp, vücut sıcaklığının homojen tutulmasını sağlamaktadır. Bu dolgu lifleri, makinede yıkanıp kurutulabilmektedir. Hollofil liflerin farklı türleri bulunmaktadır. Hollofıl Allerban, toz mite, bakteri ve mantar önleyicidir. Hollofıl Ergo 3D plus ürünleri, geliştirilmiş hava sirkülâsyonu için 4 özel kanallı içi bos liflerden üretilmektedir. Bunlar nem birikmesini azaltırken, mikro iklim yaratmaktadırlar. Hollofil II ve Hollofil 808 lifleri, yüksek izolasyon sağlamaktadır, yumuşaktır, yaylanma özelliği vardır ve tekrar eski haline dönebilmektedir.

 

Quallofil

 

 

quallofil

 

 

Yüksek yaylanma ve destek özelliği için, gelişmiş dört kanallı liflerdir. Kus tüyü gibi etki, yumuşaklık, rahat ve destekleyici his sağlamaktadırlar. Qualofil lifleri ıslandıklarında kus tüyünden %25 daha iyi performans göstermekte ve üç kat daha hızlı kurumaktadır . Quallofil Air ürünleri, çok ince ve aşırı hafif liflerden oluşmaktadır. İçi bos elyaflar hava sirkülâsyonunu geliştirirken nemin birikmesini azaltarak, mikro klima oluşturmaktadır. Quallofil Extra Life, 3 boyutlu helozonik sarmal yapısı sayesinde iyi yaylanma yeteneğine sahip, görünüm ve şeklin korunmasına yardımcı olan liftir. Özellikle mobilyalarda kabarıklık ve yumuşaklık sağlamaktadır. Aleve düşük tepki özelliği göstermektedir.

 

Fillwell 

Fillwell, non-woven sektöründe çok geniş bir kullanım alanına sahip PES dolgu lifidir. Yuvarlak kesitli, boşluklu yapıdaki, silikonize edilmiş ve yumuşak tutumlu boşluklu yapıdaki lifler incelik olarak geniş bir aralığa sahiptir. Fillwell PES dolgu elyafının, geniş üretim aralığı, yüksek performans ve yumuşak tutum gibi çeşitli avantajları mevcuttur. Fillwell lifinin uzunluğu 38 – 76 mm arasında değişmektedir. Fillwell Eco-Logic, özellikle lif ağırlığını arttırmadan elastikiyet, sağlamlık, hacim gibi özelliklere sahip boşluklu yapıda üretilmiş özel bir liftir. 

Fillwell Eco-Logic liflerinin mevcut tipleri, boşluklu silikonize olmuş boşluklu ve yumuşak tutumlu boşluklu olarak 3’e ayrılmaktadır. Fillwell Eco-logic liflerinin özellikleri, yüksek elastikiyet, sağlamlık, hacim, eski haline dönebilme, yumuşak tutum, iyi yalıtım ve kalıcı kıvrım olarak sayılabilmektedir. Fillwell® Wellcare, anti-mikrobiyel ve anti-dustmite özelliklerine sahip PES dolgu elyafıdır. Üretimleri sırasında bazı özel ilavelerle dayanıklı hale getirilmektedir. Fillwell®Wellcare Anti-Dustmite lifleri Eko-Tex standartlarına uygundur. Mite allerjilerini önlemektedir, anti-bakteriyel ve anti-fungaldır..

 

Terital Saniwear 

Terital Saniwear anti bakteriyel lif, standard poliester lifinin mekanik ve fiziksel özelliklerini değiştirmeden, aktifin organik madde ile birleşmesi ile elde edilmiştir. Gerekli miktarda aktif madde, lif çekiminden önce eriyik formundayken ilave edilmektedir. Genellikle kötü kokulara neden olan patojenik olmayan mikroorganizmaların büyümesinin engellenmesi bu şekilde sağlanmaktadır. Bu antibaktariyel lif Öko-tex 100 standardlarına da uygundur. Lifin pamuk ve dolgu lifi tipi olarak iki formu bulunmaktadır.

 

Recron Fibrefill

 

 

recron

 

 

Recron Fibrefill, dolgu amacıyla kullanılan içi bos yapıda bir liftir. Özel üretim tekniği nedeniyle, aynı ağırlıktaki pamuk ve diğer lifler ile kıyaslandığında daha fazla doldurma yeteneği ve yumuşaklık sağlamaktadır. Recron Fiberfill, yastık, uygu tulumu, yorgan gibi dolgu lifi uygulamaları için uygundur. Recron Fibrefill Thermobond, vatka uygulamaları için özel tasarlanmış bir üründür. Recron Fibrefill ve düşük sıcaklıkta eriyen poliester lifinin homojen karışımından oluşmaktadır. Bu lif yataklarda, mobilyalarda, yalıtım ürünlerinde kullanılabilmektedir. Lifin, 6 ve 15 denye, silikonize ve silikonize olmayan çeşitleri bulunmaktadır.

 

Polarguard    

 

 

polarguard

 

 

 

Polarguard, izolasyon amacıyla üretilen kontinu filament bir poliester lifidir. Amerikan ordusu bu lifi çok soğuk havalar için özel tasarlanmış uyku tulumlarında kullanmaktadır. Bu lifler, düşük ağırlıkta yüksek ısıtma sağlamakta ve kolaylıkla sıkıştırılabilmekte, ıslandıklarında bile iyi izolasyon sağlayabilmektedir. Polarguard 3D lifi, uyku tulumlarında ve eldivenlerde kullanılmaktadır. Polarguard ve bundan yapılan izolasyon ürünleri, kesikli polyesterden yapılan ürünlere göre, daha iyi bir ısıtma özelliği göstermektedir, daha yumuşak, daha esnek ve daha sağlamdır. Makinede ya da elde yıkanabilmekte ve kurutulabilmektedir, böceklere, küf ve mantara karsı dayanıklıdır. 

Polarguard HV poliester filamentleri, düşük ağırlıkta daha iyi izolasyon sağlaması amacıyla tasarlanmıştır. Polarguard HV lifleri mat değildir, herhangi bir kuvvet uygulandığında kolaylıkla yırtılmaz. Polarguard HV, diğer PES filamentlerin sağlamlık, boyutsal stabilite, ıslakken sıcak tutma gibi tüm karakteristik özelliklerini taşımaktadır. Polarguard® HV, hidrofob yapısı nedeniyle, ıslakken bile iyi bir izolasyon yeteneğine sahiptir. Uyku tulumlarında yapılan bağımsız bir çalışmada, Polarguard® HV ve kesikli liflerin izolasyonları karşılaştırılmıştır. Kesikli liflerden yapılan ıslak uyku tulumlarının izolasyonu, kuru haldeki izolasyonuna göre %57 düşmüştür. Polarguard® HV’nin ise aynı koşullarda ısı izolasyonu, kuru haldeki izolasyonuna göre sadece %38 düşmüştür. Polarguard® HV yapısında bulunan büyük üçgen boşluklu çapraz enine kesit, sıkı ve sıcak olmasını sağlamaktadır.

Filament poliester olan Polarguard 3D liflerinin kümelesme eğilimi düşüktür. Polarguard® 3D, diğer Polarguard ürünlerine göre daha incedir. Polarguard 3D yüksek boşluklu üçgen çapraz kesiti sayesinde hacimli olmaktadır. Yapısının daha ince olması sayesinde daha sıkı daha yumuşak ve daha dökümlüdür ve çok uzun süre kullanımdan sonra oluşacak nepsleri engellemektedir. Bu özellikler sayesinde Polarguard® 3D, hazır giyim sektöründe kullanımına uygundur.

Polarguard _ filament poliester, dayanıklılık, boyutsal stabilite, iyi hava tutma ve ıslandığında bile asılamayan sıcaklık gibi özelliklere sahiptir. Kesikli lif izolasyonundan farklı olarak, Polarguard ’da kümelenmeler olmamaktadır. Polarguard , boşluklu bir enine kesite sahiptir. Geniş boşluk, daha az ağırlıkla daha yüksek hava yaratmaktadır ve sıcak tutmaktadır. Uyku tulumlarında ve sert çevre şartlarındaki dış koşullarda iyi performans sağlayan izolasyon sağlamaktadır (25). Polarguard hidrofob özelliğinden dolayı ıslandığında bile iyi bir izalosyon özelliğine sahiptir.

 

Micro-loft 

Micro-loft, kus tüyü gibi yumuşak ve daha az hacimde daha yüksek sıcaklık eldesi amacıyla tasarlanmış mikrofiber karışımı liflerdir. Isı kaybını önleme, düşük ağırlık ve sıkıştırılabilirlik avantajları sağlamaktadırlar. Makinede yıkanabilir, kurutulabilir, kokusuzdur ve alerjik değildir.

 

PES dışındaki diğer dolgu lifleri 

Lenzing Lyocell FILL, ağaçlardan, çevre dostu işlemler uygulanarak elde edilmektedir. Bu nedenle %100 doğal, biyolojik olarak parçalanabilir liflerdir. Diğer materyaller ile karşılaştırıldıklarında yüksek izolasyan kapasitesi göstermektedirler. Lenzing Lyocell lifinden elde edilen ürünler çok incedir ancak sıcak tutmaktadır, iyi nem yönetimi göstermektedir. Lenzing Lyocell FILL, liflerinin silikonize formu (stapel uzunluğu=60 mm) ilk kez 2000 yılında üretilmistir. Temiz üretim teknolojisi nedeniyle “Ökoteks Standart 100 Sınıf 1” belgesine sahiptir. 

Lenzing Lyocell FILL lifleri ve karışımları, yatak, yatak pedleri, yorgan ve yastıklarda kullanılmaktadır. Bu lifler, başta poliester lifleri olmak üzere çeşitli liflerle karıştırılarak kullanılabilmektedirler. Biofresh, antibakteriyel akrilik liftir. Aktif içerik olarak triklosan içermektedir. Anti bakteriyel özellik yıkama ile uzaklaşmamaktadır. Son kullanım alanları aktif giyim, dış giyim ve uyku tulumları olarak sıralanmaktadır.

 

 

 

 

Son Düzenlenme Pazartesi, 07 Şubat 2022 16:24
Pazar, 16 Ekim 2016 21:16

kenevir elyafı

Öğeyi Oyla
(1 Oyla)

 

 

Kenevir, ısırgangillere yakın, cannabinaceae familyasına mensup, tek yıllık odunsu bir bitkidir. Anavatanı Asya olan bu bitki çeşitli yollar izleyerek tüm dünyaya yayılmıştır. Bugün iki alttürü bulunmaktadır. Bunlar; cannabis sativa ve cannabis indicadır.

 

 

 

 

kenevir1 

 

Lif üretimi için kullanılan ve endüstriyel öneme sahip olan cinsi cannabis sativadır. Tekstil endüstrisi dışında, başka alanlarda da kenevirden yararlanılmaktadır. Tohumları yağ üretiminde ve hayvan yemi yapımında, lifleri ayrıca kâğıt yapımında kullanılmaktadır. Kenevir, insanlık tarihinde yetiştirilmiş ilk kültür bitkilerinden birisidir. Arkeolojik araştırmalar sonucunda M.Ö.8000 yıllarına tarihlenen kenevirden üretilmiş kumaş kalıntılarına rastlanmıştır. M.Ö. 1500’lü yıllarda Anadolu’da kenevir üretimi yapıldığı bilinmektedir.

Kenevir lifleri tarih boyunca tekstil üretiminde çok önemli yer tutmuş, ülke ekonomilerini şekillendirmiştir. Öyle ki 19. y.y. sonlarına kadar dünya üzerindeki tüm tekstil ürünlerinin %80’inin hammaddesini kenevir lifi oluşturmuştur. 20. y.y. başlarında gelişen teknoloji ile birlikte pamuk lifinin kullanılmaya başlanmasıyla daha ince iplikler üretilebilmiş, daha hafif elbiselerin eldesi mümkün olmuştur. 1930’lu yıllarda çıkarılan esrar karşıtı yasalarla kenevir tarımı büyük sekteye uğramış, buna ek olarak savaş sanayisine paralel olarak geliştirilen sentetik liflerle beraber kenevir tekstiller eski önemini yitirmeye başlamıştır. Günümüzde kenevir liflerinden üretilen tekstil ürünlerine olan talebin hızla yükseldiği görülmektedir.

Çevresel kaygıların üst düzeyde olması bu ilginin temel sebebidir. Dünyada en çok kullanılan doğal lif olan pamukla ve petrol türevi sentetik liflerle karşılaştırıldığında kenevir lifleri, üstün ekolojik ( çevresel ) özellikleriyle ve organik tekstil üretimi potansiyeliyle dikkat çekmektedir. Kenevir tekstillerin son zamanlarda önplana  çıkmasındaki bir diğer sebepse üstün kullanım özellikleri sağlamalarıdır. Bu özellikler lifin fiziksel ve kimyasal yapısından kaynaklanır.

 

KENEVİR LİFİNİN FİZİKSEL VE KİMYASAL YAPISI

 

Tekstil endüstrisinde kullanılan kenevir lifleri cannabis sativa türü kenevirin erkek eşeyli bireylerinden elde edilir. Bitkinin boğumlar ihtiva eden uzun bir sak ı vardır. Sak kesitinde farklı kategorilerde lifler bulunur (sekonder hücre demeti keten sakında yoktur bu durum ayırıcı bir özelliktir). Tekstil kullanımı için uygun olan lifler primer liflerdir. Aşağıda primer ve sekonder lifler görülmektedir.

 

 
kenevir2

 

Primer lifler apikal sürgen dokudan meydana gelmişlerdir. Boğumlar arasındaki primer lif say ısı bitkinin büyüme evreleriyle birlikte değişmez fakat lifler uzar. Lif uzunluğu ve verimi boğumlar arasındaki mesafeye bağlıdır. Söz konusu lifler kabuk kısmında demetler halindedir ve lif demetlerinde 30-50 lif hücresi bulunur. Her bir lif hücresi 20-35 mikrondur, lif kalınlığı ise değişimler gösterir, sakın alt kısımlarına doğru artar. Lifler parlaktır ve renkleri sarı-kahverengidir.

Kenevir lifinin enine kesiti, aşağıdaki görülebileceği üzere poligonaldir. İyot-sülfirik asit karışımı kenevir lifinin ayırt edilmesinde kullanılabilir. Bu karışım ile işleme tabi tutulduğunda lümen sarı renge, selülozik çeper mavi renge diğer kısımlar sarımtırak yeşil renge boyanır.

 

 

 kenevir3

 

 

Kenevir Saplarından Lif Eldesi Endüstriyel uygulamalarda kullanılacak lifler için olgunluk önemli bir parametredir. Tek bir lifin olgunluğu ikincil duvarın gelişimiyle dıştan içe doğru gerçekleşir. Olgunlaşmış sakta hücre duvarları incedir ve lümen küçük bir hacim kaplar. İkincil duvarın gelişimi bitkinin büyüme evresinde başlar ve çiçeklenmeden sonra da devam eder. Lif karakteristiği bitkinin hasat edilme dönemine göre farklılıklar gösterir bu yüzden elde edilmek istenen lif kalitesine göre doğru hasat dönemi seçilmelidir. Aşağıda hasat dönemindeki bir kenevir tarlası görülmektedir.

 

 

 kenevir4

 

 

 

İstenen lif olgunluğuna göre şu yöntemlerle hasat yapılabilir:

 

1. Erkek bitkilerin çiçeklenmesinden sonra erkek bitkiler hasat edilir.

 

2. Tozlaşmadan sonra erkek ve dişi bitkiler hasat edilir, böylece dişi bitkilerin lifinden de yararlanılabilir.

 

3. Tohum oluşumundan sonra dişi ve erkek bitkiler hasat edilir. Bu yöntemde lif üretimi ikinci plandadır asıl amaç tohum eldesidir.

 

Hasattan sonra saplardan liflerin ayrılması işlemi keten lifleriyle benzerlik gösterir, bu işlem için mekaniksel metot, çiğde bekletme, havuzlama yöntemi, kimyasal yöntem ve enzimle muamele metodu gibi yöntemler kullanılır. Burada amaç, odunsu kısımların uzaklaştırılması suretiyle liflerin elde edilmesidir.

 

Kenevir Lifinin Kimyasal Yapısı Doğal bir selüloz lifi olan kenevir, selülozun yanında hemiselüloz, lignin ve pektin gibi safsızlıklar içermektedir. Kenevir liflerinin kimyasal bileşenleri diğer bazı doğal selüloz lifleriyle birlikte aşağıdaki tabloda görülmektedir.

 

 

  

kenevir5 

 

Liflerin fiziksel ve kimyasal özelliklerinin daha iyi kavranabilmesi ve üretimde uygulanacak proseslerin verimli şekilde seçilebilmesi için liflerin içerdiği selüloz dışı maddelerin incelenmesi önemlidir. Kenevir lifleri birçok elementer lifin bir araya gelmesiyle oluşur.

Elementer lifler pektin zamk sayesinde bir araya gelirler. Pektik maddeler yapısal polisakkaritlerdir ve yüksek su tutma kapasitesine sahiplerdir. Kenevir lifinde pektin, primer duvarda ve orta lamelde bulunur. Orta lamelde pektin, lignin ile kaplanmış haldedir. Lignin, dünya üzerinde selülozdan sonra ikinci en çok bulunan biyopolimerdir. Selülozdan farklı olarak aromatik ve alifatik gruplara sahiptir. Temel bileşeni 4-Alkilkatekol olarak göz önüne alınabilir. Aşağıda lignin molekülünün yapısı görülmektedir.

 

 

 

 kenevir6

 

 

Lignin, ayrıştırması zor olan bir moleküldür ve enzimlere karşı dirençlidir. Toprak seviyesinin üzerinde boylanan bitkilerin ayakta kalması lignin tarafından sağlanır. Lignin, liflerin reaktivitesini arttırır fakat aynı zamanda liflere sert tutum verir.

Kenevir liflerindeki bir diğer selüloz dışı bileşen ise hemiselülozdur. Hemiselülozlar hetorojen pentoz, heksoz ve şeker asiti polimerleridir. Selülozun aksine homojen bir kimyasal yapıda değillerdir. Bu bileşikler life nefes alabilirlik ve ısı izolasyonu gibi önemli özellikler kazandırır.

 

Kenevir Lifine Kimyasalların Etkisi

 

Liflerin selülozik yap ısından dolayı derişik inorganik asitlerden zarar görürler. Zayıf asitler sıcaklık yükselişiyle birlikte mukavemet kaybına neden olur. Asitlerle muamele gerekiyorsa organik asitlerin seçilmesi yararlıdır. Kenevir lifleri alkalilere karşı oldukça dayanıklıdır. Özellikle kotonize edilmiş kenevir lifleri bazik işlemlere karşı oldukça mukavimdir. Lifler sıcak yoğun bazlarda erir, soğuk yoğun bazların kullanımıyla ise lifler şişer ve merserize etkisi yaratılır. Kuru temizleme çözeltileri de dahil olmak üzere organik çözücüler kenevir liflerine zarar vermez. Mikroorganizmalara karşı çok dirençlidir.

 

Kenevir Lifinin Fiziksel Yapısı Liflerin fiziksel özellikleri üretilecek kumaş yapısını ve kumaşın kullanım özelliklerini önemli ölçüde belirlemektedir. Aşağıdaki tabloda kenevir lifinin önemli fiziksel özellikleri görülmektedir.

 

 

 kenevir7

 

 

  

Yine bu aşağıdaki tabloda görüldüğü üzere kenevir lifleri diğer selüloz lifleriyle karşılaştırıldığında fiziksel açıdan bazı özellikleri bakımıyla üstünlük sağlarlar. Kenevir lifleri çok iyi mukavemet, dayanıklılık ve emicilik sağlayan doğal liflerdir. Liflerinin uzun olması sebebiyle kenevir lifinden üretilen  kumaşlarda tüylenme ve pilling problemi yaşanmaz.

 

20 oC’de %65 bağıl nem altında %12, %95 bağıl nem altında %30 nemçeker. Bu değerler pamuk ve ketenden yüksektir.  Bu özelliklerinin yanında çok iyi elektrostatik özellikler göstermesi, UV koruma sağlaması ve alerjik reaksiyona neden olmaması kenevirin diğer önemli kullanım avantajlarındandır.

 

KENEVİR LİFİNİN EKOLOJİK ÖZELLİKLERİ

 

Organik tarım, çevre ve insan sağlığını korumayı amaçlayan, doğal kaynakları ve ekolojik sistemi tahrip etmeden sürdürülebilir üretimi amaçlayan, yüksek derecede kontrol edilebilirliği olan üretim sistemidir. Organik ürünlerin kullanımı yavaş yavaş bir yaşam tarzı haline gelmektedir. Önceleri sağlık nedenleriyle tercih edilen organik ürünler, artık çevrenin korunması ve gelecek nesillere bozulmamış şekilde aktarılabilmesi amacıyla da talep edilmektedir. İlgili kurumların verilerine göre dünya üzerindeki sera gazı salınımının %10-12’si direkt tarım sektöründen kaynaklanmaktadır dolaylı salınımlar bu orana dahil değildir. Organik tarımda sentetik gübrelerin, tarım ilaçlarının ve genetiği değiştirilmiş organizmaların kullanımı yasaklanır. Bu şekilde hava, su ve toprağın kirlenmesinin minimize edilmesi ve kaynaklar ın korunması amaçlanmaktadır.

 

Tekstil endüstrisinde en çok kullanılan doğal lif olan pamuğun ve kullanımı çok olan ketenin yüksek su, tarım ilacı ve gübre ihtiyacına ve sentetik liflerin fosil yakıt kaynaklarıyla ilişkisine karşılık kenevirin, gübre ve tarım ilacına hiç ihtiyaç duymadan da yetiştirilebilmesi, toprak ve çevrenin korunabilmesi açısından önemlidir. Ayrıca kenevirin lif verimi çok daha fazladır. Bu durum kenevirin organik ürün eldesi için uygunluğunu göz önüne sermektedir. Kenevir, ürün rotasyonuna uygun bir bitkidir. Özellikle eylül ayında yapılan buğday ekimi ve eylül ayında yapılan kenevir hasadı rotasyona çok uygun bir zemin oluşturur. Bununla birlikte kenevir bitkisi yabani otları öldürür ve sonraki ürün için zengin bir toprak tipinde yetişebilir.

 

HEMP-SYS

 

HEMP-SYS, Avrupa Birliği’nin ‘Yaşam Kalitesi ve Canlı Kaynakların Yönetimi’ adlı program çerçevesinde destek verdiği bir projedir. Proje 1 Kasım 2002 Tarihinde başlamıştır ve 3 yıllık bir plan dahilinde yürürlüğe konmuştur. Programın asıl amacı yenilikçi, rekabetçi sürdürülebilir kenevire dayalı tekstil endüstrisinin geliştirilebilmesi ve yüksek katma değere sahip ürünlerin üretilmesidir. Proje çerçevesinde bilimsel ve endüstriyel ortaklarla çalışılarak şu adımların gerçekleştirilmesi hedeflenmiştir:

 

a) Yüksek kaliteli kenevir lifleri için geliştirilmiş ekolojik olarak sürdürülebilir bir üretim zinciri oluşturmak ve bu olguyu lif üretiminden nihai ürüne kadar tüm işlem basamaklarına yaymak

 

b) Etkili ve yaygın bir kenevir tekstil pazarının ve ekonomik altyapının oluşturulması

 

c) Konuyla ilgili bilginin gelişmiş iletişim kaynaklarıyla yayılması başlı başına bu proje bile gelişmiş ülkelerin kenevir tekstillere verdikleri önemi göstermektedir.

 

KENEVİR LİFİNİN KULLANIM ALANLARI

 

Kenevir lifi yüksek mukavemet özellikleri, yüksek nem çekme ve nefes alabilirlik kabiliyeti, pilling oluşturmaması, organik ürünler sunması, anti bakteriyellik özellikleri, UV koruma sağlaması, iyi elektrostatik özellikler göstermesi gibi üstün özellikleri sebebiyle katma değeri yüksek ürünlerin kullanımında kullanılmaktadır. Kenevir liflerinden üretilen çok çeşitli ürünler mevcuttur.

 

Gömlek,

 

pantolon,

 

ceket,

 

t-shirt,

 

etek gibi dış giyim ürünleri,

 

iç giyim ürünleri,

 

havlu,

 

perde,

 

paspas,

 

çanta ve bunlar gibi birçok tekstil ürünü kenevir liflerinden üretilebilir.

 

Bu ürünlerde %100 kenevir lifleri kullanılabileceği gibi kenevir ve diğer lif karışımlarından oluşan kumaşlar da kullanılabilmektedir. Kenevir liflerinin kısa stapel liflerle karıştırılabilmesi için kotonizasyon işlemine tabi tutulmaları gerekir. Kotonizasyon işleminde kenevir lifleri, keten lifleri gibi kimyasal veya biyolojik işlemlerle kısa stapel lifler haline dönüştürülür.

 

Kenevir liflerinden, giyim ve ev tekstili ürünlerinin yanı sıra kompozit malzemelerin üretiminde de yararlanılmaktadır. Kenevir lifi özellikle son  yıllarda otomotiv üreticilerinin ilgisini çekmeyi başarmıştır. 2002 yılında Almanya ve Avusturya otomotiv sanayinde 2200 ton kenevir lifi kullanılmıştır. Otomobilin kaporta parçaları, spoileri, kapı içi panelleri ve koltukları kenevir lifinden elde edilen kompozit malzemeden yapılmıştır. Kenevir lifleri ayrıca inşaat sektörü için yalıtım malzemesi olarak da kullanılmaktadır. Bununla birlikte, kenevir bitkisinden elde edilen lif d ışındaki odunsu madde yine inşaat sektöründe değerlendirilmektedir

 

 

 

Son Düzenlenme Çarşamba, 26 Ocak 2022 20:30
Cumartesi, 15 Ekim 2016 13:59

ısırgan otu elyafı

Öğeyi Oyla
(0 oy)

 

 

Isırgan otu  Kenevir ve keten lifine çok benzediği için ısırgan otu lifi aynı amaçlarla tekstil endüstrisinde kullanılabilmektedir. Bu sebepledir ki, ısırgan otu bitkisi, yelkenli yapımında kullanılmak amacıyla lif kaynağı olarak yüzyıllardır İskandinavya’da ekilip biçilmektedir. 12. yy. da yelken ve balık ağlarının ısırgan liflerinden yapıldığı bildirilmektedir. Isırgan ipliği Polonya’da 12.y.y.’dan 17.y.y.’a kadar kullanılmıştır, fakat 17. yüzyılda ipek ısırgan ipliğinin yerini almıştır.

 

Avrupa’da kumaş üretimi için ısırgan otunun üretimine 19.yy’da başlanmıştır. 1.Dünya Savaş’ında Almanlar ısırgan otundan elde edilen lifleri çadır, sırt çantası, iç giyim ve çorap yapmak için kullanmıştır. O dönemlerde Almanlar kıyafetlerin %85’ini ısırgan otu liflerinden üretmişlerdir. Isırgan lifleri ordu tarafından gizleme ekipmanı olarak değerlendirilmiştir. Fakat daha sonraki zamanlarda ısırgan lifi teknik ve maliyet-verimlilik sebepleri yüzünden tekstil endüstrisindeki önemini kaybetmiştir. Isırgan lifi eldesi tamamıyla makineleştirilemediği için iş gücü maliyetlerinin artması ile birlikte ısırgan otu tarımı karlılığını kaybetmiş ve bu yüzden ısırgan otu yetiştiriciliği durmuştur. Bu durum keten, kenevir ve ısırgan otu gibi daha küçük tekstil endüstrilerinin yerini alan güçlü pamuk endüstrisi tarafından pekiştirilmiştir.

 

Fakat son yıllarda iplik eğirme teknolojisindeki gelişmeler ve melezleme konusundaki ilerlemeler ile süper-yoğun-lifli bitkilerin üretimine başlanabilmiş ve ısırganda bu olumlu çalışmalardan payını almıştır. Isırgan lifinin kendine özgü karakteristik özelliği olan içi oyuk boşluklu (hollow) lif yapısındaki boşluklarda kalan hava doğal bir izolayson sağlamaktadır. Yazın serin tutan lif yaratmak için, iplikler lifin merkezindeki boşlukları kapatacak şekilde bükülmekte ve izolasyon azalmaktadır.

 

Kışlık kumaşlar için ipliklere daha düşük büküm verilerek içi boşluklu oyuk lif yapısı muhafaza edilerek sıcaklığın sabit kalması sağlanmaktadır. Isırgan lifleri doğal, biobozunabilir, yenilenebilir kaynaklıdır ve üretimlerinde az enerjiye ihtiyaç duymaktadır. Bu yüzden ısırgan otu lifleri çevre dostudur ve ekolojik avantaja sahiptir. Ayrıca ısırgan lifinin kullanılmasıyla tekstil lif üretimi için kullanılan su miktarlarında tasarruf sağlanılabileceğini bildirilmiştir.

 

1 kg pamuk lifi üretimi için yaklaşık 7000-29000 litre su kullanıldığı belirtilmiştir. Çevresel etkiler açısından bu kadar büyük miktarlarda suyun harcanması uzun vadede çevresel olumsuzluklara yol açabileceği ifade edilmiştir. Barlow ve Neal  ısırgan otu lifinin pamuk lifinin yerini alması ile su kullanımında büyük miktarlarda tasarruf edilebileceğini belirtmişlerdir.

 

Bu olumlu özellikleri ile ısırgan lifleri tekstil sektöründe tekrar kullanılmaya başlanmış ve araştırma konusu olmuştur.

  

ISIRGAN OTUNUN GENEL ÖZELLİKLERİ 

 

Isırgan otugiller familyası (Urticaceae) Urticales takımı içerisinde, her iki yarım kürenin tropikal ve subtropikal alanlarında yaygınlaşan geniş bir gruptur. Avrupa, Asya ve Amerika’nın ılıman bölgelerinde 2 yıldan fazla yetiştirilebilen bir bitki türüdür. Isırgan otugiller familyası içinde 48 cins ve 1050 tür listelenmiştir. Isırgan otugiller familyası, genellikle yakıcı tüylü, münferit tohumlu, çoğunda sütsü öz bulunmayan, basit yapraklı ve yabancı tozlaşma gösteren özellikleriyle tanımlanmaktadır.

 

Bitki 30-150 cm uzunluğa kadar büyüyebilmekte ve keskin dişli yapraklardan oluşmaktadır. Gövdesini ve yapraklarını kaplayan tüyler sıvıyla doludur ve dokunulduğunda sıvının deriye girmesini sağlayan iğneler sayesinde deride kabarcıklara neden olmaktadır. Yakıcı tüyler tüm bitki geneline yayılmış olup, küresel, çubuksu, yıldızsı, solucansı şekiller göstermekte ve bazı türlerde teşhis edici özellik olarak kullanılmaktadır.

 

Bu yakma ve kaşındırma etkisi, ısırgan otunun ısıtılması veya kurutulması yoluyla nötrlenebilmektedir. Bu yüzden yüzyıllardır çaylarda, yemeklerde, çorbalarda ve böreklerde kullanılan pişirilmiş ısırgan otu yaprakları güvenli ve besleyicidir. Buna rağmen sadece genç (taze) ısırgan otu yaprakları yemek amaçlı kullanımlarda tercih edilmelidir. Çünkü yaşlı (kart) ısırgan otu yapraklarında sistolit de denilen pütürlü partiküller oluşabilmekte ve bu partiküller de sindirim sonrası böbrekleri tahriş edebilmektedir

 

Aynı bitki üzerinde yaprak koltuklarında meydana gelen çiçekler ya erkek ya da dişidir. Erkek çiçekler 5 stamenlidir. Dişi çiçekler 4 ya da 5 taç yaprağın birleştiği karpel bir ovariye sahiptir. Bu zayıf çiçekler dikkat çekici değildir ama çiçeklerin düzeni türler için teşhis edicidir. Aşağıda Urtica dioica türüne ait erkek ve dişi çiçekli bitkiler görülmektedir. 

 

 

 

 


isirgan1

 

 

  

Isırgan otugiller familyasındaki bitkilerin büyük bir kısmı çok yıllık olup, diğerleri ise tek yıllık gelişim göstermektedir. Genelde otsu habitusa sahip olmakla birlikte çalı formunda olanları da mevcuttur. Dünyanın birçok yerinde yayılış göstermiş olan Urtica cinsinin önemli bazı türleri  vardır.

 

Anadolu’da Urtica urens, Urtica pilulifera ve Urtica dioica türleri bulunmaktadır. Bu üç türde tekstil lif kaynağı olarak kullanılabilmektedir. Bunlardan Urtica urens ve Urtica pilulifera tek yıllık, Urtica dioica ise çok yıllık özelliktedir. En kalın lifler Urtica dioica’dan üretilebilmektedir, ayrıca Urtica dioica bu üç tür içinde en yüksek randımanı vermektedir. Urtica urens ve Urtica pilulifera’dan üretilen lifler daha kalın duvarlı ve daha dardır . Bu türlerin etki şekilleri ve kimyasal özellikleri birbirine yakındır.  Urtica dioica ve Urtica urens’e ülkemizin her bölgesinde rastlamak mümkündür. Dış görünüş olarak Urtica dioica daha büyük, uzun ve iri yapılıdır. Urtica urens tek evcikli olmasına karşın Urtica dioica iki evcikli özellik göstermektedir. Dioica ismi de Latincede iki evcikli anlamına geldiği için verilmiştir. Yapraklar boğumlar üzerinde karşılıklı olarak bulunmaktadır.

 

 

 

 

isirgan2

 

 

 

Isırgan otu bitkisi Avrupa’nın, Asya’nın ve Kuzey Amerika’nın ılıman bölgeleri boyunca yetişen yaygın bir bitkidir. Yetiştiriciliği diğer bütün bitkilere baskın olması ve nemli alanlarda hızla gelişmesi  sebebiyle kolaydır. Çok yıllık ısırgan otu türü olan ve lif üretimi amacıyla yetiştiriciliği yapılabilen Urtica dioica, aynı araziden uzun yıllar verim alınabilen bir bitkidir. Isırgan otunun 10-15 yıl yetiştirilebileceği ileri sürülmesine rağmen en iyi verim ve en ekonomik üretimin sağlanması için 4 yıllık bir süre uygun olmaktadır. Eğer yetiştirme uzun sürerse yabani ot hastalıkları çoğalma eğilimi göstermekte ve verim düşmektedir.

 

Isırgan otu tarımı, tohumla veya fide yetiştirerek yapılmaktadır . Ancak bu iki yetiştirme türü için hasat zamanları arasında 4 hafta fark vardır. Ayrıca tohum ekimi ile bitki yetiştiriciliğinde lif içeriğinin azalması söz konusudur. Ekilmiş ısırgan otunun lif içeriği fide yetiştirilerek elde edilmiş ısırgan otunun lif içeriğinden %2 daha düşüktür.

 

Isırgan otu bitkisi tür özelliklerine göre gelişim göstermektedir. Urtica dioica 1.5 m ve bazı araştırmacılara göre 2-4 m boylanabilirken Urtica urens 0.8 m boylanabilmektedir.

 

Isırgan Otu Bitkisinin Yetiştirilmesi için Gerekli Şartlar

 

Isırgan otu bitkisi, besin maddelerince zengin, ağır, humuslu, nemli ve yabancı otu bulunmayan topraklarda daha iyi gelişmektedir. Isırgan otunun zengin topraklarda yetiştirilmesi bitkinin lif kalitesini de geliştirmektedir. Kötü sulanmış ve asitli topraklardan kaçınılmalıdır. Toprak PH’ hafif alkali olmalıdır. İklim adaptasyonu bakımından özel istekleri yoktur ve bu nedenle kuzey ve güney yarımkürenin ılıman bölgelerinde yaygın olarak bulunmaktadır. Donlara karşı dayanıklıdır.

 

Ancak aşırı kurak bölgelerde herba verimleri düşmektedir. Toprak seçiciliği yoktur. Yapılan çalışmalarda Urtica dioica ormanlık alanlarda, gölgeye toleranslı rekabetçi bir tür olarak tanımlanmış ve çok farklı toprak fosfor konsantrasyonlarında etkili bir gelişme gösterdiği ortaya konulmuştu . Isırgan otu bitkisi farklı karakterlerdeki topraklarda yetiştirilebildiği gibi fazla gübrelenmiş arazilerde yapılan tarımda karşılaşılan problemlere karşı da çözüm olabilmektedir. Bu nedenle hem marjinal  alanların tarıma kazandırılmasında hem de fazla gübrelenmiş yerlerde rahatlıkla yetiştirilebilmektedir.

 

Isırgan otu ılıman bir iklime ve düzgün bir sulamaya ihtiyaç duymaktadır. En ideal şart ana büyüme döneminde sulamanın düzgün bir şekilde yapılmasıdır. Tek yıllık olan Urtica urens için en iyi ön bitki baklagiller ve çapa bitkileri gibi fazla azot bırakan ürünlerdir. Urtica urens’in tarımının sadece tek yıllık yapılabilmesine rağmen aynı tarlaya ekim tavsiye edilmektedir. Çünkü evvelki yıl düşen tohumlar vasıtasıyla bitki sıklığı arttırılabilmekte ve böylece daha yüksek verim elde edilebilmektedir.

 

Çok yıllık olan Urtica dioica’da ise verim düşmeleri söz konusu olduğunda plantasyonun bozulması ve birkaç yıl farklı bitkilerin ekilmesi gerekebilmektedir. Gübreleme verim arttırıcı unsurlardan bir tanesidir . Bitki nitrojen ve fosfat gübrelerine çok duyarlıdır . Azot takviyeli topraklarda yetiştirilen ürünlerin miktarında artış olduğu gözlemlenmiştir . Urtica urens için dekara 7 kg azot, 1.5 kg fosfor, 7.9 kg potasyum, 0.9 kg magnezyum ve 12.7 kg kireç, Urtica dioica için ise 5.9 kg azot, 1.6 kg fosfor, 6.9 kg potasyum 1 kg magnezyum ve 6.9 kg kireç önerilmektedir.

 

Isırgan Otunun Kullanım Alanları

 

Isırgan otları tarih boyunca elyaf kaynağı olarak kullanılmışlar ve son yıllarda ticari anlamda ürünün geliştirilmesi ile üretimi tekrar artış göstermiştir . Pamuk, tekstil ürünleri için en önemli lif maddesi olmadan önce insanlar ılıman iklim koşullarında yetiştirilebilen lif bitkilerini kullanmışlardır. Keten ve kenevir bunlar arasında en çok bilineni olmakla birlikte ısırgan otunun da önemli bir yeri vardı. Isırgan otunun eski Yunan medeniyetinde ve Roma’da lif üretimi amacıyla kullanıldığı bilinmektedir. Eski Mısır kalıntılarında ısırgan otundan üretilmiş tekstil ürünlerine rastlanmıştır. Ayrıca Vikinglerin  ısırgan otu kumaşını yelken bezi yapımında kullandıkları ve bu kumaşın şiddetli fırtınalarda dahi yırtılmaya ve darbelere dayanıklı olduğu rivayet edilmektedir.

 

Avrupa’da çok yıllık ısırgan otunun (Urtica dioica) 19. yüzyıldan ikinci dünya savaşına kadar yetiştiriciliği yapılmış ve bir lif bitkisi olarak kullanılmıştır. Hatta 1. ve 2. Dünya Savaşı arasındaki dönemde ısırgan otu lifi pamuğun yedeği olarak teşvik edilmiştir . 1.Dünya Savaşı’ndan önce Avusturya firmaları ısırgan otu yetiştiriciliğine ağırlık vermişlerdir. Bunun dışında Danimarka’da ise ısırgan otu lifleri yün ile karışım halinde kullanılmıştır. 2.Dünya Savaşı sırasında ısırgan tarlalarının tahrip edilmesi ve daha ucuz liflerin piyasaya çıkmasıyla birlikte ısırgan otu kullanımı azalmış ve bitme noktasına gelmiştir.

 

Isırgan otu bitkisi, keten ve kenevire benzer şekilde bitkinin %17’sini içerecek oranda yüksek kalitede lif içermektedir. Lif oranının yüksek olması, düşük yoğunluk ve iyi mukavemet değerleri bu bitkinin tekstilde kullanılmasına teknik açıdan olanak sağlamaktadır. Almanya’da yürütülen çalışmalarla ısırgan otu liflerinin tekstil endüstrisinde kullanımı yeniden gündeme gelmiştir.

 

Isırgan otu bitkisinin saplarından lif elde edildikten sonra geriye kalan kısımları gıda ve hayvan yemi olarak kullanıldığı gibi kozmetik ve ilaç sanayinde de değerlendirilebilmektedir. Ayrıca biyodinamik ziraat alanlarında kullanılması da mümkündür.

 

Isırgan otu köklerinden sarı ve yeşil renkli boya elde edilmektedir. Elde edilen bu boyalar kullanılmasının uygun olduğu alanlarda doğal boya olarak kullanılmaktadır. Ticari anlamda yeşil boyar madde (E140) olarak adlandırılan boyar madde ısırgan otunun klorofil ekstraksiyonundan elde edilebilmektedir.

 

 ISIRGAN OTU LİFİNİN TEKSTİLDE KULLANIMI VE GENEL ÖZELLİKLERİ

 

1990’ların ortalarından beri ısırgan otunun yetiştirilmesi, işleme metotları ve bunların iyileştirilmiş tekstil süreci Almanya’da, Avusturya’da ve Finlandiya’da araştırma konusu olmuştur. Araştırma enstitülerine bağlı fabrikalar ısırgan otu lifi tekstilinin tanıtımı için çalışmalar yapmaktadır. Doğal lif olarak ısırgan otu lifinin gelecek vaat etmesi bitki üretiminin özellikle başta Almanya olmak üzere Avrupa’nın merkezinde artış göstermesini sağlamıştır.

 

Isırgan otundan elde edilen lif, bir tekstil lifi için gerekli tüm nitelikleri yerine getirmektedir. Bu lifin germe davranışı, lif inceliği ve uzunluğu tekstil prosesleri için yeterlidir. Lifin süper nem absorblama kabiliyeti  nihai ürün için rahatlık sağlamaktadır. Isırgan lifi el ile dokunulduğunda yumuşak ve hoş bir his  verir .

 

Isırgan otu lifinin düşük sürtünme yüzeyi ve düzgün ve pürüzsüz yapısından dolayı saf ısırgan otu karışımından iplik eğirmek zordur . Çok kısa lifler temizleme ve tarama işlemleri ile uzaklaştırıldıktan sonra istenilen iplik eldesi için diğer lifler ile harmanlanabilmektedir. Diğer liflerle yapılan harmanlama sonrası daha iyi sonuçlar elde edildiği görülmüştür. Yapılan çalışmalar ısırgan otu lifinin tekstil için uygun olduğunu ve pamuğun yerini alabileceğini göstermiştir.

 

Isırgan otu lifi, üst giysilerde, ceketlerde, denim kumaşlarda, masa örtülerinde, nevresimlerde ve halılarda kullanım alanı bulmaktadır . Aşağıda ısırgan lifinden üretilen tekstil mamullerinden örnekler görülmektedir. 

 

 

 

 isirgan

 

 

 

Camira Fabrics firması  yün ve ısırgan karışımlı tekstillerin çok iyi güç tutuşurluk özelliğine sahip olduğunu keşfetmişlerdir.

 

ISIRGAN OTUNDAN LİF ELDESİ

 

Isırgan otunun tekstilde kullanılabilmesi için çeşitli lif elde etme yöntemleri bulunmaktadır. Aşağıdaki çalışma Çin’de uygulanmakta olan bir lif elde etme yöntemi olup bununla ilgili veriler görülmektedir . Isırgan otundan lif elde edebilmek için aşağıdaki adımlar sırayla uygulanmaktadır.

 

 

 

 

isirgan4

 

 

 

HASAT

 

Isırgan otu lif üretimi bitkinin 2.yılı ile başlamakta ve artarak devam etmektedir. İlk yılda ısırgan otu sapları lif için gerekli kaliteyi üretememektedir. Saplar çok zayıf ve cansız olup çok yapraklıdır. Üçüncü tarım yılındaki lif verimi ikinci yılınkinin iki katından daha fazladır. Üçüncü yılın verimindeki aşırı artış bitki boyundaki artış ve bitki saplarındaki artıştan kaynaklanmaktadır. Genelde ısırgan otları 2.yılında temmuz ortası veya ağustos başında ya da ağustos başından sonuna kadar olan sürede hasat edilmektedir. Dişi klonların çiçeklerinin zayıf bölgelerindeki tohumlar olgunlaştığında bitki hasat için hazır hale gelmiştir demektir.

 

Fakat farklı hasat tarihleriyle yapılan bir deney en yüksek lif kazancına ulaşıldığında ısırgan otunun hala tomurcuk verdiğini göstermiştir. Yapılan çalışmalar sonucunda bitki saplarının bitki ağırlığının %80’ine eş değer olması halinde hasat zamanının uygun olduğu öngörülmektedir. Böylece hasat ısırgan otu yapraklarından ikinci yan filizlerin gelişmesinden önce başlamaktadır. Yan filizler lif kalitesinde bir kayba yol açmamakta fakat işlemi geciktirmektedir. Çünkü saplar tarlada çok yavaş kurumaktadır.

 

Isırgan otunun hasatı için geliştirilmiş teknolojik bir makine yoktur. Çünkü ısırgan otunun morfolojik yapısı ve uzunluk özellikleri buna uygun değildir. Hasat için kesici sürgülü aletler kullanılmaktadır. Kenevirin morfolojik yapısı ve uzunluk özellikleri ısırgan otuna benzediği için aynı hasat makinesi ikisi için de kullanılabilmektedir. Fakat ekipmanın dönen parçalarının etrafındaki liflerin makine parçalarına dolanması ve kırılması gibi problemler meydana gelebilmektedir.

 

YUMUŞATMA( ÇÜRÜTME )

 

Olgunlaşan bitki kesilip kurutulmakta  hasatı yapılan bitki çürütme denilen yumuşatma işlemine tabi tutulmaktadır. Yaprak ve tohumlarından ayrılan sapların ıslatılıp yumuşatılmasından sonra odunsu hücrelerin ve hücreleri bir arada tutan yapışkan pektin maddelerinin uzaklaştırılmasıyla lifli doku elde edilmektedir. Yumuşatma (çürütme) işleminde keten liflerinin üretimindeki gibi çeşitli metodlar vardır:

 a) Su ile çürütme: Saplar demet halinde bağlanmaktadır. Bir havuz içerisine veya nehir kenarlarına yatırılarak suyla örtülmekte ve bekletilmektedir. Bakterilerin neden olduğu fermantasyon sonucu direnci az olan odunsu dokuların bozunması ve hücreler arasındaki yapışkan maddelerin çözünmesiyle saplar giderek yumuşamakta ve lifler kolayca birbirinden ayrılmaktadır. Fermantasyon daha ileri gidecek olursa lifin kendisi de çürüyeceğinden ıslanma esnasında zaman zaman kontrol etmek gerekmektedir. İşlem yaklaşık üç hafta sürmektedir

 

b) Çiğ ile çürütme: Su ile çürütmeye benzemektedir. Fakat daha yavaş olup altı hafta sürmektedir. Saplar otların üstüne yatırılarak fermantasyona uğraması için bekletilmektedir. Çiğ ve yağmurla veya gerekirse su serperek nemlendirilmektedir. Bazen de fermantasyon suda başlatılmakta; sonra çıkarılıp otlara yayılarak devam etmesi sağlanmaktadır. Bu metotla elde edilen renk daha güzeldir.

 

c) Kimyasal maddelerle çürütme: Bu metot, sapların kaynar oksalik asit veya alkali ile normal veya yüksek basınçta yumuşatılmasından ibarettir. Diğer metotlardan çok daha kısa sürmektedir fakat masraflıdır.

 

Günümüzde yumuşatma için çiğ ile çürütme daha yaygın olarak kullanılmaktadır. Kimyasal maddelerle çürütme yöntemi ise liflere zarar verme eğilimindedir.

 

Zamk çıkarma, kırma-dövme-temizleme ve tarama 

 

Suda çözünebilen maddeler, pektin, lignin ve hemiselüloz zamk çıkarma işlemi sırasında uzaklaştırılmalıdır. Rami lifleri için de uygulanan degummimg yani zamk çıkarma işlemi ısırgan otu lif eldesi için de kullanılmaktadır. Bu işlem için; Çin’de uygulanmakta olan zamk çıkarma yönteminden bahsedilecektir. Çin’de ısırgan otu bitkisinden lif eldesi işlemi hasat ile başlamakta ve hasattan sonra sarılmış ısırgan otu bitkisinin 2 hafta boyunca havuzda bekletilmesiyle devam etmektedir.

 

Sonrasında lifler elle saplarından ayrılmaktadır. Daha sonra benzer sak lifleri gibi kimyasal ve biyolojik işlemlerden oluşan zamk çıkarma işlemi uygulanmaktadır . Bu işlem ile lifleri bir arada tutan yapışkan maddelerin uzaklaştırılıp lif demetlerinin ayrılması sağlanmaktadır. Bunun için elyaf sıcak sabun veya alkali çözeltisinde muamele edilmektedir . Diğer sak liflerinde olduğu gibi ısırgan otu liflerininde zamk çıkarma işlemi karmaşıktır. Isırgan otu lifinin eğirme işlemine hazır bir tekstil lifi haline gelebilmesi hem biyolojik, hem fiziksel, hem de kimyasal işlemlerden oluşan bir üretim süreci sonucunda olmaktadır. Bu adımlar aşağıda kısaca özetlenmiştir:

 

1-Suda kaynatma ( F.O 1:16, 95-98°’de 50 dakika muamele)

 

2-Asitle muamele (F.O 1:15, 58-63°’de 1,4 g/L süfirik asit ile 50 dakika muamele)

 

3- Suyla yıkayarak kalan asidin uzaklaşıtırılması

 

4-Pektin enzimiyle zamk çıkarma (enzim solüyonunun oranı%7 olan pH = 4,7 ve F.O 1:15 banyoda 6 saat muamele)

 

5-Yıkama ile kalan enzimin uzaklaştırılması

 

6-Kimyasal zamk çıkarma (12 g/L sodyum hidroksit ve %2 sodyum silikat içeren F.O 1:15, 98-100°’lik banyoda 4 saat muamele)

 

7-Yıkama ile madde kalıntılarının uzaklaştırılması

 

 

Kırma-Dövme-temizleme yapılması liflerin karışması ve akabinde taraklanması

 

Kırma-temizleme

 

Zamk çıkarma işleminden sonra sıra kırma işlemine gelmektedir. Kırma işleminin amacı kurutulan sapların yatay, oluklu silindir çiftleri arasından geçirilmesi suretiyle, odun dokusunun küçük parçalar halinde kırılması, böylece sonraki işlemlerde kolay ayrılabilecek hale getirilmesidir. Daha esnek olan bast elyafı bu işlemden zarar görmemektedir. Kırma işlemine uğratılan materyal hallaç yayı veya makinalarla atıldığında odunsu kısımlar liflerden tamamen ayrılmaktadır. Aynı zamanda lif demetleri de çözülmektedir.

 

Tarama

 

Materyal henüz çok miktarda odunsu kısım içermektedir. Bunlardan temizlenmesi için taranması gerekmektedir. Tarama esnasında odunsu kısımlardan başka çok kısa ısırgan otu lifleri de tarak altına geçerek ayrılmaktadır. Aynı zamanda henüz açılmamış olan lif demetleri varsa onlar da açılmaktadır. Bütün lifler birbirine paralel dizildikten sonra eğrilerek istenilen kalınlıkta iplik haline getirilmektedir.

 

Aşağıdaki işlem adımlarının uygulandığı ısırgan lifi, artık eğirme işlemi için hazırdır.

 

Fazla suyu uzaklaştırmak için santrifüjlama yapılması

 

Ağartma (2,6 g/L sodyum silikat,1,5 g/L sodyum hidroksit ve 2 g/L hidrojen peroksit içeren F.O 1:16 ağartma çözeltisinde 90°C?de kumaşı 1 saat muamele edilmesi)

 

Yıkama ile kalan kimyasalları uzaklaşılması

 

Santrifüj (kalan suyu uzaklaştırmak için 5 dakikaya ihtiyaç vardır.) Lifin yağlanması (%2,5 yağ ve %1 emülsiyon maddesi içeren F.O 1:12 yağama çözeltisinde 86°’ de kumaşı 1 saat muamele edilmesi)

 

Santrifüj ile fazla suyu uzaklaştırma

 

Kurutma (mamulü 82-84°’ de 3 saatte kurutulması.

 

Eğirme

 

Yukarıda bahsedilen işlemlerden sonra sıra eğirme işlemine gelmektedir. Bununla ilgili yapılan araştırmalarda eğirme için %100 ısırgan otu lifi, polyester/ısırgan ve pamuk/ısırgan karışımları çalışılmıştır. Eğirme denemeleri göstermiştir ki %100 ısırgan otu ile iplik elde etmek ısırgan otu lifinin düzgün ve pürüzsüz yapısı nedeniyle zor olmaktadır. Başarılı bir eğirme için diğer lifler ile karışım yapılmasının daha uygun olacağı görülmüştür. Kıvrımlı ve pürüzlü yüzeyi olan liflerin tercih edilmesi önerilmektedir.

 

Isırgan otu bitkisi çok yıllık bir bitki olduğu için hasat zamanı çok dikkatli seçilmelidir. Bitki çok küçükse yani ham ise lif tamamıyla gelişememekte ve hücre duvarı zayıf ve güçsüz kalmaktadır. Eğer bitki çok olgunlaşmışsa içeriğindeki ligninin artmasından dolayı lif daha az bükülür hal alacaktır. Bu iki durum da lifleri eğirmek için uygun değildir.

 

Isırgan lifinden üretilen iplikler Nepal’de köylerde üretilmektedir. Köylüler, 10 gün içinde yaklaşık 1 kilo iplik eğirebilmektedirler. Aşağıda işlenmiş ve işlenmemiş ham ısırgan lifi görülmektedir.

 

 

 

isirgan5 

 

 

 

Nepal’de ısırgan otu lifinin soya, bambu, pamuk, keten ve diğer doğal liflerle karıştırılarak karışım iplikler üretilmektedir ve bu ipliklerde genellikle el dokuması halılarda, örme ve dokuma giysilerin üretiminde kullanılmaktadır.

 

ISIRGAN OTU LİFİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ

 

İlk kullanımı çok eskilere dayanmasına rağmen çok fazla bilgi sahibi olunmayan ısırgan otu lifi özellikleri hakkındaki bilgiler lifin son zamanlarda popüler olması ile yapılan çalışmalardan elde edilebilmektedir.

 

Isırgan lifi rami, kenaf ve jüt gibi bir sak liflidir. Sak lifleri bitki saplarından elde edilmektedir. Aşağıda keten ve ısırgan kesitlerinin mikroskop altındaki görüntüleri verilmektedir. Lifler, dış bitki kabuğunun hemen içinde demetler halinde bulunmaktadır. Isırgan bitkisi kesitinde lif demetleri koyu lekeler olarak görülebilmektedir.

 

 

 

isirgan6

 

 

 

 

Aşağıda üç bitkinin literatürde yayınlanmış sak enine kesitleri büyüklüklerine göre şematik olarak toplu halde gösterilmektedir. Keten bitkisinin (çap 2 mm; Hoffmann’a göre 1961), ısırgan bitkisinin (çap 4 mm; Bredemann’ a göre 1959) ve kenevir bitkisinin ( çap 8 mm; Hoffmann’a göre 1961) sak enine kesiti sırasıyla 2 mm, 4 mm ve 8 mm olarak bildirilmektedir. Her üç türde de lifler, epidermisin altında sakın kabuk kısmında, büyük bir boşluğu saran odunsu kısmın etrafında bulunmaktadır.

 

  

 

isirgan7 

 

 

 

Zamk çıkarma işleminden sonra lifler eğirme öncesi kırma ve temizleme işlemine hazır hale gelmiş olmaktadır. Zamk çıkarma işlemi kimyasal yolla, enzimatik yolla veya her ikisinin karışımı ile birlikte yapılabilmektedir. Yapılan çalışmalar zamk çıkarma işlem sonucunda lif üzerinde bulunan gerekli ve gereksiz maddelerin tamamının uzaklaştırılmasının zor olduğunu göstermiştir. Bu nedenle zamk çıkarma işlemi sırasında gereksiz maddelerin uzaklaştırılması ile selüloz zararı arasındaki hassas dengenin gözetilerek uygulanması gerekmektedir .

 

 

isirgan8

 

 

 

Yukarıdaki şekilde  zamk çıkarma işlemi yapılmış Urtica cannabina L lifinin boyuna ve enine kesiti gösterilmiştir. Mikroskop altında lif tek hücreli yapıda görülmektedir. Uzunluğu boyunca orta kısımlar daha kalın olmaktadır. Her bir lifte uçlara gidildikçe kalınlık yavaş yavaş azalmaktadır. Boyuna kesit incelendiğinde lif yüzeyinde göze çarpan belirgin çizgiler fark edilmektedir. Boğumsu düğüm görünümündeki yumrular ise genelde liflerin uç kısımlarında yer almaktadır. Lifin enine kesiti incelendiğinde ısırgan otu lifinin enine kesitinin pamuğa benzeyip böbrek şeklinde olduğu görülmektedir. Pamukta olduğu gibi bu lifte de orta kısımda lümen bulunmaktadır. Isırgan otu lifi büklümlü ve kıvrımlı yapıda değildir ve nispeten düzdür. Daha detaylı bir gözlem yapıldığında lif yüzeyinde mikro oyukların olduğu görülmektedir. Lifin yüzeyindeki bazı oyuklar mikro delikler ile lifin merkezine (boşluklu yapıdaki lümene) bağlanmaktadır.

 

Isırgan otu içerisindeki selüloz oranı yaklaşık olarak % 48 olup rami ve ketenden düşüktür. Raminin selüloz oranı %73 iken ketenin selüloz oranı %75’dir. Yapılan çalışmalarda tohumlanması ve yetiştirilmesi sırasında selüloz miktarlarının arttırılabileceği görülmüştür. 

 

 Aşağıdaki tabloda bazı liflerin kimyasal bileşimlerine, nem içeriklerine ait değerler toplu halde gösterilmektedir. Bu tabloda ısırgan lifinin selüloz içeriğinin % 86 gibi oldukça yüksek bir değere sahip olduğu görülmektedir. 

 

 

 isirgan9

 

 

 

Aşağıda sak liflerinin lignin ve selüloz miktarları açısından karşılaştırılmalarını göstermektedir. Selüloz oranı pamuk lifine en yakın sak lifi, ısırgan lifidir.

 

 isirgan10

 

 

LİF UZUNLUĞU

 

Isırgan otundan elde edilen bireysel lif hücrelerinin (U.dioica) genellikle 5 cm (2 inç) civarında olabileceği bildirilmiştir. G. Huang  daha sonraki bir çalışmada ısırgan otunun lif (Urtica cannabina L) uzunluklarını incelemiştir. Isırgan otu lifleri farklı balyalardan seçilmiş ve aynı uzunluktaki (cm) lifler sayılmıştır   Kısa lifler ( 2 cm.’nin altındaki uzunluktakiler) toplam liflerin %30’unu oluşturmaktadır. Bu kısa lifler tarama ve temizleme işlemleri sırasında uzun liflerden uzaklaştırılmalıdır. Kısa liflerin uzaklaştırılmasından sonra geriye kalan uzun liflerdeki lif uzunluk dağılımındaki karşılaşılabilecek büyük değişmeler iplik eğirme işlemi sırasında lifin hareketini sınırlayıp zorlamakta ve düzgünsüz iplik yüzeyinin oluşmasına neden olabilmektedir.

 

LİF İNCELİĞİ

 

Bergfjord ve Holst  1905-2009 arasında sak liflerinin incelikleri (lif enine kesit çapları (μm)) hakkında yapılan tüm çalışmaları bir araya toplayıp bulunan sonuçları bir grafikte göstermiştir. Sak lifleri inceliklerinin çok geniş bir yelpazeye dağıldığı, farklılıklar gösterdiği ve inceliklerin keskin sınırları olmadığı gözlemlenmiştir.

 

Hesaplamalara göre liflerin ortalama inceliği 28.01 μm・dir. Isırgan otu lifi ramiden daha ince ancak keten ve jütten daha kalın bir liftir. Kesitte daha fazla lif bulundurduğu için ince liflerden elde edilen iplikler daha mukavemetli olmaktadır. 2008・de Bodros ve Baley  ise ortalama ısırgan (Urtica dioica) lif çapı 19,9 μm (±4.4) olduğunu bildirmiştir.

 

LİFİN MUKAVEMETİ-UZAMA DAVRANIŞI

 

G. Huang Urtica cannabina L. ısırgan otu lifinin kopma mukavemeti, kopma uzaması ve başlangıç modülü değerleri ölçmüştür. Isırgan otu lifinin kopma mukavemeti kenevirden büyüktür ancak rami ve ketende küçüktür. Bu değer ısırgan otunun tekstil lifi olarak kullanılması için bir sorun teşkil etmemektedir.

 

isirgan11

 

 

 

Tekstil liflerinin konforuyla ilgili en önemli özelliklerden biri de lifin modülüdür. Yüksek modüle sahip bir lif giyildiği zaman çok rahatsızlık veren ve insan derisini dalayan (iğne gibi batan) bir etki gösterebilir.

 

Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi, ısırgan otu lifinin (Urtica cannabina L) başlangıç modülü rami ve kenevirin başlangıç modüllerine göre daha düşük olduğundan dolayı biraz daha yumuşak ve konforlu olarak nitelendirilebilir. Fakat tabloda değerlendirilen dört liften en yumuşak ve konforlu olanı keten lifidir. Bu yüzden ısırgan lifinin başlangıç modülü düşürülmeye çalışılmalıdır. Bu sayede ısırgan lifinin tutumunu ve konfor özelliklerini geliştirirken insan derisini dalama etkisinin de azaltılması sağlana bilinir.

 

Bitkisel liflerin mukavemet-uzama davranışları temel olarak selüloz kompozisyonuna ve mikrofibrillerin oryantasyonlarına bağlıdır. Ketendeki mikrofibrillerin lif eksenine 10° açıyla sarılmışlardır. Rami liflerinin fibril açısının ise 3° olduğu tahminleşmiştir. Isırgan otu ve rami aynı ailenin üyesidir. Bu nedenden dolayı ısırgan otu lifi iyi ve yeterli bir kopma mukavemeti değeri göstermektedir. Isırgan liflerinin gerilme/uzama eğrisinde göstermiş olduğu lineer yapı, lifteki mikrofibrillerin oryantasyonunun lif eksenine küçük bir eğiklik açısı yapması ile açıklanabilmektedir.

 

Ayrıca yapılan çalışmalar lif çapı arttıkça kopma mukavemetinin ve Young modülünün azaldığını göstermiştir.  Elde edilen değerler geniş bir alana dağılmıştır. Mekanik özelliklerdeki bu dağılım bitkisel lifler için kaçınılmazdır .

 

LİFİN NEM TUTMA KAPASİTESİ

 

Bir lifin nem emiciliği ve su buharlaştırma kabiliyeti nihai ürünün konforunu etkileyen başlıca faktörlerdendir. Huang tarafından Urtica cannabina L lifinin nem tutma kabiliyeti ve suyun buharlaşması araştırılmıştır. Bir grup lif birbirleriyle paralel olacak şekilde düzenlenmiş ve demet halinde bağlanmıştır. Demetin bir ucunu düzgün hale getirmek için makasla veya bıçakla kesilmiştir. Demetin kesilen ucu suyun yüzeyi ile temas edecek şekilde bırakılmıştır. Su kapilar etkiyle lifler tarafından yukarıya doğru hareket edip lifleri ıslatmaya başlamıştır. Belirli zamanlarda suyun kat ettiği mesafe mm olarak ölçülmüştür. Aynı test karşılaştırma olanağını sağlamak için benzer 5 lif için de uygulanmıştır. Sonuçlar aşağıdaki tabloda görülmektedir.

 

 

isirgan12

 

 

 

Yukarıdaki tablodan ısırgan otu lifinin diğer liflere nazaran daha iyi nem iletkenliğine sahip olduğunu görebiliriz. 25 dakika sonra ısırgan otu lifinde su 49 mm yol almışken, mesela pamukta su sadece 34 mm yol almıştır. Bu lifin yapısıyla ilişkilendirilebilir. Pamuk, Urtica cannabina L lifi ve diğer üç sak lifinin moleküler yapıları birbirlerine kısmen benzerdir fakat su emme yetenekleri farklıdır. Bu farklılık lifin yapısındaki farklılıktan kaynaklanmaktadır. Isırgan otunun lifli yapısının paketlenmiş bir yapıda olması nedeniyle suyun yayılma hızı çok fazladır. Mikroskop altında Urtica cannabina L lifi incelendiğinde lif yüzeyinde derin olukların (oyuklar) olduğu fark edilmiştir. Bu olukların bazıları lümenle bağlantılıdır ve bu yüzden yüzey alanı artırmaktadır. Lifte suyun temas edebileceği yüzey alanının daha büyük olması, lifin nem absorblama kabiliyetinde artış sağlamasına yol açmaktadır.

 

Tekstil mamulündeki suyun buharlaşma yeteneğinin ölçümü ise aşağıdaki metotla yapılmaktadır:

 

Lifler 24 saat boyunca suda ıslatılmaktadır. Fazla su çamaşır makinesinde santrifüj etkisiyle 1 dakika işlem görülerek uzaklaştırılmaktadır. Daha sonra örnekler oda sıcaklığında kurutulmakta ve her 30 dakikada bir ağırlıkları ölçülmektedir. Su buharlaşma oranı aşağıdaki formül ile hesaplanmaktadır.

 

Su buharlaşma oranı = [(W1-W2) / W1] x 100

 

W1’in değeri ıslatma işlemi sonrası çamaşır makinesinde santrifüjlüme yapıldıktan sonraki tekstil ürününün ağırlığıdır. W2 ise buharlaşma periyodundan sonraki ağırlığıdır. Karşılaştırma yapabilmek için diğer 5 lifte değerlendirilmeye alınmıştır.

 

ISIRGAN LİFİNİN TANINMASI VE SAK LİFLERİNİN BİRBİRİNDEN AYIRT EDİLMESİ

 

Doğal tekstil liflerinin tanınması ve ayırt edilmesi hem arkeolojik hem de kriminolojik (tekstil ticaretinde oluşabilecek dolandırıcılık vakaları için) olarak önemli bir iştir . Yün, ipek ve pamuk lifleri sak liflerinden (keten, ısırgan, rami, kenevir ve jüt) kolayca ayırt edilebilir. Fakat sak liflerini kendi içlerinde ayırt edebilmek çok kolay değildir. Lif yüzeyi karakteristikleri, kimyasal yapı analizi ve enine kesit büyüklüğü ve enine kesit şekline dayanan metodlar şüpheleri ortadan kaldırmaya yetmemektedir. Jüt haricindeki diğer sak liflerinin kimyasal yapıları birbirlerine benzemektedir. Jüt lifi diğerlerine göre daha fazla lignin içermektedir. Lignin kimyasal testlerle ve raman spektroskopisi ile de teşhis edilebilmektedir.

 

Keten, ısırgan, rami, jüt ve kenevirin yüzey karakteristikleri de benzerdir. Aşağıda keten, ısırgan ve kenevir liflerinin yüzey karakteristikleri görülmektedir.

 

 

 

isirgan13

 

 

Üç lifte de boğumsu düğüm görünümündeki yumrular oklarla şekilde gösterilmiştir. Liflerin yüzey karakteristikleri birbirlerine çok benzediğinden ayırt edilmeleri zorlaşmaktadır. Sak liflerinin enine kesit büyüklükleri de benzer olduğu için sak liflerini ayırt etme yöntemi olarak kullanılamamaktadır. Şimdiler de enine kesit şekli ile sak liflerinin ayırt edilmesi en yaygın yol olmasına rağmen, bireysel türler arasında büyük sapmalar ve çeşitlilikler olduğu için bu yöntemde tamamıyla şüpheleri ortadan kaldırabilecek bir yöntem değildir. Keten, kenevir ve jüt liflerinin hepsi tipik olarak yuvarlatılmış poligonal şeklinde ve dar, yuvarlak ya da oval bir lümene sahiptir. Isırgan ve rami lifleri çoğunlukla uzatılmış şerit formu şekilleriyle birlikte daha geniş bir lümene sahiptir.

 

Muller ve çalışma arkadaşları  arkeolojik keten, rami, pamuk ve yün örneklerini açık bir biçimde teşhis etmek ve birbirlerinden ayırt edebilmek için X-ışını mikrodifraksiyon yöntemini kullanmıştır. Fakat bu yöntem sinkrotron kullanıma gereksinim duyduğu için sadece birkaç seçilmiş örneğe aplike edilebilmiştir. Yani bu yöntem halı hazırda bulunan rahatlıkla kullanılabilen ve ulaşılabilen bir yöntem değildir.

 

Bergfjord ve Holst  keten, ısırgan, rami, kenevir ve jüt örneklerini kullandıkları yöntem ile başarıyla ayırt edebildiklerini belirtmişlerdir. Buldukları yöntem polarize ışık mikroskopu ile fibriler oryantasyonu ölçmeye ve liflerle ilişkili olan kalsiyum oksalat kristallerinin (CaC2O4) varlığını saptamaya dayanmaktadır. Sadece küçük miktarlarda lif malzemelerinin ayırt etmek için yeterli olması bu yöntemin en büyük avantajı olduğu belirtilmiştir.

 

Aşağıdaki tabloda  sak liflerinin birbirlerinden ayırt edilmelerini sağlayan bazı özellikler toplu halde görülmektedir.

 

 

 

 

 isirgan14

 

 

 

 

isirgan15

 

 

 

Son Düzenlenme Çarşamba, 26 Ocak 2022 21:03
Cumartesi, 28 Mayıs 2016 17:47

Poliamid lifleri

Öğeyi Oyla
(3 oy)

 

Naylon PA

 

Poliamid lifi dünyada üretilen ilk sentetik liftir. Poliamid lifleri için naylon sözcüğü genel bir ad olarak kullanılmaktadır.Naylon lifi ilk olarak kadın çoraplarının üretiminde kullanılmıştır.

Poliamid lifleri içinde en çok üretilen ve tüketilen iki tür vardır. Bunlar naylon6.6 ve naylon 6’dır.

 

Naylon 6.6

 

Naylon 6,6’nın başlangıç maddeleri adipik asit ve heksametilen diamindir. Adipik asit ve heksametilen daiminde 6’şar karbon atomu bulunmaktadır.Naylon 6.6 lifinin elde edilmesi için yapılacak ilk işlem bu iki maddenin uzun molekül zincirleri veya polimerler oluşturmasını sağlamaktır. Bu başlangıç maddeleri etil alkol içinde ısıtıldığında naylon 6.6 tuzu oluşur. Bu tuzun sudaki çözeltisi basınç altında buhar verilerek havasız bir ortamda 215 – 220 °C de tutulduğunda polimerleşme başlar.

 

Polimerizasyon derecesi istenilen seviyeye ulaştığında % 1 oranında asetik asit eklenerek polimerizasyon durdurulur. Süt beyaz renkte olan ve katılaşan naylon 6.6 polimeri küçük parçalar şeklinde kesilerek, yumuşak eğirme yöntemine göre filament haline getirilir. Bu filamentlere daha sonra bir germe – çekme işlemi uygulanır. Naylon 6.6 filamentleri mat olarak elde edilmek isteniyorsa naylon 6.6 tuzu halindeyken % 1 oranında TiO2 eklenir.

 

Naylon 6.6 Lifinin Fiziksel Özellikleri

 

1-Enine kesit ve boyuna görünüş: Naylon 6.6 lifleri mikroskop altında düzgün bir silindir, cam bir çubuk görünümündedir. Enine kesiti ise yuvarlaktır.

 

2-Renk ve PARLAKLIK: Naylon 6.6 lifleri parlaktır, istenildiğinde titantum dioksit (TiO2) ilavesi ile yarı mat veya mat olarak elde edilebilir.

 

3-İncelik ve UZUNLUK: Naylon 6.6 lifleri çeşitli uzunluklarda üretilebilir.Kullanım alanına bağlı olarak filament halde olabileceği gibi kesikli ( stapel ) şeklinde de olabilir.

 

4-Mukavemet: Naylon 6.6 liflerinin mukavemeti çok yüksektir. Naylon 6.6 liflerinin mukavemeti kuru halde 4.5 – 6 gr/denye, ıslak halde ise 4.1 – 5.2 gr/denye arasındadır. Islak halde iken mukavemetlerinde az bir düşüş görülmektedir.

 

5-Nem çekme özelliği: Naylon 6.6 liflerinin nem çekme özelliği doğal lifle oranla düşüktür. Bu oran normal şartlarda % 4 – 4.5 arasında değişmektedir.

 

6-Sürtünmeye karşı dayanıklılık: Naylon 6.6 liflerinin sürtünmeye karşıdayanıklılığı oldukça iyidir. Ancak tüylenme problemi ile karşılaşılabilir.

 

7-Boyut değiştirmezlik: Naylon 6.6 ürünlerinin boyut değiştirmezliği, düşük ve ılık sıcaklıklarda yıkandığında iyidir. Yüksek sıcaklıklarda yıkanan ürünler büzüşmeye bağlı olarak çeker.

 

8-Esneklik ve yaylanma özelliği: Naylon 6.6 liflerinin esneklik özelliği yüksek , yaylanma özelliği iyidir. Naylon 6.6 lifleri % 8 oranında uzatıldıklarında eski hallerine dönebilir. Filament halindeki Naylon 6.6 liflerinin uzama oranı kuru halde % 26 – 32, yaş halde % 30 – 37 arasında değişmektedir.

 

9-Hacimsel yoğunluk : Naylon 6.6 lifleri oldukça hafif bir lif olup, özgül ağırlığı 1.14 gr/cm³ tür.

 

Naylon 6.6 Lifinin Kimyasal Özellikleri

 

1-Kimyasal maddelerden etkilenme: Naylon 6.6 lifleri kimyasal maddelere karşı dayanıklıdır. Sulu asitlerin liflere olumsuz bir etkisi olmazken, sülfürik asit ve nitrik asit gibi kuvvetli asitler lifi parçalar. Sıcak ve soğuk hidroklorik asit life zarar verir. Alkalilere karşı oldukça dayanıklıdır. Kuru temizlemede kullanılan fenol, kresol ve formik asit hariç diğer çözücüler life zarar vermez.

 

2-Çevresel faktörlere karşı dayanıklılık: Naylon 6.6 lifleri güneş ışığına karşı dayanıklıdır. Ancak uzun süre güneş ışığı etkisi altında kalırsa mukavemetlerinde biraz azalma olur. Bakteri, mantar, güve ve diğer zararlı böcekler liflere zarar vermez.

 

3-Elektriklenme özelliği: Naylon 6.6 liflerinin elektrik iletme özelliği çok zayıf olduğundan statik elektrikle yüklenir. Elektrik iletme özelliği çok düşük olduğundan lifler, elektrik malzemelerinde izolasyon amaçlı da kullanılır.

 

4-Isıdan etkilenme özelliği: Naylon 6.6 lifleri 150 °C de sararır. 230 °C de yumuşar. Naylon 6.6 liflerinin erime noktası ise 260 °C civarındadır.

 

5-Yanma özelliği: Naylon 6.6 lifleri alevle karşılaştığında hemen tutuşmaz,ancak yanmaya başladığında alevle yanar. Termoplastik özelliğinden dolayı lifler önce yumuşar, daha sonra damlayarak erir. Külü ise krem renginde, boncuk şeklinde ve serttir.

 

Naylon 6.6 Lifinin Kullanım Alanları

 

Naylon 6.6 lifleri giyim, iç mekânda kullanılan döşemelik kumaşlar ve endüstriyel tekstiller gibi bir çok alanda kullanılır.

 

Giyim : Elbise, mayo, spor giysileri, kadın, erkek ve çocuk çorabı, iç giyim, ceket ve gömlek .

 

Ev tekstili : Yatak örtüsü, halı ve perdelik kumaşlar.

 

Endüstriyel alanlar : Çadır, uyku tulumu, balık ağı, şemsiyelik ve paraşüt kumaşlarında, otomobil lastiklerinde ve emniyet kemeri yapımında kullanılır.

 

Naylon 6

 

Poliamid lifleri içerisinde en çok üretilen ikinci türüdür.Naylon 6 lifleri 1940 yılında Almanya’da piyasaya Perlon L ticari adı ile üretilmiştir. Üretilen naylon 6.6 lifleri ve naylon 6 lifleri tüm naylon lif ihtiyacını karşılamaktadır.

 

Naylon 6 Lifinin Elde Edilmesi

 

Naylon’nın başlangıç maddesi 6 karbonlu amino kaproik asittir NH2(CH2)5 COOH. Bu madde 260 °C de basınç altında ve katalizör olarak naylon 6.6 tuzu kullanılmak kaydıyla polimerleştirilir. Naylon 6 polimeri 220 °C de eritilerek yumuşak eğirme yöntemi ile filament haline getirilir. Bu filamentlere daha sonra mukavemetlerinin artması için bir germe – çekme işlemi uygulanır.

 

Naylon 6 Lifinin Fiziksel Özellikleri

 

1-Enine kesit ve boyuna görünüş: Naylon 6 lifleri mikroskop altında düzgün bir silindir, cam bir çubuk görünümündedir. Enine kesiti ise yuvarlaktır.

 

2-Renk ve parlaklık: Naylon 6 lifleri parlaktır, istenildiğinde titan dioksit (TiO2) ilavesi ile yarı mat veya mat olarak elde edilebilir.

 

3-İncelik ve uzunluk: Naylon 6 lifleri çeşitli uzunluklarda üretilebilir. Kullanım alanına bağlı olarak filament halde olabileceği gibi kesikli ( stapel ) şeklinde de olabilir.

 

4- Mukavemet: Naylon 6 liflerinin mukavemeti naylon 6.6’ya göre biraz daha yüksektir. Naylon 6 liflerinin mukavemeti kuru halde 4.5 – 7 gr/denye, ıslak halde ise 4.1 – 6 gr/denye arasındadır. Islak halde iken mukavemetlerinde çok az bir düşüş görülmektedir.

 

5-Nem çekme özelliği: Naylon 6 liflerinin nem çekme özelliği doğal liflerden daha düşüktür. Naylon 6.6 lifleri ile aynı özelliği gösterirr. Bu oran normal şartlarda % 4 – 4.5 arasında değişmektedir.

 

6-Sürtünmeye karşı dayanıklılık: Naylon 6 liflerinin sürtünmeye karşı dayanıklılığı oldukça iyidir.

 

7-Boyut değiştirmezlik: Naylon 6 ürünlerinin boyut değiştirmezliği, düşük ve ılık sıcaklıklarda yıkandığında iyidir. Yüksek sıcaklıklarda yıkanan ürünler büzüşmeye bağlı olarak çekerler.

 

8-Esneklik ve yaylanma özelliği: Naylon 6 liflerinin esneklik özelliği yüksek , yaylanma özelliği iyidir. Naylon 6 lifleri % 8 oranında uzatıldıklarında eski hallerine dönebilirler. Filament halindeki Naylon 6 liflerinin uzama oranı kuru halde % 23 – 43, yaş halde % 27 – 34 arasında değişmektedir.

 

9-Hacimsel yoğunluk: Naylon 6 lifleri oldukça hafif bir lif olup, özgül ağırlığı 1.14 gr/cm³ tür.

 

Naylon 6 Lifinin Kimyasal Özellikleri

 

1-Kimyasal maddelerden etkilenme: Naylon 6 lifleri kimyasal maddelere karşı dayanıklıdır. Sulu asitlerin liflere olumsuz bir etkisi olmazken, sülfürik asit ve nitrik asit gibi kuvvetli asitler lifi parçalar. Sıcak ve soğuk hidroklorik asit life zarar verir. Alkalilere karşı dayanıklılığı naylon 6.6’ ya göre daha iyidir. Kuru temizlemede kullanılan fenol, kresol ve formik asit hariç diğer çözücüler life zarar vermez.

 

2-Çevresel faktörlere karşı dayanıklılık: Naylon 6 liflerinin güneş ışığına karşı dayanıklılığı daha düşüktür. Uzun süre güneş ışığı etkisi altında kalırsa mukavemetlerinde azalma olur. Bu yüzden perdelik kumaş olarak kullanılması önerilmez. Bakteri, mantar, güve ve diğer zararlı böcekler liflere zarar vermez.

 

3-Elektriklenme özelliği: Naylon 6 liflerinin elektrik iletme özelliği çok zayıf olduğundan statik elektrikle yüklenir. Elektrik iletme özelliği çok düşük olduğundan lifler, elektrik malzemelerinde izolasyon amaçlı da kullanılır.

 

4-Isıdan etkilenme özelliği : Naylon 6 liflerinin erime noktası naylon 6.6 lifine göre daha düşük olup 215 °C civarındadır.

 

5-Yanma özelliği: Naylon 6 lifleri alevle karşılaştığında hemen tutuşmaz, ancak yanmaya başladığında alevle yanar. Termoplastik özelliğinden dolayı lifler önce yumuşar, daha sonra damlayarak erir. Külü ise krem renginde, boncuk şeklinde ve serttir.

 

Naylon 6 Lifinin Kullanım Alanları

 

Naylon 6.6 lifleri ile kullanım alanları benzese de bazı özellikleri nedeniyle ayrıldığı noktalar vardır. Erime noktaları farklı olduğu için uygulanacak ütüleme sıcaklığı da farklıdır. Nem çekme özellikleri aynı olsa da naylon 6 lifi bazı boyalarda daha kolay

boyandığından daha parlak ve canlı renkler elde edilebilir. Güneş ışığına karşı dayanıklılığı daha düşük olduğundan perde yapımında kullanılmaz. Naylon 6’nın tutumu, naylon 6.6’ya göre daha yumuşak olduğundan özellikle trikolarda ve tekstüre ipliklerin yapımında daha çok kullanılır.

 

Giyim: Elbise, kadın, ve çocuk çorabı, iç giyim, gömlek

 

Ev tekstili: Yatak örtüsü, halı yapımında

 

Endüstriyel alanlar: Çadır, balık ağı ve otomobil lastiklerinde kullanılır.

 

 

Son Düzenlenme Perşembe, 27 Ocak 2022 18:27
Öğeyi Oyla
(0 oy)

A-Poliolefin Lifleri

a-Polietilen

b-polipropilen

c-Politetraflouroetilen

B-Polivinil Lifleri

a-Polivinil Klorür

b-Polivinilden Klorür

c-Polivinilalkol

d-Poliakrilonitril

C-Poliamid Lifleri

a-Kevlar, Nomex.

b-Nylon, Perlon

D-Poliester Lifleri

a-Terilen, Trevira

E-Poliüretan Lifleri

a-Lycra, Spandex

3-ANORGANİK LİFLER

A-Cam Lifleri

B-Her türlü metalden çekilmiş lifler

Son Düzenlenme Cumartesi, 28 Mayıs 2016 17:19
Cuma, 20 Mayıs 2016 20:18

liflerin temel özellikleri

Öğeyi Oyla
(0 oy)

 

Yün

 

Özgül Ağırlığı:1.32 ( 1.31-1.32 )

 

Nem Çekme % ( 21 santigrat derecede % 65 Relatif Rutubette ) : 13-15

 

Ütüleme Sıcaklığı: 150 santigrat derece

 

Kopma Direnci ( kg / mm kare ) :12-24

 

Elastikiyeti ( % ): Kuru: 25-45 Yaş : 30-60

 

Kimyasal Yapısı: Keratindir.

 

Asitlere Direnci: Seyreltik ve mineral asitler sıcak ve soğukta etkilenmez. Nitrik asit dışında konsantre asitler sıcakta etkilerler.

 

Alkalilere Direnci: Alkalilerden sıcaklık ve konsantrasyona bağlı olarak etkilenir. Öncelikle keçeleşir. Konsantrasyon artarsa çözülür.

 

Isıya Direnci: Üzerindeki nem sıcaklığa bağlı olarak 120 santigrat derece civarında kırılır.130 santigrat derecede parçalanır ve 250 santigrat dereceden sonra yanarak kömürleşir.

 

Boyanabilme Özelliği: Dipers, kükürt ve sentetik azoik boyalar dışında başta asit,krom ve metal komplex grupları olmak üzere bütün boyarmaddelerle boyanabilir.

 

Genel Özellikleri: Özel koyun ırklarından kırkım yoluyla elde edilir.Sürtünmeye pek dayanıklı değildir.Hava geçirgenliği ve nem çekme özelliği nedeniyle soğukta sıcak,sıcakta serin tutar.Kullanımda sürtünmeye ve buruşmaya karşı pek mukavemetli değildir.Kuru temizleme gerektirir.

 

Pamuk

 

Özgül Ağırlığı: 1,51 ( 1,47-1,55 )

 

Nem Çekme % ( 21 santigrat derecede % 65 Relatif Rutubette ) : 7

 

Ütüleme Sıcaklığı: 180 santigrat derece

 

Kopma Direnci ( kg / mm kare ) : 42-68

 

Elastikiyeti ( % ): Kuru:   6-10 Yaş : 7-11

 

Kimyasal Yapısı: Yüksek polimerizasyon dereceli selüloz’dur.

 

Asitlere Direnci: Seyreltik ve mineral asitler ısıtılınca,konsantre asitler hem soğuk ve hem de sıcakta etkilenir.

 

Alkalilere Direnci: Sıcak ve soğukta alkalilere, karbonhidratlı maddelere ve alkali hidtatlarına dayanıklıdır. Soğukta konsantre südkostikte lifler şişer. Bu özelliğinden yararlanılarak merserizasyon yapılır.

 

Isıya Direnci: 120 santigrat derecede sararmaya başlar. 150 santigrat derecede iyice koyulaşır ve bundan sonra yanmaya başlar.Açık beyazımsı gri bir kül bırakır.

 

Boyanabilme Özelliği: Disper ve asit boyalar dışında tüm boya gruplarıyla boyanabilir.

 

Genel Özellikleri: Hava geçirgenliği ve nem çekme özelliğiyle giyimliğe elverişlidir.Sürtünmeye oldukça dayanıklıdır.Yıkanabilir,çabuk ve çok buruşmaları dezavantajıdır.

 

İpek

 

Özgül Ağırlığı: 1,31 ( 1,25-1,37 )

 

Nem Çekme % ( 21 santigrat derecede % 65 Relatif Rutubette ) : 9

 

Ütüleme Sıcaklığı: 150 santigrat derece

 

Kopma Direnci ( kg / mm kare ) :

 

Elastikiyeti ( % ): Kuru: 13-25 Yaş : 25-30

 

Kimyasal Yapısı: Yüksek oranda serisin ( yaklaşık % 25 ) içeren proteindir.

 

Asitlere Direnci: Isıtıldığında seyreltik ve orta konsantrasyonlu asitler,soğukta konsantre mineral asitler etkilerler.

 

Alkalilere Direnci: Sıcaklık ve konsantrasyona bağlı olarak alkaliler önce çözer sonra bozuşturur. Ancak genel olarak alkalilere yünden daha dayanıklıdır.

 

Isıya Direnci: 150santigrat dereceye kadar hiç etkilenmez.180 santigrat dereceden sonra sararır ve yanarak kömürleşir.

 

Boyanabilme Özelliği: Dispersler dışında tüm boya grupları ile boyanabilir.

 

Genel Özellikleri: Nem çekme ve vermesi yüksek ve hızlıdır. Diğer doğal lifler gibi hava geçirgenliği yüksek ve sürtünmeye dayanıklıdır.

 

Buruşmaya karşı zayıftır. Yıkanabilir.

 

Viskon ( Viskose )

 

Özgül Ağırlığı: 1,51 ( 1,50 -1,52 )

 

Nem Çekme % ( 21 santigrat derecede % 65 Relatif Rutubette ) : 12-13

 

Ütüleme Sıcaklığı: 60 santigrat derece

 

Elastikiyeti ( % ): Kuru: 10-23 Yaş: 16-33

 

Kimyasal Yapısı: Selüloz ile aynı formül verir.( n ) değeri pamuğa göre daha düşüktür.( n = 450 – 600 )

 

Asitlere Direnci: Seyreltik asitler belli bir sıcaklıktan sonra, saf asitler soğukta etkiler.( Pamukta olduğu gibi )

 

Alkalilere Direnci: Alkalinin konsantrasyonu ve sıcaklıkla doğru orantılı olarak aynen pamuk gibi etkilenir.

 

Isıya Direnci: 115 santigrat dereceye kadar ısıya dayanır daha sonra önce sararır ve beyazımsı bir kül bırakarak yanar.

 

Boyanabilme Özelliği: Dispers ve asit ortamda boyanan boyalar dışında tüm boyalarla boyanabilir.

 

Genel Özellikleri: Selüloz bazlı doğal maddelerden viskon prosesiyle elde edilir.Denye ile ölçülen inceliklerde pamuk ve yün tipi olarak inceliği ve uzunluğu değişen iki ana tipte çok parlak,yarı mat ve çok mat olarak üretilir.Genel olarak viskon adı altında çeşitli firmalarca üretilmektedir.Sürtünmeye dayanıklı değildir.Çabuk buruşu.Yıkanabilir.

 

Poliester

 

Özgül Ağırlığı: 1,38

 

Nem Çekme % ( 21 santigrat derecede % 65 Relatif Rutubette ) : 0,3-0,4

 

Ütüleme Sıcaklığı: 150 santigrat derece

 

Kopma Direnci ( kg / mm kare ) : 31-62

 

Elastikiyeti ( % ): Kuru: 24-42 Yaş: 24-42

 

Kimyasal Yapısı: Organik diasit ve dialkol momomerinin polimeri ile elde edilen polyetilen teraftalat’dır.

 

Asitlere Direnci: Seyreltik asitlere hem sıcak hem de soğukta,konsantre asitlere ( sülfürik asit dışında ) yalnız soğukta dayanıklıdır.

 

Alkalilere Direnci: Alkalilere soğukta dayanıklıdır.Orta ve yüksek sıcaklıklarda zayıf alkalilerden bile etkilenir.

 

Isıya Direnci: 130 santigrat derecede yumuşamaya başlar.225-260 sanigrat derecede erimeye başlar.

 

Boyanabilme Özelliği: Dispers ve azoik boyarmaddelerle difüzyonu hızlandırıcı maddeler ( carrier ) yardımı ile düşük sıcaklıklarda ( 100-110 santigrat derece ) veya yüksek sıcaklıklarda ( HT ) boyanır.

 

Genel Özellikleri: DACRON, TERGAL, TERYLENE v.b. isimler altında çeşitli firmalarca yün ve pamuk tipi olarak değişik incelik uzunluklarda piyasaya sürülür.

 

Naylon ( Poliamid )

 

Özgül Ağırlığı: 1,14

 

Nem Çekme % ( 21 santigrat derecede % 65 Relatif Rutubette ) : 3,5 - 5

 

Ütüleme Sıcaklığı: 150 santigrat derece

 

Kopma Direnci ( kg / mm kare ) :

 

Elastikiyeti ( % ): Kuru: 25-46 Yaş: 30-50

 

Kimyasal Yapısı: Herhangi birdikarboksilli asidin ya da W-Amino karbpksilli asidin kendisiyle veya Laktam’ın polimerizasyonu ile elde edilen Polikaproamid’tir

 

Asitlere Direnci: Seyreltik ve orta konsantrasyonlu asitler soğukta etkilenmez.Konsantre asitler ve sıcakta seyreltik ve orta konsantrasyonlu asitlerden etkilenir.

 

Alkalilere Direnci: Soğukta ve orta sıcaklıklarda tüm alkalilere dayanıklıdır.

 

Isıya Direnci: 150 santigrat derecede sararmaya başlar.180 santigrat derecede yumuşar ve 215 santigrat dereden sonra erir.

 

Boyanabilme Özelliği: Kükürt boyalar dışında her boya grubu ile boyanabilir.

 

Genel Özellikleri: NAYLON,PERLON,GRİLON,ENKALON v.b. isimler altında 1,5-5 denye incelikte 30-120 mm uzunlukta çeşitli firmalarca üretilir.Çabuk kirlenir ve düşük sıcaklıklarda yıkanarak kolayca temizlenir.Sürtünmeye dayanıklıdır.Zor buruşur ve kolay ütülenir.Keçeleşme özelliği yoktur.

 

Akrilik

 

Özgül Ağırlığı: 1,17 ( 1,15 – 1,18 )

 

Nem Çekme % ( 21 santigrat derecede % 65 Relatif Rutubette ): 1-1,5

 

Ütüleme Sıcaklığı: 180 santigrat derece

 

Kopma Direnci ( kg / mm kare ) : 26-34

 

Elastikiyeti ( % ): Kuru: 25-35 Yaş : 25-35

 

Kimyasal Yapısı: Akrilonitrilin polimerizasyonu ile elde edilen lineer polimerdir.

 

Asitlere Direnci: Derişik sülfürik ve nitrik asit dışında tüm seyreltik ve derişil asitlere karşı dayanıklıdır.

 

Alkalilere Direnci:Zayıf alkalilere çok,kuvvetlilere oldukça dayanaklıdır.

 

Isıya Direnci: 140 santigrat dereceye kadar kendini tamamen korur.230 santigrat derecede çözülür ve 256 santigrat derecesinde erir.

 

Boyanabilme Özelliği: Boyanmaları güçtür,çok az boya emerler.Bazik boya gruplarıyla boyanabilir.

 

Genel Özellikleri: ORLON, DRALON, AKRİLAN v.b. isimler adı altında çeşitli firmalarca değişik incelik ve uzunluklarda High Bulk veya Relaxed olarak üretilir. Tüm sentetikler gibi keçeleşme özelliği yoktur.Hava geçirgenliği ve nem çekme özelliği zayıftır.Yıkanabilir.

 

 

 

 

Son Düzenlenme Salı, 25 Ocak 2022 23:45
Cuma, 20 Mayıs 2016 20:17

liflerin kaliteye etkisi

Öğeyi Oyla
(0 oy)

 

Lif boyu yani uzunluğu ; 

 

Tabii liflerde yetişmelerine bağlı ve kimyasal liflerde ise imalat metoduna bağlı olup kullanım yeri ile ilgilidir.Bu özellik  Farklı lif boyları iplik imalatında :

1-Çekimi etkiler

 

2-Bükümü etkiler

 

3-İplik yapısını ve düzgünsüzlüğünü etkiler.

 

4-İplik imalat metodunu etkiler.( uzun veya kısa lif iplikçiliği )

 

Lif inceliği :

 

Tabii liflerde yetişmelerine bağlı ve kimyasal liflerde ise imalat metoduna bağlı olup kullanım yeri ile ilgilidir.Bu özellik Farklı lif incelikleri iplik imalatında ;

 

1-İplik eğirme kabiliyetini etkiler

 

2-İplik düzgünsüzlüğünü etkiler.

 

Esneme ve kopma uzaması ;

 

Genellikle molekül zincirinin yapısıyla ilgilidir. Bu özellik ;

 

1-Çalışma şartlarını etkiler.

 

2-Maruz kalınan dış kuvvetlerden dolayı mamül maddenin kullanımını etkiler.

 

Kıvrımlılk

 

Tabii liflerin yetişmelerine bağlı ve kimyasal liflerde ise imalat metoduna bağlı olup kullanım yeri ile ilgilidir.

 

 1-Mamül Maddenin hacimliliğini.

 

2-Tutunma yeteneğini ve elastikiyetini etkiler.

 

Dış yüzey etkisi

 

Tabii liflerin yetişmelerine bağlı ve kimyasal liflerde ise imalat metoduna bağlı olup kullanım yeri ile ilgilidir.

 

1-Lifin band içindeki tutunma yeteneğini etkiler

 

2-Mamül maddenin hava geçirgenliğini etkiler

 

3-Mamül maddenin ısı tutma yeteneğini etkiler

 

4-Mamül maddenin yıkanma şartlarını etkiler.

 

5-Işığı yansıtma yeteneğini ( parlaklığını ) etkiler.

 

Boya alma yeteneği

 

Tekstil maddesinin kimyasal yapısı  ile ilgilidir.

 

1-Boyamayı etkiler.

 

Nem alma yeteneği

 

Makromolekül yapıdaki boşluklar nemi emerler.

 

1-Ağırlığı ve hacmi etkiler

 

2-Mukavemeti etkiler

 

3-Statik elektriklenmeyi etkiler

 

Isı ( termik ) yeteneği

 

 

Molekül zincirinin yapısı moleküller arasındaki kuvvetlerin etkisi ,molekül zincirinin oryantasyon ve polimerizasyon derecesi ile alakalıdır.

 

1-Fiksaj ve form verme işlemleri ( Tekstüre vec ütü ) plastik derecesini ve form almayı etkiler.

 

2-Işıl işlem esnasında parlaklığı etkiler.

 

3-Mamül maddenin kullanım özelliklerini etkiler.

Statik elektriklenme

 

Düşük rutubet alma;düşük elektrik iletkenlik kabiliyeti ve sürtünme statik elektrik yüklenmesine sebep olur.

 

1-Üretimi olumlu yönde etkiler.

 

2-Mamül maddenin kullanımını etkiler.

 

Kimyasal etkilere karşı özelliği

  

Molekül zincirinin yapısı ile ilgilidir.

 

1-Terbiye işleminde çalışma şartlarını etkiler.

 

2-Temizleme işleminde mamül maddenin kullanım şartlarını etkiler.

 

 

 

Son Düzenlenme Salı, 25 Ocak 2022 23:37
?<