Dokuma (96)

Denim kumaş ilk olarak 19. yüzyılda Fransa ve İtalya’da işçilerin kullanımı için üretilmeye başlanmıştır. Adını, ilk dokunduğu yer olan Fransa’nın güneyindeki De Nimes şehrinden almaktadır.

Daha sonra Amerika Birleşik Devletleri’nin bu ürünü önce iş giysisi ardından bir kültür öğesi haline getirmesi ile geniş kitleler tarafından benimsenmiş ve asıl ününe kavuşarak önemli bir moda ürünü haline gelmiştir. Denim tek başına bir giyim felsefesini yansıtmaya başlamıştır. Dünyada tüm uluslar ve yaş gruplarındaki insanlar tarafından kabul gören başka bir giyim türü yoktur. Denim kumaş üretiminde ürün yelpazesinin geniş olması ve beklenen kalitenin karşılanması açısından kullanılan ipliğin çok önemli bir yeri vardır.

Denimin en önemli özelliği, yüksek bükümlü sağlam ipliklerle, sık dokunarak elde edilen tok ve dayanıklı bir kumaş olmasıdır. Klasik anlamda bir denim kumaş çözgüsü indigo boyarmaddesi ile boyanmış, atkısı boyanmamış (ekru) halde pamuk lifleri kullanılarak üretilen ipliklerden 2/1 Z ( 2 üst 1 alt veya 2 dolu 1 boş sağ yollu) veya 3/1 Z ( 3 üst 1 alt veya 3 dolu bir boş sağ yollu )dimi dokuma konstrüksiyonunda çözgü yoğunluklu olarak üretilmektedir. Kumaşın yüzeyinde hem doku gereği hem de sıklık açısından çözgü ipliklerinin yoğun olmasından dolayı, kumaş görünümüne çözgü ipliğinin renginin hâkim olduğu, indigo boyarmaddesinin aşındırılabilme özelliği sayesinde yüzey efekti kazandırılabilen, düşük sürtme haslıkları olan bir kumaş yapısıdır.

Genel özellikleri bu şekilde sıralayabileceğimiz denim kumaşlar, gelişen ve büyüyen moda akımı ve yenilikçi süreçler sayesinde artık bilinen üretim yöntemleri ya da alışılageldik boya kimyasal uygulama prosesleri çerçevesinden çıkmaya başlamıştır. Artık sadece pamuk liflerinden değil, birçok farklı sentetik lif karışımı ile de üretilebilmektedirler. Ayrıca çözgülerin yanında atkıların da çeşitli boyarmaddelerle boyanması, klasik denim kumaşın genel görüntüsünü tamamen değiştirmektedir. Bu şekilde verilebilecek örnekleri çoğaltmak mümkündür. Bu durum, denim kumaşların fiziksel özelliklerini de değiştirdiği ve bilinen denim kumaş taslağının dışına çıkıldığını göstermektedir.

Denim kumaş üretiminde, çeşitli iplik eğirme sistemlerinden biriyle üretilmiş ipliklerden, kumaşın atkısını oluşturmak amacıyla kullanılacak olanlar doğrudan dokuma hazırlık dairesine, çözgü iplikleri ise çözgüsünü oluşturmak amacıyla çözgü boyama dairesine gönderilir. Denim kumaş üretiminde çözgü ipliği olarak kullanılacak iplikler, atkı ipliklerinden farklı olarak, denime karakteristik özelliğini kazandıran indigo boyarmaddeleri ile boyanmaktadırlar. Günümüzde denim kumaş üretiminde kullanılan çözgü iplikleri sadece indigo boyarmadde ile değil, ayrıca kükürt ve bazı küp boyarmaddeleri ile de kombine olarak boyanabilmektedirler. İngilizce’ de “top” ve “bottom” kelimelerinden gelen “üst” ve “alt” boyama şeklinde olabilmektedir. Örneğin bottom kükürt-top indigo yani önce kükürt üstüne indigo ya da bottom indigo-top kükürt yani altta indigo üstüne kükürt boyama şeklinde de olabilmektedir. Günümüzde iki farklı formda üç farklı teknik ile çözgü boyama işlemi gerçekleştirilebilmektedir. Açık en boyama ve Loop boyama yöntemlerinde çözgü iplikleri çözgü levendine sarılı halde boyanırken, halat boya yönteminde iplik bobinleri halat sarma makinesine aktarılıp halat formu kazandırıldıktan sonra boyama işlemi gerçekleşmektedir.

Halat Boyama Yöntemi

Halat boyama tekniğinde 300–400 adet çözgü ipliği cağlıktan çekilerek 10.000 - 15.000 m uzunluklarda, halat sarma makineleri yardımıyla halat formunda sarılmaktadır.

Bu işlem halat boyama yönteminin ilk aşamasıdır. Ardından bu halatların 12–36 tanesi sırayla 5, hatta 6 pasaj indigo boyar maddeye maruz bırakılır. Her bir pasaj; materyalin geçerken boyar maddeyi alabileceği dalma kısmı, takiben sıkma işlemi ve sonrasında boyar maddenin oksidasyonunu sağlamak için hava pasajından meydana gelir.Çözgü iplikleri ilk boya banyosunda alabilecekleri indigo boyar maddesinin büyük bir kısmını bünyelerine alırlar. Bundan sonraki boya banyolarında ise sadece küçük miktarda boyar madde ipliğe nüfuz eder. Tekne sayısı ve teknelerdeki konsantrasyon arttırılarak daha koyu renkler elde edilebilir. Oksidasyon süresi genellikle 1dakikadır. 1 dakikanın altına fazla inilirse boyar madde yükseltgenemez, eğer oksidasyon süresi uzun tutulursa renk çok koyu olabilir. Son hava pasajından sonra boyar madde ve kimyasal kalıntılar yıkama teknelerinde yıkanır. Son teknede sitrik asit ile nötralizasyon ve sonrasında kurutma yapılır. Halat sarma ve halat boyama işlemlerinden sonra çözgü iplikleri haşıllama işlemine hazırlanır. Haşıl işlemi halat formundan tek bir çözgü levendi formuna getirildikten sonra yapılır. Bu nedenle haşıl işleminden önce hazırlanan halatlar çözgü levendine sarılmak üzere halat açma bölümüne gelir. Halat uçları çapraz adı verilen bir sistemle makine önündeki taraklara birebir şekilde yerleştirilir. Kovalardaki halatlar makineye belirli bir uzaklıkta bulunan silindirlerden geçirilir. Bu işlemin amacı, boyama işleminde çok fazla silindirden geçmiş ve birbirine karışmış olan ipliklerin paralelliğini sağlamaktır. Halat açma bölümünde kopuk ve eksik uçlar tamamlanarak düzgün bir çözgü levendi hazırlanır. Boyama kalitesi en yüksek olan indigo boyama tekniği, halat boyama tekniği olarak ifade edilmektedir.

Açık En Boyama Yöntemi

Bu boyama yönteminde seri çözgüden gelen leventler “slasher” adı verilen makinede önce boyanmakta ve sonra da haşıllanmaktadır. Slasher makinesi, denim boyama işlemi için uygulanacak işlem adedini en aza indirmeyi amaçlayan, seri çözgü makinesinde leventlere sarılan çözgü ipliklerinin boyanıp haşıllandığı halat boyaya alternatif bir makinedir. Bu sistemde 350–400 adet 50.000 m uzunluğundaki iplikler çözgü leventlerine sarılırlar ve bu çözgü leventlerinden 12–16 tanesi hattın önüne yerleştirilirler. Daha sonra çözgü leventlerindeki ipliklerin hepsi sırasıyla boyama, kurutma, haşıllama ve tekrar kurutma işlemlerine tabi tutulur. Tüm bu işlem basamakları aynı makine hattı üzerinde gerçekleştirilerek en sonunda tek bir çözgü levendine bütün çözgü iplikleri sarılması ile işlem tamamlanmaktadır. Boyama işlemi halat halinde olmadığından halat sarma ve açma işlemlerine gerek kalmadan ve makinenin son bölümünde haşıllama yapılarak çözgü ipliklerinin dokuma levendine sarılmasıyla tek işlemde çözgü iplikleri dokumaya hazır hale getirilmektedir

Loop Boyama Yöntemi

Bu boyama yöntemi de, açık en formunda gerçekleştirilmektedir. Açık en halindeki çözgü iplikleri, giriş silindiri tarafından tutulup ön yıkama banyosuna aktarılır. Ön yıkama ardından, iplikler boyama teknesine ilerlerler. Boya teknesine ulaşan iplikler indigo ile muamele edildikten sonra art yıkama teknesi yerine indigo teknesinin üzerinden çözgü levendlerinin olduğu kısma ulaşır. Bu kısmın hemen arkasından yine leventlerin altından geçerek tekrar indigo boyama teknesine ulaşır. Kat ettiği bu yol bir ilmeği (loop) hatırlattığı için boyama yöntemine loop boyama denilmiştir. Bu boyamada birçok boya banyosu yerine tek banyo vardır. İstenen renk, bu teknikte “Twin Pad” olarak adlandırılan emdirme teknesine iplikler 4-10 kez daldırılması ve her tekne dalışının ardından leventlerin altından geçerken hava ile yükseltgenmesidir. Ancak tek tekne olduğundan çok çeşitli boyarmaddelerle ipliğin boyanması mümkün olmaz. Dolayısıyla çok esnek bir yöntem değildir. İplikler yeteri kadar boyandıktan sonra art yıkama ve kurutma işlemine tabi tutularak çözgü leventlerine sarılırlar. Daha sonra haşıllama gerçekleştirilmektedir.

Yukarıda bahsedilen yöntemler ile çözgü ipliklerinin dokumaya hazır hale getirilmesiyle dokuma işlemine geçilir. Denim kumaşlar kancalı, mekikçikli ve hava jetli dokuma makinelerinde üretilebilmektedirler. Genellikle 2/1 veya 3/1 Z dokuma konstrüksiyonu gibi çözgü yoğunluklu dimi dokular tercih edilmektedir. Denim kumaşların ağırlığı genellikle ons olarak ifade edilmektedir. 1ons 28,35 gr’dır. Bu durumda 1 oz/yd2 ’nin karşılığı yaklaşık 33,91 g/m2 ’dir. Kumaşların kullanılacağı alana uygun olarak (gömlek, etek, pantolon, ceket, bay/bayan giyim ya da yazlık/kışlık vs.) gerekli iplikler ile yeterli sıklıkta ve gramajda üretilirler. Sıkı yapıda bir kumaş türü olduğu için tercih edilen dokuma makineleri ağır çalışma şartlarına uygun olmalıdır.

Denim Kumaş Üretimindeki Terbiye İşlemleri

Üretilen ham kumaşların satışa hazır hale getirilmesi için birtakım terbiye işlemleri uygulanmaktadır. Klasik bir denim kumaş terbiyesi, herhangi bir dokuma kumaş terbiyesinden farksızdır. Sırasıyla fırçalama, yakma, yıkama, apre, kurutma ve sanforizasyon işlemlerinden geçirilir. Fırçalama işleminde kumaş, silindir şeklindeki fırçaların arasından geçmektedir. Bu sırada kumaş üzerindeki toz, uçuntu, yabancı madde ve iplikler hava emişi ile emilerek temizlenmektedir. Daha sonra fırçalama sonrası havaya kaldırılan kumaş yüzeyindeki tüyler yakma makinesinde kullanılan alev altından hızlı bir şekilde geçirilerek yüzeydeki lifler uzaklaştırılmaktadır. Böylelikle denim kumaşa pürüzsüz ve parlak bir görünüm veren ön terbiye işlemleri tamamlanmış olur.

Kumaş, bu işlemden bir su teknesinden geçirilerek yıkanmaktadır. Yakma işleminden sonra isteğe bağlı olarak merserizasyon, ağartma gibi ön terbiye işlemlerinin uygulanmasına da devam edilebilmektedir. Daha sonra kumaşlar, önünde apre teknesi de bulunan ramözlere alınır. Ramöz makinesinde ilk olarak kumaşlara istenen özelliklere göre apre teknesinde yumuşaklık, dolgunluk, su geçirmezlik, reçine kaplama vb. özellikleri sağlayan maddeler verilebilmektedir. Baskı silindirleri ile kumaş üzerindeki fazla apre uzaklaştırıldıktan sonra ramöz makinesinin girişinde bulunan mahlo tertibatı ile kumaş atkılarındaki eğrilikler gergi silindirlerinin sağa sola hareketleriyle düzeltilmektedir. Denim kumaşı dikildiğinde kotun paça kısımları yıkamadan sonra dönme olmaması için bu şekilde atkı eğimi ayarlanmış olur. Kumaş dokusu dimi yapıda olduğundan bu işlem önemli bir işlemdir ve eğer eğim düzgün verilemezse paça dönmesi hatası oluşabilmektedir. Mahlo tertibatından sonra kumaş makinenin kurutma tamburlarının bulunduğu bölüme gelir. Kurutma esnasında tambur silindirinin içinden dışarıya buhar verilir. Verilen bu buhar kumaşın içinden geçmektedir. Burada amaç ise kumaşta istenilen nem miktarını ayarlamaktır. Eğer makine girişinde kumaş iğneli zincir sistemi ile taşınıyorsa avans yani ön besleme verilmesiyle boydan çekmezlik de olumlu olarak etkilenebilmektedir.

Ramöz, kumaşların hem kurutulup hem de en-boy boyutsal stabilitesinin sağlandığı önemli bir terbiye makinesidir. Ramöz makinesinden sonra kumaşlar çekmezlik kazandırmak amacıyla sanforizasyon işlemine alınır. Sanfor makinesinde, kumaşta daha önce bulunan gerilimler ve lif özelliği nedeniyle ileriki aşamalarda uğrayacağı çekme maksimum şekilde alınır. Böylelikle kumaş birçok yıkama sonrasında alacağı boyuta sokulmuş olur. Esasında sanforlamada işleminde mekanik yolla atkı ipliklerini birbirine yaklaştırılmaktadır. Makine girişinde, kumaş açıcı silindirden geçirilerek makinaya katlı ve kırışık girmesi önlenir. Kumaş kalitesine göre su veya buhar püskürtülerek kumaşın nemlenmesi, kırıkların yumuşaması ve enden çekme sağlanır. Paça dönmesi ayar silindiri yardımıyla kumaşa istenen paça dönmesi verilmekte ve atkı eğimleri düzeltilmektedir. Kumaş ısıtılmış çelik silindir ile kauçuk bant arasındaki yüzeyden geçirilerek belirli bir ısı ve basınçta çözgü yönünde de çekmezlik verilir. Daha sonra keçeli silindir yardımıyla kumaş kurutulur, kumaşa ütüleme etkisi yapılır ve verilen çekmezliğin sabit hale getirilmesi sağlanır. Keçeden sonra kumaş soğutma tamburlarından geçerek doka sarılır.

Mamul Denim Kumaşa Uygulanan Bitim İşlemleri Mamul hale getirilmiş kumaşların günümüzde artık bu halleriyle kullanımı çok düşük oranlardadır. Sadece iş kıyafeti gibi dayanıklı ve sert bir yapıda kumaş istendiğinde bu şekilde giysi haline dönüştürülebilmektedirler. Denim ürünlere farklılık kazandırmak, kumaştaki sert tutumu gidermek amacıyla, konfeksiyonu ve dikiş işlemleri tamamlanıp giysi haline getirildikten sonra veya mamul kumaş halinde kuru ve yaş bitim işlemlerinden geçirilmeye başlanmışlardır.

Kuru olarak uygulanan bitim işlemleri genellikle mekanik yollarla uygulanan çeşitli aşındırma yöntemleri iken, yaş halde uygulanan bitim işlemleri çeşitli kimyasallar kullanılarak uygulanan ve değişik efektler kazandıran işlemleridir. Kuru olarak uygulanan işlemler; zımparalama (scraping), kumlama (sandblasting), yıpratma-eskitme (manuel damage), kılçıklama (tagging), lazer ile yakma (laser), reçine (resin), şekil ütüsü ve pres ütü (ironing-creases and flat press), baskı (print) olarak sıralanabilir.

Yaş olarak uygulanan işlemler; haşıl sökme–ön yıkama (desizing), taşlama (stonewash), enzim yıkama (enzyme wash), ağartma (bleaching), boyama (tinting – overdyeing), yumuşatma (softening), durulama (rinse), plastik topla yıkama (rubber balls) şeklinde sıralanabilir.

Verilen örnekleri çoğaltmak mümkündür. Bu işlemler kombine olarak da kullanılabilmektedirler.

Bu işlemler içerisinde yaygın olarak kullanılan enzim ve taş yıkama işlemleri öne çıkmaktadır. Enzim ve taş yıkama gibi işlemlerden önce ise çözgü iplikleri üzerinde kaygan bir film tabakası oluşturan haşıl maddelerinin uzaklaştırılması gerekmektedir. Sürtünmeyi azaltırken mukavemete de katkıda bulunan haşıl maddeleri dokumada verimi artırmaktadır. Ancak oluşan film tabakası yıkama işlemleri açısından problem oluşturabilmektedir. Bu nedenle uzaklaştırılması gerekmektedir. Yaklaşık 20 dakika süren işlem kumaşın kendi rengini bozmayan, ıslatıcı esaslı veya yumuşatıcı kimyasallar kullanılarak yapılan bir işlemdir. İşlemin nasıl uygulanacağını kullanılan haşıl malzemesinin yapısı belirler. Genellikle suda çözünebilir haşıl maddesi kullanımında ıslatıcı ilave edilerek yıkanır. Suda çözünmeyen haşıl maddelerinde ise önce enzimler ile haşıl suda çözünür hale getirilmektedir.

Taş Yıkama

Taş yıkama, indigo boyarmaddesinin düşük sürtme haslığı özelliğinden yararlanılarak, kumaşların sulu ortamda ponza taşı adı verilen doğal taşlarla 30 dakikadan 1,5 saate kadar değişen sürelerde endüstriyel yıkama makinelerinde işleme tabi tutulmasıdır. Denim mamuller ponza taşlarıyla istenen renk elde edilene kadar yıkanır. Ponza taşının kumaş üzerinde aşındırıcı ve boyanın tekrar kumaşa yapışmasını engelleyici etkisi vardır. Bu yıkama sonunda kumaş eskimiş ve kullanılmış havası alır. Ayrıca kazanılan efektler özellikle büzüşen noktalar ve dikiş yerleri üzerinde daha etkindir. Taşlama ile beraber denim ürünlerin tutumları da daha yumuşak hale gelir. Denim ürünlerin renkleri işlem süresi ile beraber değişirken, süre arttıkça renk de açılmaktadır. Ancak taş kullanımı; makinelerin aşırı bir hızla yıpranması, drenaj hatlarında tıkanıklıklar, yıkanan ürünlerin aşırı yıpranması ve kırık izlerinin ortaya çıkması, taşların depolanması için yeni alanlara ihtiyaç duyulması, atık suyun temizlenmesi ve bitmiş pantolondan tozun çıkartılması için oldukça fazla işçiliğe gerek duyulması gibi sorunlara yol açabilmektedir.

Enzim Yıkama

Denim yıkamalarda en çok kullanılan enzimler amilaz, laktaz ve selülaz enzimleridir. Amilaz enzimleri haşıl sökme amaçlı kullanılırken, lakkaz ve selülaz enzimleri denim kumaşların rengini açmak ve değişik bir görünüm kazandırmak için ponza taşı yerine kullanılmaktadır. Ancak lakkaz enzimlerin geri boyama problemleri nedeniyle çoğunlukla selülaz enzimleri kullanılır. Esasında selülaz ile enzimatik işlemlerin büyük bir çoğunluğu selülozik liflerdeki ağır kimyasal maddeleri uzaklaştırmak veya yeni bitim efektleri elde etmek amacıyla kullanılmaktadır. Piyasada iki tür selülaz enzimi vardır. Bunlar asidik selülaz ve nötral selülazdır. Kumaş yüzeyinden dışarı çıkan lif uçlarını uzaklaştırma işlemine biyoparlatma, asidik selülazlar ile gerçekleştirilir. Biyoparlatma işlemi sonrasında mamul yüzeyinde sağlanan etkiler; boncuklanma eğiliminde azalma, mamul yüzeyinde minimum tüylenme, yumuşak bir tutum ve dökümlülük şeklindedir.

Denim ürünlere yüzey efektinin ve yeni bitim efekti kazandırmak amacıyla da nötral selülaz enzimleri kullanılmaktadır. Denim sektöründe daha az geri boyama ve daha az mukavemet kaybı nedeniyle nötral enzimler tercih edilmektedir. PH’ karşı daha duyarlı olduğu için daha güvenli bir yıkama gerçekleştirilmiş olur. Asidik selülazlar daha agresif yapıda oldukları için yırtılma mukavemetini olumsuz etkilemektedirler. Enzim yıkamanın amacı istenen renk efektinin elde edildiği ancak daha az yıpranmış giysi elde etmektir. Böylece denim mamulün ömrü taş ile yıkamaya göre daha uzun olabilmektedir. Enzim yıkama metoduyla, uzun bir geçmişi olan denim taşlamada ponza taşı kullanımı miktarı azalmıştır. Günümüzde taşlama efekti elde etmek üç şekilde gerçekleştirilmektedir. Birinci klasik şekilde ponza taşları ile yıkamadır. İkincisi, sadece nötral selülaz enzimleri ile yıkamadır. Üçüncüsü ile ponza taşı ve enzimlerin birlikte kullanıldığı yıkama şeklidir. İstenen aşındırma efekti eldesi; makine cinsi, flotte oranı, kumaş miktarı, taş miktarı ve enzim miktarı ayarlanarak yapılabilir. İşlem süresi daha fazla selülaz enzimi kullanmayla düşürülebili

 

Son Düzenlenme Salı, 10 Ocak 2023 14:03

EMNİYETLİ VE DOĞRU EL ALETİ KULLANIM KURALLARI

1-Anahtarın ölçüsünün somun/cıvata ölçüsüyle uygun olduğundan emin olunuz.

2-Tornavidaları, keski veya levye yerine kullanmayınız.

3-Tornavidanın ölçüsü ve tipi ile vidanın ölçü ve tipinin birbirine uygun olduğundan emin olunuz.

4-Kontrol kalemini amacına uygun olarak kullanınız, genel amaçlı tornavida olarak kullanmayınız.

5-Özellikle pense-yan keski- T Allen gibi ürünleri çekiç niyetine kullanmayınız, sap ve çene kısımlarına vurmayınız.

6-Sert çelik telleri pense ya da ince makaslarla kesmeyiniz.

7-Çekici , kendi sertliğinden daha sert malzemelerde kullanmayınız ve çekicin köşe kısımları ile çalışmayınız.

8-Hiçbir el aletine, daha fazla kuvvet elde etmek için uzatma kol takmayınız.

9-Özellikle kurbağacık anahtarlarda ve boru anahtarlarında anahtarın döndürme yönüne dikkat ediniz. Bu tarz ürünlerde hareketli çeneye yük bindirilmemesi gerekmektedir.

10-Dişleri aşınmış boru anahtarlarını kullanmayınız.

11-Malzemenin çapına uygun bir boru anahtarı kullanınız.

12-Lokma anahtarları havalı tabanca ile kullanmayınız. Havalı tabancalar için özel üretilen lokmaları tercih ediniz.

13-Segman penslerinin uç kısımlarının yıpranmamasına özen gösteriniz.

14-El aletlerini mutlaka amacına uygun olarak kullanınız.

15-El aletlerine kimyasal işlemler, bileme ve kaynak işlemleri uygulamayınız. Aletlerin şeklinde değişiklik yapmayınız.

16-Yıpranmış ve hatalı el aletlerini kullanmayınız.

17-Tekerlekli tamir dolaplarını bir yerden bir yere taşırken mutlaka çekmecelerinin kapalı ve dolabın kilitli olduğundan emin olunuz.

18-Çalışma esnasında, tekerlekli tamir dolaplarının tüm çekmecelerinin aynı anda açık olmamasına dikkat ediniz. Aksi takdirde dolabın denge dağılımı bozulacak ve devrilmesi söz konusu olabilecektir.

19-El aletlerini kullandıktan sonra mutlaka temizliğini ve bakımını yaparak muhafaza ediniz.

20-Mutlaka çalışma şartlarınıza uygun kişisel koruma teçhizatı kullanınız.

 

EL ALETLERİNİN KULLANILMASINDA UYULMASI GEREKENLER

 

1. Kullanacağınız el aletinin yapacağınız işe uygun olmasına dikkat edin.

2. El aletlerinin; eğer sapı varsa bunun budaksız bir ağaçtan olmasını, kenarlarının yuvarlatılmış, kıymıksız, düzgün ve uygun boyutta olmasına dikkat edin.

3. El aletlerinin sapları gevşemiş ise, kullanmadan önce bunları sıkıştırın.

4. Somun sıkma veya gevşetme için uygun anahtar kullanın. Pense ve benzeri aletler kullanmayın.

5. Normal kollu anahtarları ucuna boru geçirerek veya benzerlerini takarak uzatmayın.

6. Anahtarları çekiç olarak kullanmayın.

7. Üzerinde çalışılan işi emniyetli şekilde tablaya bağlayın.

8. El aletlerini ceplerde taşımayın, bir alet çantası kullanın.

9. Herhangi bir aletin üstüne fazla basınç veya kuvvet tatbik etmeyin.

10. El aletleri ile çalışırken, gerekli hallerde gözlük, önlük, eldiven gibi koruyucu malzeme kullanın.

11. Kesici ucu yüksek hızla dönen taşınabilir aletleri kullanırken parmağınızı, elinizi, elbisenizi kaptırmamaya dikkat edin.

12. Baş üstü yüksekliğinden düşmelere karşı gerekli tedbirler alınmadan, aletleri elden bırakmayın.

13. Elektrikli, hidrolik, pnömatik ve tüm diğer el aletlerinin kullanılması sırasında özel talimata uyun.

14. Baltalar, keserler, satırlar gibi el aletlerini, daima keskin olarak bulundurun, bunların sapları alete sıkı ve sağlam duracak şekilde geçirildiğinden emin olun ve aşınmalarda uygun kılıf, askı ve muhafaza içinde bulundurun.

15. Kalemler, keskiler(saplı keskiler), zımbalar ve benzeri aletlerde, kalem uçları, keski ağızları ve zımba burunları, yapılacak işe uygun biçimde ve daima keskin olacak ve bunlar kullanılırken, uygun siperler, paravanlar veya benzeri koruyucular bulundurun.

16. Kaldıraçlar ve benzeri aletleri kullanmadığınız zamanlar, yere veya tezgâh üzerine dayalı ve dik olarak bırakmayın, yatık olarak bırakın.

17. Eğe ve törpülerin metal bileziği bulunan sağlam sapları veya başka çeşit bir tutacakları olmalı. Bu aletleri sapsız olarak kullanmayın.

18. Eğe ve törpüleri, sandık açma, çivi sökme veya sert bir cisme vurma işlerinde kullanmayın, bunlara çekiç ve benzeri aletle vurmayın eski eğelerden keski, kalem ve zımba gibi aletler yapmayın.

19. Bıçakların sapları üzerine, gerektiğinde elyaf, deri veya paslanmaz çelikten yapılmış kabza muhafazaları yapın, parmak kavramları veya kalkan koyun.

20. Kauçuğun kesilmesinde kullanılan bıçakların uçlarını, uygun şekilde yuvarlatın. 21. Krikoları, yük kaldırılırken yere sağlam bir şekilde ve dik olarak koyun. Yükler istenilen yüksekliğe kaldırıldıktan sonra, krikolar dayanıklı ve uygun takozlarla beslenmedikçe bu yüklerin altında veya üstünde çalışmayın ve yüklerin kriko ile indirilmesinde gerekli tedbirleri alın.

22. Penseler, tel makasları ve kıskaçları ile gergin tel, yay ve benzeri teller kesilirken, telin kesilen uçlarından birini uygun şekilde tespit edin.

23. Kıvılcımın tehlikeli olacağı yerlerde kullanılacak el aletleri, kıvılcım çıkartılmayacak malzemeden yapılmalı. Bu nitelikte olmayan aletleri, bu yerlerde kullanmayın.

24. Çekiç, balyoz, kalem, keski, zımba ve benzeri aletler, standartlarına uygun şekilde ve kaliteli çelikten yapılmalı. Bunların bozulan veya çapaklanan başlarını, taşlama veya eğeleme suretiyle düzeltin.

25. El aletlerinin su verme veya bilenmesi ile basım ve onarım işleri, kalifiye işçiler tarafından yapılmalı. Bunların sivri veya keskin uçlarını, kullanılmadıkları zaman uygun şekilde koruyun.

26. El aletlerini, yerlerde, merdivenlerde, geçitlerde veya işçilerin geçit olarak faydalanabileceği herhangi bir yer üzerinde ortada bulundurmayın ve bunlar için uygun dolap, askı tablosu veya en az 2 santimetre yükseklikte etekliği bulunan raflar yapın.

Son Düzenlenme Perşembe, 08 Aralık 2022 11:29

Döşemelik kumaşlar, tekstil sektöründe yer alan tüm ürün gruplarında olduğu gibi müşteri istek/talepleri ile moda akımına bağlı olarak zamanla değişmiş ve gelişmiştir.

Bu nedenle, zaman içerisinde fantezi iplik kullanımı yaygınlaşmış ve bu iplik grubundan, dokunduğunda kadifeye benzer bir görünüme sahip olması ve ekonomik olarak üretilmesi gibi birçok farklı nedenden ötürü şönil iplikler döşemelik kumaş üretiminde önemli bir paya sahip olmuştur.

Döşemelik kumaşlar; kullanım yeri göz önüne alındığında dökümlülüğü düşük, kalınlığı diğer tekstil mamullerine oranla fazla ve gramajı daha yüksek ve yüksek haslık değerlerine sahip olan tekstil mamülleridir.

Tüm tekstil mamüllerinde olduğu gibi döşemelik kumaşlarda da maruz kaldığı dış etkiye karşı mümkün olduğunca ilk halini koruması beklenmektedir. Bu nedenle; döşemelik kumaşların yüksek aşınma dayanımına sahip olması ve buna bağlı olarak yıkanan veya silinen kısımlarda renk değişimlerinin olmaması (yüksek sürtünme haslığı değerine sahip olması) istenmektedir.

Tüm bunların yanı sıra döşemelik kumaşlar mobilya sektöründe kullanıldığından, kolay şekil alması ve formunu koruması gerektiği için düşük döküm yani tok tutuma sahip olması istenmektedir.

Döşemelik kumaşlar mobilya ve otomotiv sektöründe yaygın olarak kullanılmaktadır. 

doskum1

Aşınma dayanımının yüksek olmasının yanında döşemelik kumaşların lekelenme dayanımının yüksek olması ve kolay bakım özelliği taşıması istenmektedir. Döşemelik kumaşların kullanımı sırasında lekelenme genellikle su ile olmaktadır. Bu nedenle döşemelik kumaşlarda hidrofob lifler kullanılarak kumaş üretimi ve farklı apre teknikleri ile hidrofob yüzeyler oluşturularak (su, kir, yağ iticilik apreleri) lekelenme dayanımı arttırılmaktadır.

Döşemelik sektöründe kullanılan kumaşların aşınma dayanımının yüksek olması istenmektedir. Kumaşların aşınma dayanımını etkileyen faktörlerden biri de üretimde kullanılan ipliğin özelliğidir.

Döşemelik kumaşların dokunabilirlik sınırının da dikkate alınarak belirli çözgü ve atkı sıklığında dokunması gerekmektedir. Düşük atkı ve çözgü sıklığı kumaşın dikiş kayma dayanımının olumsuz yönde etkileyeceğinden, atkı ve çözgü sıklığı değerlerinin döşemelik kumaşlarda yüksek olması gereklidir ki bu sıklık değeri de iplik numarası,cinsi,ipliğin bükümü v.b özelliklerle alakalıdır.

Döşemelik kumaşlar TS 11818 EN 14465 numaralı standartta 7 grupta sınıflandırılmıştır;

1- Düz Dokulu Kumaş: Birbiri ile 90° açı ile kesişen atkı ve çözgü iplikleri ile dokuma makinelerinde, çerçevelerin farklı hareketleri vasıtasıyla farklı desenlerde üretilen kumaşlar düz dokulu kumaş olarak adlandırılmaktadır.

2-Örme Kumaş: Yuvarlak veya düz örme makineleri yardımı ile çağlıktan beslenen ipliklerin, ilmek yapısı oluşturarak birbiri ile bağlantı yapması suretiyle elde edilir.

3-Havlı Kumaş: Düz dokulu kumaşta mevcut olan atkı ve çözgü zemin ipliklerinin yanı sıra bünyesinde hav iplik adı verilen üçüncü bir iplik bulunduran kumaşlar havlı kumaş olarak adlandırılmaktadır. Havlı kumaşlar özel 3 iplikli dokuma makinelerinde üretilebildikleri gibi, şönil iplik gibi iplik yapısında havlı yapı bulunduran iplikler ile klasik dokuma makinelerinde de üretilebilmektedir.

 4-Dokusuz Kumaş: Bilinen iplik üretim metotları ile iplik yapısına dahil edilemeyecek kadar kısa ve ince liflerin, mekanik, ısıl veya kimyasal yöntemleri ile birbirine bağlanması ile üretilen tekstil yüzeyleri dokusuz kumaş/yüzey olarak adlandırılmaktadır.

5-Tafting Kumaş: Tülbent halinde beslenen yüzeye iğne yardımıyla havlı bir yüzey kazandırılarak oluşturulan tekstil mamulleridir. Tafting yüzeylerin görünümü çimene benzetilmektedir. Tafting kumaşlar velur ve bukle yüzey olmak üzere 2’ ye ayrılmaktadır.

 6-Floke Kumaş: Flok iplik ile dokuma veya örme tekniği kullanılarak oluşturulan tekstil yüzeylerine floke kumaş denir. Flok ipliklerin aşınma dayanımı özellerinin şönil ipliğin aşınma dayanımı özelliklerinin daha iyi olduğu bilinmektedir. Flok iplik ile oluşturulan tekstil yüzeyleri yaygın olarak otomotiv ve koltuk döşemelerinde kullanılmaktadır.

7-Şardonlu Kumaş: Şardonlu kumaşlar düz olarak dokunmuş tekstil mamullerinin mekanik bitim işlemi olan şardonlama işlemine tabi tutularak elde edilen tekstil yüzeylerdir. Şardonlama işlemi ile kumaş yüzeyine lifler çekilerek havlı bir tabaka oluşturulmaktadır. Şardonlama işlemi; kumaşın bir silindir üzerinde iğneler bulunan döner tabaka ile temas etmesi ve iğnelerin kumaş yapısında bulunan lifleri kumaş yüzeyine çıkarması ile gerçekleşmektedir.

Döşemelik kumaşlar; klasik ve modern dokuma makineleri ile kadife dokuma makinelerinde üretilmektedir. Kadife kumaşlar klasik 2 iplikli dokumadan faklı olarak 3 iplik ile üretilmektedir. Bu ipliklerden ikisi klasik dokumada olduğu gibi atkı ve çözgü iplikleri diğer üçüncü iplik ise kadife kumaşın havlı yapısını oluşturan hav ipliğidir.

Kadife kumaşlar; hav ipliğinin atkı ipliği yönünde kumaşla bağlantı kurması ile oluşturulan atkı kadifeler ve hav ipliğinin çözgü yönünde kumaşla bağlanması ile oluşturulan çözgü kadifeler olmak üzere üretim tekniği açısından 2 ana başlıkta sınıflandırılabilir.

Kadife kumaşlar, jakarlı kadife dokuma makineleri ve farklı renkte hav iplikleri kullanılarak da gerçekleştirilmektedir.

Şönil iplikten üretilen döşemelik kumaşlar ise; şönil ipliğin havlı yapısından kaynaklanan görünümü nedeniyle yalancı kadife olarak adlandırılmaktadır.

Şönil iplikten üretilen döşemelik kumaşlar kadife kumaşlarda olduğu gibi ekstra bir hav ipliği kullanmak yerine; atkı ipliği olarak kullanılan şönil ipliğin kumaş yapısına dahil edilmesi ile üretilmektedir. Şönil ipliğin çözgü ipliği olarak kullanımı elverişli olmadığından kadife kumaş da olduğu gibi hav iplikleri çözgü yönünde yerleştirilememektedir. Şönil ipliklerin dokunmasında en çok tercih edilen dokuma makineleri; mekikçikli ve kancalı makinelerdir. Bu iki makine tipinden en çok tercih edileni ise kancalı dokuma makineleridir . Şönil ipliklerin dokunması yardımcı bir atkı ipliği ile beraber yapılmaktadır. Genellikle döşemelik sektöründe tercih edilen şönil ipliklerin hammaddesi; pamuk, polyester, akrilik, viskon, polipropilen ve bu hammaddelerin karışımlardır.

Son Düzenlenme Perşembe, 01 Aralık 2022 11:08

 

 

 Tahar makineleri, aynı anda lamellere, gücülere ve tarağa tahar yapabilen makinelerdir.

 

 

tahar11b

 

 

Gücü bölümü: Dokuma tezgâhının üzerinde veya ayrı bir yerde çözgü levendindeki çözgü ipliklerinin gücülerden tahar raporuna uygun şekilde geçirilmesi işlemine gücü taharı denir.

 

 

tahar13

 

 

Bu işlem tahar raporu değişmeyecek kumaş tiplerinde çözgü bitmeden diğer çözgünün iplikleri tek tek bağlandığı için yapılmaz. Tahar raporu değişecekse genellikle dokuma tezgâhında ayrı bir yerde çözgü iplikleri taharlanır. Burada önemli olan tahar planında belirtilen sıraya çok dikkatli bir şekilde bağlı kalarak taharı yapmaktır. Aksi halde bir sıra atlaması örgü yapısını bozacağından telafisi çok zor olan kumaş hatasına neden olur. Dokuma dairelerinde taharlamadan amaç öncelikle tahar planına göre çözgü ipliklerinin gücülerden tek tek geçirilmesidir. Bu işlem dokunacak olan kumaşın örgüsüne göre çıkarılan tahar planına göre yapılır.

 

 

tahar12

 

 

Gücüler iki magazin yolunda grup halinde sıralanır. Gücüler konveyör bant üzerine nakledildikten sonra ayırma tertibatı gücüleri birer birer ayırır. Bu daha sonra gücüleri taharlama pozisyonuna getirir. Taharlamadan önce tarak ve gücü optik merkezleme ile ortalanırlar. Taharlanmış gücüler duruma göre istenen gücü çerçevesine veya gücü taşıma çubuğuna alınır. İticiler gücüleri çerçeveye veya gücü taşıma çubuklarına doğru tahar raporuna göre iter.

 

 

tahar14

 

 

İplik bölümü: Çerçeve üzerinde gergin halde bulunan çözgü tabakasından iplikler bir ayırma ünitesi kullanılarak birer birer ayrılır ve tahar kancasına sunulur. Bu kanca taraktan, gücüden ve lamel gözünden geçerek ipliği aldıktan sonra geri döner. Lamelden, gücüden ve taraktan geçerek taharlama yaptıktan sonra iplik kancadan dışarı bırakılır ve emici meme tarafından tutulur, iplik sensörü ipliğin doğru olarak taharlanıp taharlanmadığı kontrolünü yapar.

Lamel bölümü: Çözgü dokuma makinesine bağlandıktan sonra çözgü ipliklerinin dokuma işlemi sırasında kopuşlarının tek tek kontrolü amacıyla lamel dizme işlemi yapılır. Lameller, çözgü hazırlama veya dokuma sırasında her çözgü teline bir adet asılmış olan tel veya madeni dar ve kısa çözgü elemanıdır. Lamel tertibatının iyi görev yapabilmesi için çözgü gerilimi iyi ayarlanmış olmalıdır. Lamellerin açık veya kapalı tipleri vardır. Kapalı lameller daha çok otomatik tahar makinesiyle taharlanan çözgülerde kullanılır. Açık lameller, çözgü dokuma makinesine yerleştirildikten sonra dizilir. Lameller 4–12 sıra halinde yan yana dizilirler. İşletmelerde en çok kullanılan 4–6–8 sıralı lamellerdir. Bunun üzerindeki sıra sayıları ipek dokumacılığında kullanılır. Eğer bir çözgü ipliği koparsa buna takılı olan lamel aşağıya lamel çubuklarının üzerine düşerek makineyi durdurur. Lameller aşağıya düştüklerinde lamel testeresi de denilen çubukların hareketini engelleyerek makinenin durmasını sağlamaktadır. Otomatik lamel dizme makineleri genellikle çözgü taharlandıktan sonra yani açık lameller için kullanılır. Çözgünün 1’e 1çapraza alınmış olması şartı vardır. Çeşitli lamel genişliklerine göre kolaylıkla değişebilen bataryalar vardır.

 

 

tahar15

 

 

Lamel eksik olduğu veya iplik ayrılmadığı zaman otomatik olarak makine durur ve sinyal lambası hatanın olduğunu gösterir. Bu makineler saatte 8000 iplik üzerine lamel dizebilir. Lamel grubu lamel magazininde hazırlanır. Lamel ayırıcı, lamelleri ayırır ve bunlar daha sonra lamel çevirici ile tutulur ve taharlama pozisyonuna getirilir. İplikler taharlandıktan sonra lameller, lamel kızaklarına alınır. İstenilen lamel testeresine itilir ve dizilir.

 

 

tahar16

 

 

Tarak bölümü: Taraktan alma da tahar raporunda belirtilen bir dişten kaç çözgü ipliği geçeceğini gösteren işaretlere göre yapılır. Tarak, taharlama boyunca tarağı nakleden tarak taşıma birimi üzerine monte edilir. Optik tarak izleme ve kontrol, tarak inceliğine ve istenilen diş adedine göre tarak taharını kontrol eder. Tarak bıçağı dişler arasından girer, dişleri oldukça geniş açar ve böylece tahar kancasının ve ipliğin engellenmeden geçmesini sağlar

Gücülerden geçirilmiş çözgü ipliklerini, tahar planında belirtilen sayılarda tarak dişlerinden geçirme işlemidir. Her tarak dişinden geçirilen çözgü ipliği sayısı kumaş enine ve çözgü sıklığına bağlıdır. Tarak dişinden geçecek iplik sayısı ve tarak numarası yani taraktaki diş sıklığı çözgü sıklığına bağlı olarak seçilir. Bu işlem tek kişi tarafından küçük tığı benzeri aletle yapıldığı gibi otomatik veya yarı otomatik tahar makinelerinde de yapılmaktadır.

Kontrol kabini: Bu kabin, sistemin elektrik kontrolünü ve operasyon için gerekli bütün voltajı sağlayan merkezi güç kaynağını barındırır. Hiyerarşik yapıya sahip olan kontrol sistemi, işlemci modüller üzerinden motorlar ve aşamalı digitizerler ile irtibat kurar. Ayrıca dağıtım devreleri üzerinden de selonoid valflar ve sensörler ile irtibat sağlar.

 

 

tahar17

 

 

Operatör konsolu: Tahar makinesi operatör konsolunda bulunan bir klavye ile kumanda edilir ve programlanır. Ekran, istenen bilgileri o ülkenin dilinde metin halinde ve kısmen grafik formunda gösterir. Makinenin durumu ve taharlama işleminin aşamaları her an görülebilir. Tahar raporunu ve parametrelerini programlama da operatör konsolu üzerinde gerçekleştirilir. Operatör konsolu, ayrıca makinenin çalışması ve bakım bilgisi hakkında istatistiksel veriler sağlar. Gerektiği takdirde makine acil stop düğmesi ile hemen durdurulabilir. Konsolun kapağının altına yerleştirilmiş bulunan ana bilgisayar ve disket sürücü mevcuttur.

 

 

tahar18

 

 

Tahar makineleri olarak işletmelerde klasik kartonlu tahar makineleri de kullanılmaktadır. Bu tip tahar makineleri için dokuma makinelerinde ağızlık açma sistemlerinde kullanılan armür kartonları bulunmaktadır. Bu kartonların görevi dokunacak olan kumaşın örgüsünün taharını sonsuz karton üzerine işleyerek tahar makinesinde, taharlama işlemi yapılırken hangi çerçevenin çözgü ipliğini üzerinde bulunduracağının tespitini gerçekleştirmektir.

 

 

tahar19

 

 

Dokunacak olan kumaşın örgüsüne göre hazırlanacak tahar kartonunun mekanik tahar makinesinin karton yuvasına monte işlemi yapılır. Bu rapor doğrultusunda alınan hareketle iğneler yardımıyla uygun çerçeveye çözgü ipliği içinden geçirilmiş olan gücü ilave edilir. Mekanik tahar makinelerinde yapılacak tahar işleminde bilgisayar destekli bir çalışma yoktur. Genellikle işlemlerin çoğunluğu çalışan personel tarafından yürütülmektedir. Tahar makinesinin mekanik olması modern tahar makinelerine göre zaman kaybına neden olmaktadır.

 

 

tahar20

 

 

Tahar Makinesinde Taharlama Yapma

Modern tahar makineleri lamellere, gücülere ve tarağa aynı anda tahar yapabilecek şekilde imal edilmektedirler. Çözgü, taharlama işlemi boyunca tahar nakil arabasında kalır. Kıskaçlar yardımıyla alttan ve üstten sabitlenir. İşlem tamamlandıktan sonra tahar arabası tezgâhın içine sürülür ve tahar makinesine bağlanır. Makine üzerinde taharlama işlemi boyunca tüm işlemlerin takip edildiği elektronik bir ekran mevcuttur. Makinede normal taharlama prensibi olarak her gücü gözünden bir çözgü teli geçirilmektedir. Ancak kenarlarda gücü gözünden farklı sayıda çözgü teli geçirilecekse işçi tarafından makineye bu talimat girilmelidir.

 

 

tahar21

 

 

Çözgülerin lamel ve gücü gözlerinden geçirilmesi işlemi için esnek bir tığ kullanılır. İplikler, lameller ve gücüler teker teker tutucular tarafından alınır, işleme hazır duruma getirilir ve taharlaması yapılır. Tahar planları elektronik olarak transfer disketleri veya merkezi aktarma ağı tarafından makineye verilebilir. Bu bilgiler kontrol terminali tarafından planlanır ve muhafaza edilir. Taharlama işlemi tamamlandıktan sonra tahar makinesi sistemden ayrılır, çözgüler dokuma makinesine yerleştirilmek üzere tahar arabasında kalır.

Tahar işlemi tamamlandıktan sonra çözgü levendi, çerçeveler, tarak ve lameller tahar arabası tarafından taşınır ve dokuma makinesine yerleştirilir. Bu sistem dokuma makinelerinin sökülmesi ve taşınması amacıyla da kullanılabilmektedir.

Tahar Makinesinin Çalışması Sırasında Dikkat Edilecek Hususlar

Tahar işlemi yapılırken çeşitli sebeplerden dolayı istenmeyen hatalar oluşabilmektedir. Bunlar çapraz hatası, lamel diziminde atlama hatası, gücü tahar hatası, tarak taharı hatası ve tarak izi gibi hatalardır. Bu hataların geneli el ile yapılan tahar işleminde karşımıza çıkmaktadır. Makine ile yapılan tahar işleminde bu hatalar göz önünde bulundurularak daha hassas çalışma sonucunda kaliteli ürün yapılabilmesi sağlanacaktır. Mekanik tahar makinelerinde tahar elemanının özellikle gücü ve tarak tahar işleminin yapımında sürekli gözlem yapması ve hataları anında çözmesi şarttır. Tam otomatik tahar makinesinde yapılacak belli başlı kontroller aşağıda sıralanmıştır:

1- İlik algı ayarı kontrolü,

2-Lamellerin kontrolü,

3-Gücü kontrolü,

4-Tahar iğnesinin kontrolü

5-Dokuma tarağının kontrolü,

6-Çözgü uçları tahar kontrolü,

7-Rapor tekrarları kontrolü

 

Son Düzenlenme Perşembe, 01 Aralık 2022 11:19

 

 

Tahar çözgü dairesinden gelen çözgü levendinin üzerindeki çözgü ipliklerinin belirli bir plan doğrultusunda (tahar planına göre) gücü gözlerinden ve dokuma tarağının dişlerinden geçirilmesi olarak tarif edilmektedir. Bu işlem el ile ya da makine ile yapılır.

El ile yapılan tahar işleminde hataların oranının yüksek olması ve işlemin daha fazla zaman alması işletmeleri gelişmiş

 elektronik donanımlı makinelerin ve sistemlerin kullanılmasına sürüklemiştir. Otomasyona geçmemiş küçük dokuma işletmelerinde elle yapılan tahar işlemlerinde sıkça rastlanan hatalar şunlardır;

1-Çapraz hatası

2- Lamel dizim hatası

3- Gücü tahar hatası

4-Tarak tahar hatası

5- Tarak izi.

Tahar hataları genellikle gücü taharı haricinde fark edildiğinde kolayca düzeltilebilmektedir. Fakat işletmeler için maddi kaynakların ulaşılmasından daha önemli olan zaman kaybına sebep olmaktadır.

Tahar Yapmada Kullanılan Malzemeler

Tahar işleminde çözgü dairesinde alınan, üretilecek kumaşın özelliklerine uygun duruma getirilmiş çözgü leventleri üzerinde işlem yapılır.  Tahar işleminde ve diğer hazırlık işlemlerinde bir önceki yapılan işlemin hatasızlığı üzerine devam edileceğinden taharda kullanılacak çözgü ipliğinin, çözgü dairesinden gerekli bilgilerin ve uyarıların belirtildiği şekli ile tahar dairesinde zarar verilmeden nakli sağlanmalıdır.  El ile tahar yapma işleminde işlemin kolay ve rahat çalışılabilmesi için üzerinde tahar yapılan tahar sehpası, çerçeveler, gücüler, lameller, dokuma tarağı, tarak ve gücü tığı gibi yardımcı parçalar kullanılmaktadır.

 

 

tahar3

 

 

El ile tahar yapma işlemi, iki işçi tarafından kontrollü şekilde yapılır. El ile yapılan tahar işleminde bütün çerçeveler tahar sehpasına asılır. Sehpanın arkasındaki tahar arkacı denilen işçi plana göre iplikleri sırasıyla tek tek sehpanın önünde duran tahar öncü denilen işçiye uzatır. Tahar öncü, gücü tığı ile tahar arkacının vermiş olduğu çözgü ipliklerini tek tek gücü gözünden geçirir. Gücü taharına birinci çerçevenin sol tarafından başlanır. Bu işlemde dikkat edilmesi gereken, tahar raporuna uygun şekilde hareket edilmesidir. İkinci işlem de gücülerden alınmış çözgü ipliklerinin dokuma tarağı dişlerinden geçirilmesidir.

 

 

tahar4a

 

  

Tahar Sehpası

Tahar işleminin üzerinde yapıldığı, metal aksamdan oluşan basit çalışma ortamı sağlayan sehpalardır. Tahar işleminin yapılması için öncü ve arkacı diye isimlendirilen iki elemanın çalışabildiği sistemdir

Çerçeveler

 

 

1cerceve

 

 

Dokuma makinelerinde ağızlığın açılmasında üzerinde bulunan gücülerin ve bu gücülerin gözlerinden geçirilen çözgü ipliklerinin istenilen aşağı yukarı hareketini (üretilecek kumaşın örgüsüne uygun) yapmasında kullanılan en önemli parçalardır. Dokunacak kumaşın örgü raporuna göre üzerinde bulunacak gücü sayısı değişmektedir. Çerçevelerin üzerine yüklenecek gücü sayısı çerçeve enine ve dokuma makinesinin tipine göre değişebilmektedir.

Gücüler

 

 

2gucu

 

 

Çözgü ipliklerinin çerçevelere gruplar halinde takılı olarak bulunmasını sağlayan veya jakar sisteminde serbest olarak bulunan metal aksamlardır. Üstünde bulunan gücü gözü adı verilen delikten çözgü ipliklerinin geçirildiği metal tel ya da plakalardır. Çözgü ipliklerinin ağızlığı oluşturabilmesi için örgü hareketine göre aşağı yukarı yönlenmesi gerekmektedir. Bu hareketin çerçeveler aracılığı ile çözgüye ulaştırılmasını sağlayan ağızlığın oluşmasında önemi yüksek olan bir tahar elemanıdır.

Lameller

 

 

1lamel

 

 

Lameller çözgü kontrol sisteminin bir parçasıdır. Lamel atma işlemi de taharcılar tarafından yapılır. Her bir çözgü teline bir adet olmak üzere tüm çözgülere lamel atılır. Lamel atma işlemi çözgüler makineye alınıp, bağlandıktan sonra yapılır. Çözgü ipliklerinin kopuşlarını kontrol etmek amacıyla mekanik veya elektrikli bir sistemle kombine çalışarak çözgü ipliği koptuğu anda dokuma makinesinin durdurulmasını sağlarlar. Lameller yapı olarak alt kısmı açık ya da kapalı olarak üretilirler. Testere adı verilen metal levhalar üzerinde görevlerini yerine getirirler. Altı açık olan tiplerin makineye takılması tahar işlemi bittikten sonra mümkündür. Kapalı tipler ise tahar işlemine başlanmadan çözgü ipliklerinin lamel gözlerinden geçirilmesi işleminden önce yapılmalıdır.

Dokuma Tarağı

 

 

tahar9

 

 

Çözgü ipliklerinin dokunacak kumaşa düzgün ve homojen olarak dağılımını sağlayan dokuma makinesi parçasıdır. Kumaşın eninin, sıklığının ayarlanmasını sağlamaktadır. Çeşitli metal ve plastik maddelere uçlarından tutturulmuş ince metal plakalardan yapılırlar. İki metal plaka arasındaki boşluğa tarak dişi denir. Bu boşluğun 10 cm’deki adedi tarak numarası olarak ifade edilir. Tarakların sıklığa göre ayrımında tanımlanmasına yardımcı olur. Tarağın sıklığının artması üretilecek kumaşın sıklığının oranının büyük olması anlamına gelmektedir. Tarak, dokuma makinesi için değiştirilebilen sıklıklarda yapılan seyyar bir yardımcı parçasıdır. Tarak numarası seçilirken kumaşın eni, çözgü sıklığı, örgü raporu, çözgü renk raporu, çözgü ipliklerinin kalınlığı ve düğümlerinin oluşturduğu kalınlık dikkate alınarak yapılmalıdır.

Tarak ve Gücü Tığı

 

 

1gucutigi

 

 

Dokuma makinesinde üretim sırasında meydana gelebilecek kopuşlarda ve tahar işlemi yapılırken dokuma hazırlıkta çözgü ipliklerinin tarak ve gücülerden geçirilmesinde kullanılan metalden imal edilmiş yardımcı tahar elemanıdır. Tarak çekeceği ve gücü çekeceği olarak adlandırılırlar. Her bir tahar ve dokuma elamanın çalışma sırasında yanında bulundurması gereken el aletidirler.

 

 

tahar10

 

 

El ile Lamel Dizimi

Çözgü ipliklerinin testereler adı verilen metal levhalar üzerine dizili lamellerin içinden geçirilme işlemidir. Lamellerin altı açık olanında çözgü ipliği lamelin deliğinden geçirilip testere üzerine uygun şekilde yuvasına bırakılır. Alt tarafı kapalı olan lameller ise önce testerelerden geçirilip çözgü ipliği, lameller testere üzerinde iken lamel gözünden geçirilir.

El ile Gücü Taharı Yapma

 

 

1gucutahari

 

 

El ile gücü taharı yapılırken iki elemanın ortak çalışmasına gereksinim vardır. Görev dağılımında birinci eleman örgü raporuna göre gücü sıralamasına (çerçeveler dâhil) uyarak elindeki gücü tığını gücü gözünden geçirip ikinci elemanın vereceği çözgü ipliğini çekerek tamamladığı işlemdir. Yapılan işlem basit olmasına rağmen çok dikkat edilmesi gerekir. Yapılabilecek hataların tekrar çözümü zaman kaybına sebep olacaktır. Ayrıca telafi edilmemesi, dokunacak kumaşın görüntüsünün istenen örgü dışında bir yapıda üretilmesine yol açacaktır.

El ile Tarak Taharı Yapma

 

 

1taraktahari

 

 

Çözgü ipliklerinin örgü raporuna göre açılan ağızlık içerisinden geçirilmesinden sonra kumaş sathına sıkıştırılmasını sağlayan tarak, tefe denilen mekanizma üzerinde yer almaktadır. Kullanılacak tarağın içerisinden geçirilecek olan çözgü ipliklerinin tek ya da daha fazla sayıda olması gerekli hesaplamalardan sonra dikkat edilmesi gereken önemli işlemlerin başında bulunmaktadır. Ayrıca tarağın toplam çözgü tel sayısının tek veya daha fazla sayıda içinden geçmesi pozisyonu düşünülerek yeterli kapasitede olması gerekmektedir. Tarak üzerinde tarak eninde fazlalık kalacaksa bu kısım tarağın tek tarafında bırakılmaz bu boşluk hesaplanarak her iki tarafa eşit oranda bırakılır. Çözgü iplikleri için tarak üzerindeki kullanılan ene faydalı tarak eni denilmektedir. Tarak için gerekli hesap işlemlerinden sonra tarak çekeceği kullanılarak çözgü iplikleri sol ya da sağ tarafından başlanarak tarak taharı gerçekleştirilir.

 

 

 

 

Son Düzenlenme Salı, 08 Şubat 2022 17:47

 

 

Dokumada çözgü ipliklerinin belirli kurallara göre çerçevelerdeki gücü gözlerinden ve tarak dişleri arasından geçirilmesi işlemine tahar denir. Tahar işleminin ilk aşaması gücü taharı, ikinci aşaması ise tarak taharıdır. Bu iki işlemin de bir plan sisteminde gösterilmesi gerekmektedir. Tahar planı, gücü ve tarak planını temsil etmektedir.

 

tahar1ab

 

 

 Tahar planı, bir örgünün en az kaç çerçeve ile dokunabileceğini ve hangi çözgünün hangi çerçevede yer alması gerektiğini gösterir. Desen kâğıdında örgünün üst ya da alt kısmında yer alır.

 

 

tahar36

 

Tahar planı, dokunacak olan örgünün raporu esas alınarak çizilir. Tahar planı çiziminde temel kural örgü raporundaki aynı hareketi (aynı bağlantı şekli veya aynı çözgü ipliği hareketi ) yapan çözgülerin belirlenmesi ve bu çözgülerin aynı çerçeveye ait olduğunun belirtilmesidir.

Desen kağıdında dolu ile gösterilen noktalar çözgü ipliğinin atkı ipliğinin üstünden geçtiğini gösterir. Boş olan noktalar ise atkı ipliğinin çözgü ipliğinin altından geçtiğini gösterir.

Örneğin; bez ayağı örgüsünü oluşturan tek numaralı (1.3.5.7...) çözgü iplikleri aynı hareketi yani aynı bağlantıyı yaptığından aynı çerçevede toplanır. Benzer şekilde, çift numaralı (2.4.6.8...) çözgü iplikleri de grup oluşturarak ayrı bir çerçevede yer alır. Bez ayağı örgü raporunda iki farklı çözgü hareketi bulunduğundan bez ayağı örgüsü en az iki çerçeve ile dokunur. Bu durumda herhangi bir örgünün dokunabilmesi için gereken çerçeve sayısı, örgü raporunda bulunan farklı çözgü hareketi sayısına eşittir. Tahar planının desen kâğıdına çiziminde genellikle kullanılan yöntem tahar planının örgü raporunun üzerinde yer alması ve her çerçeve için bir satır ayrılmasıdır. Çözgü ipliğini gösteren sütun ile ait olduğu çerçeveyi gösteren satırın kesiştiği noktadaki karenin içi doldurulur. Aynı işlem örgü raporundaki tüm çözgüler için tekrarlanarak tahar planı çizilir.

Tahar planı çizilirken çerçevelerin numaralandırılması, dokuma makinesi veya numune dokuma tezgâhının çalıma şekline göre iki şekilde yapılabilir.

Numaralandırma kumaşa en uzak çerçeveden başlayarak numaralandırma yapıldığında desen kâğıdında, yukarıdan aşağı doğru her satır bir çerçeveyi temsil eder. Çözgü ipliğini gösteren sütun ile ait olduğu çerçeveyi gösteren satırın kesiştiği noktadaki karenin içi doldurulur.

 

 

tahar26b

 

Numaralandırma kumaşa en yakın çerçeveden başlayarak yapıldığında desen kâğıdında, aşağıdan yukarıya doğru her satır bir çerçeveyi temsil eder. Çözgü ipliğini gösteren sütun ile ait olduğu çerçeveyi gösteren satırın kesiştiği noktadaki karenin içi doldurulur.  

 

 

tahar34

 

 

Tahar planı oluştururken aynı hareketi yapan çözgüler, çerçeve üzerine düşen yükü azaltmak amacıyla birden fazla çerçeveye dağıtılabilir. Yani toplam çözgü ipliği sayısını kullanılacak çerçeve sayısına bölersek her çerçeve başına düşen çözgü ipliğini tespit etmiş oluruz. Bu durumda çerçeve sayısı örgü raporundaki çözgü sayısının katları olmalıdır. Örneğin, bez ayağı örgüsü 2 çerçeve yerine 4, 6, 8... çerçeve ile dokunabilir. Ancak farklı bağlantı şekilleri olan çözgüler, kesinlikle aynı çerçevede toplanamaz.

 

 

tahar33

 

 

TARAK PLANI

Tarak planı tarağın bir diş boşluğundan kaç adet çözgü ipliği geçmesi gerektiğini gösterir. Tarak planı desen kâğıdında tahar planı ile örgü raporu arasıda yer alır. Tarak planında desen kâğıdının yatay yönde her bir karesi bir çözgü telini gösterir. Bir diş boşluğundan geçecek tel sayısı kadar karenin yan yana içi doldurulur. Yan yana bulunan iki diş boşluğunun karışmaması için örgü raporu boyunca iki satır kullanılır.

 

 

tahar27

 

 

Yan yana iki adet kare dolu olarak gösterilmiş ise ; tarak taharı yapılırken her diş boşluğundan ikişer çözgü teli alınacaktır.

Bir adet kare dolu olarak gösterilmiş ise ; tarak taharı yapılırken her diş boşluğundan birer çözgü teli alınması gerektiği belirtilmiştir.

Diş boşluğundan geçen tel sayısı genellikle örgü raporuna uygun olarak seçilir. Örneğin; bez ayağı örgülü bir kumaş için bu sayı 2, 1/2 dimi örgülü kumaş için 3,5・li saten örgülü kuma için 5 olabilir. Bunun dışında çözgü sıklığı, istenen kumaş özelliği ve kullanılan iplik özelliği gibi kriterler de göz önünde bulundurulur. Örneğin; tül ve organze türü kumaşlarda çözgü ipliklerinin düzgün dağılımı için her diş boşluğundan birer tel alınması uygun olmaktadır. Bazı kumaşlarda, kumaş enince farklı bölgelerde farklı çözgü sıklıkları oluşturmak gerekebilir. Bu durumda tarak taharı yapılırken diş boşluğundan geçen tel sayısı sabit kalmaz. Sürekli tekrar eden bir tarak raporu oluşturacak şekilde değişiklik gösterir.

 

 

tahar38a

 

 

tahar37

 

Son Düzenlenme Pazartesi, 07 Şubat 2022 21:03
 
 
 
2atki 
 
 
 

Atkı dokumacılıkta kumaşı oluşturan iki iplik sisteminden kumaşın enine doğru yerleşenleri tanımlar. Atkı iplikleri, çözgü iplikleriyle dik açılıdır.
Mekikli dokuma tezgahlarında; mekik içine yerleştirilen atkı masurasının sarılma işlemine atkı hazırlama denir.
Mekiksiz tezgahlarda ; atkılar direk bobinden beslendiğinden atkı hazırlama bölümüne gerek kalmamıştır.
Atkı sarımı:  masuralı atkı sarma ve tulum tipi atkı sarma makinelerinde yapılır. 
 
Masuralı atkı sarma makineleri: İnce ipliklerin sarılmasında kullanılır. Bu sistemde atkı ipliği ağaç, plastik veya karton masuralar üzerine sarılırlar. Masura dönerek ipliği sararken sarımı düzgün yapmaya yarayan travers (ileri-geri) hareketi verilir. Masura üzerine iplik sarıldıkça iplik rehberi ileri doğru kayar. Masura boyu istenilin boya ulaştığında iplik rehberi iğ dönüşünü durduran mekanizmaya değdiğinden iğ dönüşü durdurulur
 
Tulum atkı sarma makineleri: Genellikle kalın ipliklerin sarımında kullanılır. İplik makine üzerinde bir iğe sarılır .Sarılan ipliğe koniklik vermek için konik bir rehber vardır. İğ dönerek sarma işlemini gerçekleştirir. İğ dönerken travers çubuğu ileri geri hareket ederek sarımın düzgün olmasını sağlar. Masura sarıldıkça konik elemanın baskısıyla sarılan kısım sağa kayar ve masura istenilen boya ulaştığında avara düşürücü sarımı durdurur.
Modern dokuma makinelerinde sistem farklıdır. Atkı ipliği ağızlığın içine mekikçik (projektil), rapier, havajet, sujet sistemleriyle atılır.Atkı atma miktarı bu yöntemlerle dakikada 600 atıma kadar ulşamıştır. Atkı bobinden silindir üzerine sağılır. Silindirden de darbesiz ve sabit hızla ağızlık içine alınır. Fren tertibatı dokuma makinesinin ritmine uygun olarak atkı ipliğini serbest bırakır veya frenler
.
 
 
Son Düzenlenme Pazartesi, 07 Şubat 2022 16:57

Dokuma makinelerinde, atkının atılmasından önce çözgü ipliklerinin iki tabakaya ayrılarak oluşturduğu, üçgen kesitli tünele ağızlık adı verilmektedir. Açılan her ağızlık içinden kaydedilen atkı ipliğinin üstünde veya altında bulunması gereken çözgü ipliklerinin belirlenmesi için çeşitli sistemler geliştirilmiştir. Bu sistemlerden her biri ağızlık açma sistemlerini oluşturmaktadır.

 

 

01eksantrik

 

 

Ağızlık açma sistemleri, kumaşın dokunma kalitesini ve makinenin kullanışlılık derecesini belirler. Bu bakımdan dokuma örgüsünün sade veya karmaşık olması, örgü raporunun genişliği ve yüksekliği birinci derecede ağızlık açma sistemine bağlı olmaktadır.
Dokuma makinelerinde çözgülerin ağızlık oluşturabilmesi için gücü tellerinden geçirilmesi gerekir. Gücü tellerinden geçirilen çözgüler, atkı ipliğinin her atılışından önce gruplar hâlinde aşağıya veya yukarıya hareket ettirilir. Çözgülere verilen bu hareket ile oluşan bu boşluktan, atkı ipliği atılarak kumaşın oluşması sağlanır. Ağızlığın oluşturulabilmesi için en az iki çerçeveye ihtiyaç vardır.
Ağızlık iki bölümde adlandırılır.
Ön ağızlık: Dokuma makinesinde taraktan dokunan kumaşa kadar olan bölüme verilen addır. Bu bölüm atkı taşıyıcının rahatça geçebileceği ölçülerde olmalıdır.
 
 
 
02eksantrik
 
 
 
 
Arka ağızlık: Dokuma makinesinde gücülerden tarağa kadar olan bölüme verilen addır.
 
 
 
 
03eksantrik
 
 
 
 
AĞIZLIK ÇÖZGÜ İPLİKLERİNİN HAREKET ETME BİÇİMİNE GÖRE :
üçe ayrılır :
1-Üst ağızlık: Armürlü tezgâhlarda, bir kısım çözgü iplikleri yatay duruş noktasından yukarı kaldırılır, geri kalan çözgü iplikleri yatay duruş noktası hizasında bırakılır ise açılan bu ağızlık şekline üst ağızlık adı verilir.
2-Alt ağızlık: Çözgü ipliklerinin bir kısmının yatay duruş noktasından aşağıya indirilmesi, geri kalan çözgü ipliklerinin yatay duruş noktasında bırakılması ile oluşturulan ağızlık şekline alt ağızlık adı verilir.
3-Tam ağızlık: Çözgü ipliklerinin bir kısmının yatay duruş noktasının üstüne çıkarılması, geri kalan çözgü ipliklerinin yatay duruş noktasının altına indirilmesi ile oluşturulan ağızlık şekline tam ağızlık adı verilir.
 
MAKİNENİN AĞIZLIK ELDE ETME ŞEKLİNE GÖRE ĞIZLIK AÇMA TİPLERİ :
üçe ayrılır:
1-Açık ağızlık: Dokuma makinelerinde sadece yer değiştirecek olan çerçevelerin hareket ettiği sistemdir. Yani birinci atkıda yukarıya veya aşağıya hareket eden çerçeveler ikinci atkıda da aynı hareketi yapacaklarsa yerlerinde kalır. Bu durumda tefe atkıyı sıkıştırdığı zaman ağızlık açık kalır. Bu tip ağızlık açan makinelerde atkı sıklığı az olan kumaşların dokunması tercih edilir.
2-Yarı açık ağızlık: Bu sistemde iki tip uygulama gerçekleştirilir. Bunlardan biri, aşağıda kalan çerçevelerin sabit kaldığı, üst ağızlıktaki çerçeveler de dâhil olmak üzere diğerlerinin hareket ettiği sistemlerdir. Üst ağızlık oluşturan ağızlık açma sistemlerinde daha çok görülen bir uygulamadır. Diğer bir yöntem ise üst ağızlık oluşturan çerçevelerin tamamen aşağıya yani sıfır noktasına kadar inmeden beklediği, diğer çerçevelerin normal hareket ettiği uygulamadır.
3-Kapalı ağızlık: Makinede, atkı atıldıktan sonra bütün çözgü ipliklerinin aynı hizaya geldiği uygulamadır. Yani tefe en geri noktadayken tamamlanan atkı atma sonrasında çerçeveler normal duruş noktasına (sıfır noktasına) dönerek ağızlık kapatılır. Alt ve üst çözgüler arasına sıkışan atkı ipliği, tefenin atkıyı kumaşa doğru itmesiyle sıkıştırılır. Kapalı ağızlıklı dokuma tezgâhlarında, atkı sıklığı fazla olan kumaşlar dokunur.
 
AĞIZLIK YÜKSEKLİĞİ VE DOKUMA MAKİNELERİNDE DÜZGÜN AĞIZIK OLUŞTURMA
Dokuma işlemi sırasında ağızlıkların düzgün açılması dokuma üretkenliği için son derece önemlidir. Düzgün açılmış bir ağızlık, atkı taşıyıcı elemanın çözgü ipliklerine takılarak meydana getirdiği kopuşlara fırsat vermeyecektir. Bunun yanı sıra çözgü ipliklerinin gereğinden fazla gerilmelerinin önüne geçilecektir.
Ağızlık oluşumu için yapılacak ideal çerçeve ayarı, birinci çerçeveye daha fazla hareket vermektir. Ağızlığın açılmasında bütün çerçeveleri eşit seviyede ayarlayacak olursak iyi bir ağızlık şekli elde edemeyiz. Çünkü yukarıya kalkmış ve aşağıya inmiş olan iplikler aşağıya ve yukarıya eşit seviyede hareket ettikleri için ağızlıkta aynı hizada bulunmayacaktır. Açılan ağızlıktaki ipliklerin aynı hizada bulunmaması atkı taşıyıcının geçmesini zorlaştıracak ve sürtünmeden dolayı çözgü kopmaları oluşacaktır. Aşağıda  bu tip bir ağızlık görülmektedir.
 
 
 
 
04eksantrik
 
 
 
 
 
Şekilde  gibi, birinci çerçeveden itibaren küçük numaralı çerçeveleri daha fazla kaldırarak mekiğin geçeceği düzgün bir ağızlık oluşturulur. Görüldüğü gibi alt ve üst ağızlığı oluşturan iplikler ön ağızlıkta tek bir iplik gibi durmaktadır. Bu durumda çözgü kopmaları önlenmektedir. Çünkü çözgü iplikleri bütünlük kazanmış, takımlara neden olacak düzgünsüzlükler oluşmamıştır.
 
 
 
 
05eksantrik
 
 
 
 
Eksantrikli ve armürlü ağızlık açma sistemi ile çalışan makinelerde üretilecek kumaş için çerçevelere verilecek hareket yönü önemlidir. Özellikle çerçevelerin eski yerini alması bakımından çerçevelere verilen hareket iki şekildedir.
 
>>>> POZİTİF ÇERÇEVE HAREKETİ
Ağızlık oluşumu, çerçevelere güç uygulanarak hareket verilmesiyle meydana gelir. Dokuma makinelerinde kullanılan enerjinin büyük kısmı ağızlık oluşturmak için çerçevelere hareket verilmesine yönelik olarak kullanılmaktadır. Pozitif çerçeve hareketi ile ağızlık oluşturan sistemlerde, çerçevelere sadece oluşturulması için değil, kapatılması için de ağızlık oluşturma tertibatından hareket verilir. Bu sistemlerde, enerji harcaması artmakla birlikte, hareketin devamlılığı ve seriliği, makinenin devriyle uyum içinde olur. Şekilde pozitif ağızlık açma sistemi ile oluşturulmuş ağızlıkta çerçevelerin konumu; ağızlık açma tertibatı tarafından a çerçevesi yukarıya, b çerçevesi aşağıya çekilmiştir. Ağızlık bir kısım çözgü ipliklerinin yukarıya kalkması ve diğerlerinin de aşağıya inmesi ile oluşur. Bütün çözgü iplikleri hareketli olduğu için sürtünme nedeniyle kopuşlar olabilir.
 
 
 
 
 
06eksantrik
 
 
 
 
>>>> NEGATİF ÇERÇEVE HAREKETİ
Bu tip sistemlerde, çerçevelere hareket genellikle tek yönde uygulanır. Negatif çerçeve hareketi veren sistemlerde tercih edilen uygulama, ağızlık açma tertibatının çerçevelere yukarı hareket vermesidir. Üst ağızlık açan çerçevelerin geriye gelmeleri, çerçevelere bağlanan yaylar veya ağırlıklar aracılığıyla olur. Ağızlık açma sistemi, çerçevelerin geri hareketi için enerji harcamaz. Yüksek hızlarda kullanıma uygun olduğu için modern dokuma tezgâhlarında tercih edilen bir sistemdir. Şekilde geri çekme yaylarının yatay yerleştirilmiş olduğu sistem görülmektedir.
 
 
 
 
07eksantrik
 
 
 
Şekil de ise hareket kolları ile negatif çerçeve hareketi, şematik olarak gösterilmiştir. Her iki tertibatta da geri çekme işlevi, ağızlık açılması ile gerilen mekanizmalar tarafından gerçekleştirilmektedir.
 
 
 
 
08eksantrik
 
 
 
 
Şekil de negatif ağızlık açma sistemiyle oluşturulmuş gücülerin konumu, (a) çerçevesi yukarı kalkmış, (b) çerçevesi sabit kalmıştır. Jakarlı ağızlık açma tertibatları negatif ağızlığı açar. Gücülerin altında asılı olan ağırlıklar, gücülerin serbest kaldıklarında ilk konumlarına gelmelerini sağlar. Negatif ağızlık açma sistemi özellikle yüksek hızla çalışan dokuma makineleri için çok uygundur. Modern dokuma makinelerinde hafif ve orta ağırlıktaki düz kumaşların dokunmasında negatif ağızlık hareketi eksantrikle veya armürle sallanarak kullanılır. Çözgü ipliklerindeki sürtünme minimumdur. Bu nedenle yüksek hızlara çıkmasına olanak tanır. 
 
 
 
 
09eksantrik
 
 
 
 
Eksantrikli Ağızlık Açma Sistemleri:
Eksantrik, çevresi merkezle aynı uzaklıkta olmayan, değişik merkez kaçıklıklarına sahip parçalara verilen isimdir. Kam olarak da adlandırılır.

Eksantrikli ağızlık açma sistemleri, dokuma makinelerine monte edilme pozisyonlarına göre ikiye ayrılır. Eksantrikli dokuma makinelerinde, çerçeveleri kumanda edecek eksantrikler örgünün armür planına göre hazırlanır. Eksantrik mili üzerine uygun bir şekilde yerleştirilir. Eksantrikli Ağızlık Açma Tertibatları;

  • İÇTEN EKSANTRİKLİ
  • DIŞTAN EKSANTRİKLİ

olmak üzere İkiye ayrılır. Mekanik dokuma makinelerinde dönen bir mil üzerine monte edilerek ağızlığın açılmasında çerçevelere hareketi ileten metal plakalardır.

 

 

010eksantrik

 

 

011eksantrik

 

 

Genellikle dönen bir mil (dolap mili) üzerine yerleştirilen eksantrikler, çerçevelere hareket vermek için kullanılır. Çerçeveler eksantrikle temas hâlindedir. Eksantriğin merkezden kaçık burnu, çerçeve ayaklarına temas ettiğinde itme kuvveti uygulayarak ağızlığın açılması sağlanır.
Eksantrikler kullanılacak örgülere göre grup hâlinde sökülüp montajı yapılabilir. Her örgü için ayrı bir eksantrik grubu vardır. Bunun anlamı; makinede uygulanacak örgü değiştirilmek istendiğinde eksantrik grubunun değiştirilmesi gerekir. Eksantrik grupları, makinenin çözgülere verdiği harekete göre örgü raporuna uygun olarak doğru ağızlığı bulmak için ters doğrultuda çalıştırılabilir.
 
 
 
014eksantrik
 
 
 
 
 
İçten Eksantrikli Ağızlık Açma Sistemleri:
Bu tip dokuma makinelerinde eksantrikler dokuma makinesinin iki yan duvarı arasına yerleştirilmiştir. Daha az yer kaplamaktadır. Çerçevelere hareket iletilmesi daha kolaydır. Dıştan eksantrikli makinelere göre çerçeve sayısı daha azdır.
Bu makinelerde eksantriklerin boyları birbirinden farklıdır. 1. çerçeveye hareket veren eksantriğin boyu 2. çerçeveye hareket veren eksantriğin boyundan daha büyüktür. Örgü bez ayağı ise eksantrikler krank milinin altında bulunan vuruş eksantrik miline, tespit edilmiştir. Bu tezgâhlarda en fazla 6 ile 8 çerçeveye kadar çalışırsa da genellikle 6 çerçeveyi geçmez. İçten eksantrik tezgâhlarda çerçeveyi yukarı kaldıran eksantriğin küçük çapıdır. Çerçeveyi aşağı indiren ise eksantriğin büyük çapıdır.Kumaş örgüsünü değiştirmek istediğimiz zaman genellikle kam paketi değiştirilir. Fakat bazı durumlarda kamların sırasını değiştirmek suretiyle bunların birbirlerine göre açısal konumunu dolayısıyla örgüyü değiştirmek mümkündür.  İçten eksantrikli makinelerde dokuma işlemi gerçekleşirken negatif sistemde makara tertibatı çerçevelerin ilk pozisyonlarına gelmeleri için kullanılır.
 
 
 
017eksantrik
 
 
 
 
 
Dıştan Eksantrikli Ağızlık Açma Sistemleri
Bu tip dokuma makinelerinde eksantrikler dokuma makinesi iskeletinin yan duvarları dışına yerleştirilmiştir. İçten eksantrikli ağızlık açma sistemlerine göre daha fazla yer kaplamaktadır. Dıştan eksantrikli dokuma makineleri daha fazla yer kaplamalarına rağmen daha fazla çerçeve ve atkı rapor boyuna olanak tanıdığı, eksantrik değişimi ve bakımı kolay olduğu için daha çok tercih edilmektedir.
 
 
 
018eksantrik
 
 
 
 
 
Çerçeve sayısını artırabilmek amacı ile eksantrikle ağızlık açmada eksantriklerin tezgâhın dışında çalıştırılması şekli düşünülmüştür. Her ne kadar içten eksantrikli tezgâhlardan daha fazla çerçeveyi bu yolla çalıştırma imkânı doğsa bile bu da sınırlıdır. Yani 8–12 ayağa kadar çıkarılabilir.
 
 
 
 
019eksantrik
 
 
 
 
 
Eksantrik makinesi, çift taraflı eksantriklerle gücü çerçevelerine pozitif olarak kumanda eder. Eksantriklerin hareketleri, makara kolları, iletici kollar ve ayaklar vasıtasıyla gücü çerçevelerine iletilir. Eksantrik makinelerinin bir ağızlık kaldırma tertibatı vardır. Bununla makara kolları eksantriklerden ayrı tutularak bütün gücü çerçeveleri aynı yüksekliğe getirilir.
 
 
 
 
 
 
Son Düzenlenme Pazar, 06 Şubat 2022 22:00

 

Dokuma makinelerinde 3 şekilde ağızlık

açılabilir:
1- Eksantrik ile ağızlık açma
2- Armür tertibatı ile ağızlık açma
3- Jakar tertibatı ile ağızlık açma
 
Yukarıda adı geçen ağızlık açma sistemlerinden kontramaj ile ağızlık açma, el dokuma makinelerinde kullanılır. Günümüzde Anadolu’nun bir çok yöresinde yatak-yorgan yüzü, havlu ve tül dokumacılığında kullanılır. Basit ve az masraflı bir dokuma şeklidir.Diğer sistemleri daha geniş bir şekilde incelemek gerekir. 


 1. Eksantrikli Ağızlık Açma Sistemleri
Eksantrikli ağızlık açma sisteminde 2 tip makine ile karşılaşılmaktadır. 

 

a) İçten Eksantrikli Dokuma Makineleri

Bu makinelerde eksantriklerin boyları birbirinden farklıdır. 1.çerçeveye hareket veren eksantriğin boyu 2.çerçeveye hareket veren eksantriğin boyundan daha büyüktür. Örgü bez ayağı ise eksantrikler krank milinin altında bulunan vuruş eksantrik miline, tespit edilmiştir. Bu tezgahlarda en fazla 6 ile 8 çerçeveye kadar çalışırsa da genellikle 6 çerçeveyi geçmez. İçten eksantrik tezgahlarda çerçeveyi yukarı kaldıran eksantriğin küçük çapıdır. Çerçeveyi aşağı indiren ise eksantriğin büyük çapıdır. 

 

b) Dıştan Eksantrikli Dokuma Makineleri

Çerçeve sayısını arttırabilmek amacı ile eksantrikle ağızlık açmada eksantriklerin tezgahının dışında çalıştırmak şekli düşünülmüştür. Her ne kadar içten eksantrikli tezgahlardan daha fazla çerçeveyi bu yolla çalıştırma imkanı doğsa bir bu da sınırlıdır. Yani 8-12 ayağa kadar çıkarılabilir.
Tertibatı inceleyecek olursak; dolap mili üzerine eksantrikler belli bir örgü için sıralanmaktadır. Eksantrikler röleler vasıtası ile ayaklara irtibat halindedir. Ayaklar kendi ekseninde hareket etmektedir. Ayaklara uçtan tespit edilen bir çubuk kollara bağlı olup, cıvata vasıtası ile ağızlık ayarı yapmaktadır. Kollar dört köşe miller üzerine geçer. Bu dört köşe miler, tezgah boyunca uzanan ve iki yatak içerisinde hareket edebilen çerçeve sayısı kadar olacaktır. 


2 - Armürlü Ağızlık Açma Sistemleri
Randımanlı şekilde 18 çerçeveye kadar çalışan tezgahlarda ağızlığın açılması , armür sitemleri vasıtası ile gerçekleştirilir. Eksantrikli ağızlık açma sistemine göre desenlendirme imkanları daha fazladır.

Bir armür sistemi, bazı makinelerde farklı yöntem ve elemanlardan oluşmakla birlikte, her birinde şu temel elemanlar bulunmaktadır ;
a) Çerçeve
b) Çerçeve armür ayakları
c) Tomruk
d) Desen kartonu
e) Desen okuyucu elemanlar
f) Bıçaklar
g) Armür ayağı platinleri 


Armür sisteminde üç önemli hareket vardır. :
a) Bıçakların hareketi
b) Platinlerin hareketi
c) Tamruk ve kartonun hareketi 


Armürün Özellikleri 
1- Kapalı ağızlıktır. (Tefe atkıyı sıkıştırdığı zaman ağızlık kapalıdır.)
2- Çift ağızlık açar.
3- Bir çerçeve yukarıda ise aynı çerçevenin ikinci harekette de yukarıda kalması gerekiyorsa, o çerçeve aşağı indikten sonra yukarı kalkar.
4- Çerçeve hareketi pozitiftir.
5- Çerçeveyi yukarıya kaldıran roledir. Aşağı indiren boş borudur.
6- Tomruk her atkıda 1/6 devir yapar.


3- Jakarlı Ağızlık Açma Sistemi
Jakar sistemi diğer sistemlere oranla değişik bir yapı gösterir. Eksantrikli armür sisteminde ağızlığın oluşumu için çözgü ipliklerine çerçeve gruplarınca hareket verilir. Jakar sisteminde ise ağızlığın oluşumu için çözgü ipliklerine tek tek kumanda edilir. Bu nedenle jakar sistemi desen yapma olanakları açısından eksantrik ve armür sistemine oranla daha elverişlidir. Jakar makineleri tek tomruklu ve çift tomruklu olarak iki sistemde incelenir.
Dokuma tezgahının üzerine dikey olarak kurulan bir ağızlık açma aparatıdır. Ayrıca makine kusursuz mekanik özellikleri ile bize çok değişik desenli kumaşlar yapma olanağı tanımıştır. Jakar makinesi bir seri iğne ( Desen okuyan ve makineyi programla) bir seri (maylonlar aracılığı ile ağızlık açılmasını sağlayan) platinden oluşmuş bir sistemdir. Her hangi bir dokuma tezgahı bir takım deliklerle birlikte üzerine jakar makinesi takılarak jakarlı dokuma tezgahına dönüştürülebilir.

Jakar makinesi, dokuma tezgahına ek olarak kurulan bir aparat olduğuna göre birbirleriyle iki açıdan ilişkilidir ;
1- Dokuma tezgahı, jakar makinesine hareket verir.
2- Jakar makinesi çalışarak maylonlar aracılığı ile dokuma tezgahına ağızlık açar.

 

 

Son Düzenlenme Pazar, 06 Şubat 2022 21:04

 

 

Ağızlık açma sistemleri içinde en üst seviyeyi jakarlı ağızlık açma makineleri temsil etmektedir. Bu makinelerde en karmaşık desenleri, resimleri veya manzaraları dokuyabiliriz. Bu geniş desenleme imkânı, sistemin çok fazla sayıda çözgü ipliğine ayrı olarak hareket verebilmesinden kaynaklanmaktadır. Jakar sistemi diğer sistemlere oranla değişik bir yapı gösterir. Eksantrik, armür sisteminde ağızlığın oluşumu için çözgü ipliklerine çerçeve gruplarınca hareket verilir. Jakar sisteminde ise ağızlığın oluşumu için platinlere bağlı malyon gruplarıyla kumanda edilir. Bu nedenle jakar sistemi desen yapma olanakları açısından eksantrik ve armür sistemlerine göre çok büyük desen gruplarının dokunmasına imkân sağlamaktadır.

 

 

Jakar makineleri tek tomruklu ve çift tomruklu olarak iki sistemde incelenir.
 
Dokuma tezgâhının üzerine dikey olarak kurulan bir ağızlık açma aparatıdır. Ayrıca makine kusursuz mekanik özellikleri ile bize çok değişik desenli kumaşlar yapma olanağı tanımıştır. Jakar makinesi bir seri iğne (desen okuyan ve makineyi programlayan) bir seri platinden (maylonlar aracılığı ile ağızlık açılmasını sağlayan) oluşmuş bir sistemdir. Herhangi bir dokuma tezgâhı birtakım değişikliklerle birlikte üzerine jakar makinesi takılarak jakarlı dokuma tezgâhına dönüştürülebilir.
 
 
 
 
 
jakar26
 
 
 
 
Jakar mekanizması, dokuma makinesine ek olarak kurulan bir aparattır. Eğer makinede jakar sistemi iptal edilirse makine eksantrik veya armür sisteminde çalıştırılabilir. Jakar sistemi ile dokuma makinesi arasında şu ilişki mevcuttur.
 
  • 1-Dokuma tezgâhı jakar makinesine hareket verir.
  • 2-Jakar makinesi çalışarak maylonlar aracılığı ile dokuma tezgâhına ağızlık açar.
 
Çözgü ipliklerini gruplar hâlinde kumanda ederek ağızlık açmayı, çeşitli motifler ve şekiller elde etmeyi sağlayan jakar sisteminin diğer ağızlık açma sistemlerine göre en büyük farkı çözgü ipliklerinin her grubu (bir platine bağlı malyonlar) için hareket verilmesidir. Armür ve eksantrikli ağızlık açma sistemlerinde ise çözgü iplikleri üzerinde bulunduğu çerçeve ile bağımlı hareket etmektedir.
Diğer ağızlık açma sistemlerinde çerçevelerin sayısı ile sınırlı olan değişik çözgü hareketi, jakar sisteminde platin sayısı ile sınırlıdır. Yani Jakarlı dokuma makinesindeki örgünün büyüklüğü jakar makinesindeki platin sayısı kadardır. Ayrıca malyon dizimlerini değişik şekillerde yaparak örgü raporunu büyütme olanakları vardır.
 
 
 
 
 
 
jakar27
 
 
 
 
 
 

Jakarlı ağızlık açma sisteminde iki temel hareket vardır:

 

1-Tomruğun sağ sol hareketi:

 

Atılan her atkıda bir miktar dönerek kartonu hareket ettirir. Ayrıca tomruk iğnelere doğu kartonları iterek kartonun okunmasını sağlar.

 

2-Bıçakları aşağı yukarı hareketi:

 

İğneler ve platinlerden aldığı hareketi malyon ipliklerine ve dolayısıyla gücülere ileterek ağılığı açılmasını sağlar. Aşağıda jakar makinesinin ana elemanları görülmektedir.

 

 

 

 

 

 jakar28

 
 
 
 
 
 
MEKANİK JAKARLI AĞIZLIK AÇMA SİSTEMİNİN ELEMANLARI
 
 
 
 
jakar29a
 
 
 
 
 
 
1-Tomruk:
 
 
  • Üzerinde iğneler veya platin sayısı kadar delik bulunan dörtgen, altıgen veya yuvarlak (silindir) şeklinde olan parçadır. Görevi, jakar desenine göre delinmiş bulunan kartonları her atkı için bir sonraki okunacak harekete hazır hâle getirilmesidir.
 
 
 
 
 
 
 
jakar29
 
 
 
 
 
2-Jakar kartonları
 
  • Jakar kartonu çözgü ipliklerinin istenilen şekilde hareket etmesi amacıyla iğnelere hareket veren ve üzerine desene göre delik delinen, çalışmaya elverişli plastik veya kâğıtlardır. Genel özellikleri bakımında iki türü bulunmaktadır. Bunlar parçalı ve sonsuz kartonlardır.
 
Parçalı Karton:
  • Her atkı için ayrı bir karton olup bu parçalar birbirine dikilip sonsuz hâle getirilerek kullanılır. Kullanım sırasında ve delim sırasında birçok sorun oluşturmaktadır.
 
Sonsuz Karton (Verdol)
 
  • Desende kullanılan bütün atkılar aynı karton üzerine delinerek kullanılır. Bu kartonun hem delim aşamasında hem de çalışma aşamasında kullanımı kolaydır. Sonsuz karton için plastik veya kâğıt malzeme kullanılmıştır.
 
 
 
 
 
 
 
jakar30
 
 
 
3-İğneler
 
  • Kartondaki dolu ve boş noktalara göre platinlere hareket veren parçalardır. Eski jakarlarda tek grup iğne varken günümüz mekanik jakarlarında çelik iğne, faturalı iğne ve uzun iğne olmak üzere üç çeşit iğne kullanılmaktadır. Uzun iğnelerin arkasında, geriye itildiklerinde sıkışan baskı kalktığında tekrar eski yerine iten yaylar vardır. Bu yaylar yay kutusu içine toplanmıştır. İğneler, platinlere göre dik, jakar makinesine göre yatay konumda yer alır.
4-Platinler
 
  • Jakar makinesinin temel elemanıdır. İğneler yardımıyla üst kısımları sağa sola hareket edebilir. Örgüde dolu (çözgü yukarıda) ise bıçakları etki alanında kalır veya örgü boş ise (çözgü aşağıda) etki alanından itilir. Eski tiplerde tek kancalı yeni makinelerde çift kancalı modeldedir. Jakar üzerindeki platin sayısı jakar kapasitesini gösterir.
5-Bıçaklar
 
  • Ağılı açılabilmesi için çözgü ipliklerinin yukarı kaldırılması gerekir. Daha öce bahsedildiği gibi çözgü ipliklerinin yukarı kaldırılmasını platinler ve buna bağlı olan malyon iplikleri yapar. Kısaca ağılı aça, platinlerin yukarı kaldırılması ile sağanı. Platinlerin yukarı hareketini sağlayan jakar elemanına bıçak denir. Jakar makinesinde platin sırası kadar bıçak vardı. Bu bıçaklara tek yerden hareket vermek ve hareket bütünlüğü sağlamak amacı ile çerçeve biçiminde bir araya toplanmıştır. Buna bıçak tablosu denir. Bıçak tablosu, bıçak eksantriğinden aldığı hareketle jakar iskeleti içinde aşağıdan yukarı hareketle platinleri kaldırır indirir. Kullanım yerlerine göre tek bıçak tablosu jakar makineleri olabileceği gibi birbirinden farklı zamanda hareket eden yani, biri aşağıdan yukarı doğu çalışırken diğeri yukarıdan aşağıya çalışan iki adet bıçak tablosu olan jakar makineleri de vardır. Tek bıçak tablolu makinelerde, tek kancalı platinler kullanılır. Platinlerin kancası bıçağa dönüktür ve onun hareket alanı içindedir. Ayrıca çift bıçak tablolu jakar makineleri diğerine nazaran daha verimlidir.
 
 
 
 
 
jakar31
 
 
 
 
6-Havan tahtası
 
  • Üst harnıç da denir. Platinleri taşıyan ve üzerinde küpe delikleri bulunan tahtadır. Havan tahtası platinlere dayanak olmakla birlikte onların dengesini sağlar. Bazı jakarlarda hareketli, bazılarında sabittir. Hareketli olanlarda ağızlık açılması sırasında aşağıya doğru inerek düzgün ağızlık açılmasını sağlar.
7-Malyon ızgaraları
 
  • Malyonların ve küpelerin rahat çalışabilmesi için cam çubuklardan yapılmış ızgaralardır. Malyon iplikleri bu ızgaralarda yönlenir. Bunların bir diğer görevi de malyon ipliklerini korumak ve aşınmasını önlemektir.
8-Malyon tahtası
 
  • Alt harnıç veya dizim tahtası da denir. Malyon tahtası kumaşın enini ve sıklığını tayin eder. Üzerinde malyon ipliği sayısından daha fazla delik vardır. Her delikten bir malyon ipliği geçer. Yapılan malyon dizimleriyle, çözgü yoğunluğu ve kumaş üzerinde desenin kaç rapor olduğunu belirler.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
jakar32
 
 
 
 
 
 
 
9-Küpeler
 
  • Malyon iplikleri ile platinleri birbirine bağlar. Dizim değişimlerinde ve aşınma durumlarında malyonların platinlere direkt olarak bağlanması güçtür. Bu durumda küpeler büyük kolaylık sağlar. Metal veya plastikten yapılmışlardır.

 

 

 

 

 

 

jakar33
 
 
 
 
 
 
10-Malyon iplikleri
 
  • Çözgü ipliklerinin sistemli olarak bir kısmının yukarıda bir kısmının da aşağıda kalmasını sağlayan ve platinlerden hareket alan jakar elemanlarıdır. Alt kısımlarında gücü telleri bulunur. Keten ipliği olarak da isimlendirilir.
 
 
 
 
 
 
 
 
jakar35
 
 
 
 
 
  • Naylon, misine ya da örme iplik olarak hazırlanır.
  • Sürtünmeye karşı dayanıklıdır.
 
Malyon gücü bağlantı koruyucu
 
  • Malyon tahtasından geçen iplikler, gücü tellerinin üst tarafından bağlanır. Yapılan bu bağlantılar yoğunluktan dolayı birbirlerine sürtünür. Bu sürtünmelerin azaltılması ve takılmaların önlenmesi için bağlantıların üzerine hortumlar geçirilerek malyon ipliklerinin gücü tellerine kolay ve sağlıklı şekilde bağlanmaları sağlanır.
 
Gücüler
 
  • Gücü telleri çözgü ipliklerinin ağızlık açmasını sağlayan ortalarındaki gücü gözlerinden çözgülerin geçirildiği teldir. Alt kısmından ağırlıklara, yaylara veya lastiklere üst kısmından da malyon ipliklerine bağlanır.
 
Gücü malyon geri çekme elemanları
  • Örgüye göre yukarıya kalkmış olan gücü tellerini ve malyonları tekrar aşağıya çekmeye yarayan jakar parçasıdır. Bu parçalar çözgü ipliklerinin kalınlığına ve dokuma türüne göre değiştirilir. Üç çeşit geri çekme elemanı vardır.
 
Bunlar: demir çubuklar (ağırlıklar), lastikler ve yaylardır.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
jakar34
 
 
 
 
 
11-Malyon gücü bağlantı koruyucu
 
  • Malyon tahtasından geçen iplikler, gücü tellerinin üst tarafından bağlanır. Yapılan bu bağlantılar yoğunluktan dolayı birbirlerine sürtünür. Bu sürtünmelerin azaltılması ve takılmaların önlenmesi için bağlantıların üzerine hortumlar geçirilerek malyon ipliklerinin gücü tellerine kolay ve sağlıklı şekilde bağlanmaları sağlanır.
 
12-Gücüler
 
  • Gücü telleri çözgü ipliklerinin ağızlık açmasını sağlayan ortalarındaki gücü gözlerinden çözgülerin geçirildiği teldir. Alt kısmından ağırlıklara, yaylara veya lastiklere üst kısmından da malyon ipliklerine bağlanır.

 

 

 

 

 

 

 

 jakar36

 
 
 
 
 
13-Gücü malyon geri çekme elemanları
 
  • Örgüye göre yukarıya kalkmış olan gücü tellerini ve malyonları tekrar aşağıya çekmeye yarayan jakar parçasıdır. Bu parçalar çözgü ipliklerinin kalınlığına ve dokuma türüne göre değiştirilir.
 
Üç çeşit geri çekme elemanı vardır.
 
  • Bunlar: demir çubuklar (ağırlıklar), lastikler ve yaylardır.

 

 

 

 

 

jakar37 

 
 
 
 
 
MEKANİK JAKARIN ÇALIŞMA PRENSİBİ 
 
  •  Mekanik jakar sisteminde her atkı için çözgü telleri jakar kartonu üzerine delikler açılarak desen yazılır.
  • Yukarıda kalması gereken çözgü ipliği için karton üzerinde delik açılır.
  • Jakar kartonu tomruk üzerinde bulunur.
  • Tomruk her atkı atıldığında bir tur dönmektedir.
  • Tomruk her dönüşünde iğnelere doğru hareket ederek kartonun iğneler tarafından okunmasını sağlar.
  • Delik olmayan yerlere temas eden iğneler ise kartonun hareketi ile itilir.
  • Kartondaki deliklere gelmeyen iğneler sağa doğru kayar kendilerine bağlı platinleri de sağa iter.
  • Böylece bıçakları hareket alanının dışına çıkarır.
  • Sağa doğru itilen platinlerin karton baskısı kalktığında tekrar yerine gelmesi, platinlerin esnekliği ve iğnelerin arka uçlarında bulunan yaylarla gerçekleştirilir.
  • Kartonlardaki deliklere gelen iğneler ve bağlı bulunan platinler ise yerlerinden oynamadıkları için bıçakların hareket alanının içinde kalarak ağızlık oluşturmak üzere konumlanır.

 

 

 

 

 

 

jakar38b 

 
 
 
 
 
 
Normalde platinler bıçakların hareket alanı içinde olduklarından bıçaklar yukarıya doğru hareketlerinde platinleri de kaldırır.
 
  • Bunun için desen kartonuna, yukarı kalkması istenen çözgülerin platinleri ve iğneleri için delik açılır.
  • Aynı şekilde atkının altında kalması istenen çözgü telleri için kartonun ilgili yeri delinmez.
 
Platinlerin yukarı kalkmasıyla birlikte alt uçlarına bağlı olan küpeler ve malyon iplikleri de yukarıya doğru hareket ederek gücüleri yukarı çeker.
 
  • Jakarlı dokuma makinelerinde ağızlığın açılması bu şekilde gerçekleştirilir.
  • Yukarıya kaldırılan çözgü ipliklerinin aşağı konumlarına tekrar gelmeleri ise geri çekme elemanları tarafından gerçekleştirilir.
 
Tek Stroklu Jakar
 
  • Bu tip jakar makinelerinde makinenin her devrinde bir atkı atılır.
  • Hızlarının düşük olması ve fazla güç gerektirdiğinden dolayı bu tip jakar makinelerinin kullanımı yok denecek kadar azdır.
  • Bu tip jakarlarda her çözgü ipliği için bir iğne ve bir platin bulunmaktadır.
  • Her iğne bir platini kontrol etmekte ve yay kutusundaki bir yay vasıtasıyla desen silindirine doğru itilmektedir.
 
Bu kaba hatveli (iğneler arasında mesafe) jakarların en basit olanıdır.
 
  • Bu makinelerde rapordaki her çözgü ipliği için bir iğne ve bir kanca bulunur.
  • Şekilde görüldüğü gibi her iğne bir kancayı kontrol etmekte ve yay kutusundaki bir yay vasıtasıyla desen silindirine doğru itilmektedir.
  • Bir kanca dizisini kaldırmak için bir bıçak olması ve örneğin 600’lük bir jakarda 12 bıçağın bulunması gerekmektedir.
  • Bıçakların tek olarak hareketlenmesi kranktan ya da zincir ile krank milinden tahrik edilir. Bıçaklar ve bağlı bulunduğu sistem her atkı için düşey olarak bir defa aşağı yukarı hareket eder.
 
Rapdaki her atkı için bir kart kullanılarak desen kartonları hazırlanmış durumdadır.
 
  • Kartlar birbirlerine dikilerek bağlanmışlardır.
  • Tomruk denilen desen kartının dönmesini sağlayan eleman dört köşeli olarak görülmektedir.
  • Ayrıca tomruklar silindir, dörtgen veya altıgen şekillerde imal edilmektedir.
  • Desen kartonu tomruk tarafından iğnelere doğru itildiği zaman karşısında delik olan iğne buradan içeri gireceğinden bastırılmayacak ve buna bağlı olan kanca konum değiştirmeyeceği için bıçağa takılarak yukarı kaldırılacaktır.
  • Kancanın kontrol ettiği çözgü iplikleri de atılacak atkı için yukarı kalkmış olacaktır.
  • Eğer iğnenin karşısına denk gelen delik delinmiş ise tomruk sola doğru geldiğinde bu iğne bastırılacağı için ilgili kancayı da sola doğru iterek bıçak yolundan çıkaracaktır.
  • Bıçak yukarı hareket ederken kancaya takılmadığından bu kanca ve kontrol ettiği çözgü iplikleri aşağıda kalacaktır.
 
Bu işlem tamamlandıktan sonra tomruk sağa doğru giderek iğnelerden uzaklaşır ve dönmesi için yeterli uzaklığa gelince bir sonraki atkı için gerekli olan desen kartı iğnelere uygulanacak şekilde bir devir yapar ve tekrar iğnelere doğru yaklaşmaya başlar.
 
 
 
 
 
jakar39
 
 
 
 
 
 
  • Tek stroklu jakar makinelerinde genellikle altta kapalı ağızlık oluşur.
 
Bu nedenle hareket kaybı yaşanmaktadır. Ayrıca sistem yoğun çalıştırılmakta sarsılmaktadır. Tomruk silindiri her atkı için hareket etmekte, bıçak şasesi inip çıkmaktadır. Bunlar makinenin hızının düşmesini sağlayan sebepleri oluşturmaktadır.
 
Çift Stroklu Jakar
 
 
  • Makinenin her devrinde iki atkı atılır.
  • Dokuma makinelerinde en çok kullanılan jakarlı ağızlık açma çeşididir.
  • Her biri ayrı şaseye monte edilmiş iki bıçak grubu bulunmaktadır.
  • İki şase, zıt yönde ve iki atkılık kurs içerisinde yukarı aşağı hareket etmektedir.
  • Bu makinelerde her iğne iki kancayı kontrol ettiğinden 600’lük bir jakarda 1200 kanca bulunmaktadır.
  • Tek stroklu jakardaki boşa harcanan enerji bu makinelerde daha azdır. Makinenin hızı daha yüksektir.
 
 
 
JAKAR KARTONUNUN HAZIRLANMASI

  • Jakar kartonları, iğnelere hareket vererek istenen örgü raporuna göre çözgü ipliklerinin aşağı yukarı hareket etmesini gerçekleştirir ve ağızlık açılmasını sağlar. Jakar kartonları bu işlevi görebilmesi için makinelerde desene göre delinir. Kartonlar mekanik ve elektronik olarak iki şekilde delinir.
 
 
Son Düzenlenme Cuma, 14 Ocak 2022 21:28
Sayfa 1 / 7