Cumartesi, 21 Mayıs 2016 16:54

Çift Katlı İpliklerde Büküm Tayini

 

 

Deneyin amacı, doğal ve yapay, kesikli veya filament liflerden eğrilmiş, çift katlı ring ipliklerin büküm miktarının direkt sayma metodu ile tayin edilmesidir.(TS EN ISO 2061) Bu metot ile Açık-Uç (Open-End) rotor iplik eğirme tekniği ile üretilen ipliklerin büküm miktarı tayin edilememektedir.

 

Büküm;

 

liflere kalıcı bir görünüm vermek, birbirleriyle temas yüzeyini artırmak, lifleri bir arada tutmak amacıyla uygulanmaktadır. Büküm ile paralel haldeki lifler ipliğe mukavemet kazandırır. Büküm elemanının her dönüşünde ipliğe bir büküm verilmektedir.

Büküm, birim uzunluktaki tur sayısı ile ifade edilmektedir (tur/m, tur/inç, tur/cm gibi). İpliğe verilecek büküm miktarı, ipliğin cinsine (pamuk, polyester, viskon, vs.), kullanılacağı yere (dokuma, örme, vs.) ve kullanılan iplik eğirme makinesine (ring, rotor, hava jetli, friksiyon vs.) bağlı olarak değişmektedir. Büküm S (sol) veya Z (sağ) yönde verilir.

 

Kullanılan Malzemeler

 

Standart atmosfer şartları, iplik numunesi, iğne, gergi ağırlıkları, büküm ölçme cihazı; ( Temelde büküm kısalması (açma/kapama) metoduna göre çalışır. Büküm ölçme cihazı, temelde biri hareketli diğeri sabit olmak üzere iki adet iplik sıkıştırma çenesinden meydana gelmektedir. Hareketli çene her iki yönde de dönebilmektedir ve bunun üzerine bir sayaç monte edilmiştir. Çeneler arası mesafe numune uzunluğuna bağlı olarak değiştirilebilmektedir. Cihazda bükümün açılmasından doğan uzamayı alacak düzenek ile ipliği çeneler arasında belirli bir gerginlikte tutabilecek bir düzenek bulunmaktadır. )

 

Numune Hazırlama

 

Deney numuneleri alınırken, iplik bükümünün değişmemesi için, bükümü ölçülecek bölge elle tutulmamalıdır. Parti üretiminden numune alımında, 5 adet bobin veya kops numune olarak seçilir. Her bobin ya da kopstaki ipliklerin ilk 5 metrelik kısmı ipliğin serbest durması nedeniyle bükümünde değişme olmuş olabilme ihtimali nedeniyle numune olarak kullanılmaz ve atılır. Deney numuneleri, iplik boyunca bir metreden büyük rasgele aralıklarla alınır. Kops veya bobinden alınan her iplik için genellikle 10 test numunesi ve 50 cm test uzunluğu yeterli olmaktadır. Ayrıca iplik numuneleri, standart atmosfer şartlarında 24 saat kondisyonlanmalıdır. Tex cinsinden iplik numarasının yarısı kadar ağırlık (tex/2 gram) takılarak elde edilen gerginlik miktarı standart olarak kullanılmaktadır.

 

022lab

 

Deneyin Yapılışı

 

İpliğin büküm yönü tespit edilir. Her iki elin başparmağı ile işaret parmağı arasında en az 10 cm uzunluğunda iplik numunesi düşey konumda sarkacak şekilde tutulur. Sağ el ile sağa doğru bükülür. İplik bükümü açılarak iplik mukavemetini kaybediyor veya uç kısımlarda elyaf paralel hale geliyorsa “Z” bükümdür. Şayet ipliğin bükümünde artış kaydediliyor ise “S” bükümdür. Büküm ölçme cihazındaki ölçme aralığı hareketli çene ve döner çene arasındaki mesafe standartta belirtilen mesafeye göre ayarlanır. Deney parçasının bükümünün bozulmamasına dikkat edilerek tutulur ve kılavuzlardan geçirilerek döner çeneye yetişecek kadar uzunlukta çekilir ve deney parçası (0,5 ± 0,1) cN/tex’e eşit bir ön gerilme ile tutucu çenelere yerleştirilir. Daha sonra iplik numarasının (tex cinsinden) yarısı kadar ağırlık iplik ucuna takılır. Hareketli çeneyi “0” konumuna getirilir.

 

Fazla iplik koparılarak atılır. Büküm ölçme cihazına iplik özellikleri girilir. (iplik numarası, büküm yönü, harman numarası) Büküm ölçme cihazı çalıştırılır. Hareketli çene, iplik bükümünü açacak şekilde dönmeye başlar. İplik katları arasına yerleştirilen iğne ile oluşturulan açıklığı, sol baştan sağdaki çenenin ucuna kadar götürülür ve iplik katlarının birbirinden tamamen ayrılması sağlanır. İplik katları paralelleştiği anda döner çenenin hareketine son verilir. Test bittiğinde büküm değeri cihaz üzerindeki ekrandan gözlenir. Test metoduna göre büküm değerini belirlenir. Numune sonuçlarını ayrı ayrı not edilir. Ortalama bükümü bulunur.

 

 

 

 

Cumartesi, 21 Mayıs 2016 16:02

Tek Lifte Uzunluk Ölçümü

 

 

 

Bu deneyde kesikli haldeki liflerin lif uzunluğunun kıvrımsız olarak teker teker lif uzunluklarının ölçülmesi metoduna göre belirlenmesi amaçlanmıştır.(TS 715 ISO 6989 )

Tekstil mamullerinin temel hammaddesi olan liflerin özellikleri, sonuç mamulün özelliğini belirler. Kesikli liflerde, lif uzunlukları da bu açıdan çok önemlidir. İplik üretiminde makine ayarları lif uzunluklarına göre yapıldığından lif uzunluğu tekstil materyalinin karakteristik bir özelliğidir. Lif uzunluk değerleri, eğirme performansı, iplik inceliği, iplik düzgünsüzlüğü, iplik mukavemeti, iplik tutumu üzerinde etkilidir.

 

Kullanılan Malzemeler

 

Standart atmosfer şartları, test numunesi, cımbız, cilalı cam plaka (açık renkte lifler için koyu, koyu renk lifler için açık renkte, üzerine milimetrik bölüntü kazınmış olmalıdır), cetvel,çerçeveye geçirilmiş kadife kumaş, sıvı gliserin.

 

Numune hazırlama

 

Test için 500 lif, laboratuvar numunesinden yada balyalardan rasgele alınmış balya numunelerinden alınır. Tüm bu işlemler pamuğun ticari rutubet değerinde (%8,5) olması gerekmektedir. Lifler kuru olursa çabuk kırılır, büzülür ve zor çekilir. Rutubetli pamukta ise büzülme olmayacağı için uzunluk ölçümlerinde daha doğru değerler elde edilmiş olur. Balyanın değişik yerlerinden pamuk numuneleri alınarak bir demet halinde birleştirilir.

Demet her iki elin baş ve işaret parmaklar ile çekilerek ikiye bölünür. Bölünen her iki demet çok itinalı bir şekilde üst üste ve paralel olarak tekrar birleştirilir. Lifler, bir cımbız yardımıyla tek tek lif demetinden alınarak üzerine az miktarda gliserin sürülmüş cam levha üzerine düz olarak yerleştirilir. Lifin uzunluğu cetvel ya da varsa levha üzerindeki bölüntüden ölçülür. Bu işlemler uzunluğu ölçülecek diğer lifler için tekrarlanır.

Elde edilen tüm ölçüm sonuçlarının ortalaması aşağıdaki tabloda bulunan değerlerle karşılaştırılır ve elyaf uzunluğuna göre sınıflandırılır.

 

Uzunluk aralığı (inch)       Uzunluk aralığı (mm)                   Sınıf

 

1 ve altı                                         25,4 ve altı                        Kısa stapel

 

1 1/32 – 1 1/8                                26,2 – 28,6                        Orta stapel

 

1 5/32 – 1 3/8                               29,3 – 34,9                        Uzun stapel

 

1 13/32 – ve üzeri                        35,7 ve üzeri                     Ekstra stapel

 

 

 

 

Cumartesi, 21 Mayıs 2016 15:50

Pamuk Uzunluğunun Ölçülmesi

 

 

 

Bu deneyde pamuk liflerinin ortalama uzunluğunun, uzunluk üniformitesi ve kısa elyaf indeksi değerlerinin HVI cihazı ile tespit edilmesi amaçlanmıştır.

( TS 715 ISO 6989 )  

Uzunluk tekstil liflerinin en önemli fiziksel özelliklerinden biridir. Pamuk gibi doğal liflerde kalıtsal bir özellik olmakla birlikte bir dereceye kadar çevre şartlarının etkisinde de kalan bu özellik lif kalitesini dolayısıyla iplik kalitesini etkiler. Lif uzunluğu pamuğun tekstil endüstrisinde hangi amaçla kullanılabileceği hakkında bilgi verir. Aynı numarada uzun elyaf daha muntazam ve mukavemeti yüksek iplik olur. Lif uzunluğunun uygulanan eğirme yöntemlerine göre kaliteye etki dereceleri de değişmektedir. Lif uzunluğu ring iplikçiliğinde % 35 oranında kaliteyi etkilemektedir.

  

Lif uzunluğunun etkilediği iplik özellikleri:  

1-Eğirme sınırı

2-Mukavemeti

3-Düzgünsüzlük

4-Tutum

5-Parlaklık

6-Tüylülük

7-Verimlilik.

 

Kullanılan Malzemeler

Standart atmosfer şartları, HVI (High-Volume Instruments) test cihazı (bir elyaf demeti içinden geçirilen ışınlarının yoğunluğuna göre, lif uzunluğunu ölçer)

 

Numune Hazırlanması

Balyadan alınan yeterli ağırlıktaki numune, lif uzunluk testinde kullanılabilmektedir. Numuneler; tohum, kum, sap v.b, gibi yabancı maddelerden arındırılarak temizlenir. Numuneler standart atmosfer şartlarında kondisyonlanır.

 

Deneyin Yapılışı 

Bilgisayar üzerinde uzunluk testi seçilir. Numune hazırlayan cihaza fibrosampler denir.

Cihazın yanında bulunun numune hazırlama ünitesine yeterli miktarda numune bırakılarak cihazın kapağı kapatılır. Fibrosamplere ait dönebilen fırça vasıtasıyla tesadüfî bir yerden tutulan pamuk lifleri delikli silindir içinden çekilerek bir tarak üzerine yerleştirilir. Test tarağındaki numuneler, üzerlerindeki kısa liflerin ayrılması, temizlenmesi ve kalan liflerin aynı hizaya gelmesi için fırçalanır ve tutunamayan lifler uzaklaştırılır. Numuneler fırçalandıktan sonra optik tarama bölgesine taşınır. İnce tarak ölçümün yapılacağı alana iletilir. Kızıl ötesi ışık kaynağı yardımıyla uzunluk ölçümü yapılıp bilgisayara kaydedilir. Bu işlem diğer numuneler için tekrar edilir. Taraktaki lif demeti fibrograf ışığına maruz bırakılarak, liflerin arasından geçen ışıkların yoğunluk derecesinin kullanılmasıyla belli bir mesafeye uzatılan liflerin sayısı belirlenebilmektedir. Sonuç olarak pamuk numunesini oluşturan liflerin uzunluk dağılımları belirlenmiş olmaktadır. Aynı işlemler diğer numune için de tekrarlanır. Deneyin sonunda, liflerin üst yarı ortalama uzunluğu, uzunluk üniformitesi ve kısa elyaf indeksi değerleri iki ölçümün ortalaması olarak cihaz tarafından verilir. Uzunluk üniformitesine göre değerlendirme aşağıdaki tabloya göre yapılmaktadır.

  

Üniformite Değerlendirmesi  

Üniformite           Değerlendirme 

77 ve aşağısı           Çok kötü 

77 – 79                    Kötü 

80 -82                      Vasat 

83 – 85                    İyi 

86 – Üstü                Çok iyi

 

Elyaf Uzunluğuna Bağlı Olarak Değerlendirme 

Elyaf uzunluğu (mm)            Değerlendirme 

26 mm den kısa                            Kısa elyaf 

26 - 29                                         Orta elyaf 

30 – 38                                         Uzun elyaf 

39 ve üstü                                    Çok uzun elyaf

 

SFI (Short Fiber Index) Değerlendirmesi

SFI (Short Fiber Index) Değeri          Değerlendirme 

5,0 - 6,0                                                  Çok iyi 

6,1 - 7,9                                                   İyi 

8,1 - 9,9                                                    Orta 

10 ve üstü                                                 Kötü

 

 

 

Cumartesi, 21 Mayıs 2016 10:55

Pamuk İnceliğinin Ölçülmesi

 

Bu deneyin amacı pamuk liflerinin HVI cihazında hava akımı yardımı ile inceliğinin belirlenmesidir. Pamuk lifi için bir ölçü olan incelik (mikroner) değeri, bilinen bir hazne içindeki liflerden belli ölçüde hava akımının geçirilmesi ve basınç değerinin not edilmesiyle bulunur.( TS 1174 - ISO 2403 )

Lif inceliği, temel bir özelliktir ve lifin nerelerde kullanılabileceğini belirler. Lif inceliği iplik numarası, düzgünsüzlük, mukavemet ve telef değerleri açısından önemlidir. Mikroner, elyaf inceliğinin bir ölçüsü olup, elyafın birim uzunluğunun ağırlığıdır. 1 inç uzunluğundaki elyafın mikrogram olarak ağırlığının ifadesidir.

 

Kullanılan Malzemeler

Standart atmosfer şartları, HVI (High-Volume Instruments), hassas terazi (%0,2 hassasiyette),elyaf numunesi.

( HVI cihazı;hava geçirgenlik prensibine göre çalışır. Cihaz 1 inç2 alan içerisine sıkıştırılan sabit ağırlıktaki lif yumağı içerisinden geçirilen sabit basınç altındaki havanın akış hızını ölçerek, bir skala sistemiyle basınç farklılıklarını kaydeder.) 

 

 

Numune Hazırlanması 

Balyadan alınan yeterli ağırlıktaki bir numune bütün testlerde kullanılabilmektedir. Numuneler; tohum, kum, sap v.b, gibi yabancı maddelerden arındırılarak temizlenir. Her biri 9,5 g – 10,5 g olacak şekilde deney numuneleri hazırlanır. Numuneler standart atmosfer şartlarında hava akımına maruz ortamda 4 saat ya da durgun ortamda 12 saat süre ile kondisyonlanır.

 

Deneyin Yapılışı

İncelik testi fibrofine tarafından yürütülür. Fibrofine; hassas terazi ve numune haznesinden oluşmaktadır. Bilgisayar ekranından incelik testi seçilir. Bilgisayara testi yapılan balya numarası girilir. Elyaf numunesi cihazın hassas terazisinde 9,5 g – 10,5 g arasında olmak üzere tartılır. Cihaz ölçümü yapılan ağırlığı hafızasına otomatik olarak kaydeder. Numune lifleri cihazın ölçüm haznesine elle bir miktar açıldıktan sonra yerleştirilerek haznenin kapağı kapatılır. Test başlar. Numune içerisinden 6 bar – 6,5 bar basınçlı hava geçirilir ve elyafın içinden geçen hava akımı sayesinde küme elyaf incelik değeri (mikroner) değeri ölçülür. İşlem tamamlandığında numune otomatik olarak dışarı fırlatılır. Yukarıdaki işlemler diğer numuneler için tekrarlanır.

Test tamamlandıktan sonra ekranda görünen sonuçlar, pamuk lifinin inceliğini mikroner olarak vermektedir. İncelik değerleri (mikroner) cihazın yazıcısından çıktı olarak alınır ve değerlendirilir. Mikroner değerine göre incelik değerlendirmesi aşağıdaki şekilde yapılmaktadır. 

 

Mikroner Değeri ve Değerlendirmesi

Mikroner Değeri (μg/inç)            Değerlendirme 

3,0 dan az                                  Çok ince 

3 – 3,9                                           İnce 

4 – 4,9                                           Orta 

5 – 5,9                                           Kalın 

6 Üstü                                        Çok kalın

 

 

 

 

Cumartesi, 21 Mayıs 2016 10:19

Tekstil Materyallerinde Yapılan Testler

 

033ab

 

 

ELYAF TESTLERİ 

1-Tek Lifte Uzunluk Ölçümü 

2-HVI Cihazıyla Pamuk Uzunluğunun Ölçülmesi 

3-HVI Cihazıyla Pamuk İnceliğinin Ölçülmesi 

4-Micronaire Cihazıyla Pamuk İnceliğinin Ölçülmesi 

5-Mikroprojeksiyon Metodu İle Yün Çapının Ölçülmesi 

6-Pamuk Mukavemetinin Presley Cihazı İle Ölçülmesi 

7-HVI İle Pamukta Demet Halinde Lif Mukavemeti Ölçmek 

8-HVI İle Pamukta Yabancı Madde Tespiti 

 

İPLİK TESTLERİ 

1-İpliklerde Numara Tayini (Çile Metodu) 

2-Kumaşta Çıkarılan İpliklerde Numara Tayini 

3-Kurutma Yöntemiyle Tekstil Mamüllerinde Nemin Tespiti 

4-İplik Mukavemetinin Ölçülmesi 

5-Zıt Renkli Levha İle İplik Düzgünsüzlüğünün Tespiti 

6-Kapasitif Ölçme Metodu İle Düzgünsüzlük Tayini 

7-Tek Katlı İpliklerde Büküm Tayini 

8-Çift Katlı İpliklerde Büyük Tayini 

9-Haşıllı İpliklerde Büküm Tayini 

10-Kumaştan Çıkarılan İplikte Büküm Tayini 

 

KUMAŞ TESTLERİ 

1-Kumaş Gramajının Tespiti 

2-Tekstil Mamullerinde Kalınlığın Ölçülmesi 

3-Kumaşlarda İplik Sıklığı Tayini 

4-Yatay Olarak Katlanmış Kumaşın Kat Düzelme Açısının Ölçülmesi 

5-Kumaşlarda Eğilme Dayanımı 

6-Tekstil Mamüllerinde Hava Geçirgenliğinin Ölçülmesi 

7-Kumaşlarda Kopma Mukavemeti Tespiti 

8-Kumaşlarda Patlama Mukavemetinin Ölçülmesi 

9-Elmendorf Metoduyla Kumaşlarda Yırtılma Mukavemeti Tayini 

10-Kumaşlarda Yırtılma Mukavemeti Tayini (Tek-Dil Metodu) 

11-Kumaşlarda Yırtılma Mukavemeti Tayini (Çift-Dil Metodu) 

12-Sabit Dikiş Açma Metoduyla Dikiş Kaymasının Tespiti 

13-Kumaşlarda Aşınma Direncinin Martindale Metoduyla Ölçülmesi (Numune Kopması) 

14-Martindale Metoduyla Kumaşlarda Aşınma Sonrası Kütle Kaybının Tayini 

15-Koruyucu Kıyafetlerde Aşınma Direncinin Ölçülmesi 

16-Kumaşlarda Pilling Ve Yüzey Değişiminin Ölçülmesi(ICI Kotulu Metodu) 

17-Kumaşlarda Pilling Ve Yüzey Değişiminin Ölçülmesi(Matindale Metodu) 

TERBİYE TESTLERİ 

1-Işığa Karşı Renk Haslığı 

2-Sürtünmeye Karsı Renk Haslığının Tespiti 

3-Kumaşlarda Sıcak Prese Karşı Renk Haslığının Tespiti 

4-Hava Şartlarına Karşı Renk Haslığının Tespiti 

5-Deniz Suyuna Karsı Renk Haslığının Tespiti 

6-Kumaşlarda Suya Karşı Renk Haslığının Tespiti 

7-Yıkamaya Karşı Renk Haslığının Tespiti 

8-Kuru Temizlemeye Karsı Renk Haslığının Ölçülmesi 

9-Kumaşlarda Tere Karşı Renk Haslığının Ölçülmesi 

10-Kumaşlarda Su Geçirmezliğinin Ölçülmesi (Hidrostatik Basınç Metoduyla) 

11-Püskürtmeli Su İticilik Metoduyla Kumaş Yüzeylerinin Islanmaya Karşı Gösterdikleri Direncin Tespiti 

12-Tekstil Mamullerinde Ph Ve Ph Değişiminin Tespiti 

13-Yağ Tutmazlık Derecesinin Tespiti 

14-Kumaşlarda Düşey Konumda Yanmazlık Derecesinin Tespiti 

15-Kumaşlarda Yıkama Sonrası Boyutsal Değişimin Ölçülmesi 

16-Giysilerde Yıkama Sonrası Boyutsal Değişimin Ölçülmesi

 

 

 

 

 

Cuma, 20 Mayıs 2016 20:18

liflerin temel özellikleri

 

Yün

 

Özgül Ağırlığı:1.32 ( 1.31-1.32 )

 

Nem Çekme % ( 21 santigrat derecede % 65 Relatif Rutubette ) : 13-15

 

Ütüleme Sıcaklığı: 150 santigrat derece

 

Kopma Direnci ( kg / mm kare ) :12-24

 

Elastikiyeti ( % ): Kuru: 25-45 Yaş : 30-60

 

Kimyasal Yapısı: Keratindir.

 

Asitlere Direnci: Seyreltik ve mineral asitler sıcak ve soğukta etkilenmez. Nitrik asit dışında konsantre asitler sıcakta etkilerler.

 

Alkalilere Direnci: Alkalilerden sıcaklık ve konsantrasyona bağlı olarak etkilenir. Öncelikle keçeleşir. Konsantrasyon artarsa çözülür.

 

Isıya Direnci: Üzerindeki nem sıcaklığa bağlı olarak 120 santigrat derece civarında kırılır.130 santigrat derecede parçalanır ve 250 santigrat dereceden sonra yanarak kömürleşir.

 

Boyanabilme Özelliği: Dipers, kükürt ve sentetik azoik boyalar dışında başta asit,krom ve metal komplex grupları olmak üzere bütün boyarmaddelerle boyanabilir.

 

Genel Özellikleri: Özel koyun ırklarından kırkım yoluyla elde edilir.Sürtünmeye pek dayanıklı değildir.Hava geçirgenliği ve nem çekme özelliği nedeniyle soğukta sıcak,sıcakta serin tutar.Kullanımda sürtünmeye ve buruşmaya karşı pek mukavemetli değildir.Kuru temizleme gerektirir.

 

Pamuk

 

Özgül Ağırlığı: 1,51 ( 1,47-1,55 )

 

Nem Çekme % ( 21 santigrat derecede % 65 Relatif Rutubette ) : 7

 

Ütüleme Sıcaklığı: 180 santigrat derece

 

Kopma Direnci ( kg / mm kare ) : 42-68

 

Elastikiyeti ( % ): Kuru:   6-10 Yaş : 7-11

 

Kimyasal Yapısı: Yüksek polimerizasyon dereceli selüloz’dur.

 

Asitlere Direnci: Seyreltik ve mineral asitler ısıtılınca,konsantre asitler hem soğuk ve hem de sıcakta etkilenir.

 

Alkalilere Direnci: Sıcak ve soğukta alkalilere, karbonhidratlı maddelere ve alkali hidtatlarına dayanıklıdır. Soğukta konsantre südkostikte lifler şişer. Bu özelliğinden yararlanılarak merserizasyon yapılır.

 

Isıya Direnci: 120 santigrat derecede sararmaya başlar. 150 santigrat derecede iyice koyulaşır ve bundan sonra yanmaya başlar.Açık beyazımsı gri bir kül bırakır.

 

Boyanabilme Özelliği: Disper ve asit boyalar dışında tüm boya gruplarıyla boyanabilir.

 

Genel Özellikleri: Hava geçirgenliği ve nem çekme özelliğiyle giyimliğe elverişlidir.Sürtünmeye oldukça dayanıklıdır.Yıkanabilir,çabuk ve çok buruşmaları dezavantajıdır.

 

İpek

 

Özgül Ağırlığı: 1,31 ( 1,25-1,37 )

 

Nem Çekme % ( 21 santigrat derecede % 65 Relatif Rutubette ) : 9

 

Ütüleme Sıcaklığı: 150 santigrat derece

 

Kopma Direnci ( kg / mm kare ) :

 

Elastikiyeti ( % ): Kuru: 13-25 Yaş : 25-30

 

Kimyasal Yapısı: Yüksek oranda serisin ( yaklaşık % 25 ) içeren proteindir.

 

Asitlere Direnci: Isıtıldığında seyreltik ve orta konsantrasyonlu asitler,soğukta konsantre mineral asitler etkilerler.

 

Alkalilere Direnci: Sıcaklık ve konsantrasyona bağlı olarak alkaliler önce çözer sonra bozuşturur. Ancak genel olarak alkalilere yünden daha dayanıklıdır.

 

Isıya Direnci: 150santigrat dereceye kadar hiç etkilenmez.180 santigrat dereceden sonra sararır ve yanarak kömürleşir.

 

Boyanabilme Özelliği: Dispersler dışında tüm boya grupları ile boyanabilir.

 

Genel Özellikleri: Nem çekme ve vermesi yüksek ve hızlıdır. Diğer doğal lifler gibi hava geçirgenliği yüksek ve sürtünmeye dayanıklıdır.

 

Buruşmaya karşı zayıftır. Yıkanabilir.

 

Viskon ( Viskose )

 

Özgül Ağırlığı: 1,51 ( 1,50 -1,52 )

 

Nem Çekme % ( 21 santigrat derecede % 65 Relatif Rutubette ) : 12-13

 

Ütüleme Sıcaklığı: 60 santigrat derece

 

Elastikiyeti ( % ): Kuru: 10-23 Yaş: 16-33

 

Kimyasal Yapısı: Selüloz ile aynı formül verir.( n ) değeri pamuğa göre daha düşüktür.( n = 450 – 600 )

 

Asitlere Direnci: Seyreltik asitler belli bir sıcaklıktan sonra, saf asitler soğukta etkiler.( Pamukta olduğu gibi )

 

Alkalilere Direnci: Alkalinin konsantrasyonu ve sıcaklıkla doğru orantılı olarak aynen pamuk gibi etkilenir.

 

Isıya Direnci: 115 santigrat dereceye kadar ısıya dayanır daha sonra önce sararır ve beyazımsı bir kül bırakarak yanar.

 

Boyanabilme Özelliği: Dispers ve asit ortamda boyanan boyalar dışında tüm boyalarla boyanabilir.

 

Genel Özellikleri: Selüloz bazlı doğal maddelerden viskon prosesiyle elde edilir.Denye ile ölçülen inceliklerde pamuk ve yün tipi olarak inceliği ve uzunluğu değişen iki ana tipte çok parlak,yarı mat ve çok mat olarak üretilir.Genel olarak viskon adı altında çeşitli firmalarca üretilmektedir.Sürtünmeye dayanıklı değildir.Çabuk buruşu.Yıkanabilir.

 

Poliester

 

Özgül Ağırlığı: 1,38

 

Nem Çekme % ( 21 santigrat derecede % 65 Relatif Rutubette ) : 0,3-0,4

 

Ütüleme Sıcaklığı: 150 santigrat derece

 

Kopma Direnci ( kg / mm kare ) : 31-62

 

Elastikiyeti ( % ): Kuru: 24-42 Yaş: 24-42

 

Kimyasal Yapısı: Organik diasit ve dialkol momomerinin polimeri ile elde edilen polyetilen teraftalat’dır.

 

Asitlere Direnci: Seyreltik asitlere hem sıcak hem de soğukta,konsantre asitlere ( sülfürik asit dışında ) yalnız soğukta dayanıklıdır.

 

Alkalilere Direnci: Alkalilere soğukta dayanıklıdır.Orta ve yüksek sıcaklıklarda zayıf alkalilerden bile etkilenir.

 

Isıya Direnci: 130 santigrat derecede yumuşamaya başlar.225-260 sanigrat derecede erimeye başlar.

 

Boyanabilme Özelliği: Dispers ve azoik boyarmaddelerle difüzyonu hızlandırıcı maddeler ( carrier ) yardımı ile düşük sıcaklıklarda ( 100-110 santigrat derece ) veya yüksek sıcaklıklarda ( HT ) boyanır.

 

Genel Özellikleri: DACRON, TERGAL, TERYLENE v.b. isimler altında çeşitli firmalarca yün ve pamuk tipi olarak değişik incelik uzunluklarda piyasaya sürülür.

 

Naylon ( Poliamid )

 

Özgül Ağırlığı: 1,14

 

Nem Çekme % ( 21 santigrat derecede % 65 Relatif Rutubette ) : 3,5 - 5

 

Ütüleme Sıcaklığı: 150 santigrat derece

 

Kopma Direnci ( kg / mm kare ) :

 

Elastikiyeti ( % ): Kuru: 25-46 Yaş: 30-50

 

Kimyasal Yapısı: Herhangi birdikarboksilli asidin ya da W-Amino karbpksilli asidin kendisiyle veya Laktam’ın polimerizasyonu ile elde edilen Polikaproamid’tir

 

Asitlere Direnci: Seyreltik ve orta konsantrasyonlu asitler soğukta etkilenmez.Konsantre asitler ve sıcakta seyreltik ve orta konsantrasyonlu asitlerden etkilenir.

 

Alkalilere Direnci: Soğukta ve orta sıcaklıklarda tüm alkalilere dayanıklıdır.

 

Isıya Direnci: 150 santigrat derecede sararmaya başlar.180 santigrat derecede yumuşar ve 215 santigrat dereden sonra erir.

 

Boyanabilme Özelliği: Kükürt boyalar dışında her boya grubu ile boyanabilir.

 

Genel Özellikleri: NAYLON,PERLON,GRİLON,ENKALON v.b. isimler altında 1,5-5 denye incelikte 30-120 mm uzunlukta çeşitli firmalarca üretilir.Çabuk kirlenir ve düşük sıcaklıklarda yıkanarak kolayca temizlenir.Sürtünmeye dayanıklıdır.Zor buruşur ve kolay ütülenir.Keçeleşme özelliği yoktur.

 

Akrilik

 

Özgül Ağırlığı: 1,17 ( 1,15 – 1,18 )

 

Nem Çekme % ( 21 santigrat derecede % 65 Relatif Rutubette ): 1-1,5

 

Ütüleme Sıcaklığı: 180 santigrat derece

 

Kopma Direnci ( kg / mm kare ) : 26-34

 

Elastikiyeti ( % ): Kuru: 25-35 Yaş : 25-35

 

Kimyasal Yapısı: Akrilonitrilin polimerizasyonu ile elde edilen lineer polimerdir.

 

Asitlere Direnci: Derişik sülfürik ve nitrik asit dışında tüm seyreltik ve derişil asitlere karşı dayanıklıdır.

 

Alkalilere Direnci:Zayıf alkalilere çok,kuvvetlilere oldukça dayanaklıdır.

 

Isıya Direnci: 140 santigrat dereceye kadar kendini tamamen korur.230 santigrat derecede çözülür ve 256 santigrat derecesinde erir.

 

Boyanabilme Özelliği: Boyanmaları güçtür,çok az boya emerler.Bazik boya gruplarıyla boyanabilir.

 

Genel Özellikleri: ORLON, DRALON, AKRİLAN v.b. isimler adı altında çeşitli firmalarca değişik incelik ve uzunluklarda High Bulk veya Relaxed olarak üretilir. Tüm sentetikler gibi keçeleşme özelliği yoktur.Hava geçirgenliği ve nem çekme özelliği zayıftır.Yıkanabilir.

 

 

 

 

Cuma, 20 Mayıs 2016 20:17

liflerin kaliteye etkisi

 

Lif boyu yani uzunluğu ; 

 

Tabii liflerde yetişmelerine bağlı ve kimyasal liflerde ise imalat metoduna bağlı olup kullanım yeri ile ilgilidir.Bu özellik  Farklı lif boyları iplik imalatında :

1-Çekimi etkiler

 

2-Bükümü etkiler

 

3-İplik yapısını ve düzgünsüzlüğünü etkiler.

 

4-İplik imalat metodunu etkiler.( uzun veya kısa lif iplikçiliği )

 

Lif inceliği :

 

Tabii liflerde yetişmelerine bağlı ve kimyasal liflerde ise imalat metoduna bağlı olup kullanım yeri ile ilgilidir.Bu özellik Farklı lif incelikleri iplik imalatında ;

 

1-İplik eğirme kabiliyetini etkiler

 

2-İplik düzgünsüzlüğünü etkiler.

 

Esneme ve kopma uzaması ;

 

Genellikle molekül zincirinin yapısıyla ilgilidir. Bu özellik ;

 

1-Çalışma şartlarını etkiler.

 

2-Maruz kalınan dış kuvvetlerden dolayı mamül maddenin kullanımını etkiler.

 

Kıvrımlılk

 

Tabii liflerin yetişmelerine bağlı ve kimyasal liflerde ise imalat metoduna bağlı olup kullanım yeri ile ilgilidir.

 

 1-Mamül Maddenin hacimliliğini.

 

2-Tutunma yeteneğini ve elastikiyetini etkiler.

 

Dış yüzey etkisi

 

Tabii liflerin yetişmelerine bağlı ve kimyasal liflerde ise imalat metoduna bağlı olup kullanım yeri ile ilgilidir.

 

1-Lifin band içindeki tutunma yeteneğini etkiler

 

2-Mamül maddenin hava geçirgenliğini etkiler

 

3-Mamül maddenin ısı tutma yeteneğini etkiler

 

4-Mamül maddenin yıkanma şartlarını etkiler.

 

5-Işığı yansıtma yeteneğini ( parlaklığını ) etkiler.

 

Boya alma yeteneği

 

Tekstil maddesinin kimyasal yapısı  ile ilgilidir.

 

1-Boyamayı etkiler.

 

Nem alma yeteneği

 

Makromolekül yapıdaki boşluklar nemi emerler.

 

1-Ağırlığı ve hacmi etkiler

 

2-Mukavemeti etkiler

 

3-Statik elektriklenmeyi etkiler

 

Isı ( termik ) yeteneği

 

 

Molekül zincirinin yapısı moleküller arasındaki kuvvetlerin etkisi ,molekül zincirinin oryantasyon ve polimerizasyon derecesi ile alakalıdır.

 

1-Fiksaj ve form verme işlemleri ( Tekstüre vec ütü ) plastik derecesini ve form almayı etkiler.

 

2-Işıl işlem esnasında parlaklığı etkiler.

 

3-Mamül maddenin kullanım özelliklerini etkiler.

Statik elektriklenme

 

Düşük rutubet alma;düşük elektrik iletkenlik kabiliyeti ve sürtünme statik elektrik yüklenmesine sebep olur.

 

1-Üretimi olumlu yönde etkiler.

 

2-Mamül maddenin kullanımını etkiler.

 

Kimyasal etkilere karşı özelliği

  

Molekül zincirinin yapısı ile ilgilidir.

 

1-Terbiye işleminde çalışma şartlarını etkiler.

 

2-Temizleme işleminde mamül maddenin kullanım şartlarını etkiler.

 

 

 

Cuma, 20 Mayıs 2016 20:11

liflerin genel özellikleri

 

 

1-Uzunluk

2-İncelik

3-Mukavemet

4-Parlaklık

5-Eğrilme yeteneği

6-Uzama ve esneklik

7-Yoğunluk

8-Nem çekme özelliği

9-Isıdan etkilenme özelliği

10-Işıktan etkilenme özelliği

11-Kimyasal reaktiflerden etkilenme özelliği

12-Elektriksel özelliği 

 

1-UZUNLUK :

 

Tekstil lifleri uzunluk bakımından ikiye ayrılır;

 

Kesikli elyaf :

 

Bu lifler pamuk, yün gibi kısa liflerden oluşmuştur. Uzunlukları tür ve soylarına göre değişir ve ortalama olarak 10 mm den 50 cm ye kadar olan bu liflere "stapel lif" denir.

 

Yapay elyafı,

 

pamuk ve yün gibi doğal görünümlü hale getirmek için, isteğe göre şekillendirip belli boyda kesilmesiyle elde edilen elyafa,"yapay kesikli elyaf” denir.

 

 

 

stapel

 

 

 

 

Kesikli liflerde uzunluk çok önemlidir. Yapılacak mamulün kalitesini belirler.Makinelerdeki ayarlar, iplikçilikte ortalama stapele göre belirlenir.

Kontinü elyaf da denilen kesiksiz elyafta liflerin boyu sonsuz uzunluktadır. Bu liflere "filament" adı verilir.

 

 

 

 

 

yapaylif 

 

 

Doğal ipek ve yapay lifler,

 

filament yani sonsuz haldedir. Yapay liflerin uzunluğu ise üretim metoduna ve kullanılacağı alana göre belirlenir.

 

 

 

 

 

01ipek 

 

 

Lif boyu yani uzunluğu ;

 

Tabii liflerde yetişmelerine bağlı ve kimyasal liflerde ise imalat metoduna bağlı olup kullanım yeri ile ilgilidir.Bu özellik  Farklı lif boyları iplik imalatında :

 

1-Çekimi etkiler

2-Bükümü etkiler

3-İplik yapısını ve düzgünsüzlüğünü etkiler.

4-İplik imalat metodunu etkiler.( uzun veya kısa lif iplikçiliği ) 

 

2- İNCELİK :

 

Elyafın bir diğer özelliği de enine kesitinin(çapı) büyüklüğü ve biçimidir. Bu büyüklük, elyafın inceliği olarak da belirtilir. Lifin enine kesitinin boyutu, yani çapı, doğrudan doğruya ölçülemez; dolaylı olarak verilir. Çünkü çok az lifin enine kesiti yuvarlaktır ve standart bir çapa sahiptir.

İplik çapını, yan yana gelen lifler oluşturur. Dolayısıyla ince liflerden ince iplik elde edilebilir. İplik numarası değişmediği halde çaptaki lif sayısı arttıkça sağlam ve kaliteli iplik yapılır. Lifin veya filamentin 10 mikrondan(μm)’dan ince olanları ile 50 mikrondan(μm)’dan fazla olanları iplik yapımı için uygun değildir, ince olanlar çok çabuk kopabilir. Kalınlar ise çok kaba iplikler meydana getirir.

 

Lif inceliği :

 

Tabii liflerde yetişmelerine bağlı ve kimyasal liflerde ise imalat metoduna bağlı olup kullanım yeri ile ilgilidir.Bu özellik Farklı lif incelikleri iplik imalatında ;

 

1-İplik eğirme kabiliyetini etkiler

2-İplik düzgünsüzlüğünü etkiler.

 

3-MUKAVEMET :

 

Elyafın, iplik veya kumaş haline gelinceye kadar uğradığı gerilimlere karşı, kopmadan durmasına dayanıklılık denir.Tekstil lifleri, yeterli mukavemete yani dayanıklılığa sahip olmalıdır. Tekstil liflerinin mukavemeti, ölçme yapılan yerin atmosfer neminden etkilenir. Genellikle doğal bitkisel lifler ıslandıklarında veya nemli halde daha sağlam olurlar. Bunun dışındakilerin ise dayanıklılığı azalır. En sağlamı cam lifidir. Bundan sonra sırasıyla poliamid, poliester, ipek, keten, pamuk, akrilik, rayonlar ve yün gelir.

 

4-PARLAKLIK:

 

Parlaklık düzgün bir yüzeyden ışığın yansıması ile oluşur. Lifin parlaklığı, üzerine düşen ışığı yansıtmasına bağlıdır.Gelen ışığı, doğrusal düzgün olarak yansıtmayıp dağıtarak yansıtan lifler az parlak veya donuktur.Pamuk ve yün gibi lifler üzerine düşen ışığı dağınık yansıttıklarından dolayı az parlak görünümlüdürler.Keten, merserize pamuk ve ipek gibi lifler ise ışığı düzgün yansıttıklarından dolayı parlak görünümlüdürler.

 

Lifler elde edilme yöntemleri, yetiştirildiği doğal çevre, cins ve türüne göre farklı yapıda olacağından üzerine düşen ışığı yansıtmaları da değişik olacaktır. Parlak lifler tekstilde tercih edilir.

 

5-EĞRİLME YETENEĞİ

 

Her lifin iplik haline gelebilmesi için eğrilme yeteneğine sahip olması gerekir. Bu özellik, liflerin birbirine biraz yapışıcı olması yanında kütle halinde iken birleşik halde bulunmasından ileri gelir.

 

Bir elyaf demetindeki lifler arasında gizli temas uçları, sayesinde liflerin birbirine yapışmasına(tutunmasına) sebep olur. Lif inceliği, lif yüzeyinin yapısı, uygulanan basınç ve lif uzunluğu, bu özelliğe etki eden faktörlerdir.

 

6-UZUMA VE ESNEKLİK :

 

İki ucundan tutularak çekilen lif esneyerek kopmadan bir miktar esneyebilir. Lif bırakıldığında tekrar eski haline döner. Buna esneklik denir. Fakat daha fazla gerilim uygulanırsa lif eski haline dönemez. Bir miktar uzama gösterir. Lif, esneyebileceğinden fazla miktarda kuvvetle gerilirse uzamanın sonunda lif kopar.İplik haline getirilmiş lifler

 

Lifin kopma anındaki uzunluğundan ilk boyu çıkarılır, 100 ile çarpılır ve ilk boyuna bölünürse yüzde uzama miktarı bulunur.Gerildiğinde çok fazla miktarda uzayabilen ve kuvvet kaldırıldığında eski boyutlarını yeniden alabilen liflere, “elastomer lif” denir. 

 

 

 

 

 

elyaf1000 

 

 

 

Esneme ve kopma uzaması ;

 

Genellikle molekül zincirinin yapısıyla ilgilidir. Bu özellik ;

 

1-Çalışma şartlarını etkiler.

 2-Maruz kalınan dış kuvvetlerden dolayı mamül maddenin kullanımını etkiler.

 

7-YOĞUNLUK :

 

Tekstil liflerinde yoğunluk iki şekilde tanımlanır:

 

Hacimsel yoğunluk; Bir cismin kütlesinin, aynı hacimdeki suyun kütlesine oranıdır. Tekstil liflerinin hacimsel yoğunlukları genellikle 1 den büyüktür.

 

Lineer yoğunluk; Lifin birim uzunluğunun ağırlığı, lineer yoğunluk olarak verir. Tekstil liflerinde ve ipliklerinde birim uzunluğun ağırlığı, numaralandırma sistemi ile verilir.

 

8-NEM ÇEKME ÖZELLİĞİ ;

 

Tekstil liflerinin, belli sıcaklık ve rutubette sıvıları emme (içine çekme) kabiliyetidir. Emilen sıvı miktarı, elyaf türüne ve ortamın rutubet miktarına göre değişir. Liflerin nem çekme özelliği; iplik, dokuma, ağartma ve boyama işlemleri için gereklidir. Rutubetli ortama bırakılan bir kumaş, üzerine su toplar; buna karşılık nemli veya ıslak bir kumaş kuru havada üzerinde bulunan suyu kaybeder(deserpsiyon). Su absorpsiyonu ve deserpsiyon, bir denge kuruluncaya kadar devam eder,

 

Bir elyaf ne kadar çabuk su absorpluyorsa o kadar çabuk kurur.Aynı bağıl rutubete sahip bir ortama konulan lifler içinde, en fazla nem çeken yündür. Bundan sonra sırasıyla ipek, rayonlar, keten, pamuk, asetat ipeği, poliamid ve diğer sentetik elyaf gelir. Cam elyafın nem çekme miktarı sıfırdır. Doğal lifler oldukça fazla miktarda nem çektiği halde elle tutulduğunda kuru hissedilebilir. Bu nedenle ticarette lif üzerinde bulunabilecek nem miktarı sınırlandırılmıştır.Tekstil materyalindeki nem miktarı, % nem ve mutlak nem olmak üzere iki şekilde belirlenir.

 

% Nem:

 

Tekstil materyalinin absorpladığı su miktarının, nemli materyal ağırlığına oranıdır.

 

Mutlak nem:

 

Tekstil materyalindeki su miktarının, kuru materyal ağırlığına oranıdır. Lif üzerindeki nem yüzdesi higrometre cihazı ile ölçülür.

 

9-ISIDAN ETKİLENME ÖZELLİĞİ ;

 

Bir organik maddenin ısı enerjisi aldığında, bu enerjiden etkileşimi belli bir değere kadar fizikseldir. Belli bir sıcaklık derecesinden sonra kimyasal etkileşim meydana gelmeye başlar. Isının organik bileşiği kimyasal olarak etkilemesi olayına "yanma" denir.

 

 Liflerin yanma olayından önce ısı enerjisine karşı gösterdiği tepki iki şekildedir.

 

Termoplastik lifler,

 

sıcaklığın belli bir miktarda yükselmesi ile biçim değiştirirler. İlk önce yumuşama, yüksek ısılarda ise erime gözlenir. Belirli bir sıcaklığa erişildiğinde, bozulma ve yanma olayı başlar. Sentetik lifler ve yapay lifler bu yapıdadır.

 

Non-Termoplastik

 

Lifler de, sıcaklık yükselmesi sırasında yanma noktasına kadar herhangi bir biçim değişikliği görülmez. Tüm doğal lifler ve yapay lifler, non-termoplastik yapıdadır. Bu lifler, yanma noktası sıcaklığına erişildiğinde, yanarlar ve geriye bir miktar kül bırakırlar.

 

10-IŞIKTAN ETKİLENME ÖZELLİĞİ ;

 

Işık bir enerji türüdür. Bu nedenle organik bir bileşik olan lifler, uzun zaman içinde ışık enerjisinden etkilenir. Bu durumdaki elyaf kolayca hava oksijeni ve diğer etkenlerle reaksiyona girer. Bu da polimerleşme derecesinin düşmesi ve buna bağlı olarak dayanıklılığın düşmesi şeklinde ortaya çıkar.Tüm lifler, ışıktan olumsuz etkilenir. Bu etki süresi, life göre değişir. Ancak etki süresi bazıları için kısa sürelidir; bazıları ise uzun yıllar alabilir.

 

11-KİMYASAL REAKTİFLERDEN ETKİLENME ÖZELLİĞİ ;

 

Lif, kendisini oluşturan polimerin yapısına bağlı olarak, asit, baz, yükseltgen maddeler gibi kimyasal reaktiflerden etkilenir. Bu sebepten dolayı da kimyasal reaktiflerden  etkilenme her lif türü için farklılık gösterir.

 

12-ELEKTRİKSEL ÖZELLİĞİ ;

 

Tekstil liflerinde, iplik, kumaş yapımı ve diğer işlemlerde sürtünmeden dolayı statik elektriklenme meydana gelir. Bu durum elyafın işlenmesini zorlaştırır ve makinelerde arızalar meydana getirir.İstenmeyen bu durumları gidermek için materyal nemlendirilir. Nemli materyal, elektriği oluşurken iletir ve böylece statik elektrik üzerinde birikmez.

 

 

 

 

Cuma, 20 Mayıs 2016 00:08

Yün Elyafında Rutubet Tespiti

 

Tekstil ham madde ve mamullerinin içerdiği nem miktarı, birçok açıdan çok önemlidir. Ham madde alış ve satışında bir malı değerinden fazla fiyata almamak için ticari rutubet değerini bilmek ve alınacak ham maddenin nem değerini objektif olarak yansıtan numune alımı yaparak nem ölçümü yapmak gerekir. Tekstil maddeleri, çevresindeki havanın bağıl neminden etkilenir. Havadaki bağıl nem arttıkça tekstil maddelerinin içerdiği nem de artar.Yün en fazla rutubet çeken elyaftır. Yün liflerinin en önemli özelliği, nem çekme sırasında fazla miktarda ısı açığa çıkarmasıdır. Yün lifleri bu nedenle konfor ve sağlık bakımından kışın kullanılacak en uygun tekstil materyalidir.

 

İşletmelerde Rutubet

 

 

İplik fabrikalarında ham maddeyi (yün), yarı mamulü (bant, fitil) ve mamulü (iplik) en az telef oranı ve yüksek randımanla işleyebilmek gerekir.

 

Bunun için ham madde, yarı mamul, mamulün ve fabrikaların rutubet-ısı değerlerinin belirli miktarlarda olması şarttır.

 

Rutubet, aynı zamanda yünün alış ve satışında da çok önemlidir.

 

Atmosferdeki hava, su buharına tam doymamış hâldedir.

 

Hava belirli bir ısı ve basınç altında, yalnız belirli miktarda su buharı yani rutubet içerir.

 

1-İzafi rutubet:Havada bulunan fiili su buharı basıncının (Pd) aynı sıcaklıkta doymuş havadaki su buharı basıncına (Pt) oranına denir. Yüzde olarak ifade edilir.

 

2-Mutlak rutubet

 

Muayyen birim hacimde bulunan su buharı miktarına denir.m3 havada gram olarak bulunan su buharı miktarıdır.

 

Rutubet Yüzdesi Yün liflerinin nem alma özelliği yüksektir. Tüm liflerden daha fazla nem emicidir. 20 santigrat derece ve % 65 nispi nemde % 16 nem alır.

 

Yün lifleri, kuru havada 100–110 santigrat derecede ısıtılırsa nemini kaybeder.

 

Elyaf santigrat sertleşir ve güç kaybeder.

Nemli hava ve plastikleşir.

 

Yün elyafında kuru mukavemet yüksek, yaş mukavemet düşüktür.

 

Yün lifleri kendi ağırlığının yarısı kadar nem çekebilir.

 

Bu bakımdan ticarette yün liflerinin üzerindeki nem miktarı % 16–18 olarak sınırlandırılmıştır.

 

Normalde yün elyafında nem miktarı % 12-14’tür. İnce yünler az, kaba yünler çok nem çeker.

 

Rutubet Miktarı

 

Nemli bir havada bırakılmış elyaf veya kumaş, üzerine su toplar.

 

Nemli veya ıslak bir elyaf ya da kumaş ise kuru havada üzerinde bulunan suyu kaybeder.

 

Su alış (absorpsiyonu) veya kaybı (desopsiyonu) bir denge kuruluncaya kadar devam eder.

 

Bir elyaf ne kadar çabuk su absorpluyorsa o kadar çabuk kurur.

 

Elyafın tutumu, çalışılabilirliği, statik elektriklenmesi gibi birçok özelliği üzerindeki nem oranına bağlıdır.

 

Rutubet ( % ) = [( Yaş ağırlık- Kuru ağırlık ) / Kuru ağırlık ] * 100

 

Nem ( % ) = [( Yaş ağırlık- Kuru ağırlık ) / yaş ağırlık ] * 100

 

Ticari rutubet değeri için standart şartlar; % 65±2 bağıl nem, 20±2 ºC sıcaklıktır.

 

 

 

 

 

 

Kıvrım lifler kendi eksenleri etrafında helisel hareket yapar. Liflerde kıvrım sayısı arttıkça liflerin birbiri üzerine tutunma yetenekleri de artacağından daha mukavemetli iplikler elde edilir.

Yün elyafının kıvrımlılığı arttıkça yapılan kumaşın yumuşaklığı artar. 

Birim uzunluktaki kıvrım sayısı arttıkça yünün kalitesi yükselir. 

Genellikle elyaf inceldikçe kıvrım artar; ince yünler, kalın yünlerden daha yumuşaktır. 

Yumuşaklık elle hissedilir. Bilindiği gibi yün gömleğinde kıllar, gruplar hâlinde bulunur. 

 

Bundan dolayı bir arada bulunan liflerin kıvrım şekilleri hücre ve lüleleri ayrıca kıvrımlı ondüleli dalgalar hâlinde olduğundan çeşitli koyunların lüle şekilleri ve gömlek yapıları birbirinden farklı olur. Bu hâle yünlerin ondülasyonu da denir.

 

Yünlerin tasnif ve kontrolünde bilhassa ondülasyondan ileri gelen lüle dalgalarının biçimleri göz önünde bulundurulur. 

Yünlerde lif uzunluğu incelenirken gerçek uzunlukları ile normal uzunlukları arasında önemli farkların bulunduğu görülür. 

Bu fark, liflerin az veya çok kıvrımlı olmasından ileri gelir. 

Yün liflerinin üzerindeki kıvrımlar, iplik yapımında büyük önem taşır. 

İnce lifler çok kıvrımlıdır. Kıvrım sayısı ve şekli, yünün kalitesini belirler. 

Yün lifinde üç türlü kıvrım (ondüle) çeşidi vardır. 

Pratikte bir tek lifin değil lif lülesinin uzunluğuna isabet edecek kıvrım sayısı önem taşır. 

Tek yün liflerinde kıvrımlar biçimlerine göre açık, normal ve yüksek kıvrımlı diye de ayrılır.

 

Bunlar:

1-Düz kıvrım :4–5 kıvrım/cm 

2-Normal kıvrım :4–9 kıvrım/cm 

3-Yüksek kıvrım :12–13 kıvrım/cm

 

Kıvrım biçimleri dikkate alınınca lif boyunca bulunan kıvrımların belli uzunluktaki sayılarının değişik ve birbirinden farklı olduğu anlaşılır. 

Genellikle kıvrım sayısı ile yün inceliği arasında yakın bir ilişki vardır, ince lifli yünler daha kıvrımlı olur. 

Buna karşılık yünler kabalaştıkça dalga şekilleri açılmaya ve genişlemeye başlar. 

Çok kaba liflerde dalgalar tamamen kaybolur ve lüleler düz bir şekil alır. 

Yünlerin kaliteleri tespit edilirken kıvrım sayıları ve kıvrım şekilleri dikkate alınır. 

Bununla beraber bazı ince yapağılı koyun ırklarında kıvrımsız veya az kıvrımlı (Doggy) yapağıların meydana gelmesi foliküllerde bu periyodik hareketlerin aksamasından veya hiç meydana gelmemesinden kaynaklanır. 

Birçok kişi tarafından ondülasyonun kalıtım derecesi % 40–50 arasında hesap edilir.

Bir tekstil elyafının işlenmesini etkileyen en önemli özelliklerinden biridir. 

Bu elyaf karakteristiği birim uzunluk başına kıvırcık sayısı olarak ifade edilebileceği gibi elyafın kıvırcıklı durumda iken üzerindeki iki noktanın elyaf düz bir düzeye yatırılıp çekilerek ölçülen ve kıvırcıklı durumdaki uzunluğu ile mukayeseli olarak mesafesinin ölçüsü olarak da ifade edilebilir. 

Kıvrımlılık arttıkça lifin gerçek uzunluğu ile doğal uzunluğu arasındaki fark da artar. 

Liflerde kıvrım sayısı arttıkça liflerin birbiri üzerine tutunma yetenekleri de artacağından daha mukavemetli iplikler elde edilir. 

En kıvrımlı doğal elyaf, yün elyafıdır. 

Bu nedenle iplik oluşumu için yündeki kıvrım sayısının tespiti önemlidir. 

Liflerde bulunan kıvrım şekli ve sayısı bunların iplik olma kabiliyeti üzerine etkili olur. 

Çok kıvrımlı liflerin iplikleri ince, sağlam ve düzgündür. 

Bu özelliklerin iplik eğrilmesi sırasında liflerin birbirleriyle iyice sarılabilmesinden kaynaklandığı görülür.

Kıvrım birim uzunluk başına düşen kıvırcık (helezon, bukle) sayısı olarak da ifade edilir.  

Kıvrımlı bir lif doğal hâlinden daha kısa görünür. 

Elyafın yassılaştırılarak ve çekilerek ölçülen kıvırcık durumu ile aradaki farkı % olarak ifade edilir.

 

Kıvrım Ölçme Cihazı (Krimpmetre) ile Kıvrım Tespiti 

Liflerde kıvrım (yün ve tekstüre yapay lifler) sayısını ölçmek için krimpmetre cihazı kullanılır. 

Krimpmetre, eşit 9 veya 14 köşeli, kenarları dişli olan madensel bir levhadanibarettir. 

Eşit kenarların her biri 1 inç boyunda yani 2.54 cm uzunluğunda olup sıra ile 5’ten18’e kadar diş ihtiva eder. 

Lif veya lülelerin kıvrım sayıları işte bu dişli kenarların yardımıyla ölçülür. 

Lif veya lif demetinin kıvrımları ölçülmek istendiğinde cihazın kenarları üzerindeki dişlere numune tutturulur. 

Numunenin kıvrımları, cihazın kenarındaki hangi dişlere daha çok uygunluk gösteriyorsa o numunenin 2,54 cm’sinde o kadar kıvrım bulunduğu sonucu çıkarılır. 

Bu cihazlarda kıvrımlı ve düzleştirilmiş hâlde uzunluk farklarından kıvrımlılık değeri tespit edildiği gibi birim uzunluktaki kıvrım sayısı da belirlenerek kıvrımlılık değeri tespit edilebilir.

 

Liflerdeki Kıvrım Sayısını Düz Bir Cetvelle Tespit Etme  

Krimpmetre bulunmazsa liflerdeki kıvrım sayısını düz bir cetvelle ölçmek de mümkündür. 

Bu suretle 1 cm veya 1 inç uzunluğundaki kıvrım sayısı, kıvrımlı ve açılmış liflerin boyları ölçülüp ikiye bölünerek saptanır. 

Bunlar daha basit bir şekilde bilinen ölçülerle ifade edilirse 1 cm uzunlukta bulunan kıvrım sayısı olarak gösterilebilir.

 

 

 

Perşembe, 19 Mayıs 2016 10:15

Yün Liflerinde İncelik Tespiti

 

 

Diğer tekstil hammaddelerinde oldu ğ u gibi yün lifı nin teknolojik özelliklerinin başında da incelik gelmektedir. Lif inceliği, yün  sınıflandırılmasında ve kalitesinin belirlenmesinde önemli rol oynamaktadır. Koyun ırklarında yapağı inceliği ve bu özellik bakımından uniformitesi genetik yapılarındaki farklılıktan kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte yapağı inceliği cinsiyet, yaş , vücudun farklı bölgeleri, beslenme, bakım gösterebilir. Aynı sürü içerisinde koyun yapağı sayısının koç yapağısından, kuzu yapağısının ergin koyun yapağısından daha ince ve yumuşak lif gömleğine sahip olduğu bilinmektedir.

 

Ayrıca en ince yapağı omuzda, en kaba yapağı but bölgesindedir. Karın altında, ayaklara geçişte yapağı belirli derecelerde kabalaşır. Yine iyi beslenen koyunlarda yapağı esnek, yumuşak, parlak, yağıltılı ve normal kalınlıkta, kötü beslenen koyunlarda birçok noktada incelenmiş , donuk, yağıltısız ve kuru olmaktadır.

 

Lif inceliği, yapılacak ipliğin kalınlığını yani numarasının belirlenmesi bakımından önemlidir. Lifler ne kadar ince, olursa o kadar ince iplik üretmek mümkün olmaktadır . İnce liflerden ince ve iyi kalitede iplik ve kumaşlar elde edilebilmektedir. Diğer bir deyişle lif inceliği, lifin tekstil sanayinde kullanım yerini belirlemektedir. Merinos yapağısı ince bir liftir.

 

Yünde lif inceliği çok değişken olup elde edildiği hayvan cinsine, tulup bölgesine ve yaşına göre değişir. Yünde genel olarak ince lifler uzun, kalın lifler ise kısadır. Lifler inceldikçe kalitesi de o oranda yükselir.

 

 

015lab 

 

Yün liflerinde incelik önemlidir ve lifin kalitesini belirler.

 

Liflerin inceliği, çaplarının ölçülmesiyle anlaşılır.

 

Lifin çapı ne kadar küçük olursa kalitesi o kadar yüksek olur.

 

Liflerin inceliği, mikron (μ= 10-4 cm) ile ölçülüp S derecesi ile ifade edilir.

 

Liflerin „S derecesine göre mikron olarak kalınlıkları aşağıda görülmektedir.

 

Yukarıda da görüldüğü gibi ‟S derecesi arttıkça lifin inceliği de artar. İncelikleri bakımından yün lifleri beş sınıfa ayrılır.

 

Merinos yünleri

 

İnce yün tipi de denilen bu yünler, anavatanı Avustralya olan merinos denilen bir cins koyundan elde edilir.

 

Merinos koyunları yalnız yünü için yetiştirilir.

 

En ince lifler bu hayvandan elde edilir.

 

Kıvrımları fazla, keçeleşme özelliği yüksektir.

 

Yumuşak tutumlu (tuşeli), aprelenme ve boyanma yeteneği fazla kumaşların yapımında kullanılır.

 

60-100 S inceliğinde olan merinos yünleri, dünyadaki yün üretiminin % 40‟ını teşkil eder.

 

Orta yün tipi

 

Bu yünler, ince yünler ile uzun yünler arasındadır. Kıvrımları azdır. Çeşitli koyun ırklarından elde edilir.

 

Erkek ve kadın kumaşları ile battaniye yapımında kullanılır. 44-60 S derecesindedir.

 

Uzun yün tipi

 

Uzunluğu 180-230 mm arasında olan liflerdir.

 

Orta yünlerden daha kalın ve parlaktır. 44-50 S derecesinde olup çeşitli İngiliz koyun ırklarından elde edilir.

 

Palto ve pardösülük kumaşlar ile battaniye ve keçe yapımında kullanılır.

 

Crossbred(melez) yünleri

 

Bu yünler orta yün tipi inceliğindedir fakat kıvrımları fazladır.

 

Merinoslarda İngiliz yerli koyunlarının melezleşmesinden elde edilen koyunlardan üretilir.

 

Genellikle kamgarn kumaş yapımında kullanılır. 50-60 S derecesindedir.

 

Halı yünleri

 

Dünyanın hemen hemen her yerinde yetişen çeşitli ırklara mensup koyunlardan üretilir.

 

Bu tip yünlerde ince, orta ve uzun lifler yanında köpek kıllarına (kemp) da rastlanır.

 

Ucuz yünlü kumaşlar, döşemelik, battaniye ve keçe yapımında kullanılır.İnceliği 70–200 mikron arasında değişir

 

Türkiye‟de yerli koyun ırklarından halı tipi yünler elde edilir.

 

En iyi kalite yerli yün, kıvırcık ve dağlıç türlerinden üretilir.

 

Pratikte yün lifinin sınıflandırılmasında ortalama incelik subjektif olarak ölçülür.

 

Yünün lifinin inceliği, çapının mikron cinsinden ifadesidir, „S derecesi ile ifade edilir.

 

Üretilecek ipliğin numarasına göre, lif inceliğinin belirlenmesi gerekir.

 

Yün Lifi İncelik Tespit Yöntemleri

 

Yün lifi incelik tespitinde, net bir bilgiye sahip olmak için mutlaka ölçüm aletlerinden ve kullanılan metotlardan faydalanmak gerekir. Bu metotlar:

 

1-Tek lifin incelik tespiti

 

2-Mikroskopla lif İnceliği tespiti

 

3-Mikroprojeksiyon metotları ile lif inceliğinin tespiti

 

4-Lanametreyle incelik ölçümü

 

5-Küme hâlindeki liflerin incelik tespiti

 

6-Hava geçirgenliği metoduyla incelik ölçümü (Mikroner cihazıyla ölçüm)

 

7-Hava geçirgenliği metoduyla incelik ölçümü (Wira cihazıyla ölçüm)

 

Tek Lifte İncelik Tespiti

 

Yün lifinin inceliği mikroskop, mikroprejektör ve lanametre ile teker teker ölçülür ve mikron olarak incelik ortalaması alınır.

 

İncelik ölçen mikroskoplar piyasada lanametre olarak isimlendirilir.

 

Mikroskopla lif İnceliği tespiti

 

Mikroskop birçok laboratuvar ve araştırma yerlerinde en çok kullanılan cihazlardan biridir.

 

İncelik ölçümünde mikroskoba yerleştirilen liflerin görüntü netliği için ayarlar yapılır.

 

Oküler mikrometre lif eksenine dik getirilerek lif genişliğinin okülerin kaç aralığına geldiği cetvellere kaydedilir.

 

İşlem sonucunda bulunan değerler mikrometre değeri ile çarpılarak liflerin ortalama inceliği tespit edilmiş olur.

 

Mikroprojeksiyon metotları ile lif incelik ölçümü

 

 

016lab

 

Kısa kesit metodu

 

 

Mikroprojeksiyon bütün tekstil laboratuvarlarında bulunan bir cihazdır.

 

Mikroprojeksiyon ile elyaf inceliğinin ölçülmesi için mikroskop metodunda olduğu gibi preparat hazırlanır ve ölçmeler görüntünün dik olarak aksettirildiği bir zemin üzerinde özel bir cetvel yardımıyla yapılır.

 

Bu amaçla iyice karıştırılmış ve temizlenmiş numuneden Hardy mikrotomu ile uzunluğu 1-2 mm‟yi geçmeyecek kesitler alınır.

 

Kesitler bir lam üzerine alınarak mikroskopta olduğu gibi büyütme gücü belli olan mikroprojeksiyonda incelikleri ölçülür.

 

Bu metotta kaba karışık yapağılarda 1200–1500, ince ve üniform yapağılarda 400–500 adet lifin inceliğini ölçmek gerekir.

 

Bu metotla çalışılırken dikkat edilmesi gereken nokta, görüntünün düşürüldüğü zeminde sadece merkezdeki çapı belirli bir daire içine düşen liflerin inceliğinin okunmasıdır.

 

Çünkü merkezdeki ve yanlardaki lif görüntülerinin büyüme oranları değişiktir.

 

Enine kesit sayma metodu

 

Son derece hızlı sonuç alınabilen bir metottur.

 

Bu metodun esası;

 

Yün liflerinin enine kesitleri daireye yakın olduğundan belirli bir alan içindeki lif kesitlerinin sayısına göre ortalama inceliği saptamaktır.

 

Laboratuvar çalışmalarında lif demetinin normal bir şekilde sıkıştırılarak kesit alınması gerekir.

 

Bunun için Hardy kesit cihazı kullanılır.

 

Kesit alabilmek için yün numunesinden bir tutam lif alınır.

 

Lifler, parmaklar arasından çekilip birbirine paralel hale getirilir.

 

400-500 adet lif demet veya fitil hâline sokulur.

 

Bu lifler Hardy cihazının yarığına yerleştirilir ve sıkıştırılır.

 

Cihazın yarığından dışarı çıkan lif uçları 2-3 mm pay kalacak şekilde kesilir.

 

Bu şekilde sıkıştırılmış olan ve hazırlanan lif demeti üstüne birkaç damla yapıştırıcı kollodion çözeltisi damlatılır.

 

Bu çözelti uçucu olduğundan kısa bir süre sonra kurur ve lifler birbirine yapışmış olur.

 

Lif demetinin iki tarafındaki uçları, kesici ile diplerinden kesilerek lif kesiti hazırlanmış olur.

 

Bu metotla çalışılırken enine kesit preparatı 500 defa büyütecek şekilde ayarlanmış mikroprojeksiyona konularak 125 cm2 lik bir alana isabet eden görüntü içindeki lif kesitleri sayılmaktadır.

 

Böylece bu alanın içinde yer alan kesit sayısına göre ortalama incelik saptanmış olur.

 

Enine kesit metodu

 

Bu metotla yün liflerinin inceliğini saptayabilmek için mikroprojeksiyon metodu kullanılır.

 

Yün liflerine ait preparatlar aynı şekilde hazırlanır ve lif kesitlerinin görüntüleri elde edilir.

 

Bunların fotoğrafları çekilir ve daha önce bu amaçla fotoğrafları film şeritleri hâlinde çekilmiş ve incelikleri belli standartlara göre hazırlanmış numunelerle kıyaslanarak ortalama incelikleri saptanmış olur.

 

Böylelikle enine kesit metodu daha pratik ve süratli bir hâle getirildiğinden yün ticaretinde uygulama alanı bulmuştur.

 

Lanametreyle incelik ölçümü

  

Lanametrede incelik ölçme sistemi, mikroskop sistemine benzer.

 

Bu amaçla gerekli preparatları mikroskopta olduğu gibi hazırlanarak cihaza yerleştirilir ve aynı yün tiplerinde aynı miktarda ölçü yapılır.

 

Lanametrelerde ekran üzerinde görülen liflerin inceliklerini ölçebilmek için üzerinde belli aralıklarla işaretleri bulunan ve bir merkez tarafından sağa ve sola hareket edebilen cetvel vardır.

 

Lif incelikleri bunun yardımıyla ölçülür.

 

Burada önemli olan incelik tayininde doğru sonucu alabilmek için oldukça fazla sayıda ölçüm yapma gereğidir.

 

 

Küme Hâlinde Liflerde İncelik Tespiti

 

Bu yöntemde belirli ağırlıktaki elyaf örneği sabit basınç altında belirli bir hacme sıkıştırılır ve havanın elyaf içinden geçiş hızına göre elyaf inceliği saptanır. Aynı yöntemle çalışan iki farklı cihaz ile incelik ölçme işlemi yapılır.

 

Wira cihazı ile yün elyaf incelik ölçümü

 

WIRA yün elyaf incelik ölçme cihazı, geliştirilmiş mikroprosor kontrol sistemli dijital ekranlı elektronik test cihazıdır.

 

Hava akış prensibi sayesinde, belirli ağırlık ve basınç altında yün lifinin ortalama mikron inceliğini hızlı şekilde ölçer.

 

Wira yün elyaf incelik ölçme cihazının üzerinde bulunan mikroprosesör test işlemini otomatik olarak kontrol eder ve ortalama lif çapı sonuçlarını doğrudan likit kristal ekranda gösterir.

 

Cihazın çalışması otomatik olarak kontrol edilir ve test sonuçları LCD ekrandan direkt okunur veya isteğe bağlı olarak yazıcı çıktısı veya PC bağlantı veri aktarımı yapılabilir.

 

Wira yün elyaf incelik ölçme cihazının, önce kalibrasyonu yapılır.

 

Taranmış, paralelleştirilmiş 2.5 gram ağırlığındaki yün elyafı, numune gözüne yerleştirilir.

 

Cihaz ile gelen vakum pompası ile hava numunenin içinden emilir. Elektronik sensörler hava akışını ve hava basıncını ölçer ve elyaf çapını otomatik olarak hesaplar.

 

 

 

 

Perşembe, 19 Mayıs 2016 09:47

Yün Liflerinde Uzunluk Tespiti

 

 

Lif uzunluk değerleri;

 

İpliğin eğirilme performansı, iplik inceliği, düzgünsüzlüğü, mukavemeti, tutumu üzerinde etkilidir.

 

Kısa elyaf yüzdesi arttıkça üretim aşamalarında aşağıdaki sorunlarla karşılaşılır.

 

 

1-İplik kopmaları artar.

 

2-Mukavemet düşer.

 

3-Nope miktarı artar.

 

4-Düzgünsüzlük artar.

 

5-Tüylenme oluşur.

 

6-Telef oranı artar.

 

Yün Elyafında Uzunluk

 

Uzunluk yün lifi için önemli özelliklerden biridir. Uzunluk ve incelik bükümü ve üretimi direkt etkiler.

 

Uzunluk deyince bir lifin iki ucu arasındaki mesafe akla gelir. Uzunluğun birimi mm‟dir.

 

Yünde ince lifler kısa, kalın lifler uzundur.

 

Bununla beraber yünde kalite sınıflarının tespitinde ortalama lif uzunluğuna önem verilir.

 

Lif ne kadar uzun olursa eğirme esnasında temas edilen yüzey o derece artar, bu da tutunma kuvvetini artırarak mukavemeti artırır.

 

Uzunluğun yanı sıra uzunluk dağılımı da çok önemlidir.

 

Uzunluk dağılımı ne kadar dar bir alanı kapsıyorsa o kadar homojen iplik elde edilebilir.

 

Yün lifinin iplik hâline getirilmeden önce belli başlı özelliklere sahip olması gerekir.

 

Elyafın eğrilebilmesi için boyu en az 10 mm uzunluğunda olmalıdır.

 

yün lif kalitesi ‘’s’’ ile ifade edilir.’’s’’ değerlerinin mikron(µ) karşılıkları aşağıda verilmiştir;

 

 

    S  Değerleri                        Mikron  (µ)cinsinden   ortalama çap

 

           80’s                                     18.8 mikron

 

           70’s                                     19,7 mikron

 

           64’s                                     20,7 mikron

 

           60’s                                     23,3 mikron

 

           58’s                                     24,9 Mikron

 

           56’s                                     26,4 Mikron

 

           50’s                                     30,5 Mikron

 

           48’s                                     32,6 Mikron

 

           46’s                                     34,0 Mikron

 

           44’s                                     36,2 Mikron

 

           40’s                                     38,7 Mikron

 

           36’s                                     39,7 mikron 

 

           ’s’ derecesi arttıkça lifin inceliği de artar.

 

 

Yün lifinin uzunluğuna karar vermek zordur. Çünkü yün lifi yapısı gereği kıvrımlıdır. Bu nedenle yün lifinde iki uzunluk söz konusudur.

 

Kıvrımlı uzunluk:

 

Bir tek lifin kıvrımları düzeltilmeden ölçülen uzunluk

 

Lif uzunluğu:

 

Kıvrımlar düzelinceye kadar uzatılmış şekilde ölçülen uzunluk çeşitleri

 

Yün lifinin uzunluğunun ölçümünde iki metot kullanılır:

 

1-Tek lif uzunluk ölçme metodu

 

2-Demet hâlindeki liflerde uzunluk tayini

 

Yün Elyafında Uzunluk Ölçümü

 

Tek lif uzunluk ölçme metodu

 

Tek lif uzunluk ölçüm metodunda, yarı otomatik aletler yardımıyla hem çalışanın yorulması önlenir hem de zamandan tasarruf edilir.

 

Yün lifi uzunluğunu tespit etmek biraz zordur.

 

Çünkü yün lifi doğal olarak kıvrımlıdır ve düzeltmek için biraz gayret sarf etmek gerekir.

 

Bu yöntemle liflerin tek tek uzunlukları ölçülür.

 

Yün elyafının uzunluk ölçümünde kullanılan yöntemler:

 

Pens yöntemi ile uzunluk ölçümü

 

Bu metotta, uzunluk tayini için 2 pens, 1 cetvel, 1 siyah kadife levha gereklidir.

 

Numuneden alınan liflerin ucu 2 pens kıvrımları giderilinceye kadar çekilir ve doğrudan cetvel üzerinde uzunluğu ölçülür.

 

Ölçülen uzunlukların ortalaması alınarak bir değer elde edilir.

 

Az aparat gerektiren bir yöntem olmasına rağmen çalışan kişinin fazla zamanını alan bir yöntemdir.

 

Cam ve kadife kaplı levhada uzunluk ölçümü

 

Bu yöntem doğal olarak çok kıvrım içeren elyaflar dışındaki bütün kesikli elyaflar için uygulanabilir.

 

Bir cam levha üzerine az miktarda beyaz vazelin parafinli ya da gliserinli su sürülür.

 

Bir tek lif ölçekli levha üzerine düz olarak yerleştirilir ve ölçümü yapılır.

 

Bu işlem deneyin uygulanacağı her lif için tekrarlanır.

 

Ölçülen uzunlukların ortalaması alınarak bir değer elde edilir.

 

Tek lif uzunluk ölçümü metodu uzun lif olmaları sebebiyle daha çok yün ve benzeri elyaflarda kullanılır.

 

Wira cihazı ile uzunluk ölçümü

 

 

08lab

 

 

Wira uzunluk ölçme cihazı yün ve kıl kökenli lif uzunluklarının ölçümü için uygundur.

 

Kontrollü basınç altında yarı otomatik olarak ölçümü yapılır.

 

Çok sayıda tek elyafın ölçümü seri şekilde yapılabilir.

 

Wira uzunluk ölçme cihazı, sonsuz bir vida ve dedektörden oluşmuştur.

 

 Uzunluğu tespit edilecek lif partisi siyah bir zemin üzerine yerleştirilir.

 

Liflerin dip kısımları dışarıda kalacak şekilde üzeri cam bir levha ile kapatılır.

Buradan bir pens yardımı ile tek tek çekilen lifler cihazın kılavuz telleri (5) arasından ve baskı plakası (3) altından geçirilir.

 

Sol el başparmağı ile baskı plakası (4) aşağı doğru bastırılarak sonsuz vidanın dönüşü sağlanır (8). Elyafı tutan pens, sonsuz vidanın yuvasına hafifçe yerleştirilir.

 

Bu sırada dedektör teli de (6) aşağı inerek içi cıva dolu bir haznede cıvanın tam üzerinde kalır.

 

Bu sayede pensin ucu, dönmekte olan sonsuz vidanın (8) yivi arasına konur.

 

Yivli vidanın dönme hareketiyle pensin ucu lif ile birlikte sağa doğru hareket etmeye başlar.

 

Lifin baskı bloku arasından geçişi bittiği anda dedektör teli cıvaya temas etmiş ve cıvanın hareketi durmuş olur.

 

Bu sırada pens yukarı doğru kaldırılarak sonsuz vida üzerindeki anahtar skalasındaki tuşlardan biri yukarı doğru kaldırılır.

 

Tuşlar yardımı ile lifin boyu otomatik olarak ölçülmüş ve cihazın tamburundaki sayı göstergesine kaydedilmiş olur.

 

Bu şekilde tekrarlanarak uzunluk ölçülür.

 

Bu cihaz yardımıyla saatte ortalama 500 lifin uzunluğunu ölçmek mümkündür.

 

Anahtar tablosu 0,5 cm aralıklarla düzenlenmiştir.

 

Ölçmeler sona erince cihazın tamburunda 0,5 cm aralıklara isabet eden lif miktarı kaydedilir.

 

Demet hâlindeki liflerde uzunluk ölçümü

 

Demet hâlindeki liflerde uzunluk ölçümü üç ayrı metotla yapılır.

 

Yapağıda tutam uzunluğunun ölçülmesi

 

 

Bu yöntemde yapağı tutamlar hâlinde olan hayvansal elyafların tutam uzunluğu tayini yapılır.

 

Kadife kaplı tahta üzerine cetvel konulur.

 

Tutam bu cetvel boyunca kadife üzerine yayılarak ve bastırılarak yatırılır.

 

Yünün normal kıvrımlarını bozmamak için tutamı gerdirmemeye dikkat edilmelidir.

 

Tutamın boyu ölçülür. Uçlu yapağıları ölçerken cetvelin o noktası tutam tabanına getirilir ve piramit şeklindeki tabanı ile tepesi arasındaki mesafenin ortasındaki noktaya kadar olan uzunluk ölçülür.

Tutam:

 

Bir tulupta, doğal olarak kümelenmiş elyaf demetleridir.

 

Tutam uzunluğu:

 

Elyafların kıvrımlığı bozulmadan ve gerilmeden normal hâldeki tutam boylarının ortalama uzunluğudur.

 

Uçlu yapağı:

 

Tutamların uç tarafı sivri bir Ģekilde biten yapağıdır.

 

Sorter cihazı ile uzunluk ölçümü

 

Lif uzunluğu tespit edilecek elyaftan 1000 g numune alınır ve elle mümkün olabildiği kadar paralel hâle getirilir.

 

Uzunluğu ölçülecek elyaf yığınının değişik noktalarından 20 tutam alınır. Bu tutamlar harmanlanır.

 

Harman yapmak suretiyle numuneler hazırlanır.

 

Elde edilen bu karışım bir el tarağı ile taranarak üst üste konularak masa üzerine yayılır.

 

Alınan elyaf numunelerinin yarısı her defasında atılarak en fazla 1 g olan numune hâline getirilerek sorter tarağının iki tarak grubundan birincisinin üzerine konur ve baskı çatalıyla tarak aralarına itilir.

 

Önce uçları en dıştaki tarağın dışına çıkmış olan lifler aletin özel pensi yardımıyla çekilir ve ikinci tarak grubu üzerine konulur.

 

Bundan sonra en dıştaki birinci tarak düşürülerek ikinci tarağın dişleri arasından dışarı uzanan lifler pens yardımıyla çekilir.

 

İkinci tarak grubu üzerine uçları daha önce konulmuş liflerle aynı hizaya gelecek şekilde yatırılır.

 

Sonra ikinci tarak düşürülerek aynı işlem yapılır.

 

Bu işleme birinci tarak grubu üzerinde lif kalmayıncaya kadar devam edilir.

 

Bu suretle ikinci tarak grubu üzerinde toplanmış olan liflerin birer uçları mümkün olduğu kadar aynı hizaya getirilmiş olur.

 

İkinci taramaya ters başlanarak lifler tekrar taranmak suretiyle birinci tarak grubu üzerine aktarılır.

 

Bu şekildeki tarama birkaç defa tekrarlanarak numunedeki liflerin birer uçları tamamen aynı hizaya getirilmiş olur.

 

Bu durumda tarak grubunun dişleri ters taraftan düşürülmeye başlanarak iki tarak arasında kalan lifler pensle çekilerek kadife levha zemin üzerine uzunluklarına göre birbirini takip eden gruplar hâlinde ayrı ayrı sıralanır.

 

Bu şekilde ştapelleme de gerçekleştirilmiş olur.

 

Lif gruplarının uzunlukları bir cetvelle, ağırlıkları ise terazi ile tartılarak ölçülür.

 

Elde edilen değerler bu amaçla kullanılan işletmeler tarafından hazırlanmış bir forma kaydedilir.

 

Ştapelleme:

 

Elyaf uzunluğunu göstermek için alınan bir tutam elyafın paralelleştirilerek ştapel diyagramına benzer bir hâle getirilmesine denir.

 

ştapel uzunluğunun iplik üzerine etkisi:

 

ştapel uzunluğu iplik düzgünlüğü ve kalitesi için önemlidir.

Uzun liflerden ince, kaliteli, düzgün yüzeyli, kısa liflerden kaba ve düşük kaliteli iplikler elde edilir.

 

Almeter (Almetre) cihazı ile uzunluk ölçümü

 

Bu metot, liflerin elektriklenme özelliklerinden yararlanarak elektrik akımlarındaki değişimleriyle lif uzunluğunu ölçer.

 

Yün ve diğer kıl kökenli hayvansal liflerde uzunluğun objektif olarak ölçülmesini sağlar.

 

En önemli özelliği elyafın uzunluk dağılımı için kullanılmasıdır. Cihaz dört ana gruptan oluşur.

 

Bunlar;

 

1-Tarayıcı ve aksesuarları,

 

2-Elektronik ölçüm ünitesi,

 

3-Kaydedici,

 

5-Voltaj regülatörüdür.

 

 

Uzunluk tespiti yapılacak olan elyaf numunesi cihazın taraklı olan kısmına yerleştirilir.

 

Burada bir miktar taranan paralel lif demeti, üzerinde bulunduğu ızgarayla beraber tarama kısmından çıkartılır.

 

Taranmış lifler makinenin asıl ölçme işleminin yapılacağı bölüme getirilip buradaki iki şeffaf yüzey arasına yerleştirilir.

 

Start düğmesine basılmasıyla beraber iki şeffaf yüzey arasında iyice bastırılmış lifler makine içine girer.

 

Makineye bağlı bilgisayarda gerekli ayarlamalar önceden yapıldığından numune kondansör arasından geçerken uzunluk parametreleri elektronik olarak ölçülerek kaydedilir.

 

Ekranda lif uzunluğunu ifade eden histogram ve sayısal değerler belirir.

 

İstenirse yazıcıdan çıktı olarak sonuç alınır ve değerlendirme yapılır.

 

 

 

 

Salı, 17 Mayıs 2016 22:48

Yün Liflerinde Yabancı Madde Tespiti

 

 

İplik işletmesine gelen yün elyafı üzerindeki yabancı maddelerin tespit edilmesi ve uzaklaştırılması, yapılacak ipliğin kalite özelliklerinin belirlemesi açısından önem taşımaktadır.

 

İplik işletmesine yün elyafı genellikle yıkanmış ve temizlenmiş olarak gelir.

 

Yıkama ile uzaklaştırılamayan yabancı maddeler üretim sırasında sorun oluşturur.

 

Bu yabancı maddelerin miktarını ölçmek için kalite kontrol laboratuvarında test yapılır.

 

Yabancı madde miktarının bilinmesi için yapılan işlemlerin nedeni;

 

1-Ticari açıdan elyafın içinde ne kadar yabancı madde bulunduğunun bilinmesi,

 

2-Yabancı madde miktarına göre makinelerin temizleme derecelerinin ayarlanması için bilinmesi gerekir.

 

Koyunun gezdiği yerlerden alınan önlemlere rağmen, elyaf üzerine yün vaksının yapışkanlığı nedeniyle kum, toz, gübre, yem, diken parçaları, pıtrak, çöp vb. yabancı maddeler yapışır.

 

Bu maddelerin çoğu, yıkama ve karbonizasyon işlemleri ile giderilir.

 

Yıkanmış yün, % 20–80 oranında yabancı madde içerir.

 

Yabancı madde miktarı koyunun cinsine, iklime ve otlama koşullarına göre değişir.

 

Ön yıkama yapılmış yünde % 15 oranında yabancı madde bulunur.

 

Ham yünün yabancı maddeleri şöyle sınıflandırılabilir.

 

1-Deri tarafından çıkarılan salgılar

 

2-Yün yağı

 

3-Yün teri

 

4-Deri döküntüleri

 

5-Mekanik yolla tutunmuş maddeler

 

6-Topraktan gelen yabancı maddeler (kum, toz, toprak vb.)

 

7-Bitkisel yabancı maddeler (ot, saman, yem, diken, pıtrak, çöp vb.)

 

8-Diğer yabancı maddeler

 

9-İdrar ve pislik kalıntıları

 

10-Kırkım hatası sonucu deri parçacıkları

 

11-Boyalı, ziftli, yanık lif uçları

 

Elyaf içinde yabancı maddelerin olması, aşağıdaki sıralanan problemlerin ortaya çıkmasına sebep olur.

 

1-Elyaf kırılmaları

 

2-Toz oluşması

 

3-İplik kopuklarının artması

 

4-Telefin artması

 

5-İleriki süreçlerde zorluklar

 

 

Numuneyi Hazırlama

 

Her yün partisinden birer temsili numune alınır.

 

Bu temsili numuneden 500 g’lık laboratuvar numunesi ayrılır.

 

Numunelerin içindeki yabancı maddelerin dökülmemesine dikkat edilerek 100’er g’lık iki deney numunesi ayrılır.

 

Telefte yabancı madde muayenesi isteniyorsa 500 g’lık laboratuvar numunesinden 200 g’lık bir deney numunesi ayrılır.

 

Laboratuvar numunelerinin tartılması, kondisyonlanması ve denemenin yapılması aynı oda içinde olmalıdır.

 

Bu amaçla tavsiye edilen atmosfer şartları % 65±2 ve 20 C±2 sıcaklıkta, en az 4 saat bırakılmalıdır.

 

Yabancı Madde Tayini Yapma

 

 

Yabancı madde tayini iki farklı yöntemle yapılmaktadır bunlar:

 

Elle ayırma yoluyla yabancı madde tespiti

 

Alınan numunenin ışıklı masada ilk önce çöp, farklı renkte elyaf ve nope ölçümleri yapılır. Işıklı masa üzerinde tespit edilen nope, farklı renkte elyaf veya çöp bir pensle taker.

 

teker ayıklanarak bir kutu içinde toplanır. Numune tamamen yabancı maddeden arındıktan sonra tartılarak yüzdesi 100 g üzerinden hesaplanır. Kullanılacak yün elyafının üretim öncesinde değerlendirilmesi yapılıp kararı verilir.

 

Shirley analyser cihazıyla yabancı madde tespiti

 

Cihazın yabancı madde ve temiz elyaf gözleri iyice temizlenip ayarları yapılır.

 

Cihaz aynı gün, daha önceden çalıştırılmamışsa besleme silindiri devre dışı edilerek ve vantilatör vanası tam açılarak 2 dakika kadar boşta çalıştırılır.

 

Numune, cihazda 4 kez tarama işlemine tabi tutulur.

 

Birinci tarama

 

Muayene edilen madde yapağı ise 100 g–telef ise 75 g numune küçük tutamlar hâlinde besleme masasının genişliği boyunca yayılır ve cihaz çalıştırılır.

 

Yabancı madde bölümüne dökülmeye başlayan maddeler gözle kontrol edilir (Bu ilk geçişte, yabancı madde bölümüne, yabancı maddelerle birlikte çok az miktarda lif de geçebilir.).

 

Numunenin tamamı besleme silindirinin altından geçtikten sonra, kafes üzerinde hiç yapağı kalmayıncaya kadar beklenir ve besleme kolu açılarak makine durdurulur.

 

Temiz yapağı haznesinden lifler alınır (L1), çöp (T1) tepside bırakılır.

 

İkinci tarama

 

Lifler cihazdan ikinci kez geçirilir.

 

Yalnız bu kez numune miktarının yarısı bir örnek tabaka hâlinde besleme masasına yayılır, geri kalan kısmı sonra katılır.

 

İkinci geçiş sonunda sağlanan L2 lifleri bir kenara ayrılır. T2 çöpleri, T1’in üzerinde birikir.

 

Üçüncü tarama

 

Yabancı madde tepsisinde birikmiş maddelerin (T1+T2) lifli kısmı besleme masasının ortasına yayılır ve cihazdan geçirilir.

 

Geçiş sonunda L3 lifleri elde edilir.

 

T3 yabancı maddesi tepside bırakılır.

 

Dördüncü tarama

 

L3 lifleri tekrar makineden geçirilir.

 

Elde edilen L4 lifleri, daha önce ayrılan L2 lifleri ile birleştirilir ve 0,1 g duyarlıkla tartılır.

 

L=L2+L4 olarak toplam lif miktarı not edilir.

 

Tepside birikmiş olan T=T3+T4 yabancı madde toplanır ve 0,1 g duyarlıkla tartılır.

 

Yabancı madde tartılırken besleme masası üzerinde ve yabancı madde tepsisinin iç kanallarında biriken ince toz ile alıcı silindirin dişlerine takılmış olan pıtrak parçalarının da fırça ile alınmasına ve tartıya katılmasına dikkat edilmelidir.

 

Telefler için bir deney yeterlidir.

 

Yapılan deney sonucunda yapağı içindeki yabancı madde miktarının yüzdesi tespit edilir ve yazılır.

 

Sonuçların değerlendirilmesi

 

Yabancı madde, lif ve görünmez kayıp miktarları aşağıdaki formüllerden hesaplanır.

 

Yabancı madde miktarı:

 

Y=T/M*100, yüzde olarak

Lif miktarı:

E=L*100/M, yüzde olarak

Görünmez kayıp (uçan lif, toz), miktarı:

K=M-(T+L)/M*100, yüzde olarak

 

Burada:

 

E=Lif yüzdesi, K=Görünmez kayıp yüzdesi, L=L2+L4 lif miktarı g, M=Numunenin ağırlığı g,

 

T=T3+T4 yabancı madde, g

 

GK=M-(T+L)

 

Yünde sonuçlar, 2 deneyin aritmetik ortalaması olarak verilir.

 

2 deneyden elde edilen yabancı madde yüzdelerinin farkı, küçük değerin % 20’sinden çok ise deney, yeniden alınacak deney numuneleri ile tekrarlanır.

 

Formüller:

 

1. Tartım -L=L2+L4, 2. Tartım -T=T3+T4

 

Lif %’si : L/ M

 

Çöp %’si : T/ M * 100

 

Görünmez kayıp %’si (M–T-L) / M * 100

 

 

 

 

Salı, 17 Mayıs 2016 22:12

Yün Liflerinde Mukavemet Tayini

 

 

Mukavemet;

 

elyafın bir ucu sabit, diğer ucu hareketli çekme kuvvetine tabi tutulduğunda kopma noktasına kadar gösterdiği dirençtir. Mukavemet birimi gramdır.İpliği oluşturan liflerden istenilen özelliklerden biri de mukavemettir.

 

Kaliteli iplik için liflerin elastikiyet ve mukavemet değerleri önemlidir.Bunun için kullanılacak elyafın elastikiyeti ve mukavemetinin iplik yapılmadan önce tespit edilmesi gerekir.

 

Yün lifi ıslanınca mukavemeti düşer, uzama kabiliyeti artar. Islanan lifler %10–25 arasında bir mukavemet kaybına uğramaktadırlar.Yün lifinin mukavemet tespiti, tek lif veya demet hâlindeyken tespit edilebilir. Bu maksatla değişik cihazlar kullanılır.

 

Tek Lifte Mukavemet Tayini Yapma

 

Bu yöntem, liflerin tek tek mukavemetlerinin ölçülmesi metodudur. Tek liflerin mukavemetlerini ölçmek için Polkeit, Deforden ve Schopper cihazları kullanılır. Yün elyafı için en çok kullanılan Schopper mukavemet ölçme cihazıdır.

 

Schopper cihazı ile tek lif mukavemet tespiti

 

Schopper cihazında lifler 20 saniyede kopacak şekilde ayarlanmaktadır. Bu cihazın çalışması hidrolik bir tertibatla sağlanır. Cihazın ön kısmında iki gösterge çizelgesi vardır. Üstteki gösterge çizelgesi lifin mukavemetini, alttaki ise % uzamayı tayin edebilecek şekilde düzenlenmiştir.

 

Mukavemeti ölçülecek lifler, cihazın çenelerine takıldıktan sonra hareket kolu (0) noktasından başlanarak harekete geçirilir. Bu şekilde life gittikçe artan bir kuvvet uygulanmış olur. Buna karşı koymak isteyen lif bir yerden kopar, bu kopma anında hareket kendiliğinden durur ve gösterge sabit kalır.

 

Gösterge yardımıyla bu cihazın üst gösterge çizelgesinde okunan değer, aşağıdaki formüle uygulandığı zaman lifin gram olarak kopma mukavemeti hesaplanmış olur.

 

Kopma mukavemeti= (S) değer x ağırlık / 100

 

Eğer bu denemelerde çeneler arasına takılan lifin kıvrımlarından iyice kurtulması ve yeterli derecede gerdirilmesi için ayrıca bir ağırlığın eklenmesi gerekiyorsa yukarıdaki formülle elde edilen sonuca ayrıca ağırlık miktarının eklenmesi gerekir. O zaman formül,

 

Kopma mukavemeti=[ (S) değer x ağırlık / 100]+g olur.

Yün %10–30 uzar.

 

Yünün yaylanma yeteneği iyi olduğunda mamulün buruĢmaya ve ezilmeye dayanıklılığı yüksek olur. Kısa yün elyafının yaylanma yeteneği daha yüksektir.

 

WIRA cihazı ile tek lif mukavemet tespiti

 

Bu yöntemde amaç bir adet lifin mukavemetini bulmaktır. 15 adet yün elyafı alınarak ayrı ayrı hesaplanır. Seçilmiş tek lif, uçlarından tutulup WIRA mukavemet ölçme cihazında bulunan çeneler arasına yerleştirilerek gergin şekilde sabitlenir. Hareketli çene ileri doğru hareket ederek lifleri koparır. Bu sırada lif, iki çene arasında bir gerilime maruz kaldığından kopma eğilimi gösterir. Lifi koparmaya yetecek olan kuvvet ve lifin koparken uzama miktarı esas alınarak değerlendirme yapılır.

 

Kopma anındaki mukavemet değeri cihazın sol üst köşesinden okunur. Okunan her değer yazılır ve bulunan tüm değerler toplanarak 15’e bölünür. Çıkan sonuç lif mukavemeti değeri olarak rapor edilir.

 

Küme Hâlinde Liflerde Kopma Uzunluk Tayini Yapma

 

Tek liflerin mukavemet saptamaları çok zaman alıcı ve yorucudur. Çünkü tek veya birkaç lifin mukavemet denemesini yapmak yeterli değildir. Doğru bir sonuç elde etmek için daha çok sayıda lifin mukavemetleri bu şekilde tespit edilmeli ve sonunda bunların ortalama mukavemetleri hesaplanmalıdır.

 

Stelometre cihazı ile demet hâlindeki liflerin mukavemet tespiti

 

Demet hâlindeki liflerin mukavemetini ölçmeden önce, yün numunelerinden partiyi temsil edebilecek birkaç tutam lif alınır. Seçilen lif demetleri önce elle açılır ve taranarak belli uzunluktan daha kısa olanları ayrılır, aynı zamanda lifler birbirine paralel duruma getirilir.

 

Numunedeki liflerin ortalama uzunlukları göz önüne alınarak numune, 25–50 veya 75 mm uzunlukta demetler şeklinde kesilir.

 

Hassas terazilerde tartılarak 25 mm’lik uzunluk için 30 mg, 50 mm’lik uzunluk için 60 mg, 75 mm’lik uzunluk için 90 mg lif tartılır.

 

Ancak bu demetler için %10 eksik veya fazla tolerans kabul edilebilir. Lif demetinin her biri 5’er mm’lik aralıkla, 5’lik gruplar hâlinde alt ve üst uçlardan şeritler yapıştırılır.

 

Daha sonra demetleri birbirine bağlayan yapıştırıcı bantlar kesilerek demetler ayrılır. Mukavemet bu şekilde hazırlanmış bulunan örnekler koparılmak suretiyle ölçülür.

 

Cihazın çeneleri arasına sıkıştırılmış olan numuneye uygulanan kuvvetin demetin kopmasını sağladığı anda göstergede okunan rakam o numuneye ait ağırlığın yanına kaydedilir.

 

Kopma denemeleri bittiğinde her demetin kopması anında okunan değer kendi ağırlığına bölünerek kopma mukavemeti hesaplanmış olur.

 

Presley cihazı ile demet hâlindeki liflerin mukavemet tespiti

 

Öncelikle tahminî 5-10 mg kadar elyaf alınarak elle veya tarakla düzgünleştirilip paralel hâle getirilir.

 

Geriye 2,3 mg elyaf kalır, paralel hâldeki elyaf presley kıskacına yerleştirilir ve sıkıştırılır.

 

Her iki taraftan sarkan elyaflar kesilir.

 

Kıskaç presley mukavemet cihazına yerleştirilir ve su terazisi yardımı ile cihazın denge ayarı yapılır.

 

Kızak üzerindeki gezici ağırlığa hareket verilir. Hareket verilirken cihaz son derece dengeli tutulmalı, deneyin sağlığı için ve elyaflara zarar gelmemesi için dikkatli olunmalıdır.

 

Ağırlık, kızak üzerinde belli bir noktaya geldiğinde elyaflar kopar ve hareket durur.

 

Kızak üzerindeki ağırlığın işaret ettiği değer, o elyaf grubunun kopma yükünü gösterir.

 

Başarılı bir deneyde tam bir kopuş sağlanır.

 

Daha sonra hassas terazide elyaf grubu tartılır.

 

Deney sayısı arttıkça elde edilen sonuçlar gerçek mukavemet değerini daha iyi bir şekilde ortaya koyar.

 

Presley cihazının skalasında okunan kopma yükü değeri libre olarak okunur.

 

Deneyde 10–20 lb arası dışındaki değerler dikkate alınmaz.

 

Kopma anında cihazın göstergesinde işaretlenen değer okunur ve daha önce bu demete ait ağırlığın yanına kaydedilir.

 

Test tekrarı sona erince her demetin kopmasına ait değer kendi ağırlığına bölünmek suretiyle kopma mukavemeti hesaplanmış olur.

 

Presley cihazıyla mukavemet tespit etmek için öncelikle presley index (P:I) değeri aşağıdaki formül kullanılarak hesaplanır.

 

Kopma yükü (lb)

 

P.I=  Elyaf grup ağırlığı (mg)

 

Kopma anındaki yükler ve elyaf gruplarının ağırlıklarının ortalamaları alınarak presley index değeri bulunur. Bu, +-0,5 civarındadır. Daha sonra presley mukavemeti (P.M) şu formül yardımıyla hesaplanır:

 

P.M =(10,81 x P.I)- 0,12

 

Bu formül sonucunda 1000 / inç² olarak presley mukavemeti bulunmuş olur. Elde edilen pressley mukavemeti değerlerinden aşağıdaki yorumlar çıkarılabilir.

 

92’den yüksek; numune çok çok sağlam

 

>>> 87–92 arası; numune çok sağlam

 

>>> 81–86 arası; numune sağlam

 

>>> 75-80 arası; numune orta sağlamlıkta

 

>>> 70-74 arası; numune oldukça sağlam

 

>>> 70'den düşük; numune zayıftır.  

 

 

 

 

Tekstil sektöründe iplik kalitesi büyük öneme sahiptir. Dokusuz yüzeyler hariç tekstilin her dalında iplik kullanılmaktadır, bu sebeple iplik kalite özelliklerinin yeteri kadar iyi olması gerekmektedir.İpliğin istenilen vasıflarda olması kumaşta istenilen özeliği kazandıracaktır. Kaliteli üretim yapabilmek, ham madde kayıplarını en aza indirerek fabrikada üretim maliyetini azaltabilmek, zamandan tasarruf sağlamak ve kârlılığı artırabilmek için kullanılan ham maddenin iplik yapılabilirlik özelliklerinin iyi bilinmesi gerekmektedir. Bu bilgi ve beceriler sektörde planlama, üretim ve kalite kontrol bölümlerindeki iş ve işlemler için temel oluşturacaktır. Bu nedenle ham madde testleri ile bu işlemlerin yapılmasında kullanılan cihazların kullanımını ve çıkan sonuçların yorumlanmasının iyi bilinmesi önem taşımaktadır.

Kalite;

Bir mal veya cismin kullanımında tasarlanan amaçlara uygunluk derecesidir. Bir ürün ve hizmeti, müşterinin isteklerine cevap verebilecek özelliklerde, en uygun maliyette, rekabet koşullarına uygun şekilde üretmektir. Bir ürün veya hizmetin, belirlenen veya olabilecek ihtiyaçlarını karşılama kabiliyetine dayanan özelliklerin toplamıdır. Tekstil ürün alıcısını ilk planda etkileyen faktörler, dış görünüş ve fiyat olabilir. Ancak mukavemet, ısı tutma, kolay temizlenebilme, kolay kuruyabilme, ütü tutma gibi kullanım sırasındaki özellikler de tüketiciyi büyük ölçüde yönlendirir. Uzun süreli kullanım düşünüldüğünde bu özellikler yani kalite faktörü ön plana çıkar. Hata ya da düzgünsüzlüklerin sebepleri çok çeşitlidir ve kaynaklarının bulunabilmesi bir tekstil işletmesi için büyük önem taşır. Hata kaynağının tespiti ancak üretimin her aşamada kontrol altına alınmasıyla sağlanabilir.

Tekstil endüstrisinde kalite kontrol sistemleri

1-Mamul tasarımının geliştirilmesi,

2-Daha ucuz ve kolay işlenebilir malzeme seçimi,

3-İşletme maliyetlerinin azaltılması,

4-İşçilik ve malzeme kayıplarının en aza indirilmesi,

5-Üretim hattında oluşabilecek problemlerin giderilmesi,

6-Personelin moralinin yükseltilmesi,

7-Müşteri memnuniyetsizliğini azaltmak,

8-Rekabetin artırılması,

9-İşçi ve işveren ilişkilerinin geliştirilmesidir.

Kalite Kontrolü Etkileyen Faktörler

Kalite kontrolü etkileyen faktörlerin başında üretim araçları ve yöntemleri gelmektedir. Son yıllarda gelişen otomasyonun kalite kontrolü üzerinde büyük etkisi vardır. Bunlar;

1-Ham madde,

2-Tesis, makine ve üretim yöntemleri,

3-Teknolojik seviye,

4-İnsan gücü (yönetici, teknisyen, iĢçi),

5-Pazar ve tüketici özellikleri,

6-Mali olanaklar,

7-Eğitim düzeyi olarak sınıflandırılabilir.

Kalite Kontrol Yöntemleri

Amacı problemin niteliğine, pratik zorluklara ve maliyet faktörlerine göre geliştirilen kalite kontrol sistemi içerisinde çeşitli yöntemler vardır.

Test yöntemleri

Ham madde yarı mamul ve mamul maddelere ait çeşitli özelliklerin saptanması için uygulanan yöntemlere test yöntemleri denir. Test yöntemi; seçilen ölçüm aleti ile yapılan ölçümleri, sonuçların değerlendirilmesini, ölçümlerde farklılık varsa standart sapmanın hesaplanmasını ve elde edilen sonuçların standartlarla karşılaştırılmasını kapsar.

Muayene yöntemi

Muayene, ham madde, yarı mamul ve mamulden beklenen fiziksel ve kimyasal değerlerin saptanması için yapılan testlerdir. Bu testler sübjektif olarak yapılacağı gibi ölçme veya sayma olabilir.

İstatistiksel kalite kontrol

Örnekleme teorisine dayanır. Periyodik olarak kalitenin sürekli kontrol kartlarına işlenerek izlenmesi prensibine dayanır. Kümenin tümü üzerinde kontrol yapmanın olanaksız ya da çok pahalı olduğu durumlarda periyodik zaman aralıkları içerisinde küçük örnekler üzerinde ölçümler yapılır. Bu ölçümlerin nedeni üretimin kalitesinin belirlenmesi için bilgilerin toplanması ve hata nedenlerinin tespit edilerek düzeltici önlemlerin alınmasıdır.

Proses kontrolü

Bitmiş ürün ya da mamul üzerinde yapılmayıp üretilmekte olan ürün üzerinde yapılmaktadır.

Kalite Standartları

Standart, çeşitli mal veya hizmet tiplerinin azaltılarak sadeleştirilmesi, en ekonomik tiplerin seçimidir. İşletmelerin esas amacı müşterinin istekleri doğrultusunda kaliteli ürün üretmektir. Bunun yanında işletmenin daha kaliteli ürün üretebilmek için ürettiği ürünlerden kâr etmesi gerekir. Standartlaşmanın amaçlarını aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.

1-Üretimde, mamul ve parça sayısını azaltarak üretim maliyetlerini düşürmek

2-En iyi Ģekilde kaliteli mal ve hizmet üreterek tüketicinin çıkarlarını korumak

3-İşçilik ve makine verimliliğini artırmak

4-Çalışanların sağlığını korumak ve güvenliği sağlamak

5-Malzeme kayıplarını en aza indirmek

6-Üretilen ürünlerin kalitesini yükselterek daha geniş bir alıcı kitlesine ulaşabilmek

7-Tamir bakım ve yedek parça gibi giderleri en aza indirmek

8-Stokları en aza indirmek

 

Kalite Kontrol İçin Gerekli şartlar

İplik üreten işletmelerde, lifin fiziksel kontrolleri, işletmelerin iplik fiziksel testler laboratuvarında yapılır. İplik fiziksel testler laboratuvarında yapılacak olan testlerin güvenilir olabilmesi için bazı şartlar gereklidir. Bunlar aşağıda verilmiştir.

Numune Alma Teknikleri

İncelemesi yapılacak materyalin genel özelliklerini belirtecek biçimde alınan parçalara numune denir.

Yapılan işleme de numune alma işlemi denir.

Testleri yapılacak olan bütün bir parti elyafın tamamını test etmek mümkün olmadığından o partiyi temsil edecek şekilde numuneler alınır. Laboratuvara götürülen numune, partinin çok ufak bir bölümüdür. Bu numuneden de test numunesi için daha ufak bölümler alınır.

Alınan sonuçlar bütün bir partiyi temsil eder. Test numuneleri doğru olarak alınmadığında elde edilen sonuçlar partiyi tam olarak temsil etmez.

Bu nedenle numune alma çok önemlidir. Değişik numune alma yöntemleri olmasına rağmen numune almanın esası rastgele numune almaktır. Ancak miktarlar çok olduğunda pratikte bunu yapmak güçtür. Ancak çoğu zaman partiden gelişigüzel numune alınması pratik olarak zordur. Tavsiye edilen numune alma metotları bu zorluklar büyük ölçüde göz önüne alınarak hazırlanmıştır. Ön yargı olmadan (sondaj usulü) partinin değişik noktalarından laboratuvar numunesinin alınması demektir.

Numune alma aşağıdaki aşamalarda yapılır.

 

Lif Kontrolü için Numune Alma

Lif kontrolü yapmak için numune almada çeşitli metotlar kullanılır.

Bunlar lifin cinsine göre değişir.

Pamuk, yün ve sentetik elyafta numune alma yöntemleri farklıdır.

Yün numunesinin balyalardan alınmasında sondaj metodu oldukça iyi netice vermektedir.

60 cm uzunluğunda 12–18 mm çapında bir boru, balya içerisinde elle veya elektrikli matkapla sokulur. Bu şekilde sondaj ile 1 kg laboratuvar numunesi hazırlanır.

Balya sayısına bağlı olarak bazı standartlarda (ASTM) belirtildiği gibi değişik sayıda balyadan numune alınır.

Liflerden test için gelişigüzel numune almada çeşitli metotlar uygulanır ki bunlardan bazıları aşağıda kısaca ele alınmıştır.

Bölgelere ayırma metodu:

Bu metodun esası, laboratuvar numunesinin değişik bölgelerinden ufak tutamlar alıp bu tutamları ikiye ayırdıktan sonra bir parçasını atmak ve kalan ufak tutamları birleĢtirerek test numunesini hazırlamaktır.

Boyama metodu:

Daha ziyade yün için kullanılan bu metotta numune cam üzerine yayıldıktan sonra belli bölgeler boyanır ve daha sonra her iki ucu boyalı lifler alınıp diğerleri atılır.

Yapay liflerden numune alma:

Yapay liflerden numune almada yine yukarıda bahsedilen hususlar dikkate alınarak yapılabilir ve alınan numunelerden yapılan testlere ve sonuçlara güvenilebilir.

Bant Kontrolü İçin Numune Alma

Bantta uygulanacak olan deney yönteminin amacına uygun olarak kovalardan teste gerekli olacak uzunluk ve sayıda bant numunesi alınır.

Fitil Kontrolü İçin Numune Alma

Fitile uygulanacak olan deney yönteminin amacına uygun olarak fitil yumağından teste gerekli olacak uzunluk ve sayıda fitil numunesi alınır.

İplik Kontrolü İçin Numune Alma

İpliğe uygulanacak olan deney yönteminin amacına uygun olarak iplik partisinden çeşitli sayıdaki kopslardan teste gerekli olacak uzunluk ve sayıda numune alınır.

Cihazların Kalibrasyonu ve Personel

Kullanılan cihazların seçimi ve kalibrasyonu yapılan test sonuçlarını etkilemektedir.

Kullanılan cihazlar için firmalar tarafından belirlenen kalibrasyon metotları ya da internasyonel olarak kabul edilmiş metotlar uygulanır.

Cihazların kalibrasyonları periyodik olarak yapılmadıkça alınacak neticelere güvenilmez.

Test cihazlarını kullanan kişinin iyi eğitimli olması şarttır.

Test yapacak kişinin test metotlarını iyi bilmesi ve yeterli tecrübeye sahip olması gerekir.

Personelden kaynaklanan hatalar test sonuçlarının güvenilirliğini zedeler.

Kalite Kontrol Laboratuvarının Özellikleri

Optimum oluşturulabilen en uygun ortam anlamına gelir. Optimum laboratuvar şartları ise analiz ve deneylerin doğru olarak yapılabilmesi için sağlanması gereken ortamdır. Bunun için aşağıdaki şartlar gereklidir.

1-Laboratuvar, sarsıntı ve hava basınç değişmelerinden etkilenmemek için zemin veya en alt katlarda bulunmalıdır.

2-Laboratuvar kapılarının özel korumalı veya çift kapılı olması gerekir.

3-Işığı yansıtması açısından duvar renklerine ve camlara dikkat etmek gerekir.

4-Sıcak ve soğuk havanın etkilerinden uzak durmak için pencereler çift camlı olmalıdır.

5-Cihazların mümkün olduğu kadar kapı, pencere ve havanın değişim gösterdiği yerlerden uzağa yerleştirilmesi gerekir.

6-Isıtıcı ve klima tesisatı gerekli olup cihazları etkilememelidir.

7-Laboratuvardaki deneylerin pek çoğu karşılaştırma esasına dayandığı için metrekarede aydınlatmanın iyi ve eşit dağılımlı olması gerekir.

8-Cihazların yerleri tespit edilirken güneş ışığının geliş yönü düşünülerek cephe kontrolü iyi yapılmalıdır.

9-Pencere bulunmayabilir, gün ışığı yerine suni ışıklandırma yapılması tercih edilmelidir.

Laboratuvar Atmosfer şartları

Tekstil liflerinin en önemli özelliklerinden biri de rutubetli atmosferde su buharı, alması kuru atmosferde kaybetmeleridir.

Liflerin rutubet almaları çevrenin nispi rutubetine bağlıdır. Yani rutubet alma, havada mevcut su buharı miktarına değil nispi rutubete bağlıdır.

Lif özelliklerini rutubet alma miktarı büyük ölçüde etkiler.

Rutubet alma çevre atmosferdeki nispi rutubete bağlı olduğundan nispi rutubetin lif özelliklerine etkisi çok fazladır.

Bu bakımdan tekstil materyallerinin fiziksel özellikleri, sabit koşullarda test edilmelidir.

Tekstil materyalinin test edilmesi için uluslararası standart olarak hava koşulları belirlenmiştir.

Laboratuvar standart atmosfer koşulları; 20 °C±2 sıcaklık ve 65% RH ±2 bağıl nem, tropikal bölgelerde ise 27 °C±2 sıcaklık ve 65% RH ±2 bağıl nemli sabit koşulların oluşturulduğu odadır.

Kondisyonlama İşlemi

Tekstil lifleri zamana bağlı olarak nem alıp vermede değişiklik gösterir.

Şöyle ki aynı cins elyaftan alınmış kuru ve ıslak numuneler, sabit atmosfer şartlarında uzun süre bekletilseler bile nem alma miktarları aynı olamayacaktır.

Bunun nedeni başlangıçta sahip oldukları nem miktarlarının farklı olmasıdır.

Dolayısıyla numunenin laboratuvara gelmeden önce hangi şartlar altında depolandığı da deney neticesine etki edecektir.

Liflerin ağırlık, mukavemet, ölçüm gibi birçok fiziksel özellikleri lifte mevcut rutubet miktarına, dolayısıyla çevre koşullarına bağlı olarak değişir.

Bu nedenle tekstil materyallerinin fiziksel özellikleri test edilmeden kondisyonlanmalıdır. 

Kondisyonlama, fiziksel muayenede hataları önlemek ve üretimde elyafın işlenmesini kolaylaştırmak için belirlenmiş bir nem düzeyine getirme işlemidir.

Laboratuvarda Kondisyonlamanın Yapılması

Oluşabilecek hataları önlemek için tüm numuneler % 10–25 nispi nem ve 50 ºC‟de değişmez ağırlığa gelinceye kadar kondisyonlama fırınında kurutularak ön kondisyonlamaya tabi tutulur. Daha sonra standart atmosfer şartlarında (% 65 artı eksi 2 nispi nem 20 artı eksi 2ºC) bekletilir ve teste tabi tutulur.

İşletme laboratuvarların nem derecesinin ölçülmesinde;

1-Assman psikometrisi cihazı,

2-Termohigrograf nem ölçme cihazı kullanılır.

Kondisyon süresi numune ağırlığının dengeye ulaşması için gereken süre olarak belirlenir. Arka arkaya 2 saat arayla alınan tartımlar da numune ağılığında % 0,25‟ten daha büyük bir değişim olmamalıdır.

İşletmede Kondisyonlamanın Yapılması

İşletme içindeki elyafın kolay işlenebilmesi için kondisyonlanır.

Liflerin, yüksek nispi nemli bir atmosferde belli bir süre depolanması ya da kondisyonlama cihazının kullanılmasıyla yapılır.

İşletmelerde kondisyonlama şu amaçla yapılır:

1-Tekstil materyallerinin nem dengesinin sağlanması için % 65 rutubet ve 20 derecede rutubet miktarını değiştirmek

2-Ham madde, işlenmiş hâldeki elyafın içerdiği nem miktarının oranını saptamak

3-Tekstil materyalini denge hâline getirmek ve sonra atmosfer şartlarına (20 derece ve % 65 nem) maruz bırakmak yoluyla aradaki oranı bulmak,

4-Standart gereği kazanma ölçüsüne uygun olacak şekle gelinceye kadar tekstil materyalinin bir miktar su absorblamasına izin vermek.

 

 

 

 

 

 

Pazartesi, 16 Mayıs 2016 21:11

Atkı Atma Sistemine Göre Dokuma Makineleri

 

  • 1-Tek fazlı dokuma makineleri             
  • 2-Çok fazlı dokuma makineleri
  • olmak üzere ikiye ayrılır.

1-TEK FAZLI DOKUMA MAKİNELERİ

Tek fazlı dokuma makineleri makinenin tek bir kursunda temel dokuma işlemlerini yani ağızlık açma, atkı atma ve tefelemeyi bir kez gerçekleştirmektedir.Kumaş oluşumu makine kursunun peş peşe sürekli tekrarlamasıyla meydana gelmektedir.Tek fazlı dokuma makinesi tanımlamasında dokuma makinesinin atkı atma sisteminin ,ağızlık açma sisteminin ve diğer mekanizmalarının çeşidi önemlidir.Günümüzde dokuma endüstrisinde kullanılan dokuma makinelerinin hemen hepsi tek fazlı dokuma makineleridir.Sadece bazı özel dokuma makineleri çok fazlı dokuma makinesi kategorisine girmektedir.Tek fazlı dokuma makinelerinin gelişimi içinde üretimlerini arttırmak için en fazla atkı atma sistemleri üzerinde çalışılmıştır.

2-ÇOK FAZLI DOKUMA MAKİNELERİ

Son yıllarda tekstil endüstrisindeki gelişmeler özellikle dokumacılık alanında kayda değer gelişmelerin kaçınılmaz olduğunu göstermiştir..Üretici firmalar pek çok açıdan yeni olan yaklaşımlarını kumaş üreticilerine sunmak zorunluluğundadır.Dokumacılıktaki bu gelişmeler ürün kalitesini gözden uzak tutmadan, daha yüksek hızları hedeflemek zorundadır.Sektörde en yaygın kullanım alanına sahip mekikçikli ve kancalı tek fazlı dokuma makineleri, sahip oldukları konstrüksiyonlarla dokuma üretkenliği için ulaşabilecekleri son noktaya neredeyse gelmiş durumunda olsa bile teknolojinin sınır tanımayacağı da kaçınılmaz gerçekler içerisindedir.Bu yüzden makine üreticileri devamlı surette ARGE çalışmalarına önem vermek zorundadır

TEK FAZLI DOKUMA MAKİNELERİ

Tek fazlı dokuma makineleri makinenin tek bir kursunda temel dokuma işlemlerini yani ağızlık açma, atkı atma ve tefelemeyi bir kez gerçekleştirmektedir.Kumaş oluşumu makine kursunun peş peşe sürekli tekrarlamasıyla meydana gelmektedir.Tek fazlı dokuma makinesi tanımlamasında dokuma makinesinin atkı atma sisteminin ,ağızlık açma sisteminin ve diğer mekanizmalarının çeşidi önemlidir.Günümüzde dokuma endüstrisinde kullanılan dokuma makinelerinin hemen hepsi tek fazlı dokuma makineleridir.Sadece bazı özel dokuma makineleri çok fazlı dokuma makinesi kategorisine girmektedir.Tek fazlı dokuma makinelerinin gelişimi içinde üretimlerini arttırmak için en fazla atkı atma sistemleri üzerinde çalışılmıştır.

TEK MEKİKLİ DOKUMA MAKİNELERİ:

Tek mekikli dokuma makinelerinde atkı ipliği her ağızlık ta mekik aracılığıyla tefenin sağında ve solunda buluna mekik yuvaları arasında tefe üzerindeki mekik yolunda gidip gelir.Bu işlem mekiğin içindeki atkı masurası boşalıncaya kadar devam eder.Atkı masurası boşalınca batarya tertibatı ile otomatik olarak yenisiyle değiştirilir.Mekiğin fırlatılışı vurucu kol ile gerçekleşir.Vuruş tertibatları çok çeşitli şekillerde olmaktadır.Tek mekikli dokuma makinelerinin atkı atma sistemlerinin dışında bütün temel elemanlar ve işlemler tek fazlı dokuma makineleriyle aynıdır. 

ÇOK MEKİKLİ ( KASALI ) DOKUMA MAKİNELERİ :

Tezgahın her iki tarafında da yalnız birer adet yuva bulunan konvansiyonel mekikli tezgahlara denir. Bu tür tezgâhların yalnız bir adet mekiği vardır ve dolayısıyla tek renkli tek tip atkı ipliğiyle kumaş dokurlar.Üst üste yerleştirilmiş bir tarafta veya her iki tarafta da iki veya daha çok yuva bulunan mekikli tezgâhlara kasalı tezgah denir. İki veya daha fazla renkli atkı kullanılması gereken kumaşlar için yukarı veya aşağı doğru hareket ettirilir. Belirli bir zamanda yalnız bir mekik dokumayı sürdürür. Genellikle her yuvada içinde değişik renkte atkı ipliği bulunan bir mekik bulunur. Kasalar dikey olarak hareket eder ve ağızlıkta kullanılacak uygun mekik vurucu kolun seviyesine gelir. Böylelikle değişik renkte atkı varyasyonları yapılabilir.Bazen değişik renkteki ipliklerin yerine kumaşa bir efekt vermek için değişik tipte atkı ipliklerde kullanılır. İlk zamanlarda döner fişek yataklı ve revolver denilen tabancalarda olduğu gibi tezgâhın sol tarafında döner mekik yuvalı kasalı tezgâhlarda geliştirilmiş ve kullanılmıştır. Bunlara döner kasalı tezgâhlar denir. Günümüzde bu tezgâhlar hızları, farklı renk ve cins atkı kullanma olanağının sınırlı olması nedeniyle kullanılmamaktadır. Kasalı dokuma makineleri otomatik masura değiştirme tertibatının kasa hareketleriyle kombine edilememesiyle nedeniyle artık üretilmemektedir. 

MEKİKSİZ DOKUMA MAKİNELERİ:

Dokuma makinesinin ve dolayısıyla üretimlerinin artırılması yönünde en önemli gelişmeler atkı sevk sistemleri üzerinde olmuştur. Mekikli dokuma makinelerinde atkı masurasının az iplik bulundurulması mekiğin ağırlığı dokuma makinesinin hızını sınırlamaktadır bu sınırlamanın kaldırılabilmesi için ağızlık içerisindeki atkı ipliğinin mekikten başka bir araçla atıldığı ve sabit bir besleme kaynağından çekildiği dokuma makineleri geliştirilmiştir. Bu dokuma makinelerine genel olarak mekiksiz dokuma makineleri adı verilmektedir. Mekiksiz dokuma makineleri elektronik tertibatların kullanımıyla son derece gelişmiş dokuma makineleridir. Üretim hızları çok yüksektir. Yüksek üretim hızlarında verimli çalışabilmesi ve hatasız, kaliteli kumaş üretilebilmesi için mekiksiz modern dokuma makinelerinde diğer çalışma üniteleri de bilgisayar destekli olarak geliştirilmekte ve verim ile kaliteyi artırıcı ek tertibatlar yapılmaktadır.

KANCALI DOKUMA MAKİNELERİ

Şişler üzerine monte edilmiş tutucu başlar vasıtasıyla atkı kaydının yapıldığı sistemlerdir. Bu tezgahlar tek bir kancanın (rapier)tüm çözgü genişliğini geçenek ,atkı kaydının yaptığı bir sistem şeklinde dizayn edildikleri gibi ,iki kancanın tezgahın iki ayrı tarafından ağızlığa girerek ortada atkı ipliğinin birinden diğerine aktarıldığı  bir sistem şeklinde de düzenlenmiş olabilirler.Kancalı tezgahlar esas olarak sert kancalı ve esnek kancalı 8bantlı) olarak 2 alt sınıfa ayrılmaktadır.Esnek kancalı tezgahlar genellikle çift kancalı olmakla birlikte ,tek esnek kancalı modellere de rastlanmaktadır.Sert kancalı dokuma makilerinin tek,çift,teleskopik olanlarında başka yüz yüze halı veya kadife dokuyan ikiz kancalı modelleri de vardır.Ayrıca çift kancalı tezgahlar atkı ipliğinin ağızlık ortasındaki transfer şekline göre İlmek transfer sistemi (Gabler) ve uç transfer sistemi (Dewas sistemi) olmak üzere iki farklı yapıda olabilirler.Kanca ile atkı kaydeden bir yapı esas olarak çok renkli çalışma sahasında kullanılır.

Atkı atma işleminin esnek veya sert kollara yerleştirilmiş verici ve alıcı kancalarla yapıldığı sistemlere kancalı atkı atma sistemi denir. Mekiksiz dokuma sistemleri arasında bulunan kancalı dokuma makineleri ilk üretildiği günden bu yana değişik şekillerde geliştirilmiş ve çok yaygınlaşmıştır. Kancalı sistemlere piyasada rapiyerli veya şişli sistemlerde denilmektedir.

Özellikleri: Kancalı atkı atma siteminin de atkı ipliği, atkı atımı süresince kontrol altındadır. Bu nedenle kancalı atkı atma sistemi pozitif atkı iletimi olarak ifade edilir. Diğer atkı atma sistemlerinde (mekikli, mekikçikli, jetli) ise atkı taşıyıcı dolayısıyla da atkı ipliği, atım sırasında kontrol altında değildir. Bu nedenle kancalı dışındaki sitemler negatif atkı iletimi olarak ifade edilirler. Kancalı sistemlerde atkı ipliğini baştan sona kadar kontrol altında atabildiği için tüm iplik cinsleriyle çalışabilmektedir. Kancalı sistemlerde 16 atkı rengine kadar çalışabilmek mümkündür. Dolayısıyla her türlü kumaş dokumasında uygundur. Özellikle farklı cins iplikli ve renkli döşemelik kumaşlarda avantaj sağladığından tercih sebebidir. Kancalı sistemlerde, günümüzde üretim hızı kumaş enine göre değişmekle birlikte, 170 cm ende maksimum 700 atkı/dk, 360 cm ende ise 400 atkı/dk çıkabilmektedir.

Kancalı atkı atma sistemleri çok yaygın kullanılır. Her türlü iplik kullanılabilmesi nedeniyle, farklı cins iplikli döşemelik kumaşlardan, havluya, düz dokumalardan kadifeye hemen hemen tüm kumaş tiplerinin dokumasında kullanılmaktadır. Atkı renk sayısının diğerlerine göre fazla olması da tercih sebebidir. Kancaların üst üste kullanılabilmesi nedeniyle yüzyüze dokunan halı ve kadife dokumalarında da kancalı atkı atma sistemleri kullanılmaktadır. Özellikle farklı kumaşlar dokuyan, sık tip değiştiren işletmelerde kancalı sistemler tercih edilir.

Kancalı atkı atma sistemleri kanca sayısına göre tek ve çift kancalı, yapısal olarak ta sert ve esnek kancalı olarak gruplara ayrılır. Tek kancalı sistemler verimlerinin düşük olması ve geniş enlerdeki kullanım zorluğu nedeniyle zamanla yerlerini tamamen çift kancalı sistemlere bırakmışlardır. Çift kancalı sistemlerde esnek ve sert kancalı olarak üretilmektedir. Çift kancalı sistemlerde biri alıcı diğeri verici olmak üzere iki kanca bulunur.

Sert Kancalı Atkı Atma Sistemleri

Sert kancaların, kullanılan profil (boru veya U) nedeniyle titreşimleri azdır. Makine kenarında dışarı çıkan kanca muhafazaları nedeniyle fazla yer kaplarlar. Bu nedenle geniş tarak enlerinde tercih edilmez. Ancak halı makineleri gibi büyük dokuma makinelerinde sert kancalı sistemler kullanılmaktadır. Sert kancaların ağızlıkta kılavuzlanması gerekmediğinden tefeye kılavuzlama elemanı eklemeye gerek yoktur.

Esnek Kancalı Atkı Atma Sistemi

Sert kancaların fazla yer kaplamaları nedeniyle esnek kancalı sistemler geliştirilmiştir. Esnek bantların çelik veya karbon lifi takviyeli yüksek performanslı sentetik malzemelerden yapılması gerekir. Esnek bantlı kancalı dokuma makineleri, dokuma sektöründe en fazla kullanılan makinelerdir. Yaygın bir şekilde kullanılmalarına rağmen, dezavantajları da göz ardı edilmemelidir. Örneğin; esneme ve titreşim sorunu, iplik transferi için mümkün olan en mükemmel ayarların yapılmasını gerektirir. Verici ve alıcı kanca arasında iplik transferi nedeniyle özellikle ağızlığın ortasında, ipliğin kancalar arasındaki transferi sorun oluşturur. Esnek kancalar ağızlık içinde düzgün doğrusal hareket edebilmeleri amacıyla kılavuzlanmalıdır. Kılavuzlama işlemi tefe üzerine monte edilen kılavuzlarla sağlanır.

Kancalı sistemde atkı besleme için mekikçiklide olduğu gibi atkı akümülatörleri kullanılır. Atkı akümülatörlerinden sonra atkı kontrol sistemi atkı ipliğini kontrol eder. Atkı kontrol sistemleri iplik kopmalarında makineyi durdurur. Atkı kontrolünden sonra atkı yönlendirici rehberler atkıyı atkı vericilere yönlendirir. Kancalı sistemde atkı vericiler farklı numara ve cinsteki ipliklerle çalışabilmektedir. Ayrıca yeni makinelerde 16 renge kadar çalışabilmektedir.Kancalar şerit kısmı ve kıskaç kısmı olmak üzere iki bölümden oluşur. Şerit kısmı kıskaçların atkı atma sistemiyle bağlantısını sağlar

HAVA JETLİ DOKUMA TEZGAHI ( MAKİNESİ )

Yeterli basınca sahip jet formundaki bir hava akımı oluşturularak atkı ipliğinin bu hava akımı ile hız kazandırılarak ağızlıktan geçirilmesi işlemine hava jetli atkı atma denir. Hava jetiylatkı atmada atkı atımı yüksek basınçlı havanın ana ve yardımcı jetler tarafından püskürtülmesi ve atkının bu hava akımıyla taşınması sonucu gerçekleşir.

Hava jetli sistemde taşıyıcı bir kütle yoktur, atkı taşıma tamamen basınçlı hava akımıyla olmaktadır. Hava jetli sistemlerde atkı ipliğinin taşıyıcı kütleye verilmesi gibi bir durum olmadığından diğer sistemlere göre daha hızlı çalışabilmektedir. Taşıyıcı kütle olmadığından vuruş ve frenleme gibi mekanik parçalar da bulunmaz bu nedenle daha az gürültülüdür. Hava jetli sistemde atkıyı daha uzak mesafelere düzenli atabilmek için yardımcı jetler kullanılmalıdır. Yardımcı jetlerin kullanılması mekikçik kılavuzları gibi azda olsa çözgü ipliklerine zarar verebilmektedir. Hava jetli sistemde basnçlı havanın dağılmaması için içi oyuk özel profil taraklar kullanılır. Hava jetli istemler tezgâh enine göre değişmekle birlikte günümüzde 170 cm ende maksimum 1100 atkı/dk. Hızlarına kadar çıkabilmektedir.

Hava jetli dokuma makinelerinde üretim hızı çok yüksektir. Ancak hava jeti ile ağızlık içinde taşınan atkı ipliğinde dağılma ve karışma gibi sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bu durum özellikle iplik cinsi ve yapısı olarak sınırlamalar getirmektedir. Örneğin, fantezi atkı ipliklerini hava jetli dokuma makinelerinde kullanmak oldukça problemlidir. Bu nedenle hava jetli atkı atma sistemleri aynı cins ipliklerle dokunan kumaşlarda tercih edilir. Bunun yanında havlu dokumalarda ve sıralı ağızlıklı çok fazlı sistemlerde kullanılmaktadır. Hava jetli dokuma makineleri santimetrede 2-100 atkı sıklığı aralığında poplin, denim, kord tipi kumaşlar, üst giyim için yünlü kumaşlar, düz filament veya tekstüre filament ipliklerden astarlık ve üst giyimlik kumaşlar gibi özellikle fantezi ipliklerin kullanılmadığı kumaşların dokunmasında çok verimli olmaktadır.

Ana Jet

İçinden çıkan basınçlı hava ile atkıyı karşıya yönlendiren elemandır. Atkı atma işleminde ana fonksiyonu ana jet yerine getirir. Günümüzde üretilen hava jetli makinelerde ana jetler sabit ve hareketli olmak üzere arka arkaya çift olarak çalışmaktadır. Sabit ana jetler atkı akümülatöründen aldığı atkıyı hareketli ana jete besler. Hareketli ana jet basınçlı hava ile ağızlığa atar. Hareketli ana jetler tefe ile birlikte hareket eder. Böylece ağızlığın farklı pozisyonlarında atkı atımı sağlanabilmektedir.

Yardımcı Jetler

Geniş enli dokuma makinelerinde ise ana jetin verdiği ilk hız atkı ipliğinin istenen şekilde ağızlıktan sevk edilmesine yeterli olmaz. Bu nedenle atkı ipliğinin ağızlık içinde taşınmasına yardımcı olmak için tezgâh eni boyunca belirli aralıklarla yardımcı jetler yerleştirilmiştir.

Profil Tarak

Hava jetli sistemde basınçlı havanın dağılmaması için tarak yapısı farklıdır. Tarak püskürtülen havaya kılavuzluk yapacak şekilde oyuk olarak üretilmiştir.

Atkı Besleyiciler

Hava jetli sistemde kullanılan atkı akümülatörleri sisteme uygun olarak yüksek hızlarda sarım ve besleme yapmaktadır. Bu nedenle yüksek çekimden dolayı iplik balonlaşmasını önlemek için önlerinde balon kırıcı bulunur.

Çalışma Prensibi

Atkı ipliği sabit duran atkı bobinlerinden sağılarak atkı akümülatörlerine (atkı besleyicilere) gelir. Atkı regülâtörlerinde gerginlik kontrolü de yapılarak atkı ipliği tarak enine göre belirlenen bir uzunlukta rezerve sarım bölümüne ipliğin büküm yönüne göre belirlenen bir dönüşle sarılır. Atkı ipliğinin regülâtörün çıkış gözünden sevki elektronik bir pim ile kontrol edilmektedir. Buradan çıkan atkı ipliği kılavuzlar ve atkı kontrol ünitelerinden geçerek ana hava jet düzesine verilir. Ana hava jeti düzesi basınçlı hava ile atkı ipliğine ilk hızını kazandırır ve ağızlık içinde hareke ettirir. Hava akımının dağılmaması için tarak yapısı diğer sistemlerden farklı olarak içi oyuk şekildedir. Geniş enli dokuma makinelerinde ise ana jetin verdiği ilk hız atkı ipliğinin istenen şekilde ağızlıktan sevk edilmesine yeterli olmaz. Bu nedenle atkı ipliğinin ağızlık içinde taşınmasına yardımcı olmak için tezgâh eni boyunca belirli aralıklarla yardımcı jetler yerleştirilmiştir. Dokuma tarağının tüm uzunluğu boyunca dizilen yardımcı jetler, ana memenin atkıyı dokuma tarağı kılavuzu aracılığıyla üflemesine yardımcı olurlar. Düz bir iplik yolu elde edebilmek için, yardımcı jetlerin tarak kılavuz kanalına göre konumları büyük bir öneme sahiptir.  

ÇOK FAZLI DOKUMA MAKİNELERİ

Bir dokuma makinesinde, aynı anda farklı yerlerde birden fazla dokuma işlemi gerçekleştiriliyorsa, bunlara çok fazlı dokuma sistemleri denir. Bu makinelerde birden fazla dokuma ünitesi senkronize edilmiştir. Aynı anda birden daha fazla yerde ağızlık açılarak, atkı atma ve tefe vurma işlemleri de yapılmaktadır. Çok fazlı dokuma makineleri kendi aralarında ikiye ayrılmaktadır:

YUVARLAK DOKUMA MAKİNLERİ

Çuval ve ambalaj sanayisinde kullanılan tüp kumaş üretimi için geliştirilmiştir. Dört veya sekiz mekiğin birbiri ardından yuvarlak bir mekik yolu izleyerek dalgalı bir ağızlığın içinden geçtiği makinelerdir. Elektromanyetik bir blok dairesel hareket eder . Metal mekikçikleri kendine çekerek atkıları taşıtır. Tefe vuruşu dişli bir silindir ile yapılır.

DÜZ ÇOK FAZLI DOKUMA MAKİNELERİ

Bu makinelerde dokuma işlemi aynı anda bir çok yerde yapılır. Küçük atkı taşıyıcılar önlerine açılan ağızlıkta ilerleyerek, bir atkılık iplik uzunluğunu kumaş enince taşırlar. Ağızlık adedi yerleştirilen atkı adedi kadardır. Tefeleme sürekli olup, genellikle profilli dönel bir tarak ile gerçekleştirilir. Çalışma hızı çok yüksek olmayan buna karşılık atkı kayıt hızı 2000m/dak. Civarında bulunan makinelerdir. Sıra ağızlıklı ve dalga ağızlıklı sistemler düşünülmüş olmakla birlikte ticari bir önem kazanamamışlardır.

 

 

 

 

0103adoku

 

 

0104doku

 

 

Dokuma makinelerinin sınıflandırılmasını çeşitli şekillerde yapmak mümkündür. En yaygın olarak yapılan

sınıflandırma aşağıda görülmektedir:

 

A-ATKI ATMA SİSTEMİNE GÖRE DOKUMA MAKİNELERİ

1-Tek fazlı dokuma makineleri             

2- Çok fazlı dokuma makineleri

 

TEK FAZLI DOKUMA MAKİNELERİ

1-Klasik ( Mekikli ) Dokuma Makineleri

2-Atkı Masurasız Dokuma Makineleri

 

ATKI MASURASIZ DOKUMA MAKİNELERİ

 1-Mekikçikli Dokuma Makineleri

 

 

060doku

 

2-Kancalı Dokuma Makineleri

 

 

061doku

 

 

3-Jetli Dokuma Makineleri

 

MEKİKÇİKLİ DOKUMA MAKİNELERİ

1-Çok Mekikçikli ( Sulzer )

2-Tek Mekikçikli ( Neuman )

 

KANCALI DOKUMA MAKİNELERİ

1-Tek Kancalı

2-Çift Kancalı

 

ÇİFT KANCALI DOKUMA MAKİNELERİ ( Gabler sistemi ve Dewas sistemi )

1-Katı Kancalı

2-Teleskop Kancalı

3-Esnek Kancalı

 

JETLİ DOKUMA MAKİNELERİ

 

 

044doku

 

 

1-Hava Jetli

2-Su Jetli 

 

ÇOK FAZLI DOKUMA MAKİNELERİ

 

 

047doku

 

 

1-Yuvarlak Sürekli Dokuma Makineleri

2-Tek Atkılık Dokuma Makineleri

 

TEK ATKILIK DOKUMA MAKİNELERİ

1-Dalgalı Ağızlık

2-Sıra Ağızlık

 

DALGALI AĞIZLIKLIKI DOKUMA MAKİNELERİ

1-Yuvarlak dokuma makineleri

2-Düz Dokuma Makineleri

 

SIRA AĞIZLIKLI DOKUMA MAKİNELERİ

1-Kancalı Dokuma Makineleri ( Gentilini )

2-Havalı Dokuma Makineleri ( Sulzer )

 

B-ÜRETİLEN MAMÜLE GÖRE DOKUMA MAKİNELERİ

1-Halı Dokuma Makineleri

2-Havlu Dokuma Makineleri

3-Kadife Dokuma Makineleri

4-Düz Dokuma Makineleri

 

C-AĞIZLIK AÇMA SİSTEMİNE GÖRE DOKUMA MAKİNELERİ

1-Eksantrikli dokuma makineleri

2-Armürlü Dokuma Makineleri 

3-Jakarlı Dokuma Makineleri

 

EKSANTRİKLİ DOKUMA MAKİNELERİ

1-İçten Eksantrikli Dokuma Makineleri

2-Dıştan Eksantrikli Dokuma Makineleri

 

ARMÜRLÜ DOKUMA MAKİNELERİ

 

 

0101doku

 

 

0100dokua

 

 

1-Alt ağızlıklı dokuma makineleri

2-Üst ağızlıklı dokuma makineleri

3-Tam ağızlıklı dokuma makineleri

4-Tek kurslu dokuma makineleri

5-Çift kurslu dokuma makineleri

6-Açık ağızlıklı dokuma makineleri

7-Kapalı ağızlıklı dokuma makineleri

 

JAKARLI DOKUMA MAKİNELERİ

 

 

062doku

 

 

1-Alt ağızlıklı dokuma makineleri

2-Üst ağızlıklı dokuma makineleri

3-Tam ağızlıklı dokuma makineleri

4-Tek kurslu dokuma makineleri

 

 

043doku

 

 

5-Çift kurslu dokuma makineleri

6-Açık ağızlıklı dokuma makineleri

7-Kapalı ağızlıklı dokuma makineleri

 

Dokuma makineleri bu sınıflandırmaların dışında aşağıdaki özelliklerine göre de sınıflandırılabilir:

>>>>> Ağırlıklarına göre: Makinelerin tonajı dikkate alınarak yapılır.

>>>>> Kullanılan malzemeye göre: Dokuma sırasında kullanılan iplik cinsi dikkate alınarak yapılır.

>>>>> İmalat şekline göre: Ağızlık açma sisteminin yeri ve ışıklandırma sistemi dikkate alınarak yapılır.

>>>>> İmalata veya mucidine göre: İmalatçı firma veya makineye adını veren kişi dikkate alınarak yapılır.

Dokuma makineleri tanımlanırken genellikle birkaç sınıftan adlandırma ile bir arada kullanılır. Örneğin; jakarlı havlu dokuma makinesi, hava jetli düz dokuma makinesi gibi.

 

 

 

Pazar, 15 Mayıs 2016 19:28

giysi çeşitleri

 

Giysileri önce " Klasik,Fantazi ve aktif spor" olarak üçe ayırmak doğru olur. 

 

Giysideki tüm kategoriler,aslında bu üç ana başlık altında toplanabilir.

 

Ülkemizde genelde klasik giysi tarifi aynıdır,ama fantazi ve spor giyim tariflerinde bazı karışıklıklar yapılır.Fantazi kelimesi, kişilerin,tasarım özgürlükleri içinde kendilerine göre oluşturacakları her türlü kıyafete verilen isimdir.

 

Spor Kıyafette de tasarım özgürlüğünün bir ürünü olduğuna göre,her spor kıyafeti,bir fantazi kıyafet olarak ta görmek mümkündür. 

 

Klasik fantazi ve aktif spor ayırımının ardından giysileri değişik özelliklerine göre 8 ana başlık altında toplamak gerekir

ki Bunlar;Türlerine,foksiyonlarına,sınıflarına,mevsimlere, mesleklere,cinsiyete,kumaş türlerine ve dikim şekillerine göre giysiler şeklinde toplanabilir.Bu ana başlıkta sınıflandırma metodunda kadın kıyafetlerinde pantolon yerine bazen etek de yer alabilir.

 

Unutulmamalıdır ki; her gün gelişen teknoloji ve modaya göre çeşitlilik artmaktadır.

  

Türlerine göre :

 

Ceket,Palto,Pardösü,Gömlek,Mont,Kaban,Külot, Atlet,Fanila v.s

 

Fonksiyonlarına göre :

 

İçeride/Dışarıda üst/İç giyim,Ev giysileri v.s

 

Sınıflarına göre :

 

Butik,Konfeksiyon,Haute Couture ( kişinin özel beğenisine göre tasarlanmış, 

 özel tasarım elbise. Örnek : Gelinlik ),Pret a Porter (Hazır giyim )

 

Mevsimlere göre :

 

Yazlık,Kışlık,4 Mevsim,Baharlık v.s

 

Mesleklere göre :

 

Çeşitli Üniformalar ( Subay,Bekçi,Polis,Er,Erbaş,İtfaiye gibi),

İş elbiseleri ( Doktor,Ameliyathane,Hemşire v.s )

 

Cinsiyete göre:

 

Kadın-Erkek-Çocuk.

 

Kumaş türlerine göre :

 

Yünlü,pamuklu,ipekli,viskon,dokuma/örme,nonwoven,

muşamba v.s

Dikim şekillerine göre :

Astarlı/Astarsız,kapitone/düz,portatif astarlı,düğmeli/fermuarlı,trikolu,derili v.b

 

 

Pazar, 15 Mayıs 2016 19:19

atkı makineleri

 

 

1atki

 

Mekikli dokuma tezgahlarında mekik içine yerleştirilen atkı masurasının sarılma işlemine atkı hazırlama denir. Mekiksiz tezgahlarda atkılar direk bobinden beslendiğinden atkı hazırlama bölümüne gerek kalmamıştır. Atkı sarımı masuralı atkı sarma ve tulum tipi atkı sarma makinelerinde yapılır.


MASURALI ATKI SARMA MAKİNESİ

İnce ipliklerin sarılmasında kullanılır. Bu sistemde atkı ipliği ağaç plastik veya karton masuralar üzerine sarılırlar. Masura dönerek ipliği sararken sarımı düzgün yapmaya yarayan travers(ileri-geri)hareketi verilir. Masura üzerine iplik sarıldıkça iplik rehberi ileri doğru kayar. Masura boyu istenilin boya ulaştığında iplik rehberi iğ dönüşünü durduran mekanizmaya değdiğinden iğ dönüşü durdurulur. 

 

 

atki3

 

 

TULUM TİPİ ATKI SARMA MAKİNESİ Genellikle kalın ipliklerin sarımında kullanılır. Tulum tipi masura sarımında iplik makine üzerinde bir iğe sarılır .Sarılan ipliğe koniklik vermek için konik bir rehber vardır. İğ dönerek sarma işlemini gerçekleştirir. İğ dönerken Travers çubuğu ileri geri hareket ederek sarımın düzgün olmasını sağlar. Masura sarıldıkça konik elemanın baskısıyla sarılan kısım sağa kayar ve masura istenilen boya ulaştığında avara düşürücü sarımı durdurur. 

 

Pazar, 15 Mayıs 2016 12:21

Kumaş Yapısını Etkileyen Faktörler

 

 

 

desen1010 

 

 

Kumaş yapısını etkileyen faktörler  aşağıda görüldüğü gibi sıralanabilir:

 

1-İlk madde ( Elyaf )

 

2-İplik türü

 

3-İplik bükümü

 

4-Örgü ( Desen )

 

5-Dokuma tezgahı

 

6-Apre işlemleri

 

7-Kullanılma amacı

 

8-Pazar istekleri

 

1-İLK MADDE ( Elyaf )

 

Kumaş yapısını etkileyen faktörlerden en önemlisi kumaşın yapımında kullanılan ilk maddedir. Kumaşta aranan temel özelliklerin ( başta dayanıklılık ve tuşe olmak üzere geçirgenlik ve koruyuculuk özelliklerinin ) üzerinde büyük etkisi olduğu gibi kullanım amacına göre gerekli apre işlemlerini de etkilemesi en önemlisi ekonomiklik özelliğinin neredeyse tamamen ona bağlı olması nedeniyle ilk madde çok önemlidir.Bu bakımdan en uygun fiyat olanağı sağlayacak olan ilk madde seçilmelidir.

 

 

 

 

pamuk

 

 

Bilindiği gibi çoğu kez kumaş üretiminde birden fazla ilk madde çeşitli aşamalarda karıştırılarak kullanılmaktadır.Bu karışımlar daha çok harman aşamasında yapılmaktadır.Bu nedenle harman fiyatlarının nasıl hesaplandığının bilinmesi gerekmektedir. Harman fiyatı ya önceden saptanan harman miktarı ve karıştırılan ilk maddelerin harmana katılma oranlarına göre hesaplanır,ya da istenilen,önceden saptanan harman fiyatı ve miktarına göre karıştırılacak ilk maddelerin miktarları ayarlanır.Karışımın iplik olarak yapıldığı durumlarda da aynı yöntem geçerlidir.Ancak iplikler belirli inceliklerde ( numaralarda ) olduğundan buna bağlı olarak karışım oranları kısıtlanmaktadır.

 

2-İPLİK TÜRÜ VEYA CİNSİ

 

Aynı ilk maddeden yapılmış olsa da kumaşların yapılarının iplik türüne bağlı olarak önemli farklılıklar göstereceği kesindir.

 

 

 

 

 

 

04ipfan 

 

 

Liflerden üretilen ipliklerin Kamgarn-Ştraygarn ( Penye-Karde )  oluşları gibi devamlı liflerden oluşan ipliklerin tekstüre özellikleri de lifler arasındaki hava boşluklarının farklılığı yüzünden aynı incelikteki iplikler arasındaki çap farklılıkları yarattığından bu farklılıkların konstriksiyon hesaplamaları sırasında dikkate alınması gereklidir.Taranmamış ve tekstüre ipliklerde lifler arasında daha fazla hava boşluğu olduğundan bu tip ipliklerde çap daha kalın olmaktadır.

 

3-İPLİK BÜKÜMÜ [ ( Z ) VEYA ( S ) BÜKÜM ]

 

Büküm,genel anlamda ipliğin kumaş oluşumu sırasında uğrayacağı gerilim kuvvetlerine karşı mukavemeti sağlayabilmesi amacıyla liflerinin bir eksen etrafında ( iplik ekseni ) birbirleri üzerine dolanmaları olarak tanımlanabilir.Kullanılan iplik numaralama sistemine göre 1 metrede ya 1 inçte,yani bir birim ölçüde belirlenen büküm miktarı başta ipliğin ve ona bağlı olarak kumaşın mukavemetini,tuşesini görünümünü ve ekonomikliğini olmak üzere kumaşın hemen tüm özelliklerini etkileyen en önemli faktörlerinden biridir.

 

Kesikli ( ştapel ) liflerden üretilen ipliklerin mukavemetleri belli bir miktar büküm uygulanmak suretiyle sağlanır.Uygulanan burulmanın yönüne göre büküm S veya Z ile ifade edilir.Normal koşullar altında iplikler daima Z bükümlü (  Dikey tutulan tek kat iplikte meydana gelen spiral veya helisler Z harfinin ortasındaki doğru yönünde (sağ) ise ya da uçlarından tutulup sağ el tarafından sağa doğru (saat yönünde) döndürüldüğünde düzeliyor ve mukavemet kaybediyor ise iplik Z bükümlüdür   ) olarak üretilirler.Ancak özel amaçlar için S bükümlü (Dikey tutulan tek kat iplikte meydana gelen spiral veya helisler S harfinin ortasındaki doğru yönünde (sol) ise ya da uçlarından tutulup sağ el tarafından sola doğru (saat yönünün tersi) döndürüldüğünde düzeliyor ve mukavemet kaybediyor ise iplik S bükümlüdür.)

 

 

 

 

056doku 

 

 

İplikte büküm sayısının ve yönünün bilinmesi çok önemlidir. İplik oluşumunda ipliğe verilecek büküm miktarı lifin inceliğine, uzunluğuna, iplik numarasına ve kullanılacağı yere bağlıdır. İpliğe verilecek büküm miktarı ve yönü, ipliğin cinsine ve kullanacağı yere (dokuma, örme, krep) bağlı olarak değişmektedir.

 

Örme iplikleri, az bükümlü, krep iplikleri ise yüksek bükümlü ipliklerdir. Dokuma iplikleri ise örme ipliklerinden daha yüksek bükümlüdür. İpliklerin, büküm miktarı ve yönleri değiştirilerek çeşitli kumaş efektleri elde edilebilir. Bunlardan bazıları gözle görülebilir, bazıları kumaşın tutumunu değiştirir, bazıları da mekaniktir.

 

Örneğin; bir kumaşın dokunmasında, çözgüde hem “S” hem de “Z” bükümlü iki ayrı tip iplik kullanılması ve dolayısı ile bu ipliklerden ışınların farklı yollarla yansıması nedeni ile yollu görünümlü kumaş elde edilir. Büküm sayısı ile ipliğin boya alma yeteneği değişeceğinden büküm sayısı doğru olarak tespit edilmelidir. Büküm sayısı fazla olan iplik, büküm sayısı az olan ipliklerden daha az boya alır.

 

Bundan dolayı farklı bükümdeki iplikler bir kumaş içerisinde yer alıyorsa kumaşta abraj adı verilen ton farklılıkları olacaktır.Kesikli liflerden oluşturulmuş ipliklerin, mukavemetli olabilmesi için bükülmesi gerekir. İplik mukavemeti, verilen büküm miktarı ile orantılı olarak artmaktadır. Büküm arttıkça ipliğin mukavemeti de artar. Ancak belli bir kritik noktadan sonra büküm miktarı artmasına rağmen, iplik mukavemetinde azalma oluşur.

 

ipliklerin üretimi de yapılır.Bir ipliğe verilecek büküm miktarı,o ipliğin daha sonraki kullanım yerine ve lif uzunluğuna göre seçilir.Lif uzunluğu arttıkça büküm gereksinimi azalacaktır.Bükümün derecesi genellikle ikiye ayrılır ;

 

AÇIK BÜKÜM :

 

Triko ( örme ) ipliklerine verilir.Örme makinesinde ipliklerin karşılaşacağı direnç nispeten düşük olduğu için triko ipliği üzerindeki büküm miktarı dokuma ipliğine oranla düşüktür.Dolayısıyla triko ipliği mukavemeti dokumaya göre düşüktür.

 

KAPALI BÜKÜM :

 

Dokuma ipliklerine verilir.Dokuma tezgahında özellikle çözgü ipliklerinin üzerine binen yük oldukça fazla olduğu için dokuma ipliklerine ,örmeye oranla  yüksek büküm verilir.Dolayısıyla dokuma ipliğinin mukavemeti trikoya göre daha yüksektir.Unutulmaması gereken husus büküm miktarı arttıkça ipliğin sertleşeceği ve üretim maliyetinin artacağıdır.

 

Bükülü iplik numarası tespitinin yararları :

 

1-İpliğin fiziksel kalınlığı ve inceliği hakkında fikir verir.

 

2-İplik maliyetinin belirlenmesinde önemli bir unsurdur.

 

3-İpliğin kumaş üzerindeki örtücülüğü hakkında fikir verir.

 

4-Kumaş tasarımlarında etkin bir faktördür

 

Büküm sayısına göre bükümler

 

1.Yumuşak büküm

 

2.Normal büküm

 

3..Sert büküm

 

4.Krep büküm

 

5.Fantazi büküm

 

İplik adedine göre bükümler

 

1.Tek katlı büküm

 

2.İki katlı büküm

 

3-Çok katlı büküm (kablo büküm)

 

Katlı Büküm İşleminin Amacı :

 

1-Tek kat ipliğe mukavemet kazandırmak

 

2-Çeşitli görünümlerde iplikler elde etmek

 

3-Kumaşta değişik görünüm ve efekt meydana getirmek

 

4-Çok katlı ve farklı yapılarda iplik elde etmek .

 

Katlı İplikte Büküm Sayısını Bulmanın Amacı :

 

İki veya daha fazla tek kat ipliği bükmek suretiyle birleştirerek katlı bükümlü iplik oluşturulur. Tek katlı iki ipliğin bükülmesi, çiftleme ya da iki katlama denir.

 

İki veya daha fazla katlı ipliğin birlikte bükülmesi de çoklu katlama ya da kablolama denir.

 

Katlama, ipliklerin bükümsüz olarak boyuna paralel hâle getirilmesine denir.

 

Büküm; ipliğin birim uzunluğundaki tur sayısıdır.

 

Büküm; liflere kalıcı bir görünüm vermek, birbirleriyle temas yüzeyini artırmak, lifleri bir arada tutmak amacıyla uygulanmaktadır. Büküm ile paralel hâldeki lifler helisel hâle dönüştürülür ve iplik mukavemet kazanır.

 

Büküm sayısı, bükülmüş ipliğin üzerindeki birim uzunluğundaki dönüş (spiral) adedi şeklinde ifade edilir.

 

Elyafın birim uzunlukta yaptığı spiral sayısı, büküm sayısını verir. Büküm faktörü kullanılarak iplik numarasını bilmeden ipliğin büküm karakteristiği hakkında bilgi edinilebilir. Büküm sayısı, kullanılan ham maddeye ve ipliğin kullanıldığı yere göre tespit edilir.

 

Büküm sayısı;

 

2-Kumaşın tuşe ve tutumunu,

 

3-iplik sağlamlığını,

 

4-iplik hacmini ve örtme faktörünü,

 

5-Kumaşın sağlamlık ve esnekliğini,

 

6-iplik ve kumaşın boncuklanma özelliği,

 

7-Kumaşın geçirgenliğini,

 

8-Kumaşın kullanım ömrünü etkiler

 

4-ÖRGÜ ( DESEN )

 

Örgü; kısaca kumaşın oluşumu için çözgü ve atkı ipliklerinin belirli sistemler uyarınca yaptıkları bağlantı sistemlerdir.

Kumaş konstrüksiyonundaki etkenlerin en başında gelen bu bağlantılar çoğaldıkça kumaşın sıklığı ve mukavemeti de doğal olarak artacaktır.Ancak bu yolla kazınılan olumlu niteliğe karşın kumaş yumuşaklık ve dökümlülük niteliklerinden de aynı ölçüde kayba uğrar.

 

 

 

 

058doku 

 

 

Bu arada bağlantıların çokluğu aynı zamanda çözgü ve atkı ipliklerinin birbirlerinin aralarından geçme sayısının artması sonucunu da beraberinde getirmektedir. Böyle olunca da çözgüler atkıların ve aynı şekilde atkılar da çözgülerin kendi aralarında birbirine yaklaşmalarını engellerler.İşte bu nedenlerle bağlantıların çoğaldığı örgülerde birim ölçüdeki iplik sayıları ( çözgü veya atkı ) kesinlikle azalacaktır.

 

 

 

 

1desen8 

 

Bağlantıların azaldığı yani Örgüdeki atlamaların uzadığı durumlarda ise bunun tam tersi olarak birim ölçüdeki çözgü ve atkı sıklıkları artar.

Bilinen örgüler içinde en fazla bağlantı Bezayağı örgüsündedir.Çünkü Bezayağında hem çözgü ve hem de atkı grubunda her iplik bir alttan,bir üstten giderek devamlı bağlantı yapmaktadır.

 

5-DOKUMA TEZGAHI

 

Dokuma tezgahının çekim-sarım ( regülatör ) sistemlerinden ve çalışma hızından kaynaklanan çözgü gerginliği ile tefenin tefeyi atkıyı sıkıştırdığı andaki ağızlık durumuna bağlı olarak kumaş yapısı üzerinde dikkatle incelenmesi gereken çok önemli etkileri vardır.

 

 

 

 

dokuma6 

 

 

 

Pozitif regülatörlü ve çalışma hızı yüksek olan tezgahlarda çözgü gerginliği yüksek olduğundan bunlarda dokunan kumaşlara hem birim ölçüde daha fazla atkı yüklenebilir,hem de tezgahtan çıktıktan sonra gerilim kuvvetleri kalkacağından kumaş kendini toplayarak belirli bir boy kaybına uğrar bu da birim ölçüdeki atkı çoğalmasına neden olur.Bu yüzden konstriksiyon hesaplanırken böyle tezgahlarda istenilenden belirli ölçüde daha az atkı sıklığı verilmesi gereklidir.Bu ölçü her işletmede kendi şartlarına göre deneylerle hesaplanır.

 

Ağızlıkların atkının tefe tarafından sıkıştırılırken dokunmuş kumaşa tam temas ettiği anda yani tefenin ön noktaya vardığı sırada çözgülerin durumuna göre açık,kapalı ve çapraz olarak isim verilir. 

 

Açık ağızlıkta atkı tefe tarafından en ön noktaya kadar yanaştırılabiliyorsa da tefenin geri harekete geçmesiyle birlikte ağızlıktaki atkı da onun peşinden sürüklenerek bir miktar geri kaçar.

 

Çapraz ağızlıkta tarak atkıya tam olarak temas edemez.Bu nedenle bu iki ağızlık tipinde yeterli sıkıştırma sağlanamadığından bu tip dokuma tezgahlarında istenilenden biraz daha fazla atkı sıklığı seçilmelidir.

 

Kapalı ağızlıkta ise atkı hem tefe tarafından en son noktaya kadar itilebildiğinden hem de kapanan çözgü iplikleri yüzünden tefenin geri hareketinde atkı onunla birlikte sürüklenme olasılığı bulunmadığından bu tip tezgahlarında diğerlerine göre daha fazla atkı sıklığı sağlanabilmektedir.

 

6-APRE İŞLEMLERİ

 

Apre,yalnızca ham kumaşın üzerindeki kir ve üretim sırasında mukavemet ve elastikiyet sağlamak amacıyla uygulanan harman yağı,haşıl,antistatik,v.b yardımcı maddelerden arındırmak üzere temizlenmesini kapsayan işlemler sistemi değildir.

 

 

 

apre2

 

Kumaşa kullanım amaçlarına uygun sağlamlık,su geçirmezlik,yanmazlık,çekmezlik özelliklerinin yanı sıra görünüm istekleri uyarınca ilk madde cinslerinin özelliklerinden yararlanarak seçilen çeşitli apre rutinleri uygulayıp gerekli özelliklerin kazandırılması ve bunların kalıcılığının sağlanması da ancak apre işlemleri ile mümkündür.

 

Yıkama,merserize,dik,şardon,kalandır,pres buharlama v.bişlemler kumaş boyutları üzerinde etkili olurlar.

Kaynatma,dekatür ve termofiksaj gibi işlemler ise o aşamaya kadar kumaşa kazandırılan özelliklerin tespit edilerek kalıcılığını sağlarlar.

Sonuç olarak kumaş,apreden sonra istenilen şartlara göre,aprelemeleri sırasında uğrayacağı boyut değişimleri de göz önüne alınarak en uygun sıklıklarda dokunmalıdır.

 

7-KULLANILMA AMACI

 

Kullanım amacı nedeniyle en çok mukavemet yüzünden konstriksiyon etkilenir.Dış giyim kumaşların mukavemet yönünden sıralanması;pantolon,elbise,ceket,palto-pardösü şeklindedir.

 

En fazla zorlamaya maruz kalan pantolon olduğundan pantolonluk kumaşların en sıkı ve dolgun olarak dokunmaları gerekir.Pardösü ve paltolar ise en gevşek dokunurlar.

 

Ayrıca genellikle kadın kumaşları,erkek kumaşlarına göre belirli oranda daha gevşek dokunurlar.

 

8- PAZAR İSTEKLERİ

 

Pazar istekleri içinde kumaşın konstriksiyonunu etkileyen en önemli faktörler; ekonomiklik,modaya uygunluk ve görünüm olarak saptanabilir.

Örneğin bol ve dökümlü giysi modellerinin geçerli olduğu moda akımlarında konstriksiyonlar daha gevşek tutulur.Vücuda yapışık,dar kalıplar yürürlülükteyse de konstriksyonlarda sıkılmalıdır.

 

Ekonomik koşulların başında kullanılan ilk maddeyi en az ölçüde tutmak ( düşük gramajlı hafif kumaş yapmak ) gelir.Bu amaçla kumaşın daha ince iplikten yapılmasıyla daha hafif olacağı ve bu sayede daha az hammadde harcanacağı hemen ilk önlem olarak akla gelse de unutulmamalıdır ki daha ince iplik,daha ince dolayısıyla daha pahalı ilk madde demektir.Ayrıca iplik inceldikçe sıklıklar artacağından aynı ölçüde üretim miktarı azalacak ve bu nedenle maliyet yükselecektir.Burada asolan amaca yeterli olacak optimal ağırlığın en kalın iplikle sağlanmasıdır.

 

Görünümde parlaklık,az ya da aşırı tüylülük gibi istekler de ilk madde yanında daha çok apre işlemleriyle gerçekleştirildiğinden bunların neden olduğu konstriksiyon etkileri dikkate alınmalıdır.

 

 

 

 

Pazar, 15 Mayıs 2016 09:56

Dokumacılığın Tarihçesi

 

 

do2

 

Aklımıza gelen her teknolojinin bir gelişimi vardır. Konumuz dokumanın tarihçesi olduğuna göre; Geçmiş yıllarda her araştırmacı çeşitli araştırmalar yaparak  ve deneyerek o günkü koşulların ihtiyacına göre geliştirmeler yapmıştır.

Her araştırmacı konuya hâkim olarak ben nasıl bir katkıda bulunurum diye çalışmıştır. Her araştırmacı kendinden önceki araştırmalarda eksik gördüğü konuları çağımızın teknolojisinden de yararlanarak ileriye götürmüştür.

Artık günümüzde kısa sürede dokuma yapmak ve bunu yaparken de en az maliyetle gerçekleştirmek amaçlanmıştır. Yoksa emsal dokuma veya tekstil ürünlerini satmanız veya pazarlamanız mümkün değildir. Zira günümüzde rekabet oldukça yüksek düzeydedir.

İplik eğirmek ve dokumak bilinen en eski terimlerden birisidir. İnsanlar eski çağlardan beri giyimin hayatlarında önemli bir yeri olduğunun bilinci içerisinde yaşamışlardır.Dokumacılığın M.Ö. 5000 yıllarına doğru Mezopotamya’da ortaya çıktığı ve buradan Asya ve Avrupa’ya yayıldığı inancı mevcuttur.

Ayrıca dokuma tekniğinin Mezopotamya, Mısır, Çin ve Hint uygarlıklarının ilk devirlerinde birbirlerinden bağımsız olarak ortaya çıktığı görüşü ileri sürülmektedir. Fakat M.Ö. 3500 yılında dokuma tekniğinin bilindiği kesin bir gerçektir. M.Ö. 2500 yılına ait Beni-Hasan mezarında bulunan duvar resimleri Eski Mısırlıların yatay ve dikey tezgahlarda kumaş dokuduklarını göstermektedir. Eski Sümerlerin dikey tezgahlar kullandıkları ve yünün ilk kez Mezopotamya’da tekstil yüzeyi haline getirildiği anlaşılmaktadır. Eski Mısır’ da ise dokumacılık keten lifinin işlenmesiyle başlanmış olup M.Ö. 2000 yıllarında Çin’de ipekli dokuma tezgahlarının kullanıldığını bildiren yazılı kaynaklar bulunmaktadır. Orta ve Güney Amerika’ da çok eski devirlerde dokumacılık sanatının olduğu bilinmektedir.  

 

 

do3

 

 

do4

 

 

Dokumacılığın Avrupa’da yayılmasında büyük etkisi olan Eski Yunanlıların, çözgünün ağırlıklar yardımıyla gerdirildiği dikey tezgahlar kullanıyorlardı. Dokuma kumaşların yapı ve desen bakımından çeşitlenmesi M.S. 250 yıllarına doğru İran’da hüküm süren Sasanilerin Çin’den ipeği Batı’ya getirmeleriyle olmuştur. M.S. 1000 yıllarında Avrupa dokumalarında yün, keten ve pamuk bulunmaktaydı. Dokuma sanatının hızlı bir biçimde gelişimi Rönesans’ı izleyen dönemde İtalya’da olmuştur. Daha sonra, çeşitli politik ve ekonomik nedenlerle İtalyan dokumacıların Fransa’ya göç edip yerleşmeleriyle Paris ve Lyon Avrupa’nın önemli dokuma merkezi haline gelmiş olduğu görülmektedir.

İngiltere’de dokumacılık Flaman dokumacıların XIV. Yüzyıl’da İngiltere’ye göç etmesiyle hızlı bir ilerleme devrine girmiştir. 1804’te Rene Jacquard tarafından jakarlı tezgahın yapımına yol açan büyük gelişmelerin Fransa’ da olmasına karşın, dokumacılıkta endüstri devrimine yol açan teknik ve sosyal gelişmeler İngiltere’de başlamıştır.1520’lere doğru ilk tekstil fabrikasının Newberry’de kurulması, 1733’te John Kay’in uçan mekiği bulması, 1764’te James Hargreaves’in ilk iplik makinesini icat etmesi tekstil endüstrisinin önemli dönüm noktalarıdır. 

 

 

do5

 

 

Günümüzde giysilikten ev tekstiline, yer döşemeliklerine ve endüstriyel keçe ve bezlere kadar çok geniş alanlara yayılmış olan tekstil endüstrisinde bu amaçlar için hazırlanan kumaşlar üretim yöntemlerine göre ;

 

Dokuma Kumaşlar

 

 

do6

 

 

 

Örme Kumaşlar

 

 

do7

 

 

 

Dokumasız Kumaşlar

( Dokusuz Yüzeyler )  

 

 

do8

 

 

olarak 3 ana grupta incelenebilir

Dokuma Kumaşlar gerek çeşitlilik,gerek tüketim alanları ve gerek se toplam tekstil tüketimindeki payı bakımından tekstlin en önemli koludur. İki iplik sistemine dayanır. Bu iplik gruplarından kumaşın boyuna olanlar “ÇÖZGÜ” ,eni yönündeki olanlar da “ATKI” iplikleri olarak adlandırılırlar.

 

Çözgü ve atkılar kendi aralarında birbirlerine paralel olmakla beraber grup olarak birbirlerine dikey durumda bulunurlar. Kumaş; dokuma yoluyla bu iki grup ipliğin “ÖRGÜ DESEN "olarak adlandırılan belirli sistemlerde birbirleriyle bağlantı yapmaları sonucu meydana gelir.

 

 

do9

 

 

Dokuma kumaşlar; başta giyim gereksinimini karşılamak üzere ,döşemelik, perdelik vb. dekorasyon elemanı olarak ,sofra ve yatak takımları gibi ev tekstilinde ,yağ keçeleri, çadır, ambalaj  ve endüstri bezleri gibi daha bir çok alanlara kullanılmaktadır.

Örme Kumaşlar ise iğne ve şiş gibi örgü elemanlarınca oluşturulan ilmeklerin birbirleriyle bağlanması ile oluşturulur. Bazı kumaşlar da bu ana sistemlerin birkaçının bir arada kullanılmasıyla örneğin tafting ( tufting) gibi birkaç aşamada meydana getirilirler.

 

 

do10

 

 

Dokumasız kumaşlar keçeleştirme, iğneleme ya da yapıştırma gibi işlemlerle tekstil liflerinin bir doku oluşturması sonucu elde edilirler.

 

 

do11

 

 

Cuma, 13 Mayıs 2016 17:15

Örme Kumaş Numune Yapımı

 

 

dor2 

 

 

Bir üretim işletmesinde sürekli olarak her konuda metod geliştirme çalışmaları yapılmak zorunluluğu vardır.Aksi takdirde her şey monotonlaşır ve işletme aynı faaliyetlerde bulunan işletmelerle rekabet edememe durumuna gelir ki bu da işletmenin o sektörden silinmesine sebebiyet verir.Bu geliştirmeleri yapacak ekibin;

1-Bu alanda eğitim görmüş ve aynı zamanda yoğun tecrübelerle dolu kişilerinden seçilmesi,

2-Yapılacak iş ile ilgili bilgisayar programı ve/veya programlarını kullanılabilenden kişilerden seçilmesi veya bu konuda mesleki gelişim kurslarını görmüş olan kişilerden seçilmesine,geniş tasarım gücüne sahip kişilerden seçilmesine,

3-Bu sektörde yapılan yenilikleri ( teknolojik ve diğer…) yakından takip eden kişilerden seçilmesine,

4-Müşteri anketlerine önem vererek onların nelerden hoşlandıklarını ( model,renk vs… ) tespit edebilecek uzman kişilerden seçilmesine,dikkat etmek gerekmektedir.

Yukarıda belirtilenlerin bir araya getirilerek oluşturulan ekibin ise;

1-Şirketin şu anki durumunun neler olduğunun tespit edilmesi,

2-Üretilecek ürünün en kısa zamanda hatasız ve kalite standartlarına uygun olması için neler yapılması gerektiğinin tespit edilmesi

3-Bunları gerçekleştirmek için de işletmenin imkanlarının neler olduğu,neler yapılabileceği hakkında görüşmelerin yapılması ( örneğin işletmeye bir tasarım uzmanı mı alınmalı veya ARGE oluşturulması gibi )

4-Şu anki durumda işletmenin zayıf yönlerinin neler olduğunun tespit edilmesi,( iş körlüğü,yetersiz verimlilik vs… ) gibi konularda çalışmalar yapması gerekmektedir.

Ayrıyeten işletmede şu anda üretilen ürünlerin üzerinde değişiklikler yapılarak değişik ürünlerin üretilmesi sağlanmalıdır.

Bu çalışmalarının tümü gerçekleştirildikten sonra örneğin papatyanın bir yaprağı çoğaltılarak desen oluşturulabilir ve ürüne uygulanabilir. Zira insanlar her zaman değişik fakat güzel, ucuz ve kaliteli, uzun süreli kullanıma yönelik ürünleri tercih etmektedir. Tabii ki bir de moda kavramını unutmamak gerekir. Aşağıda örnek bir form görülmektedir.

 

 

0745corap

 

 

 

0746corap

 

 

 

0747corap

 

 

Siparişin alınmasından başlayıp, seri üretime geçilmesine kadar devam eden bir süreç içine girilmeden önce müşterinin istediği ürünün istenilen kalite, standartlarda olması ve ürünün seri üretim için kabul görmesi, müşteri tarafından red edilmemesi çok çok önemli bir özelliktir. İşte burada müşterinin istemiş olduğu numune yani ürün beden seti ( XS,S,M,L,XL,XXL,……gibi ) istenilen vasıflarda olmasıdır. Dikkat edilmesi ve üzerinde hassasiyetle durulması gereken hususlar ise ;

1-Müşteriden sipariş ile ilgili tüm özellikler ince detaylarına kadar alınmalıdır. Bu ürün ile ilgili detaylar oluşturulan ve her zaman muhafaza edilecek bir form veya föye yazılır. İstenilen ürün de bu föye zımbalanır.( Üretim esnası için gerekli doneler eksik ise üretilen ürün kabul görmez ki buda iş gücü kaybı,maliyet gibi sonuçları doğurur).

2-Bu müşteri föyü rasgele kişiler tarafından değil de bu iş ile görevlendirilen kişi veya kişiler tarafından ilgili bölüme gönderilir.( işin ehli olmayan tecrübesiz kişi olmamalıdır)

3-Numunenin iplik ve özellikleri ( Numarası, bükümü, cinsi vs) ( temin edilmesinde güçlük var mı sorunun cevabı )

4-Deseni ve ürün sıklığı( cm) dolayısıyla olması gerek gramajı

5-Kullanılacak aksesuarlar ( Numunede bulunan veya müşterinin belirttiği )

6-Numunenin üretilmesi ( Burada ham kalite kontrol mutlaka yapılmalıdır. Kaçınılmazdır.)

7-Gerekli olan terbiye ve bitim işlemleri dikkatlice yapılmalıdır. Tecrübeli kalifiye elemanlar tarafından yapılmalıdır.

8-Bu aşamadan sonra mamül ürün kalite kontrolü yapılmalıdır.( Mutlaka )

9-Ürün özeliğine ve modeline göre ( konfeksiyon ) iş ve işlemler çok özenle yapılmalıdır.

10-Eğer olumsuzluklar var ise yukarıdaki aşamalar tekrar yapılarak ürün üretilir.( Numune )

Müşteri siparişini verdiği ürünün istediği özelliklerde olmasını ister.Bu kaçınılmazdır.

Yukarıda bahsettiğim iş ve işlemlerin istenilen düzeyde olması için ;

1-İplik istenilen kalitede olmalıdır.

2-İstenilen sıklıkta olmalıdır.( sıklık ürün gramajını, tuşesini …. Etkiler)

3-Aksesuar malzemelerinin kalitesi istenilen olmalıdır.

4-Birleştirme ( ürün yaka, kol vs ) kaliteli işçilikte olmalıdır.

5-Eğer numune beğenildi ise seri üretime geçildiğinde müşterinin istediği sürede olmalıdır.

6-Üretimin kilo. parça. metre,…. Miktarına göre gerekli olan analiz işlemleri doğru yapılmalıdır.

7-Gerekli iplik miktarı ( stokta vardır ve yetersiz ise satın alınacak iplik parti tutarsızlığından dolayı reklamasyona sebebiyet verilir ki bu da çok kötü bir durumdur)

8-Stok ta yok ise gerekli olan iplik no, cins ve numarasına göre fire de dikkate alınarak iplik satın alımı ticari nem miktarları dikkate alınarak satın alınma ile ilgili bir aksaklığın olup olmayacağı araştırılmalıdır. Yani sipariş kabul edildiğinde seri üretime geçilmeden önce gerekli olan iplik satın almasında zorluklar yaşanmamalıdır.

Göz ardı edilmemesi gereken bir husus ise Numunenin istenilen özelliklerine göre her aşamada ( analizden başlayarak ……….. ) kalite kontroller mutlaka titizlikle yapılmalıdır. Aksi takdirde ürün ret onayı alır.

Bu aşamaların olumlu olması için ise kalifiye elemanlar olmalı, meslek körlüğü olmamalı, bölüm içerisinde kişiler arasında üste çıkma gibi sinsi tartışmalar yaşanmamalı ( eğer varsa önlem alınmalı ) olmaması gereklidir. Bu varsa doğaldır ki ürün müşteri tarafından ret görür.

Bir de kalite kontrol elemanları işletmede var ise bunlar iş yerinde konu ile ilgili mesleki gelişim seminerinden geçirilmeli. Eğer böyle bir birim yok ise kalite kontrol birimi kurulmalıdır.

Ne yaparsanız yapın her aşamada kalite kontrol yapmadığınız sürece ve işletmede aksak işlemlerde metod geliştirme çalışmaları yapmaz iseniz her aşamada problem yaşamak söz konusudur.

 

 

 

 

 

YIKAMA

 

Yünde olduğu gibi tiftik lifinin işlenmesinde de ilk işlem yıkama olmaktadır. Amaç mümkün olduğu kadar lifleri keçeleştirmeden, sarartmadan ve liflerin doğal parlaklığını bozmadan efektif bir temizleme yapmaktır. Yıkama tiftik için kritik bir işlemdir ve istenilen son ürünün özelliklerini belirlemektedir. Tiftik lifleri yünden daha az kirlilik içermektedir. Genel olarak yıkama işlemi ile liflerde ortalama %15-20 kütle kaybı olmaktadır. Tiftik genel olarak alkaliye yünden çok daha hassastır.

 

Bu nedenle, çok az miktarda soda kullanılmalı veya hiç alkali kullanılmamalıdır. Günümüzde non-iyonik deterjanlar kullanılarak yapılan yıkamalar tercih edilmektedir.Tiftik lifleri, keçi üzerindeki tulup yapısının daha açık olması nedeniyle, hava koşularına daha fazla maruz kalmakta ve bu nedenle liflerdeki yağ yün liflerindekine kıyasla daha fazla oksidasyona uğramaktadır. Bu durum tiftikteki yağın uzaklaştırılmasının yüne göre daha zor olmasına yol açmaktadır.

 

Bu nedenle, yapak yıkama sırasında 1 gram yağıltıyı tiftikten uzaklaştırmak için yüne göre daha fazla miktarda yıkama maddesi kullanılması gerekmektedir. Liflerin fiziksel zarara uğratmadan sabun kadar etkili bir şekilde temizlediği, ancak lipaz enziminin etkili bir yapak yıkama maddesi olmadığı bulunmuştur .Tiftik için yıkama koşulları yünden daha ılımandır ve ilk yıkama teknesinin sıcaklığı kesinlikle 50ºC’u geçmemeli ve daha sonra bu sıcaklık son teknede 45º veya 40º’a düşürülmelidir.

 

Yıkama işlemi sırasında pH da kesin bir şekilde kontrol edilmeli ve 3 adımlı bir yıkama işleminde ilk teknedeki flottenin pH’ı10.5, ikinci teknedeki flottenin pH’ı9.5 ve üçücü teknedeki flottenin pH’ı8.5’a ayarlanmalıdır.

 

4. ve 5. yıkama teknelerinin kullanımı ise tercihe bağlıdır. Alkali kullanılmadan yalnız non-iyonik bir deterjanla yapılan yıkamada ilk banyo sıcaklığı 60º olabilmektedir. Yıkama sonrası kurutmada sıcaklık mümkün olduğunca düşük (80°C gibi) tutulmalıdır.

 

KARBONİZASYON

 

Bitkisel madde içeriğine göre tiftik lifleri;

 

 

- düşük (%1-3)

- orta (%3-6)

- yüksek (%6 ve daha fazla)

 

 

olmak üzere 3 sınıfa ayrılmaktadır.

 

Tiftiğin çok az miktarına (yaklaşık %2) karbonizasyon uygulanmasına rağmen özellikle çok yağmur alan bölgelerde ve mevsimlerde çok miktarda ot ve diğer bitkisel maddelerin büyümesi ve yüksek miktarda tohum varlığı nedeniyle bu oran %15’e kadar çıkabilmektedir. Örneğin Güney Afrika’da yetiştirilen Kap tiftiğin %2’sinde karbonizasyon işlemine gerek duyulmaktadır. Ancak, çok yağış düşen mevsimlerde karbonizasyon görecek olan tiftik miktarı %12’ye kadar çıkabilmektedir. Keçinin postuna tutunmuş pıtraklar, ince dallar ve diğer bitki parçacıları gibi bitkisel artıklar tekstil üretiminde çok ciddi sorunlara yol açmaktadırlar.

 

Bazı bitki parçacılarının olması kaçınılmazdır, ancak bunları oranlarının artması tarama ve taraklama işlemindeki döküntü miktarını arttırmaktadır. Bazı bitki parçacıkları tarama ve taraklama işlemleri sonucu uzaklaştırılamamaktadır. Bu nedenle, selülozik artıkları tamamıyla uzaklaştırmak için genellikle asitlerin, normalde sülfürik asit, kullanıldığı ve bunu ısıtma, çırpma ve kalıntıları dökme işlemlerinin takip ettiği karbonizasyon işlemi uygulanmaktadır. Isıtma işlemine hazırlanan tiftik liflerinin sülfürik asit içeriği %6’dan düşük olmalıdır ve normal olarak karbonizasyon işlemine bitkisel artı miktarı %3’ü geçtiğinde başvurulmalıdır. Karbonizasyon pahalı bir prosestir ve lif parlaklığı ve mukavemetinin azalmasına yol açmaktadır.

Çarşamba, 11 Mayıs 2016 22:29

Ring iplik Makinesinde Kops Kontrolü

Kops Kontrolünün Amacı Kops üzerindeki ipliğin belirlenen standartlarda sarılıp sarılmadığını belirlemek için yapılır. İplik makinesinden numune iplikler alınır. İplikler iplik standının bulunduğu araba ile laboratuvara getirilir.

 

Test için kullanılan aparat ve cihazlar;

 

Kops kontrolünde dijital kumpas ve hassas terazi kullanılmaktadır.

 

Kops Sarım Hatalarının Nedenleri

 

1-Anormal pütürlü kops,

2-Aşınmış kops,

3-Kopsun iğ üzerinde sıkı oturtulmaması,

4-İplik gerginliğinin az olması,

5-Kopça numarasının yanlış seçilmesi,

6-İğ devrinin düşük oluşu,

7-Sarım hızının normal çalışmaması,

8-Hatalı sarılmış üst ve alt konikli masura,

9-Sık sık iplik kopmaları,

10-Çekim bölgesinde sık sık silindirlere sarma,

11-Yer yer kalın sarımlar,

12-Klima şartları,

13-Elyafın kalitesi hatalı sarıma neden olmaktadır.

 

Bu tür hataları önlemek için iplik numarası kontrol edilmeli, tırnak dişlisi ayarları ve sarım hızı ayarları kontrol edilmelidir.

 

İplik işletmesinde;

 

>>> Ham madde seçimine,

>>> Uygun hız ve ayara,

>>> Tüm makinelerin genel temizliğine ve bakımlarına dikkat edilirse iplik hataları asgariye inecektir.

 

Masura Üzerindeki İplik Miktarını Belirlemek

 

1-Dijital kumpas ile önce kops dibi ölçülür.

2-Kops başı ölçülür.

3-Daha sonra konik yükseklik ölçülür.

4-Kopsun orta kısmı (bilezik çapı) dijital kumpas ile ölçülür, kumpas üzerindeki değerler kops çapı takip formuna kaydedilir.

5-Hassas terazide masuranın dolu hali tartılır.

6-Masuranın darasını almak için boş masura tartılır.

7-Daha sonra masura üzerindeki iplik miktarı hesaplanır.

 

Örnek: Ne10/1 iplik için;

 

Tartım sonucu iplik ağırlığı;  191.77 g

Boş masura ağırlığı;  52 g

 

Formül

 

Sade iplik ağırlığı = Toplam dolu masura - Boş Masura Sade iplik ağırlığı =191.77-52 Sade iplik ağırlığı =139.71 Kopstaki iplik miktarı=139.71x10/1x1.693 Kopstaki iplik miktarı=2365.2903m olarak bulunur.

 

 

 

İplikte tüylülük miktarının çok yüksek miktarda olmasının, kumaşın görünüşü üzerinde olumsuz bir etkisi vardır. Hedeflenen amaç tüylülük varyasyonu düşük olan iplik üretmektir.

 

Bir tekstil fabrikasında;

 

1-Sonraki işlemlerde ipliklerin tüylülüğünün azaltılmasında,

 

2-Bobinler içinde ipliklerin tüylülüğünü düzeltmek,

 

3-Farklı üretim aşamaları arasında tüylülük farklılıklarını azaltmak ,

 

4-Periyodik tüylülük varyasyonlarını ortadan kaldırmak,

 

5-İpliklerin tüylülüğünü büyük ölçüde azaltan makine parçalarını optimize etmek ,

 

6-İpliklerin tüylülüğünü değiştirmek ya da düzeltmek için üretim proseslerini değiştirmek,

 

7-Optimum ve düzgün tüylülük açısından üretim hızını değiştirmek,

 

8-İpliklerin yakılmasından sonra tüylülük değişimlerine karar verebilmek,

 

9- Haşıllama ve çözgü çekme sırasında doğru ölçümleri almak için,

 

10-İpliklerin dokuma ve örme makinelerindeki davranışları hakkında bir tahmin yapabilmek (makine atkı ipliklerinin sıkışması nedeniyle durur, hava jetli dokuma makinelerine atkı atımının optimize edilmesi gibi),

 

11-Tekstil kumaşlarının boncuklanma eğilimini değerlendirmek,

 

12-Dokuma ve örme kumaşların görüntüsü ve tutumuyla ilgili bir tahmin yapabilmek amacı ile tüylülük testi kullanılmaktadır.

Tüylülük, ipliğin ham maddesinden bağımsızdır.İplik tüylülüğünün ölçümü ve değerlendirilmesi ipliğin kalitesi için önemlidir. İplikte tüylülüğün fazla olması, dokuma ve örme işlemleri sırasında sorunlara neden olmakta ve bitmiş ürünlerin kalitesinin düşmesine neden olabilmektedir. Tüylülük ölçüm cihazı, kesikli iplikler için geliştirilmiş bir cihazdır.

 

Tüylülük Ölçme Cihazı Tüylülük testi uster 4 test cihazında yapılmaktadır. Sabit bir tek renkli ışık kaynağı (lazer), paralel ışığı dağıtan iplik yapısından çıkan tüylerin üzerine çarpar. İplik yapısından dışarı çıkan lifler nedeniyle saçılan ışık, bir lens sistemiyle toplanır ve optik bir sensörle yakalanır. Saçılan ışık, tek liflerde kırılma, difraksiyon ve yansıma nedeniyle gerçekleşmektedir. Örneğin iplik yapısından çıkan lifler parlak görülmektedir.

İplik tüylülüğü ile orantılı olan optik sensörün elektriksel çıktı sinyali daha sonra dijital bir değere dönüştürülür ve test cihazının bilgisayarında değerlendirilir. Ölçüm bölgesinde iplik bulunmazsa, foto alıcısına hiç bir ışık düşmez ve bu nedenle hiç bir elektriksel sinyal oluşmaz.

 

 

Tüylülük test cihazının özellikleri;

 

1-Yapılan ölçüm tekrar yapılabilir.

 

2-Cihaz otomatiktir, hız ayarı yapılarak çok yüksek hızda ve kısa sürede ölçüm yapılabilir.

 

3-Ölçüm yapılırken iplik yapısının göz önünde bulundurulması gerekmez.

 

4-Tüylülük cihazı kirlilik, iplik kılavuzu, test hızı gibi durumlardan etkilenmez.

 

Tüylülük testinin yapılışı;

 

1-Numune iplikler uster cihazının askılık bölümüne takılır.

 

2-Birbirine karışmayacak şekilde kılavuzlardan geçirilir.

 

3-İplik ucu cihazı ön kısmında bulunan kılavuzlardan geçirilir.

 

4-Kılavuzlardan geçirilen iplik uster cihazının tüylülük ölçüm aralığından geçirilir.

 

5-Daha sonra çekim makaraları oradan da emiş düzesine verilerek telef kutusuna ipliğin emilmesi sağlanır.

 

6-Tüylülük değeri, cihazın bilgisayarından diyagram ve spektogram olarak alınabilir. Değerler yazıcıdan alınabilir.

 

Tüylülük ölçü birimi

 

Tüylülük ölçüm birimi, yaklaşık 1 cm uzunluktaki ipliğin tüylülüğünü ifade etmektedir. Alıcıdaki ışık yoğunluğu, ölçüm alanı içinde tüm çıkıntı liflerin toplam uzunluğuyla orantılıdır.

Tüylülük değeri, grafik ve diyagramda H harfi ile gösterilmektedir; 1 cm uzunluğundaki ölçüm alanı içinde, çıkıntı liflerin toplam uzunluğunu ifade etmektedir. Örneğin 4,0 (H) tüylülük değeri, 1 cm ölçüm bölgesi uzunluğuna göre toplam 4 cm lif uzunluğuna karşılık gelmektedir.( H) tüylülük değeri, iki uzunluğun oranı olduğundan birimi yoktur.

 

Tüylülük diyagramı

 

Tüylülük diyagramı, belirli bir periyotta bir iplikteki tüylülük varyasyonlarını göstermektedir. Örneğin materyal uzunluğu yatay eksende; tüylülük ise dikey doğrultuda işaretlenir. Cihazın bilgisayarında diyagram ile ilgili veriler girilerek iplikteki kısa, orta, uzun periyotlu tüylülük sapmalarının tespit edilebilmesi için tüylülük kesim uzunlukları seçilebilir. Test için normal 0,1 m, 0,3 m, 1 m, 3 m, 10 m, 30 m, 100 m, 300 m ve 1000 m‟deki kesim uzunluklarından biri seçilebilir.

 

Tüylülük spektrogramı

 

Tüylülük cihazında, tüylülük spektrogramı ile tüylülükteki periyodik varyasyonları gösterebilmektedir. Örneğin tüylülük Ģekildeki gibiyse, λ dalga boyunda bir pik görülecektir.

 

Kops oluşumunun tüylülük üzerine etkisi

 

Ring iplik makinesinde iplik sarımı sırasında iplik gerginliğinin değişmesi tüylülük oluşumuna neden olmaktadır.

 

İplik bükümünün tüylülüğe etkisi

 

İplik bükümünün tüylülük üzerine kesin bir etkisi vardır. Yumuşak bir iplik, sert bir ipliğe göre daha tüylü olmaktadır. Tüylülük, artan iplik bükümüyle azalmaktadır. Yüksek bir bükümde elyafın birbirine daha fazla sarılmasıyla açıklanabilir.

 

Çekim silindirlerinin tüylülüğe etkisi

 

Çekim sistemi silindir manşonlarının sertliği ile karde pamuklarda tüylülük çok az miktarda artma olur.

 

Sarım hızının tüylülüğe etkisi

 

Sarım hızı arttıkça tüylülük artmaktadır. İplik gerginleştiricileri ve iplik kılavuzları, ipliklerin yüzey yapısını etkilemektedir.

 

Klima koşullarının tüylülüğe etkisi

 

Klima koşullarının iplik tüylülüğü üzerinde önemli bir etkisi vardır.İplik üretimi sırasında, standartların altındaki düşük nem, liflerin esnekliğinin azalmasına ve statik elektriğin artması ile iplikte daha fazla tüylülüğe sebep olmaktadır. Tüm testler standart işletme ortamında (20°C, % 65 bağıl nem) gerçekleştirilmelidir.

 

Tüylülüğe Etki Eden Faktörler

 

Hammadde

 

>>> Elyaf Ştapel Uzunluğu

>>> Uzunluk Üniformitesi

>>> Kısa Elyaf İçeriği

>>> Yapışkanlık

 

İplik Hazırlık ve Eğirme

 

>>> Fitil Bükümü

>>> Eğirme Gerginliği ( Ring iplikçilik )

>>> Bileziklerin ve kodpçaların kullanım süresi ve tipi ( Ring iplikçilik )

>>> İplik Bükümü

 

İplikhane Klima Koşulları

 

>>> Sıcaklık

>>> Nem

 

İplik Numarası

 

Kalın bir iplik, ince ipliğe göre daha yüksek tüylülüğe sahiptir. Sabit bükümde bir ipliğin enine kesitinde fazla sayıda lif olması, çıkıntı lif sayısını arttırır.

Mukavemet, ipliğin uygulanan yüke karşı gösterdiği dirençtir. İplikte mukavemetin yüksek olması iplik kopuşunu ve makine duruşlarını azaltarak verimliliğin artmasını sağlar. Mukavemet kontrolünün amacı, iplik kopma mukavemetinin ve kopma uzamasının tayin edilmesidir. Adından da anlaşılacağı gibi ürünün belli koşullara göre dayanıklılığını ölçmektir. Bu test sadece ipliğe yapılmaktadır.

 

İplik mukavemetine etki eden en önemli faktörler

 

1-Ham maddenin cinsi,

2-Lif uzunluğu,

3-Lif uzunluk dağılımı,

4-Lif mukavemeti,

5-İplikteki büküm,

6-Elyafın paralellik durumu,

7-Düzgünsüzlük oranı,

8-Nem ve yabancı madde oranı

 

Ham madde cinsi

 

Keten, pamuk, naylon, rayon ve yünün soldan sağa mukavemeti azalırken uzama yüzdesi artar.

 

Lif uzunluk dağılımı

 

Dağılımdaki değişkenlik yüksek ise bu, mukavemette değişikliğe neden olur. Aynı stapel uzunluğa sahip, fakat kısa lif oranı farklı olan ipliklerden kısa lif oranı fazla olanın mukavemeti daha düşük olur.

 

Lif uzunluğu

 

Lif uzunluğu artarsa ipliğin mukavemeti de artacaktır. Bunun nedeni elyaflar birbirine daha iyi tutunacaktır. Kısa liflerden üretilen ipliğin mukavemeti düşük olur.

Lif mukavemeti

 

 

Liflerin mukavemeti artarsa ipliğin de mukavemeti artar.

 

Elyafın paralellik durumu

 

Liflerin birbirine paralel olması kolay açılmasını sağlar. Böylece ipliğin mukavemeti azalır.

 

Büküm

 

Belli bir sınıra kadar ipliğin mukavemetini arttırır. Ancak kritik nokta aşılırsa ipliğin mukavemeti düşer.

 

Düzgünsüzlük oranı

 

İplikte düzgünsüzlük arttıkça ipliğin mukavemeti azalır.

 

Nem ve yabancı madde oranı

 

Elyafın cinsine göre nem miktarı mukavemetin artıp azalmasına neden olur. Yabancı maddeler mukavemeti düşürür.

İplik mukavemeti ve uzaması, ipliğin en önemli kalite değerlerindendir. Çünkü iplik, kumaş haline gelinceye kadar pek çok gerilimlere maruz kalır. Bir tekstil yüzeyinin ya da ürününün üretilebilmesi için ipliğin üretim aşamasındaki bu gerilimlere dayanabilmesi gerekir. Ayrıca tekstil yüzeyi veya iplik olarak tekstil ürünü kullanıcıya sunulmaya hazır hale geldikten sonra da kullanım esnasında maruz kalacağı yüklemelere ve zorlanmalara dayanıklı olmalıdır. Her kullanım alanına göre gerekli bir minimum iplik mukavemeti değeri vardır. Ġplik üretilirken bu mukavemet değeri sağlanacak şekilde üretilmelidir. Bu nedenle, henüz yarı mamul iken üretim aşamalarında mukavemet değerlerinin kontrol edilmesi ve gerekli değerleri sağlayıp sağlamadığının tespiti çok önemlidir.

 

Dinamometre (Mukavemet Test Cihazı )

 

İpliğin mukavemetinin ölçümünde mukavemet test cihazından yararlanılır.

Numune ipliklerin deneyden önce standart atmosfer şartlarında en az 3 saat dinlendirilerek sabit nem dengesine gelmesi sağlanır. Standart atmosfer şartlarında bırakılan ipliğin 2 saat aralıkla yapılan tartısında ağırlık kaybı % 0,25‟ten az ise numunenin deney şartlarına geldiği kabul edilir. Deney numunesi olarak ayrılan her bobin ya da masuradan en az 5 ölçüm yapılması tavsiye edilmektedir. Kaç adet numune bobin ya da masuranın alınacağı ise hakkında bilgi edinilmek istenen kütlenin (partinin) miktarına bağlı olarak istatistiksel olarak seçilmelidir. Büyük miktarlı partilerde numune sayısının arttırılması tüm parti hakkında daha güvenilir bir fikir edinilmesi için doğru olacaktır. Numuneler, deneyden önce standart atmosfer şartlarında (% 20 ± 2 °C sıcaklık ve % 65 ± 2 nispi rutubet) 24 saat kondüsyonlanmalıdır. Deney standart atmosfer şartlarında yapılmalıdır.

 

Mukavemet testinin yapılışı

 

1-İplik makinesinden iğ numarasına göre alınmış 10 bobin, sırasıyla cihazın askılık kısmına takılır.

 

2-Cihaz askılık kısmına 40 bobin takılabilir ve arka arkaya teste tabii tutulabilir.

 

3-Testi yapılacak iplikler cihazın üzerindeki kılavuzdan sırasıyla geçirilir bağlanır.

 

4-Test için kopsta olması gereken iplik miktarı 8,5-11,5 g olmalıdır. Her iplikten 5 test yapılır ve her test 20 saniyede tamamlanır.

 

5- Cihazın bilgisayar kısmında test ile ilgili veriler girilir.

 

o İplik numarası (16/1),

 

o İpliğin bükümü,

 

o Kaç tur çekileceği (5 tur),

 

o Kaç bobin (askılıktaki bobin sayısı)

 

o Makine numarası

 

o Zaman ayarı kontrol edilir, 20 sn± 3 zaman ayarı yapılır.

 

o Cihazda uygulanan kuvvet ipliğin numarasına göre değişir.Örneğin Ne 16/1 iplik için uygulanan kuvvet 18.8 gf‟tir.

 

6-Start/stop ile test başlatılır.

 

7-İplik tutucu mekanizma ( çene ), ipliği tutarak alt ve üst çene arasında sıkştırır.

 

( Düz ve bükümlü ipliklerde çene aralığı 500 mm‟dir.)

 

8-Alt çeneye belirli bir kuvvet uygulanır.

 

( Bu kuvvetin etkisi ile iplikte bir miktar uzama görülür ve ipliğin dayanıklılık derecesine göre iplik kopar. )

 

Uzama Yüzdesini Okunuşu

 

İpliğin koptuğu andaki kuvvet, “Kopma kuvveti” olarak tanımlanır. İpliğin koptuğu ana kadar oluşan uzama miktarının ipliğin ilk boyuna oranına ise “Kopma uzaması” adı verilir ve % olarak ifade edilir.

>> Alt çenenin ipliği çekmesi ile ipliğin kopma anında mukavemeti; test otomatik olarak programa göre yapılır, sonucu yazıcıdan alınır, değerler test formuna kaydedilir.

>> Test esnasında elde edilen kuvvet/uzama diyagramı bilgisayar ekranından görüntülenebilmekte ve test verileri (tenacıty, elongatıon, test no, kopma zamanı, kopma yükü değerleri ) ile birlikte yazıcıda yazdırılabilmektedir.

 

 

 

İplikte Büküm Sayısını Bulmanın Amacı Büküm, birim uzunluktaki tur ya da helis sayısıdır. Büküm kesiksiz ve kesikli ipliklerde, liflerin birbirine sürtünerek iplik yapısını oluşturmasını sağlar. Kesiksiz (filament) ipliklerde büküm olmaksızın filamentlerin yan yana çok gevşek bir yapı elde edilse de bunun kullanım yeri çok kısıtlı olacaktır. Bükümsüz bir ipliğin mukavemeti düşük olacağından tekstil mamulünün mukavemeti de düşük olur ve tekstil mamulünün özelliklerini kötü yönde etkiler.

 

>>> Kesikli liflerde ipliğin oluşabilmesi için büküm şarttır.

 

>>> İplik oluşumunda ipliğe verilecek büküm miktarı lifin inceliğine, uzunluğuna, ipliğin numarasına ve kullanılacağı yere bağlıdır. Büküm miktarı arttıkça ipliğin mukavemeti de artar. Ancak büküm artışının belirli bir noktasından (kritik nokta) itibaren mukavemet düşmeye başlar.

 

>>> İpliklerde büküm sayısının bilinmesi çok önemlidir. Çünkü büküm sayısı arttıkça iplik çapı genişleyeceğinden iplik numarasının değişmesine neden olacaktır. Büküm, ipliğin boya alma yeteneğini de etkiler. Az bükümlü iplikler çok, yüksek bükümlü iplikler ise daha az boya emerler.

 

Bu nedenlerden dolayı iplik bükümünün çok dikkatli olarak kontrol edilmesi gerekir.

Büküm Ölçme Cihazı Deney numuneleri alınırken, iplik bükümünün değişmemesi için, bükümü ölçülecek bölge elle tutulmamalıdır. Numune seçiminde 5 adet bobin veya kops alınır. Her bobin ya da kopstaki ipliklerin ilk 25 metresi, büküm sayısında farklılık olacağından numune olarak kullanılmaz ve atılır. Deney numuneleri, iplik boyunca bir metreden büyük rastgele aralıklarla alınır. Her bobin veya kopstan 5 veya daha az ölçüm yapılmamalıdır. Partiden numune alınıyor ise alınan her bobin veya kopsa eşit sayıda ölçüm yapılmalıdır.

 

İpliğin büküm yönünün tespiti

 

 

Büküm yönü iplik makinesinde iğlerin dönüş yönüne bağlıdır. Eğer iğler saat yönünde dönüyorsa sağ büküm (Z), saat yönünün tersi yönünde dönüyorsa ipliklere sol büküm (S) verilir.

 

Bükülü bir ipliğin büküm yönü şu şekilde bulunur

 

 

İplik parmak uçlarıyla tutulur ve sarkıtılır. İplik üzerindeki büküm izleri (helisler) sağ yönde yönlenmiş ise iplik büküm yönü sağ yönlüdür.İplik üzerindeki helisler Z harfinin orta çizgisine paralel ise büküm yönü sağ yöndür.İplik üzerindeki büküm helisleri sol yöne yönlenmiş ise iplik sol bükümlüdür.İplik üzerindeki helislerin yönü S harfinin orta çizgisine paralel ise iplik büküm yönü sol yöndür.

 

 

Bükümün ölçülmesi

 

 

Tek ve çift katlı ipliklerin bükümü, büküm ölçme cihazı ile yapılmaktadır. Ölçülecek iplik numunesinin öncelikle numarası ve büküm yönü tespit edilir. İpliğin numarasına göre gergi ağırlıkları bulunur.

 

 

Büküm testinin yapılışı

 

 

>>> İplik ucu önce sayacın bulunduğu kısımdaki iplik çenesine tutturulur.

 

>>> Diğer ucu ise gergi ağırlığıyla birlikte ikinci çeneye tutturularak iplik üzerinde bulunan bükümün ters yönünde çevrilmeye başlanır.

 

>>> Bu yöntemde test uzunluğu tek kat iplikler için 250 mm‟dir. Uzamayı gösteren ibre sıfır konumunda iken büküm açılmaya başlanır.

 

>>> Büküm açıldıkça iplik de uzayacağından ibre sola doğru hareket eder ve bir süre sonra frenleyici yardımı ile durdurulur. Ancak büküm açılmaya devam eder ve tamamen açıldıktan sonra dönme hareketi durdurulmaksızın tekrar büküm verilir. Bu işlem ibre tekrar sıfır noktasına gelene kadar devam ettirilir.

 

>>> İbre sıfıra geldiğinde sayaçtaki değer okunur. Okunan değer ikiye bölünerek o test uzunluğundaki büküm değeri bulunur.

 

 

 

 

Düzgünsüzlük, ölçülebilen herhangi bir iplik özelliğinin varyasyonu ya da doğrusal yoğunluktaki değişimi olarak ifade edilir.

Liflerin incelik ve uzunluk özellikleri açısından geniş sınırlar içerisinde değişim göstermesi ve liflerin iplik uzunluğu boyunca tesadüfî yerleşimlerinden kaynaklanan düzgünsüz dağılışlar nedeniyle ipliğin numara, mukavemet, büküm vb. özelliklerinde iplik boyunca değişimler ortaya çıkar. Tekstil malzemesinde ortaya çıkan bu tip değişimler, bazen belli bir zaman periyodu ile tekrarlama eğilimi gösterirler ki, bu tip değişimlere “periyodik düzgünsüzlükler” veya “periyodik hatalar” adı verilir. Günümüzde bu hataların mümkün olduğu kadar erken aşamalarda tanınması ve giderilmesi amacıyla düzgünsüzlük kontrolü yapılır.

 

 

İplik düzgünsüzlüğünün başlıca nedenleri

 

1-Ham madde özellikleri ve tesadüfî elyaf düzeninden ileri gelen doğal düzgünsüzlükler.

 

2-Çekim işlemi nedeniyle liflerin gruplaşması sonucu ortaya çıkan düzgünsüzlükler.

 

3-Mekanik hatalar sonucu doğrusal yoğunluktaki periyodik düzgünsüzlükler.

 

4-Tesadüfü değişiklikler sonucu oluşan düzgünsüzlükler.

 

İplik düzgünsüzlüğünün işlemler sırasında neden olduğu faktörler

 

 

1-Düzgün olmayan bir iplik, eğirme, bobinleme, dokuma ve örme veya ipliğe gerilim uygulanan diğer bütün işlemler esnasında kopma eğilimi gösterecektir. Bu da verimi düşürür.

 

2-Kumaş yüzeyinde gözle görülebilen bariz hatalar oluşur.

 

3-Deformasyona karşı dirençlerinin az olmasından dolayı iplikteki ince yerlerde daha fazla büküm toplanır.

 

4-Boncuklanmaya karşı direnç, kire karşı tutum, rutubet emiş derecesi, ışık yansıtma ve parlaklık gibi kumaş özellikleri de iplik düzgünsüzlüğü tarafından etkilenmektedir.

 

5-Örme kumaşlarda iplik düzgünsüzlüğü kendini kumaş üzerinde belli eder.İplikte düzgün bir şekilde devam eden numara varyasyonu yüzeyde açıklı koyulu bölgeler oluşturmuştur. İplikte kalın bölgeler örme kumaşta daha koyu, ince bölgeler ise açık renkteki yerleri meydana getirmiştir.

 

6-Boyama işleminden sonra da iplikteki kalın bölgelerin ince bölgelerden daha çok boya almasından dolayı farklılıklar daha belirgin hal alır. Özellikle düz örgüler, diğer örgü türlerine göre iplik hatalarını daha belirgin olarak gösterirler.

 

İplik Düzgünsüzlük Cihazı

 

Bu cihazlardan en yaygın olarak kullanılanlardan biri “Uster Düzgünsüzlük Ölçme Cihazı”dır. Uster düzgünsüzlük ölçme cihazında elde edilen spektogramın analizi, bant, fitil ve ipliklerde periyodik değişimlere neden olan hataların incelenip kaynağının belirlenmesinde çok kullanışlı bir yöntemdir.

Düzgünsüzlük cihazı, şerit, fitil ve ipliklerin kütle varyasyonlarını ölçmek için elektriksel kapasitif prensibini kullanmaktadır. Kapasitif ölçümde, iki paralel kondansatör (kanal) plakası arasından elektrik iletkenliği olmayan bir materyal geçmektedir. Test materyalinin kütle varyasyonları, sensörden gelen elektriksel sinyali değiştirecektir. Elektriksel sinyaller yükseltilir, analiz edilir ve kaydedilir. Bu yolla, test edilen materyalin kütle varyasyonları çok hızlı ve doğru bir şekilde ölçülmektedir.

 

Uster düzgünsüzlük cihazının yararları

 

1-Şerit, fitil ve ipliklerin düzgünsüzlüğü,

 

2-Kalın yer, ince yer ve nepslerin frekansı,

 

3-Nadir oluşan hataların frekansı,

 

4-İpliklerin mukavemet ve uzaması,

 

5-İplik numara değişimi,

 

6-İplik tüylülüğü,

 

7-İplik çapının değişimi,

 

8-İpliklerdeki çepel ve toz,

 

9-İpliklerin yuvarlaklığı tespit edilebilmektedir.

 

 

 

 

İplikçilikte numaranın belirlenmesi, yapılan ipliğin kalitesinin belirlenmesinde önemli rol oynar. Numara kontrolü, proses ile ilgili hataların belirlenmesi ve makine ayarlarının düzenlenmesini sağlamaktadır.İpliklerde numara tayini için, standart atmosfer şartları 20 ºC± 2 sıcaklık % 65 ±2 nispi rutubet olmalıdır.

Numune iplikler önce standart atmosfer koşullarında an az 6 saat dinlendirilerek sabit nem dengesine gelmesi sağlanır. Standart atmosfer koşullarında bırakılan ipliğin 2 saat aralıkla yapılan tartısında ağırlık kaybı % 0,25‟den az ise numune ipliğin deney koşullarına geldiği yani kondisyonlandığı kabul edilir.İplik numarasının tespiti için teslime hazır bir iplik partisinden veya işletmede çalışan makinelerden laboratuvar numunesi alınır. Bu laboratuvar numunelerinden deney numuneleri seçilir. İplik numarasının tespiti için teslime hazır bir iplik partisinden veya işletmede çalışan makinelerden laboratuvar numunesi alınır ve deney numuneleri seçilir.

 

Numune alınırken dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır;

 

 

1-Numune bir bütünü temsil edecek şekilde alınmalıdır.

 

2-Tam dolu kopslarla deney yapılmalıdır.

 

3-Kopslar üzerinde işletmeden gelen toz, yağ gibi maddeler bulunmamalıdır.

 

4-Alınan kopslardan bir miktar iplik sağılarak kontrole başlanmalıdır.

 

5-Kops sonlarındaki ipliklerden kontrol yapılmamalıdır.

Salı, 10 Mayıs 2016 09:19

Bobin çap ve ağırlık kontrolü

Bobinlerin her birinin istenilen çap ve ağırlıkta üretilebilmesini sağlamak amacı ile bobin çap ve ağırlık kontrolü yapılır.Çap ve ağırlıklarının kontrolünü yapmak amacıyla bobin makinesinde üretilen bobinlerin içinden alınan bobinlere numune bobin denir.

İplik kalite planına göre çalışır durumdaki bobin makinelerinden numaralanmış en az beş adet bobin numunesi alınır. Dolum süresi tamamlanmış dolu bobin örnekleri seçilir. İçlerine iğ (baraban) numaraları yazılarak laboratuvara getirilir. Laboratuvar ortamında en az 24 saat bekletilerek dolu bobinlerin istenilen rutubeti alması sağlanır.

Bobin, istenen iplik uzunluğuna veya bobin çapına göre oluşturulur. Her iki durumda da maksimum bobin çapı ortalama 320 mm olmalıdır.

Numune bobinlerin her birinin (üst ve alt kısımlarından) mezura yardımı ile çapı ölçülür. Bilgi formuna işlenir. Ölçülen değerler, numune bobin değeri ile karşılaştırılır. Değerlerin standart ve toleranslara uygun olup olmadığı belirlenir.

Çap ölçüm prensibinde, iplik sevk barabanı ile bobin arasındaki devir ilişkisinden bobinin çapı ölçülür.İstenilen çapa ulaşıldıktan sonra iplik sevk barabanı için şalter kapanır ve bobin sarımı otomatik olarak durur.Bobin çap kontrolü yapılırken üstten çap ölçümü ve yandan yükseklik ölçümü yapılır.

Bobin Ağırlığını Tespit Etme

Gerekli araç gereçler:

1-Hassas terazi

2-Numune bobin

3-Mezura

Hassas terazinin (0/01’lik ± 10 gram) kalibrasyonu yapılır. Terazi sıfırlandıktan sonra her bir bobin tek tek tartılır. Sonuç, bilgi formuna işlenir.

Daha önceden belirlenmiş numune bobin ağırlığı ile karşılaştırılır. Standart ve tolerans dışı bir durumda, bobin makinesinin ağırlık ve metraj bölümünden yeniden ayar yapılır.

Bobin ağırlığını ölçerken kâğıt patron darası çıkartılır. Numune bobin ağırlığı ve çapı, iplik numarasına göre farklılık gösterir.

Hassas terazide tartılan bobin değerleri, bilgi formuna yazılır. Her bir bobin ağırlığı ile numune bobin ağırlığı karşılaştırılır.

Aradaki farkın istenilen toleranslar içinde olup olmadığına bakılır. Tolerans dışı farklılık gösteren bobinler ayrılır. İğ (baraban) yeniden kontrol edilerek ağırlık ve metraj ayarı yapılır. İplik işletmelerinde bobin çapı ve ağırlık kontrolü önemlidir. Çünkü bobin çap ve ağırlığı, ipliğin kullanım yerine göre belirlenir. Bu şekilde bobin patronu üzerinde kalan artık iplik en aza indirilmeye çalışılır.Böylece işçilikten, üretim için ayrılan zamandan ve maliyetten tasarruf sağlanmış olur.

 

Salı, 10 Mayıs 2016 09:13

Bobin İpliğinin Parafin Kontrolü

İplikteki parafin miktarının standartlara uygunluğunu belirlemek için parafin kontrolü yapılır. İpliğin yüzeyinin küçük parafin parçacıklarıyla kaplanması ve yüzeye kayganlık kazandırılması işlemine parafinleme denir.

Bu işlem sonucunda elde edilen ipliğe parafinli iplik denir.Parafinleme işlemi iki şekilde yapılır:

1-Katı parafinleme: Genelde ham maddesi doğal liflerden üretilmiş ipliklerde kullanılır.

2-Sıvı parafinleme: Daha çok flament ipliklerde uygulanır.

İpliğin sürtünmeye karşı göstereceği dayanımı artırmaktır.İpliğin sürtünmeye karşı gösterdiği dayanım, daha sonra göreceği işlemler açısından son derece önemlidir. Özellikle örme ve dikiş iplikleri, yüksek ölçüde sürtünmeye maruz kalan ipliklerdir.

Yapılan işlemler sırasında makinelerin özelliğinden kaynaklanan nedenlerle iplikte aşırı derecede sürtünme oluşması ve bunun sonucunda mukavemetin düşmesi olasıdır. Bu tip ipliklerin sürtünmeye karşı dayanımının son derece yüksek olması gerekmektedir.

Sürtünme; iplikte bozulma, aşınma, mukavamet kaybı gibi olumsuzluklara zemin hazırlar. Parafinleme ile bu olumsuzluklar azaltılmaya çalışılır.

Öncelikle parafinin ipliğin yüzeyine iyi bir şekilde nüfuz etmesi gerekir. Bir kilogram ipliğe 0,5 g ile 1,5 g arası parafin verilir. Yani ipliğin parafin alma oranı % 0,05 ile 0,15 sınırları içinde ise parafinleme işlemi doğru yapılmış demektir.

Parafin miktarına göre iplikteki sürtünme kat sayısının değişimi farklılık gösterir. İplikteki parafin miktarı ne çok ne de az olmalıdır. Gereğinden az ya da çok olması sürtünme kat sayısını etkiler.

Parafini seçerken aşağıdaki şartlar dikkate alınmalıdır:

>> İpliğin tipi (ham madde, kullanım yeri vs.)

>> Ortam sıcaklığı (mevsim, çevre şartları vs.)

>> Her bir ipliğin parafin alma şekli (katı veya sıvı)

Yukarıdaki şartlara göre parafin seçimi ve parafinleme yapılır. Fakat asıl önemli olan parafinlenen iplikteki sürtünme kat sayısının değişimidir.

İpliklerde parafin alma miktarı, deneylerle belirlenmiştir.Edinilen tecrübeler sonucunda, tüm ipliklerde parafin alma miktarı, bir kilogram iplik için 0,5-1,5 gram olarak belirlenmiştir.

Bobin makinesinden parafin işlemi yapılmamış bobin numunesi alınır. Ağırlıkları belirlenerek not edilir. Ağırlığı belirlenen parafinsiz bobin numunelerine, bobin makinesinde parafinleme işlemi yapılır. Parafinlenen numuneler tartılır, ağırlıkları belirlenir. Parafinli iplik ağırlığından parafinsiz iplik ağırlığı çıkartılır. Bulunan değerler, parafinleme miktarını belirler. Bu miktar, bir kilogram iplikte 0,5-1,5 gram arasında ise parafinleme işlemi ideal demektir.

 

Salı, 10 Mayıs 2016 09:04

Bobin İpliğinde Rutubet Kontrolü

Üretim aşamaları için standart şartlar olarak kabul edilen % 65 _+2 bağıl nem ve 20-+ 2 °C derecede pamuk elyafının kabul edilebilir nem değeri 8.5’tir. Yün ipliği, yıkanmış yün ve yünlü kumaşta ticari nem % 14’tür. Ketende % 12, tiftikte % 13, ipekte % 11, viskonda % 13, poliamidde % 5, poliesterde % 0.4, orlonda % 1.5’tir. % nem tekstil materyalinin absorpladığı su miktarının nemli materyal ağırlığına oranıdır.İplik fabrikalarında mamulü (ipliği), en az telef oranıyla ve yüksek randımanla işleyebilmek gerekir. Bükümün korunması, tüylülük oranının azaltılması ve mukavemet kaybının önlenmesi için ipliğin rutubet değerlerinin belirli miktarlarda olması şarttır. Rutubet, aynı zamanda ipliğin alış ve satışında da çok önemlidir. Bu nedenlerden dolayı ipliğin rutubet kontrolü yapılır. Bobinli ipliğin standart atmosfer şartlarına getirilmesi için kondisyonlama yapılır. Ticari rutubeti ise % 8,5 olarak ambalajlanır. Aynı zamanda ipliğe, gerekli olan nem verilmiş olur.

 

 

 

04lab

 

 

 

İplik üzerindeki hataların giderilmesi için düzgünsüzlük kontrolünün yapılması gerekir.

 

İplik üzerinde meydana gelecek düzgünsüzlük; dokuma, örme, boyama, terbiye ve hazır giyimde ortaya çıkar. Bu hatalar, sonraki işlem kademelerinde giderilemez. Bu nedenlerden dolayı bobinli ipliğin düzgünsüzlük kontrollerinin mutlaka yapılması gerekir.

 

Bobinli ipliğin düzgünsüzlük kontrolünün amacı, kütle ve birim uzunluktaki ağırlık değişiminin doğru bir şekilde gözlenmesidir.

 

Düzgünsüzlükte, önemli sapmaların karakteristiklerinin tanınmasında diyagram kullanılır.

 

Düzgünsüzlük cihazında bobin haine getirilmiş ipliğin testi yapılır ve bu test değerlendirilir. Değerlendirmede şu ölçütler önemlidir:

 

% U düzgünsüzlük değeri (ince yer, kalın yer, neps)

 

% CV değişim kat sayısı

 

Üretilen ipliğin çeşidine, kalitesine ve tipine göre TSE, ASTM, ISO ve düzgünsüzlük istatistik değerleri ile ipliğin kalitesi tespit edilir.

 

% U Kütle değişimini etkileyen ölçütler

 

1-% - 50 ince yer

 

2-% + 50 kalın yer

 

3-% + 200 neps (ring)

 

4-% + 280 neps (open end)

 

İpliğin kalitesine direkt etki eden faktörler, düzgünsüzlük kontrolü ile belirlenir.

 

Yukarıda belirlediğimiz ölçütlerin hepsi TSE, ASTM, ISO ve Uster istatistik verilerine göre değerlendirilir.

 

 

Bobin haline getirilmiş İplikte Hatalar

 

 

Bobinlenmiş iplik, kusursuz bir iplik değildir. Harmanın genel özellikleri, üretim aşamasındaki makine, donanım ve klima şartlarındaki olumsuzluklar, iplikte hatalara neden olur. Tüm dikkat ve kontrollere rağmen iplik üzerinde ince yer, çift iplik, kalın yer, neps, tüylülük ve balık gibi iplik hataları oluşur.

 

 

Düzgünsüzlük Kontrolünü yapma

 

 

Düzgünsüzlük kontrolü yapmak için bobin makinesinden numune bobinler alınır. Laboratuvara getirilir. Standart atmosfer şartlarında (Sıcaklık, 20± 2 oC, rutubet % 65± 2 olarak belirlenir.) 24 saat bekletilir. Laboratuvar şartlarına uyum sağlayan bobinlerin kontrolü yapılır.

 

 

Düzgünsüzlük kontrolü aşamasında;

 

 

1-Cihazın iplik konumunda çalışması için gerekli olan parametreler girilir.

 

2-Düzgünsüzlük cihazında iplik düzgünsüzlüğünü belirlemek için şu ölçütler esas alınmalıdır:

 

>> Hız 400 m/dk.

 

>> Süre 2,5 dk.

 

>> İnce yer % - 50

 

>> Kalın yer % + 50

 

>> Neps % + 200 (ring ), % + 280 (open end)

 

3-Bobin numunesi cihaza yerleştirilir.İplik, kılavuzlardan geçirilerek porselen sensör kanalından çıkış silindirine verilir.

 

4-Cihaz çalıştırılır.İplik test esnasında kanallardan geçerek atık bölümünde toplanır (Üstüpü olur.).

 

5-Düzgünsüzlük kontrolü sırasında ekranda görünen değerler takip edilir. Olumsuz bir durumda teste ara verilir. Bobin numunesi ayrılır.

 

6-Düzgünsüzlük kontrolü tamamlandıktan sonra elde edilen veriler kontrol edilir.

 

 

Düzgünsüzlük Değerlerini Okuma

 

 

Düzgünsüzlük cihazından elde edilen veriler incelenip değerlendirilir. Üretimi yapılan ipliğin (işletme içi belirlenen standartlara göre) düzgünsüzlüğü belirlenir. Bu, aynı zamanda kalite değerlendirmesidir.

 

Düzgünsüzlük ölçüm değerleri (ince, kalın, neps, tüylülük gibi) TSE, ASTM, ISO ve Uster düzgünsüzlük istatistik verileriyle karşılaştırılır. Uygun olmayan yerler, kırmızı kalemle işaretlenir. Bobinler de ayrı bir yerde toplanır.

 

Düzgünsüzlük kontrolünün istenilen değerlerde çıkması için bobinleme işleminden önceki (üretim sürecindeki) kontrollerin dikkatli, düzgün ve doğru bir şekilde yapılması gerekir.

 

Harman reçetesindeki karışım ve kullanılan ham madde, yapılacak ipliğin üretimine uygun olmalıdır.

 

Düzgünsüzlük ölçüm cihazından alınan veriler (diyagram ve spektrogramlar), değerlendirilir.

 

Hatanın hangi üretim aşamasından kaynaklandığı saptanır.

 

Bu hatanın giderilmesine çalışılır.Spektrogram ve diyagramdaki hataların tespiti, işlem proseslerinde yapılan hataların tespitine ve giderilmesine yardımcı olur. Düzgünsüzlük test cihazından bobinli iplik için alınan spektrogramın dalga boyu, işlem proseslerindeki mekanik veya teknolojik hataları gösterir. Dalga boyunun yüksekliği ise arızanın şiddetini göstermektedir.

 

 

 

 

 

 

Pazar, 08 Mayıs 2016 19:48

Ön Terbiye İşlemi-Ağartma -İpek

 

İpekli Mamulün Beyazlatılması

İpek lifi indirgen ve yükseltgen ağartma maddeleriyle ağartılır.

Serisini uzaklaştırılmış ipek lifleri iyi bir beyazlığa sahip olduğundan eğer beyaz olarak kullanılmayacaksa veya açık tonlardaki renklere boyanmayacaklarsa ağartmaya gerek yoktur.

 

Yükseltgen Maddelerle İpek Ağartma

Hidrojen Peroksit Ağartması

İpek liflerinin ağartılmasında en çok kullanılan bileşik hidrojen peroksittir.

İpek lifleri bazlara yünden daha dayanıklıdır.

Ağartma sırasında katalitik zarar meydana gelmemesi için gerek flottede gerekse mamulde demir, bakır gibi metaller bulunmamalıdır.

Bu nedenle ağartma işlemi V4A çeliğinden yapılmış korozyona dayanıklı makinelerde yapılmalıdır.

Stabilizatör olarak su camı kullanıldığında flotteye alkali koymadan çalışılabileceği gibi bir miktar amonyak da ilave edilebilir.

Flottenin pH değeri 9–10 olmalıdır.

Flotte sıcaklığı 80–90 oC olmalıdır.

Stabilizatör olarak sodyumpirofosfat kullanıldığında ise flotteye bir miktar kompleks oluşturucu ilave edilmeli ve sıcaklık 60–70 oC’yi aşmamalıdır.

Hidrojen peroksit ile ağartma işlemi sıcak flottede 3–6 saat muamele edilerek yapılır.

Piyasada yaygın olan çalışma şekli ise ağartmaya sıcakta (60–90 oC) başlanır ve bundan sonra ısıtılmadan 12 saat bekletilir.

Bu yönteme göre çalışıldığında flottedeki hidrojen peroksit konsantrasyonu biraz düşmektedir.

Hidrojen peroksit ağartması sonunda liflerde alkali artıkları kalmaması için mamulün bir ön durulamadan sonra sülfürik asit ile nötrleştirmeden ve tekrar durulamadan geçirilmesi gerekir.

 

Sodyum Peroksit Ağartması-Na2O2

Sodyum peroksit suda çözülürken sodyum hidroksit oluşur, bu da flottenin pH değerinin yükselmesine sebep olur.

Bunu önlemek için sodyum peroksidi sülfürik asitli suda çözmek gerekir.

Ekonomik olmadığından ağartmada pek kullanılmamaktadır.

 

Sodyum Perborat Ağartması-NaBO2H2O2.4H2O

Sodyum perboratın bazikliği fazladır.

Bu nedenle önce sülfürik asit ile nötrleştirilir, sonra flottenin pH ayarı sodyum silikatla (aynı zamanda stabilizatör) yapılır.

Ağartma işlemi 1/10, 1/30 flotte oranlarında, 5–15 g/Ɩsodyum perborat içeren banyolarda yapılır.

 

İndirgen Maddelerle Ağartma

Kükürtdioksit Ağartması-SO2

İpek, önce sabun çözeltisiyle muamele edilir.İpekli materyaller durulanmadan üzerindeki fazla su sıkılarak uzaklaştırıldıktan sonra kükürtleme odalarına alınıp asılır.

Odanın alt kısmında kükürt yakılarak kükürt dioksit gazı oluşturulur. Kükürt dioksit gazı, ipekli materyalin üzerindeki suyla birleşerek sülforoz aside dönüşür ve böylece ağartma etkisi sağlanmış olur.

Ağartma işlemine genellikle akşamüstü başlanır ve bir gece devam edilir.

Eğer iyi bir beyazlık sağlanmazsa ağartma işlemi aynen tekrarlanır.

Ağartma sonrası iyi bir yıkama yapılmalıdır.

Aksi takdirde lif zamanla sararır.

Bu nedenle kükürtleme odasından alınan mamul sıcak suyla bir kaç kere durulanır.

Sonra 40–50 oC ’deki sabunlu banyoda 30 dakika muamele edilir ve tekrar durulanır.

Sabunlu yıkama banyosuna istenirse çivit veya optik beyazlatıcı ilave edilerek beyazlık derecesi daha da artırılabilir.

 

Sodyum Ditiyonit Ağartması-Na2S2O4

Mamul 5–10 g/Ɩstabilize hidrosülfit içeren flotteyle 60–70 oC’de birkaç saat muamele edilir.

İstenirse ağartmaya sıcak flotteyle başlanıp ısıtma kesilerek mamul bir gece flottede bırakılır, sonra durulama yapılır.

Hidrosülfit ile elde edilen beyazlık derecesi iyi değildir.

İyi bir beyazlık elde edilmek istendiğinde ipekli mamullere önce yükseltgen bir ağartma yapılır, hemen sonrasında hidrosülfit ağartmasından geçirilerek kombine edilir.

 

Ham ipek lifi incelendiğinde lifin iç kısmında fibroin tabakası, dış kısmında ise lifi kaplayan serisin tabakası görülür.

Ham ipek lifinin %72-81’ni fibroin, geriye kalan %19-28’ni ise serisin oluşturur.

Serisin tabakası, ipeğin dış kısmındaki fibroin kısmının mükemmel parlaklığını örterek life sarımsı bir renk verir ve sert bir tutum kazandırır.

İpeğin kendine özgü yumuşaklığına, parlaklığına, beyazlığına sahip olabilmesi için serisinin uzaklaştırılması gerekir.

İpek liflerinin terbiyesi serisinin kısmen veya tamamen uzaklaştırılması ile başlar.

Serisin uzaklaştırma işlemine halk tarafından “zamk çıkarma işlemi” denir.

Diğer taraftan serisinin uzaklaştırılması %20–25 arasında bir ağırlık kaybı demek olduğundan bazı durumlarda serisin kısmen uzaklaştırılır.

Özel sert tutumlu ipek iplikler elde edilmek istendiğinde ise serisin hiç uzaklaştırılmaz.

Serisin fibroinin çevresini saran koruyucu bir tabaka oluşturduğundan iplik yapımı, dokuma ve örme sırasında mekaniksel etkilere karşı lifi koruduğu için faydalıdır.

Bu nedenle serisin, mümkün olduğu kadar geç safhada uzaklaştırılır.

Genel olarak doğal ipekten yapılmış kumaşların terbiye edilmesi ipliklerin terbiye edilmesinden daha ekonomik olduğundan serisini uzaklaştırma işleminin kumaşlara uygulanması daha yaygındır.

Ancak hassas olan ipekli kumaşların terbiye işlemlerindeki zorluklar nedeniyle genellikle iplik hâlinde serisin uzaklaştırma işlemi yapılmaktadır.

Ülkemizde ipek, daha çok halı ipliği olarak kullanıldığı için terbiye işlemleri daha çok iplik hâlindeyken yapılır.

 

İpekli mamullerin ön terbiyesinde kullanılan makineler:

1-Püskürtmeli çile boyama makineleri

2-İpeğin ön terbiyesi ve boyanması için tasarlanmış overflow boyama makineleri

3-Yıldız çerçeveli boyama makineleri

4-İpekli kumaşların açık en muamelesi için uygun, askılı ön terbiye makineleri

İpek iplikleri, elde edilirken çile hâlinde sarıldığından terbiye işlemleri genellikle çile hâlinde ipliklere uygulanmaktadır.

Çileler ya çile boyama makinelerinde ya da teknelerle terbiye işlemleri görür.

İpek çilelere ön terbiye işlemleri günümüzde daha çok püskürtmeli çile boyama makinelerinde yapılır.

Klasik çile boyama makinelerinde çalışırken ipliklerin karışmaması ve tüylenmemesi için çileler torbalara konulduktan sonra makineye yerleştirilerek ön terbiye işlemleri yapılır.

Çoğu zaman ipek liflerinin üzerinden serisinin tamamının uzaklaştırılması istenmez.

Böyle durumlarda serisin uzaklaştırma işlemi kısmen yapılır.

İpekli mamullerden serisin uzaklaştırıldığında mamul; kendine özgü beyaz-krem renge, mükemmel bir parlaklığa ve muhteşem bir yumuşak tutuma sahip olur.

 

İpekli mamullerin serisin uzaklaştırma işleminde aşağıdaki kimyasal maddeler kullanılır:

1-Yeşil sabun (Marsilya sabunu): Serisini çözerek ipekten uzaklaştırmaya yarayan, alkali içermeyen, zeytinyağından elde edilmiş bir sabun türüdür.

2-Soda/Sodyum karbonat (Na2CO3): Serisinin çözülmesini kolaylaştırır ve bazik ortamı sağlar.

3-Sodyum bikarbonat (NaHCO3): Serisinin çözülmesini kolaylaştırır ve bazik ortamı sağlar.

4-Enzim: Serisini çözerek ipekten uzaklaştırılmasını sağlayan kimyasaldır.

5-Non-iyonik tensid: Serisini ipekten uzaklaştırmaya yarayan bir deterjandır.

6-Polifosfat: Su sertliğini giderici (yumuşatma) maddedir.

 

Serisin Uzaklaştırma Sonucu Oluşan İpek Çeşitleri

 

Ecru (ekru) ipeği:

Bu ipekler, boyahaneye hiçbir işlem görmeden gelir.

İpek çok serttir.

Bunlar boyamadan önce sıcak sulu ortamlarda, flotteye % 10-12 sabun koyularak 30 dakika muamele edilir.

Bu yıkama sonucunda serisinin % 3-5’i gider.

Çözgü ipliği olarak kullanılan bu tür ipeklere ecru veya sert ipek denir.

Daha çok dantel, tül gibi malzemelerin yapımında tercih edilir.

 

Souple (suple) ipeği:

Ham ipek, % 10-20 yeşil sabunla 60-70 oC’de 1-2 saat muamele edilir.

Bu işlem sonucunda ipeğin üzerindeki serisinin yarısı çözeltiye geçer, uzaklaştırılır.

Serisini yarı yarıya uzaklaştırılarak elde edilen bu ipeğe souple ipeği veya esnek ipek denir.

Ağırlık kaybı % 8-15 kadardır.

Bu tür ipekler daha dolgundur ancak daha mattır.

Atkı ve çözgü ipliği olarak kullanılır.

 

Cuite (kuit) ipeği:

Bu ipeğin serisini tamamen alınmıştır.

Serisini tamamen uzaklaştırılmış yani sadece fibroinden oluşan ipek liflerine cuite ipeği veya yumuşak ipek denir.

Parlaklık ve tutum bakımından en kıymetli liflerdir.

Kuit ipeği eldesi sırasında ağırlık kaybı %25-30’dur.

Serisin uzaklaştırma işlemi şöyle yapılır:

% 30–60 yeşil sabun (marsilya sabunu) yumuşak sudan oluşan bir flotte içinde 95 oC’de 1.5 saat muamele edilir.

Sonra sıcak ve soğuk durulama yapılır.

 

Serisin Uzaklaştırma Derecesinin Test Edilmesi

İpek lifinin üzerindeki serisin miktarının derecesi iki farklı yöntemle test edilir. Bu yöntemler:

 

Özel test boyar maddesi çözeltisi ile koloristik-mikroskobik yöntemiyle serisin tayini:

Bu yöntemin uygulanışı basit; sonuçları güvenilirdir.

 

Boyama işleminin yapılışı:

Boyar madde katalogunda belirtilen şekilde boyar madde çözeltisi hazırlanır.

Özel test boyar maddesi çözeltisi kaynama derecesine getirilir.

Serisini uzaklaştırılmış ipek lifi çözelti içine atılarak 40 saniye bekletilir.

Daha sonra suyla yıkanır, çalkalanır ve kurutulur.

Sonra numune (ipek lifi) mikroskop altında incelenir.

Mikroskobik incelemede eğer lifin üzerinde serisin varsa mavi-yeşil renkli boya partikülleri görülür.

Serisini tamamen uzaklaştırılmış ise ipek ipliği (fibroin) kahverengimsi sarı renkli görülür.

 

Picrocarmine çözeltisi ile serisin miktarı tayini:

Serisinin ipekten tamamen uzaklaştırılıp uzaklaştırılmadığı % 0.1’lik picrocarmine içeren bir çözelti ile anlaşılır.

Bu çözelti ile ipek ıslatılırsa serisin maddesi varsa serisin koyu kırmızı renkli, yoksa fibroin açık sarı renkli olur.

 

 

 

Yünlü kumaşlarla yapılan terbiye işlemleri sırasında kumaşta oluşabilecek kırıklar çok önem taşır. Bu kırıklara önceden engel olabilmek ve oluşan kırıkları düzeltmek amacıyla krablama (kaynatma) işlemi yapılır.

Krablama işlemi ham hâldeki kumaşlara ve işlem görmüş kumaşlara yapılabilir.

Ham kumaşlarda yapılan krablamada kumaştaki gerginlikler giderilerek boyutlar sabitlenir, bir anlamda kumaş önceden fikse edilmiş olur.

İşlem görmüş kumaşlarda ise hem kırık ve kırışıklıklar düzeltilir hem de kumaş boyutları sabitlenmiş olur.

 

Krablamaya Etki Eden Faktörler

Sıcaklık:

Krablama genellikle krablama banyosu 95 °C civarında iken yapılır. Ancak krablanan kumaşın özelliklerine bağlı olarak sıcaklığın değişkenlik göstermesi gerekir.

Renkli ve yıkanmamış kumaşlarda krablama sıcaklığı nispeten düşük tutulmalıdır.

Beyaz ve yıkanmış kumaşlarda da yüksek olmalıdır.

Renkli kumaşlarda yüksek sıcaklıklara çıkıldığında boya verme riski mevcuttur.

Yıkanmamış kumaşlarda ise kirlerin ve yağların pişerek kumaşa nüfuz etmesi, daha sonraki yıkamalarda temizlenmeyi zorlaştırması söz konusudur.

Beyaz ve yıkanmış kumaşlarda bu tehlikeler olmadığından daha yüksek sıcaklıklara çıkılması krablama etkisini artırarak işlemin amacına uygun olmasını sağlar.

İyi bir krablama için renkli ve yıkanmamış mamullerde 30- 50 °C’de yaklaşık 2 dakika, beyaz ve yıkanmış mamullerde 95 °C’de yaklaşık 2 dakika krablama yapılır.

Krablama flottesi:

Krablama nötr veya hafif alkali ortamda daha iyi yapılır.

Ancak krablama flottesine kırık (krep) önleyici madde ilave etmek krablama sırasında oluşabilecek krepleşmeleri önlemek için gereklidir.

Basınç:

Krab makinesinde ana tamburun üzerinden taşıyıcı bant ile geçen kumaş, burada bir basınç ile karşılaşır.

Ayrıca diskontinü (kesikli) olarak yapılan krablamada sargıların basıncı da söz konusudur.

Her iki yöntemde de kumaş üzerine uygulanacak basıncın düzgünlüğü fiksenin düzgünlüğünü direkt olarak etkileyecektir.

Meydana gelecek basınç farklılıkları fikseyi farklı yapacağından daha sonraki işlemlerde düzeltilmesi zor hatalara sebep olur.

Şok soğutma:

Krablanmış olan kumaşın kazanmış olduğu formu ani bir soğutmayla sabitleştirmek gerekir.

Ancak özel kumaşlarda (bilardo masası çuhası) bir tahta silindire sarılarak yavaşça soğuması istenir.

Şok soğutma soğuk suya daldırılarak veya soğuk silindirden geçirilerek yapılır.

 

Krablamanın Mamule Kazandırdığı Özellikler

Krablama işlemi, yünlü kumaşların sıcak su ile işlem gördükten sonra soğutulması esasına dayanmaktadır.

Sıcak su ile karşılaşan yünlü kumaşta lifler şişmekte ve hacim kazanmaktadır.

Bu hacimli hâliyle kumaşın daha yumuşak ve dolgun bir tutum kazanması sağlanmaktadır.

Kumaş tutumundaki bu değişiklik ayrıca kumaşın daha düzgün bir yüzey kazanmasını da sağlar.

Bu düzgünlük nedeniyle kumaş daha canlı daha parlak bir görünüm kazanır.

Yıkanmamış ve dinklenmemiş olan kumaşlardan yıkama sırasında ve yaş işlemlerde kırık riski yüksek olanların mutlaka krablanması gerekir.

Krablama sırasında kumaşın şekil değiştirme isteği en aza indirildiğinden yıkamada ve dinkte olabilecek kırılma ve kırışma da en aza inmiş olur.

Yıkanmış, dinklenmiş ve diğer yaş işlemleri görmüş kumaşlarda işlemler sırasında oluşmuş olan kırık ve kırışıklıkları gidermek için de krablama işlemi yapılabilir.

Sıcak su ile gevşetilmiş kumaş, krablama makinesinde uygun şekilde basınçla karşılaşarak düzgünleşir ve hemen sonrasında yapılan soğutmayla da bu düzgünlük kalıcı hâle getirilir.

Krablama sırasında kumaştaki keçeleşme özelliği azalacağından yüksek yüzdelerde dinklenecek kumaşların krablanmadan önce dinklenmesi gerekir.

Aksi takdirde istenilen yoğunlukta dinkleme yapmak mümkün olmaz.

 

 

 

Yün lifinden mamul kumaşların çeşitli özelliklerde olması istenir. Kumaşa bu özellikleri kazandırırken yün lifinin fiziksel yapısından da faydalanırız.

Yünlü kumaşlar çoğu zaman yumuşak, dolgun ve ısı geçirgenliği az olarak kullanılır.

Bu tür kumaşlar kışın palto, manto, kaban ve ceket olarak giyilir. Bu özellikleri kazandırmak istediğimiz yünlü kumaşlara uygulanan en önemli işlem dinklemedir.

Yün lifinin yüzeyinde bulunan örtü hücreleri, pul tabakası dediğimiz balık sırtındaki pullara benzeyen bir yapıdadır.

Bu yapıdaki lifler, birbirlerine temas ettiklerinde yüzey tutunmasını artırarak liflerin birbirini kuvvetle tutmasını sağlar.

Dinkleme işlemi sırasında kumaşın eninden ve boyundan hareket ve basınç vererek lifleri birbirlerine doğru iteriz.

Lifler yukarıda belirttiğimiz özelliklerinden dolayı birbirlerine tutunup daha tok, daha sıkı bir yapı oluşturur.

Elde etmek istediğimiz kumaş yapısına göre dinklemenin çeşidini ve süresini belirleriz. Bu belirlemeyi dinkleme yüzdesi olarak ifade ederiz.

 

Dinklemeye Etki Eden Faktörler

Dinkleme işlemi birçok faktörün hesaplı ve düzenli bir şekilde birleştirilmesi ile amacına ulaşır.

Düzensiz ve hesapsız yapıldığında yünü keçeleştirmiş oluruz.

Yün lifi:

Kıvrımlı, ince ve uzun lifler kısa, kalın liflere oranla daha çok keçeleşme özelliği gösterir.

Ayrıca ince, uzun liflerle narin ve dökümlü kumaşlar elde edebilmek de mümkündür.

Pul tabakası bozulmuş yünlerin keçeleşme kabiliyetleri azaldığı için bu yünlerden mamul kumaşların dinklenmesi de istenildiği ölçüde yapılamaz.

Kaliteli bir kumaş ve iyi bir dinkleme için yün lifinin fiziksel yapısı, esnekliği önemlidir.

pH:

Yün lifinin keçeleşme özelliğinin en belirgin olduğu pH aralığı 4,5 – 9’dur.

Bu pH aralığında yün lifinin kontrollü bir şekilde dinklenebilmesi kolaydır.

pH 4’ün altında ve 10’un üzerinde dinkleme istendiği şekilde olmayacağı gibi yün lifinin zarar görmesi de söz konusudur.

Nem:

Dinklemenin istenildiği şekilde gerçekleşebilmesi için yün lifinin kısmen şişmiş ve liflerin birbiri arasında hareketinin kolaylaşmış olması gerekir.

Yün lifine emdireceğimiz bir miktar flotte lifin şişmesine ve hareket kabiliyetinin artmasına yardımcı olur.

Kumaş ağırlığının % 80–100’ü kadar flotte emdirilmiş yün kumaş daha düzgün ve amaca uygun dinklenir.

Suyun az olması pul tabakasının zarar görmesine neden olur, fazla olması ise kayganlığı aşırı artırıp pul tabakasının da yüzeyini kapladığı için dinkleme etkisini azaltır.

Sıcaklık:

Yünün keçeleşmesine etki eden en önemli faktörlerden biri sıcaklıktır.

 

Dinkleme Çeşitleri

Dinkleme işlemi birçok aşamada yapılabilir. Kumaş ham hâldeyken kumaştaki kirliliğin giderilmesi amacıyla yapılan yıkama işlemi, hem dinkleme sırasında kullanılacak kimyasal maddelerin temizleme etkisinden faydalanmak hem de kumaşı daha sonraki işlemlerde örgüleri sıklaşmış, gerginliklerinden arınmış hâle getirmek için yapılabilir.

Bu tür dinklemelerde genellikle bazik dinkleme tercih edilir.

Kumaş, karbonize işleminden geçtikten sonra kömürleşmiş bitkisel artıkların dökülmesi amacıyla dink makinesinden geçirilir.

Burada amaç dinkleme olmamakla beraber kısmen dinkleme de yapılmış olur.

Son olarak yıkanmış ve birçok işlem görmüş kumaşa istenilen sıklık ve tuşeyi verebilmek için dinkleme işlemi yapılır.

Burada amaç kumaşın boyutunu ve tutumunu istenen hâle getirmektir.

Dinkleme işlemi dink ortamı dikkate alınarak sınıflandırıldığında bazik, asidik ve nötr dinkleme olarak sınıflandırılabilir.

 

Asidik Dinkleme

Asidik dinkleme melanjlı ve boyalı kumaşlarda boya kusma ihtimalinin fazla olduğu, hızlı dinkleme etkisi istenildiği hâllerde ve dinklenmesi zor olan mamullerde tercih edilen dinkleme çeşididir.

pH değeri düştükçe dinkleme etkisinin arttığı bilinmektedir.

pH 4,5- 2 aralığında etkili bir dinkleme söz konusudur.

Ancak asitlik değeri arttıkça elyaf yüzeyinin yıpranma riski de arttığı için asidik dinklemelerde pH’ın 2’ye kadar düşmemesinde fayda vardır.

Asidik dinklemede kumaş tuşesi daha sert ve pul tabakası kısmen zarar görmüş olur.

Bu nedenle asidik dinkleme yaygınlaşamamıştır ancak yine de bazı kumaşlara uygulanmaktadır.

Asidik dinklemede pH genellikle sülfürik asit ile ayarlanır. pH 2- 4 olacak şekilde sülfürik asit kumaşa emdirildikten sonra 15- 20 dakika dinkleme yapılarak kontrol edilir.

İstenilen sonuç alınana kadar dinkleme devam edilir.

Yüksek asit konsantrasyonu ve hareketin meydana getirdiği sıcaklık, ıslak kumaşla başlanmış olan dinkleme işleminde kumaşta kurumalara neden olabilir.

Kumaşın fazla kuruması hem dinkleme etkisini azaltır hem de kumaşın zarar görme ihtimalini artırır.

Bu nedenle kumaş fazla kurursa bir miktar su ilave edilerek kumaş tekrar ıslak hâle getirilmelidir.

Dinkleme işlemi bittikten sonra kumaş soda çözeltisinden geçirilerek nötrleştirilir.

 

Bazik Dinkleme

Ham, yıkanmış ve boyanmış kumaşlarda yaygın olarak uygulanan dinkleme çeşididir.

Dinkleme esnasında kullanılan sabun ve soda aynı zamanda kirli kumaşların temizlenmesini de destekler.

Bazik dinkleme sonrasında kumaş daha dolgun ve yumuşaktır.

İnce, kıvrımlı ve kaliteli liflerin dinklenmesi sırasında soda ilavesine gerek duyulmaz.

Yağlı ve kirli kumaşların dinklenmesinde soda ilavesi yağların da sabunlaşmasını sağladığı için gereklidir.

Dinkleme etkisinin pH 10’a kadar oldukça iyi olduğu gözlenir. pH 10’un üzerine çıkılmamalıdır.

Ayrıca dinkleme işleminden önce flottenin emdirildiği süreçte iyi bir ıslatıcı kullanmak dinklemenin düzgün yapılmasına yardımcı olur.

Flottede kullanılacak soda ve sabun miktarları şöyledir:

10- 20 g/Ɩ soda

% 2- 10 sabun

Bu flottede emdirilmiş olan kumaş suyunun fazlası alınmış (ıslak veya nemli) bir hâlde dinkleme yapılır.

Dinkleme esnasında sıcaklık, hareket ve pH etkisiyle yükselecektir.

Ortamın sıcaklığı 40- 50 °C’yi geçmemelidir.

Sıcaklığın artması hâlinde makine kapakları açılarak soğutma yapılmalıdır.

Aksi takdirde alkalinin var olduğu ortamda sıcaklık ve hareket nedeniyle yün elyafı zarar görür.

Yün ile çalışırken hiç unutulmaması gereken önemli özellik, yün elyafının canlı olmasıdır. Uğrayacağı hasarları telafi etmek mümkün olmaz.

 

Nötr Dinkleme

Yün lifinin keçeleşme özelliği nötr ortamda düşük olduğundan iyi bir dinkleme sağlanamaz.

Ancak hafif dinklenmesi istenen kumaşlarda nötr dinkleme yapılabilir.

Özellikle kamgarn ve jarse gibi triko kumaşların tutumlarındaki sertliği azaltmak amacıyla nötr dinkleme tercih edilebilir.

Boyalı kumaşlarda, kullanılan yün lifinin yaş haslığı düşük ise dinkleme esnasında boya kusması meydana gelir.

Nötr dinklemede boya kusması en az olduğundan bu tür kumaşlar için tercih edilebilir.

Nötr dinkleme ile elde edilen dinkleme etkisi yıkama sonrası elde edilenle aynı olduğundan nötr dinkleme uygulama alanı bulamamıştır.

 

 

 

 

Yünlü Mamullerin Ağartılması

Yünlü mamuller, genellikle koyu renklere boyandığından ağartma işlemine gerek duyulmamaktadır.

Ancak beyaz kullanılacak trikotajlara, açık renklere boyanacak kumaş ve trikotajlara ayrıca baskı yapılacak kumaşlara ağartma işlemi yapılır.

Yünlü mamullerin ağartılması indirgen ve yükseltgen maddelerle yapılmaktadır.

Yünlü mamullerin beyazlatma işleminde yaygın olarak hidrojen peroksit kullanılır.

Ayrıca sodyum hidrosülfit ve potasyum permanganat ile de beyazlatma yapılmaktadır.

Bu yöntemlerin dışında geçmişte uygulanan ancak günümüzde uygulama alanı kalmamış yöntemler de mevcuttur.

Yün lifleri, harmandan önce boyanıp renkli iplik olarak dokunan kumaşları oluşturduğunda renkli iken de beyazlatma yapılabilir.

Bu beyazlatma sonucunda renklerin derinliği artar, bilhassa çok açık renkli kumaşların renklerinde canlılık meydana gelir.

Yün elyafının hassas olması nedeniyle yükseltgen ve indirgen maddelerle yapılan beyazlatmalar sırasında banyoya elyaf koruyucu madde ilave etmenin faydalı olduğu bilinmektedir.

 

İndirgen Maddelerle Ağartma

Yakın zamana kadar indirgen maddelerle ağartma yaygın olarak kullanılırken hidrojen peroksit ağartmasının artması nedeniyle uygulama alanı azalmıştır.

Daha çok beyazlatma sonrası sararmaların az görülmesi nedeniyle tercih edilir.

Geçmişte kullanılan birçok indirgen madde, günümüzde terk edilmiş; sodyum hidrosülfit ile yapılan ağartmalar tercih edilmeye başlanmıştır.

Sodyum hidrosülfitin hava oksijeninden etkilenerek hidroliz olması nedeniyle bu maddenin yerine aynı esasta ancak güç hidroliz olan ve yüksek sıcaklıklara dayanan (blankit) tipleri kullanılmaktadır.

Beyazlatma banyosunda 0,5- 1 g / Ɩ ıslatıcı bulundurulması düzgün ve çabuk ıslanmayı sağlar.

Dolayısıyla düzgün bir beyazlatmaya yardımcı olur.

Beyazlatma banyosunun pH‟ı formik asit ile 3- 4‟e ayarlanır.

Banyo oranı 1: 30‟a kadar çıkabilir.

Bu şekilde yapılan beyazlatmalar sonucunda beyazlatma derecesi oldukça iyidir.

Örnek reçete:

B. O: 1: 20 / 1: 30

Sodyum hidrosülfit : 5- 10 g / Ɩ

Formik asit: (pH 3- 4 ayarlanacak)

Islatıcı : 0,5- 1 g / Ɩ

Sıcaklık: 80- 90 °C

Süre: 30 – 90 dakika

Beyazlatma sonunda taşar yıkamadan sonra elyaf üzerinde kalan sodyum hidrosülfit artıklarını uzaklaştırmak gerekir.

Bu nedenle 1- 2 g / Ɩ hidrojen peroksit ile 1- 2 g / Ɩ amonyum asetat bulunan banyoda 40 °C‟de 15 dakika çalışılır. Durulanır ve çıkarılır.

 

Yükseltgen Maddelerle Ağartma

Yün beyazlatmasında yaygın olarak kullanılan yükseltgen madde hidrojen peroksit‟ tir.

Bunun dışında kalan potasyum permanganat vb. yükseltgenler kullanım alanını yitirmiştir.

Hidrojen peroksit ile elde edilen beyazlık, yün terbiyeciliğinde etkili ve yeterli bir beyazlık olarak yerini almıştır.Hidrojen peroksit ile yapılan beyazlatmaların sonrasında bir indirgen madde ile beyazlık derecesi artırılabilir.

Hidrojen peroksit ile yapılan beyazlatmalar, hem asidik hem de bazik ortamda yapılabilir.

Ancak genellikle bazik ortamda yapılan tercih edilmektedir.

 

Bazik Ortamda Ağartma

Beyazlatma genellikle çektirme yönteminde uygulanır.

Bazik ortamda yapılan beyazlatmalarda pH‟ın önemi büyüktür. pH 9‟un üzerine çıkmaya başladığında elyafın zarar görme riski artar.

Hidrojen peroksit ile yapılan beyazlatmalarda pH 10‟un üzerine çıkmamalıdır.

Aksi takdirde yün lifi mukavemetini büyük ölçüde kaybeder.

pH ayarlaması için başlangıçta amonyak da kullanılabilir.

Ancak beyazlatma esnasında banyodaki sodyum tetrapirofosfat pH‟ın dengelenmesini sağlar. pH‟ın beyazlatma esnasında 8 - 9,5 arasında olması gerekir.

Hidrojen peroksit ile yapılan beyazlatmalardan sonra yünün üzerindeki alkali ve peroksit artıkları iyi bir şekilde uzaklaştırılmalıdır.

Aksi takdirde kurutma ve depolama sırasında sararmalar görülür.

Beyazlatma banyosuna ayrıca peroksidin parçalanıp ayrışmasını engelleyecek bir peroksit stabilizatörü ilave edilmelidir.

Beyazlatma işleminin düzgün ve istenilen nitelikte olması için yıkama özelliği de olan bir ıslatıcı ilavesi gerekir.

Örnek reçete:

B. O: 1:20 / 1: 30

Stabilizatör 1,5 g / Ɩ

Sodyum tetrapirofosfat 0,5 g / Ɩ

Islatıcı 0,5 g / Ɩ

Hidrojen peroksit 30 g / Ɩ

Sıcaklık: 70 °C

Süre: 60 dakika

 

Asidik Ortamda Ağartma

Hidrojen peroksidin asidik ortamda beyazlatılması sırasında keçeleşme tehlikesinin daha az olması, daha kısa sürede uygulanabilmesi ve karışımların beyazlatılmasında da daha verimli olması nedenleriyle tercih edilebilir.

Asidik ortamda hidrojen peroksit ağartmasında flottenin pH‟ı 5,5- 6 olarak ayarlanır.

Bu ayarlama banyo içine ilave edilen prestogen W ile sağlanır.

Bu maddenin görevi, banyo içinde çözündüğünde hidrojen peroksidi stabil hâlde tutmak ve aktive etmektir.

Örnek reçete:

B. O: 1:20 / 1: 30

Islatıcı : 3- 5 g / Ɩ

Hidrojen peroksit : ( % 35‟lik ) 20- 150 g / Ɩ

Prestogen W : 7- 30 g / Ɩ

Sıcaklık: 60 °C

Süre: 80 dakika

 

Optik Beyazlatma

Optik beyazlatıcılar (floresan maddeler) renksiz maddeler olup kumaşa çektirilmiş hâlde ultraviyole ışığını (300–430 nm) absorbe etmekte ve göze 400–500 nm‟de mavi flüoresan ışık olarak yansıtmaktadır.

Böylece insan gözünün gördüğü spektrum bölgesinde yansıtılan ışık miktarını artırarak gün ışığında tekstil ürünlerinin istenmeyen sarımsı görüntüsünü giderir.

Böylece materyalin parlaklığının göz kamaştırıcı bir beyazlığa dönüşmesini sağlar.

Yünlü mamullerin optik beyazlatması, herhangi bir ağartma sonrasında (Örneğin, hidrojen peroksit ağartması) yeni bir banyoya alınarak yapılır.

İçinde optik beyazlatıcı bulunan yeni banyo ile 60 dakika çalışılır.

 

Örnek reçete

B. O: 1:20 / 1: 30

Optik beyazlatıcı % 1

Yardımcı kimyasal madde % 3

Sıcaklık: 55 °C

Süre: 60 dakika

 

 

 

 

Koyunun sırtından alınan yünün içinde doğadan gelen ot, pıtrak, diken gibi bitkisel artıklar bulunur.

Yün yıkandığında bu bitkisel artıkların bir kısmı uzaklaşırken yün lifine yapışmış diken, pıtrak gibi bitkiler uzaklaşmaz.

Yün lifini bu bitkilerden arındırmak gerekir.

Bitkisel artıkları yünden uzaklaştırabilmek için yapılan mekanik işlemler, istenen sonucu veremeyeceği gibi yün lifinin de hasar görmesine neden olur.

Bu yüzden yün lifine zarar vermeden uygulanabilecek yöntem bitkisel artıkları kuvvetli bir asitten geçirip yakmaktır.

Bitkisel artıkları kuvvetli asit çözeltisinden geçirip ısının etkisini kullanarak yakma (kömürleştirme) işlemine karbonizasyon denir.

Yün lifinin asitlerden zarar görmemesi, karbonizasyon işleminin tercih edilmesine neden olmuştur.

Yünün karbonize edilmesi elyaf, tops, iplik ve kumaş hâlindeyken yapılabilir.

Ancak iplik yapımı sırasında kırılganlık arttığı, fire yüzdesi yükseldiği için elyaf hâlinde karbonize tercih edilmez.

Ayrıca kumaş hâlinde yapılan karbonizasyona oranla daha yüksek bir maliyeti vardır.

Pamuk ve viskon ile karışım yapılacak yünün karbonize işlemi elyaf hâlinde yapılmalıdır.

Ülkemizde ve dünyada kumaş hâlinde karbonize tercih edilmektedir.

Karbonizasyon, yünlü mamulün ön terbiyesinde en az yıkama kadar önemli ve dikkatli yapılması gereken bir işlemdir.

Karbonizasyon işlemi ile yünlü mamulün boyanma özellikleri etkilendiğinden bu işlemin düzgün yapılması gerekir. Aksi takdirde düzgün boyama güçleşir.

 

Karbonizede İşlem Sırası

Asit çözeltisi ile emdirme:

Kumaşın 3,5 – 4° Be sülfürik asit bulunan tekneden 3–4 m/dk. hızla geçirilmesidir.

Ayrıca banyoda asidik ortama dayanıklı bir ıslatıcı ile yün koruyucu kimyasal madde bulunur.

Mekanik yöntemle fazla suyun uzaklaştırılması:

Silindirli teknelerde sıkma silindirlerinin arasından 6 bar basınçla geçirilerek kumaşın fazla suyu giderilir.

Ön kurutma:

4 kamaralı kurutmada birinci ve ikinci kamaralar kurutma amacıyla kullanılır.

Birinci kamara sıcaklığı 85 °C‟dir.

İkinci kamara sıcaklığı da 95 °C‟dir.

Kömürleştirme:

Üçüncü ve dördüncü kamaralar kömürleştirme işlemini yapar.

Üçüncü kamara 105 °C, dördüncü kamara ise 115 °C‟dir.

Buradaki sıcaklık nedeniyle asit emdirilen bitkisel artıklar kömürleştirilerek karbonize işlemi sonuçlanmış olur.

Ufalama ve toz dökme:

Ufalama işlemi, dinkleme makinesinde kuru ve hızlı bir şekilde kısa süreli döndürme ile yapılır.

Bu makinede kömürleşen bitkisel artıklar, toz olarak kumaştan dökülür.

Nötralize:

Durulama ve nötrleştirme işlemi halat yıkama makinesinde veya dink makinesinde yapılır.

Bu makinede kumaş taşarlı şekilde yıkanırken 2 g/Ɩsoda ile muamele edilerek nötrleştirilir.

 

Karbonizede Kullanılan Maddeler ve Görevleri

Asit:

Karbonize işleminin temel maddesidir.

Bitkisel artıklar asidi emdikten sonra ısı ile karşılaştıklarında karbon ve su oluşacak şekilde değişime uğrar.

Bu değişim sonucunda su buharlaşırken karbon parçacıkları kırılgan bir şekilde kalır.

Daha sonra yapılan mekanik işlemlerde de bu parçacıklar toz olarak uzaklaştırılır.

Karbonizasyon işleminde tercih edilebilecek asitler sülfürik asit, hidroklorik asit veya alüminyum klorürdür.

Ülkemizde yaygın olarak tercih edilen karbonize maddesi sülfürik asittir.

Islatıcı: Karbonize işlemi sırasında mamulün iyi ıslanması gerekir.

Bu nedenle ıslatıcının önemi büyüktür.

Kullanılacak ıslatıcının sıcakta ve soğukta asidik ortama dayanıklı olması ve ayrışmaması gerekir.

Aksi takdirde hem ıslatıcı etkisi kalmaz hem de sonraki işlemlerde sorun yaratacaktır.

 

Yün koruyucu:

Karbonize işleminde kullanılan yoğun asit ve yakma işlemi sırasında yünün zarar görmesini engellemek amacıyla kullanılır.

Bu şekilde yünde oluşacak mukavemet kayıpları da minimize edilmiş olur.

 

 

Yünlü mamullere aşağıdaki ön terbiye işlemleri uygulanır: 

Yıkama-Karbonizasyon-Ağartma ( Beyazlatma )-Krablama-Dinkleme 

 

Yıkama İşlemi ve Amacı

Gerek yapak gerekse kumaş hâlindeki yünlü mamulün ön terbiyesinde en önemli işlem, yıkama işlemidir.

Yünün üzerinde bulunan yabancı maddeler, çeşitli şekillerde sınıflandırılabilir: 

1-Doğal kirler:

Hayvanın teri, yağı, idrarı vs.

2-Yapışan kirler:

Çöp, diken, ot, pıtrak vs.

3-Sonradan oluşan kirler:

Boya, toz, makinelerden bulaşan yağ vs.

Sıralanan bu kirlerin terbiye işlemleri öncesi yünlü mamul üzerinden uzaklaştırılması amacıyla yıkama işlemi yapılır.

Yünlü mamullerin yıkanması esnasında dikkat edilmesi gereken en önemli hususlar şunlardır:

1-Yünlü mamuller, fazla hareket ve mekanik etkiler karşısında keçeleşme özelliği gösterir.

2-Yünlü mamuller, bazik işlemlere bilhassa yüksek sıcaklıklarda yapılan bazik işlemlere karşı hassastır.

Yünlü mamullerin terbiye işlemleri sırasında kuvvetli bazik çözeltilerle (pH 10‟un üzeri) çalışmaktan, yüksek sıcaklıktaki bazik işlemlerden (55 °C‟nin üzeri), fazla hareket ve mekanik zorlamaların olduğu çalışmalardan kaçınılmalıdır.

Aksi takdirde yün lifinin yüzeyindeki pul tabakası zarar görür.

Böylece yünün kalitesi düşer. Ayrıca fazla hareket ve sıcaklık nedeniyle lifler birbirlerinin içine girerek keçeleşme denilen istenmeyen karmaşık yapı oluşur.

Keçeleşme, iplik üretimi sırasında çok miktarda lifin kırılıp zarar görmesine neden olur.

Kumaş hâlinde ise istenilen kalitede narin ve dökümlü kumaşların üretilmesine engel olur.

 

Yünün Sulu Ortamda Yıkanması

 

Soda-Sabun Yıkaması

Yün lifinin temizlenmesi açısından ülkemizde en yaygın kullanılan yöntemdir.

Yıkama banyosundaki bazik ortama dikkat edildiği takdirde yün lifine zarar vermeden çok iyi bir temizleme elde edilir.

Bu şekilde yıkanmış olan yün lifi, daha sonraki işlemlerde indirgen maddelerden daha az etkilenir.

Yün lifinin yıkanması sırasında alkali olarak kullanılan soda, hem bazik ortamı sağlar hem de lif içindeki yağları sabunlaştırarak temizlik derecesini yükseltir.

Yün, üzerinde bulunan toz vb. kirlerin uzaklaşması ve yün yağının % 0,5- 0,15 oranında kalmasını sağlayacak kadar temizlenmesi için yıkanır.

Yündeki bu temizleme işlemi yün yapak hâlindeyken yapılırsa iplik eldesi sırasında daha temiz ve düzgün iplikler elde edilir.

Yünün yıkanması sırasında yündeki yağ miktarına ve kirliliğine bakılarak 1- 3 g/ Ɩ soda 1- 5 g / Ɩ sabun kullanılır.

Yıkama sıcaklığı 45- 55 °C‟dir. Yıkama banyosunun pH‟ı 10‟u geçmemelidir.

Yapak yıkamada yün yağı uzaklaştırıldığından kumaş yıkama yapılırken soda ilavesi yapılmasına gerek yoktur, sadece sabunla yıkama yeterlidir.

İplik yapımı sırasında kullanılan harman yağı nedeniyle soda-sabun yıkaması yapmak gerekirse soda kullanılır.

 

Soda Deterjan Yıkaması

Soda sabun yöntemine benzeyen bir yöntem olmakla beraber soda sabun yöntemi kadar uygulama alanı bulamamıştır.

Bu yöntemle yıkanan yünlerin temizlik derecesinin daha yüksek olduğu, iplik yapımı sırasında daha rahat çalışma sağladığı hâlde yüksek maliyeti nedeniyle ülkemizde tercih edilmemektedir.

Yıkama sırasında kullanılan deterjana ilave olarak banyodaki sodanın yağlarla meydana getirdiği sabunlar da eklendiğinde yıkama tesiri daha yüksek seviyelere çıkmaktadır.

Ancak lifler üzerindeki bu yoğun etki nedeniyle elastikiyet azalmakta, kırılganlık artmaktadır.

Bu da yöntemin olumsuz taraflarından biridir.

 

Nötr Deterjan Yıkaması

Alkali ilavesi yapılmadan nötr ortamda deterjan ile daha ılıman bir yıkama gerçekleştirdiğinden yıkama ve iplik yapımı sırasında keçeleşme gibi olumsuzlukların en aza inmesi sağlanır. Bunun yanında alkali artıklarından kaynaklanan sararmalar bu yöntemde görülmez.

İstenen temizlik elde edilememesi ve iplik üretimi sırasında gözle görülür bir farklılık oluşturmaması nedeniyle soda sabun yıkamasına oranla daha az tercih edilir.

Ülkemizde uygulama alanı hemen hemen hiç yoktur.

 

İso-Elektriksel Noktada (Asidik Ortamda) Yıkama

Zayıf asidik ortamda (pH 5-6) yün liflerinin zarar görmesi ve keçeleşme tehlikesi azdır.

Ancak bu şekilde yıkanan yün lifleri sertleştiğinden ve esnekliği azaldığından iplik yapımı esnasında zorluklarla karşılaşılmaktadır.

Aynı zamanda asidik ortamda yapılan yıkamalar, makinelerde korozyona (aşınma) sebep olduğundan bu yıkama yöntemi ülkemizde uygulama alanı bulamamıştır.

 

Yün Terinde Yıkama

Suda çözünen yün terinde bulunan organik asitlerin potasyum tuzları iyi bir yıkama etkisine sahiptir.

Aynı zamanda yüne zarar vermesi de söz konusu değildir.

Duhamel yöntemi de denilen bu yıkamada özel kapalı devre çalışan yıkama makinelerine ihtiyaç duyulmaktadır.

Aynı zamanda iyi bir temizlik sağlanamadığından ardından hafif bir sabun ya da deterjan yıkaması yapılması gerekir.

Bu sebeple ülkemizde uygulama alanı bulamamıştır.

 

Materyalin Durumuna Göre Yıkama İşlemi

 

Elyaf Hâlinde Yıkama (Yapak Yıkama)

Yün lifi içerdiği kirlilik ile iplik yapımı ve dokuma sırasında rahat çalışmayı zorlaştırır.

Çeşitli mamul formlarında yıkama yapılabilir.

İplik ve dokuma işlemlerini kolaylaştırmak için elyaf hâlinde yıkama tercih edilmelidir.

Yünün elyaf hâlinde yıkanmasını sağlayan makinelerin ortak ismi “Leviatan”dır.

Birçok tekneden oluşan bu makineler yünün makine içindeki hareketini sağlayan sistemlere göre isimlendirilir. Bunlar:

1-Tırmıklı veya çatallı yapak yıkama makineleri

2-Delikli tamburlu yapak yıkama makineleri

Bunların dışında yaygın olarak kullanılmayan tipleri de vardır.

Ülkemizde en fazla kullanılan tırmıklı veya çatallı yapak yıkama makineleridir.

Bu makinelerde birinci tekneye konulan elyaf, çatallar ve tırmıklar yardımıyla hareket ederek tekneden tekneye aktarılır.

Teknelerde yıkama adımlarını oluşturan kimyasal maddelerin olduğu flotteler bulunur.

Leviatan makinelerinde yıkanan yün, iplik yapımı sırasında daha az fire verir, daha düzgün iplik elde edilir.

Yıkamadan evvel yünler, açıcılarda açılarak toz eleklerine gönderilir.

Bu şekilde yünün üzerinde bulunan yabancı maddeler uzaklaştırılır.

Yünün üzerinde bulunan kir ve yağ oranı göz önünde bulundurularak terleme odalarında 40–45 °C‟de buhar verilerek yumuşatma işlemi yapılır ve 1 gün bekletilir.

Bekletilen yünler leviatanda yıkanır. 5 tekneli leviatanda işlem akışı aşağıdaki gibidir:

1. Havuz:

Açma makinesinde tekrar açılan yünler taşıyıcı bantlar sayesinde 1. havuza gelir.

Ortalama sıcaklık 35–40 °C‟dir.

Tırmıklar tarafından suya dalan yünler geçiş esnasında üzerinde kalan pisliklerden arınarak sıkma silindirlerine gelir.

Burada sıkılarak 2. havuza geçer.

2. Havuz:

Ortalama sıcaklık 40–45 °C, pH 8–9‟dur.

Bu havuza 2 g / Ɩ soda verilir. 1. havuzdan gelen yünler bu havuzdan geçerken sodanın ve sıcaklığın yardımı ile yün üzerinde bulunan yağ tabakasının kabarması sağlanır.

Kabaran yağlar, sıkma silindirlerinde sıkılarak yünden uzaklaştırılır.

3. Havuz:

Ortalama sıcaklık 45–55 °C, pH 9‟dur.

Bu havuza 1 g / Ɩ soda, 3 g / Ɩ yıkama sabunu ilave edilir.

2. havuzdan gelen yünler bu havuzdan geçerken üzerinde kalan yağdan soda ve yıkama sabunu ile kurtulur, tekrar sıkma silindirinde sıkılarak 4. havuza gönderilir.

4. Havuz:

Ortalama sıcaklık 40–45 °C, pH 8–9‟ dur.

1 g / Ɩ yıkama maddesi verilir.

3. havuzdan gelen yünler buradan mekanizmanın yardımıyla geçerek yağdan ve kirden tamamen kurtulur.

Sıkılarak 5. havuza gider.

5. Havuz: Ortalama sıcaklık 35–40 °C‟dir.

Burada diğer havuzlarda yıkanan yünler durulanarak sıkılır ve kurutulmak üzere makinelere gönderilir veya güneşe çıkarılır.

Kurutma makinesine gelen yünler burada kurutulur ve tekrar toz eleklerinden geçirilerek dinlenmeye bırakılır.

Yıkama reçeteleri her yüne göre değişir.

Aynı yöreye ait yünler bile yıldan yıla fark eder. Bunun için coğrafik şartlar çok önemlidir.

 

Kumaş Hâlinde Yıkama

Genellikle elyaf hâlinde yıkanmış olan yünler tabiattan gelen ve yapısında bulunan kirlerden temizlenmiştir.

Kumaş hâline getirilen yün, iplik yapımı ve dokuma sırasında makine ve ortamdan aldığı kirleri, iplik yapımı sırasında kolaylık olması için verilen harman yağını üzerinde bulundurduğu için kirlidir.

Kumaş hâlinde yıkanması sırasında sonradan aldığı bu kirler temizlenir.

Yaygın olarak uygulanan yıkama işlemi aynı zamanda dink makinesi olarak da kullanılan dink yıkama makinelerinde halat hâlinde yapılır.

Çoğu zaman yıkamanın arkasından kumaş makineden çıkarılmadan dinkleme işlemi ile devam edilir.

Ayrıca narin ve çalışma güçlüğü çıkaran kumaşlarda açık en yıkama makineleri de kullanılır.

Açık en yıkama makinelerinde ezilme ve kırılma tehlikesi olan kumaşlar yıkanır.

Halat hâlinde yıkama için yaygın bir kullanım alanı mevcuttur.

Yıkama işlemi sırasında kumaşı sadece temizlemekle kalmayıp fiziksel özelliklerine de katkıda bulunulur.

Daha dolgun, daha yumuşak bir kumaş elde edilebilir.

 

Halat Yıkama

Halat yıkama hassas kamgarn kumaşların dışındaki kumaşlarda en çok uygulanan yöntemdir.

Kırık, kırışıklık izi kalması söz konusu olan kumaşlarda yıkama yapmadan önce fikse yapmak gerekebilir.

Fikse için genellikle krablama uygulanır.

Halat hâlinde yıkamada soda-sabun yıkaması yapılabileceği gibi nötr sabun veya deterjan yıkaması da yapılabilir.

Yaygın olarak uygulanan bazik ortamda sabunlu yıkamadır.

Hangi yöntemle yıkanacağına kumaştaki harman yağının, kumaşın kirinin ve kumaş boyalı ise üzerindeki boyar maddenin özelliklerine bakılarak karar verilir.

Halat hâlinde kumaş yıkama sırasında iyi bir yıkama etkisi elde etmek için ve kumaşın zarar görmeden yıkanmasını sağlamak için dikkat edilmesi gereken önemli noktalar şunlardır:

 

Tulum dikme:

Sonsuz halat hâline gelen kumaş, makine içinde dönerken ve sıkma silindirlerinin arasından geçerken şekil değişikliğine uğramalıdır.

Birçok defa aynı şekilde geçen kumaşta kırık ve ezikler kaçınılmaz olur.

Kumaş kenarlarının birbirine dikilmesi hâlinde kumaş uzun bir boruya benzer.

Bu nedenle kumaşın içinde sıkışan hava, silindire girmeden önce kumaşın bir balon gibi şişmesine neden olur.

Meydana gelen bu yapı nedeniyle kumaş silindirden her geçişte farklı bir noktadan katlanır.

Bu da kumaşta kırık ve kırışıklıkların önlenmesine yardımcı olur.

 

Silindir basıncı:

Yıkama işleminin en etkin olduğu noktadır.

Flotteyi emen kumaş, sıkma silindirlerinin arasından geçerken içindeki flotteyi atar.

Flotte ile beraber kumaşın içine nüfuz eden yağ ve kirler de uzaklaşır. Silindirlerin sıkma basıncının az olması hâlinde yıkama etkisi azalır, süresi uzar.

Fazla olması hâlinde ise kumaş üzerinde kırıklar, silindir izleri meydana gelir.

Silindir basıncı kumaşın kalınlığı ve örgü yapısına göre belirlenir.

İyi bir yıkama için silindir basıncının doğru ayarlanması gerekir.

 

Geniş yıkama (Açık En Yıkama)

Açık en yıkama makineleri kırık izi kalma tehlikesi fazla olan ince kumaşlarda ve sentetik karışımı yünlü kumaşlarda tercih edilir.

Bu makinede kumaş, halat yıkama makinesinde olduğu gibi sonsuz bant biçiminde döner.

Halat yıkama makinesinden farklı olarak enine açık olarak çalışılır.

Geniş yıkama makinelerinde elde edilen yıkama etkisi iyi olmakla beraber halat yıkama makinelerinde olduğu gibi dolgunluğa ve yumuşaklığa katkı sağlamaz.

Bu nedenle yün üreticileri tarafından tercih edilen makine tipi değildir.

Bu makinede kumaş yıkama işlemi sürerken halat yıkama makinesinde olduğu gibi silindirlerin arasından geçer.

Silindir basıncı kumaş kalınlığına göre ayarlanır.

Enine açık çalışmakta olan kumaşın kırışmasını ve katlanmasını önlemek için açıcılar, kumaşın sağa sola kaymasını engellemek için de terazi rolikleri görev yapar.

Ayrıca kumaşın üzerine flotte püskürten delikli bir boru, kumaşın eni boyunca püskürtme yapar.

Sıkma silindirlerinin hemen altında bulunan küçük bir tekne, sıkılan suyun banyoya dönmesini engelleyerek ayrı bir yere aktarır.

Açık en yıkama makineleri geçmişte sonsuz bant hâlinde dikilen kumaşları yıkarken günümüzde kontinü yıkama makinesi olarak kullanılmaktadır. Bu makinelerde yıkama işlemi, kumaş 5–8 adet teknenin içinden geçirerek yapılır.

Bu yıkamalar sırasında genellikle sabun ve yün koruyucu madde kullanılır.

Teknelerdeki yıkama işlemi, aşağıdaki reçete ile uygulanır:

1.Tekne: Bu tekneye 1–3 g/Ɩ sabun ilave edilerek kumaşın yıkanmasına başlanır. Sıcaklık 50 °C‟dir.

2. Tekne: 50 °C‟de su ile taşarlı yıkama yapılır.

3. Tekne: 50 °C„de su ile taşarlı yıkama yapılır.

4. Tekne: 50 °C„de su ile taşarlı yıkama yapılır.

5. Tekne: 50 °C„de yün koruyucu madde ilave edilmiş sudan geçirilir.

6. Tekne: Taşarlı yıkama yapılır. Bu yıkama oda sıcaklığında su ile yapılır.

Açık en yıkama makinesinde yıkama esnasında dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır:

1-Makinede su püskürten fıskiyeler sürekli temiz ve delikleri açık olmalıdır.

Aksi takdirde yıkamada bölgesel kirler kumaş çözgü yönünde iz yapacak şekilde kalarak hataya neden olur.

2-Makinede yıkamadan önce iyi bir temizlik yapılmalıdır.

Silindirlerde kalan kirler, kumaş üzerine yapışarak hataya neden olur.

3-Kumaş, makineye açık hâlde, kırıksız ve kırışıksız verilmelidir.

Çalışma sırasında da buna dikkat edilmelidir.

Yıkama sırasında sıkma silindirlerindeki 4–5 bar basınç nedeniyle kırışıklıklar sabitleşerek hataya neden olur.

Bu kırıkları daha sonra düzeltmek çok zordur.

 

 

Cumartesi, 07 Mayıs 2016 20:29

Vatkalı Cer Makinesi

 

Vatkalı cer makinesinin görevleri

 

1-Şerit birleştirme makinesinden gelen vatkaları (6-8 adet) dublaj yaparak karışımı daha da homojenleştirmek ve düzgünsüzlüğü en alt seviyeye indirmektir

2-Dublaj kadar çekim (6-8) uygulayarak tekrar vatka (yumak) hâlinde sarmaktır.

 

Vatkalı cer makinesi

 

1-Girişte vatka besleme kısmı,

2-Çekim kısmı,

3-Tülbent sevki,

4-Çıkışta vatka sarım kısımlarından oluşur.

Vatka besleme kısmı

Şerit birleştiricide vatka biçimine getirilen materyal, vatkalı cer makinesi besleme kısmına dublaj adedine göre beslenir. Her bir vatkadan alınan uçlar makinenin çekim kısmına beslenir .

Çekim kısmı

Çekim kısmı altta yivli çekim silindirleri ve üstte kauçuk kaplı baskı silindirlerinden oluşur. Bu kısımda en yüksek lif kontrolü ve liflerin paralelleştirilmesi amaçlanmaktadır. Aynı zamanda şerit birleştiricide bantların katlanması ve çekilerek inceltilmesi sonucunda oluşturulan vatkalar; burada çekilerek inceltilir. Çekim işleminin gerçekleşebilmesi için aşağıdaki şartların oluşması gerekir:

1-Çekim silindirleri arasında girişten çıkışa doğru çevresel hızların giderek artması.

2-Çekim silindirleri arasında, çalışılan lif stapeline göre ekartman ayarının yapılması.

3-Yivli çekim silindirleri ile kauçuk kaplı baskı silindirleri arasında belirli bir basınç uygulanarak tutma noktalarının oluşması.

Tülbent sevki

Çekim kısmında çekilerek inceltilen vatka uçları 900 döndürülerek eğilmiş sevk levhalarından geçirilir. Besleme masası üzerinde üst üste toplanır. Vatkalar sarım kısmına iletilir.

Vatka sarım kısmı

Vatkalar çekim kısmında çekilerek inceltildikten sonra sarım kısmına gelir. Burada numarası belli olan materyal makara üzerine vatka biçiminde sarılır. Vatka dolduğunda makine durur ve vatka pnömatik olarak kesilir. Vatka yan taraftaki tutuculardan kurtulduktan sonra kapak yukarı kalkar. Vatkayı tutan kısım öne doğru gelir ve dolu vatkayı makinenin önüne iter. Aynı anda da boş makarayı yan tutucular arasına bırakır ve makine tekrar çalışmaya başlar. Dolu vatka pnömatik taşıyıcı ile yan tarafa itilir.

Makineye Besleme Yapma

Şerit birleştiriciden (dublör) gelen vatkalar makinenin besleme kısmına sıralanır. Her bir vatkanın ucu alınarak çekim kısmına beslenir. Beslenen vatkaların adedi makinede uygulanacak katlama adedine uygun olmalıdır.

Üretim Yapma

Üretime başlamadan önce makinenin kontrol edilmesi gerekir. Kapakların kapalı, ayarlarının ve beslemenin yapılmış olmasına dikkat edilmelidir. Makine, kontrol panosundaki başlat düğmesine basılarak çalıştırılır. Çalışma anında beslemedeki vatkalar bittiğinde dolularıyla değiştirilir. Çekim kısmında silindir sarması durumunda makine durdurularak baskılar temizlenir. Tülbent sevkinde oluşacak kopuklar ve sarım kısmındaki hatalar takip edilerek giderilir. Makine üzerindeki ışıklı sistem bize hataların hangi noktalarda oluştuğunu gösterir. Işık rengine göre zaman kaybetmeden hata tespit edilir ve giderilir.

Numune Alma

Makinede yapılan üretimin kalite kontrolü düzenli olarak yapılır. Bu amaçla vatkadan bir metre uzunluğunda numune alınır. Numune, hassas terazide tartılarak ağırlığı bulunur. Numaralama sistemlerinden istenen formül ile elde edilen değerler üzerinden numarası bulunur. Yapılan ölçümler bir yere kaydedilir. Vatkanın düzgünsüzlüğü, zommer formülü, tibbet faktörü veya frekans faktörü yöntemine göre bu ölçüm değerleri kullanılarak bulunur.

Sonuçlara Göre Üretim Yapma

Alınan numunelerin, numara değerlerine göre üretim yapılır. Sonuçlar %±5 toleransla değerlendirilir. Numara, düzgünsüzlük toleranslar içindeyse üretime devam edilir. Hatalı üretim varsa makine durdurularak ayarlar kontrol edilir ve yeniden numune alınır, ölçümler yapılır. Hata giderilinceye kadar bu işlemlere devam edilir.

 

Cumartesi, 07 Mayıs 2016 13:27

Düz Örme Kumaş Örnekleri

Perşembe, 05 Mayıs 2016 20:10

Lif Karışımlarının Boyanması

 

 

Yapısında özellikle elyaf ve filamentler bakımından birbirine benzemeyen bileşenler bulunan ipliklere karışım veya kombine iplik denir.İki veya daha fazla elyafı bir araya getirerek karışım iplik elde edilir.

 

ELYAF KARIŞIMI

 

Karışım, iplik üretimi ve yüzey oluşumundan bu yana yapılmaktadır. Karışım ile iyileştirilen kalite ve düşürülen maliyet yanında başka yararlar da kazanılır. Eski iplikçiler"iplikçinin sanatı karışımda gizlidir" diyerek karışımın önemini güzel bir şekilde vurgulamışlardır. Günümüzde lif karışımı bilim ve sanatın bileşimi olarak düşünülmektedir. Sentetik liflerde lif üretimi sırasında karışım yapmak mümkündür.İplik fabrikalarında kullanılan hammaddeler özellikleri bakımından homojen bir nitelik taşımazlar. Doğal lifler için aynı bölgeden veya aynı hayvandan alınıyorsa bile liflerin incelikleri, uzunlukları, mukavemetleri, elastikiyetleri, rengi gibi temel lif özellikleri farklı, önemli değişiklikler gösterebilirler. Bu durum doğal lifler için farklı yetişme koşullarından kaynaklanmaktadır. Örneğin, kısa/uzun lif boyları, yüksek/düşük kaliteli, dıştan uygulana etkilere karşı dirençli/dirençsiz, temiz/kirli doğal lifler bulunabilir.Sentetik liflerde, lifler içindeki farklılıklar ise üretim koşullarından kaynaklanabilir. Kimyasal lifler temelde endüstriyel olarak kontrollü bir dizi işlem sürecinden geçtikten sonra elde edilmelerine rağmen, üretim partileri arasında az çok farklılıklar bulunabilmektedir.İncelik ve uzunluk bakımından oldukça düzgün olmalarına rağmen, sentetik liflerde kıvrım farklılıkları, ton farklılıkları ve fiziksel özelliklerinde çok az da olsa sapmalar olabilmektedir.Bu sapmaları dengeleyebilmek amacıyla karışım işlemi gereklidir.

 

Lif karışımları aşağıdaki amaçlara ulaşmak için yapılabilmektedir

 

1-Karışım ile mümkün olduğunca düzgün dağılımlı bir hammadde elde edilir. Mevsim, klima ve bakım koşullarından ötürü hammadde üzerindeki muhtemel değişiklikleri ve teknik olarak üretim hatalarından kaynaklanan sapmaları homojenize ederek, her noktası aynı özelliği gösteren bir ürün elde edilir. İplik içinde liflerin homojen dağılması iplikte düzgün çalışmayı güvence altına almakta, aynı zamanda mukavemet yönünden karıştırılan liflerden uygun şekilde yararlanılması sağlanmaktadır. Elyaf kesitinde sağlanacak homojenlik ipliğin daha düzgün, kumaşlarda daha iyi bir kumaş yapısını sağlayacaktır.

 

2-Farklı kaynaklardan gelen hammaddelerin iplik içinde homojen dağılımı sonucu üretilen ürünün kalitesi yükseltilir.

 

3-Karışım yapılacak liflerin iyi özelliklerinden yararlanılır. (Örneğin, polyester/pamuk karışımında polyesterin sağlamlık ve kolay bakım özelliklerinden yararlanılır.) Uygun lif inceliği ve uzunluğu seçilerek tuşe, parlaklık, renk vs.ye etki edebilir.

 

4-Pahalı olan doğal liflerin bir kısmı yerine ucuz olan yapay lifler kullanılabilir.(Örneğin, yün/pamuk yerine yün/viskon)

 

5-Kullanım yerine ve amacına uygun olarak düzgün satıhlı, parlak veya mat lifler veya lif karışımları kullanılır.

 

6-Farklı özelliklerdeki lif çeşitleri veya tipleri kullanılmakla modaya uygun efektler kazanılır.

 

7-İpliklerde fizyolojik özellikleri daha iyi hâle getirmek amacıyla karışım yapılır.Örneğin, ısı yalıtımı, tutum özellikleri, nem çekme özellikleri gibi.

 

8-İplikte, iplikten elde edilen kumaşta ve son mamulde bakım özelliklerinin düzeltilmesi amacıyla karışım yapılır. Tekstil mamullerinde yıkama, kurutma, ütüleme gibi özellikler iyileştirilir.

 

 

Yapay lifler henüz yokken doğal liflerle, istenilen özelliklere göre düşünülen kombinasyonlarla en uygun bir konum saptanmış ve çalışılmıştır. Örneğin, %50 koyun yünü ile karaca, geyik lifi karıştırılarak sadece kullanım değeri yükseltilmekle kalınmayıp av ile kazanılan bu lifler de değerlendirilmiştir. Yapay liflerdeki gelişmeler ışığında karışım tekstillerine yeni özellikler kazandırmak mümkün olmuştur. Karışımda yapay lif kullanımının yararları maliyeti düşürmenin yanı sıra daha düşük yüzey ağırlığı, daha kolay bakım (yıka-giy) imkânı, mamuller için çok kolay dikim olmuştur. Ürün için fiyat etiketi önemli olduğundan pahalı olan doğal liflerin bir kısmı yerine ucuz yapay liflerin kullanımı şünülmekteydi. Ancak genelde kullanım değeri ağır basmaktadır. Doğal liflerle yapay liflerin karışımı daha çok, kullanım değerini yükseltmek amacıyla yapılmaktadır. Kullanım rahatlığı ve sağlığa uygunluk açısından karışımın özel bir yeri vardır. Üretim işlemleri boyunca hammaddenin makinedeki davranışını iyileştirmede bazı avantajlar getirilebilir.

 

Örneğin, lif uzunluğu kısa olan (stapel) bir materyalin işlenmesinde bir miktar uzun lif karıştırıldığında bu lifler taşıyıcı lif görevi yaparak randıman ve kalitenin yükseltilmesinde önemli katkılarda bulunabilir. Lif karışımlarını kullanmanın bir diğer nedeni de modadır. Üçlü veya daha çoklu karışımlarla çalışılarak özel efekt iplikleri yapılır. Karışım komponentleri farklı incelik ve renklerde seçilerek bu etki arttırılabilir.Uygun karışımın amacı ise liflerin avantajlı özelliklerini bir araya getirmek, bir diğeri ile birleştirmek ve bir diğerinin istenmeyen özelliklerini kapatmak veya azaltmak olduğuna göre “en uygun karışım” ortaya çıkmaktadır.

 

 

Değişik karışım oranlarında üretilen aynı tip ürünün özellikleri de değişiklik arz eder.En uygun karışımın hangi lifler arasında ve hangi oranlarda olduğunu saptayabilmek için her şeyden önce üründen beklenen özelliklerin bilinmesi gerekir. Bilinenden yola çıkılarak uygun lif seçimi yapılır. Hangi lifin hangi liflerle ve ne kadar oranla karıştırılması gerektiğhesaplanır.

 

Tüm bunlar yapıldıktan sonra üretimin teknolojik açıdan yapılabilirliği araştırılır. Çeşitli lif karışımlarından üretilmiş bir iplikte, bu ipliği meydana getiren lif bileşenlerinin, ipliğin içinde düzgün bir dağılım göstermesi istenir. Öngörülen lif bileşenlerinin, ipliğin her bölümünde aynı dağılımı gösterebilmesi için lif komponentlerinin çok iyi bir şekilde karışmış olması gerekir. Karışımı oluşturan lif komponentlerinin fiziksel özellikleri (incelik, uzunluk, özgül ağırlı vs.) ne kadar farklıysa bu komponentlerden düzgün dağılımlı karışım elde etmek o kadar zor olur. Ancak özel amaçlı efekt karışımlarında farklı özellikteki komponentler bilinçli olarak karıştırılmaktadır.

 

Bitmiş ürün için en iyi kaliteyi elde edebilmek amacıyla göz önünde bulundurulması gereken başlıca lif özellikler şunlardır:

 

1-Elastikiyet

 

2-Kıvrımlılık

 

3-Kopma mukavemeti

 

4-Düzgünsüzlük

 

5-Dış yüzey yapısı

 

6-Nem alma durumu vs.

 

Belirtilen nedenler dolayısıyla değerli liflerden uygun fiyatta (ekonomik) üretim yapmak imkânsızdır. Ancak fiyatı dengeleyebilmek için değerli liflerle daha az değerli lifleri karıştırmak suretiyle en uygun karışım elde edilir. Bunun için de ön hesaplama ve karışıkontrolleri gereklidir. Optimal karışımda bir ürünün karışım en uygun hâle getirmede etken olan faktörler

saptanır ve bunların kötü-yeterli-iyi şeklinde değişik karışım oranlarında tanımlar yapılarak üründe aranan etken faktörleri kapsayan bölge saptanır ve asıl üretime geçilir.

 

LİF KARIŞIMLARININ ÖZELLİKLERİ

 

Karışım lif üretimi sadece doğal liflerle sentetik liflerin karıştırılmasıyla oluşturulmamaktadır. Doğal/doğal lif, sentetik/sentetik lif, rejenere selüloz/selüloz lifler ve benzerlerinin karışımı da yapılmaktadır. Lif karışımları ikili karışım olabileceği gibi üçlü karışımlar da olabilmektedir. Lif karışımları ile bazı avantajlalar sağlanır. Bu da karışım liflerin genel özelliklerini belirler.

 

Bunlar;

 

1-Yüksek kopma dayanımı

 

2-İyi sürtünme dayanımı

 

3-Kolay yıkanabilirlik

 

4-Buruşmazlık özelliği

 

5-Boyutsal sabitlilik

 

6-Çabuk kuruma

 

LİF ( İKİLİ VE ÜÇLÜ ) KARIŞIMLAR

 

Karışım liflerden üretilen kumaşlarda özellikleri bakımından hangi lif daha fazla kullanılmışsa kumaş o lifin özelliklerini daha fazla taşımaktadır. Örneğin %67 pamuk %33 polyester karışımı olan kumaşla %67 polyester %33 pamuk karışımı olan iki farklı kumaş aynı özellikleri göstermemektedir. Her iki kumaşta sıvı emer ancak %67 pamuk olan kumaş %33 pamuk olan kumaş nazaran daha fazla emecektir. Bu da pamuk oranının diğer kumaşagöre daha fazla olmasından kaynaklanmaktadır. Yine aynı kumaşlar için mukavemetliklerinikarşılaştıracak olursak polyester oranı fazla olan kumaş diğerine göre daha sağlam olacaktır.

 

Tekstil liflerinin karışımları;

 

doğal/doğal lifler, doğal/kimyasal lifler, doğal/rejenere selüloz lifler, kimyasal / kimyasal lifler, kimyasal / rejenere selüloz lifler olabilmektedir. İplikçilikte yaygın olarak kullanılan lif karışımları şunlardır:

 

İkili Lif Karışımları

 

1-Polyesterli karışımlar

 

2-PES/Pamuk

 

3-PES/Yün

 

4-PES/Keten

 

5-Akrilik karışımları

 

6-Akrilik/Viskon

 

7-Akrilik/Keten

 

8-Naylon (polyamid) karışımları

 

9-Yün/Polyamid

 

10-Polyester/Polyamid

 

11-Pamuk/Polyamid

 

12-Poliakrilonitril/Polyamid

 

13-Viskon karışımları

 

14-Viskon/Pamuk

 

15-Viskon/Yün

 

16-Viskon/Polyamid

 

Üçlü Lif Karışımları

 

Pamuklu sistemlerde üçlü karışımlar

 

1-PES/Pamuk/Keten

 

2-PES/Pamuk/Suni İpek

 

3-PES/Akrilik/Viskon (%50/30/20)

 

4-PES/Pamuk/Diğerleri (%55/25/20)

 

5-PES/Viskon/Diğerleri (%85/10/5)

 

6-Kamgan sisteminde üçlü karışımlar

 

7-PES/Yün/Keten

 

8-PES/Keten/Suni İpek

 

9-PES/Yün/Diğerleri (%50/30/20)

 

10-PES/Yün/Angora (%55/25/20)

 

11-PES/Yün/Akrilik (%50/30/20)

 

12-Strayhgarn sisteminde üçlü karışımlar

 

13-Yün/Viskon/Polyamid

 

Diğer Karışımlar

 

Karışımda kullanılan diğer lifler

 

1-Tiftik İpek

 

2-Angora Kaşmir

 

3-Deve tüyü Keçi kılı

 

4-Lama kılları Alpaka

 

5-Döküntüler

 

6-Yoluk yün karışımları

 

7-İplik dolgu materyali

 

Lif Karışımlarının Boyanmasında Elde Edilen Renk Efektleri

 

Karışımların boyanmasında 4 farklı renk efekti elde etmek mümkündür:

 

 

1-Karışımların aynı renkte ve renk derinliğinde boyanması ( üni boyama)

2-Karışımlardan yalnızca birinin boyanması

3. Karışımlardan birinin diğerine oranla daha koyu renge boyanması (ton-in-ton etkisi)

4. Karışımlardan birinin farklı renge boyanması ( çapraz boyama )

 

Boyarmadde Seçim

 

Lif karışımlarından üretilen mamul iplik veya kumaş hâlde olabilmektedir. Bu mamullerin boyanması için kullanılan boyarmaddeleri seçerken hassas olunmalıdır. Çünkü karışım ikili veya fazla olmasa da üçlü olabilmektedir. İkili karışımlarda az da olsa aynı boyarmadde her iki lifi de boyayabilmektedir. Karışımı oluşturan lifler çoğunlukla bileşenleri bakımından farklılık göstermektedir. Seçeceğimiz boyarmadde de şu özelliklerin olması istenebilir:

Karışımı boyayan boyarmaddeler ile boyama yaparken diğer lifinde hafiften boyanarak kirlenmesi pek istemez.

 

Örneğin, A boyarmaddesi ile A lifini B boyarmaddesi ile B lifi boyanacaksa, A boyarmaddesi ile boyama yaparken B lifinin kirlenmesi pek istenmez.

Aynı şekilde B boyarmaddesi ile B lifini boyarken A lifinin de kirlenmesi pek istenmez.Ancak karışımı oluşturan lifler aynı renge boyanacaksa oluşabilecek kirlenme önemsenmeyebilir.

 

1-Lif karışımlarında boyanmasında kullanılan boyarmaddelerin istenilen özellikleri kumaşa tam olarak aktarılabilmesi için bazı yardımcı maddeler (tekstil yardımcı maddeler) kullanılır. Kullanılan bu yardımcı maddeler karışımı oluşturan diğer liflere zarar vermemelidir. Örneğin, karışım kumaşın boyanmasında kullanılan A boyarmadde A lifini çok iyi boyayabilir ve B lifini kirletmeyebilir; ancak A boyarmaddesi ile kullanılan yardımcı maddeler B lifine de zarar vermemesi gerekmektedir.

 

2-Boyama diyagramındaki sıcaklık artışı veya azalması karışımı oluşturan diğer life (boyanmış veya boyanmamış) zarar vermemesine dikkat edilmelidir.

3-Karışım lifi boyayan boyarmadde veya boyarmaddelerin ekonomik olması boyarmadde seçimini etkileyen unsurlardan biridir.

Başarılı bir boyama elde etmek için boyarmadde seçimi önemli bir faktördür. Hangi reaktif grubu içerirse içersin boyarmaddenin çekim, fiksasyon, tuz, flotte oranı, asitten, alkaliden ve diğer boyamaya yardımcı maddelerden etkilenme özellikleri benzer olması hâlinde boyarmaddeler birlikte kullanılmalıdır.

 

Boyama Yöntemleri

 

Karışım lifler emdirme veya çektirme yöntemine göre çalışan boyama makineleri kullanılarak liflerin boyanması sağlanır. Boyama yöntemleri çeşitli olmakla beraber tek banyoda boyama ve çift banyoda boyama diye, iki ana yöntemden söz edebiliriz.

 

Karışım Liflerin Boyanması

 

Karışım lifleri boyayan kişiler, bu işin bir sanat olduğunu her zaman söylerler. Çünkü karışım liflerini boyayabilmek için karışımda bulunan liflerin yapılarını ve birbirlerine karşı gösterdiği etkileri bilmek gerekmektedir. Karışım liflerin boyanmasında tek ya da çift banyo yöntemleri yapılabilir. Tek banyo yönteminde karışımlar aynı banyoda boyanır. Çift banyo yönteminde ise elyaf türlerinden biri önce, diğeri ise yeni bir banyoda birinciden sonra boyanır.

 

 

 

 

Salı, 03 Mayıs 2016 21:55

Boya

BOYAR MADDE

 

Cisimleri renklendirmek için kullanılan kimyasal maddeler boya olarak adlandırılır.Boya cisimlerin yüzeyinde kazınabilir bir film tabakası oluşturarak onları renklendirir.

Boyanın cisimleri renklendirmesi tamamen fiziksel bir etkidir.

Tekstil mamulünün renklendirilmesinde kullanılan ve mamule kimyasal bağlarla bağlanan bileşiklere ise boyar madde denir.

Boyama sonucunda tekstil materyali (lif, iplik, kumaş vb.) ile boyar madde arasında kimyasal bir bağlanma oluşur.

Boyanan lifin kazıma, silme, yıkama gibi fiziksel işlemlerle başlangıçtaki renksiz durumunu alması mümkün değildir.

Boya ile renklendirilmiş cisimlerin rengi ise kazıma, silme, yıkama gibi etkilerle giderilebilir.

Lifler iplik olarak eğrildikten sonra, dokuma veya örme kumaş olmadan önce boyanmasına iplik boyama denir.

Boyanmış ipliklerden yapılmış kumaşlar “ipliği boyalı” olarak anılırlar.

Melanj iplik üretiminde ve halı iplikleri için elyaf boyama kullanılır.

Elyaf boyama, tekstil liflerinin hiçbir fiziksel işlem görmeden dağınık hâlde kütle formunda boyanması işlemidir.

Elyaf hâlinde boyama daha çok yün, polyamid ve akrilik elyafında daha yaygındır.

Pamuk materyali ıslandığında şişip daha sıkı bir yapı kazandığı için boya flottesinin kütle içinde sirkülasyonu zorlaşır. Bu yüzden bu tür bir uygulama pek tercih edilmez. Bununla birlikte elyaf hâlinde boyamada oluşan hatalar ya da düzgünsüz boyama harman-hallaç sırasında kolayca giderilebilir.

 

039boya

 

Yaş çekim yönteminde polimerin uygun bir çözücü içinde çözeltisi hazırlanır. Hazırlanan çözelti, bir koagülasyon banyosu içinde bulunan düze (spinneret) başlığına uygun pompa yardımıyla sabit basınç altında iletilir. Düze başlığının bulunduğu (polimeri katılaştıran kimyasal karışım) banyoya koagülasyon banyosu denir.

Bunun sebebi, polimerin bu banyo içinde pıhtılaşması yani koagüle olmasıdır. Polimer çözeltisi; ince deliklerden flament şeklinde çıktığından aynı şekilde pıhtılaşır ve çöker.

 

040boya

 

İplikler bobin hâlinde boyanabildiği gibi çile hâlinde de boyanabilir. Çile boyama ipliklerin geniş gevşek sarılmış hâlde boyanmasıdır. Çok sıkı bükümlü, high-bulk (farklı gerginlikte ipliklerin bükülmesiyle oluşturulan akrilik iplik) ipliklerin bobin hâlde boyanması zor olduğundan çile boyama yapılır.Çile boyamada bobin boyamaya nazaran daha uzun flotte kullanılır. Çile boyamada kullanılan üç çeşit makine vardır. Birinci tipi kabin şeklinde, ikinci tipi çilelerin askılara takılarak yapıldığı üniversal boyama kazanı, üçüncü tip ise püskürtmeli çile boyama makineleridir.

 

041boya

 

BOYARMADDE ÇEŞTLERİ

DİREKT BOYARMADDELER

Pamuk, yün, viskoz, Modal liflerinden ve karışımlarından oluşan tekstil materyalleri 

DİREKT BOYARMADDELERİN DEZAVANTAJLARI

1-Direkt boyarmaddelerin yaş haslıkları orta derecededir.

2-Işık haslıkları düşüktür. Ancak boyama sonrasında metal tuzları ile yapılan işlemlerle ışık haslığını arttırmak mümkündür. Haslık arttırmada kullanılan metal tuzları bu boyamalar için fiksatör olarak piyasada bilinmektedir.

3-Bu boyarmaddelerin bir bölümü kanserojen etkiye sahiptir.

Reaktif boyarmaddeler suda kolay bir şekilde çözünebilen boyarmaddelerdir. Selüloz esaslı liflerden başka az olmasına rağmen yün, polyamid, ipek, liflerin boyanmasında da kullanılabilmektedir.

DİREKT BOYARMADDELERİN AVANTAJLARI

1-Ucuzdur.

2-Suda kolay çözünür.

3-Boyanma işlemi çok basittir.

4-Boyama sırasında yüksek pH değerlerine gerek yoktur.

5-Geniş renk yelpazesi vardır.

6-Koyu renkleri mevcuttur.

Reaktion boyar madde:

Pamuk, viskoz, modal, poliamid, polyester liflerinden ve karışımlarından oluşan tekstil materyalleri

Küp boyar madde:

Sentetik lifler, pamuk, yün, keten, ipek, viskoz, Modal liflerinden ve karışımlarından oluşan tekstil materyalleri.

Kükürtlü boyar madde:

Pamuk, viskoz, modal, keten liflerinden ve karışımlarından oluşan tekstil materyalleri.

İnkişaf boyar madde:

Pamuklu, viskoz, Modal, keten, poliamid liflerinden ve karışımlarından oluşan tekstil materyalleri.

Asit boyar madde:

Sentetik lifler , yün, ipek, liflerinden ve karışımlarından oluşan tekstil materyalleri.

Metal kompleks boyar madde:

Yün, poliamid, akrilik liflerinden ve karışımlarından oluşan tekstil materyalleri.

Dispersiyon boyar madde:

Sentetik lifler, asetat liflerinden ve karışımlarından oluşan tekstil materyalleri.

Bazik boyar madde:

Pamuklu, viskoz, modal, poliakril liflerinden oluşan tekstil materyalleri.

Pigment boyar madde:

Sentetik lifler, özellikle poliamid, polyester, pamuk liflerinden ve karışımlarından oluşan tekstil materyalleri.

Optik Beyazlatıcılar:

Optik beyazlatıcılar, liflere nüfuz eden ve floresan etkisi olan (kendinden parlayan, fosforlu) renksiz, organik maddelerdir. Değişik bir ışık kırılmasına neden olurlar. Oksidasyon maddeleri gibi birer beyazlatıcı maddesi olarak değil, bir boyar madde gibi etki ederler.

 

Salı, 03 Mayıs 2016 10:32

Boya Makineleri

DİK TERS ÇEVİRME MAKİNASI

 

 

025boya

 

 

 

 

YAŞ AÇMA MAKİNASI

 

 

026boya

 

 

 

TÜP KESME MAKİNASI

 

 

027boya

 

 

 

TOP KUMAŞ AÇMA MAKİNESİ

 

 

 

028boya 

 

RAMÖZ

 

 

 

029boya 

 

 

KUMAŞ BOYAMA MAKİNESİ

 

 

 

030boya 

 

 

 

 

 

 

HAVA JET KUMAŞ BOYAMA MAKİNESİ

 

 

 

031boya

 

 

 

BOBİN BOYAMA MAKİNESİ

 

 

032boya 

 

 

ELYAF BOYAMA MAKİNESİ

 

033boya 

 

 

 

SERBEST KURUTMA MAKİNESİ

 

 

034boya 

 

 

TUMBLER KURUTMA MAKİNESİ

 

 

035boya

 

 

 

BALON SIKMA MAKİNESİ

 

 

036boya

  

 

 

SANTRUFÜJ KUMAŞ SIKMA MAKİNESİ

 

 

037boya

 

 

 

 

 

 

 

 

Salı, 03 Mayıs 2016 09:59

Kesikli Makineler

 

1. Jigger

2. Haspel

3. Jet boyama

4. HT boyama

5. Tamburlu boyama makineleridir.

 

Bu makinelerin yapısal farklılıkları aşağıdaki gibidir:

a) İşlem görecek tekstil ürünü hareketli, banyo sabit (örneğin Haspel, jigger, tamburlu boyama makineleri)

b) Boyanacak ürün sabit, boya banyosu hareketli (örneğin HT iplik boyama, atmosferik iplik boyama makineleri)

c) Hem boyanacak ürün, hem de boya banyosu hareketli (örneğin düzeli Jet boyama, owerflow makineleri)

 

Jigger Makinesi

 

 

017boya

 

 

Jigger makinesi, bir terbiye banyosundan ve iki tane de sarma tamburundan oluşmaktadır.

Dok‟a sarılmış kumaş frenlenen dok‟tan banyo içine ve sonra banyo içersinde iki silindir yardımıyla gergin bir şekilde sargı tamburuna (dok‟larına) iletilir.

Kumaşın banyo içinden bir kez geçmesine ‘’pasaj (passage)’’ denir.

Birkaç pasajdan sonra banyo içinde çözelti çektirilmiş olur.

Bu durumda boyarmadde kumaşa eşit şekilde dağılmış ve fikse olmuştur.

Jigger makinesinin büyüklüğüne göre uzunluğu birkaç bin metre‟yi bulan kumaş partileri boyanabilir.

Kapalı basınçlı sistemlerde 100 santigrat derecenin üstündeki sıcaklıklara ulaşmak mümkündür.

 

Haspel Makinesi

 

 

018boya

 

 

Haspel makinesi bir tekneden oluşur ve bu tekne boya banyosunu içerir, üst kısmına kumaşın taşınması için bir çıkrık monte edilmiştir. Kumaş başından ve sonundan birbirine dikilir ve çıkrık yardımıyla açık-en veya halat halinde uzun süre boya banyosu içerisinden geçirilir. Çıkrığın büyüklüğüne göre birkaç kumaş yan yana boyanabilir. Haspel, özellikle örgü ve tufting ürünlerin ve aynı zamanda jigger makinesinde açık-en halinde gergin bir durumda boya banyosundan geçirilirken hasar görme riski yüksek olan pamuklu kumaşların boyanmasında çok kullanılır. Yüksek sıcaklık (HT) haspellerinde 130 santigrat derece sıcaklıkta çalışmak mümkündür. Bu işlemde haspel buhar tankı olarak tasarlanmıştır.

 

Jet Boyama Makinesi

 

 

019boya

 

 

Jet boyama makinesinde kumaş ve boya banyosu birlikte bir uzun kanal içinde dolaşır. Bu kanalın dar bir bölümü vardır ve bu bölümde, pompalanan boya çözeltisi bir enjektör tarafından kumaşın ve boya banyosunun hareket yönüne doğru püskürtülür, aynı zamanda kumaşı birlikte sürükler. Bu yapısından dolayı makineye jet makinesi denmiştir. Jet makinesinin bir değişik tasarımı da overflow boyama makinesidir. Bu makinede tekstil ürününün hareketi bir çıkrık ve banyo ile taşır. Bu işlem kumaşın daha az hasar görmesini sağlar.

 

HT-Levent Boyama Makinesi

 

 

020boya

 

 

HT levent boyama makinesinde levende sarılmış olan kumaş hareketsizdir. Boyarmadde çözeltisi bu levendin içinden dışına ve dışından içine doğru pompalanır. HT levent boyama makinesinde tekstil ürününün boyanabilmesi için kumaşa ön fikse işlemi uygulanmış olmalıdır ki boyama esnasında kumaşta buruşma ve çekme olmasın.

 

Tamburlu Boyama Makinesi

 

 

021boya

 

 

Prensip olarak bu makine evde kullanılan çamaşır makineleri ile aynıdır, tek farklı yönü ise perfore edilmiş (delikli) tambur birkaç bölmeye bölünmüş olmasıdır. Tamburlu boyama makinesinde özellikle yarı mamul veya bazı hazır ürünler (kazak, yelek, hırka) işleme tabi tutulur.

 

Bobin Boyama Makinesi

 

 

022boya

 

 

Bobin boyama makineleri kapalı ortamda, yüksek basınç altında ve yüksek sıcaklıkta (135-140°C‟de) boyama işlemini gerçekleştirir. Dikey ve yatay gövdeli bobin boyama makineleri olmak üzere iki tipte bulunurlar.

Bobin formunda hazırlanan iplikler perfore (delikli) boyama masuralarına sarılır. Bir partinin tüm bobinleri aynı sarım yoğunluğuna sahip olmalıdır. Bobin ağırlığı 1080 gram ve 1600 gram arasında değişmekte, bobin çapı ise 22 cm‟yi geçmemektedir. Bobinler portmateryal üzerindeki mızraklara eşit ve düzgün bir şekilde yerleştirilir. Portmateryaller boya banyosunun içten dışa ve dıştan içe geçmesine olanak verecek şekilde tasarlanmış olan içi boş iğlerden oluşmaktadır. Daha sonra portmateryal dikey gövdeli bobin boyama makinesine yerleştirilecek ise bir vinç yardımıyla, yatay gövdeli bobin boyama makinesine yerleştirilecek ise tekerlekli sistemler kullanılarak boyama kazanlarına yerleştirilir.

 

Çile Boyama Makinesi

 

 

023boya

 

 

Çileler iplik bölümünde, iplik çeşidine göre 500-800 gram arasında hazırlanır. Hazırlanan çileler metal çubuklara düzgün bir şekilde yerleştirilir. Fantazi iplikler ve aktarmada sorun çıkarabilecek ince iplikler metal çubuklara yerleştirilmeden önce her bir çilenin üzerine çorap adı verilen polyesterden üretilmiş bir kumaş sarılır. Daha sonra çileler taşıyıcılar yardımıyla boyama kazanı içerisine yerleştirilir. Boyama programına geçilmeden önce boyama kazanı içerisine yerleştirilen iplikler high-bulk özelliğe sahip ise 98°C‟de 5 min. şişirme programı uygulanarak ipliklerin boyamadan önce çekmesi sağlanır. Aksi taktirde yani çekme yapılmadan boyama işlemine geçilir ise iplikler üzerinde çubuk izleri oluşur, ortam birden yüksek sıcaklıklara çıkar, bu durum hem ürünün çekmesine hem de boyama işlemi aynı anda gerçekleştiği için abrajlı boyamaya sebep olur. Seçilen programa göre, boyama sıcaklığına ulaşıldığında boyarmadde ve kimyasal maddeler ilave tankından banyoya gönderilir ve boyama işlemine başlanır.

 

 

Pazartesi, 02 Mayıs 2016 22:38

Örme Mamüllerin Ön Terbiyesi

 

TÜP KESME

 

Elyaf, iplik, dokuma veya örgü yüzeylerin görünüm ve kullanım özelliklerini değiştirmek, geliştirmek için yapılan işlemlerin hepsine birden terbiye denir.

Terbiye işlemleri kimya teknolojisi ile yakından ilgilidir.

 

 

012boya

 

 

Uygulama bakımından terbiye işlemleri;

>> Kimyasal ya da yaş terbiye,

>> Mekanik ya da kuru terbiye

olmak üzere ikiye ayrılır.

Her ne kadar dokuma yüzeylerle örgü yüzeylerin ön terbiye işlemleri aynı makine ve prosedürlerde yapılsa da yapısal farklılıklarından dolayı örgü yüzeylerin ön terbiye işlemlerinde tüp kesme ve ters çevirme makineleri kullanılmaktadır.

Bu işlemlerin sadece örgü yüzeylerde kullanılmasının tek nedeni, yuvarlak örme makinelerinde üretilen kumaşların tüp hâlde olmasıdır. Kumaş, türüne ve yapısına göre tüp hâlde ya da açık en hâlde terbiye işlemlerinden geçirilmektedir.

Havlu ve kadife gibi örgü yüzeyler başta olmak üzere tüp, kesmeden geçirilerek açık en kumaş formuna getirilmektedir.

 

Tüp Kesme Makinesi

Tüp şeklindeki pamuk, sentetik ve karışım elyaftan yapılmış kuru veya yaş kumaşların may kontrol çizgisi boyunca otomatik olarak istenilen hızda tüp kesme aparatı ile kesilerek açık en hâline dönüştürülmesi için düzenlenmiş makinelerdir.

Sisteme ilave edilen diğer makinelerle yapılan işlemler çeşitlendirilir (yaş açma, santrifüj kumaş sıkma gibi).

Örme makinesinden çıkan kumaşın hortum (tüp) olarak sarılması ve beklemesi hâlinde kumaşın kenarında oluşan kırık izleri daha sonraki terbiye işlemlerinde problemler çıkarmaktadır. Bu izler ayrıca fire oranına neden olur.

Tüp kesme ya da tüp açma olarak nitelendirilen bu işlemin esası hortum şeklindeki örme kumaşı açık en formuna sokmaktır. Terbiye işlemleri yapılacak kumaşın özelliklerine, türüne, cinsine ve göreceği terbiye işlemlerine göre örme kumaş tüp kesme dairesine alınır. Üretilen her tüp kumaş kesilecek diye bir ibare yoktur.

Tüp kesme işleminin yapıldığı durumlar:

>>Havlu ve kadife kumaş üretimde ham durumdayken yapılır. Yaş işlemlere alınmadan önce kadife olarak üretilecek kumaşa ham makaslama yapılması gerektiğinden tüp açma yapılmaktadır.

>> Müşteri isteği doğrultusunda tüp kesme yapılır. Giyim üretimi yapan müşteri, pastalını açık en olarak planlamış ise istek doğrultusunda açık en yapılmaktadır.

>> Örme kumaşın iç kısmına rotasyon ya da film-druck vb. baskı yapılacaksa tüp kesme yapılmaktadır.

>>İşletmede bulunan terbiye makinelerinin durumuna ve kumaşın özelliğine göre tüp kesme yapılmaktadır. Örneğin ribana kumaşın ön yüzüne şardonlama yapılacaksa ve işletmede tek silindirli şardon makinesi mevcutsa kesinlikle tüp kesme yapılması gerekmektedir.

Sac ve çelikten yapılan tüp kesme makinelerinin ebatları firmalara göre farklılık göstermiş olsa da çalışma hızları 0-80 m/dk.dır ve 40-130 cm eninde tüp kumaşların kesilmesinde kullanılır.

 

Tüp Kesme Makinesinin Kısımları

Tüp kesme makinesi temel olarak iki kısımdan oluşur.

 

Kesici Döner Bıçak makinenin ana gövdesine bağlı olan çelikten yapılmış dairesel bıçaktır. Döner bıçak dairesel olup makinenin diğer yan kısımları olan çekici silindir ve açıcı silindirlerin dönüş hızları ile aynıdır. Yani bıçak hızı artırıldığında kumaş çekici silindirde hızlanmaktadır. Bıçağın hareketi ve tur sayısının artırımı makine de çalışan personelin kontrolü altındadır. Kontrol, hemen makine yanında olan otomobilin gaz pedalına benzer bir pedal ile gerçekleştirilmektedir.

 

May Çizgisi Fotoselleri

Örme kumaş boyunca görülen her bir iğnenin meydana getirdiği yollara may çubuğu denir ve örmeciler genellikle kumaşın cinsine göre bir veya iki iğne atlama yaparak may çizgisi meydana getirir. İşte bu oluşan çizgiden düzgün ve seri bir biçimde kesim yapılabilmesi için tüp kesme makinesinde bir çift fotosel bulunmaktadır. Bu fotosellerle kesim esnasında kumaşın may çizgisinden düzgün bir biçimde kesilmesini sağlar.

Bunlardan başka olarak;

>> Saç ve metal kullanarak meydana getirilmiş bir gövde,

>> Üzeri kauçuk ya da benzeri bir malzeme kaplı silindirden oluşan, kesilmiş kumaşın çekilmesini sağlayan bir adet çekici silindir,

>> Kesilmiş kumaşın kenarlarının katlanmasını önleyerek düzgün bir biçimde istiflenmesini sağlayan üzerinde iki adet sağa ve sola yaslanmış helezonik yay bulunan açma silindiri,

>> Bir araba üstüne düzgün bir dağılım yaparak istiflenmesini sağlayan sallama aparatı,

>> Makineye hareket veren başlama ve durdurma aparatından meydana gelmektedir.

 

Tüp Kesme Çeşitleri

Tüp kesme, may çizgisinden ve iğne boşluğundan olmak üzere iki çeşittir.

 

May ÇizgisindenKesim

Örme kumaşlarda ilmeklerin üst üste sıralanmasıyla oluşan kumaşın boyuna yönündeki çubuklara ilmek çubuğu veya piyasa tabiriyle may çubuğu adı verilir.

Örme işlemi sırasında kumaşta, cinsine göre 1 veya 2 iğne çıkarılarak may çizgisi oluşturulur. Kumaş otomatik olarak bu çizgiden kesilir. Kesici maydan çıktığı zaman (sağa ve sola 3 cm) makine otomatik olarak durur.

 

İğne Boşluğundan Kesim

Örme işlemi sırasında istenmeyen bir şekilde kumaşta farklı may sıklığına sahip bölgeler meydana gelebilir. Hatalı örme sonucunda kaçıklar oluşabilir veya may çizgisi unutulabilir. Operatörün dikkati ve may çizgisi fotoseli ile iğne boşluğundan yapılan kesim işlemidir. Bu işleme ayrıca kör kesim denir.

May çizgisi bırakılmayan kesimler oldukça zordur ve çok dikkat ister. Kesim işlemi yavaş ve bir may çubuğundan kesilecek şekilde yapılmalıdır. Aksi hâlde tüp kumaşta may dönmesi olarak nitelendirilen hata meydana gelecektir. May dönmesi hazır giyim ürünlerinin kullanımı esnasında meydana gelir. Giyilen ürünün yıkamadan sonra yakasının, kolunun ya da beden bölümünün bir kısmının sağa sola kayması hatasıdır.

 

TERS ÇEVİRME

 

 

014boya

 

 

Ters çevirme makineleri; pamuk, sentetik ve karışım elyaftan üretilmiş tüp hâlindeki kumaşların boyama ve şardon öncesi ters çevrilerek daha sonraki işlemlere hazırlanması için tasarlanmış makinelerdir.

Boyama işlemi sırasında hava birikmesiyle oluşan balon üzerindeki hava kolları kumaşta iz yapabilir. Halat şeklindeki boyamalarda da kırışıklar ve izler olabilir. Kumaş yüzeyinin deforme olmasını ve tüylenmeyi önlemek, kaliteli üretim gerçekleştirmek için tüp kumaşlar ters çevrilir.

 

Ters Çevirme Makineleri

Her ne kadar çalışma sistemi, etkisi ve verimi birbirlerine çok yakın olsa da makinelerin şekli ve uygulaması farklılık gösterir. Bu makineler, yatay ve dikey ters çevirme makineleri olmak üzere iki çeşittir.

 

 

015boya

 

 

Yatay ters çevirme makinesi yatay olarak dizayn edilmiştir. Tüp hâlindeki kumaşların ters çevrilerek arabaya aktarılması için tasarlanmış, kullanımı kolay ve performansı yüksek makinelerdir. Yatay kumaş yükleme borusuna sahip olduğu için çok yer kaplar. Kumaş yükleme hızı ayarlanabilir.

Teknik özellikleri şunlardır:

>> Kapasite: 8-10 ton/gün

>>Toplam elektrik gücü: 5-8.5 kw

Dik ters çevirme makinesi ise dik olarak dizayn edilmiştir. Bu özelliğinden dolayı çeşitli avantajları vardır. Kumaş yükleme pratiktir ve hızı ayarlanabilir. Yükleme işlemi için ayrı start-stop butonu bulur. Kumaş en açma sistemine sahiptir. Pastal işlemi esnasında kumaşta makara izi oluşmaz. Yüksek kapasitelidir ve az yer kaplar. Makinede bulunan fan sayesinde işlem sırasında sürtünme azalır ve kolay istiflenir. Üst noktaya kolay erişmeyi sağlayan pratik platforma sahiptir.

Her iki sisteme opsiyonel ilaveler yapılabilir (Top kumaş açma aparatı, yatay yükleme borusu gibi).

Teknik özellikleri şunlardır:

>> Çalışma hızı: 80 m/dk.

>>Kapasite: 10-15 ton/gün

>>Toplam elektrik gücü: 4 kw

 

 

016boya

 

 

Ters Çevirmenin Yapılışı

 

Yatay ters çevirme makinesinde kumaşın ters düz olma işlemi iki operasyonla gerçekleşir. Birincisi, kumaş üzerine el değdirilmeden hava basıncı ve tamamen klepe sistemi ile yapılır. İkincisi, boru içerisine ters düz verilerek çıkışta iki adet kauçuk silindir ile dışarı alınır.

Dikey ters çevirme makinesinde ise yükleme ve ters çevirme olarak iki farklı işlem uygulanır. Kumaş konveyör bant yardımıyla gerilme olmaksızın dikey olarak duran, paslanmaz tüp üzerine yüklenir. Bu işlem yapılırken kumaşın daha rahat bir şekilde akması için borunun içinden ve dışından düşük debili hava ile kumaşın açılması sağlanır. Kumaş ters çevrildikten sonra açıcı makaralar yardımıyla PVC bant üzerine taşınır ve pastal yapılarak arabanın içine düzgünce istiflenir.

Ters çevirmeden sonra makineden çıkan kumaş balon sıkmaya girerek düzgün boyanması için makinenin gözlerine dikkatlice yerleştirilir. Boyanan kumaş, tüp kesme makinesinde tersinden may çizgisinden kesilir. Kumaş, nem alma işleminden sonra düz yüzünden ram-sanfor ve paket işlemlerine geldiğinde işlem tamamlanır.

 

 

 

Pazartesi, 02 Mayıs 2016 19:42

Kurutma

Tekstil mamulleri, yaş terbiye işlemleri veya yıkamalar sonrasında kurutma işlemine alınır. Kurutmayı yaş terbiye işlemleri ve yıkamalar sonrasında mamulün üzerinde bulunan suyun uzaklaştırılması olarak tanımlayabiliriz.

Bu işlem iki amaç için yapılır;

 

>> Alınan flottenin aza indirilmesi

>> Isıl işlem ile alınan flottenin mamul içinde fikse edilerek işlemin tamamlanması

 

 

Kurutma Çeşitleri

 

 

Tekstil mamulü tarafından tutulan suyun ısı yardımıyla uzaklaştırılması pahalı bir işlemdir. Bu nedenle suyun mümkün olan kısmı mekanik yolla uzaklaştırılmalıdır. Böylece pahalı bir adım olan kurutma daha ekonomik olarak yapılabilmektedir. Tekstil materyali üzerindeki suyun hangi durumlarda bulunduğunun bilinmesi en verimli kurutma yönteminin uygulanması açısından oldukça önemlidir. Su, tekstil mamulü üzerinde şu şekillerde bulunur:

 

>> Damlayan su: Liflerle bağ yapmayan ve kendi ağırlığı ile aşağıya doğru akan sudur. Tamamı mekanik yollarla kolaylıkla uzaklaştırılır.

 

>> Yüzey suyu: İpliklerin yüzeyine adhezyon kuvvetleriyle bağlanan sudur. Mekanik yollarla uzaklaştırılabilir.

 

>> Kapilar suyu: İplikleri oluşturan liflerin yüzeyine adhezyon kuvvetleriyle bağlanan sudur. Ancak bir kısmı mekanik yollarla uzaklaştırılabilir.

 

>> Şişme suyu: Lif moleküllerine dipol kuvvetleriyle bağlanan sudur. Lif kesitinin Şişmesine yol açar. Ancak ısı enerjisi kullanılarak uygulanan kurutma yöntemleri yardımıyla uzaklaştırılabilir.

 

>> Higroskopik nem, kristal suyu: Normal şartlarda kuru bir tekstil mamulünde bulunması gereken sudur. İyi yapılmış bir kurutma sonunda bu suyun liflerde kalması gerekir. Aksi takdirde mamulün tutumu bozulur. Bir kere uzaklaştırıldığında aynı miktarda tekrar alınması olanaksızdır.

 

 

Ön Kurutma

 

 

Mamuldeki mekanik yollarla uzaklaştırılabilecek olan suyun daha az enerji harcanarak uzaklaştırılması işlemine ön kurutma denir. Kurutma işleminden tasarruf edebilmek için;

 

>> Mamule daha az flotte aldırarak çalışmak,

 

>> Daha etkili bir ön kurutma yöntemi uygulamak gerekir.

 

 

Ön kurutma üç şekilde yapılmaktadır:

 

1-Sıkma

 

2-Santrifüjleme

 

3-Emme ile uzaklaştırma

 

 

Sıkma,

 

yaş tekstil mamulünün belirli bir basınç altında kendi ekseni etrafında belirli bir hızla dönen merdaneler arasından geçirilmesiyle yapılır. Günümüzde en çok uygulanan ön kurutma yöntemidir. Sıkma merdanelerindeki en önemli konu sıkma verimliliğidir.

 

 

 

07boya 

 

 

Sıkma sonucu kumaş üzerinde kalan suyun miktarını belirleyen faktörler:

 

>> Kumaşa uygulanan basınç:

 

Merdanelerin uç kısımlarına uygulanan toplam yükün merdane uzunluğuna bölünmesi ile ifade edilir (kg/cm). Basıncın artışı mamul üzerinde kalan suyun azalmasını sağlar.

 

>> Merdane yüzeyinin sertliği:

 

Dokuma kumaşlar için genellikle sert merdane tercih edilir. Böylece basınç sonucu kumaş daha az deformasyona uğrar. Daha yüksek basınç uygulanabilir. Dolayısıyla mamul üzerinde daha az su kalır.

 

>> Mamuldeki suyun ısısı:

 

Mamul üzerine alınan su miktarı sıcaklığın artması ile azalır.

 

>> Kumaş geçiş hızı:

 

Merdaneler arasından geçiş hızı, suyun uzaklaştırılma değerleri üzerinde oldukça az rol oynamaktadır.

 

>> Merdane çapı:

 

Bu faktör de suyun uzaklaştırılmasında çok az etkilidir. Küçük çaplı merdaneler daha az temas alanına sahip olduğundan daha yüksek basınç oluşturur.

Sıkma merdanelerinin en bilineni, fulard merdaneleridir. Genellikle açık en çalışan ön terbiye ve yıkama makinelerinde kamaralar arasında sıkma merdaneleri mevcuttur. Amaç, flottenin diğer tekneye taşımasını önlemektir.

Su kalandırı olarak adlandırılan sıkma makineleri, iki veya daha fazla sıkma silindirinden oluşur. Kumaş, enine açık ve gergin durumda geçtiğinden kırışıklık tehlikesi yoktur ve düzgün bir sıkma etkisi elde edilir.

Normal su kalandırlarında merdanelerden biri paslanmaz çelikten yapılırken diğeri; üzeri pamuk, jüt veya sentetik bir maddeyle kaplı demirden yapılmaktadır. Yani ikinci merdane, belirli bir esnekliğe sahiptir. Elastik merdanenin çapı, çelik merdanenin iki katı kadardır. Yünlülerde ise her iki merdanenin de üzeri lastik kaplı olmalıdır.

Halat sıkma merdaneleri, kırışıklık tehlikesi olmayan mamullerin sıkılmasında kullanılır. Sıkma etkisi mamulün her yerinde eşit değildir. Su kalandırlarına oranla sıkma basıncı daha düşüktür.

 

 

05boya

 

 

Balon sıkma, yuvarlak örgü mamullerin ön kurutması için geliştirilmiş makinelerdir. Tüp hâlindeki kumaşların üzerindeki suyu en aza indirmek amacıyla kullanılır.

 

Açık en çalışan sıkma makinelerinin kullanılamama nedenleri;

 

>> Örgü mamuller germeye karşı hassastır.

 

>> Enine açık kurutmalarda kenar marullaşması söz konusudur.

 

>> Açık en sıkmalarda kenar ezilmesi sonucu kırık izi kalma tehlikesi vardır.

 

Balon sıkmanın amacı,

 

>> Kumaş üzerindeki fazla suyu uzaklaştırmaktır.

 

>> Tüp formundaki halat hâlde işlem gören kumaşı açmaktır.

 

>> Kumaşa hava vererek şişirip kat izlerini ortadan kaldırmaktır.

 

 

Santrifüjleme,

 

 

yaş tekstil mamulündeki yüzey suyu ve kapilar suyunun merkezkaç kuvvetler yardımıyla uzaklaştırılmasıdır. Sıkma yönteminden daha etkili bir kurutma sağlanır. Tekstil işletmelerinde kullanılan santrifüjlerin hızı, genellikle 500–1500 devir/dakika arasındadır. Suyu uzaklaştırma kapasitesi devir sayısıyla orantılı olarak değişir. Mamul üzerindeki su miktarını % 30- % 60 kadar düşürebilir.Santrifüjlemenin avantajı; elyaf, iplik, kumaş, hazır giyim gibi her türlü tekstil mamulüne uygulanabilmesidir. Dezavantajı ise kesikli çalışma, kumaş halat hâlinde istiflendiğinden kırışıklık tehlikesi yaratmasıdır.

 

 

 

 

 06boya

 

Yaş tekstil mamulünün delikli bir sepet içerisine yerleştirilmesi ve belli bir hızda döndürülerek merkezkaç kuvvetler yardımıyla üzerindeki fazla suyun uzaklaştırılması esasına dayanır.

Delikli sepetler, paslanmaz çelikten yapılmıştır. Mamulün makineye düzgün yerleştirilmesi doldurma düzeneği ile sağlanır. Bu düzenek, halat hâlindeki kumaşın sabit bir hızla sabit ve düşük bir devirde döndürülen sepete yerleştirilmesini sağlar. Düzgün yerleştirme hızla dönen makinede tehlikeli titreşime neden olmama açısından önemlidir.

 

 

08boya

 

Örme kumaşlarda santrifüj sonunda yaş açma işlemi yapılmalıdır. Bu işlem, sadece mamulü açarak düzeltmek, pastal oluşturmak amacıyla yapılmaz. Aynı zamanda enine açma ve boydan avanslı çalışarak ilmek deformasyonunu gidermeyi de amaçlar.

Bobin santrifüj makinelerinde bobinler tabla üzerindeki öne arkaya hareketli çubuklara yerleştirilir. Tabla dolunca santrifüj makinesine oturtulur. Merkezkaç kuvvetin etkisiyle makine cidarlarına doğru yapışan bobinler ön kurutma sonucu yuvarlak hâlde kalmayıp oval hâlde çıkar.

 

 

Emme ile uzaklaştırma,

 

 

mamul üzerindeki suyun vakumla emilerek uzaklaştırılması ile gerçekleştirilen kurutma yöntemidir. Kırışıklık oluşma tehlikesi fazla olan ve basınçla sıkmaya karşı hassas olan mamullerde kullanılır.

Enine açık durumda makineden geçen tekstil mamulünün içerisinden vakumla havanın emilmesi ve emilen havanın mamul üzerindeki fazla suyu da berberinde götürmesi esasına dayanır. Emme ile uzaklaştırma, en etkili ön kurutma yöntemi olmasına karşın vakum pompaları nedeniyle enerji sarfiyatı en çok olan makinedir.

 

 

Isıyla Kurutma

 

 

Mamul üzerindeki suyun ısı yardımıyla uzaklaştırılmasına kurutma veya esas kurutma denir. Kurutma işlemin en pahalı adımıdır. Yüksek temperatür gerektirir. Bu sırada ısı transferi meydana gelir. Isı transferi fiziksel olarak dört şekilde meydana gelebilir. Bu nedenle kurutma, dört prensibe göre uygulanabilmektedir.

 

>> Konveksiyon kurutma

 

>> Kontakt kurutma

 

>> IR (kızıl ötesi ışınlarla) kurutma

 

>> Yüksek frekansla (mikrodalgalarla) kurutma

 

Konveksiyon Kurutma

 

Konveksiyon kurutma, sıcak kurutma gazının nemli tekstil mamullerine teması ile uygulanan bir kurutma yöntemidir.

 

>>Bu kurutma sırasında iki taraflı bir ısı ve kütle transferi meydana gelmektedir.

 

>> Sıcak kurutma gazından nemli tekstil mamulüne doğru ısı transferi gerçekleşmektedir.

 

>> Nemli tekstil mamulünden kurutma gazına doğru da su buharı transferi gerçekleşmektedir.

 

Isı ve su buharı değişimlerinin gerçekleşebilmesi için liflerin yüzeyindeki ince hava sınır tabakasının aşılması söz konusudur. Dolayısıyla bu sınır, tabaka ne kadar ince olursa bu değişim hızı, dolayısıyla kurutma hızı o kadar artar. Sıcak hava, kumaşa paralel olarak püskürtüldüğünde kumaşı yalayıp geçeceğinden sınır tabaka en kalın olmaktadır. Sıcak hava kumaşa alttan ve üstten dik olarak püskürtüldüğünde sınır tabaka kalınlığı azalmakta, sıcak hava kumaşın içerisinden geçirildiğinde ise en ince olmaktadır. Dolayısıyla bunların içinde en seri kurutma, sıcak havanın kumaşın içerisinden geçirildiği kurutucularda sağlanmaktadır.

 

 

Ramözler (Gergefli kurutma makineleri)

 

 

En pahalı kurutma makineleri olmalarına rağmen, kumaşın en ve boy ayarı sağlanabildiği için esas kurutmalarda en çok tercih edilen kurutma makinesi ramözlerdir. Ramözlerde kumaşın makine içerisinde hareketi, ramözün iki tarafındaki büyük baklalardan oluşan sonsuz zincirler yardımıyla sağlanmaktadır. Zincirin baklaları üzerinde iğneler veya mandallar bulunmaktadır. Kumaş, iki yanından bu iğnelere takılarak veya mandallar tarafından tutularak zincirle birlikte hareket etmektedir. Zincirler arasındaki aralığı, makinenin girişinden ilk kurutma bölmesine kadar olan kısımda fazlalaştırarak kumaşın enini açmak mümkündür.

 

 

 

 09boya

 

 

Bu aralığı gittikçe azaltarak kumaşın serbest şekilde geçerken enden çektirilmesi sağlanmaktadır. İğneli taşıyıcılı ramözlerde kumaşın boy ayarı da yapılabilmektedir. Eğer makineye kumaş, zincir hareket hızından daha yüksek bir hızla sevk edilirse zincirlere bol bir şekilde takılmakta ve kurutucudan geçerken çözgü yönünde çekerek boyu kısalmaktadır. Dolayısıyla böyle bir kumaştan dikilmiş ürünler kullanılırken yıkandıklarında fazla çekmemektedir.

Eğer makineye kumaş, zincir hızından daha düşük bir hızla sevk edilirse zincirlere oldukça gergin bir şekilde takılmakta bu da çözgü yönünde uzamasına neden olmaktadır. Böyle bir kumaştan dikilmiş mamuller kullanım sırasında yıkayınca çok çekecektir.

Ramözlerde sıcak kurutma gazı kumaşa düze denilen delikler veya yarıklardan dik olarak püskürtülmektedir. O nedenle kurutma hızı oldukça yüksektir. Ancak ramözler az kumaş aldıklarından geniş bir alana gereksinim duyulmakta ve yine de yüksek hızlarda çalışılamamaktadır. Bu nedenle özellikle ağır yünlü kumaşların kurutulması için çok katlı ramözler de imal edilmektedir.

Çok katlı ramözlerde genellikle kumaşın girişi ve çıkışı aynı yönde olduğundan, bunları bir işçi rahatlıkla çalıştırabilmektedir. Hâlbuki tek katlı ramözlerin çalıştırılması için normal olarak ramöz girişinde ve çıkışında olmak üzere iki işçi gerekmektedir. Günümüzde girişe yerleştirilen verici yardımıyla kuma çıkışı da girişteki işçi tarafından kontrol altına alınabilmektedir.

Ramözlerin diğer avantajları da;

 

>> Önünde bulunan fulard yardımıyla buruşmazlık ve su iticilik gibi apre maddelerinin empregnasyonundan sonra kurutma ve kondenzasyon işlemlerinin yapılabilmesi,

 

>> Sentetik kumaşların termofiksajının yapılabilmesi,

 

>> Termosol metodunun (boyalı ve basılmış kumaşların ısı ile fiksaj) uygulanabilmesidir.

 

Taşıma bantlı ve hava yastıklı kurutucular

 

Taşıma bantlı kurutucularda kumaş, kurutucunun içerisinden sonsuz delikli bir bant üzerinde taşınarak geçirilmektedir. Kumaşı hareket ettirmek için enine ve boyuna çekmek gerekmediğinden gerilimsiz çalışan bir kurutucu tipidir. Ancak taşıma bandı üzerine serili durumda bulunan kumaş, yine de daha önceden oluşmuş iç gerilimlerinden kurtulma fırsatı bulamamaktadır. Eğer alt ve üst düzeler, tam birbirlerine karşı pozisyonda bulunmayıp kaymış vaziyette bulunurlarsa kumaş taşıma bandı üzerine serili durumda kalmayıp sinüs hareketleri yapacağından, iç gerilimlerinden kurtulması daha iyi olmaktadır. Hele özel düze konstrüksiyonlarıyla kumaşın taşıma bandından kalkarak yukarıda bir yerlere çarpması ve sonra banda geri düşmesi gibi yoğun bir hareketlilik, bir çeşit yoğurma etkisi sağlanabilirse bu kumaştan dikilmiş mamullerin kullanımları sırasında çekmeleri iyice azalmaktadır.Şu anda böyle özel titreşimli taşıma bantlı kurutucular, yuvarlak örgü kumaşların kurutulmasında en fazla kullanılan kurutucu tipini oluşturmaktadır.

Tekstil mamulünün gerilimsiz geçebildiği diğer bir kurutucu da hava yastıklı kurutucudur. Kumaşa düze denilen delik veya yarıklardan dik olarak hava püskürtülmektedir. Hava yastıklı kurutucularda, tekstil mamulünün altında bir hava yastığı oluşmakta ve böylece mamulün hiçbir yere değmeden kurutucudan geçmesi sağlanmaktadır. Alt ve üst hava akımlarının mamulün tipine göre ayarlanmasındaki zorluklara karşılık, mamulün kurutucudan hiçbir yere değmeden geçme avantajı vardır.

 

 

Hot-flue

 

 

Kumaşın hot-flue’lardan geçişi rulolu teknelerdekine benzemektedir. Kurutucunun alt ve üst tarafında birer sıra sevk silindiri vardır ve kumaş bu sevk silindirleri üzerinden yukarıdan aşağıya doğru ve aşağıdan yukarıya doğru hareket ederek kurutucudan geçmektedir. Bu geçiş şekli nedeniyle hot-flue’ların kumaş alma kapasitesi yüksektir. Diğer taraftan ise hot-flue’larda sıcak hava kumaşa paralel olarak püskürtüldüğünden, kurutma hızı çok yavaştır. Hot-flue’larda en ve boy ayarının yapılamaması, hatta kumaşı hareket ettirmek için boyuna germenin söz konusu olması, hot-flue’ların en önemli sakıncalarıdır.

 

 

Kontakt Kurutma

 

 

Kontakt kurutmanın esası, yaş tekstil mamulünün ısıtılmış silindirlere değerek geçirilmesi ve bu sırada suyun buharlaştırılarak uzaklaştırılmasıdır. Kontrakt kurutma için en fazla kullanılan kurutucu tipi “silindirli kurutuculardır. Bunlar, genellikle 570 mm çapında içi boş çelik silindirlerden oluşmaktadır. Silindirler üst üste, yan yana veya eğik pozisyonda yerleştirilebilmektedir. Yaygın olan silindirlerin üst üste yerleştirildiği kurutucular “dik silindirli kurutuculardır.

 

 

IR (Kızıl Ötesi) Işınlarıyla Kurutma

 

Işınlama yoluyla kurutmanın esasını, ısının, elektromanyetik dalgalar hâlinde daha sıcak olan maddeden daha soğuk olan maddeye doğru transferi oluşturmaktadır. Gözün görebileceği dalga boyundan daha uzun olan ışınlara IR yani enfraruj ışınları denir. IR ışınlarının mamul tarafından absorblanması sırasında ısı transferi gerçekleşir. Bu özellik nedeniyle kurutmalarda IR ışınlarından yararlanılmaktadır. IR kurutmada, mamulün absorblama derecesine bağlı olarak verimlik artar. Bu nedenle tekstil mamullerinin açık veya koyu renkte boyanması, elyafın cinsi ve mamulün formu kurutmayı etkiler.

Genellikle şok kurutma gerektiğinde kullanılan ön kurutma şeklidir. Bu nedenle pad-steam ve termosol yöntemlerinde migrasyonun önlenmesi amacıyla kullanılır. Özellikle mamul, hiçbir yere değmeden geçtiği için boyanmış mamullerin şok kurutması için uygun olmaktadır.

 

 

Yüksek Frekanslı Kurutma

 

 

Yüksek frekanslı alternatif akıma bağlı iki kondansatör levhası arasından geçen tekstil mamulü üzerindeki su moleküllerinin dipol oluşturması esasına dayanan bir kurutma yöntemidir. Bu kurutmanın en büyük avantajı; bobin, tops gibi malzemelerde bile içine işlemiş bir kurutmanın sağlanabilmesidir.

 

 

Kurutmada Parti Oluşturma

 

 

Genellikle ramözlerde kurutulacak mamullerden istenen en ve boy ayarlarına göre parti oluşturulur. Örme mamuller ayrı, havlı mamuller ayrı, dokuma kumaşlar ise ayrı partiler hâlinde kurutmaya girer. Çünkü dokuma kumaşlarda en ve boy önemli iken havlu kumaşlarda gramaj önemlidir. Bu nedenle ramöz ayarları farklılık gösterir.

Santrifüj kurutmada ise kurutulacak mamullerden istenilen özellikleri aynı olanlar makine kapasitesine göre parti hâline getirilir.

 

Kurutma Çeşitlerine Uygun Çalışma

 

 

Ön kurutmalarda mamul üzerindeki suyun uzaklaştırılabilecek en fazla miktarını uzaklaştırmak önemlidir. Fakat sıkma merdanelerinde kumaşın deformasyona uğramamasına dikkat edilmelidir. Özellikle halat sıkmalarda bu daha fazla ön plana çıkar. Santrifüjlemede genellikle havlu kumaşların ön kurutmasında önem kazanmıştır. Daha sonra hem havlarını kabartmak ve hacimli bir tutum kazandırmak hem de enden ve boydan çektirerek iç gerilimlerinden kurtarmak için turbang denilen kurutucudan geçirilir. Makine içindeki çırpıcılar nedeniyle kumaş dövülerek geçerken kumaşın havları kabarır. Dokuma kumaşlar için genellikle ön kurutma olarak sıkma tercih edilirken, örme kumaşlarda santrifüj ve balon sıkma kullanılmaktadır. Esas kurutma için en çok tercih edilen konveksiyon kurutmadır. Kontakt kurutma ekonomik olması nedeniyle ön terbiye sonrası kurutmalarında ve baskıdan sonraki kurutmalarda kullanım alanı bulmaktadır.

 

 

Egalizenin Önemi

 

 

 011boya

 

 

Kumaş dokuma sırasında ve daha sonra gördüğü terbiye işlemlerinde germeye ve çekmeye maruz kalmakta düzensiz geçişler sonucu atkı ve may kaymaları oluşabilmektedir. Bu iki şekilde ortaya çıkar:

 

>> Makineden geçirirken bir kenardan diğerine kayma (çarpıklık)

 

>> Mamulün orta kısmında kavislenme şeklinde oluşan atkı kayması

 

Bazen ramözlerdeki ayarsızlıktan bazen de kurutucunun çok hızlı çalıştırılması sonucu oluşabilir. Bu hataları gidermek amacıyla egalize işlemi yani düzgünleştirme yapılır. Bu nedenle egalize genellikle son basamak olarak önem kazanmıştır. Özellikle çizgili ve ekoseli kumaşlardaki düzgünsüzlük daha göze çarpıcı olduğundan bu tip kumaşlarda daha da önemlidir. Egalize yaparken mamulün en, boy ayarı ve istenilen metrekare ağırlığının tutturulmasına da dikkat etmek gerekmektedir. Bu işlem, dokuma kumaşlar için örme kumaşlara kıyasla daha kolay olmaktadır. Çünkü çekme oranı daha azdır ve daha kolay saptanır (mamulün formu nedeniyle).

 

 

Kumaşın Egalize Amacıyla Makineye Takılması

Terbiye işlemleri sonunda en, boy ayarının kontrolünün yapıldığı makineler;

 

>> Dokuma kumaşlar için ramöz,

 

>> Örme kumaşlar için buharlı kalandır, egalize ramözü ve ramözlerdir.

 

Egalize işlemi, ramözün yapısı nedeniyle ramözlerdeki kurutma işlemleri sırasında kolaylıkla uygulanmaktadır. Fakat kurutma işlemini ramözlerde yapmadığımız mamuller de egalize amacıyla ramözlerden geçirilmektedir. Egalize ramözleri daha az kamaradan oluşur. Çünkü amaç kurutma değil, egalizedir. En egalizesi ramözlerdeki taşıma zincirleri birbirlerine yaklaştırılıp uzaklaştırılarak sağlanır. Boy egalizesi ise avanslı besleme (çekmezlik özelliği kazandırma) veya kumaşın zincirden daha yavaş beslenmesiyle (esnetilmesiyle) sağlanır.

 

 

Kuru Olarak Egalize Yapma

 

 

Terbiye işlemleri sonunda kumaşta istenen en veya boy tutturulamamışsa egalize ramözünden geçirilerek istenen değerler kazandırılır.

Kumaş, kurutulmuş olduğu hâlde atkı veya çözgü kayması varsa bu şekildeki mamul piyasaya sürülemeyeceğinden kuru olarak ramözden geçirilir. Ramöz girişinde atkı düzenlemesi yapılır. Kumaş, gergefe girerken bu hatayı giderecek şekilde tutuculara sevk edilir. Gerekli ayarlar tutturulduğunda oluşturulan parti geçirilir. Çizgili kumaşta çizgilerin paralel olması ekoseli kumaşlarda karelerin istenen ebatlarda olması ayarların tuttuğunu gösterir.

Örme kumaşlarda (özellikle havlularda) gramaj daha önemlidir. Bunun için de ramözlerden yararlanılır.

 

 

Fularddan Geçirerek Egalize Yapma

 

 

Egalizenin daha kolay yapılabilmesi için gerekirse ramöz önündeki fulard teknesine su alınarak çalışılabilir. Böylece fulardan geçerken belli oranda flotte aldırılarak nemlendirilen kumaş atkı ayarlayıcılarından geçip paletlere gelir. İstenilen ende ayarlanmış tutucular ile makineye sevk edilirken hesaplanan avans miktarı verilerek çalışma tamamlanır.

 

 

Ramözde Egalize Yapma

 

 

Egalize amacıyla en çok kullanılan makinelerdir. Hem dokuma kumaşlar için hem de örme kumaşlar için uygulama alanı geniştir. En, boy ayarının kolaylıkla yapılabilmesi örme kumaşlarda istenen gramajın tutturulabilmesi örme kumaşlarda may düzgünsüzlüğünün giderilmesi işlemlerinde egalize ramözleri veya ramözlerden yararlanılır.

 

 

Otomasyon Yardımıyla Egalize Yapma

 

 

Kumaşta atkı eğriliği fazla değilse ramöz girişinde atkı ayarları yapılır ve makine otomatiğe bağlanır. Makine girişindeki kumaşın düzgün ortalanmasını sağlayan tahterevalli uygulamasından geçen kumaş, atkı kaymasını algılayan otomatik algılayıcılara gelir. Burada otomatik olarak hatalar belirlenir. Atkı düzelticilerine gelen kumaş, kavisli valsler yardımıyla bombesinden kurtulur. Çelik valsler yardımıyla da çarpıklıklarından kurtulur. Böylece tüm parti, aynı ende ve düzgünleştirilmiş olarak çıkar. Atkı kaymaları düzeltilerek iğnelere gelen kumaş en ayarlaması yapıldıktan sonra kamaralara girmeden buharlamaya tabi tutulur. Böylece nemli kumaş daha kolay egalize olur. Aynı durum boy stabilitesi için de söz konusudur. Özellikle ekoseli mamullerde rolikler aracılığıyla düzeltme yapılır.

Giriş beslemesi, kamaraların ısıtılması (istenen nem oranına göre) ve buna bağlı olarak makinenin hızı ayarlanarak otomatik olarak çalışma yapılabilir. Çıkışta soğutma bölümünden geçen kumaş, nem algılayıcılarından geçerken nem miktarı otomatik olarak kontrol edilir. Buna göre yani kuruma derecesine göre istenirse kamaraların ısıları artırılıp azaltılabilir. Daha sonra genellikle pastal hâlde yığılarak istiflenen kumaşın egalize işlemi tamamlanmış olur.

 

 

Elle Egalize Yapma

 

 

Kumaştaki eğriliği düzeltebilmek amacıyla işçiler tarafından yapılan bir uygulamadır. Partideki kayma fazlaysa kontrol paneli manuel olarak ayarlanır. Atkı kayması işçiler tarafından sürekli kontrol altında tutularak giderilmeye çalışılır. Bombe veya çaprazlık el ile ayarlanmak suretiyle kontrollü olarak düzeltilir.

 

Pazar, 01 Mayıs 2016 16:17

Jakarlı Desenlendirme Örnekleri

 

 

1-Atlamalı Jakar

 

 

 

 

 

 0715corap

 

 

2-Dolu Jakar

 

 

 

 

 

 

 

0713corap 

 

 

 

 

3-File Jakar

 

 

 

 

 

 

 

 

0716corap

 

 

 

 

 

 

4-Torba Jakar

 

 

 

 

 

 

 

0714corap

 

 

 

 

 

 

5-Pike Jakar

 

 

 

 

 

 

 

0717corap 

 

 

 

Pazar, 01 Mayıs 2016 16:06

Jakarlı Desenlendirme Çizimleri

1-Atlamalı Jakar

 

 

 

 

0708corap 

 

 

 

 

2-Dolu Jakar

 

 

 

 

0709corap 

 

 

 

 

3-File Jakar

 

 

 

 

0710corap 

 

 

 

 

4-Torba Jakar

 

 

 

 

 

0711corap 

 

 

 

 

5-Pike Jakar

 

 

 

 

0712corap

 

 

 

 

 

 

Pazar, 01 Mayıs 2016 13:15

Jakarlı Desenlendirme Teknikleri

 

 

 

Renkli motifli kumaşların elde edilmesinde kullanılan bir tekniktir.Kumaşlarda ilmek ve atlama hareketi kullanılarak bir yüzey oluşturulur.Askı hareketi kullanılmaz.Jakarlı desenlendirme teknikleri kendi aralarında 5 ana gruba ayrılır.

 

Bunlar ;

 

1-Atlama Jakar

 

2-Dolu Jakar

 

3-File Jakar

 

4-Pike Jakar

 

5-Torba jakar

 

Teknikleridir. Bu tekniklerde kumaşın ön yüzeyindeki görünüm değişmez,fakat aralarındaki farkı anlamak için kumaşların arka yüzeyine bakmak gerekir ve kumaşların arka yüzey görünümleri kullanılan tekniklere göre farklılıklar gösterir.

 

 

1-Atlama Jakar

 

 

Tek plakalı bir örme tekniğidir.İplikler istenilen jakar desenine göre ilgili iğnelerde örme yaparlar,diğer iğnelerde ise bir işlem yapmayıp boş geçerler.Bu nedenlerden dolayı kumaşın arka yüzüne bakıldığında örmeye katılmayan ipliklerin kumaş yüzeyinde yüzdüğü görülür.

 

 

 

 

 

0703corap

 

 

Örneğin şekilde görüldüğü gibi ‘2A2B’ renk raporundaki bir desende önce ‘A’ rengi ilk iki iğnede örme yapıp diğer iki iğnede örme yapmadan boş geçerler.Bu işlem istenen iğne aralığında devam eder.Daha sonra ‘B’ ipliği ilk iki iğnede çalışma yapmadan sonraki iki iğnede örme yaparak tamamlanmış olur.

 

 

2-Dolu Jakar

 

 

Çift plakalı bir tekniktir. Ön plakadaki iğneler elimizdeki desene göre ilgili iğnelerde, arka plakada ise bütün iğnelerde örme işlemini gerçekleştirirler. Kumaşa arka yüzünden bakıldığında desen kullanılan renk sayısınca üst üste enine çizgiler olduğu görülür.

 

 

 

0704corap

 

 

 

3-Torba Jakar

 

 

Çift plakalı bir tekniktir. İplikler desene göre ön plakada ilgili iğnelerde örme yaparlar. Diğer iğneler karşılık gelen arka plakada örme işlemini yaparlar. Bu teknikte dikkat edilmesi gereken husus aynı ipliğin hem ön hem de arka plakada aynı anda örme yapmaması sağlanmalıdır. Bu teknikle örülmüş kumaşlarda her iki yüzünden aynı anda tutulup çekildiğinde kumaşın arasında boşluk olduğu görülür.

 

 

 

 

 

0706corap

 

 

4-Pike Jakar

 

 

Çift plakalı bir tekniktir. İplikler ön plakada desene göre ilgili iğnelerde örme yaparlar, arka plakada ise desende kullanılan renkler yan yana dizilerek örme işlemini gerçekleştirirler.

 

 

 

 

 

 

0705corap 

 

 

 

5-File Jakar

 

 

Çift plakalı tekniktir. İplikler elimizdeki desene göre ön plakadaki ilgili iğnelerde örme yapar,diğer iğnelerde bir işlem yapmazlar.Arka plakada ise bazı iğneler iptal edilerek desen boyunca herhangi bir işlem yapmadan örmeye dahil olazlar.İplikler arka plakada iptal edilen bu iğneler dışında kalan diğer iğnelerde örme işlemi gerçekleştirilir.

 

 

 

 

 

0707corap

 

 

 

Pazar, 01 Mayıs 2016 09:27

Lastik Desenleri ve Renk Numaraları

1x1 Lastik

 

 

 

 

0699corap 

 

 

2x2 lastik

 

 

 

 

 

0700corap

 

 

 

 

2x1 Lastik

 

 

 

0701corap

 

 

 

Torba Lastik

 

 

 

 

0702corap

 

 

1 ve 2. Setup ipliğinin örüldüğü ve lastik kaytanının örüldüğü kısımdır.İlk sırada 1 2 3 4 nolu renkler sırayla tekrar edilerek tamamına yerleştirilir.2.sıra lastik deseni çizilir.Sonraki sırada lastik yüksekliği kadar ilmek sayısı hesaplanarak çizilir.

 

 

 

 

 

Çarşamba, 27 Nisan 2016 21:54

Örgü Elemanları

İĞNE TÜRLERİ

 

Örme makinelerinde değişik üç tür iğne kullanılmaktadır.Bunlar

 

a.)Kanca uçlu iğne (dilli iğne )

 

b.)Esnek uçlu iğne ( veya gözlü iğne )

 

c.)Sürgülü iğne ( veya bileşik iğne )

İğne tiplerine bağlı olarak örme hareketleri ve makine dizaynları da farklı olmaktadır. Aşağıda üç değişik iğne tipi, iğnelerin çeşitli parça ya da  bölümlerinin isimleriyle birlikte gösterilmektedir.Bir örme iğnesinin en önemli iki bölümü,kancalı ucu ve kuyruk bölümleridir.Kancalı uç ilmek oluşumunu  ve ilmeğin çekilmesini sağlar.Kuyruk bölümü ise iğnenin düşey yönde yapacağı hareket sırasında hareket elemanlarınca itilen bölümdür.İğnenin baş ve kuyruğu arasında kalan bölümüne gövdesi denir.

 

 

 

 

0646corap

 

 

 

 

 

 

0647corap

 

 

 

 

 

 

0648corap

 

 

 

 

 

Aşağıda görülen  iki uçlu iğne tek başına ilmek transferi sağlayan özel bir iğne tipidir.

 

 

 

0660corap 

 

 

İĞNE

 

 

Günümüzde en çok tercih edilen iğne dilli iğnedir.Bugün yeni makinelerde kullanılmak ve bozulanları değiştirmek üzere milyonlarca dilli iğne üretilir.Örgü makinesinin kalbi diye anılan iğne iki bölümden yapılmıştır.İğne üreticisi tarafından bir araya getirilen gövde ve dildir.Son derece kalite çelikten yapılmış iğne gövdesi işlevlerine göre çeşitli bölümlere ayrılır,Aşağıdaki şekilde iğnenin bölümleri

a-) Kanca, b-) Dil bağlantısı, c-) Bağlantı yatakları ,d-) Dil aksı,e-) İğnenin gövdesi, f-) İğnenin ayağı, g-) Kuyruk

Dilin bölümleri ise h-) Dil aksı ,ı-) Dil Kuşağı görülmektedir.

 

 

 

 

0645corap

 

 

 

 

İĞNE YATAĞI

 

 

Örgü makinesinde kullanılan iğne sayısı oldukça fazladır.Bunlar çelikten mamül düz plakanın üzerine dizilirler.İğnelerin,içinde kayıp ilmek oluşturması için iğne yatağına yivler açılmıştır.Aşağıda iğneler yerleştirilmiş iğne yatağı görülmektedir.

Aslında her örgü makinesinde iki iğne yatağı vardır.Yaklaşık 100 derecelik bir açıda dururlar.Her iki taraftaki iğneler örmek üzere alçalırken birbirine çarpmasınlar diye bır plakanın yivleri diğer plakadakilerin arasına gelecek şekildedir.

 

 

 

 

0644corap

 

 

 

 

İNCELİK

 

İncelik,düz örgü makinelerinde iğne yatağında 1 inçh’teki ( 2,54 cm ) iğne sayısı ile belirlenir.Bu incelik iğne yatağı yivleri açılırken tespit edilir.Makine inceliğindeki iğnelerin inceliği yivlerin derinliği ve yivlerin arasındaki mesafe birlikte hesaplanır.İncelik kumaşın yoğunluğunda,görüşünde ve kumaşların kalınlığında en önemli faktördür.

 

PLATİN

 

Bütün modern örgü makinelerinde ilmek fonksiyonuna, ilave örgü elemanları karışır.Bunlara platin denir.Bu platinler iğne yatağı yivlerinde iğnelerle beraber dizilidir.Formları imalatçı firmalara göre değişiklikler arz eden platinler desenlendirmede gerekli iğnelerin seçilmesinde kullanılır.Bunlar arasında ara platin ( iğne ve başka platin arasında kullanılan ) ve seçici platini ( doğrudan seçici ünitede kullanılan ) sayabiliriz.

 

 

 

 

0661corap

 

 

 

İLMEĞİ OLUŞTURAN TEMEL MAKİNE PARÇALARI SEMER

 

 

Genelde örgü sırasında iğne yatağı sabittir.Buna istisna bazı desenlere imkan tanımak için bir plakanın diğerine göre kısıtlı olarak kaymasıdır.

İğneleri yivlerde hareket ettirmek için üzerinde çelikler bulunan bir semer yataklar üzerinde gezerek iğne ayaklarını çeliklerin kavisli kanallarını izlemeye zorlar.Bu sayede iğneler yükselip alçalarak yeni bir ilmek oluşturur.Aşağıdaki şekilde görülmektedir.

 

 

 

 

0662corap

 

 

 

Semer, paletlere sabitlenmiştir. Adım motorlarından alınan hareketle paletler, semeri plaka boyunca taşır. Adım motorları semerin istenilen noktadan (turunu tamamlamaya gerek kalmadan) geri dönüşünü sağlamaktadır. Üzerinde mekik tulumbalarını, çelik plakasını (tablasını), ayar motorlarını, iğne stobunu, fırçaları, may bastırıcılarını bulunduran ve çalışma esnasında mekikleri örgü alanı boyunca taşıyan makine elemanıdır.

 

 

 

0663corap

 

 

 

Elektronik triko makineleri tek ve çift semerli makineler olmak üzere ikiye ayrılır. Semerler, ayrı ayrı çalışabildiği gibi birlikte de çalışabilir. Uzun makinelerde daha fazla üretim yapabilme adına aynı anda iki ayrı parça örebilmek için semerler ayrı ayrı çalıştırılabilir. 

 

 

 

0664corap

 

 

 

 

Semerlerin birbirinden ayrı çalışmasına “tandem” denir. Düz geniş ende parça örmek için kuşak adı verilen demir parça ile semerler birleştirilir. Semerlerin birleştirilmiş şekilde çalışmasına “birleşik kafalı” denir. Böylece tek semer gibi çalışabilir. 


Çift semerli makineler

1+1 = 2 sistemli


2+2 = 4 sistemli


3+3 = 6 sistemli makinelerdir.

 

 

 

 

0665corap

 

 

MEKİK

 

 

İğne inişe geçtiğinde yeni bir ilmeği meydana getirecek iple beslenmelidir,Bu işi semer tarafından iğne yatağı boyunca taşınan mekik görür.Bobinden gelen ipliğin mekikle taşınması aşağıda görülmektedir,Tek bir mekik sıra ile iğnelere yeni örgü sıralarını yaptırır.Basit örgüde iplik kumaşın bir ucundan diğerine örgü sırasındaki bütün ilmekleri oluşturur.

 

 

 

 

0639corap

 

 

Tek bir mekik sıra ile iğnelere yeni örgü sıralarını yaptırır.Basit örgüde iplik kumaşın bir ucundan diğerine örgü sırasındaki bütün ilmekleri oluşturur.

İplik kılavuzlarının (mekiklerin) örme makinesindeki görevi, bobinlerden gelen ipliği uygun şekilde iğnelere vermektir. İpliğin iğnelere son yönlendirdiği nokta mekiklerdir. Mekikler düz ve yuvarlak örme makinelerinde farklı şekillerdedir.

Düz örme makinelerinde mekikler örgü alanında hareketlidir. Semer kafa ile taşınmaktadır. Yuvarlak örme makinelerinde mekikler sabittir. Her sistem için bir mekik kullanılır.Yapılan örgünün niteliğine göre çeşitli yapıdaki mekikler seçilebilir( Normal örgü mekiği,İntersia mekiği,Split mekiği,Vanize mekiği…. )

 

 

NORMAL ÖRGÜ MEKİĞİ

 

 

Genel kullanımlar içindir. Mekikler makine üzerindeki raylar üzerinde hareket ederler. Toplam 4 ray ve bu raylar üzerinde toplam 16 mekik bulunur.( 8 sağ,8 sol; her rayda 2 solda 2 sağda ).Her mekik taşıyıcı semerde bulunan pimler tarafından hareket ettirilir.

 

 

 

0666corap

 

İNTERSİA MEKİĞİ

 

 

İntersiya örgülerdeki zaman kaybının önlemek için tasarlanmıştır. Normal mekiklerde yapılan intesia örgülerde “kick” denen mekik taşıma olayları yüzünden 2-3 kafa geçişi için 1 sıra örgü elde edilirken intersia mekiği kullanıldığında her geçiş için 1 sıra oluşumu sağlanır ki bu da üretimin 2-3 katına çıkması demektir.

 

0667corap

 

VANİZE MEKİĞİ

 

 

 

Bir tek mekikten farklı özellikte iki iplik besleme imkânı sunar. Bu iplikler istendiklerinde önde ve arkada gösterilebilir.

 

 

 

0668corap

 

SPLİT MEKİĞİ

 

 

Ajurlu modellerde oluşan deliklerin oluşmasını engeller.Mekiklerden geçen iplik-cam sistemiyle örme kumaşa dönüşür. Sürekli kumaş oluşumu için oluşan örgünün aşağıdan çekilmesi şarttır. Bu da merdane sistemiyle sağlanır.

 

 

MERDANE

 

 

 

Yeni ilmek oluştururken iğnenin alçalışı sırasında ağzındaki eski ilmeğin kurtulmaması gerekir.Bu çok önemli faktör olmaz ise,iğneler kancalarını boşaltmazlar,eski ilmekler dilin üzerinden atlayamazlar ve yeni ilmek oluşmaz.

 

 

 

0638corap

 

 

İlmeklerin iğnelerden kurtulma eğilimini kısıtlayan çeşitli metodlar vardır.En basit ve en eskisi kumaşı aşağıdan çekerek yerinde tutmaktır.Bu işlem için merdane kullanılır.Hem iğnelerin hareketi sırasında belirli bir gerginlik sağlayabilmek hem de yeni oluşan sırayla uzayan kumaşı aşağıya çakabilmek amacıyla bir gerilim uygulanır.

 

 

 

Salı, 26 Nisan 2016 11:21

Örgü Elemanları ve Örgü Yapısı

 

 

İLMEK

 

Düz ilmek aşağıdaki şekilde görülmektedir.İlmek iğne tarafından önceki ilmeğin içinden örülür.

 

 

 

0613corap 

 

 

Şekil a’ da başı iğne tarafından tutulan ilmek görülmektedir.Komşu ilmeklere bağlanan ipliğin ucu bazı tip makinelerde bastırıcı platin tarafından tutulur.Şekil de olduğu gibi bazı yapılar simetriktir.Makineden çıktığında ilmeğin bölümlerinin teşhisi çok zordur.Kumaşın yönü bile zor görünür.

 

 

DOLU İĞNE VE İLMEK OLUŞUMU 

 

 

0614corap

 

Burada ;

 

a) eski ilmek,

 

b) İğne yükselir,ilmek kapağının üzerinden düşer,

 

c) Mekik geçerek yani ipliği iğne ağzına verir,

 

d)İğne aşağıya inerken eski ilmek iğne kapağını kapar,iğne yakaladığı ipliği eski ilmeğin içine doğru yönlendirir,

 

e) Yeni ilmek,eskisinin içinden geçer,

 

f) yeni ilmek hazırdır.

 

 

ÖN VE ARKA YÜZLER 

 

 

Aşağıdaki şekilde görüldüğü gibi bazı örgüler arka taraftan bakıldığında değişik görünürler.

Her iki tarafta da ön yüz olarak kullanılabileceğinden ayakları görünen ilmeklerin ön yüzde kabul edilmesi adettendir.Arka yüzde ise ilmeklerin kavisli tepeleri görülür.Eğer iğne,ilmeği kumaşın karşısındakine doğru çekiyorsa düz ilmek oluşur.Ters yönde çekiyorsa bu ters ilmek meydana gelir.

 

 

0615corap

 

 

 

0616corap

 

 

 

ÖN VE ARKA YÜZ 

 

 

 

0617corap

 

 

 0618corap

 

 

 

DÜZ ÖRGÜ VE TERS ÖRGÜ 

 

 

 

 

 

00619corap 

 

 

 

Düz ve Ters terimleri yalnızca teknik referanslardır ve örgü kumaşın önü veya arkası anlamına gelmez.

 

 

 

0620corap

 

 

 

YENİ İLMEK ( RİB ) OLUŞUMU 

 

 

 

0621corap

 

 

 

 

0622corap

 

 

 

SÜTUN

 

Aynı iğnenin üst üste örülmesi ile oluşan dikey bir örgü sırasıdır.Sütunların yoğunluğu ( 10 cm.deki ilmek sayısı ) kumaşın özelliklerini,görüntüsünü,işleyişini etkileyen önemli bir faktördür.Bu yoğunluk iğnelerin kalınlığı ile bağlantılı olduğu kadar,iplik parametreleri,ilmek ayarları gibi örgü şartları ile de ilgilidir.

 

 

 

0669corap

 

 

 

SIRA

 

İlmeklerin yatay sırası olup yan yana iğnelerin bir semer hareketi sırasında örmesiyle oluşur.Sıra yoğunluğu kumaşın özelliklerini ve makinenin üretim hızını çok etkiler.Uzun ilmeklerle kumaş gevşek olur fakat makineden çabuk çıkacağı için maliyeti düşer.

 

 

 

0681corap 

 

 

KUMAŞ YOĞUNLUĞU

 

Bir kare alanda sütun ve sıra yoğunluğunun beraber ölçümüdür.Bir çok ülkede standart ölçü aşağıdaki şekilde görüldüğü gibi 100 santimetre karede ( 1 metre kare ) yapılan ölçümdür.Hata payını asgariye indirmek amacıyla daha geniş alanda ölçmek tercih edilir.

 

 

0670corap

 

 

 

NOPEN

 

Bu tip örgünün ilmek yapısı aşağıdaki şekilde görülmektedir.Şunlara üzerinde dikkatle durulmalıdır;

 

 

 

0671corap 

 

 

1-Nopen başlama işi siyahla belirtilen sırada gerçekleşmiştir.Alttaki sıranın deforme olması ancak bu işlemden sonradır.

2-Nopenden bir önceki i ilmek çizimdeki uzayan ilmektir. Diğerleri örülürken o iğne ağzında kaldığı için uzamıştır.Oysaki kendi örüldüğü sırada diğerlerinden farksızdır.

Nopen basma makinenin her turunda yapılabilir.Aynı iğneyle ard arda nopen basılırsa aşağıdaki görüntü elde edilir.Burada;

 

 

 

 

0672corap

 

 

1-Gerilen ilmekler iğneden kurtulunca büzülecekler ve kumaşta kabarcık meydana gelecektir.

 

2-Nopen işleminin aynı iğne üzerinde tekrarlanması hem tutulan iğnedeki gerilimi hem de aynı iğnelerdeki deformasyonu arttıracaktır.

 

3-Aynı iğneye üst üste basılabilecek nopen sayısı hem her defasında yeni bir ipliği tutan iğne başlarının kapasitesi hem de ipliğin elastikiyet ve sağlamlığına bağlıdır.

 

4-Nopenin tekrarlanması merdane çekimini de etkiler ve yan ilmeklerin iğnelerle beraber yükselip onlardan kurtulmamasına sebep olabilir.Bu da iğnelere ciddi zarar verir.

 

 

0673corap

 

 

NOPEN ( İĞNE AĞZINDA BİRİKTİRME ) 

 

 

0682corap

 

 

 

NOPEN ÖRGÜ YAPISI 

 

 

 

0678corap

 

 

 

0679corap

 

 

 

0680corap

 

 

 

ATLAMA 

 

 

Aşağıda görülen şekilde ;

 

 

 

0685corap

 

 

1-Çizimdeki üç iğne kancalarında yeni oluşmuş ilmekle dinlenme pozisyonundadır.Bunlardan ikisi örgüye kakarken üçüncüsü hareketsiz kalmaktadır.Aktif iğneler çelik yapısından dolayı aynı anda değil de sırasıyla örgüye kalkmaktadır.

 

2-İki ören iğnenin ilmekleri dilin üzerinden atılmaktadır.Alçalırken mekiğin ucundaki ipliği de kapmaktadır.Çalışmayan iğne kancasında ilmeği asılı tutmaktadır.

 

3-Çalışan iğneler eskilerinin üzerine yeni ilmek oluşturmaktadır.İplik,örmeyen iğnelerin sütununun üzerinden atılmaktadır.Diğer sütunlarda yeni maylar oluştuğu ve kumaş  merdane tarafından çekildiği için bu iğnede asılı ilmek uzamaktadır.

 

Aynı iğnede arka arkaya atlatma yapmak mümkündür.Aşağıdaki şekilde görülmektedir.

 

Burada şunlara dikkat etmek gerekmektedir ;

 

 

 

0686corap

 

 

 

1-Üst üste atlama çalışmayan ve yan iğnelerde gittkçe artan baskı oluşturur.

 

2-Çalışmayan iğne yeni iplik kapmadığından üst üste yapılabilecek atlama sayısı sadece uzayan ilmeğin elastikiyet ve dayanıklılığı ile sınırlıdır.

 

3-Atlamanın tekrarlanması merdanenin yan iğnelere uyguladığı çekimi etkiler.İlmekler iğnelerle beraber yükselirler,dilden atlayamazlar ve örgü elemanlarında ciddi hasarlar meydana gelir.

 

 

ATLAMA ÖRGÜ YAPISI 

 

 

 

0683corap

 

 

 

0684corap

 

 

 

YER DEĞİŞTİRME YEKNİĞİ İLE OLUŞTURULAN ÖRGÜ YAPILAR

 

 

Ter değiştirme tekniği,lısaca,çift plakalı makinelerde ilmeğin bir plakadan diğre plakaya aktarılarak ,farklı bir jakar pozisyonunda yine aynı plakaya alınması olarak tanımlanabilir. Yer değiştirme tekniği ile değişik efektler elde edilebilir.Ajur,yürütme ( aran ) ve saç örgü diye tanımladığımız yapılar bunlardandır.

 

 

0688corap

 

 

 

0689corap

 

 

 

0690corap

 

 

DÜŞÜRME 

 

 

a.)Düşürülecek ilmek iğnenin ağzında

 

b.) İğne yükselerek örgüye kalkar,ancak sistem mekik almamıştır.İlmek iğnenin kapağını açar.

 

c.)Yükselen iğne inmeye başlar,kapak iğne tarafından kapanır.

 

d.) İlmek düşürülmüştür. 

 

0687corap

 

DÜŞÜRÜLMÜŞ İLMEK TASARIMLAR 

 

 

 

0694corap 

 

 

 

0695corap

 

 

 

AJUR

 

 

Kısaca delikli örgüler olarak tanımlanabilir.Ajur bir plakadaki bir ya da daha çok sayıda ardışık ilmeğin diğer plakaya aktarılarak,bir sağa bir sola jakar kırılması ve tekrar aynı plakaya transferi sonucunda oluşur.

 

 

 

0658corap

 

 

Burada ;

 

1-İlmek arka plakaya aktarılır.

 

2-Sağa veya sola jakar kırılır ve arka plakadaki ilmek öne alınır.

 

3-Aktarmayla birlikte bir iğne boş bırakılır.

 

Ajur yapıların en belirgin özelliği, aktarma sonucu boş kalan iğne üzerine oluşan deliktir.

 

 

0657corap

 

 

 

0656corap

 

 

YÜRÜTME ( ARAN )

 

 

Yürütme,structure örgülerde ,verev olarak örgü boyunca ilmeklerin sağa ve sola doğru deliksiz olarak kaydırılması olarak tanımlanır.

 

 

0655corap

 

 

Bu esnada ( n ) kadar ilmek ön plakadan arkaya aktarılırken ( n-1 ) tane ilmek sağa veya sola 1 jakar kırılarak ön plakaya alınır.Arka plakada kalan bir ilmek ise ters yöne ( n-1 ) jakar kırılarak ön plakadaki boş iğneye aktarılarak işlem tamamlanır.( n ) genellikle 3 veya 4’tür.Yani 2 ya da 3 ilmek sağa ve sola bir jakar kırılarak ön plakaya alınırken arkada kalan bir ilmek ise aksi yöne 2 veya 3 jakar kırılarak boşalan iğneye aktarılır ve ajurdaki gibi delik açılmamış olur.

 

 

0654corap 

 

 

SAÇ ÖRGÜSÜ

 

 

Birden fazla ilmeğin yer takası olarak tanımlanabilir.n=2k olmak üzere ,n tane ilmeğin ön plakadan arka plakaya aktarılarak k tane ilmeğin sağa ve sola k jakar kırılarak ön plakaya aktarılması,diğer k tane ilmeğin ise aksi yöne k kadar jakar kırılması ile ön plakaya diğer ilmeklerin yerine aktarılması sonucu basit bir saç örgüsü oluşturulur.

 

 

0691corap

 

 

Yukarıda 2x2 saç örgüsüne örnek görülmektedir.Burada saçık her kolu iki ilmekten oluşmaktadır.

Kolları farklı ilmek sayılarında saç örgüleri de vardır.3x2,4x3 gibi.Bu durumda saç örgü n=m+k olmak üzere n ilmekten oluşur.n adet ilmek arka plakaya aktarılır.m adet ilmek k kadar jakar kırılarak ön plakaya aktarılır.Bunu takiben k adet ilmek ise m kadar jakar kırılarak ön plakaya alınır ve saç atma işlemi tamamlanmış olur.

 

 

0692corap

 

 

0693corap 

 

 

SAÇ ÖRGÜSÜNDE RAHATLAMA TEKNİKLERİ

 

 

2X2 saç örgüsünde kimi zaman hiç rahatlatma kullanılmadığı görülür.Saç örgü kollarının ikişer ilmekten oluşması ve saçı atarken jakarın sağa ve sola iki iğne mesafesi kadar kırılması uygun ayardaki bir saç örgü parçada fazla gerilme meydana getirmeyebilir.Bu gibi durumlarda herhangi bir rahatlatma tekniği gerektirmeyen 2x2 saç örgüsü,daha sıkı ayarlarda veya daha düşük mukavemetli ipliklerin kullanımında bizi rahatlatmamalıdır.Bu bizi bir saç tekniği uygulamaya zorlayabilir.

En basit rahatlatma tekniği,saçı atmadan son örgü sırasında saçın önce bir kolunu,sonra diğer bir kolunu öldürmemek,burada atlama yapmaktır.

 

 

 

0696corap

 

 

Yukarıdaki şekilde görüldüğü gibi aktarmadan önceki ilk yarım sırada saçın önce atılacak kolu,ikinci yarım sırada ise sonra atılacak kolu öldürülüyor.Bu arada diğer kollar örülmeden bekletiliyor,yani burada atlama yapılıyor.Bu işlemler çerçevesinde rahatlatma gerçekleşmiş oluyor.

 

DÜŞÜRMELİ TEKNİK

 

 

Düşürme,saç örgünün rahatlatma aşamasında atlama yapan ipliğin,boş plakadaki bir iğne tarafından tutulması ve mekik almayan bir sistem tarafından bu iğnenin çalıştırılması sonucu ( boşaltılarak ) bırakılması esasına dayanır.

 

 

0652corap

 

 

Bu esnada boş bir iğne tarafından yakalanarak bırakılan atlama %25 ile %50 arasında uzar.Daha sonra buradaki fazlalık jakar kırma sırasında saç örgüyü oluşturacak ilmeklere akacaktır.Dolayısıyla extra bir rahatlama sağlanmış olacaktır.

 

 

0651corap

 

 

SAÇ ÖRGÜLÜ MAMÜL ÜRETİMİHDE KARŞILAŞILAN PROBLEMLER

 

 

Düz örmeçilikte meydana gelen problemlerden en önemli kısmı saç örgülü ürünlerin üretimi esnasında gerçekleşir.

Saç örgülerde karşılaşılan başlıca problem jakar kırma ve aktarma esnasında örgüde meydana gelen yırtık,patlak ve kaçıklardır.Bu yırtık,patlak ve kaçıklar saç örgünün tipinden,kumaş sıklık ayarına kadar pek çok faktörden etkilenir.

Yani belli bir kumaş sıklık ayarında çalışabilen saç ,daha sıkı bir kumaş ayarında problem çıkarabilmektedir.Ya da akrilik ve yün karışımlı ipliklerde problemsiz çalışabilen belli bir tip saç örgü,pamuk ipliği kullanımında aynı ayarlarda yırtık,patlaklar ya da kaçıklara neden olabilmektedir.

İşte bu problemleri minimuma indirmek için saç örgülerde rahatlatma teknikleri dediğimiz teknikler uygulanmaktadır.Bu teknikler saçın atılması,yani jakar kırma ve aktarma esnasında,iplik üzerindeki gerilmeleri azaltarak,meydana gelecek örgü hatalarını optimum bir değere indirmeyi hedefler.Bu optimum değer kabul edilebilir değer anlamına gelir ki,genellikle tamir edilebilecek hatalar ve uygun değerleri aşmayacak miktarda fire eldesi durumundaki değerlerdir.Sıfır fireli üretimin hiçbir sektörde olamayacağı hiçbir zaman unutulmamalıdır ki ancak teknolojik gelişmelerin sonsuz olduğu da düşünüldüğünde şimdi belki değil ama ileriki yıllarda bunun mümkün olacağı da göz ardı edilmemelidir.

 

YIRTIK

 

 

3x3 saç örgü üzerinde yapılan çalışmada saç örgünün tam ortasındaki ilmeğin birleştiği noktada olduğu görülmüştür.

Ayrıca bu yırtık uygun ayarlarda,yani kabul edilebilecek kumaş tuşesini sağlayacak kumaş sıklık ayarlarında çalışırsak,ikinci kolunun arka plakadan ön plakaya aktarılması esnasında meydana gelmektedir. Herhangi bir rahatlama tekniği kullanılmada yapılan bu çalışmada yırtığı hangi aşamada meydana geldiği aşağıdaki ilmek şemasında görülmektedir.

 

 

0550corap

 

 

PATLAK

 

Yırtık genel olarak ipliğin kopuşu sonucu kumaşta açılan birkaç ilmek genişliğinde deliklere denir.Patlak ise,daha büyük çaptaki yırtıklar olarak nitelendirilebilir.Patlaklardaki delik kumaştaki gerilme sonucu ipliğin akmasıyla beş,altı ya da daha fazla ilmek büyüklüğüne ulaşmıştır.Patlaklardaki kopuş kimi zaman iki yerde meydana gelir.Buna ayarın çok sıkı ya da iplik esnekliğinin düşük olması sebep gösterilebilir.Patlaklar genellikle tamiri imkansız hatalardır ve onarılmış olanlar genellikle defolu olarak değerlendirilirler.

KAÇIK

 

Saç örgüde kaçık olarak adlandırdığımız hata ise ilmeğin jakar kırmadan sonra arka plakadan ön plakadaki iğneye aktarılmaması ve düşürülmesi sonucu ortaya çıkar.Burada iplikte kopuş yoktur.Kaçığın oluştuğu durumlarda genellikle kumaş ayarı sıkı,iplik mukavemeti yüksek ve iplik esnekliği düşüktür.

İplik mukavemetinin yüksek,esnekliğinin ise düşük olması,jakar kırma esnasında iğne uçlarının bir miktar eğilmesine neden olur. Bu durumda aktarma esnasında ön ve arka plakadaki iğneler birbirini karşılayamaz ve iğnenin boşa kalkıp inmesiyle kaçık oluşur.Başka bir durumda ise jakar kırıldığında iğneler karşı karşıya geldiği halde gergin durumdaki iplik ve ilmekler iğnenin aktarma yayını iğneye yapıştırırlar.Bu durumda da kalkan iğne,aktarma yayı arasına girmeyecek ve aktarma gerçekleşmeyerek,kaçık meydana gelecektir.

Kaçığın bir başka sebebi ise ilmek ayarının haddinden fazla açık olmasıdır.Bu durumda merdanenin çekişi yeterli olmamakta,açık ayar basan iğnenin ayar çeliğinin baskı alanından geçtikten sonra geri gelmesiyle,ağzındaki ilmeğin boşta kalarak iğnenin ağzından kaçması sonucu kaçık oluşur.

Ancak bu kaçık türünün saç örgülerle alakası yoktur.Ayar sıkılması veya merdane çekiminin arttırılması ile bu kaçığın engellenmesi mümkündür.

Yukarıda aktarma pozisyonundaki iğneler görülmektedir.Burada aktarmada almaya kalkan iğne,karşı iğnenin yayına girmediğinden dolayı kaçık oluşur.

 

 

 

0697corap 

Salı, 26 Nisan 2016 09:24

Plaka Duruş Pozisyonları

 

( Shima Seiki )

 

Dolu İğne Pozisyonu

 

 

Bu pozisyona L 0,0 pozisyonu da denir. İğnelerin karşı karşıya gelmediği pozisyondur. Plaka bu pozisyonda iken dolu iğne örgü yapabilir.

 

 

 

 

 

0611corap 

 

 

 

 

Transfer Pozisyonu

 

 

Bu pozisyonun diğer bir adı da L 0,5 ‘dir. Ön plakadan arka plakaya, arka plakadan ön plakaya transferler esnasında plakaların bu pozisyonda bulunmaları gerekir.

 

 

 

 

 

0612corap

 

 

Salı, 26 Nisan 2016 09:06

Jakar Kırma Pozisyonları

 

( Shima Seiki )

 

İğne çifti

  

Makine iğne plakaları üzerindeki karşılıklı iki iğneye denir.

 

Jakar Kıma 

 

 

Makine üzerindeki jakar kırmanın anlamı iğne plakasının iki iğne arasındaki mesafe kadar sağa veya sola hareket etmesidir.Eğer bu yarım jakar kırma hareketi ise iğne plakası bu iki iğne arasındaki mesafenin yarısı kadar sağa sola hareket eder.

Jakar pozisyonları makinenin iğne yataklarının birbirine karşı aldıkları pozisyonlara göre adlandırılır. Konveksiyonel makinelerin büyük bir kısmında jakar kırma dediğimiz makinenin iğne yataklarının sağa ve sola hareketi arka plakada gerçekleşir. Bazı makinelerde bu hareket hem arka plakada hem de ön plaka da sağlanabilmektedir.

 

Shima Seiki düz örgü makinelerinde iki jakar çeşidi vardır:

 

1-L 0.0 Jakar pozisyonu

 

 

Bu jakar pozisyonu makinenin 0 pozisyonu dediğimiz pozisyonudur.Bu durumda karşılıklı iğneler birbirleri arasına geçebilecek şekilde konumlanırlar.Yani bir plakadaki iki iğne arasındaki mesafenin tam ortasındaki hizada karşı plakadaki iğne bulunur.Dolu iğne gibi her iki plakada da aynı anda örgüsü bulunan örgü tiplerinde kullanılır.

 

2-L 0.5 Jakar pozisyonu

 

 

Bu jakar pozisyonunda makinenin iğne plakası 0 pozisyonundan 0.5 ( yarım ) jakar sol tarafta bulunur.Bu pozisyonda karşılıklı iğne çiftleri tam karşı karşıya gelir.Birbiriyle çalışacak pozisyondadırlar.Bu jakar pozisyonunda transferler ve ek plaka örgüler gerçekleştirilir.

Jakar pozisyonları bunlarla sınırlı değildir. Arka plakanın sağa sola hareketiyle oluşan jakar kırma hareketinin sınırı makinenin GAUGE ‘i ile alakalıdır.Arka plakadaki sağa sola yanal hareketler ( Jakar kırma ) en fazla makine numarası ( gauge ) kadardır.Yani 7 g bir makine en fazla sağa 7 sola da 7 jakar kırabilir.

 

 

 

Pazartesi, 25 Nisan 2016 20:10

Temel Örgü Çeşitleri

 

1-Düz Örgü

 

 

0601corap 

 

 

 

2-Ters Örgü

 

 

 

 

0602corap

 

 

 

3-Dolu İğne

 

 

 

 

 

0603corap

 

 

 

4-Fitilli Örgüler

 

 

 

 

 

0604corap

 

 

 

5-Links Örgü

 

 

 

 

0605corap

 

 

 

6-Pirinç Örgü

 

 

 

 

 

0606corap 

 

 

 

7-Tek Çelik

 

 

 

0607corap

 

 

 

8-Çift Çelik

 

 

 

0608corap

 

 

 

9-Yarım Selanik

 

 

 

0609corap

 

 

 

10-Tam Selanik

 

 

 

0610corap

 

 

 

 

Pazar, 24 Nisan 2016 20:25

Kimyasal Apre İşlemleri

 

 

Tekstil ürününün bir flotte içerisinden geçirilmesi ya da bir süre muamele edilmesiyle apre maddesinin ürüne aktarılmasına kimyasal apre denir.

 

Apre maddesi, bir sıvı içerisinde çözündürüldükten sonra emdirme ya da çektirme metoduyla çalışan bir apre makinesinde materyale aktarılır.

 

Apre maddelerinin tekstil materyaline aktarılmasının hızlı olmasından dolayı kimyasal apreler, kumaş formundaki ürünlere, apre fulardında yapılmaktadır.

 

Bunun nedeni kontinü (sürekli) bir sistem ve hızlı olmasıdır.

 

Bunun dışında çektirme usulü çalışan overflow, airflow, haspel gibi makinelerde de kimyasal apreleme yapmak mümkündür.

 

DOLGUNLUK APRESİ

 

İnce yapılı kumaşlara uygulanan kimyasal bir bitim işlemidir.

 

Dokuma kumaşlarda atkı ve çözgü ipliklerinin yüzeyleri, örgü kumaşlarda da ilmeklerin yüzeyleri, dolgunluk maddesiyle kaplanarak kumaş daha dolgun bir tutum kazanır.

 

Kumaşın tutumunda hissedilir oranda dolgunluk meydana gelirken bir miktar da gramajında artma meydana gelir.

 

PARLAKLIK APRESİ

 

Mekanik yöntemlerle uygulanabildiği gibi kimyasal yöntemlerle de uygulanabilen bir apre işlemidir.

 

Materyale uygulandığında apre maddesinin etkisiyle kumaş daha parlak bir görünüm kazanır.

 

Genellikle dış giyim ürünlerine uygulanmaktadır.

 

KİR İTİCİLİK APRESİ

 

Kuru veya yaş kirin kumaşa tutunmasını ve içine işlemesini engelleyen ya da azaltan bitim işlemidir.

 

Kir itici apreyle kumaş yüzeyinde ince film şeklinde bir tabaka oluşturulur.

 

Kir, kumaşın yüzeyinde bulunan film şeklindeki tabakaya takılır ve kumaşın içine işlemesi engellenir.

 

Uygulama sonrası kumaş sert bir tutum kazandığından uygulama alanı sınırlıdır.  

 

Genellikle koltuk döşemeleri, halı gibi çabuk kirlenen ve sık temizlenmeyen ürünlere uygulanır.

 

SU İTİCİLİK APRESİ

 

Su itici apre işleminde, liflerin etrafında hidrofob (suyu iten) bir yüzey oluşturulur.

 

Kumaşın gözenekleri kapanmadığından hava transferi gerçekleşmektedir.

 

Su itici apre yapılmış kumaş yüzeyine, su döküldüğünde su, damlacıklar şeklinde kumaş yüzeyinde kalır.

 

Uygulanan kumaşa su iticilik özelliğin yanı sıra, kir iticilik özelliği de kazandırır.

 

Su iticilik apresi, kışlık dış giyim ( yağmurluk vb. ) olarak kullanılacak kumaşlara uygulanır.

 

SU GEÇİRMEZLİK APRESİ

 

Kumaşın ön ve arka yüzeyi ince bir film tabakası şekilde su geçirmez apre maddesiyle kaplanır. Kumaşın gözenekleri yüksek oranda kapandığından deri solunumu çok zordur.

 

Bu nedenle sınırlı alanlarda uygulanabilen bir apre yöntemidir. Genellikle çadır, branda ve ayakkabıların bez kısımlarına uygulanır.

 

BURUŞMAZLIK APRESİ

 

Keten başta olmak üzere viskon ve pamuk liflerinden üretilen kumaşlar çok çabuk kırışmaktadır.

 

Buruşmaz özelliğini en aza indirmek için lifin amorf bölgeleri reçineyle doldurularak yapılan buruşmazlık bitim işlemi, genellikle dış giyimde sık yıkanmayan kumaşlara uygulanır.

 

SAYDAMLAŞTIRMA APRESİ

 

Selülozik kumaşın gergin bir ortamda yüksek konsantrasyonlu sülfürik asit bulunan flotteden geçirilmesiyle kumaşa saydam bir görüntü verme işlemidir.

 

Genellikle fantezi kumaşlara uygulanır.

 

ANTİSEPTİK APRE

 

Bakteri ve mantarların cilt üzerinde oluşmasını engelleyen yıkamaya dayanıklı kimyasal apre işlemidir.

 

Anti bakteriyel apre olarak isimlendiren bu bitim işlemi topluma açık özel ve kamu alanlarında kullanılan tekstil ürünlerinin aprelenmesinde iç giyim, ayakkabı gibi eşyaların küflenmesini, koku oluşumunu ve bakteri üremesini engellemek için yapılır.

 

SERT TUTUM APRESİ

 

Tekstil materyaline uygulandığında sert bir tutum veren ve tüm lif gruplarına uygulanabilen kimyasal apre işlemidir.

Tüm liflere uygulanan bir apre işlem olmasına karşın uygulama alanı sınırlıdır çünkü kumaşta sert tutum istenmeyen özelliktir.

Ancak çadır, branda, gelinliklerde kullanılan tarlatan gibi ürünlere, yani sert ve diri olması gereken ürünlere sert tutum apresi yapılmaktadır

 

KAYKANLIK APRESİ

 

Kayganlık apresi tüm liflere uygulanan bir kimyasal apre işlemidir.

 

Materyale uygulandığında kaygan bir hâl ve daha yumuşak bir tutum kazanır.

 

İpek hissi veren kayganlık apresi, apre maddesinin materyale aktarılmasıyla gerçekleştirilir.

 

GÜÇ TUTUŞURLUK APRESİ

 

Güç tutuşurluk bitim işlemine bazı kaynaklarda yanmazlık apresi denilmektedir.

 

Güç tutuşurluk apresi, apre maddesinin kumaş yüzeyine aktarılmasıyla gerçekleştirilir.

 

Genellikle yatak, asker ve itfaiyeci kıyafetleri, araç döşemelikleri, topluma açık özel ve kamu alanlarında kullanılan tekstil ürünlerine (tiyatro perdeleri vb.) uygulanır.

 

KEÇELEŞMEZLİK APRESİ

 

Yün liflerinde pul tabakası; ısı, hareket, aşırı bazik ve asidik ortamda kıvrılarak diğer liflerle karışık bir yapıya girerek keçeleşir.

Bu yüzden kumaşta ence ve boyca çekme meydana gelir.

 

Müşterinin ürünü kullanırken çekmemesi için yapılan apre işlemine keçeleşmezlik apresi denir.

 

GÜVE YEMEZLEK APRESİ

 

Güve gibi böcekler, yün başta olmak üzere tüm protein liflerinin yapısını bozarak life zarar vermektedir.

 

Bu zararlı haşaratların elyaf üzerinden uzaklaştırılması naftalin veya DDT benzeri zehirlerle sağlansa da pek sağlıklı bir yöntem değildir

.

Güve yemezlik apre maddeleri ile protein elyafı aprelenerek güvenin kumaş üzerinde barınması engellenir.

 

ANTİSTATİK APRE

 

Sentetik liflerde meydana gelen statik elektriklenme sonucu giysi vücuda yapışmaktadır.

 

Ayrıca çok daha kolay kirlenmekte ve giysiyi çıkarırken rahatsızlık vermektedir.

 

Antistatik apre, statik elektriklenmeyi önleyici apre işlemidir.

 

Antistatik apre işlemi antistatik apre maddeleriyle gerçekleştirilir.

 

Antistatik apre işlemi genellikle iplikte çekim işlemi esnasında uygulanmaktadır.

 

ANTİPİLLİNG APRE

 

Sentetik liflerden yapılmış ürünlerde kullanıma bağlı olarak kumaş yüzeyinde küçük lif birikintileri oluşur.

 

Bunlar boncuk şeklindedir ve kumaşa bağlı olduklarında göze hoş görünmez.

 

Antipilling apre işlemi yapılan kumaşlarda bu durum gözlenmez.

 

Antipilling apre maddesi kumaşa fularddan aktarılarak kumaşın boncuklaşması engellenir.

 

YUMUŞAKLIK APRESİ

 

Yumuşaklık veren apre, tekstil materyallerine yumuşak bir tutum sağlamak amacıyla yapılan kimyasal tutum apresidir.

 

Etkili bir yumuşaklık, yumuşatıcı maddelerin apre işlemi flottesinde kullanılması ile sağlanır.

 

Mekanik yollarla elde edilen  sonuçlar tatmin edici değildir.

 

Yumuşaklık, elyafın yapı özelliklerindendir.

 

Yumuşaklık ve sertlik, lifin biçim bozulmasına karşı gösterdiği direnç ile meydana gelir.

 

Yüksek derecedeki yumuşaklık lif çekiminde, dokumada ve örme sırasında işlenmeyi kolaylaştırır ve bitmiş mamullerin karakterlerini ve kalitesini belirler.

 

Ön terbiye işlemleri sonucu, elyafın yapısında bulunan mum, yağ vb. maddelerin uzaklaştırılması nedeniyle kaybedilen doğal yumuşak tutumun tekrar kazandırılması işlemine “yumuşatma” denilmektedir.

 

Bitkisel ve hayvansal lifler, yapısında bulunan doğal yumuşatıcı maddeler nedeniyle rejenere ve sentetik lifler de avivaj maddeleri içerdiklerinden yumuşaktır.

 

Fakat bu maddeler, boyamayı ve baskıyı zorlaştıracaklarından yıkama ve ön terbiye işlemleri sırasında uzaklaştırıldıkları için mamul sert tutum kazanır.

 

Bu nedenle yumuşaklık veren kimyasal apre işlemi, tekstil mamullerine piyasaya sunulmadan önce alıcı isteği uyandırmak ve kullanım rahatlığı vermek amacı ile son işlem olarak yapılır.

 

 

Pazar, 24 Nisan 2016 19:50

Renk fonksiyonları

 

 

 

 

 0589corap

 

 

 

 

 

 

 0590corap

 

 

 

 

 

 

 

0591corap 

 

 

 

 

 

 

0592corap 

 

 

 

 

 

 

 0593corap

 

 

 

 

 

 

0594corap

 

 

 

 

 

 

 0595corap

 

 

 

 

 

 

 

0596corap 

 

 

 

 

 

 

 0597corap

 

 

 

 

 

 

 

 0598corap

 

 

 

 

 

 

 

 

 


0599corap

 

 

 

 

 

 

 

Cumartesi, 23 Nisan 2016 22:06

Desen Çiziminde Dikkat Edilmesi Gerekenler

 

( Shıma Seıkı )

 

1-Rapor tekrarı bir gidiş-bir geliş sistemine denk gelmelidir. Ayrıca sistemle beraber mekik adresi de rapora uymalıdır. Rapor tekrarlarında ya yalnızca 1’i veya sıralı olmak üzere 11,12,13..’ü kullanabiliriz .Rapor tekrarı için 1’i kullanıyorsak, sonraki tekrarlarda 11,12,13…serisini kullanamayız. Aynı kural tersi için de geçerlidir. Yani ya yalnız 1’i veya yalnız 11,12,13… serisini kullanmamamız gerekir. Ama 1’i kullanıyorsak üst üste kullanamayız. Bu tür durumda bitişik rapor tekrarlarında birini iki ile boyamamız gerekir.

 

 

0571corap

  

 

 

 0572corap

 

 

2-Rapor tekrarı desenin en son sırasına denk gelmemelidir.

 

 

 

 

0573corap

 

 

3-Rapor tekrarı transferli bölümle biten sıralarda dikkatli konulmalıdır. Aşağıdaki örnek gibi konulduğunda hatalı olur. Yani transfer, her seferinde raporun bir parçası olmuş olur.( özellikle lastik bitimlerinde )

 

 

0574corap 

 

 

 

0575corap

 

 

4-İç rapor tekrarı bitimi ile dış rapor tekrarı bitimi aynı hizada olamaz.

 

 

 

0576corap

 

 

 

 

5-Mekik grubu sistem boyunca aynı olmalıdır. Sistemin ( 1.sistem ) birinde farklı, diğerinde ( 2.sistem) farklı adres kullanamayız. Kodlu jakarda kullandığımız mekik adresini, diğer kısımlarda kullanamayız. Aksi halde makine mekik gruplarını karıştırabilir.

 

 

 

 

0577corap

 

 

 

 

6-2 sistem ( TANDEM) makine için, desen transferi ilk sisteme denk gelirse makine hata yapar veya proces sırasında “ N line-N transfer course!” hatası verir. Transferler 2.sisteme denk gelmelidir.( links, ajur, saç v.b)

 

 

 

 

0578corap

 

 

 

0579corap 

 

 

 

7-Aşağıdaki çizimlerde makine üstündeki rengi gördüğünde otomatik olarak transfer yapar. Transfer yapması istenmiyorsa R9’a 1 verilmeli veya 1 yerine 51,2 yerine 52 kullanılmalıdır.

 

 

 

 

0580corap 

 

 

 

8-Üst üste 1’den fazla örgü iptali varsa R9’a mutlaka örgü iptali boyunca 1 verilmelidir. Aksi halde,makine transfer sıralarını karıştırabilir.

 

 

 

0581corap 

 

 

 

 

9-Ayar adresi sistem boyunca aynı olmalıdır.

 

 

 

0582corap

 

 

 

10-L1’e verilen 1 ( veya 2 ) kodları ( saç sırasında mayları öne/arkaya al) yalnızca örgüye dâhil sırada verilebilir. Örgü iptali sırasında bu komut verilmez.

 

 

 

0583corap 

 

 

11-Mekik durak noktası bir sırada bir desen için 2 adet ( başlama ve bitim) olmalıdır. Mekik durak noktası örgünün dışına konmalıdır.

 

 

 

0584corap 

 

 

 

12-Örgü başlamasında ( ilk sırada ) mutlaka mekik durak noktası verilmelidir. Aksi halde disket makineye okutulurken AYFP hatası verir.

 

 

 

0585corap 

 

 

 

13-Desen üstü PATERN DEVELOPMENT çizgisi sol opt. line’den sağ opt. Line kadar kesintisiz çizilmelidir.Aksi halde disket makineye okutulurken “ AYFP” hatası verir.

 

 

 

0586corap 

 

 

 

14-Özellikle şekilli modellerde değişen her şekilli sıraya mekik durak noktası konmalıdır.

 

 

 

0587corap 

 

 

 

15-Kodlu jakarlar + mutlaka soldan sağa başlamalı ve sağdan sola gelirken bitmelidir.

 

 

Cumartesi, 23 Nisan 2016 19:43

Process Esnasında Olabilecek Hatalar

( Shıma Seıkı )

 

 

Hata-Bace color code error!!

 

 

Giderilmesi: Desen içinde anlamı olmayan renk veya renkler vardır.Line numarasına gidilip farklı renk bulunur.

 

Hata –Y.F.Point set error!!

  

 

Giderilmesi: Mekik durak noktası hatası.Desen alana alınıp hata taranır.

 

  

Hata-J.B.economy over error!!

 

 

Giderilmesi :Makinedeki rapor tekrarı adresinden daha fazla sayıda rapor tekrarı kullanılmıştır.Rapor tekrarı sayısı azaltılmalıdır veya aynı rapor adresi olacak kısımlar (12,14 gibi) aynı adresten alınması sağlanmıştır.

 

Hata-Option code jump economy (in) error

 

 

Giderilmesi:Rapor tekrarında farklı numaralı renk vardır veya tüm tekrarlar baştanbaşa tamamen 1’ler ile veya 11,12…. Serisi ile değil karışıktır.

 

Hata-YYarn changeset error !!

 

 

Giderilmesi: F Mekik grubu 99’un üstünde bir sayıyla verilmiştir.99’a kadar olan sayı seçilmelidir.

Hata-S/W change error!!

 

 

Giderilmesi:Mekik grubu ile sistem uyumlu değil veya farklı sistemlere ( tek sistem,iki sistem,dört sistem….) aynı mekik grubu verilmiştir.

 

Hata-Knit Cansel set error

 

 

Giderilmesi:R5’te farklı kod vardır. Line no sırasına bakılır.

 

Hata-All stitch set error.

 

 

Giderilmesi: f R6 ‘da ayar adresi yanlış kodla yazılmıştır. Makine ayar adresi sayısını aşmamalıdır.

 

Hata-Racking ( L/R ) set error !!

 

 

Giderilmesi: L4’e yanlış kod kullanılmıştır.

 

Hata-Racking ( 0,1/4,1/2 ) p set error!!

 

 

Giderilmesi : L3’e yanlış kod kullanılmıştır.

 

Hata-Links or transfers in N.line 1 couse knit error!!

 

 

Giderilmesi: İki sistem makine için iki sistem örgüde transfer ilk sisteme denk gelmiştir.veya kodlu jakarda sistem 6 veya 7 ile çizilmiştir.

 

Hata-Cross pair error!!

 

 

Giderilmesi:Desen içinde karşılığı olmayan jakar kodu kullanılmıştır.4455 sac kodlu yerine 44 veya 55 ,5510 yürütme kodu yerine 55 veya 10 vb.kullanılması gibi.

 

Hata-Rib data file not found

 

 

Giderilmesi: Desenin ikinci sırasındaki lastik çizimi yanlış

 

Hata-Racking ( 0-7 ) p set error!!

 

 

Giderilmesi:L2’ye yanlış kod kullanılmıştır.

 

Hata-Yarn adres over error!!

 

 

Giderilmesi: Mekik grubu makine hafızasından daha fazla kullanılmış.

 

Hata-Needle over error!!

 

 

Giderilmesi: Desen eni makine iğne sayısından fazladır.

 

Hata-Right side end error!!

 

 

Giderilmesi: Kafa sağa giderken bitmiştir. Sağda kalma hatası. Desen çizimi solda bitecek biçimde kontrol edilmelidir.

 

 

 

 

 

Cumartesi, 23 Nisan 2016 09:55

Desen Programındaki Renkler ve Anlamları

( shıma seıkı ) 

  

1 Numaralı renk ( Kırmızı ) :

 

Desen Bilgisayarında 1 numara ile numarandırılmış kırmızı renk desen çizimi içerisinde ön plakada örgü anlamına gelir.Bir numaralı renk ile örgü komutu verilen iğnenin bir önceki hareketinde arka plakada bir örgü var ise bu komut sayesinde otomatik olarak örgü yapılmadan önce arkadaki örgüler ön plakaya transfer edilir ve sonrasında ön plakada örgü yapılır.Bu örgü yapılırken kullanılan jakar pozisyonu yarım jakar( L0.5 ) pozisyonudur

 

2 Numaralı renk ( Yeşil ):

 

Desen bilgisayarında 2 numara ile numaralandırılmış yeşil renk desen çizimi içerisinde arka plakada örgü anlamına gelir.iki numaralı renk ile örgü komutu verilen iğnenin bir önceki hareketinde ön plakada bir örgü var ise bu komut sayesinde otomatik olarak örgü yapılmadan önce ön plakadaki örgüler arka plakaya transfer edilir ve sonrasında arka plakada örgü yapılır.Bu örgü yapılırken kullanılan jakar pozisyonu yarım jakar ( L0.5 ) pozisyonudur.

 

3 Numaralı renk ( Sarı ) :

 

Desen bilgisayarında 3 numara ile numaralandırılmış sarı renk desen çizimi içerisinde dolu iğne yani hem önde hem de arkada örgü anlamına gelir.Bu komutun işlendiği sırada makine sıfır jakar pozisyonu dediğimiz L0.0 pozisyonunda çalışır.

 

4 ve 5 Numaralı renkler ( Mavi ve Pembe ) :

 

Desen bilgisayarında 4 ve 5 numaralı renkler mavi ve sarı ile birlikte kullanılırlar.Bu renkler desen programında otomatik saç işleminin gerçekleşmesini sağlarlar.4 Numaralı ( mavi ) rengin anlamı önde örgü alttan transfer yaptırır.5 Numaralı ( pembe ) rengin anlamı ise önde örgü üstten transfer yaptırır.Kısaca 5 numara ile komut verdiğimiz iğneler bizim saçımızın üstte görülen kolunu oluşturur.4 numaralı renkler ise alttan kalan kolunu oluşturur.

 

6 Numaralı renk ( Açık Mavi ) :

 

Desen bilgisayarında 6 rengin kullanıldığı iğnelerde önce ön plakada örgü daha sonra bu örgünün ön plakada bir sola transfer işlemi görülür.Bu sola transfer işlemi sonunda ise 6 numaralı renk ile belirlediğimiz iğnede ilmek görülmez ve bunun yerine bir delik diğer tabirle ajur gelir.

 

7 Numaralı renk ( Beyaz ) :

 

Desen bilgisayarında 7 numaralı renk ön plakada örgü sonrasında oluşturulan bu ilmeğin yine ön plakada bir sağa transferi görülür.Bu transfer işlemi ile yine aynı 6’da görüldüğü gibi bir delik yani ajur oluşur fakat ajur için yeri kaydırılacak ilmek ters tarafa kaydırılmıştır.

 

8 Numaralı renk :

 

Desen programında 8 numaralı renk ters plakada 6 numaralı rengin yaptığı işi yapar.6 Numaralı renk önde örgü yapıp oluşan ilmeğin ön plakada bir soluna atılmasını sağlıyordu.8 ise arkada örgü yapıp oluşan ilmeğin arka plakada bir soluna atılmasını sağlar.Böylece ters plakada ajur oluşturulmuş olur.

 

9 Numaralı renk :

 

Desen bilgisayarında 9 numaralı renk ile arka plakada örgü ve bu oluşan örgünün yine arka plakada bir sağa transferi sağlanır.Böylece 8 numaralı renkten olduğu gibi arka plakada bir delik ( ajur ) oluşturulmuş olur,fakat ajurun oluşturulması için yapılan ilmek transferi sola değil sağadır.

 

10 Numaralı renk :

 

Desen bilgisayarında 10 numaralı renk arkada örgü alttan transfer et anlamına gelir.Genelde 5 numaralı renk ile beraber kullanılır.Ter örgü bir zemin üzerinde 5’lerin ve 10’un yan yana gelmesi durumunda yürütme dediğimiz örgü çeşidi ortaya çıkar.

 

11. Numaralı renk :

 

Desen bilgisayarında 11 numaralı rengin anlamı ön plakada askı yani nopen’dir.

 

12 Numaralı renk :

 

Desen bilgisayarında 11 numaralı rengin anlamı arka plakada askı’dır.

 

13 Numaralı renk :

 

Bu renk desen bilgisayarında mekik durak noktalarını belirler.Mekik durak noktalarının işlevi makine üzerindeki örgü bölgesinin sınırlarını belirlemektir.Bu komuttan sağ ve sol taraflarda eşit sayıda bulunmalıdır.

 

14 ve 15 Numaralı renkler :

 

Bu renkler aynen 4 ve 5’in gördükleri görevleri yürütürler.Kullanılma amaçları ise iki saç grubu yan yana geldiklerinde bu grupların birbirinden ayrılması içindir.

 

16 Numaralı renk :

 

Bu renk makine sistemlerinin herhangi bir örgü hareketi yapmadan boş geçeceği yerleri belirlemesidir.Desen bilgisayarının ana zeminini oluşturan 0 numaralı renk ile aynı anlamı taşır.

 

 

 

 

Option Line Çubuklarının kullanışları makine tipine bağlı olarak değişeceği unutulmamalıdır.(Aşağıda izah edilen Shıma Seıkı )

 

 

0600corap 

 

 

R 1 Boyuna iç rapor tekrarı :

 

Desen ve kontrol bilgilerini tekrar ettirmek amacıyla kullanılır.Rapor içinde rapor bulunduğunda R1 iç rapor kullanılır.Desen proses yapılırken gerekl miktardaki rapor sayısını vermeniz gerekebilir.

Renk No 1,2 = Desen Kontrol tekrarı

Renk No 3,4 = Kontrol bilgileri tekrarı

Renk No 11-41 = Desen ve kontrol bilgileri bölüm tekrarı

Renk No 51-81 = Kontrol bilgileri bölüm tekrarı

 

R 2 Boyuna dış rapor tekrarı

 

Desen ve kontrol bilgilerini tekrar ettirmek amacı ile kullanılır.Rapor içinde rapor bulunduğunda,R2 dış rapor kullanılır.Desen proses yapılırken gerekli miktardaki rapor sayısını vermeniz gerekir.

 

*** Rapor verilen sıralar çift sayı olmalıdır.( Bir sıra örgü iptali bulunan bölümde toplam sıra sayısı tek olmalıdır.Örgü yapılan sıraların sayısı çift olmalıdır.)

*** Son iki sırada rapor tekrarı verilmez.

*** Rapor tekrarı verilen ilk sıra ve rapordan sonraki ilk sıra aynı olmalıdır.

*** Desen proses yapılrken gerekli miktardaki rapor sayısını vermeniz gerekir.Buradaki sayı makineden çıkan desenin toplam kaç tane olacağını gösterir.

 

[[ Boyuna rapor bölüm tekrar sayısı : Desende farklı bölümleri aynı sayıda tekrar ettirmek için kullanılır.11-41 ve 51-81 arasındaki renk numaraları kullanıldığında rapor adresleri belirlenir.Burada 11-41 ve 51-81 arasındaki renk numaraları kullanıldığında 1-4 numaralı renkler kullanılmaz.]]

 

Renk No 1,2 = Desen kontrol tekrarı

 

Renk No 11-41 = Desen ve kontrol bilgileri bölüm tekrarı

 

R 3 Mekik Adresi

 

Kullanmak istediğimiz mekikleri belirlemek amacıyla kullanılır.

 

*** Birinci,ikinci sıralar ve son sıraya mekik adresi tanımlanmaz.Bu sıralar ara ipi ve çekim ipinin kullanıldığı fixed rib data içersindedir.

*** Desendeki örgü bölümleri için her mekik adresinin sayısı çift olmalıdır.

*** Mekiğin kullanılması istenilen yerde renk tanımlaması gerekir.

*** Taraklı Makineler için : R3’deki ilk sırada 8 numaralı renk kullanıldığında,lastikten önce çekim ipi kendi bloğunda çalışır,ama otomatik olarak dışarı çıkması gerekirken,dışarı çıkarılmayıp,desenin sol başında kalır.İleriki bloklarda manuel olarak çekim ipi kullanıldıktan sonra,mekik dışarı komutu verilerek dışarıya çıkarılması gerekir.

 

Renk No 0 = Değişiklik yok

 

Renk No = 1-99 Mekik adresleri 1-99

 

Çekim ipi dışarı çıkartma iptali

 

Renk No 1 ( Birinci sıraya )

 

R 4 ( İki sistem makineler için )

 

Örgü yapılan sıranın kaç sistem olduğunu belirtmek için kullanılır.

 

*** Birinci ve ikinci sıralara sistem seçimi için renk verilmez.

 

*** Örgü olan sıralar için renk numaraları çift sayı olarak verilmelidir.Tek sayı olarak verildiği durumlarda mekiklerin sağda solda kalışlarına dikkat edilmelidir.

 

Sistem Seçimi

 

Renk No 0 = 1 sıra 1 sistem örgü

 

Renk No 1 = 1 sıra 2 sistem örgü

 

Renk No 6-7 = 2 sıra 2 sitem örgü

 

[[ *** Her sırayı iki farklı sistemle ördürmek için R4’e 6 ve 7 numaralı renkler verilir.

 

*** R4’e 6 ve 7 numaralı renkler verildiğinde alttaki sıra 1.sistem üstteki sıra 2.sistemle örülür.( 6 ve 7 kafa yönünü belirmez )

 

*** 2 sıra 2 sistem örgüde saç,yürütme ve ajur son sıraya ( 2.sisteme ) denk gelmelidir.

 

*** 1.sitem ve 2.sistem arasında transfer yapılmaz.

 

*** 1.sistem ve 2.sistem arasında ilmek hareketi yani ajur yapılmaz.( Örgü yapmayacaktır.Çünkü ajur için plaka jakar kırmak ve transfer yapmak zorundadır.Ama bunları iki sistem arasında yapamaz.)

 

*** Aynı sırada farklı jakar kırmak mümkün değildir.2.sistem 0 jakarda örgü yapması gerektiği için L3 ve 2 numaralı renk verilmesi gerekir.]]

 

Sistem belirleme ( 1 sistem )

 

 

Renk No 11 = Sol sistem seçimi

Renk No 12 = Sağ sistem seçimi

 

Atlama jakarda daraltma

 

 

Şekilli atlama jakar için geçerlidir.51-69 numaralı renkler daraltma için gereken iğne sayısını belirtir.

 

Renk No 0 = Daralan ilmek sayısı transfer edilene eşit

 

Renk No 51-59 = Daralan ilmek sayısı = 1-9

 

 

R 4 ( Üç sistem makineler için )

 

Örgü yapılan sıranın kaç sistem olduğunu belirtmek için kullanılır.

 

*** Birinci ve ikinci sıralara sistem seçimi için renk verilmez.

 

*** Örgü olan sıralar için renk numaraları çift sayı olarak verilmelidir.Tek sayı olarak verildiği durumlarda mekiklerin sağdan sola kalışlarına dikkat etmek gerekir.

 

Sistem seçimi

 

Renk No 0 = 1 sıra 1 sistem örgü

 

Renk No 1 = 1 sıra 2 sistem örgü

 

Renk No 2 = 1 sıra 3 sistem örgü

 

Renk No 4 = İntersia çevirimi

 

Renk No 6-7 = N sıra N sistem örgü ( N2 veya 3 olabilir.)

 

R 4 ( Dört sistem makineler için )

 

 

Örgü yapılan sıranın kaş sistem olduğunu belirtmek için kullanılır.

 

*** Birinci ve ikinci sıralara sistem seçimi için renk verilmez.

 

*** Örgü yapılan sıralar için renk numaraları çift sayı olarak verilmelidir.Tek sayı olarak verildiği durumlarda mekiklerin sağda solda kalışlarına dikkat etmek gerekir.

 

Sistem seçimi

 

Renk No 0 = 1 sıra 1 sistem örgü

 

Renk No 1 = 1 sıra 2 sistem örgü

 

Renk No 2 = 1 sıra 3 sistem örgü

 

Renk No 3 = 1 sıra 4 sistem örgü

 

Renk No 4 = İntersia çevirimi

 

Renk No 6-7 = N sıra N sistem örgü

 

R 4 ( Altı sistem makineler için )

 

Örgü yapılan sıranın kaç sistem olduğunu belirtmek için kullanılır.

 

*** Birinci ve ikinci sıralara sistem seçimi için renk verilmez.

 

*** Örgü olan sıralar için renk numaraları çift sayı olarak verilmelidir.Tek sayı olarak verildiği durumlarda mekiklerin sağda solda kalışlarına dikkat etmek gerekir.

 

Sistem seçimi

 

 

Renk No 0 = 1 sıra 1 sistem örgü

 

Renk No 1 = 1 sıra 2 sistem örgü

 

Renk No 2 = 1 sıra 3 sistem örgü

 

Renk No 3 = 1 sıra 4 sistem örgü

 

Renk No 4 = 1 sıra 5 sistem örgü

 

Renk No 5 = 1 sıra 6 sistem örgü

 

Renk No 6-7 = N sıra N sistem örgü

 

Renk No 8 = İntersia çevirimi

 

Renk No 16-17 = N sıra 2N sistem örgü

 

[[ N sıra N sitem örgü : Her sırayı farklı bir sistemle örmek için R4’e 6 ve 7 numaralı renkler tanımlanır.

 

*** R4’e 6 ve 7 numaralı renkler verildiğinde 1.-6.sistemler aşağıdan yukarı doğru tanımlanır.6 ve 7 kafa yönünü belirtmez.

 

*** Saç yürütme ve ajurlar sistemin son sırasına denk gelmelidir.

 

*** kafa sağa veya sola giderken jakar kırmadan ara sistemlerle transfer yapmak mümkündür.

 

*** ilmek hareketi ara sistemlerde yapılmaz.

 

*** Aynı sırada farklı jakar kırma değerleri kullanılmaz.L3 ve 2 numaralı renk verildiğinde örgüler 0 jakar pozisyonunda yapılır.]]

 

R 5 Örgü iptali

 

 

Örgü ve transfer,örgü ve ilmek hareketi ( ajur ),örgü ve çapraz atma ( saç,yürütme) işlemleri yapılırken örgü yapılmadan,yalnızca transferlerin yapılması için kullanılır.( Renk No 1 )

 

Desene kafanın boş olarak,sağa veya sola gidişini eklemek için kullanılır.Örgü yapılmadan önce kafa boş olarak ters yöne doğru gider ve örgüsüne ters yönden başlar.( Renk No 2 )

 

Renk No 1 = Örgü iptali

 

Renk No 11 = Örgü iptali ve transfer + 7 jakar

 

Renk No 21 = Örgü iptali ve transfer + 14 jakar

 

Renk No 31 = Örgü iptali ve transfer + 21 jakar

 

Kafa Hareketi

 

 

Renk No 2 = Kafa hareketi ( Boş geçiş )

 

R 6 İlmek Ayar Adresi

 

 

Desenin farklı bölümlerine farklı ayarlar tanımlamak için kullanılır.Buraya verilen renk numaraları kontrol sayfasındaki ilmek ayar adres numaralarını gösterir.Eğer renk numarası tanımlanmadıysa örgü olan bölümlerde otomatik olarak 5.,Adres boş geçiş olan bölümlerde 1.adres çalışır.

 

Renk No 0 = Örgüde 5 nolu ayar adresi. Transferde 1 nolu ayar adresi

 

Renk No 1-60 = 1-60 nolu ayar adresi

 

R 7 İntersia örgü ( Taraklı makineler için )

 

*** 11 numaralı renk tarağı yukarıya kaldırır,başlangıç ipini tutarak aşağıya doğru çeker.

 

*** 12 Numaralı renk örgü bittiğinde parçayı düşürür.

 

( Yukarıdaki renkleri normalde kullanmaya gerek yoktur çünkü fixed data içerisinde yer alırlar ancak manuel lastik başlangıcı yapmak gerektiğinde kullanılır.)

Renk No 1 = İntersia örgü

 

Set up needle açık/kapalı

 

Renk No 11 = Set up needle açık

 

Renk No 21 = Set up needle kapalı

 

Düşürme

 

Renk No 12 = Düşürme

 

R 8 Mekik içeri/dışarı

 

Renk No 31 = Mekik dışarı

 

Renk No 32 = Mekik içeri

 

R 9 Links proses iptali

 

Renk No 1 = Links proses iptali

 

Anlık transfer iptali

 

Renk No 2 = Anlık transfer iptali

 

R 10 İplik tutucu kesici

 

Renk No 1-4 = İplik tutucuları kapat ve kes

 

Renk No 11-44 = İplik tutucuları aç ( 1-4)

 

Renk No 21-24 = İplik tutucuları kapat ( 1-4)

 

Renk No 30 = iki taraftaki kesiciler

 

Renk No 31-31 =Sol taraftaki kesiciler

 

Renk No 33-34 = Ssğ taraftaki kesiciler

 

Renk No 41 = Otomatik iplik tutucu ve kesiciler

 

R 11 May basıcılar

 

Renk No = 1 = May basıcılar açık

 

Renk No = 2 = May basıcılar açık arkadan gelen kapalı

 

Renk No = 3 = May basıcılar açık önden giden kapalı

 

Renk No = 4 = May basıcılar kapalı

 

Renk No = 5 = Örgüdeki sitemlerde açık

 

Renk No = 6 = Transferlerdeki sistemlerde açık

 

R 12 Ön ayar çeliği ayarı

 

Renk No 1-7,10-70 S-CS-RT, 102/122/234FF 3 ve 5 numaralar ,184/254FF bütün gaugeler,122/124/236FF 16-18 numara makineler

 

Renk No 9,90 S-CS-RT,102/122/FF 3 ve 5 numaralar,184/254FF bütün gaugeler,122/124/236FF 16-18 numara makineler.

( Eğer herhangi bir renk tanımlanmaz ise 1 numaralı ayar,örgü ve transfer için otomatik olarak çalışır.Örgüde ve transferde ön ayar çeliği ayar komutu (

 

Renk No 9-90) çalışmaz.Eğer herhangi bir renk tanımlanmaz ise ön ayar çeliği ayarı otomatik olarak çalışır.)

 

Renk No 1-7 = Örgüde ön ayar çeliği ayar adresleri 1-7

 

Renk No 10-70 = Transferlerde ön ayar çeliği ayar adresleri 1-7

 

Renk No 9 = Örgüde ayar çeliği çalışsın

 

Renk No 9 = Transferlerde ön ayar çeliği çalışsın

 

R 15 kafa iptali ( 124 S/FF/CS Tandem için)

 

124 S/FF/CS ‘de Tandem ( ayrı kafa ) çalışırken mekik içeri ve mekik dışarı yönleri birbirine terstir.Kafanın birisi mekikleri içeri alırken veya dışarı çıkarırken renk no 1 ve 2’yi kullanarak diğer kafanın boş gitmesi sağlanır.

 

Renk No 1 = Sol Kafa iptali

 

Renk No 2 = Sağ Kafa iptali

 

L1 Özel işlem

 

Renk No 4 ( 3,4,6 sistem makineler için ,Renk 31-36 ( 2 sistem makineler için )

 

Renk No 0 = Normal işlem

 

Renk No 1 = Arkadaki bütün mayları öne al.( Bu sıradaki transferlerden önce arkadaki bütün ilmekler öne alınır,diğer transfer işlemleri bittikten sonra öne alınan ilmekler tekrar yerine alınır.)

 

Renk No 2 = Öndeki bütün mayları arkaya al.( bu sıradaki transferlerden önce öndeki bütün ilmekler arkaya alınır,diğer transfer işlemleri bittikten sonra arkaya alınan ilmekler tekrar yerine takılır.)

 

Renk No 4 = Geniş lastikte boş geçişsiz ilmek hareketi.[[ Wide Rib desende ( Renk No 6-7,6-1,7-1 sırayla kullanıldığı durumlarda) L1’e 4 numaralı renk verildiğinde desen boş geçmesiz örülür.)

 

*** L1’e 4 numaralı renk çift sayı olarak verilir.

 

*** En alt ve en üst sıraya 4 numaralı renk tanımlanmaz.

 

Renk No 6 = Jakarlı desende otomatik daraltmanın iptali.( Dolu jakarda 1 iğne,atlama jakarda 3 iğneye kadar daraltma yapılabilir.Yığmalı desenlerde örgü genişliği değişmeden önce 6 numaralı renk tanımlanır.)

 

Renk No 7 = Boş geçişsiz önde arkada ilmek hareketi.[[ Tek plakada ( 8,2,9,2,82,2,92,2..vb)numaralı renkler üst üste kullanıldığında L1 ve 7 numaralı renk verilerek boş geçmesiz ajur yapılabilir]]

 

*** L1’e 7 numaralı renk çift sayı olarak verilir.

 

*** İlk ve son sıraya 7 numaralı renk verilmez.

 

*** L1’e 7 numaralı renk verildiğinde 3 sistem makinelerde R4’e 0,4 sistem makinelerde 0 veya 1,6 sistem makinelerde 0,1,2 veya 3 numaralı renkler kullanılır.

 

Renk No 8 = Daraltma.( 1x1 lastikten sonra bedeni daraltmak için 8 numaralı renk kullanılır.)

 

Renk No 9 = Birleştirme 1 ( İlmekleri tek iğne düzeni üzerine transfer ederek birleştirmek için L1’e 9 numaralı renk verilir.

 

Renk No 101,102;sağa transfer.102 numaralı renkler 101 numaralı renklerin üzerine transfer edilir.101 numaralı renk bir grupta 3 iğneye kadar kullanılabilir.102 numaralı renkler 101 lerin katları olmak zorundadır.

 

Renk No 103,104;sol tarafa transfer.104 numaralı renkler 103 numaralı renklerin üzerine transfer edilir.103 numaralı renk bir grupta 3 iğneye kadar kullanılabilir.104 numaralı renkler 103 lerin katları olmak zorundadır.)

 

*** Birleştirme 1 den önceki ve sonraki sıralara transfer içeren renk kodları verilmez.Bu sıralara 16 numaralı renk verilir.Bu sıralardaki mekik adresine farklı bir renk ve proses sırasında bu adreslere 0 numaralı mekik tanımlanır.)

 

Renk No 10 = Birleştirme 2 ( İlmekler sanki bedeni katlıyormuş gibi transfer ederek daraltmak için kullanılır.)

 

Renk N0 101,102;sağ tarafa transfer

 

102 numaralı renkler 101 numaralı renklerin üzerine transfer edilir.101 numaralı renk makine numarası kadar kullanılabilir.10 Numara makine için en fazla 10 iğne.102 numaralı renkler 101 lerin 2 katı olmak zorundadır.

 

Renk No 103,104;sol tarafa transfer

 

104 numaralı renkler 103 numaralı renklerin üzerine transfer edilir.103 numaralı renk bir grupta makine numarası kadar kullanılabilir.104 numaralı renkler 103 lerin 2 katı olmak zorundadır.)

 

*** Birleştirme 2 den önceki ve sonraki sıralara transfer içeren renk kodları verilmez.Bu sıralara 16 numaralı renk verilir.Bu sıralardaki mekik adresine farklı bir renk ve proses sırasında bu adreslere 0 numaralı mekik tanımlanır.

 

Renk No 11 = Bind off ( kapatma )( Bind off için L1’e 11 numaralı renk kullanılır.)

 

*** Bind off yapılacak olan sırada arkada örgüler var ise bunların öne alınması gerekir. Bind off’tan önceki ve sonraki sıralarda transfer komutları varsa,Bind off’un bir önceki ve sonraki sırasına 16 numaralı renk verilir.

 

*** L1’e 11 verilen sırada örgü yapılmaz. Ayrıca örgü iptali vermeye gerek yoktur.Bir sonraki daralan sırada OMDN’leri yerleştirmek gerekir.

 

Renk No 31-36 ( kısmi transfer yaparak daraltma )( Renk numaraları 61 ( 6 )-63 ve 71 ( 7 ) -73 ile transferler yapılabilir.Sadece tek plaka örgüde yapılabilir.)

 

Option Line L1 Renk N0 31 fonksiyon = Kafa ve jakar yönü aynı,1x1 transfer

 

Option Line L 1 Renk N0 32 fonksiyon = Kafa ve jakar yönü aynı,2x2 transfer

 

Option Line L 1 Renk N0 33 fonksiyon = Kafa ve jakar yönü aynı, yarım yarım transfer

 

Option Line L 1 Renk N0 34 fonksiyon = Kafa ve jakar yönü ters,1x1 transfer

 

Option Line L 1 Renk N0 35 fonksiyon = Kafa ve jakar yönü ters, 2x2 transfer

 

Option Line L 1 Renk N0 36 fonksiyon = Kafa ve jakar yönü ters, yarım yarım transfer

 

L 2 Jakar kırma 0-18 İğne …..

 

(En fazla jakar kırma sayısı iki yöne doğru 1 inçtir.10 numara makine için 10 jakar.3 numara jakar için 5 jakar.4 numara makine için 6 jakar kırar.)

Renk No 0-18 = Jakar sayısı 0-18

 

L 3 0 ,1/4,1/2,1x1 Jakar …..

 

Renk No 0 = ½ jakar

 

Renk No 1 = ¼ Jakar

 

Renk No 2 = 0 Jakar

 

Renk No 3 = 1x1 Lastik pozisyonu

 

L 4 Sola sağa jakar ………

 

( sağa 3 jakar kırmak için : L4=1 L2=3 L3= 0

 

Sola 3,5 jakar kırmak için:L4=0 L2=3 L3=0

 

Sağa 1 jakar kırmak için :L4=1 L2=1 L3=2 )

 

Renk No 0 = Sola jakar

 

Renk No 1 = Sağa Jakar

 

( L2,L3,L4’e hiçbir renk tanımlanmadığında ½ veya 0 jakar pozisyonunda örgü yapılır.Jakar kırarak örgü yapılmak istendiğinde,L2,L3 ve L4’e renkler tanımlanır.RT’de üst plakanın jakar kırma kodları,CS’de ön plakanın jakar kırma kodları için bu makinelerin tablolarına bakılması gerekmektedir.)

 

( L1,L2 ve L3’e jakar kırık durumdayken örgü yaptırmak için renk kodları verilir.Transfer yapılırken desende kullanılan renk kodları,jakar kırma komutunu içerdikleri için transferde bu aralıklarda renk tanımlamaya gerek yoktur.)

 

L 5 Kafa hızı ( örgüde ) ………… ( Örgüdeki kafa hızını belirlemek için kullanılır.)

 

Renk No 0 = Yüksek hız

 

Renk No 1 = Orta hız

 

Renk No 2 = Düşük hız

 

Renk No 11-17 = Hız adresleri 1-7

 

L 5 Kafa hızı ( transferlerde ) ……( Transferlerdeki kafa hızını belirlemek için kullanılır.)

 

Renk No 0 = Yüksek hız

 

Renk No 1 = Orta hız

 

Renk No 2 = Düşük hız

 

Renk No 11-17 = Hız adresleri 1-7

 

L 7 Enine desen dağılımı

 

Renk No 1-10 = Enine desen dağılımı 1-10

 

L 7 Mekik ayarları

 

Renk No 11-13 = Mekik ayarları 1-3

 

L 7 İsteğe bağlı durdurma

 

Renk No 20 = İsteğe bağlı durdurma

 

L 7 Duraklama

 

Renk No 21-23 = Duraklama 1-3

 

*** Renk No 1-10 ve 11-13’leri aynı anda kullanırsanız hata verir.

 

*** Bu renk kodları sürekli komutlardır.Yani bir renk verilene kadar eski komut devam eder.

 

*** Eğer R42e 6 ve 7’yi dönüşümlü olarak kullanılırsa,L7’deki renkleri R4’deki en alttaki 6 ve 7’den itibaren yerleştirilir.

 

L 8 Jakar renk numaraları

 

2 sistem makineler

 

Renk No 12,22,32,42 = 2 Renk A

 

Renk No 13,23,33,43 = 3 Renk A

 

Renk No 53,63,73,83 = 3 Renk B

 

Renk No 14,24,34,44 = 4 Renk A

 

Renk No 15,25,35,45 = 5 Renk A

 

Renk No 16,26,36,46 = 6 Renk A

 

3 Sistem Makineler

 

Renk No 12,22,32,42 = 2 Renk A

 

Renk No 13,23,33,43 = 3 Renk A

 

Renk No 14,24,34,44 = 4 Renk A

 

Renk No 54,64,74,84 = 4 Renk B

 

Renk No 15,25,35,45 = 5 Renk A

 

Renk No 55,65,75,85 = 5 Renk B

 

Renk No 16,26,36,46 = 6 Renk A

 

Renk No 56,66,76,86 = 6 Renk B

 

4 Sistem Makineler

 

Renk No 12,22,32,42 = 2 Renk A

 

Renk No 52,62,72,82 = 2 Renk B

 

Renk No 13,23,33,43 = 3 Renk A

 

Renk No 53,63,73,83 = 3 Renk B

 

Renk No 14,24,34,44 = 4 Renk A

 

Renk No 15,25,35,45 = 5 Renk A

 

Renk No 55,65,75,85 = 5 renk B

 

Renk No 16,26,36,46 = 6 Renk A

 

Renk No 56,66,76,86 = 6 Renk B

 

6 Sistem makineler

 

Renk No 12,22,32,42 = 2 Renk A

 

Renk No 52,62,72,82 = 2 Renk B

 

Renk No 92,102,112,122 = 2 Renk C

 

Renk No 13,23,33,43 = 3 Renk A

 

Renk No 53,63,73,83 = 3 Renk B

 

Renk No 14,24,34,44 = 4 Renk A

 

Renk No 54,64,74,84 = 4 Renk B

 

Renk No 15,25,35,45 = 5 Renk A

 

Renk No 16,26,36,46 = 6 Renk A

 

A: Her renk için bir mekik kullanıldığını gösterir.

 

B: Her renk için iki mekik kullanıldığını gösterir.

 

C: Her renk için üç mekik kullanıldığını gösterir.

 

L 9 DSCS

 

Renk No 1 = DSCS açık/kapalı

 

                   Birincisi DSCS Açık

 

                   Birincisi DSCS Kapalı

 

L 10 Merdane çekimi ( Örgüde )

 

( örgüdeki merdane çekim adresleri verilir.Lastik başlangıcındaki ara ipi için 2 numaralı adres çalışır.3.sıradan başlayarak lastik sonuna kadar 3 numaralı adres,bedende 4-31 numaralı adresler tanımlanır.1.bloktan itibaren yardımcı merdanenin çalışması için 1.sıraya 1 numaralı renk verilir.)

Renk No 1-31 = Çekim adresleri 1-31

 

L 10 Yardımcı merdane açık

 

Renk No 1 = ( 1.sırada ) açık

 

L 10 Merdane açık ( transferde )

 

Renk No 1-31 = Çekim adresleri 1-31

 

L 12 Alıcı Çelik

 

Alıcı çelik komutu nopene kalkması gereken iğneye alıcı pozisyonunda kaldırır.Düşürme komutu düşürme olan yerlerde,iğneleri vericiye kaldırarak daha rahat düşürme yapmayı sağlar.

 

 

Renk No 1 = Alıcı çelik çalışsın

 

L 12 Düşürme

 

Renk No 2 = Verici çelik çalışsın ( Düşürme )

 

L 13 Üst yatağı kullanarak Transfer( RT için )

 

 

Renk No 1 veya 10 = Üst plakayı kullanarak transfer.( 0 jakar dahil tüm transferlerde )

 

Renk No 11 üst plakanın Jakar kırma sayısı 1 iğneden daha fazla olan transferlerde

 

Renk No 12 üst plakanın Jakar kırma sayısı 2 iğneden daha fazla olan transferlerde

 

Renk No 13 üst plakanın Jakar kırma sayısı 3 iğneden daha fazla olan transferlerde

 

Renk No 14 üst plakanın Jakar kırma sayısı 4 iğneden daha fazla olan transferlerde

 

Renk No 15 üst plakanın Jakar kırma sayısı 5 iğneden daha fazla olan transferlerde

 

Renk No 16 üst plakanın Jakar kırma sayısı 6 iğneden daha fazla olan transferlerde

 

Renk No 17 üst plakanın Jakar kırma sayısı 7 iğneden daha fazla olan transferlerde

 

Renk No 18 üst plakanın Jakar kırma sayısı 8 iğneden daha fazla olan transferlerde

 

Renk No 19 üst plakanın Jakar kırma sayısı 9 iğneden daha fazla olan transferlerde

 

Renk No 20 üst plakanın Jakar kırma sayısı 10 iğneden daha fazla olan transferlerde

 

Renk No 21 üst plakanın Jakar kırma sayısı 11 iğneden daha fazla olan transferlerde

 

Renk No 22 üst plakanın Jakar kırma sayısı 12 iğneden daha fazla olan transferlerde

 

Renk No 23 üst plakanın Jakar kırma sayısı 13 iğneden daha fazla olan transferlerde

 

Renk No 24 üst plakanın Jakar kırma sayısı 14 iğneden daha fazla olan transferlerde

 

Aynı sırada birden fazla jakar kırma varsa küçük jakar,daha sonra sola jakar önceliklidir.

 

L 14 Ön plakanın jakar kırması ( CS için ).

 

Jakar kırma komutu yalnızca örgü sırası için geçerlidir.Transfer için renk kodlarında jakar komutu bulunduğu için l13’e renk tanımlamaya gerek yoktur.Ön veya arka plakanın jakar kırması için komut verilmediyse 0 veya ½ jakar pozisyonunda örgü yapılır.Jakar kırık durumdayken örgü yapılması için renk tanımlanır.

 

Renk No 1-18 = sola 1-18 jakar kırma

 

Renk No 101-108 = sağa 1-18 jakar kırma

 

Sağa sola en fazla jakar kırma sayısı makine numarası kadardır.10 Numara makine için 10jakar.3 Numara makine için 5 jakar.4 Numara makine için 6 jakar kırılabilir

 

 

 

Salı, 19 Nisan 2016 23:17

Tekstil Mamüllerinin Terbiyesi

 

 

 

01boya

 

 

 

Tekstil ürünlerine değer kazandırma (terbiye) işlemleri çok eski bir zanaata, yani tekstil ürünlerini daha güzel, daha renkli yapma arzusu örme ve dokuma işlemi kadar eskiye dayanır.Yüzyıllar boyunca tekstil boyacıları meyve, ağaç ve çeşitli minerallerden elde edilen doğal boyarmaddelere bağlıydılar. Boyamada kullanılan mineral olarak Ocker, Zinnober; bitki olarak indigo, krapp kökü, kırmızı tahta gösterilebilir. Cochenille ve bazı hayvandan çok değerli renkler elde ediliyordu. 19. yüzyılda tekniğin ve kimyanın birleşmesiyle tekstil ürünlerini güzelleştirmede büyük bir adım atıldı. Sentetik boyarmaddelerin üretilmesi ile daha önce kullanılan doğal boyarmaddelerin nerede ise tamamı bir kenara bırakılmıştır.Boyarmadde kimyasının gelişmesine paralel olarak teknik yani makine alanında çok büyük gelişmeler olmuştur. Bununla birlikte üretilmeye başlanan sentetik lifler ile tekstil sektöründe yukarı doğru bir yükseliş başlamıştır. 19. yüzyılın ortalarına kadar uygulanan güneş yardımıyla çim üzerinde ağartma veya yağmur ve rüzgar yardımıyla serilmiş kumaşların ağartılması, teknolojinin gelişmesiyle tam otomatik ağartma makineleri ile daha önce haftalar ve aylar süren işlemi çok daha kısa süren saatlere indirmiş ve yerini bu makinelere bırakmıştır.

 

 

 

03boya

 

 

 

 

19. yüzyılda üretilen otomatik çalışan makineler sayesinde modern baskı sistemi eskiden kullanılan tahta modellerle desenlendirme sistemini ortadan kaldırmıştır. Sentetik liflerin üretilmesiyle tekstil ürünlerini güzelleştirme alanına daha iyi makineler ve daha iyi teknoloji geliştirme görevi düşmüştür. Sentetik liflerinin esasında kolay bakım özellikleri, araştırmacıları sentetik liflerin terbiye işlemleri tekniğinin geliştirilmesine yönlendirmiştir .Tekstil terbiyesi dendiğinde tekstil ürünlerini daha güzelleştirmek, daha değerli veya daha iyi yapmak için yapılan tüm işlemler akla gelmektedir. Tekstil ürününün dış görünüşünün renk, parlaklık v.s. gibi özelliklerini veya kullanım alanına göre özelliğini değiştirmeyi hedef alan işlemler tekstil terbiye işlemleridir. Tekstil terbiye işlemleri ürünün türüne ve kimyasal yapısına bağlı olarak uygulanır. Bu yüzden terbiye işlemleri esnasında ürünün kalitesinin aynen kalmasına dikkat edilmesi gerekir. Kalitenin düşmemesi ve lif yapısının bozulmaması için uygulanan değişik terbiye işlemleri esnasında çok dikkatli ve hassas çalışılması gerekir. Terbiye işlemleri içerisinde birkaç işlem basamağı bulunan bir prosestir (örneğin ön yıkama, boyama, kurutma, baskı, buharlama v.b.).

 

TEKSTİL TERBİYESİNDE TEMEL İŞLEMLERİ

 

Tekstil ürünlerinin niteliklerini (görünüm, tutum v.b.) kullanım yerine veya tüketici isteğine göre değiştirmek için uygulanan işlemlerin tümüne Tekstil Terbiye işlemleri denir.

 

Dar anlamda dokumadan çıkan ham bezin satışa hazır duruma gelmeden önce gördüğü işlemlerdir. Tekstil terbiye işlemleri; elyaf, iplik, dokuma, örme vb. tekstil yüzeyi (kumaş) şeklindeki ürünlere uygulanır. Ancak diğer ürün şekillerine kıyasla kumaş halindeki ürünler daha çok işleme tabi tutulurlar.

Tekstil üretim süreçlerinde sıralama: Lif, iplik, dokuma/örme, terbiye ve giysi/teknik kullanım olarak sıralanmaktadır. Bu sıralamaya bakıldığında terbiye işlemleri 4. Sırada yer olmaktadır. İlk üç üretim aşaması yapılmış yani katma değeri yükselmiş bir tekstil ürününün terbiye işleminide problemsiz bir şekilde giysi üretim aşamasına geçmesi gerekir. Hatalı bir işlem sonunda tekstil malzemesi değerini kaybettiği gibi bu aşamadan önce harcanan emeğin boşa gitmesi açısından önemlidir.

 

ÖN TERBİYE İŞLEMLERİ

 

Ön terbiye işlemleri hem ıslak hem de kuru olarak uygulanan çok önemli bir işlemdir. Ön terbiye işlemlerinin amacı, dokuma ve örme işlemleri esnasında ipliklere uygulanan yardımcı maddelerden (haşıl vs) arındırmak, daha doğrusu üzerinden atmasını sağlamaktır. Ön terbiye işlemleri sırasında tekstil ürününe aynı zamanda bir sonraki işlemler için gerekli olan temizlik derecesi, lekelerin ve kirlerin yıkanması ile kazandırılır ve yüzeye uygulanan mekanik işlemler ile yüzey daha düzgün bir yapıya getirilir.

 

 

 

02boya

 

 

 

 

Ön terbiye işlemlerinde terbiye edilecek tekstil ürünü boyama veya baskı için hazırlanır. Ağartma ve yıkama ön terbiye işlemlerinde yapılan en önemli iki işlemdir. Yıkama işleminin amacı, tekstil materyalini her türlü yabancı maddeden arındırmaktır. Bu yabancı maddeler doğal ve kimyasal maddelerdir.

Bunlar, örneğin pamuklu kumaştaki kabuk ve bitki artıkları veya daha önceki işlemlerde dokumadan önce haşıllamada kullanılan haşıl maddeleridir.

Eğer, kumaş bu yabancı maddelerden arındırılmaz ise boyama esnasında boyanın egalize olmaması ile karşı karşıya kalınır ve düzgün bir boyama elde edilemez.

 

BİTİM İŞLEMLERİ

 

Tekstil ürünlerine daha iyi görünüm, tutum ve kullanım özelliği kazandırmak için mekanik, kimyasal ve termik yöntemlerle uygulanan işlemlere Bitim işlemleri denir.

 

Bitim işlemleri olarak tanımlanmasının nedeni bu işlemlerin ön terbiye ve renklendirme (boyama ve baskı) işlemlerinden sonra uygulanan son işlem olmasıdır. Bu işlemlerden sonra mamul hale gelmiş olan ürün artık satışa, ayni zamanda kullanılmaya hazır duruma gelmiştir. Eskiden bitim işlemi olarak yalnız mamulün tutumunu geliştiren tek bir işlem uygulanırdı ve buna apre işlemi denirdi. Zamanla diğer özel bitim işlemleri (su itiçilik, buruşmazlık, güç tutuşurluk v.b.) uygulanmaya başladıkça bunlara da su itiçilik apresi, buruşmazlık apresi gibi isimler verildi. Bugün bazı ülkelerde apre veya apretur sözcüğü dar anlamda yalnız yün bitim işlemleri için kullanılmaktadır.

 

RENKLENDİRME ( BOYAMA VE BASKI ) İŞLEMLERİ

 

Tekstil yüzeylerini renklendirme daha doğrusu boyama işlemi, mamulün boyarmadde çözeltisi, çeşitli yardımcı ve kimyasal maddeler (ıslatıcı, tuz, alkali ve asit) ile muamele edilmesi ile gerçekleşir. Boyamada, suda çözünmüş veya disperge olmuş boyarmaddenin tekstil ürünü tarafında emilmesi en önemli noktadır. İyi bir boyamanın gerçekleşmesi sadece boyarmaddenin tekstil yüzeyine tutunmasına ve lif içine yerleşmesine değil aynı zamanda liflere kimyasal veya fiziksel olarak bağlanmasına da bağlıdır. Boyarmaddenin ürün tarafından absorblanması ve bağlanması ürünün kimyasal ve fiziksel yapısına bağlı olduğu için kullanılacak boyarmaddeler de her tekstil ürünü için farklıdır. İstenilen kullanım ve üretim haslıklarına bağlı olarak uygun bir boyarmadde seçiminin gerçekleşmesi lazımdır.Tekstil ürünlerinin boyanması için ister doğal lif ister sentetik lif kumaşları ya da her ikisinin karışımından oluşmuş kumaşlar için büyük bir boyarmadde seçeneği vardır. Bu boyarmaddelerle istenilen her türlü nüansta ve yüksek derecede renk haslıkları elde edilebilir.

 

Baskı işlemi

 

Tekstil ürününe yapılan yerel renklendirme işlemi olarak tanımlanabilir. Modern tekstil baskısının diğer desenlendirme işlemlerine (örme, dokuma, tufting vs) göre avantajı, her türlü tekstil yüzeyine (halıdan ince dokumaya kadar, örme ürünlerine , nonwoven vs kadar) uygulama imkanının olması, sanatsal olarak sınırsız desenlendirme olanağı sağlaması, hareket özgürlüğü ve büyük bir üretim hızına sahip olmasıdır.

 

TERBİYE MADDELERİNİ TEKSTİL ÜRÜNÜNE AKTARMA YÖNTEMLERİ (APLİKASYON)

 

Tekstil ürünü terbiyesinin yapılabilmesi için; çözelti, süspansiyon, dispersiyon veya emülsiyon halinde bulunan bir terbiye maddesi ile tekstil ürününü temas ettirmek gerekir.

Bunun için çeşitli yöntemler uygulanır ve bu Yöntemler ;

 

1-Çektirme

2-Emdirme

3-Aktarma

4-Püskütme

5-Köpük 

 

Yöntemleridir.

Bu yöntemlerde kullanılan makinelerin seçimi işlem görecek tekstil ürününün tipine uygun olacak şekilde seçilmiş ve ayarlanmış olması gerekmektedir. Tekstil yüzeylerinin boyanmasında gereksinim duyulan birçok özelliklerden dolayı boya makinelerinin ve aparatlarının seçiminde büyük bir seçenek yelpazesi mevcuttur. Tekstil ürününün hassasiyeti, sentetiklerin kendine has özellikleri ve istenilen ürün özellikleri makine seçiminde büyük rol oynamaktadır. Bundan dolayı makine ve sistemler 3 gruba ayrılır. Bunlar;

 

1-Kesikli (Diskontinü) makine ve sistemler

2-Yarı kesikli (Yarı kontinü) makine ve sistemler

3-Kesiksiz (Kontinü) makine ve sistemler

 

APRE

 

Tekstil materyalinin ön terbiye ve renklendirme işlemleri sonrası terbiye işletmesini terk etmeden önce, gördükleri mekanik ve kimyasal tüm işlemlere bitim işlemleri veya apre işlemleri denir.

 

Tekstil ürününe, renklendirme sonrası yapılan apre işlemlerinde amaç; ürünün tutumunu, görünümünü değiştirmek ve geliştirmektir.

Bu işlemleri yapan kişi ve işletmelere de apreci denir. Kimyasal ve mekanik yollarla uygulanan apre işlemlerinin tamamı her ürüne uygulanmamaktadır.

Apre işlemleri yapılırken bazı ölçütler göz önünde bulundurulur. Bunlar; ürünün formu, elyafın cinsi, kullanım amacı, kalıcılık derecesi, ürünün incelik ve kalınlığıdır.

Örneğin sentetik liflerde görülen statik elektriklenme, doğal liflerde meydana gelmez. Bu nedenle statik elektriklenmeyi önleyici apre, sadecesentetik esaslı liflerden üretilen  mamullere uygulanabilir. Kimyasal ve mekanik yollarla apre işlemi yapılırken elyaf cinsi göz önünde bulundurulur.Bazı  apre işlemleri, ortak her cins elyafa uygulanabilirken bazılarıysa uygulanmamaktadır.

 

Salı, 19 Nisan 2016 21:50

Ön Terbiye

 

 

Ön terbiye işlemleri, tekstil terbiyesinin başlangıcında, diğer terbiye işlemlerine hazırlık olarak ve mamulün görünümünü güzelleştirmek için yapılan mamuldeki yabancı maddeleri uzaklaştırma işlemlerinin tümüne denir.

 

Bu işlemlerle birlikte tekstil materyalinin görünümü (boyama, basma, parlaklaştırma, matlaştırma vb.) Tutumu (yumuşatma, sertleştirme, dirileştirme, kayganlaştırma vb.) kullanım özellikleri ( kolay ütülenir, güç tutuşur, su itici, çekmez vb.) geliştirilir.

 

Bu işlemler sonucunda mamulün hidrofilliği ( su emme özelliği ) artar. Boyama, baskı, apre gibi sonraki işlemlere hazır hâle gelir.Kumaşların hammaddesi olan iplikler ve dolayısıyla bu ipliklerin hammaddesi olan lif ( Elyaf) Bitkisel,Hayvansal ,suni ( rejenere ) ve sentetik olabilir.

Bu elyafların temel ortak özelliklerinin yanında bir de kendilerine özgü fiziksel ve kimyasal özellikleri vardır.

 

Bu gerekçelerden dolayı tekstil mamüllerinin cinslerine göre uygulanan ön terbiye işlemleri de ortak olduğu gibi kendi özelliklerine göre ayrı olabilir.

 

 

Selüloz Esaslı Mamullere Uygulanan Ön Terbiye İşlemleri

 

 

Pamuk lifinin kimyasal yapısında; Selüloz, Hemiselüloz ve pektin, Protein ve renkli madde,Anorganik maddeler, Vaks ve yağlar, bulunur. Bu yabancı maddeler pamuklu mamülün görünümünü hafif sarımtırak yapmakla kalmaz, life hidrofob (su itici) bir özellik de verir. Boyama, basma ve apre gibi terbiye işlemlerinin yapılabilmesi için pamuklu malzemenin üzerindeki yabancı maddelerin uzaklaştırılarak hidrofilliğinin (su seven, su emici) arttırılması gerekir. Böylece lifin boyar madde ve diğer kimyasal maddeleri alabilmesi sağlanmış olur.

 

Yakma

 

Yakma işlemi, kumaş üzerinde bulunan hav tabakasını (tüycükleri) yok etmek amacıyla yapılır. Hav tabakasının ortadan kalkması sonucunda kumaş yüzeyine bir düzgünlük kazandırılmış olur. Ayrıca dokuma dairesinde çözgü ipliklerini sağlamlaştırmak (mukavemet kazandırmak) ve kayganlaştırmak için yapılan haşıllama sonucu kumaş üzerinde kalmış olan nişastalı maddelerin de uzaklaştırılmasına yardımcı olunur.

 

Haşıl sökme

 

Kumaşların dokunması sırasında çözgü iplikleri, mekiğin gidip gelmesi ve diğer mekanik zorlamalarla karşı karşıya kalır. Bu iplikleri belirli bir derecede koruyabilmek ve kopmalarını azaltabilmek için haşıllama işlemi uygulanır. Haşıl maddeleri hidrofob (su itici = su sevmeyen) özelliğe sahiptir. Ayrıca tekstil materyaline sert ve dökümü engelleyen bir tutum verir. Bu nedenlerle pamuklu mamul üzerindeki haşılın giderilmesi gerekir. Haşıl sökme işleminin sonucunda liflere hidrofil özellik kazandırılır ve mamulün sertliği giderilmiş olur.

 

Bazik işlemler (Hidrofilleştirme)

 

Bazik işlemin esası; pamuk lifleri içerisindeki ve üzerindeki bütün yabancı maddelerin uzaklaştırılması, ham pamuklu mamulleri alkali çözeltiyle muamele etmeye dayanır. Bazik işlem sonucu mamul yüksek düzeyde su emici hâle gelir (hidrofilleşme). Ayrıca liflerdeki yabancı maddeler uzaklaştığından ve liflerdeki doğal boyar maddelerin bir kısmı bozuştuğundan, ham bezin sarımtırak rengi de biraz açılır, beyazlaşır.

 

Pamuklu mamullerin ağartılması

 

Pamuklu mamuller ham hâlde sarımtırak bir renge sahiptir. Gerek beyaz olarak kullanılacak malların gerekse boyanacak ve basılacak pamuklu mamullerin ağartılması gereklidir. Ağartma boyamanın canlılığı ve parlaklığı için gereklidir. En önemli pamuk ağartma maddeleri şunlardır: H2O2 ve Na2O2 (Hidrojen peroksit ve sodyum peroksit),NaOCl (sodyum hipoklorit ),NaClO2 (sodyum klorit)

 

Merserizasyon

 

Merserizasyon, yalnızca pamuk elyafına özgü bir işlem olup pamuklu iplik, dokuma ya da örme kumaşlarda kalıcı bir parlaklık kazandıran ön terbiye işlemidir. Kalıcı parlaklığın yanında bu işlem ile mukavemet, yıkanabilirlik, boyut değiştirmezlik ve boyar madde alımı artar. Mamulün görünümü düzgünleşerek gıcırtılı bir tutum elde edilir. Merserize işlemi, pamuklu kumaşı kuvvetli soğuk sudkostik çözeltisi ile iyice emdirmek ve gerilim altındayken su ile sudkostiği uzaklaştırarak stabilize etmek şeklinde gerçekleştirilir.

 

 

Protein Esaslı Mamullere Uygulanan Ön Terbiye İşlemleri

 

 

Hayvansal lifin yapı taşı proteindir. Protein lif grubu, kıl kökenli ve salgı kökenli olmak üzere iki kısımda incelenir. Kıl kökenli yünü oluşturan proteinin özel adı keratin; salgı kökenli olan ipeği oluşturan proteinin özel adı ise fibroindir. Her ikisi de protein olmasına karşın yün ve ipeğe uygulanan ön terbiye işlemleri farklıdır.

 

Yünün yıkanması

 

Yünlü mamullerin ön terbiyesinde en önemli işlem yıkamadır. Yün elyafı, yapısındafazla miktarda yabancı madde içerdiğinden ve bu yabancı maddeler iplik elde edilmesi sırasında rahatsız edici olduğundan yapak hâlinde yıkanır.

 

Yünlü mamullerin karbonizasyonu

 

Kirli yün liflerinde ağırlıklarının %5-40'ı kadar bitkisel artıklar bulunmaktadır. Pıtrak,diken, ot, yaprak ve yem artıkları gibi bitkisel kaynaklı maddelerin bir kısmı kirli yünün üzerinden yıkamayla uzaklaştırılır. Fakat pıtrak, diken gibi liflere iyi tutunmuş maddeler yıkama ve hatta mekaniksel işlemlerle bile uzaklaştırılamaz. Bu durumlarda kimyasal yöntemlerden faydalanma yoluna gidilir ki yünlerdeki bitkisel artıkları uzaklaştırmak için yapılan kimyasal işleme “karbonizasyon” (kömürleştirme) denir. Karbonizasyon işleminin esasını, mamulün inorganik asitlerle veya ısıtılınca asidik özellik gösteren tuzlarla yüksek temperatürlerde işlem görmesi oluşturur.

 

Yünlü mamullerin beyazlatılması

 

Ağartma (beyazlatma) yün sektöründe pamuklularda olduğu kadar önemli ve sık uygulanan bir işlem değildir. Dünyada tüketilen yünün büyük bir kısmı koyu ve donuk renkte boyanmış mamullerin yapımında kullanıldığından, ağartılmalarına gerek yoktur. Beyazlatma daha çok beyaz trikotajlar, açık tonlarda boyanacak kumaş ve trikotajlar ile basılacak yünlü mamuller için gereklidir. Bu durumlarda yünün doğal sarımtırak rengi rahatsız edeceğinden bir ağartma işlemiyle giderilmesinde fayda vardır.

 

Dinkleme

 

Dinklemenin esası, yün liflerinin keçeleşme özelliğinden faydalanılarak kumaşın görünüm ve tutumunun değiştirilmesidir. Dinkleme sonucu kumaşlar yalnız az veya çok keçeleşmiş bir yüzey yapısı kazanmakla kalmaz. Aynı zamanda dokuma tekniğiyle elde edilmesi olanaksız derecede sıkılaşır. Bunun sonucu olarak da kumaşların bütün dayanımlarında bir artma olduğu gibi rüzgâr ve diğer dış etkenlere karşı koruma ve dolayısıyla sıcak tutma özelliği de artar.

 

 

 

İpekli Mamullere Uygulanan Ön Terbiye İşlemleri

 

 

Ham ipek ipliği, ipeğin bileşiminde bulunan serisinden dolayı sert, mat ve hidrofob bir karaktere sahiptir. Bu özellikleri ipeğe terbiye işlemlerinde olumsuzluk vereceğinden serisin uzaklaştırma yapılmalıdır. İpek liflerinin ön terbiye işlemlerine geçmeden önce kozadan lif elde etmek için yapılan koza kaynatma (pişirme) işlemine değinilmesi gerekir.

 

Koza kaynatma

 

Kozalardan lif uçlarının bulunarak çekilebilmesi için kozaların sıcak su ve buharla işlem görmesi gerekmektedir ki bu işleme “pişirme” veya “koza kaynatma” adı verilir. Koza kaynatmadan amaç; liflerdeki serisin kısmını yumuşatmak ve bu sırada kozaların içerisinin suyla dolmasını sağlamaktır. Resim 1.2’de koza kaynatma işleminin yapılışı görülmektedir.

 

Serisinin uzaklaştırılması

 

Kozalardan kesiksiz lif hâlinde çekilen ipek tellerini bir araya getirerek ve belirli bir katlı büküm vererek elde edilen ipek ipliklerine “ham ipek” veya “gege” denir. Ham ipek liflerinde fibroinin etrafını saran serisin, ipeğe mat bir görünüm ve gevrek bir tutum verir. Bu nedenle ham ipek liflerine serisin uzaklaştırma işlemi uygulanır. Serisin uzaklaştırma işlemi genellikle sıcak yeşil sabun çözeltisiyle yapılır.

 

İpek liflerinin ağartılması

 

Yün liflerinde olduğu gibi, ipek liflerinin ağartılması da indirgen veya yükseltgen maddelerle yapılabilir. Fakat genelde serisini uzaklaştırılmış lifler yeterli beyazlığa sahip olduklarından eğer beyaz olarak kullanılmayacaklar veya açık tonda, canlı nüanslarda boyanmayacaklarsa ağartılmalarına gerek yoktur. İpek lifleri indirgen veya yükseltgen maddelerle ağartılır.

 

 

SentetikMamullere Uygulanan Ön Terbiye İşlemleri

 

 

Yıkama

 

Sentetik mamuller üzerinde; elyaf eğirme işleminden gelen preperasyon maddesi, makine yağları, işaretleme boyaları, depolamada oluşan kirler gibi mamulün temiz görünümünü bozan kirler içerir. Bu maddeler boyamada ve diğer terbiye işlemlerinde sorun yaratacağından bir ön yıkama işlemi yapılmalıdır.

 

Termofiksaj (Isıl Fiksaj)

 

Sentetik materyaller genel olarak boyut stabilitesinin sağlanması için termofiksaj işlemine tabi tutulur. Termofiksaj, buharla fiksaj veya hidrofiksaj tekniklerinden birisi kullanılarak sağlanır. Bu işlem ile çekmezlik sağlanması yanında polyester elyafın pilling tehlikesi, poliakrilonitril elyafın da kırık izi oluşma tehlikesi azalır.

 

Beyazlatma

 

Poliamid ve polyester lifleri temiz ve beyaz lifler olduklarından çoğunlukla ağartma yapmaya gerek yoktur. Ancak ışık etkisiyle sararma, ağartılan liflerde daha az olduğu için ağartma yapılabilir. Poliakrilonitril lifleri, polyester ve poliamidden farklı olarak sarılık göstermektedir. Bu nedenle beyaz olarak kullanılacak veya açık renklere boyanacak poliakrilonitril malzemenin ağartılması gerekmektedir.

 

 

 

 

 

 

Çift plaka ribana makinelerde kullanılan bu örgü raporu 4 sistem raporludur. Silindir ve kapakta ikişer çeşit iğnesi kullanılmıştır. 1. sistemde silindir ve kapak iğneleri 1 ilmek 1 atlama ve 2. sitem 1. sistem düzeninde bir iğne çaprazda çalışırken 3. sistemde silindir iğneleri atlama kapak iğneleri ilmek, 4. sistemde ise kapak iğneleri atlama, silindir iğneleri ise ilmek konumunda örgüyü oluşturmaktadır.

 

 

0559corap

 

 

Bütün örgülerin başlangıcında olduğu gibi RR punto di roma ribana örgünün üretilebilmesi için makinenin hazırlanması gerekir. Makinenin örgüye hazır hâle gelmesi için iğne seçimi, çelik seçimi, iplik seçimi, may sıklığı ayarı, iplik gerginlik ayarı, makine hız ayarı ve kumaş çekim ayarlarının yapılması gerekmektedir. Yuvarlak ribana örme makinesinde çelik yolu sayısına göre tek tip iğnenin yanında kapak ve silindirde farklı ayakta iğneler mevcuttur. Genelde ribana makineleri sektörde iki çelik yollu olarak kullanılmaktadır. Bu örgü için de çift yollu (Piyasada çift iğne raylı-çift çelikli-iki iğne yollu gibi ifadelerde kullanılmaktadır.) ribana makinesi gerekmektedir.

 

Silindir ve kapakta çift yollu örme makinelerinde de iki farklı ayaklı (topuklu) iğneler kullanılmaktadır. Bu iğnelerin boyutları aynı olabildiği gibi farklı da olabilmektedir. Özellikle dikkat edilmesi gereken nokta; iğne ayaklarının, iğne üzerindeki yerlerinin değişikliğidir. RR punto di roma ribana kumaşın üretimi için makinenin kapak ve silindirinde iğne dizimi yapılırken iki farklı grup iğnenin raporda belirtilen özelliklere göre dizilmesi gerekmektedir.

Üretilecek kumaşın çelik raporu 1. sistemde silindirde ve kapakta 1. topuklu (A iğnesi) iğneler ilmek, 2. sistemde ise 2. topuklu (B iğnesi) iğneler ilmek yapacak şekilde düzenlenmiştir. 3. sistemde silindir A ve B iğneleri tamamen ilmek yaparken kapak atlama yapacak, 4. sistemde ise silindir tamamen atlama yaparken kapak A ve B iğneleri ilmek yapacak şekilde düzenleme yapılmıştır.

Ribana makinesinin çelik sistemleri RR punto di roma ribana örgüsüne ayarlanıp yerleştirildikten sonra silindir ve kapak çelikleri üzerindeki may ayar çeliklerinden ilmeklerin boy (may) ayarlarının yapılması gerekir.

 

Sistemlere iplik sevkini sağlayan pozitif yığmalı firnüsörlerin dönüş hızlarının ayarlanması ile örgünün istenilen sıklıkta ve ağırlıkta olması sağlanır.

Sistemlere iplik sevkini sağlayan pozitif yığmalı firnüsörlerin dönüş hızlarının ayarlanması ile örgünün istenilen sıklıkta ve ağırlıkta olması sağlanır.Punto di roma ribana örgüsünün örülebilmesi için ribana örme makinesinin furnisör sisteminin çift kasnak sisteminden hareket iletilmesi gerekir.Punto Di Roma ribana üretiminde yan yana çalışan iğnenin fazla olmaması nedeniyle makine hızı dolu ribanaya nazaran biraz daha hızlı olabilir.Punto di roma ribana üretiminde kumaş çekim ayarının azaltılması gerekir. Çünkü makine 4 sistemde iki sıra örgü tamamlamaktadır. Bu durum, makinenin bir turdaki ördüğü sıra sayısını şürmektedir. Normal bir RR ribana örgüsüne göre çekim ayarı yapıldığında kumaş çekim tertibatı kumaşa çok fazla gerginlik verecektir. Çünkü punto di roma ribanada normal ribana örgüsüne göre performans 1/2 oranında düşer.

 

Kapak ile silindir arasındaki mesafenin ayarı makinenin bir ilmek için harcadığı ilmek miktarının belirlenmesinde etkilidir. Bu durum birim gramajını da doğrudan etkiler. Görünüş olarak bu ayarın açılması daha yumuşak kumaş elde etmeyi sağlamaktadır.Makine hazır hâle getirildikten sonra bir miktar numune kumaş örülmesi gerekir. Örülen bu kumaş için kullanılan iplik, numune kumaş ile benzer özellikte olmalıdır. Örülen numune kumaşın istenilen özelliklere sahip olup olmadığını kontrol etmek gerekir.

 

Burada örülen kumaş numunesi, var ise numune kumaş ile karşılaştırılır; eğer numune kumaş yoksa sipariş formundaki istenilen özellikler dikkate alınarak kontrol yapılır. Tüm bu kontroller sonrası istenilen özelliklere sahip ise kumaş üretimine geçilir. Eğer istenilen özelliğe sahip değil ise tekrar gerekli ayalar yapılır. Makine üzerinde istenilen ayarların yapılması, numune kumaşın örülüp kontrollerinin yapılması sonucu kumaşın üretimine geçilebilir. Kumaşın üretimi esnasında olası hatalar için dikkatli olunmalıdır.

 

 

 

Tek ve çift plakalı yuvarlak örme makinelerinde özellikleri birbirinden farklı iki iplikten birinin ön yüzünde, diğerinin örgünün arka yüzünde görülebileceği şekilde çalıştırılması ile vanize kumaş elde edilir. RR vanize ribana örgü aynı iğneye farklı iki iplik beslemesi ile oluşan örgüdür.Kumaşı oluşturan R ilmekler farklı, L ilmekler farklı renkte görülür. Bunu sağlayan farklı renkteki ipliklerin mekik tarafından farklı noktalardan iğnelere beslenmesidir. Bu örgüde modeli oluşturmadaki rol mekiklerdedir.Vanize tekniği genelde tek plaka örgülü kumaşlarda daha fazla kullanılmaktadır. Ribana, elde edilirken ise raporlu veya iğne iptalli olarak çalışmalarda kullanılabilen bir örgü tekniğidir.

 

 

0553corap

 

 

Vanize ribana örgüler, ribana yuvarlak örme makinelerinin tamamında üretilebilmektedir. Örgü özelliği olarak düz ribana raporu ile aynı olduğundan makinenin çift çelik yollu ve ya tek çelik yollu olması fark etmez. Vanize tekniğini üretebilmedeki birinci öncelik vanize mekiklerinin olmasıdır.Vanize ribana örgülerin örülebilmesi için makinenin iğne düzeni normal ribana iğne düzenine ayarlanmalıdır. Makine çift çelik yollu ise iğneler bir A (1 numaralı) iğnesi, bir B (2 numaralı) iğnesi gelecek şekilde sırayla dizilmelidir.

 

 

0554corap

 

 

Düz ribana vanize örgüsünün örgü raporu düz ribana örgüsünün raporu ile aynı olduğundan makinenin tüm çelikleri ilmek çeliğine dönüştürülmelidir. Makine çelik raporunda görüldüğü üzere bütün sistemlere ilmek çeliği takılmalıdır.

 

 

0555corap

 

 

Vanize ribana örgülerde tüm iğneler çalıştırıldığı için kullanılacak ipliklerin geçirileceği mekik delikleri önemlidir.

 

 

0556corap

 

 

Kumaşın arka tarafında çıkmasını istediğiniz rengin ipliğini aşağıda resimde gösterilen 2 numaralı mekik deliğinden geçirilmesi ön yüzeyde çıkmasını istediğiniz rengin ipliğini ise 1 numara ile gösterilen mekik deliklerinden geçirilmesi gerekir.

 

 

0557corap

 

 

Vanize kumaşın örülmesinde makinede çift sıra furnisör bulunması gerekmektedir. Mekiğe gelen her iki iplik de ayrı ayrı furnisörlerden geçmelidir. Gerginlik ayarı yapılırken mekik üzerindeki 1. Deliğe gelen ipliğin gerginlik ayarı 2. deliğe gelen ipliğin gerginlik ayarından daha gevşektir.

 

 

0559corap

 

 

Mekiğin 2. deliğinden geçen ipliğin sıkı olması, bu ipliğin kumaşın arka yüzüne geçmesine neden olur. Daha gevşek olan 1. iplik ise ön yüzeyde görülür. Burada iplikler iki ayrı delikten geçirilmesine rağmen iğne üzerinde beraber ilmek oluşturmaktadır. Kumaşların her iki yüzeyinin faklı olmasını sağlayan sadece 1. ve 2. ipliğin gerginlik ayarıdır.

 

 

0558corap

 

  

Kumaş çekim ayarı, bütün örme tekniklerinde olduğu gibi bu örgü tekniğinde de örülen kumaşa göre belirlenir.

Makine çalışırken kumaş gerginliği elle kontrol edilir, duruma göre çekim hızı şürülür ya da yükseltilir.

Makinede gerekli bütün ayarların yapılmasından sonra numune alımı için bir miktar kumaş örülmelidir.

Numune örülmesi esnasında makine ayarlarında herhangi bir değişiklik yapılmamalıdır.

Sabit ayarlarda çıkan numune kumaş kontrol edilip gerekli ayarlar toplu hâlde yapılmalıdır.

Aksi takdirde numune örülürken yapılan bazı ayar değişiklikleri numune kumaşın bir kısmında gözükmeyebilir.

Numune kumaş örüldükten sonra makine durdurulmalı ve numune kumaş kesilerek kontrolleri yapılmalıdır.

Tüm kontrollerin yapılmasından sonra eğer numune istenilen özelliğe sahip ise kumaşın üretimine geçilmelidir.

Cağlığa dizilen ipliklerin cağlık dizim raporunda belirtilen özellikte olmasına dikkat edilmelidir.

 

 

 

 

Jakarlı ribana örgülere birçok örnek vermek mümkündür. Geçmiş dönemlerde jakarlı ribana olarak sadece boyuna ya da enine çizgiler olan kumaşlar üretilmekteydi. Günümüzde teknolojinin gelişmesi ile birlikte bilgisayarlı jakar makineleri üretilmektedir.

 

 

0548corap

 

 

Bunun sonucunda her çeşit jakarlı kumaş üretilebilir hâle gelmiştir. Fakat gelişmiş teknoloji ile üretilen jakarlı kumaşlar da aynı makine çalışma prensibi ile ortaya çıkmaktadır. Jakarlı ribana örgülerin oluşumu: Ön yüzeyi desen oluştururken arka yüzeyi ise örgünün oluşumu için kullanılan ipliklerin taşındığı sistem mantığı vardır.

 

İğne ayarı:

Bilgisayarlı jakarlı makinelerde hangi iğnenin ne zaman ve hangi rengi öreceği otomatik olarak seçilirken mekanik makinelerde iğne düzeninin elle ayarlanması gerekmektedir. Öreceğimiz jakarlı ribananın mekanik makinede örülmesini sağlamak için burada iğne düzeninin raporunu çıkarmamız gerekmektedir. Yukarıda numune örneği verilen kumaşımıza baktığımızda 8 may mor renkte 8 may ise turuncu renkte görülmektedir. Çift çelik yollu ribana makinelerinde iki farklı ayak (topuk) iğnelerden bahsetmiştik. Silindirde bir rengi örecek iğneleri sadece A iğnelerden seçerken diğer renk olan turuncuyu örecek olan iğneleri için ise B iğnelerini tercih edeceğiz. Makinenin kapak iğnelerinin ise normal ribana düzeninde olması yeterlidir.

 

 

0549corap

 

Bu düzende makinenin iğneleri ayarlandıktan sonra her iki renkteki iplikler bir mor bir turuncu gelecek şekilde mekiklerden geçirilmelidir.

 

Mekik ayarı:

Jakarlı ribanada örgü başlamadan iğnelerin ağzına ipliklerin düzenli gelip gelmediği kontrol edilmelidir. Gerekli mekik ayarları yapılmalıdır.

 

Çelik ayarları

Boyuna çizgili ribana kumaşının üretilebilmesi için çeliklerin de düzenlenmesi gerekmektedir. Ribana makinesinin kapak sistemlerinin tamamına her iki çelik yoluna da ilmek çelikleri takılmalıdır. Silindir ise mor renkteki ipliğin bağlı bulunduğu sistemlerde üst çelik ilmek, alt çelik ise atlama çeliği olacaktır. Turuncu ipliğin bağlı olduğu sistemlerde ise üst çelik atlama çeliği, alt çelik ise ilmek çeliği olmalıdır. Böylece makine her renkte kumaşın ön yüzünde sadece çelik yolunda bulunan iğneleri örebilecektir.

 

 

0550corap

 

 

May ayarı:

Örülmek istenen kumaşın may ayarı kullanılan ham maddeye ve istenilen özelliklere göre ayarlanmalıdır.

 

Gerginlik ve kasnak yarı:

Örgünün çelik raporuna bakıldığında her sistemde eşit miktarda iplik harcadığı görülmektedir. Bu yüzden makinenin tüm sistemlerine aynı kasnaktan veya kasnak ayarı aynı olacak şekilde iki kasnaktan hareket verilebilir.

 

 

0551corap

 

Kumaş çekim ayarı:

 Örme işlemini gerçekleştirdiğimiz kumaş desenli olmasına rağmen normal ribana gibi her sistemde bir sırasını tamamlamaktadır. Çekim ayarları atlamaların olması nedeni ile daha düşük seviyede olmalıdır. Bu durumun yanı sıra istenilen birim ağırlığı, kumaşın tuşesi gibi özelliklerini de göz önünde bulundurarak kumaş çekim ayarı yapılmalıdır.

 

 

0552corap

 

Numunenin Örülmesi

Makinede gerekli bütün ayarların yapılmasından sonra numune alımı için bir miktar kumaş örülmelidir.

 

Kontrollerin Yapılması

Numune kumaş örüldükten sonra makine durdurulmalı ve numune kumaş kesilerek kontrolleri yapılmalıdır. Örülen numune kumaşın birim gramajının istenilen düzeyde olup olmadığı, örgü raporu, rapor boyutu, kumaşın hammaddesi, tuşesi ve diğer örgü özellikleri karşılaştırılır. Varsa örnek numune ile yok ise de sipariş formu ile karşılaştırılarak kontrol edilir.

 

Üretimin Yapılması

Tüm kontrolleri yapılan kumaş istenilen özelliklere sahip olmayabilir. Bu durumda makine ayarlarında istenilen özelliklere yönelik değişiklik yapılmalıdır. Eğer numune istenilen özelliğe sahip ise kumaşın üretimine geçilmelidir. Üretim esnasında makine cağlıklarına iplik yerleştirilirken raporda veya sipariş formunda belirtilen özelliklerde olmasına dikkat edilmelidir. Üretim esnasında belli aralıklarda kumaştan numune kesilerek kontrolleri yapılmalıdır.

 

 

 

 

RR dokuma tipi ribana örgüler, ribana yuvarlak örme makinelerinde silindir ve kapak iğnelerinin rapora göre atlamalar yapması düzeninde elde edilen örgülerdir. Dalgalı ribana örgülerle üretilen kumaş yüzeyi; enine ve boyuna yönde, esnekliği düşük, düzgün görünümlüdür.

 

Çeşitleri;

1-İsviçre tipi dokuma örgü raporu

2- Flamenk tipi dokuma örgü raporu

3-Hollanda tipi dokuma örgü raporu

Dokuma tipi ribana örgülerin yapılabilmesi için ribana yuvarlak örme makinesinin çift çelik yollu olması gerekir. Tek tip iğne ve çelikli makinede bu örgünün üretilmesi mümkün değildir. 

Dokuma tipi ribana örgülerin örülebilmesi için makinenin iğne düzeni gibi örgünün üretileceği makine çift çelik yollu olduğundan makinenin kapak veya silindir iğneleri 1’de 1 olacak şekilde iki çeşit olarak düzenlenmelidir. Bu işlem makinenin iğne yatağına tamamen uygulanmalıdır.

Dokuma tipi ribana örgülerde tüm iğneler çalıştırıldığı için mekik ayarlarının ipliğin rahat alabileceği pozisyonda yapılması gerekir. Mekik ayarı yapıldıktan sonra sabitleyici somonlar sağlamlaştırılmalıdır. 

Dokuma tipi ribana örgüsünün örgü raporu incelendiğinde örgünün oluşturulmasında atlama ve ilmek çeliklerinin kullanıldığı görülmektedir. Kumaşın örülmesinde çelik ayarlarını yapabilmek için kumaşın örgü raporuna ihtiyaç vardır. Örgü raporuna bakılarak makinenin çelik diziminin yapılması daha kolaydır. Aşağıda dokuma tipi ribana örgüsünün örgü raporuna göre çelik dizimi gösterilmiştir. Yukarda görüldüğü gibi çelik dizimi, dört sistem raporludur. Bu durumda makine sistem sayısı bitene kadar çelik düzeni rapor tekrarı yaparak oluşturulur. Bütün sistemlerin çelik dizimi yapıldıktan sonra sistemler, sırası karıştırılmadan makineye montelenir. Burada sıranın karışması; istenilen yüzeyin elde edilememesine dolayısı ile hataya neden olur.

Dokuma tipi ribana kumaşın örülmesi için may ayarının biraz sıkı olması gerekir. Çünkü örgü yüzeyinde atlama iplikleri fazladır. Eğer may ayarı gevşek olursa kumaşın arka yüzeyinde kalan atlama iplikleri, kumaş gerdirildiğinde ön yüzeyden gözükebilir. 

Gerginlik ve kasnak ayarı: Dokuma tipi kumaşın örülmesinde çift kasnaklı furnisörlerin kullanılması şarttır. Eğer bütün iplikleri tek kasnaktan beslersek 2. ve 4. sistemin harcadığı iplik miktarı ile 1. ve 3.sistemin harcadığı iplik miktarı aynı olmadığından makineyi çalıştıramayız. Bu yüzden 1. ve 3. sistem gibi tek sayılı sistemler 1. kasnaktan, 2. ve 4.sistemler gibi çift sayılı sistemler ise 2. kasnaktan hareket alacak şekilde ayarlanmalıdır. Kasnak ayarı yapılırken her iki kasnakta da ayar işlemi bittikten sonra üst bölmede bulunan sabitleme somonu sağlamlaştırılır. Aksi takdirde makine çalıştığında kayışlarda gevşeme oluşur. Daha sonra kayış gerdirme kolundan kayışların gerginliği sağlanmalıdır.

Kumaş çekim ayarı: Kumaş çekim ayarı, bütün örme tekniklerinde olduğu gibi bu örgü tekniğinde de örülen kumaşa göre belirlenir. Makine çalışırken kumaş gerginliği elle kontrol edilir, duruma göre çekim hızı şürülür ya da yükseltilir.

 

Numunenin yapılması

Makinede gerekli bütün ayarların yapılmasından sonra numune alımı için bir miktar kumaş örülmelidir. Numune örülmesi esnasında makine ayarlarında herhangi bir değişiklik yapılmamalıdır. Sabit ayarlarda çıkan numune kumaş kontrol edilip gerekli ayarlar toplu hâlde yapılmalıdır. Aksi takdirde numune örülürken yapılan bazı ayar değişiklikleri numune kumaşın bir kısmında gözükmeyebilir.

 

Kontrollerin Yapılması

Numune kumaş örüldükten sonra makine durdurulmalı ve numune kumaş kesilerek kontrolleri yapılmalıdır. Örülen numune kumaşın öncelikle birim gramajının istenilen düzeyde olup olmadığı (eğer varsa örnek numune ile yok ise sipariş formu ile) karşılaştırılarak kontrol edilir. Sonra örgü raporu, görünümü, kumaşın ham maddesi, tuşesi, rapor boyutu, harcanan iplik miktarı karşılaştırılıp kontrol edilir.

 

Üretimin Yapılması

Tüm kontrolleri yapılan kumaş, istenilen özelliklere sahip olmayabilir. Bu durumda makine ayarlarında istenilen özelliklere yönelik değişiklik yapılmalıdır. Eğer numune istenilen özelliğe sahip ise kumaşın üretimine geçilmelidir. Üretim esnasında makine cağlıklarına iplik yerleştirilirken raporda belirtilen özellikte (lot numarası, renk, iplik numarası, ham madde vs.) ipliklerin (bobinler) olmasına dikkat edilmelidir.

 

 

 

Ribana yuvarlak örme kumaşlar, çift plakalı yuvarlak örme makinelerinde, silindir ve kapak iğnelerinin birbirine göre çapraz bir şekilde yerleştirilmeleri ile elde edilen çift katlı örme kumaş çeşididir. Ribana kumaşları ifade eden en büyük özellik, kumaş eni yönünde açıldığında her iki tarafta örgü raporuna bağlı olarak düz (R) ve ters (L) ilmeklerin değişimli olarak görünmesidir. Kumaşın yapısı dikey sıra yönünde, birbiri ardınca gelen düz ve ters ilmeklerden oluşur. Ribana kumaşlar enine yönde en çok esnekliğe sahip örme kumaşlardır.  

 

 

0543corap

 

 

Çift plakalı ribana yuvarlak örme makinelerinde tek plakalı yuvarlak örme makinelerinden farklı olarak iki tane iğne yatağı, iki farklı iğne grubu ve iki kilit sistemi mevcuttur. Bütün örgülerin başlangıcında olduğu gibi RR Düz ribana örgünün üretilebilmesi için makinenin hazırlanması gerekir. Makinenin örgüye hazır hâle gelmesi için iğne seçimi, çelik seçimi ve may sıklığı ayarı, iplik gerginlik ayarı, makine hız ayarı ve kumaş çekim ayarlarının yapılması gerekmektedir.

 

 

0544corap

 

 

İğne seçimi

 

Yuvarlak ribana örme makinesinde bir kapak iğnesi birde silindir iğnesi olmak üzere iki farklı iğne grubu bulunmaktadır. Ribana makinelerinin kapak iğneleri kısa, silindir iğneleri ise kapak iğnelerine nazaran daha uzundur.

Ayrıca çelik yolu sayısına göre tek tip iğnenin yanında kapak ve silindirde iki farklı ayakta iğneler mevcuttur. Bu iki farklı ayaklı iğnelerin boyutları aynı olup sadece iğne ayaklarının iğne üzerindeki yerleri değişmektedir. RR düz ribana kumaşın üretimi için makinenin kapak ve silindirinde tüm iğneler dizilmiş ve çalışır durumda olmalıdır. 

 

 

0545corap

 

 

Çelik seçimi ve may sıklığı ayarı

 

RR ribana kumaşın örülmesinde çelik sisteminin seçimi de önemlidir. Üretilecek olan kumaş iğnelerin kapakta ve silindirde tamamen ilmek yapmasıyla oluşmaktadır. Bu yüzden makinenin bütün çelikleri ilmek çeliği olarak ayarlanmalıdır. Görünüş itibari ile makine modellerine göre küçük farklılıklar gösterse de ilmek çeliğinin genel görüntüsü üçgen bir şekle benzer. Makine üzerinde farklı bir çelik var ise değiştirilmelidir. Makine çift yollu çelik sistemine sahipse her iki çelikte ilmek çeliği olarak ayarlanmalıdır. İlmek çeliğine örme sanayisinde çok yaygın olarak Süprem veya örgü çeliği de denilmektedir Ribana makinesinin çelik sistemleri düz ribana örgüsüne ayarlanıp yerleştirildikten sonra, çelik (kilit) kapakları üzerindeki ilmek ayar çeliklerinden ilmek boy (may) ayarlarının yapılması gerekir. May ayarı tüm örme makinelerinde toplu hâlde yapılamamaktadır. Her çelik kapağının üzerinde, o sisteme ait çelik için may ayar bölümü vardır. Yuvarlak örme makinelerinde may sıklığı (ilmek boy) ayarı verilirken düz örgü raporlu desenlerde, bütün sistemlerde aynı olmak zorundadır. Çift plaka ribana makinelerinde ise hem kapaktan hem de silindirden ayarın yapılması gerekmektedir.Örme makinesi üzerinde may sıklığının ayarlanması 1 cm’ye düşen ilmek sıra sayısının belirlenmesinde en büyük etkendir. Örneğin aynı örme makinesinde, İki farklı kumaşın birincisinde 1 cm’de 10 ilmek sırası, ikincisinde ise 20 ilmek sırası oluşturulabilmektedir.

 

 

0546corap

 

 

Bu örgülerden 1 cm’de 20 ilmek çubuğu olan kumaş daha sert ve gramaj açısından daha ağır olacaktır. Bu işlemin yapılış şekli ise may ayarı küçültülüp - büyütülmesi ile olmaktadır. Göstergedeki sayı küçüldükçe iğnenin topuğuna uygulanan baskı küçülür ve oluşan ilmek boyu küçük olur.

Yani birim ölçüye düşen ilmek sıra sayısı artar. Sayı yükseldikçe iğne topuğuna yapılan baskı artacak ve oluşan ilmek boyu büyüyecektir. Birim ölçüye düşen ilmek sıra sayısı azalacaktır.

 

İplik gerginlik ayarı

 

Tüm yuvarlak örme makinelerinde sistemlere gelen ipliklerin sıkı veya gevşek olmaları örgüyü etkiler. Sistemlere iplik sevkini sağlayan furnisörlerin dönüş hızlarının ayarlanması ile örgünün istenilen özellikte olması sağlanabilir. Furnisörlerin hızı yavaşlatılırsa iplik daha gergin gelir, hızı arttırılırsa da aktardığı iplik miktarı daha fazla olur ve iplik gevşek gelir. Bu durumun kumaşın birim gramajı üzerinde etkisi büyüktür. Eğer iplik gergin gelirse daha sıkı bir örme yüzeyi oluşturulur ve kumaş gramajı artar. Ribana makinelerinde de tüm yuvarlak örme makinelerinde olduğu gibi iplik gerginlik ayarı kasnak ayarıyla yapılmaktadır.Kasnak çapının genişletilmesi daha fazla iplik sevkine, çapının daraltılması ise daha az ipliğin sevkine neden olacaktır. Bu ayarın numune ,kumaşın özelliklerine ve örgü raporuna göre iyi ayarlanmalıdır.

 

Makine hız ayarı

 

Yuvarlak örme makinelerinde aşırı hız iğne ve çeliklerin aşınmasına neden olmaktadır. Özellikle Ribana yuvarlak örme makineleri çift plaka çalıştığı için tek plaka makinelerine nazaran daha düşük hızda çalıştırılmalıdır. Ayrıca makine hızının ayarlanmasında yapılan örgünün çeşidi de etkilidir. RR düz ribana örgüsü örülürken tüm iğneler çalıştığından hız daha dikkatli bir şekilde ayarlanmalıdır.

 

Kumaş çekim ayarı

 

Yuvarlak örme makinelerinde kumaş çekme tertibatının ayarı makinenin örme hızına ve örgü prensibine göre ayarlanmalıdır. Çünkü kumaş sarma tertibatının ayarı da birim gramajın belirlenmesinde rol oynamaktadır. Örneğin normalinden fazla çekilen kumaşta birim alana düşen ilmek sayısı azalacak ve gramaj daha da düşecektir. Bu yüzden numune kumaş ile ya da sipariş formunda belirtilen kumaş birim gramajlarını tutturmak için kumaş sarma tertibatının ayarının iyi yapılması gerekir. Makine hazır hâle getirildikten sonra bir miktar numune kumaş örülmesi gerekir. Örülen bu kumaş için kullanılan iplik, numune kumaş ile aynı özellikte olmalıdır. Bir miktar kumaş örüldükten sonra makine durdurularak üzerinden bir parça numune kesilir. Kesilen numune biraz bekletildikten sonra kontrolleri yapılır. Örülen numune kumaşın istenilen özelliklere sahip olup olmadığını kontrol etmemiz gerekir. Burada örülen kumaş numunesi eğer var ise numune kumaş ile karşılaştırılır . Numune kumaş yok ise sipariş formundaki istenilen özellikler dikkate alınarak kontrol yapılır.

Üretim atölyelerinde numune kumaş üzerinde kontrol edilen ilk özellik kumaşın birim gramajıdır. Birim gramajı örme kumaşın bir metrekaresinin kilogram olarak ağırlığıdır. Örülen kumaşın birim gramajının numune ile aynı olması birçok özelliğinin de aynı olmasını sağlar. Birim gramajını hassas terazi ile tartabileceğimiz gibi belli sayıdaki ilmek için harcanan iplik miktarını uzunluk olarak karşılaştırarak da ölçebiliriz.

 

Hassas terazi ile numunenin kontrolü

 

Örülen numune kumaş bir süre bekletildikten sonra 10x10 ölçülerde olan numune kesme makinesi ile parça kesilir ve hassas terazide tartılır. Belli bir sayıda ilmek için harcanan ipliğin karşılaştırılması:

Eğer elinizde numune var ise kumaşlar üzerinde belli sayıdaki ilmek için harcanan ipliklerin uzunluğu ölçülerek bazı sonuçlara varabiliriz. Örneğin numune üzerinde işaretlenen 100 ilmekte harcanan iplik uzunluğu 32 cm örülen kumaşın üzerindeki 100 ilmek için harcanan ipliğin uzunluğu 37 cm ise kumaşta sorun var demektir. Tekrar iplik uzunluğu ayarlarının kontrol edilip ayarlamanın yeniden yapılması gerekmektedir. May sayısının karşılaştırılması: Ayrıca kumaşların birim ölçüye düşen may (ilmek çubuğu) sayısı karşılaştırılarak da bazı sonuçlara varılabilir. Tüm bu kontroller sonrası istenilen özelliklere sahip ise kumaş üretimine geçilir. Eğer istenilen özelliğe sahip değil ise tekrar ayarlara dönerek gerekli ayalar yapılır.

 

 

0547corap

 

 

Üretimin Yapılması 

 

Makine üzerinde istenilen ayarlarının ve numune kumaşın örülüp kontrollerinin yapılması sonucu kumaşın üretimine geçilebilir. Kumaşın üretimi esnasında olası hatalar için dikkatli olunmalıdır. Örneğin bir tek iğnenin bile kırılması kumaş üzerinde boyuna iğne izi hatasına neden olacaktır. Ayrıca cağlıklara bobin dizilirken ipliklerin aynı parti (lot) veya cağlık dizim raporuna göre bobin olmasına dikkat edilmelidir

 

 

 

Pazar, 17 Nisan 2016 12:33

Yuvarlak örme Milano Ribana Örgüler

Çift plakalı ribana ve interlok makinelerinde ilmekleme ve atlama hareketlerinin örgü raporu içinde uygun bir şekilde yerleştirilmesi ile oluşturulan tek iplikli, iri örgülü ve incili görünümlü örme kumaşlardır. Milano tipi ribana kumaşlar, normal ribanaya nazaran esnekliği azdır ve pürüzlü yüzey oluşturur.Milano ribana örgülerin üretimini yapabilmek için öncelikle örgünün iplik hareket raporlarının bilinmesi şarttır. Yapılacak olan milano tipi ribana örgüsünün örgü raporu incelendiğinde tüm iğnelerin çalıştığı görülmektedir. O hâlde makinenin kapak ve silindirinde iğnelerin tam olduğundan emin olmak gerekir.

 

 

Dalgalı ribana örgüler ribana yuvarlak örme makinelerinde kapak veya silindir iğnelerinin birinin diğerinden daha fazla çalışmasıyla ortaya çıkar. Basit bir örnekle silindir iğneleri 4–6 sistemde örme yaparken kapak iğnesi bekleme yapar sonraki sistemde ise kapak ve silindir ilmek yapar. Kumaşın yüzeyi kabarık ve dalgalı bir yüzey görünümündedir. Kumaşın arka yüzeyi ise daha düzdür.

 

 

0538corap

 

 

Bütün örgülerin başlangıcında olduğu gibi RR dalgalı ribana örgünün üretilebilmesi için makinenin hazırlanması gerekir.

Makinenin örgüye hazır hâle gelmesi için ;

iğne seçimi,

çelik seçimi,

iplik seçimi,

kasnak ayarı,

may sıklığı ayarı,

iplik gerginlik ayarı,

makine hız ayarı ve kumaş çekim ayarlarının yapılması gerekir.

 

 

0539corap

 

 

İğne seçimi:

RR dalgalı ribana kumaşın üretimi için makinenin kapak ve silindirinde tüm iğneler dizilmiş ve çalışır durumda olmalıdır. Eğer çalışılacak makine çift yollu çelik sistemine sahip ise iğne dizimi yapılırken bir kısa ayak, bir uzun ayak gelecek şekilde olmasına dikkat edilmelidir.

 

 

0540corap

 

Çelik seçimi ve may sıklığı ayarı:

RR dalgalı ribana kumaşın örülmesinde çelik sisteminin seçimi, tüm örgülerin raporunu hazırlamada olduğu gibi önemlidir. Üretilecek kumaşın çelik raporu silindirde tamamen ilmek, kapakta 1. ve 2. sistem ilmek, 3, 4, 5, 6, 7. ve 8. sistemlerde atlama çeliği kullanılmaktadır.

 

 

0542corap

 

 

Dalgalı ribana kumaşın üretiminde makinenin çift çelik yollu olması durumu değiştirmez. Kullanılacak iğne çeşidine bağlı olarak çelik seçimi de yapılır. Üst çelik hangi hareketi yapıyor ise alt çelikte de aynı hareketi yapan seçilir.

 

 

0541corap

 

 

Ribana makinesinin çelik sistemleri RR dalgalı ribana örgüsüne ayarlanıp yerleştirildikten sonra çelik kapakları üzerindeki may ayar çeliklerinden, may (ilmek boy) ayarlarının yapılması gerekir. Bazı yuvarlak örme makinelerinde merkezî may ayarı ile tek noktadan ayarlama yapılabilir. Yalnız may ayarlarının dengeli olması gerekir.

İplik gerginlik ayarı:

Tüm yuvarlak örme makinelerinde sistemlere gelen ipliklerin sıkı veya gevşek olması, örgüyü etkiler. Sistemlere iplik sevkini sağlayan pozitif yığmalı furnisörlerin dönüş hızlarının ayarlanması ile örgünün istenilen özellikte olması sağlanabilir. Furnisörlerin hızı yavaşlatılırsa iplik daha gergin gelir, hızlandırılırsa da aktardığı iplik miktarı daha fazla olur ve iplik gevşek gelir. Bu durumun kumaşın birim gramajı üzerinde etkisi büyüktür.

Eğer iplik gergin gelirse daha sıkı bir örgü örülür ve gramaj artar. Ribana makinelerinde de tüm yuvarlak örme makinelerinde olduğu gibi iplik gerginlik ayarı ilk önce kasnak ayarıyla yapılmaktadır. Kasnak çapının genişletilmesi daha fazla iplik sevkine, çapını daraltılması ise daha az ipliğin sevkine neden olacaktır. Bu ayarın numune kumaşın özelliklerine ve örgü raporuna göre düzgün yapılması gerekir.

Dalgalı ribana örgüsünün örülebilmesi için ribana örme makinesinin furnisör sisteminin çift bantlı (iki dişli çarkı) olması gerekir. Furnisör dişli çarkları, dişli veya tırnaklı kayışlar yardımıyla kasnaktan hareket alır. Kasnağın çapına bağlı olarak dönüş hızında farklılıklar olacaktır. Bu durumdan yararlanılarak dişli çarkın hangisinin çalışacağına desen dâhilinde karar verilir. Yani furnisöre hareket veren kavramasının aşağı veya yukarı sabitlenmesi ile furnisörün dönüşünde iki farklı hız verebilmeyi sağlar. Yapacağımız dalgalı ribana örgüsünde iki farklı ayar kullanılması gerekmektedir. Çünkü rapora baktığımızda 1. ve 2. sistemlerdeki örgü ile 3. ve 8. sistem arasındaki örgünün harcadığı iplik miktarının farklı olduğu görülmektedir. Bu durumda tek kasnaktan hareket verildiğinde 1. ve 2. sisteme göre ayarlanan gerginlik ayarı diğer sistemler geldiğinde iplik bollaşacaktır. Bu yüzden 1. ve 2. sistemin kasnak ayarı (buna bağlı olarak furnisörlerin dönüş hızı) ile diğerleri için yapılacak kasnak ayarı farklı yapılmalıdır.

Makine hız ayarı:

Yuvarlak örme makinelerinde aşırı hız, iğne ve çeliklerin kısa zamanda aşınmasına neden olmaktadır. Özellikle ribana yuvarlak örme makineleri çift plaka çalıştığı için tek plaka makinelerine nazaran daha düşük hızda çalıştırılmalıdır. Ayrıca makine hızının ayarlanmasında yapılan örgünün çeşidi de etkilidir.

Kumaş çekim ayarı:

Dalgalı ribana üretiminde kumaş çekim ayarının azaltılması gerekir. Çünkü makine 8 sistemde iki sıra örgü tamamlamaktadır. Bu durum da makinenin bir turda ördüğü sıra sayısını şürmektedir. Örneğin; normal RR ribana örgüsüne göre çekim ayarı yapıldığında kumaş çekim tertibatı, kumaşa çok fazla gerginlik verecektir.

Kapak ile silindir arasındaki mesafenin ayarlanması

Ribana örgü makinelerinde kapak ile silindir arasındaki mesafe ayarlanabilmektedir. Bu mesafenin durumunu genel olarak örgü raporu belirlemektedir. Genelde düz ribana örgülerde mesafe dardır. Çünkü iğne ağzında fazla yığılma olmadan kumaş aşağı inmektedir. Yapacağımız örgüde ise silindir iğnesinin üzerinde 4-6 ilmek oluşmasına rağmen kapak iğneleri sabit olduğundan örgü aşağı inmemektedir. Bu yüzden olası iğne kırılmalarını önlemek ve örgüyü rahatlatmak için kapak ile silindirin arası biraz açılır.

Makine hazır hâle getirildikten sonra bir miktar numune kumaş örülmesi gerekir. Örülen bu kumaş için kullanılan ipliğin numune kumaş ile benzer özellikte olması gerekir. Örülen numune kumaşın istenilen özelliklere sahip olup olmadığını kontrol etmek gerekir. Burada örülen kumaş numunesi varsa numune kumaş ile karşılaştırılır; eğer numune kumaş yoksa sipariş formundaki istenilen özellikler dikkate alınarak kontrol yapılır. Üretim atölyelerinde numune kumaş üzerinde kontrol edilen özellikler; örgü raporu,Örme kumaşın tuşesi, desen boyutu, renk rapor boyutu, ilmek çubuk sıklığı ve kumaşın birim gramajıdır. Birim gramaj; örme kumaşın bir metrekaresinin gram olarak ağırlığıdır. Örülen kumaşın birim gramajının numune ile aynı olması birçok özelliğinin de aynı olmasının yakınlığını sağlar. Birim gramajı hassas terazi ile tartılabileceği gibi belli sayıdaki ilmek için harcanan iplik miktarı uzunluk olarak karşılaştırılarak da ölçülebilir. Tüm bu kontroller sonrası istenilen özelliklere sahip ise kumaş üretimine geçilir. Eğer istenilen özelliğe sahip değil ise tekrar gerekli ayalar yapılır. Makine üzerinde istenilen ayarların yapılması, numune kumaşın örülüp kontrollerinin yapılması sonucu kumaşın üretimine geçilebilir. Kumaşın üretimi esnasında olası hataların olmaması için bunlara dikkat edilmelidir

 

 

RR İğne İptalli Ribana Örgüler

 

 

0526corap

 

İğne iptalli ribana örgülere örnek olarak en çok kullanılan kaşkorse örme kumaş verilebilir. Kaşkorse (2x1 veya 2x2 kaşkorse) örme kumaş, yuvarlak ribana örme makinelerinde kapak ve silindirde her üç iğneden birinin iptal edilmesi ile yapılan RR ribana (2x1 ribana) örgü çeşididir. Enine yönde elastik olduğu için daha çok bant, kenar, kazak, bayan giyimi vb. yerlerde kullanılmaktadır.İğne iptalli örgülerin yapılabilmesi için bütün örgülerde olduğu gibi makinenin bazı ayarlarının değiştirilmesi gerekir. 

 

İğne ayarı: 

Kaşkorse kumaşın örülebilmesi için öncelikle iğne düzeninin ayarlanması gerekmektedir. Kaşkorsenin örülebilmesi için iğneler kapakta ve silindirde iki dolu bir boş kalacak şekilde düzenlenmelidir. Bu işlem öncelikle silindirde yapılmalı sonrada silindirde boşaltılan iğnenin karşısına kapaktaki iki çalışır durumdaki iğne gelecek şekilde düzenlenmelidir.

 

Kapak kaydırma ayarı:

İğne iptalli örgülerde kapak iğnelerinin silindir iğneleri ile çarpışmaması ve örgünün özelliklerine göre iğnenin çıkış yerlerinin belirlenmesi için kapak kaydırma işlemi yapılır. İğneler istenilen pozisyona geldiğinde ayar düğmesinin iki kenarındaki sabitleyiciler sağlamlaştırılır.

 

Mekik ayarı:

Ribana makinelerinde kapak çeliklerinin üzerinde ana gövdeye bağlı olan mekik kaydırma sistemi vardır. Bu sistem anahtar yardımıyla ayarlanır. Bu ayar yapılmazsa makine çalıştırıldığında iğnelerin ağzına yapılmak istenilen iplik beslemesi hareketini tamamlayacağından örgü düşer.

 

Çelik ayarları:

Kaşkorse kumaş üretiminde makinenin çeliklerinin değiştirilmesine gerek yoktur. RR düz ribana örgüsünde olduğu gibi ilmek (süprem -örgü) çeliği kullanılmaktadır. Fakat bazı örgüler hem iğne iptalli hem de askı ve atlama işlemlerinin kombinasyonu ile oluşmaktadır. Böyle bir durumda örgünün özelliğine göre makineye çelik değişiminin yapılması gerekir.

 

May ayarı:

Kaşkorse (İğne iptalli) kumaşların üretiminde may ayarı önemlidir. May ayarı sıkı olması durumunda kumaş sert olacaktır. Bu durumda kumaş istenilen esnekliği veremez. İğne iptalli kumaşlarda may ayarı düz ribana örgülere nazaran daha açık ayar verilir.

 

Gerginlik ve kasnak ayarı

İğne iptalli örgüler düz ribana örgüye göre daha az iplik harcar. Makine üzerinde bir iğne bile eksiltilse kasnak ayarının yeniden yapılması gerekir. Kasnak ayarının istenilen düzeyde olup olmadığını anlamak için makine çalıştırılır ve furnisör ile mekik arasında iplik gerginliği kontrol edilir. Kontrol sonrası eğer iplik gergin veya gevşek geliyorsa kasnak ayarı tekrar düzenlenmelidir.

 

Kumaş çekim ayarı;

 kumaş çekim ayarı bütün örme tekniklerinde olduğu gibi bu örgü tekniğinde de örülen kumaşa göre belirlenir. Makine çalışırken kumaş gerginliği elle kontrol edilir, duruma göre çekim hızı şürülür yada yükseltilir. Burada dikkat edilmesi gereken önemli unsur, kumaş çok çekerse iğnelerde bozulmalar ve kumaşta patlaklar oluşur. Aynı şekilde eğer kumaş çekim ayarı çok gevşek bırakılırsa iğne ağızlarında yığılmalar olur ve iğneler de bozulmalar olur.

 

 Numunenin Örülmesi

Makinede gerekli bütün ayarların yapılmasından sonra numune alımı için bir miktar kumaş örülmelidir. Bu sırada makine sıcaklığı göz önünde bulundurularak düşük devirde çalıştırılmalıdır. Numune örülmesi esnasında makine ayarlarında herhangi bir değişiklik yapılmamalıdır. Sabit ayarlarda çıkan numune kumaş kontrol edilip gerekli ayarlar toplu halde yapılmalıdır. Aksi takdirde numune örülürken yapılan bazı ayar değişiklikleri numune kumaşın bir kısmında gözükmeyebilir. Dolayısıyla kontrol yapılan kumaş ile o aşamada üretilen kumaş farklı olabilir.

 

Kontrollerin Yapılması

  

Numune kumaş örüldükten sonra makine durdurulmalı ve numune kumaş kesilerek kontrolleri yapılmalıdır. Örülen numune kumaşın öncelikle iplik uzunluğu veya örme kumaş gramajı istenilen düzeyde olup olmadığı eğer varsa örnek numune ile yok ise de sipariş formu ile karşılaştırılarak kontrol edilir. Sonra sırasıyla kumaşın ham maddesi, tuşesi ve diğer örgü özellikleri karşılaştırılır, kontrol edilir.

 

Üretimin Yapılması

Tüm kontrolleri yapılan kumaş istenilen özelliklere sahip olmayabilir. Bu durumda makine ayarlarında istenilen özellikleri yakalamak için değişiklikler yapılmalıdır. Eğer numune istenilen özelliğe sahip ise kumaşın üretimine geçilmelidir. Üretim esnasında makine cağlıklarına iplik yerleştirilirken aynı numara iplik olmasına dikkat edilmelidir. Hatta ipliklerin üretim seri numaralının bile farklı olmamamsı üretimin kalitesi açısından önemlidir. Çünkü bazı durumlarda aynı numara olmasına rağmen farklı parti (lot) olan iplikler kumaş üzerinde enine çizgi (iplik abrajı) şeklinde hataya neden olabilir. Üretimin devamında ara ara üretim kalitesinin devamlılığı için kontroller yapılmalıdır.

 

2x1 Kaşkorse kumaş üretimi

1-Makinenin kapak ve silindir iğnelerini 2 dolu 1 boş şeklinde ayarlanır.( İğneleri çıkartırken hasar görmemesi için iğne dilinin kapalı olmasına dikkat edilmelidir.)

 

 

0532corap

 

 

2- Kapak kaydırma işlemini iğne düzenine göre yapılmalıdır.( Kapak kaydırma veya iğne diziliş işleminde iğnelerin pozisyonu şekildeki gibi olmalıdır). 

3- Mekik ayarını 1x1’ den 2x2’ ye getirilir.( Mekik ayarını yaptıktan sonra sabitleme somonunu sağlamlaştırma unutmamak gerekmektedir)

 

 

0533corap

 

 

4- Makinenin kapak ve silindir çeliklerinin tamamen ilmek çeliğine dönüştürülür.( Çelikleri yerine takarken iğne ayaklarının çelik yolunun dışında kalmamasına dikkat edilir.)

5- Kapak ve silindirde may ayarları 2–3 derece açılır.( . May ayarı yapılırken tüm sistemlerin aynı olduğunda dikkat edilir.)

 

 

0535corap

 

 

6- İplik gerginlik ayarı kasnaktan yapılır. (Kasnak ayarı yaparken sabitleyici somunu gevşek bırakılmaz.. Aksi hâlde makine çalışırken ayar kendiliğinden değişir.)

7- Kumaş çekim ayarı yapılır.( Kumaş çekim ayarının sarma tertibatının her iki tarafında da eşit olmasına dikkat edilmelidir.)

 

 

0537corap

 

 

8- Numune kesilebilecek kadar kumaş örülür.( Numune üretiminde makine ayarlarına dokunulmaz)

9- Makineyi durdurulur ve numune kumaş kesilir.( Numune kumaş kesimi için makinenin altına girileceğinden kesinlikle makine kapatılır.)

10- Numunenin birim gramajı örnek kumaş ile karşılaştırılır.( Numunenin temiz ve hatasız olmasına özen gösterilir)

11- Numune kumaş istenilen özellikte ise üretime başlanır.

 

 

 

 

 

 

0519corap 

 

 

Yuvarlak örme makinesi aşağıdaki örme elemanlarından oluşmaktadır. 

 

MAKİNE İSKELETİ 

 

 

Yuvarlak örme makinesi iskeleti (şasi), bütün örücü elemanları üzerinde taşıyan,çalışma esnasında makinenin olabildiğince hareketsiz ve sarsıntısız kalmasını sağlayan bölümdür. Alt ve üst şasi olarak iki kısma ayrılır. 

 

Alt şasi 

 

Makinenin motor, kumaş çekme ve sarma mekanizmalarının bulunduğu; yerle bağlantı kısımdır. 

 

Üst şasi 

 

Silindir, kapak plakaları ve yardımcı örme elemanlarının bulunduğu kısımdır. 

 

HAREKET VERME VE İLETİM MEKANİZMALARI 

 

Yuvarlak örme makinelerinde hareketin kaynağı motordur. Motorda oluşan hareket,ana milden şanzıman ve dişliler vasıtasıyla iplik sevk tertibatına, plakaların bulunduğu örücü üniteye ve kumaş çekme-sarma kısımlarına iletilir. Bazı makinelerde yağlama, pervane ve toz üfleme mekanizmaları ayrı özel motorlar tarafından çalıştırılmaktadır. 

 

ÖRÜCÜ MAKİNE ELEMANLARI 

 

Yuvarlak örme makinesinde silindir üzerindeki iğneler dâhil çevresinde bulunan ve örme işlemini gerçekleştiren parçalar örücü makine elemanlarıdır. Şu kısımlardan oluşmaktadır: 

 

1-Örme iğneleri: 

 

Tek veya çift plakalı (silindir veya silindir ve kapak) yuvarlak örme makinelerinde iğne yataklarına dizilmiş örme işlemini gerçekleştiren örme elemanı örücü iğnelerdir.Yuvarlak örme makinelerinde en çok kullanılan iğne çeşidi hızlı çalışmaya olanak tanıyan kancalı uçlu dilli iğnelerdir. Sürgülü iğne ve esnek uçlu iğnelerle çalışmak daha yavaş ve esnektir, ucun dayanıksızlığından dolayı kullanımı azalmıştır. Tek plakalı makinelerde silindir iğne yatağı üzerine dizilmiş ve kilitten (çelikten) aldığı yön doğrultusunda yukarı aşağı hareket eden iğneler silindir iğnesidir. Çift plakalı makinelerde silindirin iğne yatağı üzerinde düzenli çalışacak şekilde monte edilmiş kapak iğne yatağı üzerinde kilitlerden aldığı yön doğrultusunda ileri geri hareket eden iğnelere de kapak iğnesi adı verilir.

Örme iğneleri hareketi, kilit mekanizmasındaki çeliklerden (kam-çekirdek) alır.Plakaların (iğne yatağının) hareketi neticesinde iğne üzerindeki ayaklar, sabit hâldeki kilit mekanizmasındaki çeliklerin oyuntuları arasından hareket ederek örme işlemini gerçekleştirir. Aynı kilitten iğnelere farklı hareket vermek ve desenlendirme seçeneğini artırmak için örme iğnelerindeki ayak sayısı artmıştır. Piyasada en çok 4 ayaklı iğneler bulunmaktadır.

Örme iğneleri çelikler den aldığı hareketler doğrultusunda şu hareketleri yaparlar:

 

A-İlmek için tam yükselme hareketi

B-Askı için yarım yükselme hareketi

C-Atlama için düz (doğrusal) geçiş hareketi

 

Bu hareketlerin yanında may ayar çeliği ile iğnenin dalış miktarı ayarlanarak ilmek boyu, sıklık ayarı yapılır. 

 

2-İğne yatakları 

 

İğne yatağı, örme işlemini gerçekleştiren iğnelerin plakalar üzerine takıldığı kanallara verilen isimdir. İğne yatakları, daire şeklindeki plakalar üzerine yerleştirilen iğnelerle birlikte dönüş hareketi yapar. İğne yatakları aşınmaya dayanıklı, üstün nitelikli çelik veya çelik alaşımlarından yapılır.

İğne yataklarının genişliği makinede kullanılacak olan iğnelerin numarasına,dolayısıyla makine inceliğini doğrudan etkiler. İğne kanalları arasındaki mesafe ise makine taksimatına dolayısıyla ilmek büyüklüğüne etki eder. Üretilecek kumaşın yüzey görünümünü etkileyen en önemli faktörlerden biri iğne yataklarının niteliğidir. 

 

3-Kilit mekanizmaları (Çelikler) 

 

Yuvarlak örme makinelerinde plakalar üzerindeki iğneleri hareket için tahrik eden çelik gruplarının oluşturduğu parçaya kilit mekanizmaları denir. Kilit mekanizmalarının temel görevi, iğnelerin hareketlerini sağlamak ve ilmek sıklığını ayarlamaktır. İlmek ayar çeliği kullanarak ilmek boyunu; askı, atlama ve ilmek çeliğini kullanarak da desene göre iğnelerin hareketini belirler. Tek plakalı yuvarlak örme makinesinde yalnızca silindir, çift plakalı yuvarlak örme makinesinde kapak ve silindir olmak üzere makine inceliği, çapı ve sistem sayısına uygun sayıda kilit mekanizması bulunmaktadır. Aynı kilit sisteminde farklı çelikleri yan yana dizilerek aynı sırada iğnelere farklı örgü hareketleri yaptırarak desenlendirme yapmak mümkündür. 

 

KUMAŞ ÇEKME VE SARMA MEKANİZMALARI 

 

Yuvarlak örme makinelerinde iğne kancalarında oluşan örme yüzeyinin aşağıya çekilmesi gerekir. Oluşan kumaş bir miktar daraldığı (çektiği) için kavisli bir genişleticiden (örme kumaş gergi kasnağı) geçirilir. Sarım mekanizmasında çekim silindirleri etrafından geçirilerek düz bir formda top hâlinde sarılır.Yuvarlak örme makinelerinde kumaş çekim mekanizması makine hareketine uygun şekilde örme elemanlarıyla birlikte dönme hareketi yapar. Oluşan kumaş, makine çalışma hızına uygun miktarda çekim silindirlerinin arasından geçirilerek aşağıya çekilir ve kumaş merdanesine sarılır. Yuvarlak örme makinelerinde mekanik ve elektronik motorlu olmak üzere iki tip çekim sistemi kullanılmaktadır.Mekanik çekim, hareketini ana motor üzerinden alır. Bu sistemde çekim çalışma hızına uygun olarak belirli aralıklarla gerçekleşir. Buradaki ayarlama, örme kumaş gerginliğine göre yapılır.Elektronik çekimde genel olarak özel bir motor kullanılır. Bu sistemde kumaş gerginliğine uygun sabit bir çekim yapılır. İlmek oluştuğu anda aşağıya çekim söz konusudur.

Yuvarlak örme makinelerinde tüp hâlinde kumaş örüldüğü için sarım işlemi tüp en âlindedir. Son yıllarda piyasanın istek ve talebi doğrultusunda açık en sarım işlemi de yapılmaktadır. Örülen kumaş çekim silindirine gelmeden önce bir bıçakla kesilerek açık en hâline getirilir ve sarım silindirine bu şekilde sarılır. 

 

KONTROL VE GÜVENLİK ELEMANLARI 

 

Yuvarlak örme makinelerinde kontrol ve güvenlik elemanları, iğneler, iplikler veya kumaş üzerinde oluşan hataları fark ederek makineyi durduran elektronik ve mekanik sistemlerdir. 

 

1-İplik kontrol elemanları 

 

Cağlıktan gelen iplik, sevk tertibatında ilk olarak makastan (bıçak) geçer. İki metal plaka arasından iplik geçirilerek iplik üzerinde olası hatalı düğümler, kalın – ince, neps, uçuntu veya atık iplikler kontrol edilir. Bu sayede iğnelere hatalı iplik gitmesi önlenir.Furnisör üzerindeki bir diğer kontrol elemanı, furnisörfurnisör ile mekikler arasındaki ipliğin gerginliğini kontrol eden gerginlik yoklayıcılardır. İpliğin belirli bir gerilimin altına düşmesi durumunda makineyi durdurarak hatalı iplik sevkini önler. Makinede olası iplik kopuşlarında uyarı için konulan yoklayıcılardır. İplik kopuşlarında makineyi durdurur. 

 

2-İğne kontrol elemanları 

 

İğne kontrol elemanları, iğne dil açıcılar ve iğne yoklayıcı detektörlerdir.İğne dili açıcılar, makine üzerine belirli aralıklarla yerleştirilmiş ve makinede iğnelerin dillerini açmaya yardımcı görevi üstlenir.İğne dilinin herhangi bir nedenle açılmadığı veya iğne kırık ve hatalarında makineyi durdurarak hata önleyen bir diğer kontrol elemanı iğne yoklayıcılardır. İğne yoklayıcı, iğneden kaynaklanan hatalarda uyarı lambasını yakarak makineyi durdurur ve hatanın hangi bölgede olduğunu gösterir. 

 

3-Doku kontrol elemanları 

 

Doku kontrol elemanları, örme işlemi ve kumaş sarımı esnasında görev yapar. Örme işlemi esnasında olası kumaş yığılması veya kumaş üzerinde olabilecek patlakları fark ederek uyarı veren sistemdir. 

 

KUMANDA DONANIMI 

 

Yuvarlak örme makinesinde ana kumanda paneline verilen isimdir. Genel olarak kumanda paneli üzerinde şu kontrol elemanları bulunmaktadır;

 

1-Örme sıra sayısı bilgisi

 

2-Tur sayısı belirleme göstergesi

 

3-Durdurma, seri ve kademeli çalıştırma tuşları

 

4-Makine çalışma hızı ayarı

 

5-Pervane ve furnisör devresini kapama tuşları vs.

 

Makine kumanda donanımlarının yanında her makinede makine çevresine acil durdurman tuşu, seri ve kademeli çalıştırma tuşları yerleştirilmiştir. Son çıkan elektronik ve özellikle jakarlı makinelerde kumanda donanımına ek desen bilgisayarı da mevcuttur.

 

Saatte Üretilen İlmek Sırası Sayısının Hesabı

           n x SS x R x 60

ÜS =--------------------------------

                     RS

ÜS : Bir saatte üretilen ilmek sıra sayısı (sıra/h)

n : Devir sayısı (dev/dk.)

SS : Sistem sayısı

R : Makine randımanı (%)

RS : Renk sayısı (Jakarlı ürünlerde dikkate alınız.)

Saatte Üretilen Kumaş Miktarının Metre Olarak Hesabı

                     ÜS

Ü.K.M =------------------------.

                   S x 100

Ü.K.M : Bir saatte üretilen kumaş miktarı (m)

ÜS : Bir saatte üretilen ilmek sıra sayısı (sıra/h)

S : Sıra sıklığı (sıra/cm)

Saatte Üretilen Kumaş Miktarının Metrekare Olarak Hesabı

Bir saatte üretilen kumaşın metre kare olarak olarak üretimi = ÜKM x B

ÜKM : Bir saatte üretilen kumaş miktarı (m)

B : Kumaş tüpünün açık en genişliği (m)

Saatte Üretilen Parça Sayı Miktarının Kilogram Olarak Hesabı

             ÜKM x 100

ÜPS = -----------------

                   PG

ÜPS : Bir saatte üretilen parça sayısı

ÜKM : Bir saatte üretilen kumaş miktarı (m)

PB : Parça boyu (cm)

                     ÜPS x BG

ÜKM. = -----------------------

                     1000

Ü.K.M : Bir saatteki kumaş üretimi (kg)

ÜPS : Bir saatte üretilen parça sayısı

BG : Birim gramaj (g / parça)

Saatte Harcanan İplik Uzunluğunun Metre Olarak Hesaplanması

A-Bir sırada harcanan iplik uzunluğu:

       I x E x Q ( R ) x 3,14

L = ------------------------------

                   1000      

L : Bir sırada kullanılan iplik uzunluğu (m/sıra)

l : İlmek iplik uzunluğu (mm)

E : Makine inceliği

Q (R) : Makine çapı (pus)

3.14 : π sabit sayı

B-Bir saatte kullanılan iplik miktarı:   

           

Lh =L x ÜİSS

Lh : Bir saatte kullanılan iplik uzunluğu (m/h)

L : Bir sırada kullanılan iplik uzunluğu (m/sıra)

ÜİSS : Bir saatte üretilen ilmek sıra sayısı (sıra/h)

Makinenin Bir Devrinde Üretilen İlmek Sayısının Hesabı

İS = SS x Q ( R ) x E x 3,14

İS : Bir devirde üretilen ilmek sayısı

SS : Sistem sayısı

Q (R) : Makine çapı (pus)

E : Makine inceliği

3.14 : π sabit sayı

Saatte Örülen İlmek Sayısının Hesabı

HİS = İS x n x 60

HİS : Bir saatte üretilen ilmek sayısı

İS : Bir devirde üretilen ilmek sayısı

n : Devir sayısı (dev / dk.)

Bir Metre Kumaş Üretmek İçin Harcanan İplik Miktarının Hesabı

A-Bir sırada harcanan iplik uzunluğu :

       I x E x Q ( R ) x 3,14

L = -----------------------------

                     1000

L : Bir sırada kullanılan iplik uzunluğu (m/sıra)

l : İlmek iplik uzunluğu (mm)

E : Makine inceliği

Q (R) : Makine çapı (pus)

3.14 : π sabit sayı

B-Bir metre kumaş üretmek için harcanan iplik uzunluğu:

Lm = L x S x 100

Lm : Bir metre kumaş üretmek için harcanan iplik uzunluğu (m)

L : Bir sırada harcanan iplik uzunluğu (m/sıra)

S: cm’deki sıra sayısı

 

 

 

 

 

Saatte Üretilen İlmek Sayısı

 

 

                 n x 2 x SS x R x 60

ÜİSS = --------------------------------

                           RS

 

 

ÜİSS = Bir saatte üretilen ilmek sıra sayısı ( sıra / h )

 

n = Devir sayısı ( dev / dk )

 

SS = Sistem Sayısı

 

R = Makine randımanı ( % )

 

RS = Renk sayısı ( jakarlı ürünlerde dikkate alınacaktır )

 

 

Saatte üretilen Kumaş uzunluğu

 

 

                 ÜİİS

ÜKM = ----------------------------

               S x 100

ÜKM = Bir saatte üretilen kumaş uzunluğu ( mt )

ÜİİS = Bir saatte üretilen ilmek sıra sayısı ( sıra / h )

S = Sıra sıklığı ( 1 cm.de )

Metre kare olarak bir Saatte üretilen kumaş

Bir saatte üretilen Kumaşaın metre kare olarak üretimi = ÜKM x KE

 

ÜKM = Bir saatte üretilen kumaş uzunluğu ( mt )

 

KE = Kumaş Genişliği ( mt )

 

Saatte üretilen parça sayısı

 

 

                   ÜKM x 100

ÜPS = --------------------------

                       PB

 

ÜPS = Bir saatte üretilen parça sayısı

 

ÜKM = Bir saatte üretilen kumaş miktarı ( mt)

 

PB = Parça boyu ( cm )

 

 

Satte üretilen kumaşın ağırlığı

 

 

          

               ÜPS x BG

ÜKM = ----------------------

                   1000

 

 

ÜKM = Bir saatteki üretim miktarı ( kg )

 

ÜPS = Bir saatte üretilen parça sayısı

 

BG = Birim gramajı ( gr /parça )

 

 

Saatte harcanan iplik uzunluğu

 

 

L = I x ÇS x B

 

L = Bir sırada kullanılan iplik uzunluğu ( mt/sıra )

 

I = İlmek iplik uzunluğu ( cm )

 

ÇS = Bir cm.deki çubuk sayısı

 

B = Kumaş genişliği ( mt )

 

 

Saatte kullanılan iplik miktarı

 

 

L ( m/h) = L x ÜİSS

 

L ( m / h ) = Bir saatte kullanılan iplik uzunluğu

 

L = Bir sırada kullanılan iplik uzunluğu ( mt/sıra )

 

ÜİSS = Bir saatte üretilen ilmek sıra sayısı ( sıra /h )

 

 

Makinede Çalışan İğne Sayısı

 

 

               MÇG x E

ÇİS = -----------------------

                 2,54

 

 

ÇİS: Makinede çalışılan iğne sayısı (cm)

 

MÇG: Çalışma genişliği (cm)

 

E : Makine inceliği

 

 

Ön ve Arka Parçalar İçin Gerekli Hesaplar

 

 

Bir parça için gerekli iğne sayısı:

 

 

              KG x Ç

PİS = -------------------

                10

 

 

Ç = 10 cm’deki ilmek çubuk sayısı

 

KG = Kenar Genişliği

 

PİS = Bir parça için gerekli olan iğne sayısı

 

 

Makine genişliğinde örülebilecek parça sayısı:

 

 

               ÇIS

PS. = ------------------

               PIS

 

 

PS: Parça sayısı

 

ÇIS : Makinede çalışılan iğne sayısı (cm)

 

PIS : Bir parça için gerekli iğne sayısı

Kemer için gerekli sıra sayısı:

 

 

            Sıra x KG

KSS = ---------------

                 10

 

 

Sıra: 10 cm’deki ilmek sıra sayısı

 

KSS : Kemer için gerekli sıra sayısı

 

KG: Kenar genişliği

 

 

Beden örgüsü boyu sıra sayısı

 

 

                   Sıra x BÖB

BÖSS = -----------------------

                       10

 

 

BÖSS : Beden örgüsü boyu sıra sayısı

 

Sıra : 10 cm’deki sıra sıklığı

 

BÖB : Beden örgüsü boyu

 

 

Beden boyu tüm sıra sayısı:

 

 

BTSS. = KSS + BÖSS

 

BTSS : Beden boyu tüm sıra sayısı

 

KSS : Kemer için gerekli sıra sayısı

 

BÖSS : Beden örgüsü boyu sıra sayısı

 

 

Kollar İçin Gerekli Hesaplar

 

 

Kol için iğne sayısı:

 

 

                KG x Ç

KİS = ------------------------

                   10

 

 

KĠS : Kol iğne sayısı

 

KG : Kol genişliği

 

Ç= 10 cm.deki ilmek çubuk sayısı

 

 

Kol ağzı sıra sayısı:

 

 

               Sıra x KU

KASS. = -------------------

                     10

 

 

KSS : Kol ağzı sıra sayısı

 

Sıra: 10 cm’deki sıra sıklığı

 

KU: Kenar uzunluğu

 

 

Kol Boyu sıra sayısı

 

 

                 Sıra x KB

K.B.S.S = ---------------

                     10

 

 

KBSS : Kol boyu sıra sayısı

 

Sıra : 10 cm’deki sıra sıklığı

 

KB: Kol boyu

 

 

Kol boyu tüm sıra sayısı:

 

 

KTSS = KSS + KBSS

 

KTSS : Kol boyu tüm sıra sayısı

 

KSS : Kol ağzı sıra sayısı

 

KBSS : Kol boyu sıra sayısı

 

 

Yaka İçin Örülme Zamanı

 

 

                    

                     TYSS

YÖZ = ------------------------

                n x 2 x ÇYG

 

 

YÖZ : Yaka örülme zamanı (dk.)

 

TYSS : Tüm yaka için gerekli sıra sayısı

 

n : Makine devri (dev/dk.)

 

ÇYG : Çalışma yeri genişliği

 

 

Bütün Kazak İçin Örülme Zamanı Hesabı

 

 

                  BTSS

ÖAZ. = ------------------------

                 n x 2 x ÇYG

 

 

ÖAZ : Ön ve arka parçalar için geçen zaman (dk.)

 

BTSS : Beden boyu tüm sıra sayısı

 

n : Makine devri (dev/dk.)

 

ÇYG : Çalışma yeri genişliği

 

 

                     KTSS

KÖZ. = --------------------------

                 n x 2 x ÇYG

 

 

KÖZ : Kol örülme zamanı (dk.)

 

KTSS : Kol boyu tüm sıra sayısı

 

n : Makine devri (dev/dk.)

 

ÇYS : Çalışma yeri genişliği

 

BKÖZ = ÖAZ + KÖZ + YÖZ

 

BKÖZ: Bütün kazak örülme zamanı (dk.)

 

ÖAZ : Ön ve arka parçalar için geçen zaman (dk.)

 

KÖZ : Kol örülme zamanı (dk.)

 

YÖZ : Yaka örülme zamanı (dk.)

 

 

 

 

Cumartesi, 09 Nisan 2016 15:25

Atkılı Örme Hesapları

 

Düz ve yuvarlak örme makinelerinde iğne sayısı, makine taksimatı, makine çapı, makine inceliği, kumaş eni ve çalışma hızları hesapları yapılır. Tüm örme makinelerinde iğne sayısı örülen kumaş genişliğini etkileyen en önemli unsurdur. Bir iğne bir ilmeğe denk geldiğinden ilmek sayısı da bize iğne sayısını vermektedir.

 

 

hes1

 

 

Düz Örme Makinelerinde Toplam İğne Sayısı 

Düz örme makinelerinde toplam iğne sayısı hesaplanırken aşağıda da görüldüğü gibi makine çalışma genişliğine inç (inç) ve makine inceliğine (E) (Fein) ihtiyaç duyulur. 

*** Çalışma genişliği; düz örme makinesi iğne plakasındaki ilk iğne ve son iğne arasındaki mesafedir. Çalışma genişliği Ingiliz ölçü birimi olan inç veya cm cinsinden verilmektedir. Fakat toplam iğne sayısının hesaplanmasında makine çalışma genişliği inç olarak alınmaktadır. 

*** Makine inceliği (fein) (E); iğne plakası üzerinde 1 inçteki (2.54 cm) iğne sayısıdır.

 

 

hes2

 

 

Tek plakalı düz örme makinelerinde toplam iğne sayısı  

TİS = MÇE x E 

TİS : Toplam iğne sayısı 

MÇE : Makine çalışma eni (inç) 

E : Makine inceliği (inç)

 

Çift plakalı düz örme makinelerinde toplam iğne sayısı 

Çift plakalı atkılı örme makinelerinde ön plakadaki iğne sayısı kadar arka plakada iğne mevcuttur. Bu nedenle bir plakada bulunan toplam iğne sayısı 2 ile çarpılır.

 

 

hes3

 

 

Yuvarlak Örme Makinelerinde Toplam İğne Sayısı

Yuvarlak örme makinelerinde iğne sayısı hesabı yapılırken düz örme makinelerindeki çalışma genişliği yerine makinenin iğne plakasının silindir şeklinde olmasından dolayı makine çapı (pus) kullanılmaktadır. Makine çapı da düz örme makinelerinde çalışma genişliğinde olduğu gibi inç olarak hesaplanır. 

 

*** Makine çapı (pus); yuvarlak örme makinelerinde silindir iğne plakasının çapıdır. Makine çapı pus olarak belirtilmesine rağmen ölçü birimi inçtir.

 

Tek plakalı yuvarlak örme makinelerinde toplam iğne sayısı 

TİS = Q x π x E 

Q: Makine çapı (pus) 

3.14: π Sabit sayı 

E : Makine inceliği (Fein)

 

Çift plakalı yuvarlak örme makinelerinde toplam iğne sayısı

Silindir plaka iğne sayısı kadar kapak iğne plakasında da iğne olduğu için tek plakada bulunan toplam iğne sayısı 2 ile çarpılır.

  

Makine İnceliği ve Taksimatı Hesapları

 

 

hes4

 

 

*** Makine inceliği (fein) (E) 

Düz ve yuvarlak örme makinelerinde aynı iğne plakası üzerinde 1 inçteki iğne sayısıdır. E harfi ile ifade edilir ve fain olarak okunur.Uluslararası ölçü birimi olarak kabul edilen inç 2,54 cm’ye (25,4 mm) denk gelmektedir.

Örme makinelerinde makine inceliği ile makinede kullanılabilecek iplik kalınlıkları arasında bir ilişki vardır. Makine inceliği arttıkça iplik inceliği de artmaktadır. İplik makine inceliğine uygun olmalıdır eğer kalın iplik verilirse iğne kancası kırılır, olması gerekenden daha ince bir iplik verilirse ilmek aralarında boşluklar oluşur, file görünümüne sahip olur.

  

Makine inceliği (E) ve iplik numarası (Ne) arasındaki ilişki

 

 

hes5

 

 

Makine inceliği ne kadar yüksek olursa bu makineden elde edilecek örgü de ince olur.

 

Makine inceliği (E) ve iğne sayısı arasındaki ilişki  

Makine inceliği (E) ne kadar yüksek olursa iğne sayısı da o kadar artış gösterir.

Makine inceliğine uygun iğne seçimi yapılmalıdır, aksi takdirde kumaşta istenmeyen hatalar gözlenir.  

 

Makine taksimatı (t) 

Düz ve yuvarlak örme makinelerinde aynı iğne plakası üzerinde yan yana iki komşu iğne arasındaki mesafedir. t ile gösterilir, birimi mm’dir. 

N = İğne kafası kalınlığı 

P = İğne aralığı 

t = N+P (İki iğne arasındaki mesafe) 

 

 

hes6

 

 

Kumaş Eni ve Kumaş Çekmesi Hesapları 

Kumaş eni kumaşın bir kenarından diğer kenarına olan uzaklığının cm cinsinden değeridir. Kumaş eni düz örme makinelerinde çalışma genişliğinden büyük olmamak üzere istenilen ölçüde ayarlanabilmektedir. Düz örme makinelerinde iğne sabit mekik hareketli olduğu için iğne iptal edilerek istenilen en için iğne çalıştırılabilir. Yuvarlak örme makinelerinde ise bu mümkün değildir. Bu makinelerde kumaş enini belirleyen esas unsur makine çapıdır. Çünkü yuvarlak örme makinelerinde iğneler hareketli, mekik sabittir. Yuvarlak örme makinesinde iğne iptali gerçekleştirseniz bile hareketli olduğu için o kısmı atlama örgü olarak örmektedir.

Örme kumaş eni ölçülürken dikkat edilmesi gereken hususlar

Ölçme işlemi kumaş makineden çıkar çıkmaz yapılmamalıdır. Çünkü üretim esnasında kumaş gerdirilmiştir ve gerçek ebatlarından farklı bir durumdadır. 

Bundan dolayı kumaş makineden çıktıktan sonra bir miktar dinlendirilmeli ve ondan sonra aşağıdaki hususlar göz önünde tutularak ölçüm yapılmalıdır. 

Ölçme işlemi örme kumaş kırışıklığının olmadığı yerlerden yapılmalıdır. 

Ölçme işlemi yapılırken kumaş ne gerdirilmeli ne de pot bırakılmalı, kumaşın normal görünümlü yerinden yapılmalıdır. 

Ölçme işlemi kumaşın farklı yerlerinden birkaç kez yapılır, ortalaması alınarak sapmalar belirlenir. 

Ölçme işlemi kumaş topunun ne baş ne son kısmından yapılmalıdır. Makine ilk çalışmaya başladığında ve makine durdurulurken istenilen devri almadığı için kumaş topunun orta noktalarını tercih edilmelidir.

  

Düz Örme (Triko) Makinelerinde Kumaş Eni 

 

 

hes7

 

 

Düz örme (triko) makinelerinde istenilen genişlikte ve aralıkta çalışılabilir. Bu makinelerde kumaş eninin hesaplanmasında çalışılabilecek en geniş kumaşın eni hesaplanır. 

MÇE = TĠS x 2.54 / E 

MÇE : Makine Çalışma Eni (cm) 

TİS : Toplam İğne Sayısı 

E : Makine İnceliği  

Burada kullanılan toplam iğne sayısı tek plakalı düz örme (triko) makine hesabındaki toplam iğne sayısıdır çünkü tek ve çift plakada kumaş eni değişmez sadece kumaşın yüzeyi değişir. Bu yüzden tek plakadaki iğne sayısı alınır. Makine çalışma eni aynı zamanda hesaplama yapılan makinede örülen kumaşın alabileceği en yüksek eni belirtmektedir.

 

 

hes8

 

 

Yuvarlak Örme Makineleri İçin Kumaş Eni  

Yuvarlak örme makinesinde kumaş eninin hesaplanmasında önce toplam iğne sayısı bulunur ve çıkan sonuç örülen kumaşın üzerinde 1 cm’deki ilmek çubuk sayısına bölünür.

L = Q (R) x 3.14 x E / Ç/cm

L : Kumaş Eni (cm)

Q (R) : Makine Çapı (Pus)

3.14 : π sabit sayı

E : Makine İnceliği (Fein)

Ç/cm : Çubuk sıklığı

Çubuk sikliği; 1 cm’deki ilmek sayısına denir (Ç/cm).

Örme Kumaşlarda Kumaş Enini Etkileyen Faktörler

Makine Çapı veya Makine Çalışma Genişliği: Yuvarlak örme makinelerinde silindir iğnelerinin oluşturduğu dairenin çapıdır.Silindir dairede herhangi bir iğnenin onun tam karşısına gelen iğneye olan uzaklığıdır.Makine çapı örülebilecek maksimum kumaş enini belirler. Makine çapı yükseldikçe daha geniş kumaş elde etmek mümkündür.

Düz örme makinelerinde ise çalışma genişliği kumaş enini belirlemektedir.Eğer makine çalışma genişliği 2,50 metre ise bu makinede bu ölçünün daha üzerinde örgü elde etmek mümkün değildir. 

Yuvarlak örme makinesinde çapları aynı olan makineden az farkla çeşitli enlerde kumaş üretmek mümkündür, bu şekilde kumaş üretimi şunlara bağlıdır: 

>>> Örgü deseni 

>>> Kumaş grmajı, ilmek boy ayarı, ilmek sıklığı 

>>> İplik numarası, iplik cinsi 

>>> Terbiye işlemleri 

Makine İnceliği ve Toplam İğne Sayısı 

 

Makine inceliği (E) ve makinede toplam iğne sayısı örme kumaşın enini etkilemektedir. Düz ve yuvarlak örme makinelerinde makine inceliği kumaş üzerinde cm’ye düşen ilmek çubuk sayısını belirlemektedir. Örneğin aynı çalışma genişliğinde fakat farklı incelikteki iki makinede üretilen kumaşın üzerinde ölçüm yapıldığında cm’ye düşen may sayısı farklı olacaktır. Daha ince makinede örülen kumaşın eni diğer kumaştan geniş olur. Toplam iğne sayısı düz örme makinelerinde çalışan iğne sayısı baz alındığından kumaş enini etkilerken yuvarlak örme makinelerinde düz örme makinesindeki kadar etkilememektedir.

 

Örgü Tipi ve Desen Yapısı  

Yuvarlak ve düz örme makinelerinde örgünün sıklığı veya gevşekliği, desenlerin yapısı kumaş enini etkilemektedir. Aynı özelliklerdeki iki makinede birinde sıkı diğerinde de gevşek örgü örüldüğünde gevşek örülen kumaşın eni daha geniş olacaktır. Ayrıca bazı desenler kumaşın toplanmasına ya da açılmasına neden olmaktadır. Özellikle yığmalı örgüler kumaşı daha çok toplar ve enine etki eder. 

İlmek Çubuğu Sıklığı 

İlmek çubuk sıklığı; 1 cm’deki ilmek sayısına denir. İlmek sayısı değişimi çok önemlidir, makine inceliği ile doğru orantılıdır, incelik artarsa iğne sayısı artar, iğne sayısı artarsa ilmek (çubuk) sayısı artar, eğer incelik azalırsa ilmek (çubuk) sayısı da azalır.

Aynı makinede sıklık ayarı ile oynanarak üretilen iki farklı kumaşın ilmek çubuk sıklığı da farklı olacaktır. Diğer özellikler aynı olduğu zaman kumaşların çubuk sıklığı az olanı diğerinden daha geniş olur.

 

İplik Cinsi ve Numarası 

Her iplik cinsi makinede çalışmak için uygun değildir, makinenin inceliğine iğnenin inceliğine uygun iplik numarası seçimi yapmak gerekir.İplik kalınlığı arttıkça kumaş eni de belli oranda artar. Bunun sebebi kumaşın dokusundandır çünkü ipliğin kalınlığı makine inceliği ile orantılıdır. Kalın iplik daha düşük faynlı makinelerde örüldüğü için örgü daha gevşek olacaktır ve kumaş enine de etki edecektir. 

 

Örme Makinelerinde Çalışma Hızları 

Örme makinelerinin çalışma hızları üretimde randımanı artırmak içim önemlidir. Düz örme makineleri ile yuvarlak örme makineleri çalışma prensiplerinden dolayı hız açısından çok farklıdır.

 

Düz Örme Makinelerinde Çalışma Hızları 

Düz örme makineleri gidiş geliş yollu olduğu için daha yavaştır. Düz örme (triko) makineleri 1-2-3-4 sistemli olarak birbirinden ayrılmaktadır. Buradaki sistem sayısı makinenin bir gidiş gelişte kaç sıra ördüğünü gösterir. Her sistem bir sırayı oluşturur.

 

Tek sistemli düz örme (Triko) makineleri çalışma hızları 

Düz örme makinelerinde makinenin çalışma genişliğinden ayrı olarak bir de her iki tarafta kızak dönüş yolları bulunmaktadır. Makine çalışma hızı hesaplanırken bu dönüş yollarının da göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Hesaplama yapılırken makine eni olarak dönüş yolunun dahil edildiği sonuç baz alınmalıdır. Burada bulunan değer düz örme makinesinin sistemlerinin bağlı bulunduğu kızağın (semer) hızını saniyede yaptığı yolu sistem sayısı ile orantılı olarak ortaya çıkarır. 

V (m/sn.) = ME x n(kurs/dk.) / 100 

ME = MÇE + (2xDY) 

DY : Dönüş yolu (cm) (makinede çalışılmayan kısımların toplamı) 

ME : Kızak yolu (makine eni) (cm) 

V : Makine hızı (m/sn.) 

n : Makinenin bir dakikada yaptığı gidiş geliş sayısı 

Düz örme makinelerinde kurs sayısı yerine devir sayısı verilir. Bu yüzden hesaplama yapılırken makinenin bir devirde bir gidiş bir geliş yaptığı ve iki sıra ördüğü göz önünde bulundurulmalıdır. Bu yüzden sıra sayısı bulunurken devir sayısını iki ile çarparız.

 

Örnek  

Tek sistemli düz örme (triko) makinesinde çalışma eni 320, dönüş yolu 40 cm, makine devri 16 dev/dakikadır. Bu makinenin çalışma hızı kaçtır? 

V (m/sn.) = ME x n (kurs/dk.) / 100 x 60 

ME = 320 + (40x2) = 400 cm 

Kızak dönüş yolunu bir giderken bir de gelirken kat ettiği için makine eni hesaplanırken dönüş yolu iki ile çarpılır. 

n = 16 (dev/dk.) x 2 = 32 kurs/dk. 

V (m/sn.) = 400 x 32 / 100 x 60 

V (m/sn.) = 2.13 m/sn.

  

Çift ve daha fazla sistemli düz örme (triko) makineleri çalışma hızları 

Çift ve daha fazla sistemli düz örme (triko) makinelerinin tek sistemliden farkı, her sistem bir sıra örüyorsa her harekette sistem sayısı kadar sıra örmesidir. Burada sadece sıra sayısı değişir.

 

 

hes9

 

 

Yukarıda bir sistem için hesaplanan örnekte makine 32 kurs/dk. Yapıyordu.Yukarıdaki örneğe göre devir sayısı 16 dev/dk. olan tek sistemli makine 32 kurs/dk. oluyordu. Birden çok sistemli makinelerde ise devir sayısı sistem sayısına çarpılır, dakikada ördüğü sıra sayısı (kurs/dk.) bulunur. Örneğin; yukarıdaki verilere göre makine 16 dev/dk. yapıyorsa ve makine sistem sayısı 6 ise hesaplama aşağıdaki gibi olur. 

V (m/sn.) = ME x n (kurs/dk.) / 100 x 60 

ME = 320 + (40x2) = 400 cm 

n = 16 (dev/dk.) x 2 = 32 kurs/dk. tek sistem için 32x6= 192 kurs/dk. 

V (m/sn.) = 400 x 192 / 100 x 60 

V (m/sn.) = 12,8 m/sn. 

Yukarıda görüldüğü düz örme makinelerde devir sayısı kadar sistem sayısı da üretim randımanı açısından önemlidir.

 

Yuvarlak Örme Makinelerinde Çalışma Hızları   

Yuvarlak örme makineleri, düz örme (triko) makinelerine göre kat kat daha hızlıdır. Yuvarlak örme makinelerinde devir sayı ve sistem sayısı düz örme makinesinden çok daha fazladır. Yuvarlak makinelerinin asıl ortaya çıkış amacı ve çalışma prensibi de aslında kısa zamanda daha çok kumaş üretmektir. Sistemler sabitleştirilerek hareketli iğne plakaları oluşturulmuş böylece aynı anda 40-120 sıra örebilecek şekilde tasarlanmıştır. Yuvarlak örme makinelerinde çalışma hızları aşağıdaki formülle hesaplanmaktadır: 

V (m/sn.) = π x n x Q (Pus) x 2.54 / 100 x 60 

Formüldeki 2,54 sayısı makine pusunun inç olarak verilmesi nedeniye bu değerin cm’ye çevrilmesi içindir. Yuvarlak örme makinelerinde hesaplanan hız örme silindirinin saniyede yaptığı yolun metre olarak değerini gösterir. Yuvarlak örme makinelerinde n değeri yani devir/dakikası aynı verildiği Ģekliyle kullanılır. Çünkü bu makineler aynı yönde dairesel döndükleri için başladıkları noktaya geldiklerinde bir devir olarak hesaplanır. Eğer bir makine 28 dev/dk. gösteriyorsa bu makine dakikada 28 tur dönüyor demektir. 

V : Makine Hızı (m/sn.) 

π : 3.14 sabit sayı 

Q : Makine Çapı (pus) 

n : Makine devri (dev/dk.) 

 

Örnek 

Çapı 30 pus olan mbie makinenin devri 29 dev/dk.dır? 

V (m/sn.) = π x n x Q (Pus) x 2.54 / 100 x 60 

V (m/sn.) = 3,14 x 29 x 30 x 2.54 / 100 x 60 

V (m/sn.) = 1,15 m/sn. 

Yuvarlak örme makinelerinde çalışma prensibinden dolayı sistem sayısının çevresel hıza bir etkisi yoktur. 

 

 

 

 

 

 

Rölyef örgüler düz zemin özerinde kabartma yöntemiyle elde edilen örgülerdir. İnterlok makinelerinde de bu örgüler kapak iğnelerinin bazılarının askıya çıkması bazılarının da ilmek yapması ile yüzeyde dalgalı çıkıntılar oluşturur.

Rölyef örgünün interlok makinesinde örülebilmesi için yapılması gereken ayarlar vardır. Yapılacak olan rölyef örgüde kumaşın ön yüzeyinde üç sıra kısa iğneler askı yapacak uzun iğneler ilmek yapacaktır. Sonraki üç sırada ise bu işlemin tam tersi olacaktır. Bu düzen tüm sistemlerde aynı şekilde tekrar edecektir. Kapakta ise iğneler interlok düzeninde çalışacaktır.

iğne düzeni çapraz şekilde olmalıdır. İnterlok makinelerinde bazı örgüler için iğnelerin ribana düzenine getirilmesi gerekmektedir.

Belirlenen örgünün üretilebilmesi için makinenin çelik sistemi aşağıdaki rapora göre düzenlenmelidir. Örgünün elde edilebilmesi için gerekli olan may ayarı yapılırken sadece askı yapan sistemlerde may ayarı iyice düşürülmelidir. Örneğin ilmek yapan sistemlerde may ayarı 10 ise askı yapan sistemde may ayarı 2 veya 3 olmalıdır.

 

 

0443corap

 

Askı yapan sistemler diğerleri ile aynı olursa kumaşta patlaklar oluşmasına neden olur. Örgü raporuna bakıldığında 1 ve 4. sistemlerde may ayarının sıkılması gerekmektedir.

 

 

0444corap

 

İplik sarfiyatı, sistemlerde eşit miktarda ise farklı kasnak ayarlarına gerek yoktur. İnterlok makinesinde bu kumaşın örülmesinde kumaş çekim ayarı makinenin dönüş hızına göre yapılacaktır.

İstenilen kumaşın örülebilmesi için bir numune çıkartılması gerekmektedir. Kumaşın istenilen sıklıkta olup olmadığı da kontrol edilmelidir. Desenin iş emrine göre doğruluğu kontrol edilir ve teknik verileri makine özelliğine göre ayarlandıktan sonra numune yapılır.

Numunenin kontrolü işletmelerde “okey” almak olarak da telaffuz edilmektedir yani “Numunemiz tamam artık üretim yapılabilir.” demektir. Üretilen numunenin kontrolleri çok büyük titizlikle yapılmalıdır. İstenilen kumaş sıklığı, gramajı, rengi, müşteri isteği vs. kontrol edilmelidir.

Üretimin sağlıklı olarak yapılabilmesi kontrollerin doğru yapılması sonucunda yapılır. Gerekli ayarlamalar ve kontrol yapıldıktan sonra kontrollü bir şekilde üretime devam edilmelidir. Üretim esnasında düzenli olarak kumaşın her iki yüzeyinin de kontrol edilmesi gerekir.

 

 

 

İnterlok teksipike ilmek, atlama ve askı elemanlarının birlikte kullanılması ile elde edilen örgülerdir. Bu örgülerle üretilen kumaşlar diğer interlok örgülü kumaşlara göre daha sıkı ve daha düz yüzeylidir. İnterlok teksipike örgüsünde önde ve arkada yapılan askı sistemlerinde daha gergin iplik ayarı yapılması gerekir. Teksipike örgülerin üretiminde makine iğne düzeni normal interlok düzeninde olmalıdır.

İlmek, atlama ve askı elemanlarının birlikte kullanılması ile oluşturulan interlok teksipike örgü raporu 6 sistem ve 2 silindir, 2 kapak iğnesinden oluşur.

 

 

0441corap

 

Örgünün oluşumunda;

1-5.sistemde silindir ve kapak uzun, iğneler ilmek,

2-4.sistemde silindir ve kapak kısa, iğneler ilmek,

3.sistem de silindir ve kapak uzun, iğneler askı,

6.sistemde silindir ve kapak kısa, iğneler askı, kapak iğneleri atlama oluşturarak ile örgü raporu tamamlanır.

 

 

0442corap

 

 

İnterlok teksipike örgüsünde önde ve arkada yapılan askı sistemlerinde daha gergin iplik ayarı yapılması gerekir.

İnterlok makinesinde bu kumaşın örülmesinde kumaş çekim ayarı makinenin dönüş hızına göre ayarlanacaktır.İstenilen kumaşın örülebilmesi için bir numune çıkartılması gerekmektedir. Kumaşın istenilen sıklıkta olup olmadığı da kontrol edilmelidir. Numunenin örülmesi sırasında makinenin iğne platinlerinin zarar görmemesi için dikkatli olmak gerekir. Çünkü may ayarları, çekim ayarları, iplik besleme ayarları vb. ayarlar iyi yapılmazsa iğneler ve diğer makine organları zarar görebilir.

Üretilen numunenin kontrolleri yapılmalıdır. İstenilen kumaş sıklığı da elde edildikten sonra üretime geçilebilir. Yapılan bu kontroller üretimin sorunsuz devam edebilmesi için zorunlu bir kontroldür.

Gerekli ayarlamalar yapıldıktan sonra kontrollü bir şekilde üretime devam edilmelidir. Üretim esnasında düzenli olarak kumaşın her iki yüzeyinin de kontrol edilmesi gerekmektedir. Ayrıca üretim devam ederken klimatik şartların anlık değişmesinden dolayı ürünlerde sapmalar meydana gelebilir. Bu sapmaları en aza indirmek ve üretimin kalitesini artırmak için ürünler günlük olarak kontrol edilmeli, hatalar ve sorunlar varsa hemen makineye müdahale ederek düzeltmeler yapılmalıdır

 

 

Cumartesi, 02 Nisan 2016 23:07

Yuvarlak Örme-RR İnterlok Hortum Örgüler

 

İnterlok hortum örgülü kumaşların ön yüzeyinde enine yönde kabarık hortum şeklinde çıkıntılar mevcuttur. Kumaşın arka yüzeyi ise düz interlok örgü görünümündedir.

 

 

0393corap

 

 

Öncelikli olarak desenin teknik verilerine göre üretimin yapılacağı makine belirlenmeli ve makine belirlendikten sonra RR interlok hortum örgünün üretilebilmesi için makinenin hazırlanması gerekir. Desenin teknik verilerinin makineye uyumluluğunun kontrol edilmesinin en önemli nedeni makinelerin maksimum kapasitede kullanılmasını sağlayabilmektir çünkü işletmelerin kuruluş amacı kâr sağlamaktır. Kontrol edilmesinin en önemli nedeni makinelerin maksimum kapasitede kullanılmasını sağlayabilmektir çünkü işletmelerin kuruluş amacı kâr sağlamaktır.

 

 

0439corap

 

 

Hortum örgünün üretilebilmesi için makinenin iğne düzeni normal interlok düzeninde olmalıdır.

 

 

0440corap

 

 

Yukarıda çelik raporunda görüldüğü gibi örnek örülecek interlok hortum örgüsü 16 sistemden oluşmaktadır. Burada bir rapordaki sistem sayısı örgünün yüzeydeki hortum şeklinin daha kabarık olmasını sağlar. Daha ince görünümlü bir hortum elde etmek istenirse sistem sadece silindirde ören sistemlerin azaltılması yeterlidir. Çelik raporundaki son dört sistem ise aslında bir sonraki hortumu oluşturmak için ve makinenin (iğnelerin) rahatlatılması açısından önemlidir. Bu sistemlerin çoğaltılması ya da azaltılması kumaş yüzeyindeki enine yönde hortumların her ikisinin arasındaki mesafeyi belirlemektedir. Hortum örgünün üretiminde may ayarının etkisi çok fazladır. Aşırı sıkılması hâlinde hortum çok sert bir yüzey oluşturur. Ayrıca üst üste sadece silindir ördüğü için son sistemlerde öreceği interlok örgü girişinde iğneler sıkı örgüler yüzünden hasar görebilir. Aşırı gevşek bırakılması hâlinde ise yüzeyde hortum görüntüsü oluşmaz.

RR interlok üretimi için ipliklerin beslenmesi sadece silindirde örgü yapan sistemler ayrı kasnaktan, interlok örgü yapan sistemler de ayrı kasnaktan hareket almalıdır. Furnisörlerin hareket alacağı kasnağı belirleyebilmek için tek tek tüm furnisörler iki dişli arasındaki siyah bölgede aşağıya da yukarı kaydırılmalıdır.

Kumaş çekim ayarı normal interlok düzenine göre çok daha düşük olmalıdır çünkü rapordan da anlaşılacağı gibi makine bir tur döndüğünde sistem sayısında çok daha az sıra örebilmektedir.

Makine hazır hâle getirildikten sonra bir miktar numune kumaş örülmesi gerekir. Örülen bu kumaş için kullanılan iplik, numune kumaş ile aynı özellikte olmalıdır. Bir miktar kumaş örüldükten sonra makine durdurularak üzerinden bir parça numune kesilir. Kesilen numune biraz bekletildikten sonra kontrolleri yapılır.

Örülen numune kumaşın istenilen özelliklere sahip olup olmadığını kontrol etmemiz gerekir. Burada örülen kumaş numunesi varise numune kumaş ile karşılaştırılır, numune kumaş yok ise sipariş formundaki istenilen özellikler dikkate alınarak kontrol yapılır. Yapılacak kontrollerde örgünün hortum büyüklüğü, hortumun kabarıklığını, ilmek ayarını ve gramajını kontrol etmeliyiz. Kontrolün yapılmasında esas kıstas,sipariş formu ve müşteri isteğidir. Bazı durumlarda makine teknik verileri de dikkate alınarak üretim aşamasına geçilmelidir.

Makine üzerinde istenilen ayarların yapılması, numune kumaşın örülüp kontrollerinin yapılması sonucu kumaşın üretimine geçilebilir. Kumaşın üretimi esnasında olası hatalar için dikkatli olunmalıdır. Ayrıca cağlıklara bobin dizilirken ipliklerin aynı parti (lot) veya cağlık dizim raporuna göre bobin olmasına dikkat edilmelidir.

 

 

 

Punto Di Roma yakın zamanda bulunan bir örgü çeşididir. Diğer ismi Çelikli Interlok olan bu örgü çeşidi, interlok örgü ile aynı şekilde üretilmektedir. Üretimi sadece 96 Bobinli interlok sisteminde mümkündür. Kumaşın ön yüzüne viskon ipliği arka yüzüne ise genelde Naylon-Elastan ya da Polyester-Elastan Gipe İpliği kullanılmaktadır. On yüzü ve arka yüzü farklı özelliklerde iplik kullanılmasından dolayı genelde çift boya yapılmaktadır.

 

 

0398corap

 

 

Gipe ipliğinde Elastan olmasından dolayı genelde interlok kumaşa kıyasla daha esnektir. Farklı iplik kombinasyonları kullanılması mümkün olan bu örgü çeşidinde genelde aşağıdaki karışımlar tercih edilmektedir.

Viskon-Naylon Gipe:
70% Viskon 25% Nylon 5% Elastan
Viskon-Polyester Gipe:
70% Viskon 25% Polyester 5% Elastan
Viskon-Viskon Gipe:
95% Viskon 5% Elastan

Punto di roma örgüler ilmek ve atlamanın kullanılmasıyla elde edilen örgülerdir. Diğer ismi çelikli interlok olan bu örgülerin üretimi diğer interlok örgülerle aynıdır. Kumaşın arka yüzeyinde daha çok elastan gipe ipliği kullanılır. Makinede silindir ve kapak iğneleri eşit sayıda kullanılırlar. Esnekliği düşük olan bu kumaşların gramajı diğer kumaşlara göre daha ağırdır. Punto di roma örgüsünden üretilmiş kumaşlar daha çok eşofmanlık kumaş yapımında kullanılır.

 

 

0399corap

 

 

Punto di roma örgüleri ilmek ve atlama kullanılarak oluşturulduklarından kilitlere bu çelikler takılmalıdır. Örgü raporu 2 iğne ve 6 sistemde oluşturulur.

 

 

0437corap

 

 

Kilitler makineye takılıp iplikler kılavuzlardan geçirildikten sonra kontrollerin yapılması için bir miktar kumaş örülür. Makine döndürülürken kumaş oluşumu izlenerek kumaş üzerinde örgü raporu ya da iplik hatasının olup olmadığına bakılır.

 

 

0438corap

 

 

Üretilen numune kumaştan bir miktar kesilerek kumaş üzerinde herhangi bir farklılığın olup olmadığına bakılır. Daha sonra kumaş gramajı ölçülerek erekli ayarlar düzeltilir.

Numune kumaşta kontrollerin yapılıp ayarların düzeltilmesinden sonra makine kademeli olarak hızı artırılarak istenilen kiloda kumaş üretimine geçilir. Kumaş oluşumu aralıklarla kontrol edilerek olası hataların önlenmesi sağlanmalıdır.

 

 

 

Cumartesi, 02 Nisan 2016 22:18

Yuvarlak Örme-RR İnterlok Vanize Örgüler

 

 

RR interlok vanize örgüler, çift plakalı interlok yuvarlak örme makinelerinde birbirinden renk numara ve hammadde gibi farklı iki ipliğin kullanılmasıyla elde edilen örgü çeşididir.

 

 

 

 

0396corap 

 

Bu örgünün temeli de diğer vanize örgülerde olduğu gibi iki ipliğin aynı anda ve aynı sistemde ilmek yapmasıdır. İpliklerin ön ve arka yüzde görünmeleri ise ipliklerin iplik kavuzlarından (mekikler) farklı noktalardan iğneye beslenmesi ile gerçekleşir.

 

Çift plaka yuvarlak örme makinelerinde sadece ilmek kullanılması ile oluşturulan interlok vanize örgü raporu, normal interlok örgüde olduğu gibi 2 silindir ve 2 kapak iğnesinden oluşur.

 

 

 

 

 0395corap

 

 

Örgü raporuna göre uzun ve kısa iğneler 1X1 pozisyonun da dizilerek tüm sistemlere ilmek çeliği takılır. Kullanılacak 2 farklı iplik kılavuzlarından geçirilerek mekiklere uygun farklı iki yerden iğnelere besleme yapılır. İğne dizimi yapılıp kilitler takıldıktan sonra makine yavaş pozisyonda çalıştırılarak kontrollerin yapılması için bir miktar kumaş üretilir. Üretim yapılırken makinede örgü raporunun doğru yapılıp yapılmadığı ve örme hatalarının olup olmadığı izlenir.

 

Üretilen numune kumaş makine üzerinden kesilerek alınır ve kumaş üzerinde iğne izi örgü raporu hatası olup olmadığı kontrol edilir. Daha sonra örülen kumaşın gramajının uygunlu kontrol edilerek düzenlemeler yapılır. Yapılan bu kontroller üretimin sorunsuz olarak gerçekleşmesi için olmazsa olmaz bir işletme kuralıdır.

 

 

 

0397corap 

 

Numune kontrolleri yapıldıktan sonra gerekli ayarlar düzeltilerek istenilen özellikte kumaş üretimine geçilir. Vanize örgülerin üretiminde ipliklerin kumaş üzerindeki görünümleri izlenmesi gerekmektedir.

 

 

Cumartesi, 02 Nisan 2016 18:15

Çift Plaka İnterlok Yuvarlak Örgüler

RR İnterlok Normal Örgü Üretimi 

 

İnterlok kumaş sadece çift plakalı yuvarlak örme makinelerinde, silindir ve kapak iğnelerinin birbirlerine dik ve karşılıklı bir şekilde yerleştirilmeleriyle elde edilen çift katlı örme kumaş çeşididir. İnterlok kumaşları enine yönde gerdirsek bile, iki yüzde de sadece sağ ilmikler görülür.

 

RR İnterlok Askılı Örgü Üretimi  

 

RR interlok askılı örgüler aynı sıra üzerinde ilmeğin yanı sıra, askı hareketinin de yardımı ile desen oluşturmaktır.

 

RR Arka Yatırımlı ( Atlamalı ) İnterlok Örgü Üretimi

 

RR arka yatırmalı örgüler interlok yuvarlak örme makinelerinde bazı sistemlerde arka yani kapak iğnelerinin atlama yapmasıyla elde edilen örgülerdir. Bu sistem ile genel olarak ön yüzeyi kabarık olan kumaşlar elde edilmektedir.

 

RR İnterlok Astar Örgü Üretimi

 

 

Astar örgüler kumaşta iki yüzeylerinin birbirinden renk ve iplik açısından farklı olmalarından dolayı astar örgü olarak tanımlanırlar

 

RR İnterlok Vanize Örgü Üretimi 

 

 

Çift plakalı interlok yuvarlak örme makinelerinde birbirinden renk numara ve hammadde gibi farklı iki ipliğin kullanılmasıyla elde edilen örgü çeşididir.

 

 

 

 

 

0391corap

 

RR Punto Di Roma Interlok Örgü Üretimi

 

Punto di roma örgüler ilmek ve atlamanın kullanılmasıyla elde edilen örgülerdir. Diğer ismi çelikli interlok olan bu örgülerin üretimi diğer interlok örgülerle aynıdır. Kumaşın arka yüzeyinde daha çok elastan gipe ipliği kullanılır.

 

 

 

 

 

 0392corap

 

 

RR İnterlok Hortum Örgü Üretimi

 

İnterlok hortum örgülü kumaşların ön yüzeyinde enine yönde kabarık hortum şeklinde çıkıntılar mevcuttur. Kumaşın arka yüzeyi ise düz interlok örgü görünümündedir.

 

 

 

0393corap

 

 

 

RR İnterlok Teksipike ( Radiyer ) Örgü Üretimi 

 

İnterlok teksipike ilmek, atlama ve askı elemanlarının birlikte kullanılması ile elde edilen örgülerdir. Bu örgülerle üretilen kumaşlar diğer interlok örgülü kumaşlara göre daha sıkı ve daha düz yüzeylidir

RR İnterlok Jakarlı Örgü Üretimi 

 

İnterlok jakarlı örgülerin üretimi ribana jakarlı örgülerin üretimi ile benzer özellikler taşımaktadır. Kumaşın ön yüzeyinde desen oluşurken arka yüzeyinde kullanılan renkli iplikler karışık olarak yer almaktadır.

 

 

 

0394corap

 

 

RR İnterlok Rölyef Örgü Üretimi

 

Rölyef örgüler düz zemin özerinde kabartma yöntemiyle elde edilen örgülerdir. İnterlok makinelerinde de bu örgüler kapak iğnelerinin bazılarının askıya çıkması bazılarının da ilmek yapması ile yüzeyde dalgalı çıkıntılar oluşturur.

 

Cumartesi, 02 Nisan 2016 17:31

yakma testi

 

Tekstil elyafı karmaşık kimyasal maddelerdir. Bu nedenle yakıldığında çeşitli davranışlar gösterir. Yakma testi elyafın tanınması için en kolay yoldur. Test sadece materyal yandığı sürece devam ettiği için hızlı bir testtir.

 

Yakma testi lifin, ipliğin veya kumaşın hangi materyalden oluştuğu, hakkında basitçe fikir verebilir, fakat karışımlarda ise bu testle o materyalin hangi liflerden oluştuğunu ya da hangi oranlarda karışım yapıldığını söylememiz mümkün değildir. Örneğin pamuk ile keten lifi karıştırılmışsa her ikisinin de çıkardığı koku aynıdır (yanık kâğıt kokusu). Tekstil liflerinin yanma olayından önce ısı enerjisine karşı gösterdiği tepki iki şekildedir. Farklı fiziksel tepki gösteren lifler, bu özellikleri bakımından iki sınıfa ayrılır. Bunlara termoplastik ve non-termoplastik lifler adı verilir. Plastik kelimesi, herhangi bir etki altında şekil verilebilen ve biçim değiştiren anlamındadır.

 

Yakma testi için gereken malzemeler hazırlandıktan sonra, test yapılacak numuneden bir parça alınır. Alınan parça cımbız veya maşa ile düzgün bir şekilde tutulur. Cımbız veya maşaya tutturulan numune yavaş bir şekilde ateşe yaklaştırılır.

 

Elyafın tepkisini incelemek amacıyla numuneyi ateşe yavaşça yaklaştırmak gereklidir. Ateşe yaklaşımı incelenen numune ateş içerine iyice sokulur ve buradaki tepki de dikkatlice gözlemlenir. Bunlar;

 

>>>>> Elyaf yanarken çıkardığı koku,

 

>>>>> Elyaf yanarken çıkan duman rengi,

 

>>>>> Elyaf ateşe yaklaştığında gösterdiği reaksiyon,

 

>>>>> Elyafın yanma zamanı

 

Alevden çıkan lif numunesi alevden çıktıktan sonrada gözlemlenerek: Yanmaya devam edip etmediği, Nasıl duman çıkardığı, Kalıntının özelliği (sert veya gevşek), Kalıntının görüntüsü gibi önemli noktalar incelenir.

 

BİTKESEL LİFLER

 

>>>>> Ateşe yaklaştında: Erimez, kaçmaz ve hemen alev alır.

 

>>>>> Yanma şekli: Hemen alev alır. Çabuk yanar.

 

>>>>> Ateşten uzaklaştırıldığında: Erimeden yanmaya devam eder.

 

>>>>> Koku: Yanık kâğıt kokusu verir.

 

>>>>> Kalıntı: Grimsi-Sarısımsı renk alır. Az bir kül bırakır. Çabuk dağılır.

 

HAYVANSAL LİFLER

 

YÜN

 

>>>>> Aleve yaklaştırıldığında: Büzülür ve ateşten kıvrılarak kaçar

>>>>> Alevin içinde: Yavaş yanar ve yanarken cızırdar.

 

>>>>> Alevden uzuklaştırıldıktan sonra: Kendi kendine söner.

 

>>>>> Koku: Yanık kokusu verir.

 

>>>>> Kalıntı: Kabarcıklı siyahımsı gevşek kül bırakır.

 

İPEK

 

>>>>> Aleve yaklaştırıldığında: Erir ve ateşten kıvrılarak kaçar.

 

>>>>> Alevin içinde: Yavaş ve eriyerek yanar, yanarken cızırdar.

 

>>>>> Alevden uzuklaştırıldıktan sonra: Çok yavaş yanar,genellikle kendiliğinden söner.

 

>>>>> Koku: Yanık saç kokusu verir.

 

>>>>> Kalıntı: Kızgın tel gibi kokar.

 

REJENERE ( SUNİ ) LİFLER

 

RAYON VE VİSKON

 

>>>>> Aleve yaklaştırıldığında: Alevden uzaklaşmaz hemen yanar.

 

>>>>> Alevin içinde: Pamuk lifinden daha çabuk tutuşur ve yanar

 

>>>>> Alevden uzuklaştırıldıktan sonra: Yanmaya devam eder, yavaş yavaş sönmekte olan bir ateş bırakır.

 

>>>>> Koku: Yanmış kâğıt kokusu verir

 

>>>>> Kalıntı: Çok az miktarda hafif kabarık kül bırakır.

 

ASETAT

 

>>>>> Aleve yaklaştırıldığında: Alevden kaçarak erir ve yanar.

 

>>>>> Alevin içinde: Hızlı yanar ve erir.

 

>>>>> Alevden uzuklaştırıldıktan sonra: Eriyerek hızlı bir şekilde yanmaya devam eder.

 

>>>>> Koku: Asetik asit (sıcak sirke) kokusu verir.

 

>>>>> Kalıntı: Kırılgan, siyah ve şekilsiz topak hâlinde kalıntı bırakır

 

AZLON

 

>>>>> Aleve yaklaştırıldığında: Erir ve ateşten kıvrılarak kaçar

 

>>>>> Alevin içinde: Yavaş bir şekilde yanar.

 

>>>>> Alevden uzuklaştırıldıktan sonra: Bazen kendiliğinden söner.

 

>>>>> Koku: Yanık saç kokusu verir.

 

>>>>> Kalıntı: Topak hâlinde kabarcıklı kül bırakır. Kalıntısı kırılgandır ve kolaylıkla ezilir.

 

SENTETİK LİFLER

 

POLİAMİD LİFLERİ

 

( Naylon, Perlon, Rilsan)

 

>>>>> Yanması: Önce erir, sonra yanar. Alevden çıkarılınca yanmaya devam eder. İssiz yanar, söndükten sonra beyaz duman çıkarır.

 

>>>>> Kokusu: Hafif yanık saç kokusu, pridin gibi kokar.

 

>>>>> Kalıntısı: Kremsi, sarı, kahverengi boncuk şeklinde sert kalıntı verir.

 

POLİESTER LİFLERİ

 

>>>>> Yanması: Önce erir, sonra yanar. Alevden çıkınca yanmaz. Dumanı isli ve siyahtır.

 

>>>>> Kokusu: Tatlı aromatik keskin kokuludur.

 

>>>>> Kalıntısı: Külü kremsi – sarı, kahverengi boncuk şeklinde ve sert kalıntı verir.

 

AKRİLİK LİFLERİ

 

>>>>> Yanması: Önce erir, sonra yanar. Alevden çıkarılınca sönmez. Hızlı ve siyah isli olarak yanmaya devam eder.

 

>>>>> Kokusu: Yanık et kokusu, tatlı aromatik bir koku verir.

 

>>>>> Kalıntısı: Siyah, sert şekilsiz kalıntı verir.

 

MODAKRİLİK LİFLERİ

 

>>>>> Yanması: Önce erir, sonra yanar Alevden çıkarılınca kendini söndürür.

 

>>>>> Kokusu: Keskin bir kimyasal koku verir.

 

>>>>> Kalıntısı: Siyah, sert şekilsiz kalıntı verir.

 

POLİVİNİLKLORÜR LİFLERİ

 

>>>>> Yanması: Önce erir, sonra yanar. Alevden çıkarılınca söner isli yanar, söndükten sonra beyaz duman çıkarır.

 

>>>>> Kokusu: HCL gibi kokar, keskin ve öksürtücüdür.

 

>>>>> Kalıntısı: Gevşek, siyah kalıntı verir.

 

POLİPROPİLEN LİFLERİ

 

>>>>> Yanması: Erir. Yanmaz, beyaz dumanlar çıkartır.

 

>>>>> Kokusu: Yanan mum kokusu verir

 

>>>>> Kalıntısı: Gevşek kahverengi kalıntı verir.

 

POLİETİLEN LİFLERİ

 

>>>>> Yanması: Önce erir, sonra yanar. Alevden çıkarılınca yanmaya devam eder. Dumanı issiz ve beyazdır.

 

>>>>> Kokusu: Yanan mum kokusu verir.

 

>>>>> Kalıntısı: Gevşek kahverengi kalıntı verir.

 

POLİVİNİLALKOL LİFLERİ

 

>>>>> Yanması: Erir. Hızlı yanar, alevden çıkınca yanmaya devam eder.

 

>>>>> Kokusu: Yanık şeker kokusu verir.

 

>>>>> Kalıntısı: Açık kahverengi gevrek kalıntı verir.

 

POLİÜRATAN LİFLERİ

 

>>>>> Yanması: Erir. Yanar, alevden çıkınca yanmaya devam eder. issiz yanar

 

>>>>> Kokusu: Fare pisliği kokusu verir.

 

>>>>> Kalıntısı: Kahverengi sert kalıntı verir.

 

 

 

 

Cumartesi, 02 Nisan 2016 17:21

mikroskop testi

 

Cisimlerin, gözle görülmeyecek kadar küçük ayrıntılarının mercek altında büyüterek görüntünün incelenmesini sağlayan bir cihazdır. Mikroskopla liflerin yapısına bakarak düz veya karışık olup olmadığını, lif içindeki yabancı maddelerin görülmesini ve hangi türden olduğunu anlamamızı sağlayan cihazdır. 

MİKROSKOPUN KISIMLARI 

Genel olarak mikroskop iki büyük kısma ayrılarak incelenir.Mekanik kısım ve optik kısım olarak;

 

 

01mikros

 

        

Mekanik Kısım :Mikroskobun mekanik kısmı; ayak, gövde, tabla ve tüpten ibarettir. 

Mikroskop Ayağı:Mikroskobun ayakta durmasını sağlayan parçadır. 

Mikroskop Kolu: Mikroskopta rahat çalışmak için mikroskobu istenilen eğikliğe getirmeye yarayan kısımdır. 

Mikroskop tablası:İncelenecek cismin konulduğu metal parçadır. Daire veya kare şeklinde olabilen sabit ve bazen hareket edebilecek şekilde, ortasında aynadan (ışık kaynağından) yansıyan ışığın geçmesine yarayan bir deliği bulunur. 

Mikroskop Masaları :Tablanın üzerindeki lamı sıkıştırmaya yarayan kısımdır. 

Mikroskop Tüpü:Mikroskop kolunun üst kısmında bulunur. Üst kısımda oküler alt kısımda döner levhanın vidalandığı kısımdır. İç içe geçmiş iki madeni borudan ibarettir. Dış tüpü, düz bir dişliyle gövdeye tespit edilmiştir. Bu kısım büyük ve küçük ayar vidalarıyla aşağı ve yukarı hareket edebilir. Bu sayede göze göre nesnenin (objenin) net görülmesi ayarlanmış olur. 

Döner Levha (Revolver) :Mikroskop tüpünün altında bir, iki, üç veya daha fazla objektif takılmasına yarayan ve mikroskop tüpünün alt ucunda bulunan hareketli kısımdır.Rovelvere takılan mercekler de yakınsak merceklerdir. 

Ayar Vidaları: Mikroskop kolunda ya mikroskop tüpünün yada mikroskop tablasının hareketini sağlayan, cisim üzerinde fokusu gerçekleştiren vidalardır. 

Optik Kısım: Mikroskobun ikinci ve en önemli kısmı optik kısmıdır. Optik kısmı okülerle objektifleri taşıyan ve dairesel dönebilen rovelver denilen kısımdan ibarettir. 

Ayna :Mikroskop tablasının altında her yöne hareket edebilen ışık kaynağından gelen ışığı objenin üzerine gönderen kısımdır. 

Işık kaynağı: Mikroskopta ya doğal ışık olan güneş ışığını aydınlatma için kullanılır ya da üzerinde bulunan kuvvetli ışık veren ışık kaynaklarından incelenecek cismin aydınlatılmasında kullanılır. 

Diyafram: Diyafram aynanın üst kısmında,kondansörün altında bir kol aracılığıyla ortasındaki delik kısmı istendiği kadar daraltıp genişletmek suretiyle nesneye gelen ışık miktarını ayarlar. Mikroskopta incelenecek olan madde, mikroskobun tipine göre lam ve lamel adı verilen farklı kalınlıklarda iki ince cam kısım arasında veya doğrudan mikroskobik olarak gözlenir. (Lam: 75 mm boyunda 25 mm eninde ince camdan yapılmış bir plaktır. Lamel: 14, 18, 20 veya 22 mm en ve boyunda çok ince [0,2 mm kalınlıkta] bir cam karedir.) 

Kondansör: Diyaframın üstünde mercek sisteminden oluşan Kondansör bulunur. Gelen ışınları preparat üzerlerinde toplayıp, objenin aydınlanmasını sağlar. 

Objektifler:İncelenecek cismin tam üzerinde mercek sistemlerinden ibaret olan objektifler, cismin büyütülmüş ters görüntüsünü verir. Objektifler döner levhaya takılırlar döner levhalarda büyütme derecesine göre 3–4 tane objektif bulunur. 

Oküler :Mikroskop tüpünün üst kısmında bulunur ve biri küçük diğeri büyük iki mercekten oluşur. Bazı mikroskoplarda çift oküler bulunur. Farklı büyütmelere sahip, göze gelen tarafta bulunan yakınsak bir mercekten ibarettir. Objektifin meydana getirdiği gerçek görüntüyü büyüterek zahiri bir görüntü verir. 

MİKROSKOPUN KULLANILMASI 

Ayna veya ışık kaynağından gelen ışınlar, optik kondansörden bir ışık huzmesi halinde çıkarak, incelenecek cisimden geçip objektife ulaşır. Objektif, kuvvetli bir projeksiyon makinesinde olduğu gibi, mikroskop tüpünün üst kısmından 11 mm aşağıda birinci görüntüyü meydana getirir. Burada bir prizma aracılığı ile okülerden çıkan görüntü, gözün retinasına ulaşır. Oküler mercekleri, objektiften gelen görüntüyü gözden 25 cm uzakta tekrar büyüterek gösterir. Aslında göz retinasına düşen görüntü bu son görüntünün, görüntüsüdür. Objektifte 150x mertebesinde büyüyen ilk görüntü, okülerle 20x kadar daha büyütülünce; göz, cismi 150x20= 3000x misli büyük görmüş olur. 

MİKROSKOPTA BOYUNA GÖRÜNTÜ 

Liflerin uzunlamasına görünümlerinin incelenebilmesi için uygun bir preparat hazırlanması gerekir. Bunun için alkolle iyice temizlenmiş olan lam‟a, gliserin (veya başka bir bağlayıcı) damlatılır ve üzerine yeteri kadar lif konulur. Bu hazırlanmış liflerin üzerine lamel kapatılır. Preparata konan gliserin lam üzerine aşağıdan gelen ışığın lifler arasında muntazam bir şekilde yayılmasını sağlar.Lameli kapatma sırasında, hava kabarcıkları meydana gelmemesi için lamel lam üzerine yatay olarak bırakılmalıdır.

Aksi halde lam ile lamel arasında kalan hava kabarcıkları görünümün iyi belirlenmesine engel olur. Bunu önlemek için lamel iki tarafından tutulur, bir kenarı sıvı damlasının yanında, lam ile açı oluşturacak tarzda lam‟a değmesi sağlanır. Lamelin lam‟a değen kenarını sıvı kapayınca, karşı taraf yavaşça bırakılır. Bu suretle lam ile lamel arasına bir tabaka halinde girmiş olur.Görüntünün net görülmesi için lameli düzgün yerleştirmek gerekir.Lama konulan sıvı damlası ne çok ne de az olmamalıdır. Bu şekilde hazırlanan preparatla liflerin mikroskop altında uzunluğuna görünüşleri elde edilebilir. 

MİKROSKOPTA ENİNE GÖRÜNTÜ 

Bütün lifleri boyuna görünüşleri ile tanımamız her zaman mümkün değildir. Bu nedenle bazen liflerin enine kesitlerini almak gerekir. Bunun için çeşitli araç ve gereçlerden faydalanılır. Enine kesit almak için, daha iyi sonuç almak için, lifler önce elle mümkün olduğu kadar paralel hale getirilir.

Enine kesit alma da bazı yöntemler geliştirilmiştir. Bu yöntemlerden başlıcaları,en basitinden gelişmişine doğru: 

1-Mantar 

2-metal Plaka 

3-El mikrotomu 

4-Kızaklı ve döner mikrotom 

5-Ultra mikrotomdur. 

Enine kesit almada en önemli husus, liflerin önceden çok iyi paralel duruma getirilmiş olmalarıdır. Çünkü karışık ve düğümlenmiş liflerden alınan kesit, enine kesit olmaz.. 

>>>>> Mantar ile enine Kesit 

Mantarla enine kesit alma metodunda, uygun bir şişe mantarına (çok sert veya çok yumuşak olmayan) görüldüğü gibi, önce paralel hale getirilmiş lif demeti iplik yardımıyla toplanır ve daha sonra iğne ile mantarın içinden geçmesi sağlanır.

 

 

02mikros

 

 

Burada küçük mikrotom yardımıyla mantar içinden geçmiş lif demeti mikrotom tarafından sıkıştırılır ve mantar jilet aracılığı ile 1 mm kalınlığında bir kesit kesilir.Daha sonra buradan alınan kesit cımbızla lam üzerine yerleştirilir ve üzerine 1 damla gliserin damlatılarak lamel kapatılır. Bu şekilde hazırlanan preparat mikroskoba yerleştirilerek, mikroskopta lifin enine kesiti incelenir. 

>>>>> Metal Plaka ile Enine Kesit 

Metal plaka, üzerinde 0,5 mm / 0,25mm çapında delikleri bulunan yaklaşık 0,5mm kalınlığında olan paslanmaz ve sert bir metalden yapılmış, lam‟a benzeyen boyutlara sahip plakadır.Şekilde görüldüğü gibi, ince ve sağlam bir iplikten geçirilmiş olan lifler, ipliğin iki ucu birlikte çekilerek deliğe geçirilir.

 

 

03mikros

 

 

Liflerin deliği kapatacak miktar da olması gereklidir. Liflerin deliği iki tarafında kalan kısımları, plaka yüzeyinden keskin bir jiletle, plaka yüzeyinden bir defada kesilir. Kesit bu şekilde veya üzerine bağlayıcı bir sıvı konup, lamelle kapatılarak, mikroskopta incelenir. Bu metot, enine kesitli fazla girintili çıkıntılı kimyasal lifle kaba ve karışık hayvansal liflerin enine kesitinde gayet iyi sonuç veren, pratik ve hızlı bir metottur. 

>>>>> El Mikrotomu ile Enine Kesit 

El mikrotomu, istenilen kalınlıkta kesit almaya imkân veren basit bir alettir. El mikrotomu ile kesit alabilmek için, mantar, mürver özü ve bir blok materyali üzerine blok edilen lifler, aletin özel yerine tespit edilir ve bir mikovida yardımı ile yukarı itilerek jilet veya özel keskin aletlerle kesilirler. 

>>>>> Hardy Mikrotomu ile Enine Kesit 

Hardy mikrotomu, bir birinin içine geçen, iki metal plakadan ibarettir. Plakalardan birinde kesiti alınacak olan liflerin konumunu ayarlayan bir yarık bulunur, Kesit alabilmek için, yarığa iyice sıkıştırılmış olan lifler her taraftan keskin bir jiletle kesilir. İyi bir kesim yapılıp yapılmadığını anlamak için, lif demetinin kesim yeri kontrol edilir. 

Hayvansal Liflerin Boyuna Görünüm ve Enine Kesit Özellikleri 

YÜN 

Uzunlamasına Görüntü : Yüzey pulcuklarla kaplıdır. Yüzeyde pulcuklara göre enine izler bulunur.Düz bir silindir gibi görünür. 

Enine Görüntü : Yuvarlak ya da yuvarlağa yakın oval kesitlidir. Kaba yünlerin orta kısımlarında Medula adı verilen boşluk vardır. 

MOHER 

Uzunlamasına Görüntü : Yün gibi, ancak pullar daha seyrektir. 

Enine Görüntü : Geniş yuvarlak yer yer noktalı. Kenarlarda belirgin koyuluk vardır. 

TAVŞAN 

Uzunlamasına Görüntü : Boyuna görünümü zincir şeklinde, medulalıdır. 

Enine Görüntü : Kalın medulası bulunan düzensiz elipsler halindedir. 

İPEK 

Uzunlamasına Görüntü : Pürüzsüz, şeffaf, düzgün yüzeylidir.Uzunlamasına belirgin çizgiler yoktur. Düğümler içerebilir. 

Enine Görüntü : Üçgen şeklindedir ve üçgenin uçları yuvarlatılmış gibidir. Boyut ve şekil olarak düzgün değildir 

DEVE 

Uzunlamasına Görüntü : Boyuna kesit düz silindir şeklindedir. Noktalar görülür 

Enine Görüntü : Geniş yuvarlak, noktalı görünüme sahiptir. 

KAŞMİR 

Uzunlamasına Görüntü : Yün ve mohere benzer. İnce çubuklu pulcuklu görünümü vardır. 

Enine Görüntü : Yuvarlak, orta kısımları yoğun olmak üzere noktalıdır 

ALPAKA 

Uzunlamasına Görüntü : Kesikli, uzun medula görünür. 

Enine Görüntü : Yuvarlak, orta kısmında medula görünür. Diğer kısımlar noktalıdır. 

Rejenere Liflerin Boyuna Görünüm ve Enine Kesit Özellikleri 

VİSKOZ RAYON 

Boyuna Görümü : Oldukça belirgin boyuna çizgilere sahiptir. Cam çubuğa benzer. 

Enine Görünüm : Düzgün olmayan Şekildedir. Girintili çıkıntılı görünüme sahiptir. 

ASETAT 

Boyuna Görümü : Seyrek boyuna çizgiler vardır. Cam çubuğa benzer. 

Enine Görünüm : Düzgün olmayan şekildedir. Loblu görünüme sahiptir. Dilimleri düzensizdir. 

KAZEİN 

Boyuna Görümü : Düz olmayan çubuk şeklindedir. Belirgin boyuna çizgiler yoktur 

Enine Görünüm : Düzgün olmayan şekildedir.Yuvarlağa yakın loblu görünüme sahiptir 

Liflerin mikroskobik yapılarını incelenmesi, onlarının tanınmasında önemli bir yoldur. İplik, dokuma, örgü ve yüzeylerinin hangi lif veya liflerde yapıldığını anlamak için mikroskoptaki görünüşlerini inceleyerek kimyasal işleme gerek kalmadan mümkündür. Diğer yandan, mikronla ifade edilen kalınlıkta olan lifleri meydana getiren tabakalar ve bunlar yerleşim düzeni ancak mikroskopta incelenebilir. 

Liflerin uzunluğuna ve enine kesit görünüĢündeki tabakalarının farklılıkları veya benzerliklerini ancak mikroskopta incelenerek anlaşılabilir. Çoğu zaman benzer lifler için mikro kimya işlemleri gerekebilir. 

Sentetik liflerin boyuna görünüm ve enine kesit özellikleri

 

 

mikro100

 

 

Cumartesi, 02 Nisan 2016 17:16

elyaf tanıma yöntemleri

 

 

Herhangi bir tekstil malzemesinin (açık elyaf, iplik, dokuma veya kumaş) hangi lif veya liflerden yapıldığını anlamak için çeşitli olanaklar vardır. Bazı durumlarda bir tek deney malzemenin hangi liften yapıldığını anlamaya yetmekte ise de genellikle birkaç çeşitli deney sonunda verilen karar daha sağlıklı olur.  Yapılan testler basit olduklarından fazla zaman almazlar.

 

Tekstil malzemesinin hangi cins liften yapıldığını anlamak için yapılan testleri 5 ana grupta toplayabiliriz;

 

1-Yakma testi

 

2-Mikroskop testi

 

3-Kuru destilasyon

 

4-Boyama testi

 

5-Kimyasal çözücülerle yapılan testler

 

 

1-YAKMA TESTİ

 

Lif küçük bir alevde yakılarak yanış şekli, yanma sırasındaki kokusu ve yanma sonunda kalan kalıntıları incelenerek kullanılan lifin bitkisel  hayvansal mı veya sentetik mi olduğunu tespit etmek mümkündür. Hatta bazı yanmalar sonucu kesinlikle o lif olduğu söylenebilir. Ancak yakma testinin sonucuna, tekstil malzemesi üzerindeki boya, apre ve avivaj maddeleri tesir edebilir. Bu nedenle bu maddeler tekstil lifine zarar gelmeyecek şekilde giderilir.

 

Numune kumaştan çıkarılan iplikler yakılır. İpliğin alev içinde yanış şekli, çıkan duman ve kokusu, yanma sonucunda kalan kalıntı incelenerek ipliğin cinsi belirlenir

 

Hayvansal lifler (Yün, ipek, rejenere protein):

 

Hemen alev alır yavaş yavaş siyah gevrek bir kül bırakır. Yanmış saç kokusu kokar.

 

Bitkisel lifler (pamuk, viskon) :

 

Hemen alev alır çabuk yanar. grimsi bir kül bırakır. Yanmış kâğıt kokusu kokar.

 

Mineral lifler (asbest, cam lifler) :

 

Eriyerek boncuk hâline gelir.Yanma testinde değişikliğe uğramazlar. Kokusuzdur.

 

Asetat lifleri (diasetat, triasetat) :

 

Hemen alev alır ve büzülür siyah bir cisim oluşturur. Asetik asit gibi kokar.

 

Poliamid lifleri :

 

Alev karşısında önce erir sonra yanar kolay kırılmayan sarı-kahverengi bir kalıntı kalır. Dumanı genellikle beyazdır. Hafif fakat keskin olmayan saç kokusu kokar.

 

Poliester lifleri (PES) :

 

Alev karşısında önce erir sonra yanar. Dumanı siyah ve islidir. Tatlı aromatik keskin kokuludur.

 

Poliakrilonitril lifleri (PAC) (Akrilik) :

 

Çabuk alev alır, kendi kendine sönmez, eriyerek yanar, kalıntısı serttir. Dumanı siyah ve islidir. Yanık et kokusu kokar.

 

Polietilen lifleri (PE) :

 

Önce erir. Sonra yanar, kahverengi bir kalıntı kalır. Dumanı beyazdır. Yanan mum gibi kokar.

 

Polivinilklorür (PVC) :

 

Önce erir, sonra yanar, siyah duman yandıktan sonra beyaz duman çıkarır. Siyah gevrek bir kalıntı kalır. HCl gibi kokar.

 

Polipropilen (PP) :

 

Erir, yanmaz, sarı kahverengi bir kalıntı kalır. Dumanı beyazdır. Yanan mum gibi kokar

 

 

2-MİKROSKOP TESTİ

 

Liflerin yapılarının incelenmesinde uzunluk ve çap genişliklerinin ölçülmesinde, lif teşhislerinde ve derecelendirilmelerinde bakteri, mantar ve diğer zararlıların life verdikleri zararın şeklini ve derecesini tayin etmede mikroskop geniş ölçüde kullanılmaktadır.

 

Bu tespitlerde çok çeşitli mikroskoplar kullanılabilir. Ama hepsinde temel aynıdır. Çeşitli tekstil liflerinin mikroskop altında gösterdikleri ana özellikler şunlardır.

 

Pamuk

 

Pamuk liflerinin enine kesitleri böbrek veya fasulye şeklinde görülür. Lifin orta kısmında, lif boyunca lümen adı verilen bir kanal bulunur. Bu kanalın etrafında selülozik duvar, çok ince ve ipliğe benzeyen fibrillerden meydana gelmiştir. Aynı zamanda pamuk liflerinin bir takım büklümler ihtiva ettikleri de görülür. Olgunlaşmış pamuk lifinde hücre cidarları kalın olup kıvrım sayısı fazladır. Olgunlaşmamış pamuk lifinde ise bunun tam tersidir. Merserize edilmiş pamuk liflerinde ise lifler şiştiklerinde adeta düzleşerek silindire yakın bir hal alırlar.

 

Yün

 

Mikroskop altında düz bir silindir şeklinde görülür. Lif yüzeyi birbiri üzerine oturmuş pulcuklardan meydana gelmiştir. Kaba yüzlerin orta kısımlarında medula adı verilen bir boşluk bulunur. Yün lifinin enine kesiti oval veya yuvarlaktır.

 

Keten

 

Hücrelerin bir araya gelmesinden oluşmuştur. Bu hücrelerin yüzleri belli aralıklarla işaretler ihtiva ederler bunlar muntazamdır. Kesitleri poligona benzer.

 

Viskoz

 

Lifler düzgündür. Lif yüzeyinde ince çizgiler mevcuttur. Enine kesiti testere dişi görünümündedir.

 

İpek

 

Birbirine yapışmış iki müstakil liften meydana gelmiştir. Ham iken yüzeyi gayri muntazamdır. Pişirmeden sonra ise ayrılmış olan lifler şeffaf ve düzgün yüzeylidir. Kesiti üçgene benzer.

 

Selüloz Asetat

 

Filamentler oluklu düz çubuklar halindedir. Enine kesitleri yonca yaprağı gibi olup dilimleri gayri muntazamdır.

 

Poliamid

 

Görünümü düz bir çubuğa benzer kesiti yuvarlaktır.

 

Polyester

 

Filamentler düz çubuk görünümündedir. Stapel elyaf ise kıvrımlıdır. Kesiti daireseldir.

 

Poliakrilik

 

Düzgün, bükümlü veya geniş çizgilidir. Enine kesiti yuvarlak fasulye şeklindedir .

 

 

3-KURU DESTİLASYON TESTİ

 

 

Kuru destilasyon testinde esas, tekstil elyafının kuru destilasyonu ile açığa çıkan gazların pH değerlerinin tespit edilmesidir.  Bu amaçla; elyaf numuneleri deney tüplerine yerleştirilir ve alevde yavaş yavaş ısıtılır. Elyaf numunesinden gaz çıkmaya başladığında pH kağıdı ıslatılarak tüpün üzerine tutulur. Gazın pH kağıdında reaksiyonu sonucu beliren renkler elyaf tanımını sağlar.

 

Tekstil lifleri kendilerine özgü bir gaz çıkarırlar. Diğer yandan ipek elyafı dışında kalan protein esaslı doğal ve rejenere protein elyafı sistin grupları içerdiklerinden kuru destilasyon sonucunda hidrojen sülfür gazı çıkarırlar. Tüp ağzına ıslak kurşun asetat kağıdı tutularak, elde edilen sonuçlar teyid edilebilir.  Sentetik lifler kuru destilasyona tabi tutulduklarında nötr gazlar çıkarırlar. Ancak, ısıtmaya uzun süre devam edildiği zaman asidik veya bazik gazlar çıkardıkları gözlenir.

 

 

 


elyaftanima1  

 

 

 

 

 

4-BOYAMA TESTİ

 

 

Liflerin boyanma özellikleri farklılıklar gösterdiğinden, özel test boyarmaddeleri ile bunlar değişik renk ve tonlarda boyanmaktadır. Renk tablolarının veya karşılaştırma boyamalarının, test boyanması sonundaki renk ve tonuna göre analizi yapılan lifin cinsi hakkında fikir edinilebilir.Kolay bir yöntem olduğundan çok uygulanmaktadır.

 

Fakat bazı sakıncaları da vardır. Liflerin boyanabilme özellikleri çok hassastır. Aynı cins lif yetiştiği yöreye veya markasına göre, gördüğü terbiye işlemine göre farklı ton hatta renklerde boyanabilir. Diğer bir sakıncası da, renkli malzemelerin analizlerinden önce boyarmaddenin uzaklaştırılmasının gerekmesidir.

 

 

5-KİMYASAL ÇÖZÜCÜLERLE YAPILAN TESTLER

 

 

Elyaflar, kimyasal maddeler içerisindeki davranışlarına ve çözünüp çözünmeme durumuna göre ayırt edilebilir. Örneği çözen kimyasal madde belirlenirse, elyaf da tanınabilir. Çeşitli elyaflar için çözündükleri kimyasal maddeler aşağıda verilmiştir.

 

Pamuk

 

·% 80’lik H2SO4 içinde soğukta ve sıcakta tamamen çözünür.·Derişik HCl ’de çözünmez.Ağartılmış pamuk bakıramonyum hidroksitte çözünür.

 

Yün

 

34°C ’de derişik HCl içinde hemen çözülür.%80’lik H2SO4 içinde sıcakta çözünür.Formik asit/çinkoklorür çözeltisi içinde sıcakta çözünür.% 5’lik sodyumhipoklorit çözeltisinde 20°C ’de 20 dak. ’da çözünür.%2’lik sudkostik yada potaskostik ile kaynatılınca çözünür.

 

İpek

 

% 2’lik sudkostik yada potaskostik ile kaynatılınca çözünür.% 5’lik sodyumhipoklorit içinde 20°C ‘de 20 dakikada çözünür.% 75’lik H2SO4 çözeltisinde 50°C ‘de çözünür. Serisini alınmış ipek formik asit/çinkoklorür çözeltisinde 40°C ‘de çözünür.

 

Viskon

 

% 80’lik H2SO4 içinde çözünür.Formik asit-çinko klorür içinde sıcakta çözünür.

 

Asetat

% 100 aseton ve % 80’lik aseton içinde çözünür.35°C ‘de derişik HCl içinde çözünür.% 80’lik H2SO4 içinde soğukta çözünür. Meta-kresolde çözünür. Kaynar dioksanda çözünür. Buzlu asetik asit içinde çözünür. Dimetilformamid de sıcakta ve soğukta çözünür.Formik asit/çinko klorür çözeltisinde çözünür.

 

Selüloztriasetat

 

Soğuk metilenklorürde çözünür.% 100’lük asetonda çözünür. Buzlu asetik asit içinde çözünür.Dimetilformamidde sıcakta çözünür.Formik asit/çinkoklorür çözeltisinde çözünür.Kaynar, derişik H2SO4 ‘de çözünür. Soğuk kloroformda çözünür.

 

Poliamid (naylon)

 

% 80’lik H2SO4 içinde soğukta çözünür. Meta kresolde ve fenol içinde oda sıcaklığında çözünür.% 85’lik kaynar formik asit içinde çözünür.% 20’lik HCl ile oda sıcaklığında çözünür.Kaynar %96’lık asetik asitte çözünür.

 

Poliakrilonitril

 

% 70’lik amonyumtiyosiyanürde 10 dakika kaynatılırsa çözünür.Dimetilformamid içinde kaynatılırsa çözünür. Poliüretan, Lycra;Konsantre sülfürik asitte soğukta çözünür.Kaynar dimetilformamidde çözünür.Kaynar formik asitte çözünür.

 

Cam

 

Çözücülerde çözünmez.Hidroflorik asit ile aşındırılır.

 

Asbest

 

Çözücülerde çözünmez.

 

Poliolefin (polietilen, polipropilen)

 

Kaynama derecesinde ksilen içinde çözünür.

 

Polivinilklorür

 

Tetrahidrofuran içinde çözünür.Kaynar dimetilformamid ile çözünür

Liflerin morfolojilerindeki ve kimyasal yapılarındaki farklılıklar nedeniyle çeşitli çözücülerdeki çözünürlülükleri farklıdır. Çözünürlük özelliğinden faydalanılarak lif cinsleri çözünürlük testiyle tespit edilir

 

 

 

 

 

İnterlok jakarlı makineler özelliklerine göre çok geniş desen yelpazesine sahiptir. Temel olarak ribana jakar sisteminden çok fazla bir farkı yoktur. Elektronik jakarlı makinler son zamanlarda genellikle ribana-interlok jakarlı makine olarak tekstil piyasasında yer almaktadır.

 

 

0381corap

 

 

İnterlok jakarlı örgülerin üretimi ribana jakarlı örgülerin üretimi ile benzer özellik

ler taşımaktadır. Kumaşın ön yüzeyinde desen oluşurken arka yüzeyinde kullanılan renkli iplikler karışık olarak yer almaktadır.

 

 

0382corap

 

Desen, silindir iğnelerinin hareketi ile oluşmaktadır. Desene göre silindir iğnesinin örmemesi gereken iplik kapakta örülmektedir. Örneğin desen raporuna göre birinci renk, dört iğne örüp dört iğne atlaması gerekiyor. Bu durumda bu rengin silindirdeki atladığı yere diğer renk gelirken birinci renk iplik kapakta örmektedir.

 

 

 

0383corap

 

 

Aynı yöntem diğer renk için de geçerlidir. Kapakta örmemesi gereken yerlerde sadece silindirde örmektedir. İnterlok jakarlı örme makinelerin tekstil piyasasında mekanik ve elektronik çeşitleri bulunmaktadır. Mekanik olan modellerinde desen ayarlaması makine üzerinde elle yapılırken elektronik jakarlılarda bilgisayar programında yapılan desenler taşıyıcı bellekler yardımı ile makinelere aktarılır. Elektronik jakarlı makinelerde desen yelpazesi daha geniştir.

 

 

 

0384corap

 

 

Mekanik jakarlı makinelerde daha çok enine yönde ve birbirine paralel desenler yapılabilmektedir.

 

 

 

0385corap

 

 

İnterlok jakarlı örme makinelerini örgüye hazırlama işlemi elektronik jakarlı makinelerde önce bilgisayar ortamında desen oluşturma işlemi ile başlar. Bilgisayarda desen oluşturma işleminde makinenin kaç renk özelliğinin bulunduğu önemlidir. Tekstil piyasasında genel olarak 4’lü ve 6’lı olmak üzere iki modeli mevcuttur. Jakarlı makinelerde bu ifadelerin anlamı bir sisteme 4 renk iplik bağlanabiliyor demektir. Dolayısı ile 4’lü jakarlı makinede yapılabilecek desenin renk sayısı 1-4 arasında olmalıdır. Eğer 6’lı ise bir sisteme altı renk iplik bağlanabiliyor ve 6 değişik renkteki iplik kullanılarak desen oluşturulabiliyor demektir.

 

 

 

 

 

0386corap 

 

 

Bilgisayarda makinenin bu özelliği dikkate alınarak desen çalışması yapılmaktadır. Daha sonra yapılan desen taşıyıcı bellekler ile makineye aktarılmaktadır. Mekanik jakarlı makinelerde ise sistem üzerindeki ayar düğmeleri ile çalışılarak desen oluşturulmaktadır. Mekanik jakarlı makinelerde iki çeşit desen üretilebilmektedir. Birincisi sistem sayısına bakılmaksızın sınırsız raporda enine çizgili desenler, ikincisi ise üç ilmek hareketi ile oluşan desenlerdir.

 

 

  

0387corap

 

 

 

Jakarlı örme makinelerinde üretim yapılırken iğne düzeni normal interlok düzeninde bulunmalıdır. Elektronik jakarlı ribana- interlok makinelerinde desen oluştururken bazen ribana düzeninde yani çapraz düzende de bırakılabilmektedir.

Jakarlı makinelerde örgüye göre çelik değişimi yapılmaz. Makine üzerindeki çelikler hareketli olup gerektiğinde verilen komutlara göre her üç çelik hareketini de yapabilmektedir. Bunun ayarlanması mekanik jakarlılarda çelik üzerindeki düğmelerden yapılır.

 

 

 

 

0388corap

 

 

 

Bu düğmeler her çelik üzerinde bir sisteme bağlanabilen iplik sayısı kadar mevcuttur. Örneğin 4’lü jakarlı makinede her sistemin üzerinde 4 ayar düğmesi mevcuttur. İnterlok makineler çift çelikli olduğu için her sistemde sekiz adet düğme bulunmaktadır. Bu düğmelerin her biri bir renge komut vermektedir. Örneğin aynı sistem üzerinde birinci ve üçüncü renklere atlama ikinci ve dördüncü renklere ilmek yaptırılabilmektedir. Elektronik jakarlı sistemlerde makineye yüklenen desenlerin hangi rengi hangi sistemde öreceğini otomatik olarak seçilmektedir.

 

Jakarlı makinelerde may ayarı diğer interlok örgülerde olduğu gibidir. Kasnak ayarları jakarlı makinelerde önemlidir. Bazen üretilen desene göre iplik sarfiyatı her sistem için farklı olabilmektedir. Mekanik jakarlı makinelerde 4’lü makine ise 4 kasnaktan, 6’lı ise 6 farklı kasnaktan iplik sevk edilecek şekilde düzenlenmektedir.

 

 

  

0389corap

 

 

 

 

Elektronik jakarlı makinelerde her bir sistemin iplik sarfiyatının farklı olduğu durumlar çoğunluktadır. Bu durumda her bir sisteme ayrı bir kasnak ayarı yapılamayacağından yeni üretilen furnisör sistemi kullanılmaktadır.

 

 

 

 

 

0390corap

 

 

 

Bu furnisör sisteminde bir kasnak sistemi yoktur. Her bir sistem için ayrı ayrı kayıt furnisörü takılmaktadır. Bu teknolojinin en büyük özelliği sensorlar sayesinde yönetiliyor olmasıdır. Örneğin desenin gereği olarak bir sistemde bağlı olan renk 5-6 iğneyi atlaması gerekiyor. Kasnak sisteminde bu durumlarda furnisör aynı hızla dönmeye devam ettiğinden ipte gevşeme olacaktır fakat kayıt furnisöründe bu durum oluşmaz. Çünkü iplik örmediği anda gevşemeyi anında fark ederek durur. Daha sonra sistemin öreceği iğneler geldiğinde örmeye başlandığında gerilmeyi algılar ve sabit gerginlikte iplik sevkine başlar. Bu furnisör sayesinde kumaşlarda may ayarından kaynaklanan dik çizgilerin de önüne geçilmektedir.

 

Jakarlı örgü makinelerinde kumaş çekimi genelde sensörludur. çünkü makinenin bir turda kaç sırayı ördüğü sabit değildir.

 

Makinede gerekli bütün ayarların yapılmasından sonra numune alımı için bir miktar kumaş örülmelidir. Jakarlı kumaşlarda numune kumaşın örülmesi iki açıdan önemlidir: Birincisi temel örgü hatalının kontrolü, ikincisi ise desen kontrolüdür.

 

Jakarlı kumaşlar kontrol edilirken daha dikkatli davranılmalıdır. Öncelikle kumaşın istenilen gramajda olup olmadığı kontrol edilmelidir. Daha sonra ise kumaştan tam bir desen tekrarı gösterecek büyüklükte kumaş kesilmeli ve desen dağılımı kontrol edilmelidir.

 

Tüm kontrolleri yapılan kumaş istenilen özelliklere sahip olmayabilir. Bu durumda makine ayarlarında istenilen özelliklere yönelik değişiklik yapılmalıdır. Numune istenilen özelliğe sahip ise kumaşın üretimine geçilmelidir. Üretim esnasında makine cağlıklarına iplik yerleştirilirken aynı numara iplik olmasına dikkat edilmelidir. Üretimi yapılan makine eğer uzun süre çalışıyorsa belli aralıklarda kumaştan numune kesilerek kontrolleri yapılmalıdır.

 

 

 

Perşembe, 31 Mart 2016 21:39

Yuvarlak Örme-RR İnterlok Astar Örgüler

 

 

Astar örgüler kumaşta iki yüzeylerinin birbirinden renk ve iplik açısından farklı olmalarından dolayı astar örgü olarak tanımlanırlar. RR interlok yuvarlak örme makinelerinde üretilen astar örgüler; iğne ve kilit dizilişlerinden faydalanılarak elde edilir.

 

İki farklı renkte veya hammadde numara ve bükümleri açısından farklı ipliklerin kullanılmasıyla oluşturulurlar.

 

Burada genellikle farklı numara ve renkte ipliklerin kullanılması yaygındır.

 

Astar tarafını oluşturacak ipliğin numara yönünden daha kalın olması istenir.

 

Diğer kumaşlara göre daha yoğun yapıları vardır. İplikler mekiklerden iğnelere yatırılış yerlerinden dolayı kumaşın ön ve arka yüzeylerinde görülürler.

 

Günlük ve gecelik elbise yapımında ve bebek elbiselerinde kullanılırlar.

 

İnterlok yuvarlak örme makinelerinde astar örgüleri ilmek örgü elemanları kullanılarak 2 sistemde örgü raporu tamamlanır.

 

İlk sistemde uzun iğneler ilmek hareketi yaptırılırken, 2. sistemde kısa iğnelere ilmek hareketi verilir.

 

Bunun için makinede uzun ve kısa iğneler 1de1 takıldıktan sonra sistemlere çelikler örgü raporuna göre dizilir.

 

 

 

 

 

0379corap 

 

Makineye kilit sistemleri yerleştirilip iplikler mekiklere verildikten sonra makine yavaş bir şekilde çalıştırılarak bir metre kadar kumaş örülür.

 

Numune kumaş üretilirken kumaş üzerinde iğne kırığı ya da örgüde hata olup olmadığı izlenir.

 

Üretilen kumaşın istediğimiz özelliklerde olup olmadığının öğrenilmesi için kumaş üzerinden bir miktar kumaş kesilerek alınır ve kontrol edilir. Burada kumaş üzerinde herhangi bir iz olup olmadığına bakılır.

 

Üretilen numunede bakılacak en önemli özellikse kumaş gramajıdır.

 

Bunun için belirli iğnedeki ilmek iplik uzunlu ölçülür ya da kumaş gramajı kesilerek hassas terazide tartılır.

 

Bu verilere göre kumaş gramajı kasnak veya maylardan ayarlanarak tekrar numune alınır.

 

Üretilen kumaş istenilen özelliklerde ayarlandıktan sonra üretime geçilir. Makine hızı artırılarak istenilen kiloda kumaş üretimi gerçekleştirilir.

 

 

 

 

 

RR arka yatırmalı örgüler interlok yuvarlak örme makinelerinde bazı sistemlerde arka yani kapak iğnelerinin atlama yapmasıyla elde edilen örgülerdir. Bu sistem ile genel olarak ön yüzeyi kabarık olan kumaşlar elde edilmektedir

 

Arka yatırmalı örgülerin üretiminde elde edilmek istenilen örgünün özelliklerinin bilinmesi gerekir. Atlama yapacak sistem sayısı örgünün kabarıklığını ya da desenini etkilemektedir. Burada arka yatırmalı örgüyle ilgili gerekli makine ayarları önemlidir. Aşağıda arka yatırmalı örgüye örnek olarak bir örgü raporu verilmiştir.

 

 

 

 

 0374corap

 

 

İğne ayarı

 

 

Yapılacak olan arka yatırmalı interlok örgü için makinenin kapak ve silindirindeki iğnelerin tamamı interlok düzeninde olmalıdır.

 

 

 

 

0375corap 

 

 

 

Çelik ayarları

 

 

Örnekteki örgü raporunun çelik düzeninin ayarlanması aşağıdaki gibi olmalıdır. Örgü raporuna bakıldığında ilmek ve atlama çeliğinin kullanıldığı görülmektedir.

 

 

 

 

 0376corap

 

 

Endüstriyel örme sanayisinde yukarıdaki raporu verilen örgüye ottoman örgü de denilmektedir.

 

 

 

 

0377corap

 

 

Çelik raporunda da görüleceği gibi örnek olarak seçtiğimiz örgü modeli 16 sistemde bir raporu tamamlamaktadır.

May ayarı

 

 

Yapılacak olan örgünün örgü ve çelik raporlarına baktığımızda 1’den 12. sisteme kadar sadece silindirin örgü yaptığı; 13’den 16.sisteme kadar olan çeliklerin ise interlok örgü yaptığı görülmektedir. Örgü yapan sistemlerin tamamı aynı hareketi yaptığından may ayarları tüm sistemlerde aynı olmalıdır.

 

 

Gerginlik ve kasnak ayarı

 

 

Arka yatırmalı örgümüzde tüm sistemlerin iplik harcama miktarı aynı değildir. Arka çeliklerin atlama yaptığı 1-12.sistemler arasındaki sistemlerin harcadığı iplik miktarı ile 13-16.sistemler arasında harcanan iplik miktarı aynı değildir. Bu yüzden bu iki bölümün iplik beslemesini farklı kasnak kayışlarından alması gerekir.

 

 

 

 

0378corap 

Kumaş çekim ayarı

 

 

Örülen kumaşın makinenin kumaş çekim ayarını doğrudan etkilediğinden sürekli olarak bahsedilmektedir. Bu kumaşın da örgü raporu incelendiğinde makinenin 16 sisteminin silindirde 8 sıra, kapakta ise 2 sıra örgü oluşturduğu görülmektedir. Bu durumun göz önünde bulundurularak çekim ayarı tur sayısına göre hesaplanmalıdır.

Makinede gerekli bütün ayarların yapılmasından sonra numune alımı için bir miktar kumaş örülmelidir. Numune örülmesi esnasında makine ayarlarında herhangi bir değişiklik yapılmamalıdır. Sabit ayarlarda çıkan numune kumaş kontrol edilip gerekli ayarlar toplu halde yapılmalıdır. Aksi takdirde numune örülürken yapılan bazı ayar değişiklikleri numune kumaşın bir kısmında gözükmeyebilir. Dolayısıyla kontrol yapılan kumaş ile o aşamada üretilen kumaş farklı olabilir.

Numune kumaş örüldükten sonra makine durdurulmalı ve numune kumaş kesilerek kontrolleri yapılmalıdır. Örülen numune kumaşın öncelikle birim gramajının istenilen düzeyde olup olmadığı eğer varsa örnek numune ile yok ise de sipariş formu ile karşılaştırılarak kontrol edilir. Bu kontroller yapılırken örme kumaş makineden alındıktan sonra bir süre dinlendirilmeli. İşletmelerde bu parçalar iki el arasında ovalayarak rahatlatılmaktadır.

Tüm kontrolleri yapılan kumaş istenilen özelliklere sahip olmayabilir. Bu durumda makine ayarlarında istenilen özelliklere yönelik değişiklik yapılmalıdır. Eğer numune istenilen özelliğe sahip ise kumaşın üretimine geçilmelidir. Üretim esnasında makine cağlıklarına iplik yerleştirilirken aynı numara iplik olmasına dikkat edilmelidir. Üretimi yapılan makine eğer uzun süre çalışıyorsa belli aralıklarda kumaştan numune kesilerek kontrolleri yapılmalıdır

 

 

 

RR interlok askılı örgüler aynı sıra üzerinde ilmeğin yanı sıra, askı hareketinin de yardımı ile desen oluşturmaktır.İnterlok makinesinin belirlenen örgüyü örebilmesi için belli ayarlamalar yapılması gerekmektedir. Bu örgünün örülebilmesi için makinemizde kapak çeliklerinin her ikisi de ilmek olan sisteme kumaşın arka yüzeyinin olmasını istediğimiz renkteki ipliğin bağlanması gerekir.

Çarşamba, 30 Mart 2016 21:10

Yuvarlak Örme RR İnterlok Normal Örgüler

 

 

İnterlok kumaş sadece çift plakalı yuvarlak örme makinelerinde, silindir ve kapak iğnelerinin birbirlerine dik ve karşılıklı bir şekilde yerleştirilmeleriyle elde edilen çift katlı örme kumaş çeşididir. İnterlok kumaşları enine yönde gerdirsek bile, iki yüzde de sadece sağ ilmikler görülür.

 

 

 

 

 0364corap

 

 

İNTERLOK KUMŞLARIN BAŞLICA ÖZELLİKLERİ ŞUNLARDIR :

 

1-Ön ve arka yüzde aynı görünüme sahiptir, çift yüzlüdür.

 

2-Desen ve yüzey dizaynı sınırlıdır.

 

3- Ön ve arka yüzü pürüzsüzdür.

 

4-Sık bir yapıya sahiptir.

 

5-Dikey yönde, yatay yöne göre daha yüksek bir elastikiyet özelliğine sahiptir.

 

6-Boyutsal stabilitesi ve şeklini koruma özelliği yüksektir

 

7-Diğer tek iplikli örme kumaşlara göre çok ağır gramajlıdır.  

 

Ön ve arka yüzey arasında hava olduğundan, daha iyi ısı yalıtım özelliğine sahiptir. Diğer tek iplikli örme kumaşlara göre daha sıcak tutar ve interlok örme kumaşların hacimli yapısı nedeni ile nem alma özelliği iyidir.İç giyim yazlık-kışlık ve özellikle sportif, tıbbi üst giyimlerde geniş bir kullanım alanına sahiptir. Ayrıca teknik koruyucu tekstil olarak da kullanılabilmektedir. 

 

Bir kumaşın interlok mu yoksa ribana mı olduğunu belirlemek için kumaşı enine gerdirip bakılır, eğer karşılıklı ilmekler birbirinin karşısında ise bu interloktur. Basit bir tabirle doluya dolu ise interloktur. Ribanada doluya boş, boşa dolu karşılıklı gelmektedir.

 

 

 

 

0365corap

 

RR interlok örgünün üretilebilmesi makinenin hazırlanması gerekir. Makinenin örgüye hazır hale gelmesi için iğne seçimi, çelik seçimi ve may sıklığı ayarı, iplik gerginlik ayarı, makine hız ayarı ve kumaş çekim ayarlarının yapılması gerekmektedir. 

 

İğne seçimi:

 

Yuvarlak interlok örme makinesinde bir kapak iğnesi birde silindir iğnesi olmak üzere iki farklı iğne grubu bulunmaktadır. İnterlok makinelerinin kapak iğneleri kısa, silindir iğneleri ise kapak iğnelerine nazaran daha uzundur. Ayrıca kapak ve silindir iğneleri iki farklı ayak uzunluklarındadır.

 

 

 

 

 

0366corap 

 

İnterlok makinelerinin iğne dizimi yapılırken ayakları farklı uzunluklarda olan iki iğne yan yana gelecek şekilde dizilmelidir. Aynı işlem kapak ve silindir iğnelerinin hepsi için geçerlidir.

 

 

 

0367corap

 

Çelik seçimi ve may sıklığı ayarı:

 

RR interlok kumaşın örülmesi iki sistemde gerçekleşmektedir. İnterlok örgünün örgü raporu iki sıradır. Örgünün birinci sırasında sadece kısa ayaklı iğneler ilmek yaparken, uzun ayaklı iğneler hareket yapmaz. İkinci sırada ise uzun ayaklı iğneler ilmek yapar. Makinenin çelik sistemi de bu örgüye göre ayarlanması gerekir.

 

 

 

 

0368corap 

 

İnterlok makinelerinin çelik sistemi ikilidir. Her bir sistemde çift çelik bulunmaktadır. Bu durum kapak ve silindirin her ikisi içinde geçerlidir.

 

 

0369corap

 

İnterlok makinesinin çelik düzeni yukarıda verilen örgü raporuna göre düzenlenmelidir. Rapora bakıldığında birinci sistemde hem kapakta hem de silindirde kısa ayaklı iğnelerin ilmek yaptığı görülmektedir. İkinci sistemde ise her iki tarafta da uzun iğnelerin ilmek yaptığı görülmektedir. Buna göre makinenin çelik düzeni aşağıdaki gibi olmalıdır.

 

 

 

 

 0370corap

 

 

İnterlok makinelerinde üretim performansı diğer makinelerden farklıdır. Bu makinelerde üretim yarı yarıya düşmektedir. Örneğin 54 sistem ribana makinesi RR örgüde bir turda 54 sıra örerken, interlok makinesi aynı örgüde bir turda 27 sıra örmektedir. RR normal interlok örgülerin üretiminde may ayarı, alt çelik ve üst çelik için ayrı ayrı yapılmaktadır. Bu işlem hem kapak hem silindir çelikleri için geçerlidir. Normal intelok örgüde tüm may ayarları aynı olmalıdır.

 

 

 

 

 

 0372corap

 

 

İplik gerginlik ayarı:

 

RR normal interlok üretimi için ipliklerin beslenmesi aynı kasnaktan olmalıdır. Çünkü örgü raporuna bakıldığında her sistemin iplik sarfiyatı aynıdır. Ayrıca kasnaktan yapılan iplik gerginlik ayarında numune kumaşın iplik sıklığı da göz önünde bulundurulmalıdır. Eğer kasnağı artı(+) yönde çevirirseniz daha fazla iplik sevk edersiniz ve örgü gramajlı olur. Eğer gramajı düşürmek istersek kasnağı eksi (-) yönde çevrilerek kasnak kayışı da gerdirilmedir.

 

 

 

 

0373corap

 

Kumaş çekim ayarı:

 

Yuvarlak interlok örme makinelerinin çalışma sistemi ribana ve süprem yuvarlak örme makinelerine nazaran farklıdır. İnterlok örme makinesinde her iki sistem bir sırayı tamamlamaktadır. Bu yüzden makine bir turda normal örmesi gereken sıra sayısının yarısını örebilmektedir. Kumaş çekim ayarının da bu durum göz önünde bulundurularak yapılması gerekir.

Makine hazır hale getirildikten sonra bir miktar numune kumaş örülmesi gerekir. Örülen bu kumaş için kullanılan iplik, numune kumaş ile aynı özellikte olmalıdır. Bir miktar kumaş örüldükten sonra makine durdurularak üzerinden bir parça numune kesilir. Kesilen numune biraz bekletildikten sonra gerekli kontrolleri yapılır.

Örülen numune kumaşın istenilen özelliklere sahip olup olmadığını kontrol etmemiz gerekir. Burada örülen kumaş numunesi eğer var ise numune kumaş ile karşılaştırılır eğer numune kumaş yok ise sipariş formundaki istenilen özellikler dikkate alınarak üretim kontrolleri yapılır.

Makine üzerinde istenilen ayarların yapılması, numune kumaşın örülüp kontrollerinin yapılması sonucu kumaşın üretimine geçilebilir. Kumaşın üretimi esnasında olası hatalar için dikkatli olunmalıdır. Ayrıca cağlıklara bobin dizilirken ipliklerin aynı parti (lot) veya cağlık dizim raporuna göre bobin olmasına dikkat edilmelidir.

 

 

 

Pazar, 27 Mart 2016 17:11

Çelikli Örgü Kumaş Analizi

Çelikli örgüler yapı olarak esneme özelliği az olan kalın ve ser tutuma sahip örgülerdir. Genellikle dış giyim olarak kullandığımız triko, etek, ceket yapımında kullanılmaktadır. Çelikli örgüler iki şekilde üretilir.

Tek Çelik Örgü :Bu örgüler bir ilmek sırası dolu iğne örgü yapar ve ikinci ilmek sırasında sadece önde veya arkada örgü yaparak örgü raporunu tamamlar. Bu örgülere tek çelikli örgü denilmektedir. Tek çelikli örgülerin ön ve arka yüzeyleri birbirinden farklı görünümdedir. Bir yüzeyi düzgün may görüntüsüne sahipken diğer yüzeyi çizgili görünüme sahiptir.

Çift Çelik Örgü : Bu örgüler bir ilmek sırası dolu iğne örgü yapar ve ikinci ilmek sırasında önde üçüncü ilmek sırasında da arkada örgü yaparak örgü raporunu tamamlar. Bu örgülere çift çelikli örgü denilmektedir. Yapı olarak sert ve esnek olmayan bir yapıya sahiptir. Daha çok etek, ceket, mont tarzı giysilerde tercih edilen bir örgüdür. Örgü her iki yüzeyinde de aynı görünümdedir.

Çelikli örgü desen programı makine özelliklerine göre tercih edilen yöntemler ile düz örme makinesine yüklenir. Disket kullanarak yükleme yine aynı şekilde diskete yüklenen desen programı makinenin disket okuyucusuna takılarak okutulur, istenilen desen disket içinden bulunarak makineye yüklenir.

Çelikli örgülerde kumaşın en ve boyunu hazırlarken numune üzerinden hesaplama yapılır. Numune üzerinden birebir çalışılacak ise enindeki iğne sayısını ayarlamak için belirli bir ölçüdeki ilmek çubuğu sayısı ölçülerek, istenilen ene göre orantılanarak hesaplanır. Aynı şekilde ilmek sıra sayısını hesaplamak için belirli uzunluktaki ilmekler sayılır ve istenilen boy ölçüsüne orantılanır. May sayısı belirlendikten sonra rapor sayacına bağlanır. Ancak rapor tekrar sayısını verirken bir raporda örülen may sayısı bulunur. Daha sonra tüm ilmek sıra sayısına bölünerek rapor sayacı değeri bulunur.

Plaka üzerindeki örgü alanı hazırlanırken programdaki başlangıç ve bitiş iğnelerinin arası olarak anlaşılır. Bu alan yeni tip makinelerde direk örgüye başlanır ve örgü ana merdaneye kadar tarak ile çekilir. Daha eski tip makinelerde ise örgü alanına fire parça dediğimiz başka bir parça iğnelere tutturulur. Bu parçaların boyu örülecek numuneyi ana merdanenin çekim alanına kadar taşıyacak uzunlukta olması gerekir. Aşağıdaki resimde mekiklerin arasında bulunan bölüm örgü alanıdır.

 

Makineye yüklenen çelikli örgünün desen programına bakılarak çalışacak olan mekikler tespit edilir. Çalışacak mekikler örgü alanının yakınına konumlandırılır. Makine üzerinden ayarları yapılarak mekik uçlarının birbirine değmeyecek şekilde durması sağlanır. Daha sonra iş emrine göre kullanılacak iplikler makine üzerine takılır. Mekiklere düzgün bir şekilde beslemesi yapılır. Mekiklerin kontrolü yapılır. Mekik iğneye uzaksa ya da iğneye temas edecek kadar yakınsa uygun seviyeye getirilir. Mekik raylarında hareket eden mekiklerin uçlarının iki plaka arasının tam ortasında duracak şekilde olmasına dikkat edilmelidir. Aksi takdirde üretim hatalarının oluşmasına neden olur. Aşağıdaki resimde mekiklerin makine üzerindeki duruş pozisyonları görülmektedir.

Merdane çekim ayarı örgünün oluşumunda önem teşkil eder. Çelikli örgülerde kumaş biraz daha tok olduğundan dolayı merdane çekiminde baskıların etkisi tek plaka örgülere göre daha fazla olur. Çelik örgüleri ütüde düzeltmek daha fazla uğraş gerektirir. Bu yüzden merdane ayarının makinede numune parça örülürken iyi kontrol edilmesi gerekir. Aşağıdaki resimde dolu iğne örgünün merdane çekiminin bozuk yapılmış durumu görülmektedir. Zira Örgü kenarlarındaki kıvrılmalar ve sarkmalar meydana gelmiştir.

Çelikli örgüler bilindiği gibi iki örgü çeşidi kullanılarak elde edilmektedir. Dolu iğne örgü ve tek plaka örgü tekniğinin birleşimi ile çelikli örgü oluşur. Çelikli örgüler özellik itibari ile ağır gramajlı örgülerdir. Bu örgüden elde edilen giysiler ağır olabilmektedir. Bunun için genellikle ince makinelerde örülen çelikli örgüler tercih edilmektedir. Bundan dolayı da ince numaralı makinelerde çok fazla katlı iplik kullanılmaz. Makine kalınlığına ve iplik numarasına göre uygun kat iplik beslenerek örgü may ayarı yapılır. Çelikli örgülerde iki tane farklı ayar kullanılmaktadır. Birincisi dolu iğne ayarı, ikincisi ise tek plaka ayarıdır. Bu iki ayar mümkün olduğunca düzgün ayarlanmalıdır. Fakat iki farklı örgü bir araya geldiğinden ilmek sıraları arasındaki örgü gerilim farkları örgü yüzeyine yansımaktadır. Aşağıdaki resimde çift çelikli örgünün ön ve arkası görülmektedir. Aradaki ayar farkları görülmektedir.

Çardak ayarı tüm örgülerde olduğu gibi çelikli örgülerde de çok önemlidir. Çardak ayarlarının düzdün yapılması örgü yüzeyinde mayların düzgün görünmesini sağlayacaktır. Örgüde çalışacak iplikler mekiklere bağlandıktan sonra tüm çalışan çardakların baskı, fren ve gergi ayarlarının eşit bir şekilde ayarlanması gerekmektedir.

Elektronik düz örme makinelerinde ayarlar elektronik ayarlar ve mekanik ayarlar olmak üzere iki çeşittir. Elektronik ayarlarda kendi içinde ikiye ayrılırlar. Program üzerinden yapılan ayarlar ve makine üzerinden yapılan ayarlar. Program üzerine yazılan ayarlar makine tarafından okunduğunda bu değerleri eskisi değiştirir. Örnek olarak jakar plakasının pozisyonu, ayar motorlarının sabit değerleri gibi. Bu ayarlar örmede en iyi sonucu alabilmek için fabrikasyon olarak kalibre edilmiş ayarlardır. Fakat makineler kullanıldıkça yıpranmadan dolayı bu ayarlar değişebilmektedir. Program üzerindeki ayarlar ise mekiklerin duruş pozisyonu, makinenin hızı, örgü sırasında örgüde kullanılan ayarlar, makinenin örgüye başlama hızı, merdane çekim hızı (kuvveti) gibi ayarları örgü programı içersinde yazarak ayarlamaları yaparız. Makine de bu ayarları kullanarak örgüyü yapar. Mekanik ayarlarda ise mekiklerin plakaya yakınlığı veya uzaklığı merdane baskıları ayarı ve iplik gerginlik ayarlarıdır. Bütün bu ayarları en uygun şekilde yaptığımızda sorunsuz bir imalat gerçekleştiririz. Aşağıdaki resimde örgüde kullanılacak ayarlar görülmektedir.

Çelikli örgünün programı yazılıp hazırlandıktan sonra makine üzerinde veya program bilgisayarı üzerinde test edilir. Herhangi bir hata veya sorun varsa bunların örgüye başlamadan önce düzeltilmesi sağlanır.

Yüklenen programın test edilmesinden sonra ilk numune örülür. Ancak ilk numune örülürken çok dikkatli ve hassas olmamız gerekir. Bu ilk üretim parçası olduğundan örme işlemi sırası takip edilmelidir. Her komutun sembollere doğru işlemi yaptırıp yaptırmadığı kontrol edilmelidir. Örme işlemi tamamlandıktan sonra parça makinenin altından alınır ve programda herhangi bir değişiklik yapıldı ise bu makine üzerinde aynı program üzerine kayıt yapılır.

Makineden çıkarılan test parçası, numune ile karşılaştırılarak tuşesinin kontrolü yapılır. Uygun olan tuşe parçası üzerinden tam boy bir ürün örülür. Bu parçalar kalıpla veya ölçü föyü ile kontrol edilir. Kontrol sonrasında standart bir beden üzerinden varsa düzeltmeler veya kritikler parçalar üzerinde belirtilir.

Çelikli örgünün değişiklikleri yapılmış olan programı tekrar makineye yüklenir. İkinci test parçası tekrar örülerek ürün seri üretim için hazır hâle getirilir. Bazen iki test parçaları istenilen sonucu vermeye bilir. Böyle bir durumda parçalar üzerinde tekrar kritikler (düzeltmeler) yapılarak üçüncü test parçası da yapılabilir.

Pazar, 27 Mart 2016 17:08

Dolu İğne Kumaş Üretimi

Dolu iğne örgüler görüntü olarak her iki yüzeyi de aynı görünen örgülerdir. Ön plaka iğneleri ile arka plakadaki iğneler aynı anda çalışarak örgü yüzeyi oluştururlar.Elektronik düz örme makinelerine, desen bilgisayarında hazırlanmış olan dolu iğne örgü desen programı teknolojik yöntemler kullanılarak yüklenir. Bu desen yükleme işlemi piyasadaki makinelerin özelliklerine göre farklılık gösterir.

Pazar, 27 Mart 2016 17:02

Fitilli Örgü Kumaş Üretimi

Fitilli örgüler ön ve arka plakada örülerek elde edilir. Ancak bu örme işlemi sırasında ön plakada ören iğnelerin karşısına gelen arka plakada örgü olmaz, aynı şekilde arka plakada örgü yapan iğnelerin karşılığına gelen ön plakadaki iğneler örgü yapmaz.

Cumartesi, 26 Mart 2016 20:33

Tek Plaka Örgü Kumaş Üretimi

Tek plaka örgüler adından da anlaşılacağı gibi sadece ön plaka veya sadece arka plaka üzerinde elde edilen örgüleri kapsamaktadır.Elektronik düz örme makinelerine, desen bilgisayarında hazırlanmış olan örme programı teknolojik yöntemler kullanılarak yüklenir.

Cumartesi, 26 Mart 2016 17:57

Örmede Yardımcı Makineler

 

 

Söküntü makinesi

Triko fabrikalarında, atölyelerinde yanlış olarak örülen ürünlerin İpliklerini sökmekte ve bos bir koniğe tekrar sarmaktadır. Kayış sisteminde basit bir değişiklik yapılarak iplik sarma makinesi olarak ta kullanılmaktadır. Kullanıcı ihtiyaç ve isteklerine göre, 2, 4, 6 kafa sayısı kadar üretilmektedir.

 

 

0322corap

 

 

Overlok makinesi;

Örülen triko parçaların kenar temizliğini yapan ve birleştiren makinedir.

 

 

overlok

 

 

Remayöz;

6-7-8-10-12-14-16 numaralarda olan makine, V yaka, bisiklet yaka, polo yaka, ceket ve her türlü triko dikişlerinde dikiş yapmaya yaramaktadır.

 

 

0324corap

 

Tegel/ yan dikiş makinesi;

Kol bitiştirme ve kenar dikimleri için kullanılan makinedir.

 

 

0325corap

 

Triko ütü makinesi;

örme ürünlerin yıpranmadan ütülenmesini sağlamaktadır. Suyunu kendi çeker, buharlıdır ve buharı çeken vakum tertibatı bulunmaktadır. Dairesel bıçaklı otomatik kesim makinesi; çeşitli kumaşların ince kesimi için tasarlanmış küçük ebatlı kesim makinesidir. Hava yönlendirme sistemi motoru düşük ısıda tutarak korumaktadır. Kendine özgü ince tabanı ile yumuşak ve hassas kesim sağlamaktadır.

 

 

utu1

 

İp sarma makinesi;

örme ipliklerini sarmaya yarayan makinedir.

 

 

0326corap

 

Tik tak makinesi;

Bant örmeye yarayan örme makinesidir.

 

 

0327corap

 

Cumartesi, 26 Mart 2016 16:44

Atkılı Örme Makineleri

 

RL-tek raylı ( plakalı ) düz atkılı örme makinesi ( cotton makinesi) 

Cotton makinelerinde, tek bir iğne yatağı vardır ve bu yatakta dilli iğnelerin desen çeşidine göre birlikte ya da ayrı ayrı hareketi ile arka yüzünde iplik atlamaları olmaksızın renkli desenli örme yapılar elde etmek mümkündür. Bu makinede üretilen örme kumaşlara RL- düz örgü denir. Genellikle kalın kazak üretiminde kullanılırlar.

 

  0300corap

 

RR-çift raylı –Plakalı ( v yataklı-plakalı ) düz atkılı örme makinesi :

Cotton makinelerinden farklı olarak bu makinelerde ekstra bir yatak daha bulunmaktadır. Bu makinede yataklar birbirine 45°‟lik açıyla pozisyonlanmıştır ve dilli iğneler birbiri arasından geçerek herhangi bir çarpma olmaksızın hareket ederler. Bu makine ile her türlü desende kumaş üretimi mümkündür.

 

 

0301corap

 

 

Bu makinelerde üretilen kumaşlara RR ya da başka bir deyişle rib örgü adı verilir.

Bu örgüler enine elastikiyetlerinin çok yüksek olması nedeniyle lastik örgü olarak da adlandırılırlar. İğne eksiltme yöntemi ile çok farklı rib yapılar elde edilebilir. Her yatakta istenilen sayıda iğne iptal edilebileceği gibi istenildiği takdirde bir yataktaki tüm iğneler de iptal edilebilir. Sanayide en çok kullanılan örme makinesi tipidir.

LL-haroşa düz atkılı örme makinesi : Haroşa makinelerinde aynı düzlemde bulunan iki iğne yatağı vardır ve iki ucu kancalı iğneler bir uçtan diğer uca ilmek atarak haroşa örgüyü oluştururlar. İki ucu kancalı iğnelerin sağladığı avantaj ile aynı örgü içinde hem ters hem de düz ilmek sıraları oluşturulabilir. Rib örgülerde en basit şekliyle çubuklar boyunca bir ters bir de düz ilmekler bulunmakta ve bu da enine elastikiyeti artırmaktaydı. Haroşa yapılarda ise benzer. şekilde en basit şekliyle bir ters bir düz sıralar bulunduğundan, bu yapılarda da boyuna elastikiyet çok yüksektir. En basit haroşa yapı 1x1 haroşadır. Fakat istendiği takdirde 2x1, 3x1 vb. haroşa yapılar da elde etmek mümkündür.

 

 

0302corap

 

 

RL-tek raylı ( Plakalı ) yuvarlak atkılı örme makinesi :

RL-tek raylı düz atkılı örme makinelerindekine benzer bir çalışma prensibi vardır. Dilli iğneler ister tek tek ister hep birlikte çalıştırılarak örme yapılar elde edilir. Tek fark iğne yatağının düz değil de yuvarlak formda olmasıdır.

 


0303corap

 

 

RR-çift yataklı ( Plakalı ) yuvarlak atkılı örme makinesi (interlok) :

Bu tip örme makinelerinde iğne yatakları birbirine 90º açıyla pozisyonlanmıştır ve silindir kapak adıyla anılırlar. Aynı anda dönme hareketi yapan iki yatakta da dilli iğneler kullanılırlar ve iğneler ileri geri hareket yaparlar. İki yataktaki iğneler yükseldiğinde birbirinin arasından geçerse ribana, birbirine karşılık gelirse interlok örgüler oluşur.

 

 

0304corap

 

LL-çift yataklı ( Plakalı ) yuvarlak atkılı örme makinesi :

İki ucu kancalı iğnelerin kullanıldığı bu tip makinelerde iğneler silindir-silindir şeklindeki iki yatak üzerinde aşağı-yukarı hareketler yaparak düz yataklı örme makinesindekine benzer şekilde haroşa örgüler oluştururlar. Bu tip makineler genellikle çorap üretiminde kullanılırlar.

 

 

0305corap

 

 

Cumartesi, 26 Mart 2016 10:29

Çözgülü Örme Makineleri

 

Çözgülü örme tekniğinde dokuyu oluşturacak olan iplikler, dokuma makinelerinde olduğu gibi önceden çözgü leventlerine sarılarak topluca örme bölgesine sevk edilmektedir. En hızlı kumaş yapım tekniğidir. Her bir iğneye en az bir adet iplik gelmekte ve ilmeğin oluşumu için bütün iğneler aynı anda topluca yukarı kalkarak ilmekler her yatay ve dikey sırada aynı anda oluşturulmaktadır.

 

Enine ve boyuna doğru zikzak yaparak bağlantılı ilmek oluşturmasıyla örme yüzeyi meydana gelmektedir . Bu özelliğinden dolayı çözgülü örmede dokunun sökülmesi ve ilmeklerin kaçması mümkün değildir. Örmenin esnekliği çok düşüktür.

 

Çözgülü örmede kullanılan ilmekler ayak bağlantı yapılarına ve yapıda verdikleri görüntüye göre açık ilmek, kapalı ilmek olmak üzere iki şekilde oluşmaktadır. Kapalı ilmeğin ayak kısımları çapraz, açık ilmeğin ayak kısımları ise çapraz olmaması en belirgin özelliktir.

 

Çözgülü örme makineleri; tricot (çözgü otomatı), raschel olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Geçmişte Tricot makinelerinde esnek uçlu iğne, raschel makinelerinde ise kancalı uçlu iğne kullanılmıştır. Bir makinenin iğne tipine bakarak tricot veya

 

raschel olduğu anlaşılmaktadır. Günümüzde ise her iki iğnenin yerini bileşik iğne (sürgülü iğne) almıştır. Üretilen kumasın hangi makinede yapıldığını anlamada ise kullanılan platin ve platinin ilmek oluşumundaki rolü önemli bir yer tutmaktadır.(Desenlendirme yatırım raylarının örücü iğnelerin önünde ve arkasında yaptıkları yanal hareketle tahar düzeninin yani leventlerden gelen çözgü ipliklerinin delikli yatırım iğnelerinden geçerek oluşturulmaktadır. Çözgülü örme kumaşlar tıp, inşaat, spor, ambalaj, otomotiv, askeri, giyim vb. oldukça geniş kullanım alanına sahiptir.

 

 

RL-esnek uçlu iğne kullanan düz çözgülü örme makinesi 

 

 

Birbirine dik iki yatağın bulunduğu bu örme makinesinde esnek uçlu iğneler kullanılır. Örmeye yardımcı olarak makinede iplik kılavuzları bulunur. Alttaki iğne yatağı sadece salınım hareketi yaparken üstteki iğne yatağı hem salınım hem de ileri-geri hareket edebilmektedir. 

 

 

 

 

 

  

  0306corap                  

 

 

 

 

RL-dilli iğne kullanan düz çözgülü örme makinesi 

 

 

Birbirine dik iki yatağın bulunduğu bu örme makinesinde dilli iğneler kullanılır. Örmeye yardımcı olarak makinede iplik kılavuzları bulunur. Alttaki iğne yatağı salınım hareketi ve aşağı-yukarı hareket ederken üstteki iğne yatağı ileri-geri hareket etmektedir.

 

 

 

 

 

 

0307corap 

 

 

RL-sürgülü iğne kullanan düz çözgülü örme makinesi

 

Birbirine dik iki yatağın bulunduğu bu örme makinesinde sürgülü iğneler kullanılır. Örmeye yardımcı olarak makinede iplik kılavuzları bulunur. Alttaki iğne yatağı sadece aşağı-yukarı hareket ederken üstteki iğne yatağı hem salınım hem de ileri-geri hareket edebilmektedir.

 

 

 

 

 

 

0308corap 

 

 

RL-tek raylı düz çözgülü örme makinesi (Milan tipi)

 

Birbirine dik iki yatağın bulunduğu bu örme makinesinde esnek uçlu iğneler kullanılır. Örmeye yardımcı olarak makinede iplik kılavuzları bulunur. Alttaki iğne yatağı sadece aşağı-yukarı hareket ederken üstteki iğne yatağı hem salınım hareketi hem de ileri-geri hareket edebilmekte, aynı zamanda dönüşe yakın bir hareket de sağlayabilmektedir.

 

 

 

 

 

 

0309corap

 

 

 

RL-tek raylı düz çözgülü örme makinesi (Sope tipi)

 

Tek ve yatay konumdaki bir iğne yatağının bulunduğu bu basit makinede esnek uçlu iğneler kullanılır. İğneler iğne yatağında ileri-geri hareket ederler.

 

 

 

 

 

0310corap

 

 

RR-dilli iğne kullanan düz çözgülü örme makinesi (Raşel tipi)

 

Biraz daha karmaşık yapılara sahip bu örme makinelerinde dilli iğneler daha fazla sayıda iğne yatağında daha fazla harekete imkân verilerek hareket ettirilir. Alttaki yataklar düz değil birbirine belli bir açıyla konumlandırılmıştır. Aynı şekilde kullanılan iplik kılavuzu sayısı da arttırılmıştır.

 

 

 

 

 

0311corap 

 

 

RR-düz çözgülü örme makinesi (Simpleks tipi)

 

Hem alttaki hem de üstteki yataklar birbirine göre belli bir açı altında makinede yerleşmiştir. Üstteki yataklar salınım hareketi ve ileri-geri hareketler yaparken alttaki yataklar ileri-geri hareket ederler. Esnek uçlu iğneler kullanılır. İplik kılavuzları vardır.

 

 

 

 

 

0312corap

 

 

RL-yuvarlak çözgülü örme makinesi (Maratti tipi)

 

Maratti tipi yuvarlak çözgülü örme makinesinde iğneler silindir şeklindeki iğne yatağı üzerinde dönme hareketi yaparak ve aşağı-yukarı hareket ederek örme yapılar oluştururlar.

 

 

 

 

 

 

0313corap

 

 

RL-yuvarlak çözgülü örme makinesi (yuvarlak Milan tipi)

 

Milan tipi yuvarlak çözgülü örme makinesinde iğneler silindir şeklindeki iğne yatağı üzerinde dönme hareketi yaparak ve aşağı-yukarı hareket ederek örme yapılar oluştururlar. Maratti tipinden farklı olarak sürgülü iğneler kullanılır.

 

 

 

 

 

 

0314corap

 

 

Cuma, 25 Mart 2016 18:18

Örme Kumaş Çeşitleri

 

İki İplikli Örme Kumaşlar

 

Üç İplikli Örme Kumaşlar

 

Havlu Örme  Kumaşlar

 

Vanize Örme Kumaşlar

 

İnterlok Örme Kumaşlar

 

Çelikli İnterlok Örme Kumaşlar

 

Tek Çelikli Örme Kumaşlar

 

Çift Çelikli Örme Kumaşlar

 

Otoman Örme Kumaşlar

 

Selanik Örme Kumaşlar

 

Süprem Örme Kumaşlar

 

Lakost Örme Kumaşlar

 

Kaşkorse Örme Kumaşlar

 

Örme Kadife Kumaşlar

 

Ribana ( Lastik ) Örme Kumaşlar

 

Links Örme Kumaşlar

 

 

 

0184corap

 

 

 

 

0185corap

 

 

 

 

0186corap

 

 

 

 

0187corap

 

 

 

 

0188corap

 

 

 

 

0189corap

 

 

 

 

02corap

 

 

 

 

03corap

 

 

 

 

04corap

 

 

 

 

07corap

 

 

 

 

08corap

 

 

 

 

09corap

 

 

 

 

010corap

 

 

 

 

011corap

 

 

 

 

0164corap

 

 

 

 

0165corap

 

 

Pazartesi, 21 Mart 2016 21:46

Örme Kumaş Örgüleri

1X1 Lastik Örgü

1x1 lastik örgü, iki plakadaki iğnelerin karşılıklı gelerek bir iğnenin ön plakada, bir iğnenin arka plakada çalışması ile elde edilir. Ön ve ya arka plakadan bakıldığında bir iğnenin çalışıp bir iğnenin çalışmadığı görülür.

?<